Hâcegân 226 Report post Posted November 9, 2008 Kral Aslan Şu kenarda heybet timsali yatan, Ormanlar efendisi kral aslan! Ne söyler rüyamın tutulmuş dili, Beynime işaret fişeği çakan? Eyvah ki, ne eyvah! Beni fark etti, Bir hışımla başını göğe dikti! Kaçayım mı, durayım mı şaşırdım; Aklımı başımdan almaya yetti! Ne dağ, ne çöl, ne hayvanat bahçesi; Şehir kazanında aslanpençesi… Ayaklandı birden heybet timsali; Kulak zarımda akrep, tırnak sesi… Ben kaçıyorum, aslan kovalıyor; Ve duruyorum, aslan da duruyor; Bu nasıl bir iştir, nasıl bir iştir? Döşeğinde insanı ter kaplıyor… Artık takat kalmadı dizlerimde, Bir çare… Elim ayak bileğimde: İşte sakatlandım, bırak beşimi! İnanmadı yalanıma, güldü de… Attım kendimi yoldan bir hamlede, Ben neredeyim ve aslan nerede? Kurtuldum! Kurtuluş sen misin, acep? Sırrımı arıyorum tanyerinde! Quote Share this post Link to post Share on other sites