Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
Sign in to follow this  
furkan-NFK

Bakalım Acaba Bu Kez Hangi Koç Aydın Doğanı Kurtaracak..

Recommended Posts

dün gündemi meşgul eden hilton arasizi için yorumlarınızı bekliyoruz

 

İlk yorumu ben yapayım o zaman desmondx :)

 

Meselenin iç hatlarını tam olarak bilmesekte, zahiren vukuu bulan hadiselere binaen birkaç kelam etmek mümkün.Ben tam anlamiyle yorum yapmaktan ziyade kendimce bir kaç sual edip yazımı noktalayacağım müsaadenizle.

 

1)Böyle bir hadisenin vukuu bulmasını gerektirecek tek sebeb 'hilton oteli' mi?Yoksa başka hadiseler cereyan ediyor da 'hilton oteli' işin tuzu biberi mi?

 

2)Bir başbakanın çıkıp ülkesinin medya sektörünün en güçlü ismini, tabir-i caizse kartelin ağa babasını bizzat ismini vererek 'yermesi' ne manaya geliyor?

Share this post


Link to post
Share on other sites
İlk yorumu ben yapayım o zaman desmondx :)

 

Meselenin iç hatlarını tam olarak bilmesekte, zahiren vukuu bulan hadiselere binaen birkaç kelam etmek mümkün.Ben tam anlamiyle yorum yapmaktan ziyade kendimce bir kaç sual edip yazımı noktalayacağım müsaadenizle.

 

1)Böyle bir hadisenin vukuu bulmasını gerektirecek tek sebeb 'hilton oteli' mi?Yoksa başka hadiseler cereyan ediyor da 'hilton oteli' işin tuzu biberi mi?

 

2)Bir başbakanın çıkıp ülkesinin medya sektörünün en güçlü ismini, tabir-i caizse kartelin ağa babasını bizzat ismini vererek 'yermesi' ne manaya geliyor?

kesinlikle haklısınız bu sadece zahiri ilk olay daha bilmediğimiz neler var Allah bilir ama 2. yorumunuza bi ekleme yapmak başbakan aslında şu ana kadar hiç bi başkanının diyemediği belkide söyleyemediği bişey söyledi kendisine şimdi kendisi birde habertürk ü almaya çalışıyor bakalım nolucak...tşk...saygılar

Share this post


Link to post
Share on other sites

Selamlar,

 

Evvela Ergenekon, şimdi de Doğan mevzuu... Ülkemizde dikkate şayan hadiseler gerçekleşiyor, inşallah bu çok çok mühim adımlar menzile ulaşır, inşallah neticesizlik mevzubahis olmaz. Olup biteni izleyince umutlanmadan edemiyorum, öte yandan da ruhum, en yüksek perdeden, bu iki hadisenin de muvaffakiyetle neticelenmesi için Allah'a haykırıyor.

 

28 Şubat döneminde medyanın oynadığı rolün ciddiyetini bir kez daha gördük. Ki aile, medya ve marif teşkilatının bir nesli yoğurup kıvam vermede kullanılabilecek üç silahı teşkil ettiğini düşünürsek, meselenin ciddiyetine bir adım daha yaklaşmış oluruz. Bu ülkede tirajı en yukarıda gezen Posta rezaletini unutalım; gazete satışlarının yarısını karşılayan Hürriyet, Radikal ve Milliyet gibi pislik yuvalarının, Aydın Doğan isimli pislik bir manipülatörün elinden alınması Cumhuriyet tarihi boyunca matbuatla ilgili atılmış en mühim iki-üç adımdan birisi olacaktır.

 

Erdoğan büyük risk aldı, demek ki onu bu riski almaya itecek birşeyler dönüyor arkaplanda. Fakat bu kadar keskin konuşabilmesinden kendisine güvendiğini çıkarıyor ve umutlanıyorum. Erdoğan'ı sevelim sevmeyelim, bu mevzuda onun başarısı için dua etmemizin ve onun arkasında olmamızın boyun borcumuz olduğu fikrindeyim. Bu ülkeyi Aydın Doğan isimli pislikten temizleyecek olan kişi, hakiki bir kahraman olacaktır. Son Ramazanlarda olduğu gibi, bu Ramazan'da da ortalığı lağım kokularına boğan mukaddesat düşmanı kalemşörlerin patronu inşallah tez zamanda paldır küldür devrilir ve hem bu adım, hem de Ergenekon hususunda atılan adımlar neticesiz kalmaz. Şu sıralar bu ülke hakkındaki en büyük iki temennim bunlar, zira kemikleşen ve CHP diktasının izlerini taşıyan bu azınlığın dezenfekte edilmesi, bu ülkedeki mukaddesatçılık müddeilerine derin bir nefes aldıracaktır. 80 sonrası dönemde, Üstad gibi bir avuç kanaat önderinin giriştiği çetin fikir mücadeleleri neticesinde ufku açılan, entellektüel bakımdan tüketicilikle meşgul olmayı bırakan ve çiftçilik, belediye işçiliği, büro memurluğu gibi ham insan gücüne dayanan işlerdense yavaş yavaş yöneticilik, akademisyenlik gibi alanlara temayül gösteren mukaddesatçı kadronun önünün daha da açılmasını, aynı zihniyetin temsilcisi olan bu iki pisliğin ortadan kaldırılması hayli hızlandıracaktır.

 

Allah bu çetrefil mevzuda Erdoğan'ın yardımcısı olsun.

 

Saygı ve selamlarımla

Share this post


Link to post
Share on other sites

NFK-fan yorumunuzu çok beğendim bide bişey eklemek istiyorum çağımızın sorunlarından biriside bi kişinin eleştirdiği veya karşı çıktığı bi konunun kendisinde olup olmadığını bilmemesi.şimdi ne alaka diyceksiniz..bugün sonuçta aydın doğanın gazete ve tvlerinde(ntv) çevreci bi yaklaşımdan bilmem işte yeşil ekran falan diye konular boy göstermeye başladı ama karşı tarafta aydın doğan bey o yemyeşil alanı emelleri doğrultusunda harcamaya çalışıo ee nerde hani yeşil çevre greenpeace ruhu falan keza buna CHP yide örnek gösterebiliriz laiklik laiklik diye diye dillerinde tüy bitti ama laiklik kelimesine bakarsanaız köküne din ve vicdan özgürlüğü demektir aslında laiklik bana göre de çok güzel kavramdır ama siz laikliği türban takmak veya takmamak diye ayırıyosunuz nerde destek verdiğiniz şey nerde tepki gösterdiğiniz şey burda açık bi ikilem var öyle değilmi?teşekkürler

Share this post


Link to post
Share on other sites

Çok güzel olacak, çoook!

 

Ne laikçi faşist ergenekoncular, nede mason kılıklı para babaları kalacak.

Allah başımızdakilerin yardımcısı olsun...(AMİN)

Share this post


Link to post
Share on other sites
Çok güzel olacak, çoook!

 

Ne laikçi faşist ergenekoncular, nede mason kılıklı para babaları kalacak.

Allah başımızdakilerin yardımcısı olsun...(AMİN)

AMİN

Share this post


Link to post
Share on other sites

Her şey tersine dönüyor, her şey. Yani esas olması gerekene, doğrusuna ve olması kaçınılmaz olana. Merkez çatırdıyor, çevre hak ettiği yere doğru gidiyor. Seçkinler, ideologlar, tek tipçiler, tahakkümcüler gittikçe yalnızlaşıyor. İşte bu sebeble; milletin tercihlerine, isteklerine ve teveccühlerine ipotek koymanın vakti geçiyor/geçecektir.

 

Kökü, kökeni ve meşrebi Anadolu olan, Anadolu'dan gelenlerin ayak sesleri ürkütüyor; azgın azınlığı. Bu böyle devam edecek ve etmelidir.

 

Bu toprakların evladlarını birbirine kırdıranlar, bizleri öz vatanımızda parya yapanlar, bizlere cüzzamlı gibi bakanların devrini tasfiye vakti gelmiş, hatta geçmiştir bile.

 

Postu delen darbelerin kılıfında; milletin boğazındaki tek ve son lokmaya bile göz diken, milleti aç ve fakir bırakmaya ahd eden, boşaltmadık banka bırakmayan, yabancı servislerin telkinleriyle ''Din ve dindarlara'' top yekün savaş açan ruhsuz, köksüz ve ne idüğü belirsizlerin hesabı görülmelidir, ahirete bırakılmamalıdır.

 

Basiretle, soğukkanlılıkla ve mazlumu-zalimi ayırarak. Hakkı ve hukuku gözeterek, doğruyu-yanlışı ayırt ederek.

...

 

ALİ

Share this post


Link to post
Share on other sites

Peki Başbakan açıklama yapmak için niye bir hafta süre veriyor? Kılıçlar çekilmiş, her iki tarafta silahını kuşanmışken bu süre neyin nesi? Yoksa Tayyip Bey gel anlaşalım mı demek istiyor ACABA!!!

Share this post


Link to post
Share on other sites

Sanırım kutupları Başbakan-Aydın Doğan olarak ayırıyoruz. Hayır, Başbakan'a taraf olma teşebbüsü değildir bu. Aydın Doğan'ın medya gücünü kullanarak bu zamana kadar gerçekleştirdiği icraatlarden bahsediyoruz. Özellikle inanç ve inananlar konusunda nasıl bir yol izlediklerini söylüyoruz.

 

''Eyvah oruç tutmayanı dövdüler, mini etekli kızı yakmaya kalkıştılar, kaçak Kur'an kursunda Atatürk düşmanlığı, sahte Şeyh'in imam nikahlı eşleri, hastanede çalışan türbanlılar'' gibi uzayıp giden manşetlerle ve yayın anlayışıyla toplumsal bölünmenin/ayrışmanın mimarlarından değil midir bu medya patronu?

 

Unutmadık değil mi 28 Şubat'ı; Dine ve dindarlara yapılan baskıları unuttuk mu? İşte mesele budur; yoksa Deniz Fener'i meselesi yargının işidir. Hatalı, şaibeli ve yanlış durumlar varsa herkes cezasını çeksin. Yoksa da bu iftirayı atanlar cezalandırılsın.

 

Aydın Doğan meselesi sadece bu konuyla alakalı bir şey değildir. Bizim taraf olduğumuz nokta burasıdır; yani medya kuvvetini kullanarak bölmek/ayrıştırmak/karabasancılık oynayanlara karşı durma tarafıdır, şuurlu olmak mecburiyetidir.

...

 

ALİ

Share this post


Link to post
Share on other sites

Seni uyanık seni… Ne oldu keser mi döndü, sap mı döndü yoksam hesap mı döndü? Burdan bakılınca üçü de dönmüş sahibini bulmuş gözüküyor. ‘Nasıl yani?’ deme şimdi, farkındasın olayın… Bir koyup üç alacaktın aklın sıra… Amma olmadı be gülüm… Hayat ne yaparsın bazen tam tersi de olabiliyor. Aydınım, Doğanım, haysiyetten kayanım, tepe taklak düşenim, Ertuğrul'u, Özkök'ü daha çok isim sayarım.… Eee ajanız di mi ama?

 

Benim gibi ajan adamı konuşturma şimdi.Ne kadar övünsem senin kadar olamam.Yani hep gıpta etmişimdir ‘ajanlığına, muhbirliğine, espiyonaj ve kontr espiyonaj konularındaki başarına, yoksa içeriğine zerre kadar kıymet vermem bilirsin.Haaa ne diyordum... Senin gıpta ettiğim yönlerin saymakla bitmez, ‘metod’ olarak tabii.Nerden buluyordun, nasıl buluyordun pes hakkaten.Mesela; Erzurum’da bir lisenin bodrumunda namaz kılan çocukları nasıl bulup sonra fotoğraflarını çekerek espiyonajın gözüne vurup, bir yandan da ‘lise de namaza skandalı’ diyerek propagandanın kralını yapıyordun? Tabi bunları menfi manada söylüyorum, o kadar salak değilsin ya, anlarsın.Haa sonra ‘bilmem hangi ilde mini etekli kızlara kezzap atanları da sen ortaya çıkarmıştın di mi?Yahu ajanlık kaidelerini yerle yeksan ediyorsun haberin var mı?Ne ara gittin, olaya şahid oldun?Ama helal olsun başlık fena değildi?’Mini etekli kızlara kezzaplı saldırı’..Amanın tırstım haaa…Yoksa İran’a filan mı dönüyoruz.Ha bak bu da senin kara propaganda ürünlerinden sadece biri, outlet mağazanız var mı bu arada?Ramazan’a özel ürünler filan.. Gördün mü kafamıza nasıl da yerleşmiş senin patenti bizzat ve şahsen sana ait ürünlerin. Dur dur daha bitmedi senin hünerlerin… Ne bileyim hep merak etmişimdir 'Adana’da bir okulun teras katında namaz kılan talebeleri' nasıl buldun da görüntüledin, takdire şayansın doğrusu.

 

28 Şubat mı? Hiç girmeyim, destan yazarım da, daha ilk günden site ahalisine gına vermek istemiyorum.Yoksa biliyon gücünmem yazarım.Neyse senden öğrenmem gereken metod çok var anlaşılan.Hadi bakiyim sen ufaktan ufaktan voltanı al, hisse değerin düşüyor yoksa…

Share this post


Link to post
Share on other sites
Peki Başbakan açıklama yapmak için niye bir hafta süre veriyor? Kılıçlar çekilmiş, her iki tarafta silahını kuşanmışken bu süre neyin nesi? Yoksa Tayyip Bey gel anlaşalım mı demek istiyor ACABA!!!

 

Tayyip Bey'in "gel anlaşalım bu süre zarfında" dediğini sanmıyorum. Zira, konuşmalarının muhtevasında da alenen görüldüğü gibi Başbakan, geri dönüşü olmayan bir yola girmiştir. Şu vakitten sonra Aydın Doğan ile anlaşabileceği hiçbir mesele kalmamıştır Tayyip Bey'in. Anlaşabilecek olsalar bile bunu ekranlardan açık açık söyleyecek değil.. Bir hafta mühlet verilmesi kongrelerin hafta sonunda düzenleniyor olmasından; iftiraların, yalanların ve sair bilinen-bilinmeyen yolsuzlukların Doğan matbuatında açığa çıkarılmasını sağlama ve grubu, kendi kalemleri ile vurma iştiyakından ileri geliyor olsa gerektir. (ayrıca bkz: doğan hisseleri)

 

Bu mesele, son zamanların çokca önem arzeden birkaç olayı dahilindedir ve Admin'in de dikkatleri çektiği gibi "sağcıyım" diyen herkesin, partizan bir tavır sergilemeden Başbakan'ın arkasında durmasını gerektirecek hususiyette bir vakadır. Bu olayda dahi partizanlığın verdiği serkeşlik ve aymazlıkla hareket edenler, kendilerine yönelecek "ihlassız" ithamını tepeden-tırnağa hakederler. İşte bugün sağcı bir siyasi partinin lideri (maksadım partiye leke çalmak yahut parti müddeilerini bu olaydan dolayı itham etmek ve gocundurmak değildir) yapmış olduğu saçma-sapan, gereksiz, yersiz ve yalan-yanlış açıklamalarla kaybetmiş olduğu samimiyetin tezahürünü gözler önüne sermiş, (kritik) bir dönemeçte ve partiler üstü bir meselede nasıl fevri hareket edilebileceğini göstermiştir. Ahlak ve doğruluk gibi temel değelerinin yekûnu "0" eden, siyasi hırsının tüm bu değerlerin erimesine vesile olacak kadar esiri olmuş Sayın (!)başkan'ın ne idüğü hakkında derin kuşkulara sahip olan bizlere ise bu açıklamayı büyük bir talihsizlik olarak yorumlamaktan ve mûtad-ı veçhile karşılamaktan ziyade birşey kalmamıştır. Akbabaların da karnı doyar ama mideleri leş ile doludur.

 

Cereyan eden bu tartışmanın nihayetini ben de merakla ve umutla bekliyorum. Vatanımızın ve milletimizin istikbaline etki edebilecek kadar mühim bir hadise... Erdoğan'ın eli bugün hiç olmadığı kadar kuvvetli; kendisi, Doğan'ı altedebilecek birikime ve istidada malik... Doğan'ın elinde muntazam matbuat organları var ise de karşısında hiç olmadığı kadar muntazam bir siyasi otorite var.

 

Bu mübarek günlerin yüzüsuyu hürmetine umut ve dûa olunur ki, bu müselsel hadiseler yeni bir "vakâ-i hayriye" ye gebe olsun, kazan devrilsin ve ocağı bir daha yanmamak üzere söndürsün.

Share this post


Link to post
Share on other sites

slmlar gerçekten olaya tarafsız bakmak istiyorum ....aydın doganın bir konuşmasını dinledim ve aynen şöyle diyor ...ERDOGAN BEY BANA 1 HAFTA SÜRE VERMİŞ BU NEYİN SÜRESİ HALA ANLAMIŞ DEGİLİM EGER BENİM BİR SUÇUM VARSA BU ÜLKENİN POLİSİDE VAR HAKİMİDE VAR HEMEN GELSİNLER BEN BURDA HAZIRIM ,EGER SUÇLUYSAm BUNU SADECE ERDOGAN BEY BİLİYORSA VE ELİNDE KOZ OLARAK SAKLIYORSA BU APAÇIK ŞANTAJ DEGİLMİDİR? BİR ÜLKENİN BAŞBAKANI ŞANTAJCI DURUMUNA DÜŞERMİ? benim yorumuma geçecek olursamda eger hakkaten bir suç varsa hemen müdahale edilmeli ....kime neyin fırsatını veriyoruz????????

Share this post


Link to post
Share on other sites
slmlar gerçekten olaya tarafsız bakmak istiyorum ....aydın doganın bir konuşmasını dinledim ve aynen şöyle diyor ...ERDOGAN BEY BANA 1 HAFTA SÜRE VERMİŞ BU NEYİN SÜRESİ HALA ANLAMIŞ DEGİLİM EGER BENİM BİR SUÇUM VARSA BU ÜLKENİN POLİSİDE VAR HAKİMİDE VAR HEMEN GELSİNLER BEN BURDA HAZIRIM ,EGER SUÇLUYSAm BUNU SADECE ERDOGAN BEY BİLİYORSA VE ELİNDE KOZ OLARAK SAKLIYORSA BU APAÇIK ŞANTAJ DEGİLMİDİR? BİR ÜLKENİN BAŞBAKANI ŞANTAJCI DURUMUNA DÜŞERMİ? benim yorumuma geçecek olursamda eger hakkaten bir suç varsa hemen müdahale edilmeli ....kime neyin fırsatını veriyoruz????????

ya kardeş sen ne güzel tarafsız olmuşsun keşke bu aydın beyinde gazeteleri dergileri televizyonlar kısaca kitle iletişim araçları da tarafsız olabilse bu nedir ya sanki adam tüm dünyaya örnek bi ansan onu BBC televizyonlarında hep yardım eli uzatırken görüyoruz gibi lanse ediliyo kendi belki bunları yapmadığı için deniz fenerini kirletmeye çalışıyo..

Share this post


Link to post
Share on other sites
ya kardeş sen ne güzel tarafsız olmuşsun keşke bu aydın beyinde gazeteleri dergileri televizyonlar kısaca kitle iletişim araçları da tarafsız olabilse bu nedir ya sanki adam tüm dünyaya örnek bi ansan onu BBC televizyonlarında hep yardım eli uzatırken görüyoruz gibi lanse ediliyo kendi belki bunları yapmadığı için deniz fenerini kirletmeye çalışıyo..

hımmm siz neyi nasıl okudunuz bilmiyorum ama ben bu yazıyı aynen okudugum gibi yazdım ... ortada suç varsa hiç beklenilmeden yakasına yapışılması tarafındayım....saygılarımla

Share this post


Link to post
Share on other sites

Evet, apaçık santajdır ve hatta apaçık tehdittir. Etekleri tutuşunca muvazenesini topyekûn yitirmiş olmalı ki, dürüstlük ve doğruluk elçisi kılığına bürünmüş Bay Doğan. Ulan bre godoş! Sen mi diyorsun şantajın yapılmaması gereken bişey olduğunu! Sen bu zamana kadar nasıl döndürdün bu kokuşmuş değirmeni! Sen nasıl iç ettin bu milletin tonlarca parasını, onu anlat. Ekonomik krizlerden nasıl sıyrıldın servetine servet katarak! Başbakan'ın tastamam bir tabiri vardı bu konuda: Bunlar, ellerindeki medya gücü ile devleti köşeye sıkıştırırlar, sonra mütemadiyen "ver" derler ve servetlerine servet katarlar dedi. Bıçak kemiğe hangi mikyasta dayanmış ki Aydın Bey feleğini kahretmiş, zamansız öten horoza dönmüş, hatta eceli gelen köpeğe... Aydın Bey'in acele etmesinin ,pek tabii, farklı nedenleri de olabilir. (bkz:doğan hisseleri)

 

Doğan'ın Hilton arazisini almak için neler yaptıgını bilirsiniz. Belediyenin meselesini Başbakan'la halletmeye çalışmasını ve yaptığı uzulsüzlükleri nasıl da tabii bir olay gibi anlattığını hatırlayınız. Neymiş efendim; kendisi bir iş adamıymış, bilmem kaç bin kişi çalıştırıyormuş, bunu istemek kendisinin bir hakkıymış, filanmış falanmış... Kıllar, tüyler... Servetime servet katmak için ülkeyi ve milleti sömürüyorum, ülkenin ve milletinin burnundan fitil-fitil getiriyorum demiyor da vatana-millete olan katkısından dem vuruyor. Yemezler Bay Doğan! Sen bunları git de dedene anlat...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Bir de Hakan Abi'ye kulak verelim:

 

“Topyekün Savaş”çı Doğan Grubu'na haddini bildirmek

Aydın Doğan'ı da anlamak lazım… Evinin kapısında pijamayla başbakan karşılıyordu bir zamanlar!

 

Üstelik başbakan el-pençe divan duruyordu karşısında; 'Beni bu göreve getirdiğiniz için size medyun-u şükranım efendim' diyordu lisan-ı hal ile.

 

Gerçekten de başbakan tayin edecek kadar güçlü bir adamdı Aydın Bey.

 

En azından, o güce sahip olan oligarşinin çok önemli bir parçasıydı.

 

Gelgelelim, gücünü büyük ölçüde meclis aritmetiğinin fitne-fesat operasyonlarına müsait oluşundan alan oligarşi, AK Parti'nin mecliste ezici çoğunluğu sağlamasından bu yana irtifa kaybediyor.

 

27 Nisan Muhtırası'nın 22 Temmuz seçimlerinde paçavraya çevrilmesi, 367 tezgâhının paramparça olması, Abdullah Gül'ün her şeye rağmen cumhurbaşkanı seçilmesi, üstüne üstlük bir de 'derin devlet'in karakol kapılarına ve dahî mapus damlarına düşmesi, ayrıca da tabii ki AK Parti'ye açılan kapatma davasından umulan sonucun alınamaması bu irtifa kaybını fena halde hızlandırdı.

 

“Topyekün Savaş” türü manşetler artık Türkiye'nin altını üstüne getirmeye ve kargaşadan menfaat temin etmeye yaramıyor.

 

Menfaat temin edilemeyen yerde atılan yolsuzlukla mücadele kılıklı intikam manşetleri de bir şeye yaramıyor.

 

O manşetleri atanları marjinalleştirmeye yarıyor ancak.

 

Nitekim, 28 Şubat ve 27 Nisan militanlığı hafızalarda tazeliğini korurken 'özgürlük ve demokrasi' nutukları atarak fena halde gülünç duruma düşen Aydın Doğan ve şürekası, 'yandaş' basın konseyinden başka hiçbir cenahtan kayda değer bir destek göremiyor.

 

Köprünün altından çok sular aktı...

 

'Astığım astık, kestiğim kestik' günleri geride kaldı…

 

Aydın Doğan şimdi ne yapsın?

 

28 Şubat sürecinde başbakan olur olmaz teşekkür için evine gelen Mesut Yılmaz'ı kapıda pijamayla karşılayışını gösteren o fotoğrafa bakıp bakıp ve de “Nerede o eski günler” deyip deyip Başbakan Tayyip Erdoğan'a kahır okumasın da ne yapsın?

 

'Ben sana biat etmem' diyor Erdoğan'a.

 

Aslında 'Sen bana niye biat etmiyorsun?' demek istiyor.

 

Nitekim gazetelerinden birinde bir yazar, 'Tansu Çiller bize isyan etti, biz de onun siyasi hayatını bitirdik. Ayağını denk almazsan aynı şeyi sana da yaparız!' mealinde bir yazı yazdı.

 

Netice?

 

Erdoğan hiç oralı olmadı.

 

Tam tersine, iyice coştu.

 

Aydın Doğan'a daha bir iştiyakla yüklenmeye başladı.

 

İyi etti, iyi ediyor.

 

Sivil siyasetin “Topyekün Savaş”çı Doğan Grubu'na haddini bildirme zamanı çoktan gelmişti.

 

Bu iş en az “Ergenekon” meselesi kadar önemli.

 

Hatta, onun bir cüz'ü olarak da görülebilir. Görülmeli!

 

Doğan Grubu'na yönelik eleştirilerin 'konjonktürel bir manevra'dan ibaret kalmamasını ve kişisel bir hesaplaşmanın ötesine geçip milli irade düşmanlığı meselesini de içermesini diliyorum.

(Hakan Albayrak)

...

 

ALİ

Share this post


Link to post
Share on other sites

Bir varmış bir yokmuş. Evvel zaman içinde kalbur saman içinde, bir Tayyip Erdoğan ile bir Aydın Doğan varmış diye başlayan masalımızın sonuna geldik. Gerçi baştan tahmin etmiştim masalın sonunu ama, içimde azcıkta bu masalın böyle bitmeyeceğine dair bir ümit vardı.

 

Nasıl olmasın? Görmediğiniz mi Başbakanın kongrelerde, parti toplantılarında bağıra bağıra bana ve partime santaj yapıyorlar ben tüyü bitmemiş yetimin hakkını kimseye yedirmem sözlerini. Daha sonra da sana bir hafta süre bir hafta sonra gerçekleri açıklamazsan ben açıklarım naralarını ve bir hafta geçtikten sonra da Tayyipçiğimizin klasik klişe sözler sarfetmesi ve yıkılan umutlarımız.

 

Ne oldu?!! Aydın Doğan'ın istedikleri oldu mu abi? Oldu... Hatta daha fazlası olacaktı mecliste kendisine vergi indirimi bile yapılacaktı. O indirim sonra ne oldu bilmiyorum artık... Neyse başbakanımız tüyü bitmemiş yetimin hakkını yedirmedi...Helal olsun...Başbakanımız var olsun...Alkışlar başbakana!!!

 

Neyse fazla uzatmayalım. Onlar erdi muradına biz çekelim ceremesini.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...
Sign in to follow this  

×
×
  • Create New...