Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
Sign in to follow this  
kurşunkalem

Bilip De Bilmediklerimiz...

Recommended Posts

Büyük bir itina ile yaratılan insanlığımızın şükrünü bilmeyerek yaşıyoruz..

Sabah kalkıyoruz'çok şükür bugünde ölmedik' demeye dilimiz varmıyor.Gözümüzü açar açmaz günde yahut da dünden ne kalmışsa aklımızda onunla uyanıp, ilk olarak o düşüncenin ızdırabı ile hayatı bir sıfır yenilgi ile güne başlıyoruz..

Yemek yiyoruz. onca nimet önümüzde serili dururken onca aç insan aklımızın ucundan dahi geçmiyor,şükrü bırak içimizde en ilkin olması gereken merhamet duygularımıza bile neşter vuramıyoruz ki bu ne acizliktir..

Elimizin kolumuzun olması. dünyanın en pahalı kamerası olan gözlerimizi, ayaklarımızı, hayvandan bizleri ayırt eden akıl nimetini hiçe sayıyor üstüne üstlük birde 'ben akıllı adamım yaa' nidaları ile brde şeytani gurur sesleri ile kulaklarımızı kapatıyoruz şükre..

Ne acizliktir bu, düşünce ufuklarımızı nasıl kapadık böyle bu dünyaya, nasıl kaybettik insani değerlerimizi, bulunduğumuz yolu nasıl handigaplara çavirdik de zehrettik bu dünyayı kendimize ????

Allah'a sığın şaye sarıl hikmete ram ol

Yol varsa budur bilmiyorum başka çıkar yol...

Dememeyi ne zaman nerde kaybettik..

Biz nasıl unuttuk insan olmayı!!! ??? ...

Bize bu değerleri kim kaybettirdi, biz nasıl bukadar iradei kuvvetimizi başkalarna teslim ettik?

Bu soruların cevapları,ah keşkelerle gizli şirke dönüştü beyinlerimzde, hep kendimizi yaptığımız hatalardan sonra toparlamaya mahkum ettik, dedik sonra 'Hz.Adem babamızla Hz.Havva anamızda cennet gibi yerden bir anda kayıp kovulmadılar mı' diye kendimizi aldattık, oysa bir Rahmet olarak bütün bir kainata gönderlen Peygamberimiz i (s.a.v)kendimize yol gösterici olarak tayin etmedik peygamberi bakamadık hayata..

Sonra birileri farketti bu unutkanlıklarımızı ve ihlasla sarıldı işine,başardı. Bize dahada unutkanlığı benimsetmeyi

önce reklamlarda hayasızlığı işledi, şimdi utanılıp haya edilen reklemları aile içinde rahatlıkla konuşabiliyoruz

Sonra dizileri insanların en hassas karelerine oturtu ve sevgiyi o dizilerin içinde bize yaşatmaya çalışıp ahlaksız sevgileri normalmiş gibi gösterdi.Şimdi genç kız ve erkeklerimiz gayri meşru ilişki yanlısı oldu evliik gibi bir müessesenin şimdilerde kimsenin yamacında durması söz konusu bile değil.

Anne kızı ile baba oğlu ile aileler dağıknıklaştı konuşamaz hale geldi.Her odada bir tv ,bir bilgisayar kopardı tüm bağlarımızı,değerlerimizi.Kimse artık aile olarak bir araya gelip konuşabiliyor mu dostlarım ?!...Bizim ufak gibi gördüğümüz fakat birikdikçe koca yanardağ etkisi ile bizi yakan hatalarımız ve günahlarımız,bildiklerimizi bilmezden gelerek gafletle peynir ekmek yeme rahatlığında olan duyarsızlıklarımız....

Allah'şükür ki affı mağfireti bol bir Rab'imiz (c.c) var ve ruhumuzu temizleyecek tevbe gibi bir anahtarı da bize ilhak etmiş yoksa ne olacaktı halimiz bilmiyorum..

Share this post


Link to post
Share on other sites
Guest insancık

Öncelikle kendimize şu soruyu sormalıyız. Biz yaşıyor muyuz yoksa yaşatılıyor muyuz? Yaşıyorsak kontrolun bizde olması lazım. Mide'deki asit bir jileti eritecek güçte. Bu bağırsaklara olduğu gibi gitse bütün bağırsaklarımız dökülür. Ama pankreasın salgıladığı enzim bu asiti etkisiz hale getiriyor. Bir salise geç kalsa Allah muhafaza... Şu mükemmelliğe bakın. Peki biz mi diyoruz: pankreas enzim salgıla...

Peki şu ayete bir bakın ''Ve kendisine çetin bir sertlik ve insanlar için (çeşitli) yararlar bulunan demiri indirdik'' Şu ayete bir bakın mükemmel. Bilim adamları araştırıyorlar: demir çok sıcak süpernova gezegenlerde oluşan patlamalar sonucu dünyaya inmiş. Bilimadamları bunu son yüzyılda buluyor. Kur'an da 1400 yıl önce yazıyordu. Hemen secdeye koy başını bunu düşündükten sonra. Mükemmel ve daha neler neler....

Mesela biz ''C'' vitamini ihtiyacımızı rahatlıkla karşılıyoruz. Peki Alaska da yaşayanlar kutıplara yakın yaşayanlar... Balinada bulunan ''C'' vitamini hiçbir varlıkta yok diyor bilimadamları. Yaşadığımız dünyayı, evreni kusursuz Yaratanı düşünün. Kusur yok ya mükemmel. Peki biz ne yapıyoruz? Koca bir hiç... Ne namazımızı düzgün kılıyoruz ne diğer ibadetlerimizi düzgün yapıyoruz... Bugün bize deselerki fırına girermisin... Ama diğer tarafta ebedi fırın var ''Derileri piştikçe azabı iyice tatsınlar diye onlara yeniden deri giydiririz'' Gerçekten de bilimadamlarının araştırmalarına göre yanarken ençok acının derinin yanmasından kaynaklandığı bulunuyor. 1400 yıl önce yazılmış bu...

Çoğu surede geçen bir ifade: Şüphesiz bunda apaçık ayetler var. nekadar az düşünüyorsunuz? Ve ''Nekadar az şükrediyorsunuz?'' Allah (c.c.) hepimizi salih ameller işleyen kullarından olmamızı nasip etsin...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...
Sign in to follow this  

×
×
  • Create New...