sevdayolcusu 6 Report post Posted June 21, 2006 Ebedi saadet saraylarının kapısı ölümle açılır: Ölümün alnından öperiz biz: “Sen ne mübârek arkadaş ve refakatçisin” deriz ölüme. Varsın, başkaları sana dikenli nazarıyla baksın, sen gülün ta kendisisin. Bırak, bazıları sana “kara yüz” yakıştırmasında bulunsun, sen, bizim için bizi aydınlık ülkelere uçuran ötelerden iki ışık kanatsın. Bakma sana “soğuk yüz” dediklerine; sen bizim için, müjde çiçekleriyle kar gibi beyaz ve berraksın. Onlar sana “çukur” derler, “dehliz” derler; fakat biz, “ebedî saadet saraylarına açılan koridorsun” deriz. “Ayıran” da derler sana; fakat sen, haddizatında, ebedî âlemlere intikal etmiş binlerce ahbaba, dost ve yârâna kavuşturansın. Başta, sîmalarına meleklerin hayran olduğu nebîlere, sonra Sahâbeye, salihlere, hısım ve akrabaya bizi ulaştıransın. Cemalullah’a yaklaştıransın!... Ölüm düşüncesi, hem caydırıcı, hem de teşvik edici yönleriyle bir yandan günahlarımız, sorumluluklarımız ve Rabbimiz’e karşı yaptıklarımızdan hesap verme endişesiyle bizi iki büklüm ederken, bir yandan da cennet düşüncesi ve öteler iştiyakıyla kalbimizi hoplatıp bizi canlandırmakta, şahlandırmakta ve kalbimizle beraber duygularımız ve düşüncelerimizle beraber davranışlarımız üzerinde müspet tesir icra etmektedir. Ölümü sıkça hatırlamakla, kabirleri ve hastaneleri ziyaret etmekle, iç gerilimimizi ve canlılığımızı muhafaza etmiş, şeytanın ve günahların zararından korunmuş olacağız. (İnşaallah) (bu sevdiğim bir arkadaşımın bana gönderdiği bir yazı..çok hoşuma gitti ve sizlerle paylaşmak istedim) Quote Share this post Link to post Share on other sites
isyanlı sükut 4 Report post Posted June 21, 2006 gerçekten güzel bir yazı bizimle paylaştığınız için tşk Quote Share this post Link to post Share on other sites