Muvazene 190 Report post Posted December 26, 2008 ”Komünizmle Mücadele Derneği” konferanslar düzenliyordu. Üstad, Adıyaman’a geldi. Yer yerinden oynadı. Halk galeyana geldi. Sait Serttaş isminde bir esnaf arkadaş vardı. Üstad’ın konferansından sonra boynuma sarılıyor. “Seni tebrik ederim. Böyle güzel şeyleri hep sen organize ediyorsun” diyor. “Sen Üstad’ın konuşmasından ne anladın?” diye sordum. “Çok güzel şeyler söylüyor.” “İyi de sen o sözlerden ne anladın?” Adam, yemin etti: “Vallahi bir şey anlamadım” Halbuki Üstad; verdiği örneklerle, edebi vecizelerle komünizmi yerden yere vuruyor. Konferanstan sonra bizim eve gittik. Kahvaltı yapacağız. Ondan önce o zamana kadar babam dahil, kimseye söylemediğim 200’e yakın şiirimin bulunduğu defteri korka korka Üstad’a getirdim. “Size bir şiirimi okuyabilir miyim?” diye sordum. Üstad: “Oku bakalım” dedi. Sonra Üstad birkaç şiirimi daha okuttu. “Yahu Süleyman Arif sen çok güzel şiirler yazmışsın bunları Büyük Doğuda yayınlayacağım” dedi. Ve gerçekten İstanbul’a gidince 7-8 şiirimi Büyük Doğuda yayınladı. O zaman hiç unutmuyorum. Üstad dedi ki: “Süleyman Arif; Arap Edebiyatçıları şiiri 7 kategoriye ayırmışlar. Seninki birinciye girmezse, ikinciye mutlaka girer.” Süleyman Arif Emre Quote Share this post Link to post Share on other sites
nurulhak 22 Report post Posted February 26, 2009 Süleyman Arif Emrenin bir siiri ilahi olarak yorumlandı.O zaman dikkatimi cekmisti.Gercekten güzel yazıyor... Quote Share this post Link to post Share on other sites