Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
AhıskaLı

Said Nursi Hakkında Bunları Biliyor Muydunuz?

Recommended Posts

- Bedîüzzaman Hazretleri’nin doğduğunda, etrafına mânâlı mânâlı baktığını, fakat hiç ağlamadığını…

 

- Hz. Üstadın babası Mirza Efendinin, ekin tarlalarından geçerken başkasının tarlasından yemesinler diye öküzlerinin ağzını bağlayacak kadar takva sahibi bir zat olduğunu, Annesi Nuriye Hanımın da, teheccüd namazlarını geçirmeyen ve Hz. Üstadı hiç abdestsiz emzirmeyen, sâliha bir kadın olduğunu…

 

- Hz.Üstadın göbek adının Rızâ olduğunu, Babasının adının Mirzâ, annesinin adının Nûriye olduğunu…

 

- Bedîüzzaman Hazretleri’nin dedelerinin Isparta’dan gittiğini. Dedesinin ismi Ali, onun babası Hızır, Onun babası Mirza Halid onun babasının da Mirza Reşan olduğunu…

 

- Bedîüzzaman Hazretleri’nin üç erkek, üç kız kardeşi olduğunu, yaş sırasına göre kardeşleri Dürriye, Hanım, Abdullah, Mehmed, Abdülmecid ve Mercan olduğunu…

 

- Hz. Üstadın babası Sofi Mirza’nın, kız erkek ayırımı yapmaksızın bütün çocuklarını okuttuğunu, bu sebeple çocuklarının hepsinin âlim olduğunu…

 

- Hz. Üstadın kardeşlerinden Dürriyye Hanımın, Birinci Cihan Harbinden önce Nurs deresine düşüp boğularak şehid olduğunu, oğlu ve Hz. Üstadın da talebesi olan Ubeyd’in de Rus Harbinde şehit düştüğünü…

 

- Bedîüzzaman Hazretleri’nin, dokuz yaşından sonra validesinin şefkatli sinesinden mahrum olarak büyüdüğünü…

 

- Bedîüzzaman Hazretleri’nin etrafındaki ahalinin Nakşî tarikatına bağlı olduğunu, kendisinin ise, akrabalarına ve umum ahaliye muhalif olarak, Kadirî tarikatına bağlı olduğuğunu, “Çocukluk itibarıyla elimden bir ceviz gibi ehemmiyetsiz birşey kaybolsa, ‘Ya Şeyh! Sana bir Fatiha, sen benim şu şeyimi buldur.” dediğini…

 

- Hz. Üstada ilk olarak Bedîüzzaman lakabını veren zatın, Siirt’te bir medrese hocası olan Molla Fethullah olduğunu, Hz. Üstadı, Bedîüzzaman Hemedani’ye benzeterek bu lakabı verdiğini…

 

- Hz. Üstadın, Siirt’in Tillo kasabasında, Arapça bir lügat olan Kamus-u Okyanus’u “sin” harfine kadar ezberlediğini, seksen-doksan cild kitabı da üç ayda bir ezberden tekrarladığını…

 

- Bedîüzzaman Hazretlerinin, “Hayatımda iki şeyi bilmiyorum: korkmak ve unutmak!” dediğini hatta herkesin gündüz geçmekten korktukları yerlerden onun yalnız geçtiğini, talebelik yıllarında Mardin’deki Ulu Caminin şerefesindeki 4 cm genişliğindeki demir korkulukların üzerine çıkıp, iki kollarını yanlara açarak dolaştığını…

 

- Hz. Üstadın, iki minare yüksekliğindeki, Van kalesinin tepesinde iken ayağının kaydığını, aşağı doğru düşerken, ağzından çıkan tek sözün, “Eyvah! Davam” olduğunu. Kendi ifadesiyle, “gaybî bir el” tarafından itilerek, 3 metrelik bir kavis çizerek, aşağıdaki mağaranın kapısına düştüğünü…

 

- Hz. Üstadı, 2 Musevi, 1 Rum, 1 Ermeni, 1’de Türk doktorundan rapor alarak, “Toptaşı tımarhanesi”ne koyduklarını, tımarhanenin en yetkili doktorunun, “ Eğer Bedîüzzaman da zerre kadar mecnunluk eseri varsa, dünyada akıllı adam yoktur.” şeklinde bir rapor hazırladığını…

 

- Bedîüzzaman Hazretlerinin, 500 talebesiyle birlikte, Birinci Cihan Harbine iştirak edip, Ruslarla savaştığını ve bütün talebelerini şehit verip, kendisinin de bir ayağı kırık ve 3 yerinden yaralı olduğu halde, şiddetli soğukta 36 saat su içerisinde kaldıktan sonra Ruslara esir düştüğünü…

 

- Hz. Üstadın bu harp esnasında, cephede, kurşunların altında, “İşarat’ül İcaz” gibi çok ilmî bir eseri, Arapça olarak kâtibi Molla Habibe yazdırdığını. Bu eserin, esaretten sonra, kâğıdını bizzat Enver Paşa temin ederek neşredildiğini…

 

- Bedîüzzaman Hazretleri’nin, Rusya’nın kuzeyindeki Kosturma’dan 2,5 senelik esaretten sonra firar ettiğini, önce Petersburg’a, oradan Varşova’ya, oradan da Viyana’ya geçip, Sofya üzerinden İstanbul’a geldiğini. Bu seyahatte, kendisine Abdulkadir-i Geylani hazretlerinin imdat ettiğini…

 

- Hz. Üstadın esaretten sonra, İman rükünlerinin ispatına dair “Nokta”, çeşitli ayet ve hadisleri tefsir eden “Sünuhat”, Hz Muhammed’in (a.s.m.) peygamberliğini ispat eden “Şuaat”, Kur’an’ın mucizeliğini anlatan “Rumuz”, sosyal konularda “Tuluat”, tevhidin ispatı hakkında “Katre”, özlü sözleri içine alan “Hakikat Çekirdekleri”, ahlak ve ubudiyet derslerini ihtiva eden “Habbe”, “Zerre” ve “Şemme” adlı risalelerini yazıp yayınladığını…

 

- Bedîüzzaman Hazretleri’nin, esaretten döndükten sonra Dar-ül Hikmet-il İslamiye’yede aza olarak çalıştığını. Dört sene üç aylık azalık döneminde biriktirdiği para ile, hiç kimseden zekât, sadaka, hediye almadan ahir ömrünü geçirdiğini …

 

- İstanbul Hahambaşısı Selanik Mebusu Yahudi Emenuel Karasso’nun Hz. Üstad ile bir görüşme yaptığını, Karasso’nun görüşmeyi yarıda bırakarak “Eğer biraz daha yanında kalsaydım, az kalsın beni de Müslüman edecekti” diyerek, mağlubiyetini hayret ve telaşla izhar ettiğini…

 

- Hz. Üstadın, İngilizler başta olmak üzere, bütün Anadolu İşgalcilerine karşı, İslâm’ın izzet ve şerefini haykıran, “Hutuvat-ı Sitte” adlı bir eser yazarak mücadele ettiğini. Bu eseri gören işgal kuvvetleri kumandanının çok hiddetlenip, Üstadın, idam kararıyla vücudunun ortadan kaldırılmasını istediğini…

 

- Bedîüzzaman Hazretleri’nin, İstanbul’da ayaklanmış 20 bine yakın hamalı, bir nutkuyla yatıştırıp, onların devlete karşı bağlılıklarını sağladığını. Ayrıca, subaylarına isyan eden 8 tabur askeri yaptığı tesirli konuşmalarıyla komutanlarına itaate sevk ettiğini…

 

- Hz. Üstadı, İstanbul’daki vatan ve millet için yaptığı hizmetlerini yakinen takip eden Ankara hükümetinin ısrarla Ankara’ya davet ettiklerini. Ankara’ya gittiğinde ise, kendisine mecliste hoş geldin merasimi yapıldığı…

 

- Bütün mevcudiyetini vatan, millet, gençlik ve Âlem-i İslam ve beşerin ebedi refah ve saadeti uğruna feda eden Hz. Üstadı, karşılığında 19 kez zehirlediklerini, 28 yıl hapse mahkûm ettiklerini ve memleket memleket sürgünlere gönderdiklerini…

 

- Hz. Üstadın, gerek yaşı küçük olduğundan, gerekse kendine icazet verecek âlim bulunmadığından dolayı, icazetin göstergesi olan cübbeyi giyemediğini. Mevlana Halid-i Bağdadî Hazretlerinin, Küçük Âşık namında bir talebesinin neslinden gelen Asiye isimli mübarek bir hanım ile, bir asır evvelinden, müceddidlik alameti olan kendi cübbesini Hz. Üstada göndererek, manen icazet verdiğini…

 

- Risale-i Nurların telifinin1926’da Barla’da, 10. söz ile başladığını ve 23 yılda tamamlandığını…

 

- Hz. Üstadın, 23 Mart 1960 yılında Urfa’da vefat ettiğini, 3,5 ay sonra dergâhtaki kabrinin yıkılıp, mübarek naşının bilinmeyen bir yere götürüldüğünü ve hala kabrinin bilinmediğini…

 

biliyor muydunuz?

Share this post


Link to post
Share on other sites

Tarikat, yani Sünnet-i Seniyye dairesinde tarikatin hasenâtı seyyiâtına katiyen müreccah olduğuna delil, ehl-i tarikat, ehl-i dalÂletin hücumu zamanında imanlarını muhafaza etmesidir.

 

Âdi bir samimî ehl-i tarikat, sûrî, zâhirî bir mütefenninden daha ziyade kendini muhafaza eder. O zevk-i tarikat vasıtasıyla ve o muhabbet-i evliya cihetiyle imanını kurtarır. Kebâirle fâsık olur, fakat kâfir olmaz, kolaylıkla zındıkaya sokulmaz.

 

Şedit bir muhabbet ve metin bir itikadla aktab kabul ettiği bir silsile-i meşâyihi, onun nazarında hiçbir kuvvet çürütemez. Çürütmediği için, onlardan itimadını kesemez. Onlardan itimadı kesilmezse, zındıkaya giremez.

 

Tarikatte hissesi olmayan ve kalbi harekete gelmeyen, bir muhakkik Âlim zat da olsa, şimdiki zındıkların desiselerine karşı kendini tam muhafaza etmesi müşkülleşmiştir.

 

 

Mektubat, 29.Mektup, sayfa 430

Share this post


Link to post
Share on other sites

Said Nursi Hazretlerini Zahiri bir molla sanıyordum, tâ ki Sikke-i Tasdîk-i Gaybi eserini göresiye kadar.Cifir ve Ebced ilmiyle uğraşan Dost Niyazi Mısri Hazretlerinin şiirlerini yayınlayan bir insan Batıni alimdir, evet iddia ediyorum onun Batıni yönü çok kuvvetlidir, Allahım bizi bu büyükler gibi Ehl-i Batın yap Ehl-i Zahir değil!

Share this post


Link to post
Share on other sites

Tevhid, en ehemmiyetli ve en halavetli ve en yüksel bir vazife-i kudsiye ve bir fariza-i fıtriye ve bir ibadet-i imaniyedir.

 

İnsan bir yolcudur. Sen burada misafirsin. Ve buradan da diğer bir yere gideceksin. Misafir olan kimse, beraberce getiremediği birşeye kalbini bağlamaz. Bu menzilden ayrıldığın gibi, bu şehirden de çıkacaksın. Ve keza, bu fani dünyadan da çıkacaksın. Öyle ise aziz olarak çıkmaya çalış.

Bediüzzaman Said Nursi Efendi

 

Rabbim razı olsun kardeşim yüreğine sağlık

Share this post


Link to post
Share on other sites
- Hz. Üstadın kardeşlerinden Dürriyye Hanımın, Birinci Cihan Harbinden önce Nurs deresine düşüp boğularak şehid olduğunu,

 

şehid nasıl olunuyor:S

arkadaşlar kusuruma bakmayın

ALLAH'ın huzurunda kimin üstün olduğunu yalnız takva belirler

onu bilmekte benim gibilerin harcı değil

lakin Efendimiz (S.A.V.) bile en çok sevdiği kişi (aynı zamanda kızı) için bile ahrete dair bir garanti veremezken kendi başına

bu yazıyı hazırlayan arkadaş neyine güvenerek said nurs-i nin kardeşini şehid mertebesine yükseltiveriyor.....

bunun için iki şeyden biri olmalı

1-said nurs-i (haşa) Efendimizden (S.A.V) daha üstün bir yaratılmış ki yakınları ondan faydalanabiliyor

2-.....

bunu yazmak istemiyorum

ancak birilerine ALLAH için duyduğumuz saygı bizi ALLAH'a şirk olmaya götürmemeli

 

ALLAH'a emanet olun...

Share this post


Link to post
Share on other sites

 

şehid nasıl olunuyor:S

arkadaşlar kusuruma bakmayın

ALLAH'ın huzurunda kimin üstün olduğunu yalnız takva belirler

onu bilmekte benim gibilerin harcı değil

lakin Efendimiz (S.A.V.) bile en çok sevdiği kişi (aynı zamanda kızı) için bile ahrete dair bir garanti veremezken kendi başına

bu yazıyı hazırlayan arkadaş neyine güvenerek said nurs-i nin kardeşini şehid mertebesine yükseltiveriyor.....

bunun için iki şeyden biri olmalı

1-said nurs-i (haşa) Efendimizden (S.A.V) daha üstün bir yaratılmış ki yakınları ondan faydalanabiliyor

2-.....

bunu yazmak istemiyorum

ancak birilerine ALLAH için duyduğumuz saygı bizi ALLAH'a şirk olmaya götürmemeli

 

ALLAH'a emanet olun...

 

 

Yanlis anlamissin:

 

 

Islami tam yasamaya gayret eden ve

 

Suda boğulan, yangında ölen, garip, kimsesiz olarak ölen, zehirli hayvan sokarak ölen, iç hastalıklarından ölen, duvar ve enkaz altında kalarak ölen, kocasını kıskandığını gizleyen kadın, kendinin, din kardeşinin ve komşunun malını savunurken öldürülen, emr-i maruf ve nehy-i münker yaparken öldürülen kimse şehittir. [İbni Asakir]

 

 

Şunlar da şehittir:

 

Allahü teâlânın emirlerine uygun ticaret yapanlar. (Tirmizi)

 

Dinini öğrenmek, öğretmek ve yaymakta iken ölenler. (İbni Asakir)

 

Devamlı olarak müdara edenler, insanlarla iyi geçinenler. (Deylemi)

 

Gıda maddelerini ucuza satanlar. (Deylemi)

 

Günde yirmi kere ölümü düşünenler. (İhya)

 

 

2. Üstad sirf Bediuzzaman bir Aczimutlakdir

Share this post


Link to post
Share on other sites

Bence arkadaş yanlış anlamamış.Doğru yere değinmiş aslında.Allah katında o mertebeye kimin eriştiğini bilemeyiz.Ama uslupta biraz sertlik olunca yanlış anlaşılmalar çıkmış doğal olarak.

Bu konu hakkında evet o şehittir yada değildir hükmünü yapıştırmak yanlıştır.Şehitlik konusunda Zatlardan örnek vermek yerine Kur'an-ı Kerim'deki ayetleri ele almak daha doğru olur sanırım.

 

**Allah yolunda öldürülenler için "ölüler" demeyin. Tam aksine, onlar dirilerdir ama siz farkında olmazsınız./Bakara154

 

**Eğer Allah yolunda öldürülür ya da ölürseniz, şunu bilin ki, Allah'ın mağfireti ve rahmeti onların topladıkları bütün şeylerden daha hayırlıdır./Ali İmran157

 

**Allah yolunda öldürülmüş olanları ölüler sanma sakın. Hayır! Onlar diridirler. Rablerinin katında rızıklandırılıyorlar./Ali İmran169

 

** Allah'ın, lütfundan kendilerine verdiğiyle sevinçlidirler. Ve arkada kalıp kendilerine katılmamış olanlara şunu müjdeliyorlar: Onlar için korku yoktur; tasalanmayacaklardır onlar. /Ali İmran170

 

**İğreti hayatı âhiret hayatı karşılığında satanlar, Allah yolunda çarpışsınlar. Allah yolunda çarpışıp da öldürülen yahut galip gelene biz, yakında, büyük bir ödül vereceğiz./Nisa74

 

**O müminler ki, kendilerine yara isabet ettikten sonra bile Allah'ın ve resulün çağrısına cevap verdiler. Onlar içinden, güzel işler yapıp takvaya sarılanlara büyük bir ödül vardır./Ali İmran172

 

Ayetler böyle.Yani Kur'anda şöyle ölenler böyle ölenler şehittir demiyor.Kendi iradeleriyle Allah yolunda ölmeyi yaşamaya tercih eden kimselerdir deniliyor vesselam...

 

Şehitliği geçip asıl konuya gelecek olursakta.Güzel paylaşım olmuş Sağolasın :)

Share this post


Link to post
Share on other sites

vefâtında ilk gömüldüğü yer Urfa'da, Balıklı Göl müştemîlâtı'nın içindedir.

 

vefât ettiği oda da yine urfa'da eski bir oteldedir, mescit yapılmıştır. Odanın içerisinde Bediüzzaman'ın urfa ile ilgili düşüncelerini belirttiği, çerçeveletilmiş bir yazısı asılıdır.

Share this post


Link to post
Share on other sites

BEDİÜZZAMAN'IN AKILLARA HAYRET VEREN BİR SECİYESİ

 

Birinci cihan harbinde Bitlis mevkiinde yaralı olarak esir olurken Bediüzzaman da o gün esir düşmüştü.

 

O, Sibirya’ya gönderilmiş en büyük esirler kampında idi. Ben Bakü’nün Nangün adasında idim. Günün birinde esirleri teftişe gelen ve kampı gezerken Bediüzzaman’ın önünden geçen Nikola Nikolaviç’e ehemmiyet vermiyor ve yerinden kımıldamıyor. Başkumandanın nazarı dikkatini çekiyor, tekrar bir bahane ile önünden geçiyor, yine kımıldanmıyor. Üçüncü defasında önünde duruyor, tercüman vasıtasıyla aralarında şöyle bir muhavere geçiyor:

 

- Beni tanımadılar mı?

 

- Evet tanıdım. Nikoli Nikolaviçtir. Çarın dayısıdır. Kafkas cephesi başkumandanıdır.

 

- O halde niçin hakaret ettiler?

 

- Hayır.. Af etsinler ben kendilerine hakaret etmiş değilim, ben mukaddesatımın emrettiğini yaptım.

 

- Mukaddesatın ne emrediyormuş?

 

- Ben Müslüman alimiyim. Benim kalbimde iman vardır. Kendisinde iman olan bir şahıs imanı olmayan şahıstan efdaldir. Ben ona kıyam etseydim mukaddesatıma hürmetsizlik yapmış olurdum. Onun için ben kıyam etmedim.

 

- Şu halde bana imansız demekle benim şahsımı, hem ordumu hem de milletimi ve Çar’ı tahkir etmiş oluyor. Derhal divanı harp kuruluna isticvap edilsin.

 

Bu emir üzerine divanı harp kuruluyor karargâhtaki Türk, Alman, Avusturya zabitleri hepsi ayrı ayrı Bediuzzaman’a rica ederek başkumandana tarziye vermesi için ısrar ediyorlar. Verdiği cevap bu oluyor:

 

- Ben ahiret diyarına göçmek ve huzuru Resulullah’a varmak istiyorum. Buna bir pasaport lâzımdır. Ben imanıma muhalif hareket edemem.

 

Buna karşı kimse sesini çıkarmıyor neticeyi bekliyor isticvap bitiyor.

 

Rus çarını ve Rus ordusunu tahkir maddesinden idam kararı veriyorlar. Kararı infaz için gelen bir manga askerin başındaki subaya kemal-i şetaretle “Müsaade ediniz. On beş dakika vazifemi ifa edeyim” diye abdest alıp iki rekât namaz kılarken (Nikola Nikolaviç) geliyor kendisine hitaben:

 

- Beni af ediniz. Sizin beni tahkir için bu hareketi yaptığınızı sanıyordum. Hakkınızda kanunu muamele yaptım. Fakat şimdi anlıyorum ki, siz bu hareketinizi imanınızdan alıyorsunuz ve mukaddesatının emirlerini ifâ ediyorsunuz. Hükmünüz iptal edilmiş, dini selâhiyetinizden dolayı şayân-ı takdirsiniz. Sizi rahatsız ettim. Tekrar tekrar rica ediyorum, beni af ediniz.

 

 

Beni en çok duygulandıran ve düşündüren bir husus, Bediüzzaman'ın bu olaydan çok daha sonra bu memlekette hapis yattığında, kendisine bir namazlık zaman ve mekanın bile çok görülmesidir. Bediüzzaman o meşhur müdafaalarından birinde, "Ben küfrüyle ün salmış bir memlekette, küfrüyle ün salmış bir komutandan ibadetime ve derslerime müsade aldım, onlar bile bu hakkı benden esirgemediler. Ama şimdi uğruna bir ömür verdiğim, iktiza ederse ahiretimi de gözümü kırpmadan vereceğim memleketim, bana bir seccadeyi çok görüyor" şeklindeki ifadesidir...

Share this post


Link to post
Share on other sites

ALLAH RAZI OLSUN KARDEŞİM ...HALİT ERTUĞRUL HOCAMIN İNSANLIĞA ADANMIŞ BİR ÖMÜR...SAİD NURSİ'NİN DESTANLAŞAN HİZMETİ KİTABINDA ÜSTADIMIZI BİZLER TANITIYOR..OKUMANIZI İSTERİM..

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...

×
×
  • Create New...