Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
isyanlı sükut

Ağlayan çocuklar

Recommended Posts

Ağlayan Çocuklar

 

Kafesli evlerde ağlar çocuklar,

Odalarda akşam olurken henüz.

O zaman gözümün önünde parlar,

Buruşuk buruşuk, ağlayan bir yüz.

 

Ne vakit karanlık kaplasa yeri,

Başlar çocukların büyük kederi;

Bakınır, korkuyla dolu gözleri:

Ya artık bir daha olmazsa gündüz?

 

Gittikçe kesilir derken sedalar,

Gece; bir siyah el gözümü bağlar;

Duyarım, içime sığınmış, ağlar,

Bir ufacık çocuk, bir küçük öksüz...

 

1924

Share this post


Link to post
Share on other sites

üstadın müthiş bir duygu yoğunluğuyla yazdığı bir şiir.....

 

 

defalarca okunulası..

Share this post


Link to post
Share on other sites

mükemmel duygu yüklü ve biçim olarakta mükemmel bir şiir.ruhu şad olsun

Share this post


Link to post
Share on other sites
Kafesli evlerde ağlar çocuklar,

Odalarda akşam olurken henüz.

O zaman gözümün önünde parlar,

Buruşuk buruşuk, ağlayan bir yüz.

 

şimdi ağlamak bile farklılaştı...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Kafesli evlerde ağlar çocuklar,

Odalarda akşam olurken henüz.

O zaman gözümün önünde parlar,

Buruşuk buruşuk, ağlayan bir yüz.

 

Bu mısralar beni çok üzdü...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Çocukların masumiyeti; yaşlı gözlerini sildikleri mendilin, minicik bir avuç içinde çırpınan kuşlar gibi titreyişi; sessizce yere bakarken, üstüne yağmur damlaları birikmiş bir çiçeğin yaprağı gibi boyun bükmeleri bir başka oluyor. Yetişkin bir insanın ağlamasından çok daha etkileyici olan; oyuncağı kırıldığı için yada oyun oynayamadığı için değil de; minik bedenine yüklenmiş, kilosunu aşan ağırlıkların altından hayata bakan; terk edilmişliğin rıhtımında dolaşan; anlayış bekleme hakkı elinden alınıp, minik avuçlarına yalnızlıklar sıkıştırılan bir çocuğun gözyaşlarıdır. Gerçi böyle bir çocuğun, oyun oynarken sevinçten çığlıklar atması bile ağlatır insanı. Sevinci de, hüznü de bir başka olur.

 

Şiirde geçen "Ne vakit karanlık kaplasa yeri, başlar çocukların büyük kederi" satırları, bize, "Çocukken gün battı mı bir köşede ağlardım. Nihayet döne döne aynı noktaya vardım." şiirini hatırlattı birden. Bu, "Çocuk bu, ağlar tabi" denilecek bir durum değil. Üstadın henüz çocuk yaştayken gösterdiği istidadı aşina olanlar bilir. 4-5 yaşlarında, ağdalı İstanbul gazetelerini su gibi okuyan, ezberinde tutan; yetişkinlere hitap eden kitapları, 10 yaşına gelmeden çoktan hazmetmiş olan; daha 5 yaşındayken, eve onu muayeneye gelen doktor Kadri Reşit Paşa'nın, her gelişinde : -Gel bakalım, benim büyük küçüğüm!.. hitabına muhatap olan bir üstün zekanın o yaşlarda neden gün batarken içini keder kapladığını, neden bir köşeye çekilip ağladığını, ifade edemesek bile, sanırım kıyısından köşesinden birazcık olsa da idrak edebiliriz. Üstadın küçüklüğü, büyük zeka misalleriyle dolu.

 

Evet, bu şiirde müthiş bir duygu yoğunlu var. Özellikle son iki satırdaki his yoğunluğunu bulabileceğimiz şiir sayısı oldukça azdır.

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...

×
×
  • Create New...