Beylerbeyi 177 Report post Posted March 1, 2009 selamlar, her okudugumda burnumun direginin sizladigi bir yaziyi daha dogrusu bir onsozu sizlerle paylasmak istiyorum.onsoz hekimoglu ismail tarafindan sevdali siirler(1-2) kitabi icin yazilmis.bu onsozde ben; hem ustada bir kere daha hayran oldum,hemde o donemi(1950 ler) hekimoglunun gozunden bir kere daha okudum.okurken begeneceginizi umid ediyorum,ayrica kitaplarida kesinlikle tavsiye ederim.(ben insallah siirlerin bir kismini burada,bu baslik altinda paylasmaya calisacagim) selam ve muhabbetle Bu şiirler yıllar çabuk geçiyor, onlarla birlikte bircok hatira ve gercek de gecmisin derelerine atiliyor.1950'de tahsil icin istanbula gelmistim. O gun 18 yasindaki bir gencin futbol oynamasi bir sansti.cunku sokakta gezenlerin ayagina camur bulasiyordu...kahveler tiklim tiklim,en azindan cayina oyun oynanirdi.ya meyhaneler...sonra topkapi mezarliklarinda obek obek insanlar oturup esrar icerdi. o zaman futbol oynamak bir sansti.antremanlar, mac,yorgun duser yatardim. O zamanlar sosyalist veya komunist olmak moda imis,sonradan ogrendim,Nazim hikmet bile karargahini istanbul'da kurmus. beni de toplantilara goturduler:gazoza votka katip icmeler,kadin erkek karisik;caz muzigi,dans...velhasil yasayislari hosuma gitmedi. tahsilimi tamamlayip,memuriyete baslayinca,yumurtadan cikan civcive cok benziyordum:dar bir dunyadan,genis bir aleme cikmistim:camiler,hocalar varmis...Buyuk Dogu,Serdengecti dergileri, Risale-i Nurlar,Nihal Atsiz dunyami renklendirmisti. Sokaktaki gunah selinden kactikca kitaplara kapaniyordum. yeniden ogrenci olup,defterimin uzerine: Okulu:Hayat Sinifi:Insan Diye yazip,mesaiden artan zamanimi ders calisarak geciriyordum.Bekar adamin duvarlari Osmanli padisahlarinin semasi,buyik gunahlar listesi ve nefsin mertebeleri gibi kagitlarla doluydu.Siirler,her gun her an bir heykeltras gibi mermeri insana benzetmeye calisiyordu,beni yontuyordu: Goster ilahi bu millet kurtulur tek mucize bir utanmak hissi ver gaip hazinenden bize ne irfandir veren ahlaka yukseklik ne vicdandir. fazilet hissi insanlarda ALLAH korkusundandir. -------------------- cesm-i insaf gibi akile mizan olamaz. kisi noksanini bilmek gibi irfan olamaz. --------------- ne azap,ne sitem bu yalnizliktan suc bende asilmaz duvar bendedir. siir ezberlemde irademi kaybetmistim:gezerken, otururken, yerken, icerken hep siir okuyordum. yine o yillardi,savas ihtimali varmis,kadinlar memleketlerine gonderilecekmis,tugay seferi mevzilerine girecekmis... gece dersine girdim,bazi erler agliyordu. cavusa sordum ''efendim savasa girilecekmis diye agliyorlar''.beynimden vurulmusa dondum: Yara nisandir tenine erlerin Mevt ise son rutbesidir askerin alti da birdir,ustu de bir yerin Arş yigitler vatan imdadina! Diye basladim: Bu vatan topragin kara bagrinda Sira daglar gibi duranlarindir Diye devam ettim: Sonsuzluk kervani pesinizde ben Uc ayakla seken topal kopegim...[/color] Tam iki saat siir okumustum.zaten 197 erin icinde ikisi,ucu agliyordu,onlar,hepsi,dehset icinde beni dinliyorlardi,gorulmemis birsey!... Gunler haftalar birbirini kovalarken sairlerden birisi geldi :''siir soleni duzenleyecegiz,katilirmisin?''dedi,hemen kabul ettim. 1950'lerin sartlarina gore cok suslu bir gazino ve aydin tabaka,hanimlariyla yerlerini almis. Onde zeytin agaclari arkasinda yar sene 1946 mevsim sonbahar neyleyim,neyleyim yar yoluna dokulmemis dilleri neyleyim? Arkasindan: ''karimsin,kisragimsin'' gibi siirler okundu,sira bana geldi: Uyu yavrum tepesinde hac yatan Camiler var bu mu seni aglatan Dayanamaz cegnenmeye bu vatan Camilere hilal gotur ninni Hem yurdu, hem ocunu al ninni. Artik gozum hickimseyi gormuyor,tevfik olmayi goze aldigim gibi kendimden de gecmisim: Bana kefendir yatak, sana tabuttur havuz Sen kivril ben gideyim, son peygamber kilavuz Yol O'nun varlik O 'nun gerisi hep angarya Yuzustu cok surundun ayaga kalk Sakarya. Sairden saire geciyordum: Birak beni haykirayim,susarsam sen matem et Unutmaki sairleri haykirmayan bir millet Sevenleri toprak olmus oksuz cocuk gibidir: Zaman ona kan damlayan dislerini gosterir, Bu zavalli suru icin ne merhamet,ne hukuk Yalniz aci bir lokma ve zehirden bir yumruk! Selamlayip sahneden cekildim.Kuliste su icerken perdenin kenarindan salona baktim, burokratlarin kaslari catik ve kadinlar agliyordu. Sonradan duydum ki fitratan islam'a yakin olan bu hanimlar: - Bu cocuk gibilerine siir okutacaksaniz okutun,yoksa o terbiyesizleri istemeyiz. Demisler,boylece o sehirde bicimsiz siir solenleride bitti. Ah o yillar herseyi buzlu cam arkasindan seyrettigim o yillari.yine ya bir mahvelde veya bir gazinodayim.7-8 genc toplanmis, nazim hikmet'in siirlerini okuyor.dinledim.musait bir ani yakalayip: Durun kalabaliklar bu cadde cikmaz sokak Haykirsam kollarimi makas gibi acarak. Durun,durun bir dunya iniyor tepemizden Catirtilar geliyor karanlik kubbemizden. Necip Fazil'in siirlerinden yarim saat okudum. soyle bir nefes alayim dedim,gencin biri bagirdi: - bir daha nazim'in siiri yok,artik bunlari okuyacagiz. Bunlarin tamami dindar oldu ve haklarinda 163.madde den sorusturma acildi.bu hal de onlari kamciladi: - Komunist oluruz,icki iceriz birsey yok, musluman oluruz namaz kilariz ver elini kelepce...bunda bir terslik var... Kitap dergi alirlardi,sanki devletle karsi karsiyalardi. Yukaridaki hatiralar 1950 li yillara ait,boylesi yuzlerce...1963 de mahir iz'in sohbetlerine katiliyordum,Çile'nin dortte ucunu ezbere bildigimi ogrenince;''senin cilen de bu olmus'' diyerek espri yapmisti.gercekten de siiri ezberlemekten Kur'an ezberlemeye vakit bulamadim.Allah affetsin. Yil 1995,63 yasindayim, bir omur boyu gerek yalnizken,gerekse dostlarima okudugum siirleri bir kitapda toplayayim dedim.Bunlari okurken yaptigim izahlarida yazdim. Itimat ediniz bu siirlerin ekserisinde ya gozyasim veya kalbimden bir iki damla kan vardir. Bu kitap bana bir dunya kurmustu, umit ederim sizi de o dunyaya davet eder. Share this post Link to post Share on other sites
sukutsuikasti 0 Report post Posted March 1, 2009 büyük mütefekkir üstad Necip Fazıl KISAKÜREK şiir in de önemini bize idrak ettirmiştir. Ve koskoca bir neslin muvazensini üç beş satırda toplamış ve lif lif ördüğü büyük doğusu nda geniş geniş anlatmıştır. Haddim olmayarak şiirin mana ve derinliğini anlatmak ve önemini vurgulamak için yukarıda bahsettiğim, yani neslimizin muvazenesi ni en vurucu şekliyle anlatan üç beş satırı yazayım... Üç katlı ahşap evin her katı ayrı alem! Üst kat: Elinde tespih, ağlıyor babaannem, Orta kat: (Mavs) oynayan annem ve aşıkları, Alt kat: Kızkardeşimin (Tamtam) da çığlıkları; Bir kurtlu peynir gibi, ortasından kestiğim; Buyrun ve maktaından seyredin, işte evim! Bu ne hazin ağaçtır, bütün ufkumu tutmuş! Köku iffet, dalları taklit, meyvesi fuhuş... Share this post Link to post Share on other sites
mukarrabin 103 Report post Posted March 3, 2009 hoş bir başlık açılmış... teşekkürler... şiirleri bekliyoruz... Share this post Link to post Share on other sites
Beylerbeyi 177 Report post Posted March 3, 2009 Çağrı sana mezar oldu girdiğin kutu çık çıkabilirsen,iş başa düştü. 'umudum' diyerek diktiğin putu yık yıkabilirsen,iş başa düştü. kan kızıl ettiler gök mavisini, dert yiyor yiğidin en kavisini bağrına saplanan zam çivisini, sök sökebilirsen iş başa düştü. ne dağlar yol verir ne kervan yürür bir kedi tutmuş on aslan sürür aynada hayalin sana tükürür, bak bakabilirsen iş başa düştü. d,n tavşan avlarken vurguncu kuşu bugün fil avlatır solun dingişi yırtılan kemeri çürüyen dişi sık sıkabilirsen iş başa düştü. 'hakça düzen' sanıp,oltayı yuttun, 'ak günler' teklerken çamura battın kimsenin suçu yok,sen sana ettin çek çekebilirsen iş başa düştü. affetme kim ise milleti bölen, sana örnek olsun hak için ölen kutsal ocağıdır yıkılan sönen, yak yakabilirsen iş başa düştü. düşürme,sahip ol bayrağına türk-islam mührünü gel,vur çağına fitneyi yalanı götür lağıma dök dökebilirsen iş başa düştü. abdurrahim karakoc selamlar, ozellile su misra beni hep dusundurur: ""kimsenin suçu yok,sen sana ettin'' Share this post Link to post Share on other sites