Beylerbeyi 177 Report post Posted February 11, 2009 selamlar, arkadaslar simdi internette rastladigim bir yaziyi ve daha evvel forumda bulunan baska bir yaziyi buraya koyacam,bakalim siz ne dusuneceksiniz. forumda olan yazi: 1944 İlkbaharında (Büyük Doğu)yu, ilk defa olarak Vekiller Heyeti karariyle kapadılar. Biraz evvel de, Güzel San?atlar Akademisi yüksek mimarlık şubesindeki hocalığımdan, Hasan Ali Yücel?in emri ile atılmıştım. Sebep, henüz rengini tam belli etme imkanını bile bulamayan (Büyük Doğu) nun ,bir iki hadis meali neşretmiş olması? Şöyle, en pest perdeden de, birazcık; birazcık Allah ve ahlaktan bahsetmiş olmak? Kısa bir müddet evvel de, zamanın Başvekili (Saraçoğlu Şükrü) tarafından, tamim olarak, her gün bir fıkra yazdığım gazeteye çifte aylı bir emir gelmişti: ?-Allah ve ahlaktan bahsetmek yasaktır!? (Büyük Doğu) da çıkan hadis meali şöyleydi: ?-Allah?a itaat etmeyene itaat edilmez.? O zaman Ankara?da gördüğüm Hasan Ali, bana ne demiş olsa beğenirsiniz: ?-Bu hadisi neşretmek, bize itaat edilmez demektir.? İnkâr eden, zaten itaat diye bir şey tanımayacağına göre, bir taraftan Allah'ı kabul eder gibi olup bir taraftan itaat etmediğini söylercesine bu garip küfür ifadesi, idrakimi dondurmuştu. Sonra bu adam ?Allah? diye kitaplar yazarak öldü. Ne cilve, Allah'ım! internetten alinti yapilan yazi: CAN YÜCEL Haftalık Türkiye?de Cuma dergisi Necip Fazıl özel sayısı olan 120. sayısında Şair Can Yücel?in ilginç bir iddiasına yer verdi. Dergi Can Yücel?in kendisine sorulan ?Solcular Necip Fazıl?ı niçin okumuyor?? şeklindeki soruya ?Solda adam mı var, Necip Fazıl?ı anlayacak. Hepsi dangalak...? dediğini yazdı. Dergide Selim Çoraklı imzası ile yayınlanan ropörtaj ve iddialar aynen şöyle: - Necip Fazıl?ın şiirde yeri neresi? - Necip Fazıl, sahasının en iyi şairlerinden biridir. Türk edebiyatının yarım yamalak giden hece şiirinin en büyük üstadıdır. Kendisi için en büyük sayılan ilk döneminde ortaya koyduğu eserler, Türkiye?de büyük şehir hayatı içindeki bireyin bunalımını en iyi anlatan şiirler içermektedir. Daha sonraki inançlı dönemi hiçbir zaman küçültücü değildir. İnançları için hapislere giren adamın fikir, düşünce ve eserlerini uluorta değerlendirmemek gerekir. O kendi alanında fikirlerini somut bir şekilde, hiçbir dış etkenden çekinmeden ortaya koymuştur. - Solun Necip Fazıl?ı görmemezlikten gelmesi ideolojik bir yaklaşım mı? - İyi bir eleştiri ortamı olmadığı için, bizim sol eleştirmenler kendi kaprisleriyle insanı değerlendiriyorlar. Eleştirilerde nesnel bir değerlendirme olmadığı ortada. Sübjektif ve indî değerlendirmeler yapılıyor. Eleştiriler nesnel olmadığı için, hissî değerlendirmeler unutuluyor. Büyük şairler de unutuluyor. Fazıl Hüsnü, Oktay Rıfat gibileri de unutulmuştur. Bizde kayıtsızlık alabildiğine fazla. Yine değerlendirmelerde ideolojinin tesiri büyük. Dikkatsizlik ve nesnel gözle görmeyi beceremeyenler, ideolojilerinin tesirinde kalarak yanlış değerlendirmelere gidiyorlar. - Solcular Necip Fazıl?ı niçin okumuyor? - Solda adam mı var, Necip Fazıl?ı anlayacak. Hepsi dangalak... - Necip Fazıl?ın inançlı olması şiirinden değer kaybettirdi mi? - Necip Fazıl, Türkçesi çok iyi bir şair. İnanç ve fikrini değiştirmesi Necip Fazıl?ın sanatını asla değiştirmemiştir. Aslında ben kişilerin bir bütün olarak değerlendirilmesinden yanayım. Kişileri kendi özel şartları içinde değerlendirmek gerekir. Fikir birliğimiz olsun olmasın, Necip Fazıl?ın en önemli tarafı fikrî, felsefî şiir vadisinde en iyi işi yapmış olmasıdır. Şiirleri bu sahanın harika eserleridir. Tasavvuf ağırlıklı büyük inancını felsefî şiir planında anlatmayı başarmıştır. Bu husus felsefî şiirde çok önemlidir. Bu sadece şiirlerinde değil nesirlerinde de görülür. Necip Fazıl bohem döneminde ne yapmış ise, sonraki dönemde de aynı şeyi yapmıştır. Felsefî şiirini devam ettirmiştir. Bu sadece şiirlerinde değil, nesirlerinde de görülür. Mesela Abdülhamit hakkındaki eserinde bunu çok net olarak görebiliriz. Çok değerli bir eser. Meseleyi hissî ele almaktan çok felsefî olarak ele almış. Kafası fikirlere açık MİLLİ EĞİTİM BAKANLARINDAN HASAN ALİ YÜCEL (CAN YÜCEL'İN BABASI) Kendi yazdığı kitabı Üstad'a ithaf ederken kullandığı cümle: Hakkında her sıfatın aciz kaldığı şair Necip Fazıl'a - 26.9.1938 Hasan Âli YÜCEL selametle Quote Share this post Link to post Share on other sites
üstad 17 2 Report post Posted March 1, 2009 can yücel her ne kadar sevmesemde diger sol kesim sairleri arasında kendisini popileriteye kaptırmadan bunları söyleyebilecegine inandıgın bir insan Quote Share this post Link to post Share on other sites
Toti-i Zari 0 Report post Posted March 1, 2009 ya bırakın bu solcuyu ya bu mu şair peh peh.... Quote Share this post Link to post Share on other sites
kiara 1 Report post Posted September 14, 2009 Bir kadin cocuktur aslinda.. Cocuk gibi davranmayi sever. Erkegin kendisine bir cocuga gösterdigi sefkati göstermesini de ister. Bir cocugu oksar gibi incitmekten korkarak oksamalidir erkek kadini Ama her kadin cocukca da olsa dinlenilmesini, dikkate alinmasini ister. Yani bir kadinin cocukluk yapmasina izin vereceksiniz, ama asla onu bir cocuk olarak görmeyeceksiniz. Bir kadin güçlüdür aslinda. Hatta erkeklerden çok daha güçlüdür. Ama bu gücünü her zaman ortaya koymasini sevmez. Ister ki erkegin gücü kendisine huzur versin. Kendi kendine yapabilecegi seyleri bile erkegin yapmasini bekler. Böylece hem daha kadin oldugunu hissedecektir hem de erkeginin ne kadar güçlü oldugunu görecektir. Ancak kadın gücünü göstermek istediginde onu engelleyemezsiniz. Yapmak istedigi bir sey varsa mutlaka yapar. Bir kadin sevgilidir aslinda. Içinde her zaman sevgiyi tasir. Sevdiklerinden kolay kolay ayrilamaz. Sevdiklerini kolay kolay kiramaz. Zor sever ama tam sever. Bir kadininn tam anlamyyla sevebilmesi için yüreginin kabul ettigini beyninin de kabul etmesi gerekir. Ve sevmezse de onu asla sevmeye zorlayamazsiniz Belki kolayca yüregine girebilirsiniz. Ancak beyninde yer etmemisseniz her an terk edilebilirsiniz. Sevmedigi halde terk etmeyen kadinlar da var elbette. Bunun nedeni ise engelleyemedikleri "acimak" duygusudur. Bir kadin yalnizdir aslinda. Hiçbir zaman kadini bütünüyle elde edemezsiniz. Kendisine ait bir dünyasi vardir ve orada hep yalnizdir O dünyaya kimsenin girmesine izin vermez. Hiçbir anahtar o dünyanin kapisini açamaz. Yalnizlik onun siginagidir O siginaga ne zaman girecegine, ne kadar kalacagina hep kendisi karar verir. Siginaktayken oradan çikmaya zorlarsaniz onu sonsuza dek kaybedebilirsiniz. Bir kadin bilgindir aslinda. Neler yapabilecegini erkek akli hayal bile edemez. Yaraticilginin siniri yoktur Ama bunu ortaya çykartmak için hayatinin erkegini bekler. Hoyratça harcamaz yaraticiligini sadece erkegine saklar. Bir kadinin gerçek erkegi olmayi basarabilmisseniz çok sanslisiniz demektir. Çünkü yasaminiz asla siradan olmayacaktir. Bir kadin hayattir aslinda. Çünkü hayatin içinde olan her sey ancak kadinlar oldugunda anlam kazaniyor. Yemek yemek, su içmek bile. Bir kadinin elinden içtiginiz suyla kendi kendinize bardagi doldurup içtiginiz su arasindaki lezzet farkini anlayabiliyor musunuz? Anliyorsaniz ne mutlu size. Anlamiyorsaniz, ne yazik ki yasamiyorsunuz. CAN DÜNDAR Quote Share this post Link to post Share on other sites