gardenya 11 Report post Posted April 26, 2006 DEFOL RICE Tarih : 11:18:46 | 26.04.2006 -------------------------------------------------------------------------------- ABD Dışişleri Bakanı Rice, Ankara ve İstanbul başta olmak üzere Türkiye’nin çeşitli vilayetlerinde protesto gösterileriyle karşılandı. Dün Yunanistan’dan Türkiye’ye gelen Condoleezza Rice, ilk olarak Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ile görüştü. Görüşmede, Irak, İran ve PKK konuları gündeme geldi. Bu arada; Rice aleyhindeki gösteriler gün boyu sürdü. ABD Dışişleri Bakanı Rice’in gelişi Ankara ve İstanbul başta olmak üzere bütün Türkiye’de protesto edildi. Ankara’daki gösteride konuşan Mazlumder Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara İl Başkanı Emrullah Beytar, Rice’ın kamuoyunun alışık olmadığı bir sıklıkla Türkiye’ye geldiğini belirterek, “Gündemlerinde İran’a askeri müdahale olabilir. Askeri üslerin ve limanların pazarlık konusu yapılabileceğinden ve böylece zaten kan ağlamakta olan bölgemizi tamamen yangın yerine çevirecek ikili anlaşmaların imzalanma ihtimalinden derin kaygı duyuyoruz” dedi. Beytar, “İşgalci ABD yönetiminin temsilcilerini ülkemizde görmek istemiyoruz” dedi.Açıklama sonrası Mazlum-Der Ankara İl Başkanlığı tarafından yapılan bir mizansende, ABD’nin Irak’ta döktüğü kanların, kendi bayrağı ve temsil ettiği halkı lekelediği anlatıldı. BÜYÜKELÇİLİK ÖNÜNDE PROTESTO ABD Dışişleri Bakanı Rice'ın Ankara'ya yaptığı ziyaret, çeşitli sivil toplum örgütleri tarafından ABD Büyükelçiliği'ne yapılan yürüyüşle protesto edildi. Kızılay Yüksel Caddesi'nde toplanan çeşitli sivil toplum kuruluşları ve siyasi parti yanlısı yaklaşık bin kişilik grup, "Katil ABD, Ortadoğu'dan defol", "Yankee go home" gibi sloganlar atarak, ABD Büyükelçiliği'ne yürüdü. KAYSERİ'DE RİCE'I PROTESTO Kayseri'de Emek Partisi'ne üye bir grup, ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice'ın Türkiye'ye ziyaretini protesto etti. Meydan Parkı önünde toplanan Emek Partisi üyesi bir grup, ''Condoleezza Rice ülkemizi terk et'' yazılı pankart açtı. RICE, ANKARA’DA Öte yandan; ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, çalışma ziyaretinde bulunmak üzere Ankara'ya geldi. Rice, havaalanında uçaktan indikten sonra apronda kendisini bekleyen araca binerek, havaalanından ayrıldı. Konuk dışişleri bakanı, Ankara temasları çerçevesinde; Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından kabul edildi. Rice, ilk olarak Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül ile de biraraya geldi. Görüşmede İran, Irak, terörle mücadele, Ortadoğu, Hamas'ın Ankara ziyareti, Türkiye'nin AB süreci ve Kıbrıs konularının da gündeme geldiği öğrenildi. (VAKİT) Quote Share this post Link to post Share on other sites
gardenya 11 Report post Posted April 26, 2006 Ne zaman lazım olsak birini yolluyorlar,bence de defolsun.Cehenneme kadar yolları var! Quote Share this post Link to post Share on other sites
kılıçkıran 0 Report post Posted April 26, 2006 Bakanlık seviyesindeki bu kara şeytan'ın Türkiye'ye her zaman ki gibi Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı seviyesinde niye geldiği belli.Kafası karışık bir hükümeti ve yine kafası karışık bir devleti,itikati fesatlık ve kargaşalık menbaı olan İran'la yüz yüze getirmek ve nihayetinde de Türkiye bunun derdine düştüğü bir vakitde,marksist-leninst ve Allah'sız PKK bu hengameden yararlanarak A.B.D ye bile gerek kalmadan Doğuda Çoktan Sözde Ermeni-Kürt Devleti'ni (Allah korusun) kurmuş olacaklar.Bence zannedildiği gibi A.B.D'nin Türkiye üzerindeki hesaplarını gerçekleştirme noktasındaki stratejisi çevreden merkeze değil de bilakis,yukarıdaki bahsettiğimiz unsurları devreye sokarak olduğu yerden,yani Türkiye üzerinden gerçekleştirmek. Zaten dikkat edilirse A.B.D'nin B.O.P'un tatbiki için düşündüğü 22 devletin içerisinde bu projeyi uygulama noktasında pilot olarak seçtiği iki ülkeden biri Türkiye diğeri ise Mısır...A.B.D'nin reformist uşağı mısır devlet başkanı Hüsnü Mübarek...Her ne kadar A.B.D'nin bu reformist kuklasına karşı ihvan-ı Müslüm hareketi gibi muhalif bir ses yükselse de,öküz sesi yanında arı sesi mesabesinde...Kısacası A.B.D'nin,dikdatör ve reformist uşağı mübarek'in devleti yönünde bir sıkıntısı yok.Mısır ateşli bir aşık gibi mahşukuna çoktan hazır B.O.P için...Şimdi sıra ve asıl büyük hamle A.B.D için Türkiye...Bir hususu atladık.O da A.B.D'nin Türkiye üzerindeki emellerini gerçekleştirici en mühim saiklerden biri de reform du,dinde reform hareketleri...Bu hareketlerin semeresine de özellikle son günlerde sık sık temaşa etmek mümkün...Örneğin Ulusal din'ciler...Türk'e göre,sadece Türk için ve Türkçe yeni bir islam dini modeli...Bu şüphe götürmez bir gerçek,A.B.D'nin reform hareketlerinin en önemli bir parçası...Aslında bu A.B.D için mahrem bir sreteji değil,bilakis yakın zamanda Türkiye'de yapılan NATO zirvesinde Bush bunları alenen söylemişti.İslam dinin yenilenmesi gerektiğini,modern çağa ve zamana uygun olarak telakki edilmesi gerektiğini,bunun da B.O.P'la çözüleceğini söylemişti ve hiç bir şekilde bir kaç bilinçli yazar haricinde tepki görmemişti...Hasılı ve hasılı Allah yardımcımız olsun. Quote Share this post Link to post Share on other sites
Ahmet 2 Report post Posted April 26, 2006 Ben bu ziyareti biraz daha farklı yorumluyorum. Ziyaretten önceki birkaç ayı incelersek amerika ile ikili ilişkilerimizde uzun zamandır görülmeyen soğuk rüzgarlar esmeye başlamıştı. Amerikan siyaset-bilimcileri ve onların amerika yandaşı Türk meslektaşları oluşan sözde tehlikeyi sık sık dile getiriyorlardı. İkili ilişkilerin zayıflaması ve işbirliğinin azalması hem iki ülke içinde zararlıydı, hem de bundan Ortadoğu(!) zarar görecekti. Tam bu sıralarda amerika Türkiye'ye Irak sınırında ki teröristler hakkında istihbarat sağladığını açıkladı. Daha sonra gelen rice bilgiyi tazeledi. Demek istediğim şu ki Türkiye amerikaya sırtını göstermeye başladığı vakit bazı tavizler koparmayı başarıyor. Size katılmadığım bir kaç nokta var. Bence Türkiye'ye yakınlaşma çabalarına yol açan saydığınız sebepler ana sebepler olamaz. Amerika elbette Türkiye'nin terör ve iç kargaşalar ile huzursuz olmasını isteyecektir. İran'a karşı yanlarında olmamız da sanırım en büyük isteklerinden biri. Ancak Türkiye ile ilişkilerinin düzelmesi ile bunlardan daha fazlasını elde ediyorlar. Çünkü Türkiye onların doğuya açılan kapısı durumundadır(üzülsek bile inkar edemeyiz). Kıbrıs harekatının öncelerinde amerika İran'da yüksek istihbarata ve yaptırım gücüne sahipti. En azından öğrencilerin kafasını bulandırıp iç karışıklara sürükleyebiliyordu. Tam bu sıralarda Kıbrıs harekatı gerçekleşince ve üstüne haşhaş ekimi serbest bırakılınca ülkemize ambargo uygulandı. Sonucunda da biz(Ecevit hükümeti) bir gecede tüm amerikan üstlerini kapatarak askerleri sınır dışı ettik. Takip eden yıllarda amerika İran'da sahip olduğu gücü yitirmeye başladı ve bunu amerikan yanlısı hükümetin devrilmesi izledi. Türkiye ile ilişkileri yüzünden bölgede amerikalıların güç kaybetmesi, rusyanın bölgede gizli bile olsa gözükmeye başlamasına sebep oldu. Bütün bu olanlardan sonra amerikalılar geri adım atmak zorunda kaldılar ve ayağımıza gelerek ilişkileri düzeltme yoluna gittiler. Bence neticede bir tek ana sebep var ki amerika Türkiye'yi kaybederse b.o.p. nide çöpe atmış olacaktır. Hükümetimizin yapması gereken gerçekten akıllı bir plan çerçevesinde onurlu bir siyaset izlemektir. Selametle kalın... Quote Share this post Link to post Share on other sites