Murat Aydın 9 Report post Posted August 27, 2009 Laf-ü Güzaf Kendimizi dünya meseleleri karşısında uyanık, bilgili ve cesur hissettiğimiz nispette bir bönlük içine düştüğümüzün farkında değiliz. Çağdaş bilinç sahibi kişiler olarak dünyanın karşı karşıya bulunduğu belâlara karşı duaya sığınmayı, kendimizin hal ve tavrını düzeltmeyi küçük görüyoruz. Buna mukabil aktif, başarılı ve müdahaleci olmayı övgüye değer buluyoruz. Bu yüzden kendimizi komik düşürdüğümüzün farkında olmaksızın mevcudiyetimizi protestoda bulunmaya ehil hissediyoruz. Ama oyunun kuralları değişmeksizin devam ediyor. İçinde bulunduğumuz ruhî ve maddî zaafa rağmen insanî vasıflarımıza güvenerek (yani Rahman’ın kuvvetine sığınma tavrını terk ederek) dünyevî kuvvetlere karşı gövde gösterisi yapmaya kalkışmamız bizi daha çok çaresizliklere sevk ediyor. Sadece maddi ölçülerin sınırları içerisinde kalarak gösterdiğimiz ruhî yani psikolojik ve sosyal tepki bizleri dönen çarkın dişlileri arasına daha çok sıkıştırıyor. Bize korkunç akıl dışı, vicdana sığmaz görünen olaylar düştüğümüz çaresizlik dolayısıyla bundan böyle bizim de desteğimizi kazanmış oluyorlar. (s.27) Her Tevafuk Misaldir Eğer herhangi bir durum Son Kitap’ın indiği şartların, son peygamberin sünnetini ika etme şartlarının dışında bir mantık getiriyor, onları (kuran ve sünnet) hesaba katmaksızın yürüyen bir sistemin istekleri doğrultusunda kararları bizden bekliyor, muhkem ayetlere ve sünnet-i seniyye’ye dayanarak sonuç çıkarmamız imkânsız olan meseleleri çözmemizi bizden bekliyorlarsa, Müslümanlar olarak bizim yapabileceğimiz her şeyden önce bu karşılaştığımızın bir mesele olup olmadığını anlamaya çalışmak olmalıdır. Kısaca söylersek kafirce va’zedilmiş bir mesele müslümanca çözüme kavuşturulamaz. (s.38) İsmet ÖZEL ''Barışmaz nesneler arasında muvazaa aramaz''. Necip Fazıl KISAKÜREK Quote Share this post Link to post Share on other sites