Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
Sign in to follow this  
tertemiz

Mustafa İslamoğlu; "efgani'yi Karalayanlar O'nun Tuvalet Bezi Olamazlar"

Recommended Posts

Mustafa İslamoğlu Mason ve kukla olan Cemaleddin Efgani’yi göklere çıkarırken,

 

Afgani’nin maskesini düşüren, Ehli Sünnet Âlimlerini ve Sultan II. Abdulhamid’i Afgani'nin tuvalet bezi olamazlar! diyerek aşağılıyor!

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

Tenkid;

 

II. Abdulhamid Han’ın da aralarında bulunduğu bazı kimselerin, Efgânî hakkında ‘maskara’ demesi, İslâmî çevrelerde kalem oynatan birtakım yazarları rahatsız etmiş olacak ki, Efgânî’yi temize çıkarmak için Abdulhamid Han’a ve Bir çok Alim'e olmadık hakaretler etmişlerdir:

 

Bakalım, Bu hususta M. İslamoğlu neler neler diyor!

 

Evet, Abdülhamit’e bakın!

 

Efgani’den ne kadar korkmuş ki 18 tane de ajan koymuş :D

 

Oysa Abdülhamit’in elinde Efgani'nin İngilizlerle işbirliği yaptığına dair belgesi vardı ve de Efgani'ye bu yüzden İngilizlerin maskarası demişti...

 

Hani, "ömürlerinin üzerinden yüzyıl geçmiş adamlar hakkında mutedil olmalıyız" diyen kendisi... Bunun tam tersini yapan yine kendisi!

 

Efgani masonların arasına iyi olduklarını sandıkları için girmiş... Deneme yanılmayla masonları öğrenmek de çok ilginç...

 

Efgani'ye kara çalan adamlar Tuvalet bezi bile etmezlermiş. Bu ne çirkin itham, nasıl bir ilim adamı böyle edep dışı söz söyleyebilir? Demek ki M.İslamoğlu'na göre, Ehl-i sünnet Âlimleri Afgani’nin ne (Mason, Hain) olduğunu ortaya çıkarmakla bunu hak ettiler!

 

Ömründe Sıcak Çorba içmemiş adama konak tahsis ediliyor... İran sefirinin parasını almıyor ama Abdülhamit’in verdiklerine hayır demiyor... Bu ne yaman çelişki böyle?

 

Herkes çocuğuyla vur patlasın çal oynasın sene 1870–1890 lı yıllar. Osmanlı savaştan savaşa koşuyor... Herkes vur patlasın çal oynasınla vakit geçiriyor sözü çok ilginç. :) Resmen karşısındakileri aptal yerine koyuyor!

 

Hele de ÜMMET İÇİN YANLIŞ yapmak cümlesi çok vahim çok!.

 

Bu gibi sözleri sarf edebilen insanların İslâmî çevrelerde kalem oynatabilmesi geçekten çok acı verici bir durum... Bugün hâlâ Efgânî’nin batıl davasını öve öve bitiremeyenler vardır.

 

Bu guruh, Ehl-i Tevhid'in kurtuluş ve selametini bu zatın eteğine yapışmakta görürler. Peki, Kimdir bu Afgani? Bir kere Afgan değildir, İran'ın Ese-dâbad şehrine mensuptur. Bu zat Sünnî de değildir, Şiî’dir. İki konuda, Takiyye yaparak Müslümanları aldatmıştır.

 

1- İranlı olduğu halde kendisini Afganlı göstermiş,

 

2- Şiî olduğu halde Sünnî postuna bürünmüştür. Resûlullah efendimiz (Sav) "Bizi aldatan bizden değildir" buyuruyor.

 

Bu zatın bir başka özelliği de, Farmason oluşudur. İstanbul'da yayınlanan "Mimar Sinan" adlı Mason dergisinde Afgani hakkında uzun bir övgü makalesi yayınlanmış bulunuyor. (1)

 

Afgani bir din âlimi, bir rehber, bir mürşid değil aktivist bir İslamcıdır. Yalancı, karışık, bulaşık bir kişidir. Bir ara, Blunt adlı bir İngiliz ajanı ile birlikte Halife Sultan Abdülhamid'i tahtından indirmeye teşebbüs etmiştir.

 

Bugün İslam âleminde görülen, Kitabullah'ın ve Resûl Sünnetinin ruhuna muhalif nice olumsuz iş ve davranışta Afganî'nin tuzu biberi vardır.

 

Bin dört yüz yıl boyunca İslam dünyasından nice Ehl-i Sünnet müctehidleri, büyük fakihler, veliler, kâmil mürşitler, amil ve Râsih âlimler, imamlar, rehberler çıkmıştır. Müslümanların bu nurlu kafileyi bırakıp da Afgani ve tilmizleri gibi birkaç sarıklı masonun peşine düşmesini isteyenlerde akıl mı yoktur, yoksa hüsnüniyet mi?" (2)

 

II. Sultan Abdulhamid: Afgani İngiliz maskarasıdır!

 

II.Abdulhamid Han’ın, Efgani’yle ilgili söylediği şu sözlere bakarsak Efgani’nin nasıl birisi olduğu daha iyi anlaşılacaktır:

 

“...Hilafet’in elimde olması sürekli olarak İngilizleri tedirgin etti. Blund adlı bir İngilizle Cemaleddin Efgani adlı bir maskaranın elbirliği ederek İngiliz hariciyesinde hazırladıkları bir plân elime geçti... Cemaleddin–i Efgani’yi yakından tanırdım. Mısır’da bulunuyordu. Tehlikeli bir adamdı. Bana bir ara Mehdilik iddiasıyla bütün Orta Asya Müslümanlarını ayaklandırmayı teklif etmişti; buna muktedir olamadığını biliyordum. Ayrıca İngilizler’in adamı ve çok muhtemel olarak İngilizler beni sınamak için bu adamı hazırlamışlar idi. Derhal reddettim. Bu sefer Blund’la işbirliği yaptı...” (3)

 

Cemaleddin Efganî, İngiliz belgelerine göre “tanrıya inanma” şartı koşan İskoç Mason Locası’na üye iken, buradan “tanrısızlık” ithamıyla kovulmuş, o da “tanrı tanımazlık”ın makbul sayıldığı Fransız Grand Orient Locası’na reis olmuştur. (4)

 

Cemil Meriç Afgani hakkında şöyle der;

 

“Bizim "Büyük İslâm Birliği”nin kurucusu olarak selâmladığımız Efgani'nin Fransa'daki dostu Hıristiyan Halil Ganem'dir. Sultan Abdülhamid han’ın hasm-ı biamânı Ganem.

 

Renan, Efgani'yi bir masal kahramanı olarak değil, gerçek kişiliği ile yani dinsiz, bir "libre penseur" olarak tanımaktadır. Zavallı Türk intelijansiyası! Kimlerin peşinden gitmemiş. Düşmanları dost, dostları düşman olarak tanımış. Peygamber'in adını anmağa cesaret edemeyen bir Efgani'yi Peygamber kadar saygıya layık görmüş.” (5)

 

Herhalde bu iktibaslarla meselenin nerelere kadar gittiği daha iyi anlaşılmıştır.

 

Dipnot;

1- (Mimar Sinan dergisi, sayı: 127, Mart 2003)

2- (İnkişaf Dergisi, No: 2)

3- (Bkz. Abdulhamid Han, Sultan Abdulhamidin Hatıra Defteri (Haz. İsmet Bozdağ), İstanbul 1986 (8. Baskı), Pınar Yay. S. 73)

4- (Bkz. Alaaddin Yalçınkaya, Cemaleddin Efgani, İstanbul 1991, Osmanlı Yayınları, s. 131–132; Muhammed Reşad, Cemaleddin Efgani Hakkında Makaleler, İstanbul 1416/1996, s. 21, dipnot: 36).

5- Cemil Meriç (Umrandan Uygarlığa)

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

Yoo.. Ben anlamadım. Nerelere gidiyormuş mesele? Devamını da alabilir miyim? Tenkid size mi ait? Kaynak gösterilmemiş veya ben göremedim. Siz gösterin öyleyse... Birbirinden oldukça kopuk yargılar ve bunları olmadık yerlerde birbirine bağlamaya kalkan kıvrak zeka sahibini tanımak ayrıca satır aralarına konmuş gülücüklerin lüzumsuz olduğunu söyleyerek sorularıma cevap istiyorum. Ha bir de bu cümleler İslamoğlu'nun hangi yazısında, kitabında geçiyor? Onu da istiyorum. Evet, her şeyi istiyorum ancak bir daha bu konuya cevap yazmak istemiyorum. Zira yalnızca merak ediyorum.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Birde bu Mustafa İslamoğlu denen kendini tefsirci sanıp vakitte ayet yorumlamaya kalkan adamda gerçekten bir kişilik oturmamışlılığı var.Hem Şeyh Bedrettin Hazretlerinden alıntı yapıyor, hemde Şeyhleri inkar eden efgani gibi selefileri övüyor garip bir adam, ben 17 yaşındayım, 18'e girmek üzereyim kişiliğim oturuk, ama bu adamın bu yaşında hala kişiliği oturmamış, bir tarafı Anya diyor, bir tarafı Konya diyor...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Bahsetmiş olduğunuz sitelere göz gezdirdim. Cevabı veren belli değil sanırım. İslam ile ilgili konuların internet ortamında değerlendirilmesinin sağlıklı olduğunu düşünmüyorum. Çoğu zaman paylaşım açısından fayda sağlıyor olsa da yoruma açık mevzularda iş çığrından çıkıyor.

 

İslamoğlu hakkında yapmış olduğunuz yorum da oldukça ilginç. Yaşınızla bağdaştıramadım. :D

 

Pek muhterem oturaklı kişiliğinize de maşallah... :)

 

(Gene tutamadım kendimi.)

Share this post


Link to post
Share on other sites

BU İslamoğlu Ezher mezunu değil mi? Ezher mezhepsiz yuvası değil mi? Daha nesini savunuyorsun bu adamın? Mehmed Ali Hoca'ya aittir iki sitede, yazılarda ona aittir, Seyyid Abdülhakim Arvasi Hazretlerinin talebesi Hüseyin Hilmi Işık'ın Talebesidir.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Olaya bak be! Ezher e gittik şimdi de. Ezher'den her çıkan mezhepsiz olsaydı ben de mezhepsiz olurdum. Ezher hakkında daha fazla yorum yapmayın bence. Zira krize gireceğim. (Gülme krizi :) )İslamoğlu'nu savunduğumu nereden çıkardınız onu da anlayamadım. Yalnızca üslubunuz ve kelimelerinizdeki ezberdir beni şaşırtan. Mehmed Ali Hoca yı tanımıyorum. İnternet ortamında yürüyorsa bu iş, Hüseyin Hilmi Işığın talebesi ve Seyyid Abdülhakim Arvasi Hazretleri ile bağlantısı olması da benim açımdan bir şeyi değiştirmez. Araştıracağım. Veya hiç uğraşmayacağım.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Mustafa İslamoğlunun bu konudaki görüşünü kendi ağzından dinlemek isteyenler, youtube'dan Mustafa İslamoğlu- Cemalettin diye aratarak ulaşıp izleyebilir..

Share this post


Link to post
Share on other sites

Ben anlatılan kişilere biraz uzak kaldım. fakat şunuda demek isterim ; nedamet arkadaşımızın dediği gibi Ezherden çıkan herkes aynı kefeye konulmaması lazımdır benim kanaatimce. sonuçta koca tarlada yetişen meyvelerin %90 ı çürük die %10 unuda atmak olmaz( belki iyi bir benzetme olmamıştır. umarım yanlış anlaşılmaz uykusuzluğuma verin :) )

Share this post


Link to post
Share on other sites

ÜStelik nedamet bey/hanım uslübunuz çok kırıcı, resmen dalga geçiyorsunuz.Eğer ehl-i sünnetim diyorsanız ehl-i sünnet düşmanlarının gerçek yüzünü ortaya çıkaran yazılarıma böyle traşa alan yorumlar yazmamalısınız.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Üslubum kırıcı ve alaycı kabul ediyorum. Çünkü birtakım insanların arada bir çıkıp İslam adına büyük adımlar atmış olan zatlar hakkında ileri geri konuşmasına tahammül edemez oldum. Ehl-i Sünnet düşmanı diye vasıflandırdığınız insanların bütün yapıtlarını devirmişsiniz gibi bir eda var siz de. Eğer böyle bir durum var ise sorununuzu ifade etme şekliniz yanlış. Bir kere derdiniz Mustafa İslamoğlu ile mi Efgani ile mi? Anlaşıldığı kadarıyla ikisiyle de. Ama benden önce buna sizin karar vermeniz gerekirdi. Abdulhamit, Cemil Meriç veya Necip Fazıl ile bu konuda ihtilafa düşebilirim. Ama bu ne Üstad'ı tamamıyla yok saymamı ne de Efgani'yi Necip Fazıl'ın verdiği hükümler doğrultusunda göz ardı etmemi gerekli kılar. Ancak siz, oturaklı kişiliğiniz çapında bir tabureye yerleşmiyorsanız size karşı itidal olamamı beklemeyin. İnadına komplo teorileri üretme çabası içinde olup, bildiklerimi birinci ağızdan öğrenmenin verdiği cesareti yıkmaya meyilli yargılara kelimenin tam anlamıyla gıcığım! Ezher hakkında da sizi sükunete davet ediyorum. Lütfen.

 

Bir daha ki cevabınızı traşa değil, kaale dahi almayacağım.

Share this post


Link to post
Share on other sites
Tamamda hocaların büyük çoğunluğu mezhepsiz olan bir üniversiteden çıkanda azda olsa mezhepsiz düşünceler mevcut olma ihtimali yüksek oluyor.

 

Evet haklısınız mehzepsiz düşünceler taşıma olasılığı yüksektir. ama dediğiniz gibi ihtimaldir. Hangimiz yanlış düşünceler taşımıyoruzki. Kurtulma ihtimali %1 olupta ameliyattan sağ çıkan hiçmi hasta yok.

 

benim konuyla daha sıkı bir bağlantı kurabilmem için anlattığınız kişiler hakkında daha daha fazla bilgi sağlamam lazım. rica etsem kaynak ismi söylermisiniz?

Share this post


Link to post
Share on other sites

Efendim kaynak olarak şunları sıralandırabiliriz:

 

Efgani hakkında Hayreddin Karaman'ın 'Gerçek İslam da Birlik' çalışması en iyi kaynaktır yararlanabilmeniz açısından. Bir de 'Urvetu'l-Vuska' var tabi. Benim elimdeki Bir Yayıncılıktan... Temin edebilirseniz müthiş olur. :D O nedir diye sorar gibi gördüm sizi... Buyurunuz:

 

'Bugün Efgani'nin, öğrencisi ve yoldaşı Muhammed Abduh'la beraber çıkardığı ve İslami basının temelini oluşturan 'El-Urvetu'l-Vuska' dergisinin yüzüncü yayın yılı anısına, aynı zamanda da bu şahsiyeti iftira ve düzmeceleriyle lekelemeye çalışan uşaklara karşı bir reddiye olarak Dergi'yi bütün sayıları ve Efgani hakkında kısa bir bilgiyle sizlere sunuyoruz. İslam halklarına armağan ettiğimiz bu kitap adalet ve doğruyu savunmayı ve yakın tarihe bir ışık tutmayı amaçlamaktadır.' (Kitaptan iktibas...)

 

Bir de Üstad'ın 'Doğru Yolun Sapık Kolları' eserine başvurursanız Efgani ve Muhammed Abduh hakkında fikir sahibi olursunuz.

 

Bunların dışında internetten araştıracak olursanız pek sağlıklı görmediğim zihniyet türü bekliyor sizi. Böyle bir durumda yalnızca kronolojik bilgi edinmeniz daha yararlı olacaktır. Aynı zamanda sitemizde de 'Diğer Yazarlar' bölümünde hem Üstadın kitabından iktibaslar hem de az evvel bahsettiğim kronolojikimsi :) anlatım mevcut. Diğer yandan Ehl-i_Kalender arkadaşımızın önermiş olduğu sitelere de bakabilirsiniz.

 

Mustafa İslamoğlu'nun da kitaplarını okumanız yeterli olacaktır. 'Yürek Devleti'ni öneririm. Hem ince hem ufuk açıcı. :D

 

Bu kadar yeter şimdilik. Devamını ben de bilmiyorum gerçi. :D Rastlarsam veya aklıma gelirse paylaşırım.

Share this post


Link to post
Share on other sites

İşe bak ya! Tasavvufu hiçe sayan Efganiyi göz ardı edemiyorsanız Nakşî tarikatına mensup ÜStadı göz ardı etmeniz gerektir, çok saçma bir cümle kurmuşsunuz; hem Üstad'ın Efgani düşmanlığını kabul ediyorsunuz hemde Üstad böyle dedi diye Efganiyi hiçe saymam diyorsunuz.Acaba NEcip Fazıl KISAKÜREK'e ya'ni Üstada nasıl Üstad diyebiliyorsunuz? Birini Üstad bellemek sizin gibi olmaz, Allah-u Teala sizi bu battığınız mezhepsizlere iyi gözle bakma batağından kurtarsın.1400 senedir Ehl-i sünnet alimlerinin nakilleriyle hiç değişmeden gelen Fıkhî ve İtikadî bilgileri ya'ni Şeriat ve Akaidi asıl kaynağından öğrenmek istiyen ve öğrenen insan Abduh gibi, Efgani gibi Büyük İslâm Alimi Seyyid AbdülHakîm-i Arvasî'nin kafir olduklarını bildirdiği insanların bırakın kitabını okumayı ismini bile ağzına almaz, tıpkı Ebû Cehl'in ismini değil takma ismini söylediğimiz gibi.Eğer ehl-i sünnet alimlerinin kitaplarını okumuş ve ehl-i sünneti içinize sindirmiş ve kalb ilimlerini bilen biri olsaydınız kâfir ve bid'at ehliyle değil konusmanın onların kitaplarından bir cümle okumanın bile kalbe zararlı olduğunu bilir, onların kitaplarına elinizi bile sürmezdiniz.O gülücük işaretleriyle Ezher denen zındık yuvasından etkilendiğinizi belli ediyorsunuz.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Pek muhterem oturuklu kişilik sahibi sayın şahıs... (Bu siz oluyorsunuz :D ) Saçmalayan sizsiniz. Evvela Üstad'ın hangi fikirlerine, fiillerine riayet ettiğim sizi hiç ilgilendirmez. Ben ne Üstadın fikirlerini ne de Efgani'nin İslam konusundaki düşüncelerini körü körüne kabul edebilirim. Abdulhakim Arvasi Hazretlerinin bu konudaki düşüncelerini bilmiyorum. Anlaşılan o ki siz bu işin 'ehl'isiniz. Efgani hakkında bilgi sahibi oluşunuz hangi kaynaklara dayanıyor hayli merak ettim şimdi. Cidden hayatınızda Urvetu'l-Vuska'yı elinize aldınız mı? Efgani'yi direkt olarak kendisine ait herhangi bir yapıtından tanıma imkanına sahip oldunuz mu? Pek nezih kalbiniz 'mezhepsiz, hain' sıfatlarıyla vasıflandırdığınız Efgani'yi yerin dibine sokarken, Urvetu'l-Vuska'dan bihaber nasıl bu kadar rahat caka satabiliyor, inanın şaşırtıcı! Sizi, pek temiz kalbinizi, dualarınızı ve tek taraflı kör zihniyetinizi bu sefer traşa alıyor, 'zındık' olarak nitelendirdiğiniz tüm Ezher öğrenci ve hocalarının vebaliyle Allah'a emanet ediyorum... :) :D

Share this post


Link to post
Share on other sites

Sayın üyelerimiz,

Konu ana ekseninden çıkarak sonu gelmeyecek bir tartışmaya doğru yol almaya başladığı için başlık kilitlenmiştir. Lütfen mevzuları ana atmosferinde ve ekseninde tutmaya çalışalım.

Saygılarımla

Share this post


Link to post
Share on other sites
Guest
This topic is now closed to further replies.
Sign in to follow this  

×
×
  • Create New...