Elitlerin Korkusu

[adles 12]

ELİTLERİN KORKUSU

George A. Romeron’nun türden hoşlananların sevdiği filmi ‘’Ölüler Ülkesi’’nde çok çarpıcı bir replik vardı. Normal insanlar zombilerin saldırısına uğradıkları zaman onların dikkatini başka yöne çevirmek için havai fişek atıyorlardı. Fakat nasıl oluyorsa oluyor zombiler bir tür bilinç geliştiriyorlar ve artık havai fişeklere bakmıyorlar.İşte o zaman kalan tek şehrin elit sakinleri dehşet içinde o çarpıcı cümleyi kuruyorlardı: ‘’ Aman Tanrım, artık havai fişeklere kanmıyorlar.’’ Sinema ile ilgili yazılarını dikkatle takip ettiğim Nihal Bengisu Karaca’ nın da tesbit ettiği gibi film Amerika ‘nın içi ve dış politikasına dair çok esaslı eleştirilerle bezenmiş başarılı bir yapım.Ama film de Amerika’nın politikaları da bizim konumuz değil şimdi.Yönetmenin muhtemelen bizim ‘’elit’’lerimizden haberi de yoktur ama (üstelik film 2005 yapımı) filmde bana çok tanıdık gelen noktalar buldum yeniden izleyince. Hele de bu günlerde….

Bu gün baş örtüsü ile ilgili düzenlemele mecliste oylanacak.İşin bundan sonrası az çok belli ama bekleyip göreceğiz.Ancak bu süreç , aziz milletimizin bazı parti ve zümre ve insanların gerçek yüzlerini görmeleri açısından çok faydalı oldu.Başörtüsü tartışmaları adete herkesin hakiki kıymetini ortaya koyan bir terazi hükmüne geçti.Baykal’ ın hezeyanlarına burada tekrar girmeyeceğim.Bence bu sürecin en ilginç ve üstünde durulması gereken sözünü Yargıtay Başkanvekili Osman Şirin söyledi. Sayın Şirin’in 1960’lı yılların üniversitelerini kastederek söylediği sözleri aynen aktarıyorum:’’ Hukuk fakültesinde okurken ne örtünme ihtiyacı duyan vardı ne de örtünmeliyim diye eyleme giren vardı.Ne oldu bizim güzide üniversitelerimize ?Bugün kapılarında ‘’inancım gereğidir’’ diye bar bar bağrılıyor.

Temel hak ve özgürlüklerin serbestisi karşısında sürekli yaygara koparan seçkinci klik’in derdinin ne olduğunu şimdi daha iyi anladınız mı?Sayın Şirin aslında şunu söylemek istiyor:’’ Bu Müslümanlar da çok olmaya başladı yahu. Ne güzeldi o eski yıllar.Çocuklarını okutmazlardı.İşçilik, kapıcılık, küçük memurluk yapar, bize hizmet ederlerdi.Ara sıra içlerinden bazıları kafasını kaldıracak olsa ‘sağ- sol, Türk-Kürt , Alevi- Sünni ‘ tartışmaları çıkartırdık.Onlar da bu çatışmaları havai fişek gösterisi gibi izlerlerdi.Biz de kendi elit mahallelerimizde mutlu hayatımıza devam ederdik.Daha olmadı arada bir darbe yaptırır canlarını okurduk.Şimdi öyle mi ya? Her yerde onlar.Okuyup her yere giriyorlar.Başımıza başbakan ve hatta cumhurbaşkanı bile oldular.Üstelik artık ne havai fişeklere kanıyorlar ne de darbe ve baskı tehditlerinden korkuyorlar.Ah o güzelim 60’lı yıllar.’’

Sayın Şirin gibi hukuçular(!)ın ve isminin önünde rektör dekan gibi unvanlar bulunan sözde bilim adamlarının düşündüğü tastamam budur.Zannetmeyin ki dertleri anayasa yada laikliktir.Onların hazmedemediği sadece ve sadece İSLAMdır.Müslümanları takiyye yapmakla suçlarlar ama kendileri takiyyenin alasını yaparlar.’’:Laiklik elden gidiyor.’’ Yaygaraları ile küfürlerinin takiyyesini yapıyor bunlar. Okumuş , aydın, bilinçli Müslümana ise hiç tahammülleri yoktur.Onlar başörtülü kadını ya da namaz kılan adamı yukarıda da söylediğim gibi işçi, çiftçi, kapıcı, tamirci olarak görmek isterler.Onların kendileri gibi olan çocukları da onların yolundan gitmeli ve ideal (!)düzen böylece devam etmelidir.Yok , ille de çocuklarını okutmak mı istiyorlar ? O zaman ‘’Köy Enstitüleri’’ kurulup çocukların zihinleri aydınlatılmalıdır(!).Bu ‘’istemezük’’ çü taifenin dayanamadığı şey başörtüsünü üniversitede , hastanede , mecliste Çankaya ‘da görmektir.İmam Hatip Liselerinin önünü kesmeleri, İlahiyat fakültelerini hocasız ve öğrencisiz bırakmaları hep bu karın ağrısının yansımasıdır. İsterler ki millettin ölüsünü yıkatacak hoca bulmakta zorlandığı o efsanevi CHP yılları geri gelsin.

Bu zavallılar, aziz milletimizi ve onun manevi dinamiklerini öldürdüklerini zannettiler bir nice zaman.Ondan geriye kalanlara da zombi muamelesi yaptılar.Onlara göre bizim manevi köklerimiz bir daha canlanmamak üzere kurutulmuştu. İnsanlar da bir süre sonra yaşadıklarını unutacaklardı ve yeni kuşaklar geldikçe de kendilerinin hayal ettiği ülke ortaya çıkacaktı.Ama öyle olmadı çünkü Allah, bin yıldan fazla süre İslam a bayraktarlık yapan bu millete köklerini unutmak gibi bir zilleti yaşamayı reva görmedi.Aziz milletimiz hatırlıyor, canlanıyor, harekete geçiyor .Osman Gazi’nin göğsünden çıkan ulu çınar yeniden yeşeriyor ve ışığını her yana yayıyor.Karanlıktan beslenenlerin korku çığlıkları bu yüzden efendim….

(bu yazı değerli edebiyat öğretmenim Mehmet Sait Güven'in kaleminden...İnşallah beğenirsiniz :D )

[ilcege 36]

Paylaşımınız için teşekkür ederim.Ülkemizde yaşanan hadiselerin künhüne vakıf bir yazı.Hadiselerin arka planında neyin olduğuna dair işaretler veriyor.Okuyunca bunu görmek mümkün.