vasifsiz 28 Report post Posted August 22, 2009 Yazacağım bu anıyı bir hocamdan dinledim. Vukuu kesindir ancak tafsilatı hakkında ne yazık ki bilgim yok. Ben yanlızca size hatrımda kaldığı kadarıyla dinlediklerimi aktarayım. *** Üstadın vefatına yakın, Asım Arvas -ilk ismi hatrımda değil- ve birkaç kişi, üstadı ziyarete gitmişler. Üstad mecalsiz, perişan bir haldedir. Asım Arvas'ın anlattığına göre, üstad o halinde bile misafirlerine birşeyler ikram edebilme sıkıntısı içerisindedir. Bir süre sonra Mehmed'i çağırır. Asılı duran pardesüsünü alır, cebine elini atar. Bozuk para sesleri.. Ve hepsini çıkarıp Mehmed'e verdikten sonra, misafirlerine en yakın pastaneden yiyecek birşeyler almasını söyler. Arvas o an -nasıl bir haldi ki- evde o para haricinde tek bir kuruş olmadığını anladıklarını söylemiş. Bir süre sonra, üstad çıkarıyor -zannımca- tabakasını ve misafirlerine tek tek uzatmaya başlıyor. Tabi, kimin haddine üstadın yanında sigara tüttürmek! Herkes böyle bir hareketi saygısızlık saymış olacak ki, kimse uzatılan sigaradan alma teşebbüsünde bulunmuyor. Tabi sıra dönüp dolaşıp en sonda oturan ve misafirlerin yaşça en küçüğü Asım Arvas'a geliyor. Üstad ona doğru uzatırken tablasını, o geriye doğru çekilip, utangaç bir tavra bürünürken, sonunda canına tak eden o çelimsiz, tkatsiz adam bütün herkesi şaşkına çevirerek kükreyiveriyor: _Müslümanca söyle! İçiyor musun, içmiyor musun ?! Arvas bu ani çıkıştan okadar korkuyor ki, sigarayı yavaşça alıyor, çekingen tavırlarla yanına indiriyor. ___ Meselenin aslına ve tafsilatına ulaşabilen varsa, paylaşmasını temenni ederiz. Vesselam. Quote Share this post Link to post Share on other sites