Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
trradomir

Kıssadan Hisse: Horlamak Üzerine

Recommended Posts

Son 24 yılın gördüğü en büyük komplo ile karşı karşıyayım dostlarım, yardım edin şu kardeşinize. Sıkı durun, yalanı duyunca şaşkınlıktan dilinizi yutacaksınız. 'Böyle de yalan atılır mı kardeşim, ufak atın da filler bari yesin' diyeceksiniz. Neymiş efendim, ben, benim gibi gırtlağından kadife inciler akan bir şahıs, Horluyormuşum. İnanmadınız di mi? Ee inanılır gibi değil ki, inanmayarak ne kadar hakşinas şahıslar olduğunuzu ispatladınız ama ben yine de teşekkür edeyim, sizin kadar temiz insanları bulmak çok zorlaştı malum. Katiyen yalan, külliyen saçma. Bir kere ben bugüne kadar hiç horladığımı duymadım. Madem horluyorum, bir kere olsun horladığını duymaz mı insan yau? Akıl var mantık var, göz var nizam var. Sesi çıkardığı iddia edilen kişinin bizzat fail olma kimliğiyle bu sesten herkesten evvel haberdar olması gerekmez mi kardeşim? Hayır deli de değiliz ki kendimizden haberimiz olmasın yahu, bilakis ben bu dünyanın görüp görebileceği en büyük dehalardan..... Tamam bunu içimden düşüneyim, ortalığa yazmayayım, mütevaziliğime halel gelmesin. Ne diyoduk, Bugüne kadar kimse horladığımı bana ispatlayamadı, ispatlayamaz da zaten; fakat uydurma Nasreddin Hoca fıkraları gibi dilden dile akan bu efsane, beni sistemli bir linç girişiminin mağduru kılıyor malesef dostlarım. Komik bir düzmeceyle yüz yüzeyim. Elemanın bi tanesi sesimi kaydettiğini iddia etmeye kadar götürdü işi fakat pek ala savaş efektlerini andıran bu hayvani motor sedalarını, çok afedersiniz İbrahim Tatlısesinki gibi balgam aromalı kendi gırtlağından da üretebilirdi netekim bu Müfteri'ül-kezzab. Ses o kadar dehşet verici ki uydurma olduğunu hemen anlıyorsunuz, duyanda 'Aman tanrım, bu gerçek olamaz!' deyu dört nala Plüton'a kaçasınız geliyor, öyle böyle bi yalan değil yani. Böyle saçma sapan delil olmaz, bununla mahkemeye gitseniz dayak yersiniz ulan antenler!

 

Neymiş efendim, nadiren bindiğim şehirlerarası otobüslerde uyuduğum zaman millet bana pis pis bakıyormuş. Bakarlar tabi, kıskanıyor eşek sıpaları. Kendileri yağsız kapı gibi gıcırdayan bebelerinin zırıltısından uyuyamıyor tabi, hasetlerinden çatır çatır çatlayıp tüm kıskançlıklarıyla pis nazarlarını herşeyden habersiz bir masumun üstüne dikmekten de haya duymuyorlar. Arsız at hırsızları, nolacak. Memleketimizde ahlak yerlerde sürünüyor azizan, biz böyle terbiyesiz, biz böyle kıskanç değildik bir zamanlar. Hiç unutmam, ben henüz tam beş günlükken.....

 

Yalan değil, bazen uyanırken arslanlar gibi kükrediğimi, yedi kat gökler gibi gürlediğimi fark ediyorum fakat belki o esnada rüyamda Afrika ormanlarında bir arslan olduğumu görüyorumdur, belki yağmur olup çorak topraklara rahmet gibi iniyorumdur, hatta ve hatta belki de 'Hor' zikri çekiyorumdur; kim aksini iddia edebilir ki? Su-i zannın bu kadarına da pes doğrusu. Herkes beni de kendileri gibi horlak zannediyor. Yansıtma diye bi savunma mekanizması var netekim. Bakın ben bilimsel konuşuyorum, iftira edenlerde ise ne bilgi var ne insaf. Tutturmuşlar bir terane, bozuk plak gibi hor hor hor ötüyorlar. İşin kötüsü bu kadar sağlam delillerim olduğu halde iftirada devam ediyorlar. Halbusem insanlar gerçeklerle yüzleştiklerinde fikirlerini değiştirebilmeli, fikr-i sabitlerinin peşinden koşarak ufuklarını kısıtlamamalılar. Cehalete topyekun savaş ilan etmeliyiz arkadaşlar, kıssadan hisse budur!

Share this post


Link to post
Share on other sites

Cehalet;ala vezni rezalet derdi büyüklerimiz anlayana...Gel gör ki,değil bu tür ithamları böyle bir zat-ı muhteşeme atmak,şöyle ''dur bir düşüneyim bakalım'' demek ne kadar yerinde olur.Böyle vahim bir durumu iyice kavrayıp,içler acısı durumumuzu tekrardan bir göz gezdirmemizi acizane tavsiye ediyorum.O değil,başımıza taş yağacak;horluyormuş:afedersiniz ama,''hadi leenn!!''...

:pc:

Share this post


Link to post
Share on other sites

Bi yürüyüp gider misin sevgili dostum. Ben buna şahit olmamakla birlikte senin bir horlak olduğuna dair iddiayı en kalbi duygularımla selamlarken, küçüklerimin gözlerinden büyüklerimin de kulaklarından öperek sözlerime başlamak istiyorum. Sağolun, varolun... Alkışa hacet yok, "netekim" ben burada sessiz yığınların sesi, kimsesizlerin kimsesi olarak vazifemi zerrelerime nakşetmiş olmanın verdiği idrak ve şuur ile bu kendini öküzsavar atsineği tabiriyle reklam eden nam-ı diğer parmaksız radomir'in ağzının payını verme mevkiindeyim.

 

İmdi...Mesele nedir? Mesele radomir nam hazretin uykusunda kükremesi. Şikayetçilerin şikayetlerini dinledik. Savunmacının iler tutar yanı olmayan anti-bilimsel ve safsatalarla, çarpıtmalarla, demogojilerle dolu savunmasını da... Kendisi horladığını duymuyormuş. Ulan zırto, madem senin horladığını duymuyor olman senin horlamadığın manasına geliyor, annen seni sabah çağırdığında hemen kalkabiliyor musun ya da sen uyurken dışarıdan gelen her türlü sesi işitebiliyor musun. Uyurken bu sesleri işitemiyor oluşun bu seslerin ses olmadığını ispata kabil midir! Şimdi diyeceksin ki benim sesim benim sesim, o dışardan gelen ses benzer mi benimkine, benim sesimi, ki o sesin uçak motorlarına taş çıkarttığı iddiaları var, önce benim duymam iktiza eder . Yooo, ne alakası var. İnsan bazen içinde bulunduğu ortama öyle bir ayak uydurur ki bunun farkına bile varmaz, dışardan bakanlar ise bunu şipşak farkeder. Mesela gürültülü bir ortamda bulunan, konfeksiyonda çalışan bir kişi zaman sonra o sese alışır ve o sesi işitmez hale gelir. Çünkü alışmıştır. Parfüm alırken bi süre sonra koklamaktan koku alamıyorum diyen babam mıydı. :pc: Burnuna giren kokuyu ayırt edemiyor oluşun o kokunun burnunun içinden geçmediğine delil olur mu. Lutfen yani , teessüf ederim. Duyma eşiği denen birşey var, bilmiyorum duydunuz mu. :) İnsan kulağı duyum eşiğinin altındaki ve üstündeki titreşimleri algılama yeteneğinden yoksundur. Muhtemelen senin böğürtülerin yanlızca senin duyum eşiğinin üstüne çıktığından sen algılamakta problem çekiyorsundur, diğer elemanlar çekmiyordur. (Şimdi diyeceksin ki neden sadece benim duyum eşiğim, ben de diyecem ki insana bazen kendi kalp atışları, içinde davul çalıyorlar hissi verir de dışardaki adam en ufak bir ses duymaz. ) Demek ki gök gürültüsünü bastırabilecek mikyasta böğürüyosun. Bu senle hiçbir camış, hiçbir montofon böğürme yarışına giremez demektir. :D Ayrıca diğer bir bilimsel yaklaşım tarzı olarak insanın öncelikleri, ihtiyaçları... Aç bir insanın gözü sadece yemek görür, varsa yoksa yemek... Birisi adama "inek" diye hakaret etse adamın aklına şişler, kebaplar, dönerler, kavurmalar gelir, küfredene teşekkür eder. İşte biz buna psikolojide algıda seçicilik diyoruz. Birşeye odaklandı mı ya diğer duygularında bir eksilme sözkonusu olur ya da tamamen sönme. Tefekküre dalmış bi insana seslenseniz pek tabii o bunu işitmeyebilir. Ben burada aziz dostum radomirin tefekküre daldığını filan iddia etmiyorum, ben kendisinin uykuya olan ihtiyacının ve dalmışlığının kendisini dışarıdan gelen tesirlerden muhafaza ettiğini öne sürüyorum.

 

İşte yukarıda belirttiğim bilimsel noktaların birisi, bazısı ya da hepsi radomirin horladığının izahıdır. Öyle kıytırık bir savunmayla çıkılır mı bu bataklıktan dostum. Bal gibi de, yağ gibi de, aslan gibi de kükrüyosundur sen.

 

 

Kıssadan hisseyi ve fazlasını yazdığım şiirle dikkatlerinize sunuyor ve huzurlarınızdan ayrılıyorum:

 

Doktor doktor kalksana

Lambaları yaksana

Radomir böğürüyor

Çaresine baksana

 

Uzun uzun kamışlar,

Ucunu budamışlar,

Benim atsineğimi

Doktora yollamışlar.

 

Üzülme radomirim

Ismarla bana dürüm

Pek kıymetli müdürüm

Öperim gözlerinden.

 

Horla horla Rado "sir"

Olsan bile kompresör

Hakiki adama sor,

Sen en kral adamsın.

 

Sen öyle bir sineksin,

Sokrat yanında çömez,

Uçtuğun yerler uzak

Mekik bile çıkamazzzz....

 

 

Bay Mürid.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Mürid zaten gerekli açıklamaları yapmış.. Gerçeklerden kaçamazsınız Trradomir. Bunu hiçbir şey ispatlayamaz diyorsunuz. Evet ispatlar. Ses kaydı. Yakınlarınızın eline bir cihaz verdiniz mi bu iş çözülür.

 

Aslında diyorum ki siz mürid'i bir akşam yemeğine çağırsanız. :D

 

Trradomir: :pc: Mürid: :)

Share this post


Link to post
Share on other sites
Bi yürüyüp gider misin sevgili dostum. Ben buna şahit olmamakla birlikte senin bir horlak olduğuna dair iddiayı en kalbi duygularımla selamlarken, küçüklerimin gözlerinden büyüklerimin de kulaklarından Blah blah blah...

Ulan kaçak dövüşüyorsun, şiirde toparlamasaydın sana neler neler hazırlamıştım da dörtte üçünü silmek zorunda bıraktın. Ne ağlak adamsın sen yahu? 'Burası yanlış bi duvar oldu be müridim' diye başladım mesajıma mesajını okurken de, sonunda ağzıma tıkadın. Neyse çok abartmayayım bari. Ey ahali Hasan29 kardeşimin çekindiği şekilde başınıza bela inmiyorsa bu, hareketi gerçekleştiren şahsın mükellefiyete sahip olmayışındandır, buna bakıp da örnek değil, ibret alın! Birileri belli ki bu uçan balona fazlaca gaz vermiş olacak ki arkadaş burada yüzde sıfır buçuk oy alan partilerin, muhalefet için muhalefet düsturuyla yola çıkan ve görmediği, bilmediği, şahit olmadığı hususların gammazlığını yapmaya çalışan liderleri gibi siyasi nutuk atmaya yelteniyor. Kulak fantezisini de yazmaktan çekinmemiş, fakat bu hayâsız adamdan daha nice üfürükler beklenir. Sihirli dosyalarımı bir çıkarırsam görürsün gününü, bi çıkartırsam tabir etmeye Türkçe'nin kudretinin kafi gelmeyeceği dasıtani rezaletlerini görende İsrafil aleyhisselam dahi dayanamayıp sura üfleyebilir şerefsizim, seni gidi sahtekar düzenbaz adam seni, ben çıkarmadan sen itiraf et de kurtar dünyayı, halbusem benim gibi dürüst olsan...... Neyse, salak herifin birine çok benzedik, hemen kendime geliyorum. Bi yürüyüp gideyim de meydan sana kalsın değil mi kahvahane hatibi? Bu akıllar nasıl akıllar böyle.

 

Şimdi 'ulan zırto' şeklinde başlayan ve kendini bir hakim, bir siyasetçi, bir de yarım doktor zanneden karakteri oturmamış, şizofrence konuşan ayy bu pis terbiyesiz arkadaşın komik şablonlarını yerle yeksan edeceğim. Valide sultan sabahları bana seslenende ben saniyesinde hazrol vaziyetinde sustalı gibi ayaktayımdır. Yansıta yansıta bir hal oldun. Bak mesela bir hadiseyi hatırlatacağım sana, reddet bakalım reddedebilirsen. Hani biz Yalova'ya gitmiştik seninle de, gece sabahlara kadar ekranı bozuk laptop'tan belgeseller, filmler izlemiş, Bim'den alınma bol leblebili kuruyemişleri, isminden de anlaşılabileceği gibi buram buram tezek kokan kokareçleri mideye yuvarlamıştık da (hey gidi günler hey, fırsat olsa da yine gitsek) sabaha karşı uykuya dalmıştık. Neydi netice hatırlıyor musun? Öğle vakti gelende döşeğe kaynamış, çuval gibi serilmiş zat-ı alilerine seslendiğimde 'homunu humunu, vooooo hum hun mooo huuum' gibi beyaz adamın henüz keşfedemediği bir yamyam lisanından bana cevaplar vermiş ve istifini bozmadan manda gibi yatmıştın. Ahahahah. Bi şey değil senin yüzünden gül gibi namazı kaçırdık. Tamam kardeşim sen böylesin de, biz de senin gibi uyuyunca dünya ile irtibatımızı koparmıyoruz ki, bildiğin bir tanecik şablona insanları oturtmak konusunda ustalaşmış olman seni haklı kılmaz ki efendi. Uyurken dışarıdan gelen her türlü sesi işitemediğimi iddia edip daha sonra bu uydurduğun şey üzerinden taarruz ediyorsun. Açıkgöze bak hele! Ben uyurken dışarıdan gelen tüm sesler şöyle kalsın, gelmeyen sesleri bile algılayabiliyorum yaa naber? Böyle şişirirler adamı işte. Ben uyku alemindeyken bırakın çevrede bulunanların seslerini, çevrede olmayanların seslerini dahi işitebilecek bir aleme transfer oluyorum. 'Ayol rüyadır o rüya' diyecek su-i zancılar için peşinen cevabımı da vereyim, ne rüyası yahu, sıkıyosa gerçekten ayırt edin! Alışma argümanın da ilmi kıymet ifade etmekten çok uzak, haybeye sallıyorsun. Benim anten gibi kulaklarım kadar gelişmiş olmayan burnum (sizinkilerden daha iyidir ama yine de) parfüm kokularını ayırt edemez kıvama gelene kadar ikiyüzelli tane parfüm kokusunu her birini olanca sakarlığınla birbirine karıştırmış olmana rağmen en ince hislerine kadar teşhis etmiş idi, parfümlerden türlü yemeği yaparsan son katılan tek tuz tozunun kattığı farkı tabii ki ben bile algılayamam. Keza konfeksiyon işçileri başlangıçta bu gürültüyü hissettikten sonra alışmaya başlar. Fakat ben bir kez olsun horladığımı işitmiş değilim, nerede kaldı alışmak? Alışık yaratılmadık ya! Olmayan sesleri bile duyabilirken olanın introsunu bile duymuyoruz. Tersini ispat iddiasındaki bu gubidik argümandan öğrendiğimiz şey tam da gösteriyor ki aslında böyle bir hal yokmuş!

 

Duyum eşiği ayrı bi rezillik. Argümanımızın ispatına bakıyoruz, bu ne lan Allah cezanı vermesin senin, otur sıfır! Birincisi olmayan sesleri bile duyabilen eşiğimin siz küçük insanlarınki kadar dar bir çerçevede olmadığını bilmeni isterim. Bu hakikate inanmasan da lütfen saygı göster ve kapa çeneni lütfen. Bak lütfen diyorum, beni bu kadar kibar bulamazsın bi daha, kaçırma bu fırsatı tamam mı lan? İnsana bazen kendi kalp atışları davul gibi gelirmiş de dışarıdan kimse duymazmış. Bak bak, tereciye tere satıyor. Sana hemen bir alıntı yapayım:

 

...Halk arasında davul etkisi olarak bilinen bu hal, seslerden ziyade basınç efektinden kaynağını alır, tansiyonu çıkan adamlar bu hissin farkına varır ve hissettikleri yalnızca damarlarına kanın yaptığı baskının artmış şiddetidir. Davulun sesini değil, tokmağın deriye inişini hissederler yani. (Cervantes enstitüsü tıp dalı ana bilim başkanı Sayın Don Eduardo Jose Enrique Fernando Carlos Gonzales Jaime Rivero Juan Ibarra Antonio Gomez Garcia Julio Rodrigez Pablo Cruz Salazar Lopez Moreno Alfredo Kasten Silva Gallegos Zapatero Gaviria, Büyük İşkembe-i Kübra ansiklopedisi, Cilt bin üç, Sayfa iki milyon sekiz)

 

Heh, bu bilimsel alıntıdan sonra devam edelim. Hem benim Siyami Ersek görmüşlüğüm var, benden iyi mi bileceksin ulan? Kaldı ki bu hal yalnızca, diğerlerinin hissedemediği bir hadisenin hissedilememesiyle değil, tam aksine hissedilmesiyle ilgilidir ve bırak duyum eşiğini, duyum kapısının pervazlarıyla bile hiç bir alakası yoktur olamaz da, yasakladım ben bunu çok önceden haberin yok mu? Şu sonuca varışa bak, a = b ise d

 

Ben uykuda konsantrasyondan boğulmam hacım. Bak bana, bu mükemmeliyetçiliğin var mı ki dünyada eşi? Enn kesîîîf.... Tamam yaa sok o dilini geri, testereyle gelirim hee terbiyesiz herif. Bakınız işte böyle en basit hususlarda bile adab-ı muaşerete itaat etmesi gerektiğini bilmeyen adamların eline klavye veriyorlar. Bakınız, evet ekrana iyi bakınız; siz bir kitap okurken dışarıdan gelen sesler dikkatinizi dağıtır, mükemmeliyetçi birisiyseniz yaptığınız işin en iyi şartlar altında gerçekleşmesini istersiniz. Benim uykuya bağlılığım da bu çerçevede değerlendirilmelidir. Tamam şimdi geliyoruz asıl mevzuya.

 

Ya o bu değil de ezeli kankam ebedi dostum canım müridciğim, şaka bi tarafa kalsın da şu ü.y nasıl hemen sazan gibi zıpladı mevzuya ama? Ahahaha. Hemen de birbirimize düştüğümüzü zannetti eleman, hemen atlayıp senin tarafını tutmaya kalkıyo hesapta. Fena avladık geyiği hee! Nihahahah. Fener tribünleri 3-4 yıl önce filan artistlik yapayım derken saçmalayanlara, yaptığını ağzına yüzüne bulaştıranlara bi tempo tutardı. Hatırlatayım mı? Ahahaha. Sizi gidi sazanlar, sizi gidi çekirgeler, sizi gidi lastik toplar sizi. İyi eğlendim valla, siz misiniz bir fidanın güller açan odunlarını birbirinden ayırmaya çalışan? Bi de ses kaydı filan diyo, ben ilk mesajda bunun alındığını zaten yazdım, okumadan mı atladın hemen konuya yahu? Ahahaah Heheheeeey, bre gafiller, bre utanmazlar, böyle rezil olur ortada kalırsınız işte! Her gördüğünün peşinden gidenlere müstehaktır, Oğuz Yılmazı getirin şarkısını söylesin; Gepetto kul babayı türbesinden kaldırın, yontulacak burun var! Hahahahaayyt :pc:

Share this post


Link to post
Share on other sites

huuuhhh :) nefessiz okudum, arada laf yedim mi acaba diye :D

neyse ki trradomir beni es geçmiş, ya hiç kale alınmıyorum :D :pc: ya da bana bir saygısı hürmeti var :D

:D B)

Share this post


Link to post
Share on other sites

Trradomiri tanıdıkça,okudukça halime şükrediyorum :pc:

Bu ne yaa bıt bıt bıt okurken başım ağrımaya yüz tutuyor,Allah valide hatuna sabır versin.

Bence sizi uyandırmayı hiç istemiyordur da mecburiyetten uyandırıyodur :)

Horlama sesiniz daha karlı geliyordur belki kadıncağıza?

Uyandırdığı zamanlarda da şöyle düşünüyor olabilir; Radomirimi uyandırayım da uyandığı zaman uyurken ki halinden daha fazla kükremesin (geç kalkırdın beni bahanesiyle) , kalksın,işini gücünü halletsin,okuluna gitsin,büyük adam olsun.Dönüşte de eczaneye uğrayıp horlamamak için ilaç alsın.:D ahahaha

 

Yakınlarınıza sabır diliyorum efem :D

Size deee neyse duamı içimden edeyim ben :D

Share this post


Link to post
Share on other sites

Selamlar.

 

Delireceğim. :pc: Nereden başlasam bilemiyorum. Zaten o kadar uzun, boş ve gereksiz yazmışsınız ki atlaya atlaya okuyorum. Ne gereği var yani. Nevbahar "bıt bıt" demiş ben de "zır zır" diyorum. Hatta dır dır, tır tır, cır cır, mır mır.. devam ettirebiliriz. "Kısa ve öz" denen şeyin, ağzını-burnunu, gözünün yağını yerim be.

 

Ah FeBe Tribünleri. (Sinek avlıyor şu aralar.) 3 4 yıl önce tribünler, artistlik yapayım derken saçmalayanlara, yaptığını ağzına yüzüne bulaştıranlara bi tempo tutardı değil mi... Evet hatırlıyorum. Hep bir ağızdan "saa...., saa...." derlerdi. Şu durumda, yukarıdaki yazınızdan da anlaşılacağı üzere artist ben oluyorum... Ama işte en bunu kabullenemem trra abi. Ben artist isem siz benim üstadım olursunuz. Bu yeteneği kimden kaptım sanıyorsunuz. Sizin o uzun metinlerinizi -arada atlasam da- okuarak bu günlere geldim ben. Sizin sayenizde be abi. he valla.

 

Mürid kardeşim duyum eşiğinden, algıda seçicilikten bahsetmiş. Hakikaten güzel örnekler. Bir kaç tanesini alıntı yapalım. Tekrar tekrar vurgulayalım.

 

Duyma eşiği denen birşey var, bilmiyorum duydunuz mu.:) İnsan kulağı duyum eşiğinin altındaki ve üstündeki titreşimleri algılama yeteneğinden yoksundur. Muhtemelen senin böğürtülerin yanlızca senin duyum eşiğinin üstüne çıktığından sen algılamakta problem çekiyorsundur.

 

Birisi adama "inek" diye hakaret etse adamın aklına şişler, kebaplar, dönerler, kavurmalar gelir, küfredene teşekkür eder. İşte biz buna psikolojide algıda seçicilik diyoruz. Birşeye odaklandı mı ya diğer duygularında bir eksilme sözkonusu olur ya da tamamen sönme

..

Bir de alındığımı ilk mesajınızda yazmışsınız ama göremedim. Malum gözlükler 2 senelik oldu. Siz bilmezsiniz ama (Sizin gibi birinin Üstad sınıfında olup bu tür etkinliklere katılmaması utanç verici olsa gerek.) Fan abi hatırlar. Bir Ramazan akşamı tanımadığım bir adama, abim sanıp el sallamıştım. (Dalgasını geçmenize gerek yok. Zaten ilgili kişiler yeterince dalga geçti. ) Lafı uzatmayayım, görememiş olabilirim. Malum son zamanlarda bazen saçmaladığınızı düşünüp atlayarak gidiyorum. :D

 

Son olarak. Siz şu eczaneye bir gidiverin. Derdinizin devası orada. Allah rızası için. İllallah ettik ya hu.

 

Ben annemi çok özledim, yaşasın 23 Nisan

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...

×
×
  • Create New...