Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
kevser

İbretlik Tablo,,,,,,,,,,,,

Recommended Posts

İbretlik bir tablo

Alkışlar Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine! Tebrikler 'öteki'nin özgürlük mücadelesine destek verene! Lütfen Boğaziçi Üniversitesi'nin tarihine nakşedilecek o güzel fotoğrafa bir daha bakın. Başörtülü öğrencilere karşı yürütülen kaba saba uygulamayı içine sindiremeyen gençler bir araya gelmiş ve okula birlikte giriyor.

Saçları omuzlarına inmiş genç erkekler, başı açık genç kızlar. Civciv sarısı saçları ve kot pantolonuyla alkış tutan gençler ne demek istiyor acaba? Aferin çocuklar! Siyasetçilerin yapamadığını yaptınız. Gazeteciler de sizin kadar cesur olamadı. Sivil toplum adına mangalda kül bırakmayan bazı darbe yandaşlarının zaten sizin ufkunuza erişmesi mümkün değildi...

 

Dün ve önceki gün gazetelere yansıyan (bazı gazetelere yansımayan ve asla yansımayacak olan) dayanışma fotoğrafını niçin önemsiyorum biliyor musunuz? Bu memlekette müzminleşmiş bazı problemler var ve o problemi ancak 'öteki'nin ortaya koyacağı empati kültürü çözebilir. Başörtüsü bunların liste başında gelir. Başörtüsünü, başörtüsüzlerin insaf ve izanı olmadan çözmek çok zor. Başı açık insanımız diyecek ki: "Yeter be kardeşim! Benim problem yapmadığım bir meseleyi senin kriz haline getirmeye ne hakkın var! Ve bizi ayrıştırma cesaretini sana kim verdi!'' Bu feryat, kasvet dolu kalpleri intibaha getirmeden bu sorun tam anlamıyla çözülmez. O yüzden hep kızarım Cumhuriyet mitinglerine katılanların keskin ucuna. Eğer samimi olsalardı başörtülü çocukları da yanlarına alırlar; duydukları 'endişe'yi onlarla paylaşırlardı. Anıtkabir'i ziyaret etmek isteyen başörtülüleri dövmeye yeltenen azgın bir topluluğun toplumsal barışa katkı sağlaması mümkün mü?..

 

Aynı durum başı açık insanımız için de geçerli. Bir insan kendi iradesiyle böyle bir tercih yapmışsa, kimin haddine ki ona baskı uygulasın. Hangi mantıkla, hangi insafla, hangi vicdanla. Başı açık bir bayana yapılan her türlü baskıyı bertaraf etmek başı kapalı insanlara düşer. Oruçlu insana saygı, insana saygının gereğidir. Oruçsuz insana yapılacak en küçük saygısızlığın karşısında dimdik durması gerekenler de bizzat oruçlu insanların kendileridir. Hayatı paylaşmak, sosyal barışı devam ettirmek ancak karşılıklı saygıyla mümkündür çünkü...

 

Sadece başörtüsü meselesi değil; temel hak ve özgürlük konularında, ya da müzminleşmiş sorunların çözümü noktasında 'karşı taraf'la empati yapılmadıkça bu ülkenin hiçbir problemi çözüme kavuşturulamaz. Mesela başörtüsü sorunu AK Parti'den daha çok CHP'nin meselesi haline gelmedikçe siyaset rüştünü ispat etmiş sayılmaz. Ve CHP, başörtülü çocuklara kapılarını kapadığı sürece eski tüfek komünist partilerine mahsus politbüro kasvetinden de kurtulamaz.

 

Bu ülkede 'Kürt sorunu' varsa bu meseleyi sadece Kürt aydınına havale etmek yanlıştır ve meseleyi kördüğüm yapmaktan başka bir şey değildir. Demokrat ve cesur Türk aydını konuya kuşatıcı bir nazarla yaklaşacak ki testi kırılmadan bu ülke mesafe alabilsin. Testi kırıldıktan sonra içinde ab-ı Kevser bile taşısanız önemi kalmıyor çünkü. Alevilik konusu da öyle. Bazı art niyetli insanlar Aleviliği başka bir dinmiş gibi sunuyor ve şahsi çıkarları uğruna ayrılığı, hatta düşmanlığı körüklemek istiyor. Bu tehlikeyi bertaraf etme sorumluluğunu sadece duyarlı ve tutarlı Alevilerin omuzlarına yüklemek yanlış olur. Sünniler de 'Ben buradayım, senin temel hak ve özgürlüklerin konusunda sana destek çıkmak benim görevim' demedikçe muhtemel bir mezhep kavgasının (Allah korusun) önüne geçemezsiniz.

 

Boğaziçi'nin parlak zekâlı gençleri 'öteki'ni anlama ve ona destek olma konusunda aydınlık bir kapı araladı. Bu köklü üniversiteye yakışan da buydu. Okul karakterine ve tarihine ters düşen tek portre maalesef çiçeği burnunda Rektör Kadri Özçaldıran Bey'dir. Yazılanlar doğruysa Sayın Rektör başörtülü çocuklara zoraki imza attırıyor, kapıya korumalar yerleştiriyor, barikatlar kurduruyor. Beyefendi, orası Türkiye'nin en seçkin ve en özgür üniversitesi; babanızın çiftliği değil! Hele engizisyon mahkemesi hiç değil! Okul tarihini unuttun diyelim; insan döner öğrencilerine bakar ve utanır!

Share this post


Link to post
Share on other sites
"öteki" olmak..."öteki" olmak...."öteki" olmak....bu ne demek???

 

Ekrem Dumanlı burada imalı bir anlatım tarzı kullanmış.Farkındaysan kardeşim ÖTEKİ kelimesi tırnak içinde alınmış....benim değil arkadaşımın değil yandaşımın değil karşıt düşüncemdeki arkadaşıma destek verildi demek istiyo... yani İnşallah bu üniversitede ateş düştüğü yeri yakmamış..........(acizane fikrim)

 

Alkışlar Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine! Tebrikler 'öteki'nin özgürlük mücadelesine destek verene!

Share this post


Link to post
Share on other sites
"öteki" olmak..."öteki" olmak...."öteki" olmak....bu ne demek???

 

 

bu şu demek: karşındakini fikriyle, hedefiyle, haliyle değil de birilerinin yakıştırdığı yaftalarla tanımlamak. hakikati görmenin önünde ciddi bir engeldir.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Öteki olmaya niye takılıp kalıyoruz ki? Öteki olmanın, bu asırdaki karşılığı: Parya olmak gibi bir şey olmalı sanırım. Tecrite, ayrıma, sınıflandırmaya tabi tutulmuş demek. Hitler Almanya'sında ki Yahudi'lerin kollarına altı köşeli yıldız kolluğu takmakla, sen örtünü çıkarda gel demenin aynı olması demek belkide.

 

Ya da ideallerini ve değerlerini her pahasına savunanların; ideallere ve değerlere tiksinti duyan zihniyetin karşısında Sokrates, Galile, Hz.Sümeyye veya Jan Dark gibi durması demek. Belki hakikat bu demek, belki dünya dönüyor demek, belki Tek'tir demek...

 

Hz.Ali (kv) şöyle der:

''Mazlumun zalimden hakkını alacağı gün, zalimin mazlumdan intikam aldığı günden daha çetindir''

...

 

ALİ

Share this post


Link to post
Share on other sites

aslında bu soru cevabını duymak için yazılmış bir soru değildi..bu soru "öteki" olamanın anlamını bildiğim için anlamamzılıktan geldiğimi göstermenin sorusuydu.....

ne geldiyse başımıza hep birilerini öteki yapmaktan geldi..başörtülüyü öteki yaptık..kürdü öteki yaptık.....herkesi ayırdık parçaladık....peki bu vatan kimin??çanakkalede sadece başörtüsüzün mü dedesi savaştı sadece trkün mü dedesi savaştı...öteki diye bir şey yok...olamaz...ben bunu hazmedemiyorum....çünkü öteki demek ikinci sınıf vatandaş demek aslında bizde karşılığı....çünkü bakın "ötekilere"....hep bir yerlerde kendilerini savunma çabası içine girmiş hep ezikmiş gibi davranmış....ben niye hala başörtsüsünü savunmaya çalışıyorum ki....bu olması egrekn değil mi?peki neden öteki ben oluyorum?oysa ben olması gerekeni yapıyorum...

işte bu soru aslında bir kızgınlığın dışa yansımasıydı....

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...

×
×
  • Create New...