Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
Sign in to follow this  
rabia BDG

Vakit'i Yine Hedef Aldılar

Recommended Posts

biliyorsunuz, malumunuz bugünlerde medyada bir hareketlilik var. Farklı bir zemin oluşturma çabaları artık gittikçe , göz önünde yapılmaya başlandı. Farklı bir hava var, rahatsız eden bir hava. Aydınlığın üstüne, ısrarla siyahı çekmek isteyen bir hava.

 

İşte tam bu hava içerisinde,Oktay Ekşi ve Hürriyet’in açmış olduğu bir dava nedeniyle Vakit Gazetesi Ankara Bürosu'nun bilgisayarları haczedildi. Vakit, bugünkü sayısında da kendine yakışır bir tavırla 'Ne susarız, ne de yılarız' manşetini kullanarak haciz olayına sert tepki gösterdi.

Vakit Gazetesi'nin konuyla ilgili haberinde Hürriyet’e 4 bin, Oktay Ekşi’ye 3 bin YTL manevi tazminat kararı verildiği ancak, kararın temyize götürüldüğünü belirtilirken, "9 Haziran 2005 tarihli ‘Doğan Grubu’nun Amacı (Ömer) Dinçer’e Baskı’ başlıklı haber nedeniyle davanın açıldığı yazılı.

 

“Bilgisayarlarımızdaki bilgiler ve dokümanları almamıza bile müsaade etmek istemeyen icra memurları ile muhabirlerimiz arasında tartışmalar yaşandı. Muhabirlerimizin hukuksuzluğu ve keyfiliği dile getirmelerine rağmen avukatımız Hacı Ali Özhan’ın büroya gelmesi de beklenilmeden icra işlemi başlatıldı ve bilgisayarlarımızla birlikte haber kaynağımız olan faksımız bile sökülerek haczedildi. Bilgisayarlarımızın haczedilmesiyle muhabirlerimiz haberlerini internet kafede yazmak zorunda kaldı.” vakit

 

 

Haczin Anayasa’ya ve İcra ve İflas Kanunu’na aykırı olduğunu kaydeden Vakit, çok açıktır ki, son zamanlarda yaptığı haberler nedeniyle susturulmak isteniyor.Hakikatin sesi , malum kişileri epey rahatsız etmeye başladı ki, mevkilerinde tedirgin olmaya başladılar. Ama vakitte bunun üstesinden gelmeyi başaracak inşALLAH.

 

Bu olayı köşesine taşıyan Vakit gazetesi yazarı Ali İhsan Karahasanoğlu ayrıntıları şu şekilde kaleme aldı:

 

 

Dikkat dikkat! Acilen Aydın beye 4 Ekşi amcaya 3 milyar aranıyor!

 

Bugünleri de mi görecektik biz?

“Gazetelerin görevi; haber yapmaktır” diye biliriz... Haberlerde de fotoğraf kaçınılmaz unsurdur.. Haberin ciddiyetini ortaya koyan belgedir..

Ama şu işe bakınız ki; delilli olsun diye, fotoğraflı haber yapıyorsunuz.. Haberin muhatabı tek kelime etmiyor, onun yerine eleştiriler, gazetecilerden geliyor!..

Nasıl bir anlayış bu?

Nasıl gazetecilik mantığı bu?

Gazeteci haber verir.. Gazeteci, eğer varsa, fotoğrafı ile haberini belgeler..

Ama hayır, bugünün gazetecileri öyle demiyorlar..

“O haberi yapamazsınız. O fotoğrafla birlikte böyle bir haber hiç yapamazsınız..” diyorlar..

Bir hakaret sözcüğü mü var haberde?

Hayır..

Peki nedir sorun?

Gazeteciler böyle istiyorlar, “Halk bu fotoğrafı görmemeli, o haberi okumamalı” diyorlar..

Başkaları derler de, gazeteciler bunu nasıl diyor, onu anlayamıyorum.

Biz gazetecilerin sergiledikleri bu tavrın şaşkınlığını yaşarken, dün çok daha vahim bir skandal yaşadık.

Bir süre önce, Aydın Doğan ve Oktay Ekşi, Vakit gazetesindeki bir haberle ilgili olarak manevi tazminat davası açmışlardı..

Nerede?

Ankara’da..

Hayrola Aydın bey, hayrola Oktay amca.. Evi/işyerini Ankara’ya mı taşıdınız diye sorduk, soruşturduk.. Hayır, Ankara’ya taşınmamışlar.. Kendileri de İstanbul’da, biz de İstanbul’dayız ama.. Ne hikmetse, onlar gittiler Ankara’da dava açtılar. İtiraz ettik. Mahkeme kabul etmedi. Davayı sürdürdü ve 4 milyar Aydın bey için, 3 milyar da Oktay bey için tazminata hükmetti..

“Olabilir, Türkiye’de verilen kararların yarıdan fazlası bozuluyor zaten. Temyiz edelim, neticeyi bekleyelim” dedik. Temyiz ettik. Ama kendisi de gazete patronu olan Aydın Doğan ve ömrü gazetecilikle geçmiş, üstelik gazeteci derneği başkanı olan OktayEkşi bekleyemedi!..

“Biz temyizi beklemeyiz. Daha kesinleşmemiş de olsa, Yargıtay incelemesinde de olsa, biz o parayı tahsil edeceğiz, sonra siz kazanırsanız, geri alırsınız” dediler ve Ankara Haber Merkezimize gidip, muhabirlerin haber yazdıkları bilgisayarları haczettiler.

Diyeceksiniz ki; “Ne olmuş, alacaklarını teminat altına alıyorlar. Hani kaçma falan olmasın gibisinden.”

Siz öyle sanın..

Sadece hacz değil, beyler bilgisayarları alıp yediemin deposuna götürdüler bile..

Bugün de sattıracaklar..

Kim sattırıyor?

Aydın Doğan.. Vergi rekortmeni.. Aynı zamanda, kendi yanında yıllarca çalışmış olan Fatih Altaylı’nın tanımlamasıyla, vergi kaçağı rekortmeni!..

Kim sattırıyor?

Oktay Ekşi..

Hayatını, kendi anlatımına göre gazetecilikle geçirmiş, yarım asırdır basın dünyası içinde olmakla övünen bir kişi..

Neyi sattırıyorlar? Gazetecilerin eli kolu mesabesindeki, muhabirlerin haber yazmak için kullandıkları 5 adet bilgisayarını!

Hayırlı uğurlu olsun.

Ne diyebiliriz ki?

Basın özgürlüğü, gazetecilik hak ve hürriyeti.. Falan filan.. Boşverin bu hikayeleri. Sadede gelelim biz.

Katrilyonluk malvarlığına sahip, 72 yaşındaki Aydın Doğan, 4 milyar alacağı için dün gazetemizin Ankara Haber Merkezi’ne avukat gönderdi.. Polis eşliğinde icra memuru gönderdi..

50 yıllık gazeteci, 76 yaşındaki Oktay Ekşi, 3 milyar liralık, henüz kesinleşmemiş alacağı için, muhabirlerin bilgisayarlarını yediemine kaldırttı..

Olayın özeti bu..

Bu kişilerin gazetelerini alıp bakarken, bu kişilerin yazılarını okurken; şu olayı hatırlayın da öyle değerlendirin haberlerini, köşe yazılarını!..

Bu ülkenin başbakanını; affedersiniz şu hayvan bu hayvan tipinde resimleyen karikatürlere bile özgürlük isterler.

“özgürlük özgürlük özgürlük” diye ter ter tepinirler..

“Basın hürriyeti! Basın hürriyeti!. Basın hürriyeti!” derler..

Zannedersiniz ki, gerçekten “özgürlük” istiyorlar.. Gerçekten “basın hür olsun” diyorlar. Gerçekten “gazeteler her türlü baskıya karşı güven içinde olsun” talebini samimi olarak dillendiriyorlar..

Hayır, gerçek ortaya çıktı işte..

Onların dertleri basın özgürlüğü değil.

“Basın özgürlüğü”nü savunan bir insan, 4 milyar için bir gazetenin haber merkezine icra gönderir mi?

“Gazeteciler hür olmalı” diyen bir insan, 3 milyar için muhabirin gözü kulağı olan bilgisayarını alıp götürme talimatını verir mi?

üstelik bu eylemleri, kesinleşmemiş bir kararı gerekçe göstererek yapar mı?

Merak eden okuyucularımız olacaktır.. Nedir bu tazminat kararına gerekçe olan haber?

Haberin başlığı şu: “Doğan Grubu’nun amacı, Dinçer’e baskı!”

Ne var bunda? Aydın Doğan’ı kedi şeklinde mi çizmişiz? Yoksa başka bir hayvan kılığına mı sokmuşuz?

Ne demişiz Oktay beye? Burada tekrarlamak istemediğim, kendisinin iki gün arka arkaya bize layık gördüğü o “iğrenç” ifadeyi mi, isminin önüne getirmişiz?

Başbakanlık Müsteşarı hakkında tekrar tekrar benzer haberleri yapmaları üzerine, “Hayrola, bunun ardında ne yatıyor” diye sormuşuz...

Sormamalıymışız..

öyle diyor Aydın bey ve Oktay amca..

Kusura bakmayın Aydın bey.. Oktay amca.. Biz “sorma”ya devam edeceğiz..

Biz “gazetecilik” yapacağız.. Siz de gazetecileri “susturmak” için, her türlü girişimlerinize devam edebilirsiniz!

 

Ali İhsan Karahasanoğlu

 

ne diyelim, bu durum iyice sıkmaya başlayan bir havaya girdi.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Abdurrahim Karakoç - Vakit - 22.06.2008

 

İrtibatlı vakalar arttı

 

TARAF gazetesinde "Genelkurmay'ın Türkiye'yi Biçimlendirme Planı" manşetten verildi..

Bazı yalancıların üstüne titredikleri demokrasi, meğer çoktan ırzına geçilmiş bir ortamalı olmuş çıkmış..

"Yargıçlar ordu çizgisine çekilecek.. Gazeteciler kullanılacak.." üniversiteler ve sanatçılarla temas sağlanacak.. Kanaat önderleri yönlendirilecek, TSK muhalifleri yıpratılacak.."

Türk demokrasisinin maşallahı var..

Sahi, halkın iradesine bu kadar müdahale hangi sistemde vardır?

Yargının Yükseği malum zaten.. Hiçbirisi emekli olduktan sonra dahi siyaset sahasından çıkmıyor.. Hatta akla muhal lafları hep onlar ediyor..

Mesela, Yekta Güngör özden.. Mesela Vural Savaş. Mesela Sabih Kanadoğlu ve ötekiler.. Acaba A.Necdet Sezer, TSK talimatı almış mıydı görev yaptığı zamanlar?..

Gazeteler, gazeteciler "Andıç" yiye yiye gebelik vaziyetine geldiler, fakat yine de demokrasiden yana tavır aldıkları söylenemez..

Muhalifleri yıpratmak da kartel medyaya verilmiş galiba..

Birinci muhalif VAKİT gazetesi.. Şimdi TARAF da kervana katıldı..

Aydın Doğan üç/beş milyara, hatta üç/beşyüz milyara tenezzül edecek kişi değil.. Fakat, VAKİT gazetesini mahkemeye veriyor, başyazarı da aynı hırs içinde tazminat kazanıyor Vakit'ten..

Maksat para değil ya, hemen temyize gidilmeden icra yoluyla Vakit'in bilgisayarlarına el koyuyorlar.. "Yıpratma" taktiği bu olsa gerek..

Yargıyı anlatmak "malumu ilan" olur düşüncesindeyim.. Yapılmış, yazılmış bir haberi alıntı yapsa VAKİT, cezası hazır..

Emir kulu gazetecilik böyle olur herhalde..

Baksanıza, kendi "dönekliğini" ikrar eden, VAKİT hakkında yalan yazdıktan sonra gerçekler ortaya çıkınca "çuvalladık Ey Halkım" diyebilen ve yüzü kızarmayan dönek saldırgan, Vakit gazetesi için (dolayısıyla yazarları da dahil) "Sahtekar" dediği gibi "Sözde dini bütün, şeytanların buldukları yöntem" cümlesini kuruyor. "Meğer / İnananların Yüzakı / diye hava basan gazete, 'şeytanın gururu' imiş..

Böyle bir kusmuk adama ne denir? Ne deseniz yüzü kızarmaz.. çünkü o şartlı olarak, VAKİT gazetesi hakkında yazarak yıpratma görevi taşıyor..

Belge diye meydana sürdüklerini okumamış, ya da okumuş anlamamış ki yalan yazıyor.. Hasan Karakaya ismi çıldırtıyor oğlancağızı..

Dindarlar aleyhinde, başörtülüler aleyhinde Aydın Doğan'ın iki düzine yazarı var, amma Hakan Coşkun'un yeri başka olsa gerek.. çünkü bu, baştan pazarlıkla saldırı yapmak için istihdam edilmiş..

Bir seferinde de beni ve Yılmaz Yalçıner'i, "VAKİT'in küfürbaz yazarları" şeklinde karalamak istemişti.. O tarihten iki yıl önce Yalçıner Vakit'ten emekli olup ayrılmıştı.. Ben ise "Haksıza sövenin dili cennetlik" dizesinin yazarıyım..

Yani anlayacağınız, TSK'nın acil eylem planında belirtilen "muhalifleri yıpratınız" emri mucibince Aydın Doğan ve yazarları, yazarcıkları, bir de Coşkun Hakan'ı “VAKİT’i yıpratma” eylemi başlattılar..

Aldanıyorlar..

Vakit maddi menfaat için çıkan gazete değildir.. İnandığını yazıyor orada her yazar.. Biliyorlar her yazdıklarından dolayı tazminata mahkum olacaklarını.. Amma ne gam!..

Cenazelerin bile nereye gömüleceğine, ya da gömülmeyeceğine biz karar veririz mantığı sahipleri, boşa yorulmaktalar..

Bu düzen böyle gitmez..

Düzenin düzencileri hiçbir surette iflah olmazlar..

Bari varlığı beş para etmeyecek edepsizleri namusluların üzerine saldırtmasalar da, kendileri de muhatapları da rahat etseler olmaz mı?

Olmuyor herhalde..

Zira, korkaktırlar.. Andıç mağdurlarını bile istihdam ediyorlar, adama andıççıları methettiriyorlar..

Baksanıza, 'Tescilli dönek' Hakan Coşkun Yahudiperestlik yapmaya başladı.. Birisi "Yahudiler lanetlenmiştir" ifadesini kullanmış, Aydın Doğan'ın saldırganı oraya da hücuma geçti.. Kendi olmayan aklına göre sorular sorup, denklemler yaparak haklı çıkmaya gayret etmektedir..

Salman Rüştü sanki başka şey mi yapmıştı?

Mesela ben, 'Sevgili Ahmet Hakan' desem, gitse beni mahkemeye verse, tazminata mahkum olacağım kesindir.. Amma avucunu yalar AH de, AD de..

-------------

Sakın ha hiçbir yerde VAKİT sözü duymasın

Duyduğu an köpürür-saldırır dönek HaCo..

Hiçbir zaman hırsına, kabrisine doymasın

VAKİT gündeme düşse çıldırır dönek HaCo..

Share this post


Link to post
Share on other sites
Abdurrahim Karakoç - Vakit - 22.06.2008

 

Aldanıyorlar..

Vakit maddi menfaat için çıkan gazete değildir.. İnandığını yazıyor orada her yazar.. Biliyorlar her yazdıklarından dolayı tazminata mahkum olacaklarını.. Amma ne gam!..

Cenazelerin bile nereye gömüleceğine, ya da gömülmeyeceğine biz karar veririz mantığı sahipleri, boşa yorulmaktalar..

Bu düzen böyle gitmez..

Düzenin düzencileri hiçbir surette iflah olmazlar..

Bari varlığı beş para etmeyecek edepsizleri namusluların üzerine saldırtmasalar da, kendileri de muhatapları da rahat etseler olmaz mı?

Olmuyor herhalde..

Zira, korkaktırlar..

 

-------------

Sakın ha hiçbir yerde VAKİT sözü duymasın

Duyduğu an köpürür-saldırır dönek HaCo..

Hiçbir zaman hırsına, kabrisine doymasın

VAKİT gündeme düşse çıldırır dönek HaCo..

 

 

...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...
Sign in to follow this  

×
×
  • Create New...