Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]

Mustafa Cilasun

Üye
  • Content Count

    1,595
  • Joined

  • Last visited

  • Days Won

    4

Posts posted by Mustafa Cilasun


  1. Çaresiz bırakan an, yüreği ağlatan zaman…

    1230012_645102592191366_1238948976_n.jpg








    Gönül

    Durup dururken

    Niye bir yere uçsun



    Çırpınsın,

    Dikenler arasında kan a
    ğ
    lasın

    Sancı ve ıstırabın içinde ya
    ş
    asın,



    Gülmeyi unutsun

    Bir çare adına bakınsın dursun

    Gelip geçenin gölgesine sı
    ğ
    ınsın



    B
    in hüzün içinde

    Çaresizli
    ğ
    e adansın

    Umut adına sı
    ğ
    ınmalara ba
    ş
    lasın



    En mü
    ş
    kül

    Durumda en yakına el açsın

    En kalbi samimiyetle a
    ğ
    lasın



    Gözlerden

    Ya
    ş
    inerken

    Ba
    ş
    ka âlemlerde uyansın



    Ne kadar sinesine

    Gam ve keder nüksetmi
    ş
    se

    Elen haline dönü
    ş
    üp, yeis içinde



    Aczi yete

    Terk etmi
    ş
    se

    Nisan ya
    ğ
    murları gibi

    Ümitler devreye girsin



    Gönül

    Sürur ile müstefit olsun

    A
    ğ
    layan gözler gülerken



    Silinmeyen

    İ
    zler hüzün zerk etmesin

    Sevda her haliyle vefaya



    Adanmı
    ş
    ğ
    a,

    Sadakat ve duyarlılı
    ğ
    a

    A
    ş
    kın en nadide veçhesinden ya
    ş
    anmasına



    Kahır

    Ve hırstan azar olunup,

    Muhabbet sa
    ğ
    ana
    ğ
    ına



    Mu
    ş
    tuların

    En latif olan vaktinin
    ş
    ahitli
    ğ
    ine

    Yumu
    ş
    ak bir
    ş
    ekilde duygu ve dü
    ş
    ünceleri

    ya
    ş
    amak için fırsat tanısın




    Mustafa C
    İ
    LASUN

     

     


  2. Kalp değil, gönül sevmeli, sır içinde demlenmeli…


    Orjinal boyutu icin tiklayin 800x800px and 57KB.

    1255475_645092675525691_412954457_n.jpg









    Hal

    Nizam edilmeli

    Nefesin müddetine

    Ko
    ş
    tu
    ğ
    u bilinmeli

    Akıl bilgiyle refik olup,

    Hakikate eri
    ş
    mek için azmetmeli

    Her musibete isyan etmeden,

    Kader için zan içine girmeden,

    Sabırla geçinmeyi ö
    ğ
    renmeli




    Be
    ş
    er,

    Sonra insan olur

    İ
    nsan eden gerekçeler

    Ve umdeler nerede bulunur

    Azim ve irade

    Hakikate ula
    ş
    mak için mesuldür,

    Sevdası olmayan yürekten ne umulur

    Beyne ula
    ş
    an kan

    Ve oksijen hangi zamandan

    Bir ulvi heyecandan durmaksızın

    Kime ram olmaya koyulur




    Arifi

    Dinlemek isterdim

    Bulsaydım terk edilmi
    ş
    handa,

    Kimsesiz diyarlarda

    Gözya
    ş
    larını

    Yıllardır saklayan gönüllerde,

    Umudu tükenmemi
    ş
    muratlarda

    Her dergâhı olan arif midir, ?

    Cemaati bulunan hanif midir, ?

    Cehdi ve sevdası olmayan âlim midir, ?

    Sual etmek isterdim




    Nice

    Mütehassıs gönüller vardır

    Kalbi hassasiyet içinde

    Nefes nefese kalan kurbandır

    O’nun rızasına

    Nail olmak için ahdi vardır,

    A
    ş
    kı ve sevdası bu u
    ğ
    urda nazırdır

    ş
    ler ve dü
    ş
    ünürken,

    Tefekkür ederken,

    Tahayyüle dalarken

    Mütebessim bir edası bulunmaktadır




    Ey yolcu

    Niçin sefil halime bakarsın

    İ
    brete kanarak acırsın,

    Himmet etmek

    Maksadıyla sabırda kalırsın

    Geç beni,

    Benden içeri var bin bir

    Sefil ve ma
    ğ
    dur birileri,

    ş
    fik gözleri bekleyenleri tanırsın

    Ömür son sahnelerini bekler,

    Nefes kesik kesik refakat eder,

    Kalp ne vakit olsa haberdar eder,

    En yakın için zaten malum olan bir haber




    Mustafa C
    İ
    LASUN

     

     


  3. Hangi suali tevdi etsem, gönül sahibine yönelsem…

    1185788_644752542226371_617398146_n.jpg







    Bilinmezler vardır

    Belki vakit elvermedi ve

    Beklide merak edilmedi

    Sual etmek için

    Merak kifayet etmeyebilir,

    Bilgi ihtiyaca cevap vermeli

    Her sual muhatap bulamaz,

    Bazen ortalıkta kalır,

    Azim ve irade

    Neticeye eri
    ş
    tirecek idraktir



    Eriyen zamanda

    Mazinin

    Hangi sayfasını aralarsak

    Kimi zaman içimizi acıtan ve

    Kimi zaman da

    Haz sunan anı buluruz

    Yazılmı
    ş
    ve okuru tarafından

    Okunup hakkıyla anla
    ş
    ılmı
    ş

    Bir kitap çok de
    ğ
    erlidir saklarız



    Edebiyatı

    Sevmek ve emek vermek lazım

    İ
    nsan denen varlı
    ğ
    ı

    Etüt eden, e
    ğ
    iten,

    Yol gösteren

    İş
    aret ta
    ş
    ları vardır

    Ruhtan daha evla olan sır,

    Sırdan ileri olan hafi vardır,

    Ahva’yı anlamak için zaman azdır



    Yani

    İ
    nsan bedensel olarak vardır

    Ve fakat esas olan kalp,

    Gönül, sır, hafi

    Makamına ula
    ş
    maktır

    Yoksa ya
    ş
    ayan bir can olarak

    Sadece zavallıdır,

    E
    ş
    refi mahlûkat kılan

    Saydı
    ğ
    ım sıfatlardadır



    İş
    te

    Bu bakımdan nefs terbiyesi

    Ruha ve kalbe

    Seviye kazandıran

    Talim ve e
    ğ
    itim durumlarıdır

    Akıl ancak

    Bilgiye ula
    ş
    ınca ikramdır,

    İ
    drak ve irfan payeleriyle

    İ
    n
    ş
    irah sunan safhalardır



    Sevgiyi

    Muhabbeti,

    Edebi ve hassasiyeti

    Ancak e
    ğ
    itim

    Ve idrakimiz nispetinde

    Hasreder ve kıymet veririz

    İ
    nsan tekâmül ettikçe,

    Sosyal ve siyasi, edebi

    Ve felsefi de
    ğ
    erlere

    Eri
    ş
    tikçe kemale eri
    ş
    ir



    Mustafa C
    İ
    LASUN

     

     


  4. Sual edip duruyorsun, sır saklama diyorsun…

    1239810_644703562231269_371399200_n.jpg









    Kim bilir

    Beklide halime üzülüyorsun

    Ne kadar sukut etsem,

    Zavallı diye kederleniyorsun

    Yüre
    ğ
    imi açmamı istiyorsun,

    Hüznümü hafifletmeyi diliyor

    Ve merak ediyorsun




    Bir ömrün

    Hangi ikliminden bahsedeyim

    Eylül ve zemherinin

    Halime nak
    ş
    etti
    ğ
    i izleri

    Ayan mı edeyim

    Kuruyan her yaprakta,

    Kokladı
    ğ
    ım toprakta,

    Kanadı kırılmı
    ş
    ku
    ş
    lardan mı söz edeyim




    Bahtın

    Bir kitabı vardır

    Ve hak olandır

    İ
    çinde gizledi
    ğ
    i ne kadar

    Masum sırlar saklanmaktadır

    Sevdası olmayan bir gönül

    Derdi gamı ne yapacaktır,

    A
    ş
    ktan azade olarak ya
    ş
    ayacaktır




    Baharın

    Gülü ve
    ş
    akıyan bülbülü olsan

    Umutlarının ve ufkunun

    Sayfalarında kanatlanıp uçsan

    Ve fakat acı ve cefadan,

    Sabır ve çileden,

    Firkat ve hasretten

    Hiç ibret almadan barınsan




    Ne olacak

    Bin bir âlemin hüznü ve hicranı

    Sahipsiz mi kalacak,

    Ma
    ğ
    dur ve mazlumlar

    Hiç mi sorulmayacak

    İ
    nsan sadece nefsi ve emelleri

    İ
    çin mi hevasına bo
    ğ
    ulacak,

    Rabbin rızasından uzak kalacak




    Ey süzülen güzel

    Kalbinle barı
    ş
    ık ol,

    Kimseye olma karakol

    Ruhi ve zihni

    Asayi
    ş
    in derbeder olmu
    ş
    ,

    Muvazenen bozulmu
    ş
    ,

    Gözya
    ş
    ların sel olmu
    ş

    Bul ba
    ş
    ka bir çıkar yol




    Mustafa C
    İ
    LASUN

     

     


  5. Dertlisin, keder içinde sabreder, boyun bükersin…


    Orjinal boyutu icin tiklayin 960x678px and 52KB.

    1186869_644645465570412_2021657770_n.jpg







    Yıllar

    Ruhunda

    Derin yaralar açmı
    ş

    Ya
    ş
    adı
    ğ
    ın
    ş
    artlar ve zorluklar

    Ah u zar olarak iz yapmı
    ş

    Ne vakit içini çeksen,

    Hüzzam bir eser dinlesen,

    Ney sesiyle irkilsen yaran tazelenirmi
    ş



    Sakın

    Kadere kahretme,

    Heveslenme

    Sünnetullah nedir

    Bir nebze merak edip ö
    ğ
    rensene

    Sosyal hayat bir vakıadır,

    Ş
    artlar ve vaziyetler açısından

    Bikarar olunan andır, sır vardır



    Nesebin

    Ya
    ş
    amak gerekçelerin

    Onda saklıdır

    Sabır ve kanaat,

    Azim ve irade

    Nasibe el uzatan farktır

    İ
    nsan aklı ve bilgisiyle

    Yol alan sancaktır,

    İ
    bret ve itibar

    İ
    rfan dirli
    ğ
    inde bekleyen andır



    Yaratılansın

    Muhatap alınmak için

    Umut içinde ki nadansın

    Ş
    evk ve muhabbet,

    Sevgi ve ho
    ş
    görü topra
    ğ
    ı

    Her cana nasip olmaz adaysın

    Hayıflanma,

    Yeise dalıp a
    ğ
    lama,

    Nice bilmedi
    ğ
    in hayatlar var

    Senden daha beter inanasın



    De
    ğ
    er mi?

    Bir heves, arzu, tutku için

    Nefsi hülyalar söyle ki

    Nasıl bir derdin inkılâbıdır

    Do
    ğ
    umuna sevinenler,

    Sen a
    ğ
    larken gülenler,

    Ümit besleyenler

    Nasıl bir derdin içindeler



    Bir canı

    Sevebilir ve a
    ş
    k adına

    Dillendire bilirsin

    Bedeni ve hissi heves dünyasının

    ş
    leriyle sabahlayıp,

    Gönlünü ihya edebilirsin

    Ve fakat

    Hangi girdabın kollarında

    Nefes nefese me
    ş
    k edeceksin,

    Ahirin için hiç dü
    ş
    ünmeyecek misin?



    Mustafa C
    İ
    LASUN

     

     


  6. Hicran oku sine besler, an hüzünle biter…


    Orjinal boyutu icin tiklayin 861x638px and 97KB.

    1229903_644599072241718_159981493_n.jpg








    Bilmem ki

    Ruhum niye hicrana meyleder

    Kalbim hüzün için can çeker,

    Hislerim niçin derbeder

    Nereye baksam bir hazan var,

    Sararan yapraklar ayaklar altında yar,

    Ümit ne vakit biter




    Artık

    Sazendede çalmaz oldu

    Tambur nedense

    Hayli vakittir susturuldu

    Gün içinde ki umutlar

    Gecede kayboldu,

    Gözler uykusuz, sine susuz,

    ş
    ler sahipsiz kaldı




    Hangi

    Mevtanın elini tutsam

    Kapanmı
    ş
    gözlerine bakıp,

    Mazisini ansam

    Solgun teni,

    So
    ğ
    umu
    ş
    bedeni,

    İ
    bret sunan o an ki cazibesi

    Kim bilir nerde kaldı,

    Ukde ah uzardı




    Müezzin

    Yüksek nida ile ba
    ğ
    ırır

    Hoparlör oldu
    ğ
    u halde

    Sa
    ğ
    ır olan mı vardır,

    Evet, zan için haktır

    Sessizlik ve sükûnet vakti

    Kimler için hakikattir,

    Yoksa ders almak

    Avam için zarureti icap mıdır?




    Kabir açılır

    Açan görevli

    Ne kadar farkındadır

    Hocalar

    Adet oldu
    ğ
    u üzere

    Yasin-i
    ş
    erif okurlar,

    Dinleyenler anlamazlar

    Aslında canlılar için

    Okunması gereken süre ve ayetler

    Son vazife diye mezarlarda yapılır




    Mevtanın

    Ruhuna gitmesi adına

    Yemek faslına ba
    ş
    lanır

    Nasıl bir adet ve anlayı
    ş
    tır ki

    İ
    bret ve ders

    İ
    zan ve kalplerden çıkmı
    ş
    tır

    Günü birlik sohbet veya taziye için

    Gereken edep sıralamasında

    Kur’an tilavetine ba
    ş
    lanmı
    ş
    tır




    Mustafa C
    İ
    LASUN

     

     


  7. Kalpten çıkan söz, bir gönülde yerini bulur…

    1240168_644295202272105_29127260_n.jpg







    Ey can

    Uzak diyarlardasın bilirim

    Kimi zaman üzgün

    Ve kimi zaman hicran içindesin

    Derdi gamın keskin bıçak olmu
    ş
    ,

    Efkârın artık sabrı zorlamı
    ş
    çilelisin

    Ne kadar sabretsen,

    Sukut etmek için bin hüzün içine girsen,

    Gözlerin susmaz neyleyim



    Bilmem ki

    Sana nasıl yardım edeyim

    Yükünü hafifletmek için

    Nasıl bir gayrete gireyim

    Yüre
    ğ
    inde ki elemi

    Hangi deva ile gidereyim,

    Umutların solmu
    ş
    bilelim

    Neden kalbinden vazgeçtin,

    Ruhunu bizar lığa
    terk ettin,

    Ümitlerini bir cefa için yitirdin



    Kimseye

    Ve hatta hayallere dalıp imrenme

    Nefesin sahibinden

    Kat a umudunu kesme,

    Çileden yüz çevirme

    Dünyanın nimetine kansan,

    Duygularını
    ş
    en
    ş
    akrak ya
    ş
    asan

    Ve kahkahaya bo
    ğ
    ulsan

    Gece gündüz dinmeyen

    Heyecanlara kapını aralasan,

    Cenneti ya
    ş
    adı
    ğ
    ını sansan ve avunsan



    Gönül verdi
    ğ
    in

    Hülyasıyla günlerini geçirdi
    ğ
    in

    Hayaller deryasında heveslerini

    Derledi
    ğ
    in günler gelecek midir?

    Zemherinin

    Titreten hüznü bitecek midir, ?

    Melülle şen
    haller huzura eri
    ş
    ecek midir?

    Her hak ve do
    ğ
    ru

    Dünyada ö
    ğ
    retiliyorsa,

    Yalan olan nedir, kimdir,

    Heves ve emeller midir?



    İ
    lim sahibi de
    ğ
    ilim

    Nadanlı
    ğ
    ı bilinen bir zadeyim

    Her me
    ş
    rep ve cemaatlere

    Mesafeli bir zavallı kimseyim

    Her
    ş
    eyi merak etmeyen,

    Olur, olmaz mevzularda

    Ahkâm kesmeyenleri severim

    Özellikle insanları yargılamak

    Ve itham ederek tefrika yapanlarla

    Asla muhabbet edemem



    İ
    nsana inan

    Ve fakat aklıselim ve

    Hassasiyet üzere olanlara

    Takva tüccarlı
    ğ
    ı yapmayanlara,

    Vahdete inanan Hanif kullara

    Rengârenk kılık kıyafetle,

    Takı ve envaı çe
    ş
    idiyle

    Görücüye çıkan her kimse yakınla
    ş
    ma

    Sadelik evla olandır,

    Nefsi cezp etmeyen her
    ş
    ey hakikattir,

    Nefsini öne çıkartana bakım kanma




    Mustafa C
    İ
    LASUN

     

     


  8. Kalbi muhabbet ha adına feyiz ve berekettir…


    Orjinal boyutu icin tiklayin 720x540px and 73KB.

    1174689_644236842277941_1859002326_n.jpg










    A
    ş

    Sorma bana anlatamam

    Yolunda yanmaya

    Dayanaca
    ğ
    ıma inanamam

    Sevdasında bu
    ğ
    ulanan sinemin

    Hıçkırıklarına sessiz kalamam

    Kalbin ve ruhun lisanını
    ş
    ehretmeden

    İ
    çinde kavrulmaya umut ba
    ğ
    lamam



    Ş

    ahsen

    Tereddütsüz kabul ederim

    Her hali ve çehresiyle

    Avam bir nefesim

    Nefsi terbiye ve tezkiye için

    Nasıl söz ederim,

    Habersiz bedbinim

    Ne derler korkusuyla,

    Ahlaklı olabilmek kaygısıyla

    Kurallara uyan faniyim




    Evet,

    Zahir yönüm ba
    ş
    ka

    Batın yönüm ise

    Hiç sual etme daha ba
    ş
    ka

    Ukdelerim var saklı yamaçlarda,

    Hevesim kaldı geçen yıllarda

    Gözümde tüten,

    Burnumda kokan, ezgisiyle

    Ruhumda yer alan neler varsa




    Size

    Bir
    ş
    ey söyleyemem

    Siz e
    ğ
    itim ve talim

    Görmü
    ş
    bir idealsiniz

    Her hal ve amelinizde bir hesap var,

    ş
    ünce ufkunuz çok derin

    Sizi dinlerken sanki
    ş
    elaleyi dinliyor,

    Nisan ya
    ğ
    murlarının altında serinliyor gibiyim




    Birde

    Gülmek size çok yakı
    ş
    ıyor

    Size batıkça içim kaynıyor

    Ve sevgi ziyadele
    ş
    iyor

    Münevver insanlar muhabbet diyor,

    aydınlar ise sinerji diye ifade ediyor

    Fakat kalbim gülüyor,

    Sinem sürurla tema
    ş
    a ediyor,

    Her ö
    ğ
    rendi
    ğ
    im haz veriyor



    Ne var ki

    Her vaktin bir sonu geliyor

    Güzel ve latif dü
    ş
    gibi,

    Ruhtan tebarüz eden me
    ş
    k gibi

    Feyiz aldım,

    Evet, sizi yakinen tanımaktan

    Müstefit oldum, onur duydum

    Ş
    eref bah
    ş
    ettiniz,

    Bir program tertip edersem

    Acaba icabet eder misiniz?

    O’na emanetsiniz




    Mustafa C
    İ
    LASUN

     

     


  9. Sorma içim yanar, vicdan sızlar, an kalbe bakar…

    524500_644154938952798_155573511_n.jpg








    Çaresi yok

    Yazan

    Bir kalem vardır

    Her lahza

    Kayıt altına alınan sayfalardır

    Umut hak ve hakikat için sevdadır,

    Heves kalbin için marazdır

    Vakitsiz bir nasip mi vardır,

    Sabır ve kanaat içinde demlenen a
    ş
    k hali yakandır



    Bir kul

    Kalbini a
    ş
    k

    Ve sevdaya hasrederse

    Çile ve cefa içinde demledi
    ğ
    i hal,

    Ümit olarak biterse

    Hal mümbit bir halin topra
    ğ
    ına dönü
    ş
    ş
    se,

    Kader ve gam hayır de
    ğ
    il

    Vaktin bir sahibi vardır,

    Mizan hak ve adalet noktasında

    Vicdana çok yakındır



    A
    ş
    k

    Kalbin

    Ruhi telakkilerin

    Vasfında nefestir

    Hali kemali yete eri
    ş
    tiren ferdir,

    Firkat halinde seferdir

    Sır içinde makbul olan fetrettir,

    Bazen gönül için med cezirdir

    Haniflik için mertebedir,

    Kalbe hassasiyeti kazandıran letafettir,

    Umut için nasiptir



    Ölenle ölünmez

    Öyle mi, ?

    Ölmenin vaktine eri
    ş
    mek

    Bedenin canlı ve cezbeden halinde

    Ölmeyi bilmek a
    ş
    k de
    ğ
    il mi?

    Sevdasında köz olmak,

    Narında sabırla durulmak,

    O’nun rızasında ko
    ş
    mak

    Ömrü ihsan ve inayete adayıp

    Kul olmanın idrak ve feyziyle nefisten geçmektir



    Her do
    ğ
    an

    Bir umut ve muratsa,

    Ölen için matem niye

    Ne kadar sever ve gönül verirsek,

    En sevdi
    ğ
    ine

    Kavu
    ş
    ması de
    ğ
    il midir paye

    Neden gam eder,

    Feryat ederiz,

    Kendimizden geçecek kadar

    Dövünürüz, hal de
    ğ
    il mi?

    Hakka ve hakikate iman etmi
    ş
    için

    Beklenen saat gecikir mi, ?

    Niçin
    ş
    üphe ederiz rahmetten keder mi?


    Mustafa CİLASUN

     

     


  10. 971285_643817882319837_1555420877_n.jpg








    Anlatılmaz
    Bazı sırlar,
    Hale yansıyan acılar
    Ruha yansımış zamanlar,
    Akıldan çıkmayan dramlar
    Hissiyatı buğulayan heyecanlar,
    şlerde yalnız bırakmayan kaygılar
    Kimi zaman alıp uzaklara götüren hülyalar,
    Yüreğe haz veren vakitsiz buhranlar


    Ne söylense
    Ve hatta kitaplar
    Hep ondan söz etse
    Ruha ve kalbe sürur bahşeden
    Ümitler yeşerse ve devamı gelse
    Belki bu kadar muhabbet
    Ve bağlılık gereksinmeyecek,
    İlham perileri gelmeyecek
    Gün bitecek,
    Gece umutların üstüne serilecek,
    Gam içimizde büyüyecek ve derinleşecek


    Sevdaların
    Kutsiyeti vardır,
    Ruhi yakınlıktır
    Kalbe inşirah zerk eden
    Ferahlıktır, hoşgörü ilacıdır
    İnsanın hissiyatını teskin eden
    En güzel sancıdır,
    İştiyak sunan farkındalıktır
    Vefa ve sadakatin
    İvme kazandığı andır,
    Ölüme meydan okutan zamandır,
    Umut tacıdır


    Her zorluk
    Ve hatta
    Meşakkat kolay gelir
    Sahralar ve ummanlar
    Aşılacak zannedip, ümit beslenir
    Hal dingindir,
    Organlar birlik içindedir,
    Kalp ritmi ahenklidir,
    Tansiyon yüksektir
    Bir illet ve hastalıktan
    Arî olan sinede
    Ve tende ateş mevcuttur,
    Hararet seviyesi yüksektir


    Sevdalı
    Revan olma ister
    Gecesini, gündüzüne
    Katarak coşar gider
    Kendiyle davalıdır,
    Mütebessim edalıdır,
    Etrafının nazarından uzaktır
    Yalnızlık içinde sevdasını taşıyan
    Ve doyasıya yaşayan âşıktır,
    Dinlediği şarkıda hep o vardır


    Mustafa CİLASUN

     

     


  11. Kalp ne kadar hassassa sevdası o nispette aşktır…

    1208659_643793912322234_1791293060_n.jpg








    Kimi

    Zaman ta
    ş
    la
    ş
    ş
    tır

    Kaskatı kesilip

    Vasfından uzakla
    ş
    ş
    tır

    Kör ve sa
    ğ
    ırdır, bedeni

    Temayüllere bel ba
    ğ
    lamı
    ş
    mahkûmdur

    Akıldan sakıttır,

    Zekâsı hinlik üzere hazırdır,

    Hırsına yenik sanıktır, can adına varlıktır



    Bir

    Avuç et parçasıdır

    Beyne kan pompalayan organdır

    Akıl ve bilgiden,

    İ
    lim ve irfandan,

    İ
    radeyi vicdandan uzaksa

    Azim ve iradesini nefsi için

    Sınır tanımadan kullanıyorsa

    Kölele
    ş
    mi
    ş
    cahil intibaktır



    Sır

    Halin inki
    ş
    afına meftundur

    Kalbin zikri ve itminan

    Haline efsunludur

    Nefs terbiye edilip

    Seviye yükselince

    Ruha ayan olan maruftur

    Sabır ve sukut ikrarıyla,

    Sevdası olan yolun firkat

    Yangınlı
    ğ
    ıyla vahdet için yol bulur



    A
    ş
    k

    Nümayi
    ş

    Ve sitayi
    ş
    i sevmez

    Ş
    iddet ve tefrikadan

    Kat a haz etmez

    Hadsiz ve me
    ş
    ru olmayan

    Gösteri ve toplumsallı
    ğ
    ı desteklemez

    Gönül dili aslolandır,

    En yakınla hem hal içinde bulunmaktır,

    Slogan atmak kar etmez



    İ
    slam

    Ya
    ş
    atmak ve

    Kazanmak için vardır

    Peygamberi ö
    ğ
    retiler

    Ve terbiye edilen haller

    Sahih usullerdir

    Her devrin ve sosyolojik

    De
    ğ
    i
    ş
    imlerin me
    ş
    ru sayılması için

    İ
    hdas edilenler caiz de
    ğ
    ildir

    Din adına hüküm ihdas eden,

    Rabbin hükümlerini

    Nefsi için tevil eden,

    Belam olmayı dileyen

    Her kimse
    ş
    iddetle reddeder



    Mustafa C
    İ
    LASUN

     

     


  12. Artık bahardan söz etme yar, hazan vaktinde bir sır var…

    1170915_643700592331566_1055630160_n.jpg








    Artık

    Nisan ya
    ğ
    murlarından haber yok

    Mart ayı elveda demi
    ş
    ti,

    Ü
    ş
    üten esinti gitti

    Mayıs ah sere serpe,

    Ba
    ğ
    ve bahçelerse, gün içinde

    Gecenin ku
    ş
    atan sessizli
    ğ
    inde

    Semaver keyfiyeti yeterdi

    Ötü
    ş
    en ha
    ş
    erat zikreder,

    Ümitlerini a
    ş
    ikâr eylerlerdi

    Hilkatlerinin gere
    ğ
    i rekabet içindeydi,

    Güç kar
    ş
    ısında boyun bükendi




    Ba
    ğ

    Kültürü vardır Kayseri de

    Bir zamanların vazgeçilmezi,

    Ötenin seferberli
    ğ
    iydi

    Artık kültür farkı

    Etkilerin altında
    ş
    ekil de
    ğ
    i
    ş
    tirdi

    Saltanat ve
    ş
    atafat

    Haneleri haline geldi

    Ördürülen duvarlar sur gibiydi,

    Sanki yıkılmamak adına ahitti

    Merak ederim nasıl bir sermayeyle bu hale gelindi

    Rikkat ve dikkat mizan

    Nispetinde olan hassasiyet miydi




    Kayseri de

    Selçuklu eseri olan birçok

    Cami ve medrese,

    İ
    maret hane vardır

    Hunat hatun manzumesi

    Ve özellikle camisi

    Ve birde Kayserili e
    ş
    rafın

    Hasetsen önem verdi
    ğ
    i cami kebirdir

    Bu camide tasavvuf ehli ve Kayserinin

    Yerlilerin mevtaları için tercih nedenleridir

    Hunat camisi ise genel halk ve yerle
    ş
    ik

    Düzene itibar eden kesimler için vesiledir




    Üçer adet

    Musalla ta
    ş
    ları vardır

    Cenaze namazı kılınacak

    Alan çok rahattır

    Hemen hemen her ö
    ğ
    le, ikindi

    Namazından sonra cenaze rahat vardır

    Cami kebir cemaati esnaf kökenli

    Tarikat müntesibi kimseler olarak bilinir

    Hunat cami cemaati ise köyden kasabadan

    Ve yurt dı
    ş
    ından gelen insanlar kesimidir




    Bir kısmı

    İ
    lmi siyaset yapmak adına

    Maslahat gözetmeyi

    İ
    hmal etmek istemiyor

    Derin siyaset meselelerini ve keyfi

    Heveslerini bir arada götürüyor

    Ne kadar Kayserili e
    ş
    raf ve bürokrat varsa,

    Sanki bu kesimin emir kulları zannediliyor

    Oysa birçok nefes kendini kandırıyor,

    İ
    tibar kazanmak adına

    Sefilli
    ğ
    e ra
    ğ
    bet ederek kalbi öldürüyor

    Ve fakat asla bu hakikatten rahatsızlık duymuyor,

    Takiye yapmayı nedense marifet zannediyor




    Mustafa C
    İ
    LASUN

     

     


  13. Bilmem ki niçin bedbin halime kızar ve canınızı sıkarsınız…


    Orjinal boyutu icin tiklayin 859x615px and 102KB.

    1238176_643656769002615_1987071393_n.jpg







    Evet,

    Seviyenize yükselemem

    Çünkü çok a
    ğ
    ır

    Ve hantal biriyim

    Onca miskinlik

    Halime yansımı
    ş
    ken

    Nasıl size hitap edeyim



    Yazdı
    ğ
    ınız

    Ş
    iirler ve bazı nesirler

    Hakkında yorum

    Yapmamam sizi kızdırmı
    ş

    “Kendini bir
    ş
    ey sanıyor,

    Durmadan aklına geleni yazıyor,

    Beklide ne yaptı
    ğ
    ını bilmiyor” demi
    ş
    siniz



    Evet,

    Haklılı
    ğ
    ınızı

    Teslim etmeliyim

    Sefil ve bedbaht

    Sinenin müntesibiyim



    Ne edebi ve

    Ne de edebiyatı bilirim,

    Karakalem biçareyim

    Sizin yaptı
    ğ
    ınız çalı
    ş
    malara

    Nasıl yorum yapabilirim,



    Elbette ki

    Haddi geçmemeliyim

    Zira her kelime ve mısrasında

    Edep ve nitelik bulunan

    Bir hazine için nasıl katkı vereyim



    Olsun

    Lütfen sinirlenip, üzülmeyin

    Vaktinizi heder etmeyin ve hatta

    ş
    ünmeye de
    ğ
    er görmeyin



    Çünkü

    Ziyadesiyle edep ve hayâya

    Muttasıl olmu
    ş
    kalbiniz

    Mutazarrır olabilir



    Bilseydim

    Sizi bu kadar

    Kızdırıp, üzece
    ğ
    imi semtinize

    U
    ğ
    ramaktan men ederdim ümitlerimi



    Zaten

    Ş
    ahit olan

    Her nefes bilir

    Ve cehaletime vererek

    Müsamaha gösterip seslenmezler

    Çünkü kalpleri naif ve in
    ş
    irah içinde

    Sabrı ve edepli olmayı gerektirir, üzmezler



    Sizin

    Edebi ve kalbi hassasiyetiniz

    Tarafımdan hakkıyla anla
    ş
    ılmamı
    ş
    ,

    Ne de olsa kalp ta
    ş
    la
    ş
    ş
    tır



    Yine affınızı

    İ
    stirham ediyorum,

    Asla sizi üzmek ve incitmek gibi

    Bir maksadım olamaz,

    Zira bu kullu
    ğ
    a yakı
    ş
    maz,

    Yüksek nezaket ve ho
    ş
    görünüze

    İ
    nancım tamdır efendim…



    Mustafa C
    İ
    LASUN

     

     


  14. Hangi vakitler kalbim kapanır, beden dilim konuşur…


    Orjinal boyutu icin tiklayin 960x719px and 150KB.

    1184828_643614529006839_1363682881_n.jpg











    Zahiren

    İ
    nsan görünümünde canlılarız

    Kimi zaman muhatap alınırız

    Ve sualler içinde ya
    ş
    arız

    Aklın ikmali olan bilgi ve görgüden

    Ne hikmetse bizzat kaçınırız

    Ruhen ve zihnen açlı
    ğ
    ımızı saklarız,

    Ya
    ş
    amak için ya
    ş
    anmaya adanmı
    ş
    canlarız




    Avam olmak

    Vasat bir durumda bulunmaktır

    Farkındalık adına kıtlıktır,

    Muhakeme için azınlıktır

    Yemek, günü gün etmek, nefsi

    Heva ve arzular için kilitlenmektir

    Mefkûreden ve idealden uzak bir sahrada

    Gamsız ve duyarsızlık içinde gitmektir




    Be
    ş
    eri hal

    Tekâmüle açık ve

    Mahkûm zamandır

    Akıl ve tefekkür muvacehesince

    Bilgiye ula
    ş
    ma lahzasıdır

    Nefsi terbiye ve tezkiye etmek

    Bakımından zaruret nisabından andır

    Kalbinin farkında olan bir nefes için

    Kul olmak istidadı pek mümkün olan a
    ş
    ktır




    Bir insan için

    Olmazsa olmazlarım vardır

    Nezaket ve hassasiyet

    Konusunda ki duyarlılıktır

    Edep ve adap bakımından ku
    ş
    anmı
    ş
    lıktır,

    Akıl danelikten uzaklıktır

    Lafazanlık ve pi
    ş
    kinlik bakımından hayâ

    Ve iç selliği
    terk etmemi
    ş
    mütehassıslıktır




    Kabalık ve asabiyet

    Cehalet içinde cüret göstermeye

    Meyyal keyfiyet

    Vasıf ve sıfatı hak etmedi
    ğ
    i halde,

    Sanallık içinde sanatçılık taslayan kederler

    Onca
    ş
    iir ve nesir kitabı bastırdı
    ğ
    ı halde, hala

    Edebi ve kalbi hassasiyeti bulunmayan edipler

    Ruhumu daraltıyor,

    Kalbim için ne kadar garip geliyor

    Ve en büyük sanatkâr adeta öteleniyor




    Mustafa C
    İ
    LASUN

     

     


  15. Ey can biliyorsun ki ten hasta, ruhun niçin yasta…


    Orjinal boyutu icin tiklayin 960x720px and 142KB.

    1175397_643583009009991_588163578_n.jpg









    Bazı

    sırlar söylenmiyor

    Gönül yanıyor,

    dil lal oluyor, gözler a
    ğ
    lıyor

    Su al etsen, meramını merak edip

    Gözlerine bakmayı denesen

    Hüzün vaktinin geldi
    ğ
    ini hissedersin

    Eylül sa
    ğ
    ana
    ğ
    ı gibi umutlar

    Tek tek dü
    ş
    üyor sararan yapraklar

    İ
    çin parçalanıyor,

    lakin elden bir
    ş
    ey gelmiyor




    Günlerce yata
    ğ
    a mahkûm

    Neyi dü
    ş
    lese ve dü
    ş
    ünse,

    mecalsiz hülyalar İkliminde

    nefeslenmek için ümitlense

    Sancılar geçit vermez,
    gün hiç bitmez

    Gecenin ıssız halinde, sesler i
    ş
    itilse bile

    Yüre
    ğ
    e yakın gelen, gam içine zerk eden güç var

    Sessizlik içinde bir
    ş
    eyler anlatıyor




    Duyabilen

    Kalpler ve hissedebilen ruh için

    En yakından,

    ş
    efkat ve himmetin mekânından

    Korkma, henüz körpesin,

    bilgi ve irfana aç bir nefessin

    Çekinceler içinde erime,

    Rahmet sadece dünya için de
    ğ
    ildir

    İ
    man eden kul için ne güzel zindeliktir




    Aslında bilmelisin ki

    Emellerin vardır, akranların gibi

    Umuda ko
    ş
    maktır

    meramın ve derdi endamın

    Ko
    ş
    san ne olacak,

    derdi veren sahibe yönelmedikçe

    Güle
    ş
    akraya

    yıllar geçirince, sefille
    ş
    ince

    Kalbin ve ruhun

    itminan lığından
    sarfı nazar edince

    Sa
    ğ
    lıklı olan ne yapıyor,

    karga
    ş
    a içinde ya
    ş
    ıyor

    Hangi köleli
    ğ
    e talip olmu
    ş
    sa

    onun derdiyle ko
    ş
    turuyor




    Evet, ne söylesem

    Hangi lisan ile kal edip

    melalimi hasretsem

    Yüre
    ğ
    ine zor gelecek

    ve acın dinmeyecek

    Nasibe inanıyorsan

    kat a kahretme derim

    Her çile ve derdin

    bir bedeli olacaktır eminim

    Hastalıktan korkma,

    her gün eksi olanlarla nefes alma

    Ölüm ve sevdası,

    a
    ş
    kın mefkûresinden firkattir

    Sahibin divanına çıkmak için beklenen vakittir




    Mustafa C
    İ
    LASUN

     

     


  16. Sukut etmek, en naif anlatım ve melalin iştiyakıdır…

    1236223_643199649048327_130725292_n.jpg







    Sırdır

    Gün yüzüne

    Hasret nazardır

    Sevdası uğruna sabra

    Kanan ve efkârıyla yanandır

    Ne şikâyeti vardır, ne nefsini

    Öncelemek için sırnaşlık yapan candır



    Hak

    Ve hakikat için

    Gönül veren andır

    Hicran içinde yol alan

    Fermandır, yazılan kitap vardır

    Sineye nakşedenleri ah u zarıdır,

    Nasibini bir ömür bekleyen figandır



    Çile

    Ruhu ve

    Kalbi için ikramdır

    Çünkü halin deminde

    Yaşadığı aşk farkındalıktır

    Tevazuu en tabi kaftanı, ikram

    Ve ihsan zikir halkası olan arifandır



    Meşrebi

    Sünneti resul,

    Mektebi suffadır

    Hayat felsefesi sevgi ve

    Muhabbet üzere ilzam olan Furkandır

    Kin ve asabiyetten arınmıştır,

    Haram ve nehiylerden uzaklaşan candır



    Aklını

    İlim ve irfanla

    Tanzim eden kandır

    Nefsini tezkiye etmek için

    Fedayı can olan heyecandır

    O’na kul olmak için yanandır,

    Varlığından vazgeçmiş vicdanı sevdadır



    Efendimiz(s.a)

    Hazreti Muhammet Mustafa

    Nefsinden ziyade sevdiği

    Ve ömrünü feda ettiği ramdır

    Fani olan her nimetin kadrini ve

    Gerekçesini ilmi basiretle idare eden farktır




    Mustafa CİLASUN

     

     


  17. Kalbi naifliğiniz ve edebi hassasiyetiniz için…


    Orjinal boyutu icin tiklayin 720x540px and 145KB.

    30464_128140127220951_8080238_n.jpg









    Kaç zamandır

    Bekliyor ve dü
    ş
    üncelere dalıyordum

    Hitabetiniz ve nezaketiniz

    Ne kadar beli
    ğ
    ve zarif

    Gönlümü celbe diyor ve sineme engin

    Bir sürur bah
    ş
    etti
    ğ
    ini ifade etmeliydim



    Aslında

    Her zaman itiraf etti
    ğ
    im üzere

    Ne bir
    ş
    air ve ne de bir yazarım,

    Sadece yazanım

    Kalbime dü
    ş
    en, ruhumun hicran

    Damlalarımı hasretmeye çalı
    ş
    an bir adamım



    Lakin

    Ne gariptir ki, ummadı
    ğ
    ım

    Ve hiç beklemedi
    ğ
    im nispette

    Teveccühle kar
    ş
    ıla
    ş
    ıyorum

    Evet, hem utanıyor ve hem de

    Mahcubiyetimle Rabbime hamt ediyorum



    İ
    nsan için

    En anlamlı ve de
    ğ
    erli hediye

    Gönüllerde yer edinmek ve

    Okumaya de
    ğ
    er görmektir

    Yoksa o kadar yazmak için yazan

    Nefesler var ki, nasıl izah edelim, ne söyleyelim



    Ömrün

    Ço
    ğ
    u gitti, pek azı kaldı

    Kalan nefeslerde hekimin

    İ
    fadesiyle uzatmalardı

    Daha ne olsun, Rabbim fırsat vermi
    ş

    Bilinç tazelememize ve bize lütfetmi
    ş
    yine



    Biliyorum

    Yüre
    ğ
    inizde derin

    Bir hasret acısı var

    Ne vakit hüzün ve hicran

    Hissetseniz gözleriniz akar

    Kendini bilmez ve hadsiz kimi canlar

    Zan üzere yüre
    ğ
    ini burkarlar, aldırma derim

    En kalbi sa
    ğ
    lık ve afiyet dileklerimle baki olan

    Selam ve hürmetlerimi teslim ederim efendim




    Mustafa CİLASUN

     

     


  18. Nefesi vaktine teslim etmeden kalbime düşenler…

    1174968_643034399064852_505164104_n.jpg








    Öncelikle

    Rabbime hakkıyla

    Kul olamadı
    ğ
    ım için

    Nedametim çok derindir

    Kimi vakit gam, kimi vakit keder

    Ve hatta sinei dert için yetendir



    Rabbim

    Oysa neler nasip etmi
    ş
    ti

    Yıllara sâri çileli bir hayatı

    Ya
    ş
    amamı diledi

    İ
    çinde bulunulan
    ş
    artlar ve sosyal

    Ya
    ş
    antı bire bir dram içindeydi



    Be
    ş
    er

    Sanki çaresiz ve bezgindi

    Yokluk ne kadar garip

    Bir kaderdi, içimizdeydi

    Boyun büktüren, melülle
    ş
    tiren

    Lahzalar ne kadar zor ve derindi



    Örf ve adet

    İ
    slami hassasiyet kıt kanaatti

    Adeta dev
    ş
    irmeler zümresinden

    Tebarüz eden nefeslerdi

    Farklı kültür ve maksatlar,

    Asabiyet içinde hak tellallı
    ğ
    ı yapanlardı



    Nisalar

    Her nedense birer zavallıydı

    Hâkim güç ve ba
    ğ
    nazlık

    Kapı e
    ş
    i
    ğ
    inde palazlanırdı

    Hiçbir esamesi bulunmayan

    Varlıklar olarak sosyal ya
    ş
    antıda acıydı



    Din kisvesi

    Simsarlık nakaratı, kamuflaj anı

    Nefsi açlı
    ğ
    ı bulunan

    Her görevlinin tatmin kuralıydı

    O kadar trajik bir sapmaydı ki,

    Kadın ve mazlum bir
    ş
    ey yapamazdı



    Memur

    Ve güya okumu
    ş
    bürokrat

    Milletin efradını cahil gören

    Ve höyküren kandı

    Varlık ve servet adına adanmı
    ş

    Sefil yaratıklardı, hovardalık alı
    ş
    kanlıktı



    Âlim ve arif

    Nazarlarla mahkûm

    Edilen zanlılardı

    Medeniyet ve yenilik dedikleri

    Yosmalık izan için paçavraydı

    Böyle bir
    ş
    atafatı öngören ve partiler

    Düzenleyen hüküm sahipleri vardı



    Asker

    Zaten en üst saltanattı

    Sınırları içinde özgürlüklerini

    Hoyratça kullanan zevattı

    Milletin can evlatlarını kölele
    ş
    tiren

    Ve özelinde kullanan hezeyanlardı



    Devlet

    Güya demokrasiyle

    Halkın seçimiyle hükümet edilen

    Yönetim
    ş
    ekliydi

    Aldatan ve aldanan o kadar masum

    Ve mazlum bir millet efradı vardı ki



    Küresel

    Güç ve emperyalist emellerin

    Vize verdi
    ğ
    i ve ye
    ş
    il ı
    ş
    ık yaktı
    ğ
    ı

    Kimseler devredeydi

    Cumhurba
    ş
    kanı asker, hükümet

    Ba
    ş
    kanı öngörülen me
    ş
    ruiyet tellalıydı



    İ
    mamlar

    Ne kadar aciz

    Ve miskin canlardı

    Memur maa
    ş
    ına sesleri kesilen

    Ve el çektirilen insandı

    Hutbe ve vaazlar
    İ
    slami hassasiyetten

    Ziyade belamlık yapmak için vardı



    Umutlar

    Ne kadar yorgun ve solgundu

    Ama hesaplar tutmadı,

    Başka bir hesabı olan Rab vardı

    Mazlum ve ma
    ğ
    durun hak ve hukuku için

    Gönüllerde ye
    ş
    ermeler ba
    ş
    ladı



    Her türlü

    Tu
    ğ
    yan ve isyana kardı

    Peygamberi bir sabırla

    Umutlar tazelendi ve filizlendi

    Ne kadar çile varsa çekilen nur ve

    Erdem olarak kalplere refakat etti



    İ
    nsanın

    Bir kutlu davası ve sevdası

    A
    ş
    kıyla yol aldı
    ğ
    ı, gönüllere

    Umut a
    ş
    ıladı
    ğ
    ı hizmet bulunmalıydı

    Rabbime hamdı senalar olsun ba
    ş
    arıldı,

    Pagan ve sekiler izime ra
    ğ
    men a
    ş
    k ya
    ş
    attı




    Mustafa C
    İ
    LASUN

     

     


  19. Hangi hüzünden figan edeyim yar, gönül yanar…


    Orjinal boyutu icin tiklayin 960x801px and 210KB.

    1000001_643005839067708_830644264_n.jpg








    Hiç seslenme

    Derdi gama girerek

    Eseflenip üzülme

    Yeis içinde asla nefeslenme,

    Elem için kaygılara güvenme

    Nefes vaktine â
    ş
    ıktır, kalp
    ş
    ayet

    İ
    rfanı bilirse nazar gâhtır, nisyan etme



    Hiç bilir misin?

    Gönül niçin bazen

    Serhattır, ummandır

    İ
    radeyi azim içinde vaziyet

    Alan fermandır, mizan haktır

    Fanili
    ğ
    e meyleden nefs tufana ramdır,

    Hiçlik içinde kalan kul’u ihsandır



    Sorma tamburu

    Hicran zerk eden nice

    Saklı umudu

    Perdelerinde vaktini bekleyen

    Nice ümitler hüzün ya
    ğ
    muru

    Her vakit akmaz gözya
    ş
    ı, sukut ettiren

    Sevgilinin ellerde giden na'şı



    Bugün ses etme

    Bin bir sual ile dertlerimi de
    ş
    me

    Hak için tefekkür eyle, kefensiz

    Sevdalara meyledip erime

    A
    ş
    kı anlayıp idrak etmeden söz etme,

    Halin vasfını
    ş
    ehretmeden gitme



    Musalla ta
    ş
    ı

    Her gün ümitlenir,

    Hicran içindedir

    Kimi nazar için bir ta
    ş
    ,

    Kimi kul için bir mah
    ş
    er adıdır

    Geriden gelen kim vardır, akan gözya
    ş
    ları

    Sadakat midir, usulü adap mıdır?



    Hangi sevgili

    Gönlün gülü, canı makberi,

    A
    ş
    kını
    ş
    evki

    Ruh ve kalp kimin için

    Seferber olmalıdır söyle ey sevgili

    Heva ve hevesler

    Nefsi ihya eden geçici arzular de
    ğ
    il mi?

    Ölüm neyin reçetesi




    Mustafa C
    İ
    LASUN

     

     


  20. Temaşa ettiğim ibreti nazar ne büyük hakikat…


    Orjinal boyutu icin tiklayin 871x578px and 70KB.

    7854_642699832431642_55713190_n.jpg






    Ne geçen

    Şu hali zamanın dili var

    Ne sine-i melalin serdettiği

    Hüzün aşk için bir ar

    Hal solunca, göz ferden uzaklaşınca,

    Takat bir yudumluksa nerde har

    Kar niye melalim için titreten nar,

    Nereye yaslansam hicranım durmaz başlar



    Artık ne

    Muhayyilemde, ne serde

    Gizem niye halin deminde

    Ve çaresiz sessizliğinde

    Kalbim inşiraha erse bile, gönül kapım

    Bir açılsa hele ne dilerim söyle

    Dil kuruyor, göz akıyor, heves çekiliyor,

    Muhtaç olduğum her şey uzaklaşıyor



    Vecdin firakı

    Nerde kaldı bilsem

    Bin hüzünlü nefeslendiğim

    Kalbimi kime zikretsem

    Ruhumun gamını serdetsem,

    Fark edemediğim ne kaldıysa veda etsem

    Açık denizin bıçkın dalgalarına serilip,

    Hali dürüp, efkârımı ayan edip göçsem



    Bir pusula

    Yazarak şişeye sürsem

    Ummanın deruniliğinde bekleyen

    O hasrete erişsem

    Ne açlığa ilişsem ne tokluğun

    Hoyratlığında gitsem, edebi aşkla içsem

    Muhtaç olduğum, yoluna ram olduğum

    Kayıtsız şartsız sevdasıyla yol aldığım



    Katrenin

    İlzamında bir mühür var

    Dağın vakarında tevazuu aşkın

    Asudeliğinde kokar

    Suhulet nazarımı sarar, ülfet her haliyle

    İbrete misliyle ve sürurla akar

    Tefekkür ilimsiz neye yarar, rabıta

    Nitelik yoksa fakirlik için kar, ihlâs kime ar



    Muhtaç olduğun

    İhsan ruhunda yar

    Aşk, hakikatten arîleşince

    Nefsanîlik için bir nazar

    Hesapsızlık neye yarar, zül nefes

    Kimin için efkâr, biçarelik her yerde yar

    Aldatırsan, aldanırsın ve niyetin hasbiliğini

    Yudumlamazsan sırnaşıp kokarsın



    Günü gün

    Etmek, müddeti bilmemek

    Kalbin sahibinden, ruhun dirliğinden

    Aşkın erdeminden

    Uzaklaşarak dünyanın gailesiyle

    Buharlaşmak, arifin sezgisinden kaçmak

    Durmadan koşmak,

    Hedefsizliğin hedef haline

    Geldiğinizde ayılmadan yaşamak



    Şemsi Tebrizliyi,

    Mevlana ve hocası

    Seyyid Burhanettin’in aşkında ve

    Mevleviliğin zikrinden sudur eden

    Muhayyileyi dışlamak, yadsınmak

    Aşkı anlamadan, canın sinei harında

    Coşmak ve kaybolmak sevda mı

    İradeden vazgeçerek, gönlü hasrederek,

    Divanın vecdiyle meşk eden ahvalindir aşk




    Mustafa CİLASUN

     

     


  21. Bir kuş hassasiyetini hedefle, nafile kürek çekme…


    Orjinal boyutu icin tiklayin 960x540px and 88KB.

    1231657_642513265783632_1284980187_n.jpg






    İ
    nsanız

    Bir takım kaygılarla ya
    ş
    arız

    Bazen kederin bendinde

    nefes nefese kalırız

    Kimi vakitte içinden çıkamaz a
    ğ
    larız,

    ah u zarla efkârlanırız



    Aslında

    Evvela kendimizden mesulüz

    Kalbi ve nefsi lekeleri

    nizam etmek için çabalarız

    Ve fakat yinede duramayız,

    kimi zaman akıl danelik yaparız



    Bireysel

    Hak ve hukukun farkında mıyız

    Medeni ve
    ş
    er i
    ş
    erife uygun

    ve gerekçelimi ya
    ş
    amaktayız

    İ
    man etti
    ğ
    imiz umdelerin itikadı

    konularına evet, vasıl mıyız



    Etrafta

    Parkta, bahçede, mecliste

    Sanki her nefes

    bir hüküm sahibi ve yetkili

    Aklına geldi
    ğ
    i gibi konu
    ş
    uyor

    ve hatta telkinde bulunuyorlar



    Ne kadar

    İ
    nsanın ruhi ve zihni yapısını

    İ
    çinde bulundu
    ğ
    u açmazları,

    elem ve ezalarını

    Hiç bilmeden, kendi heves

    ve hevası u
    ğ
    runa ahkâm kesiyorlar



    Gariptir

    Hayatın son demlerini ya
    ş
    ayan

    Evde bulamadı
    ğ
    ı muhabbeti

    aramak için yol arayan

    Her türlü garipli
    ğ
    in miskinli
    ğ
    inde

    nöbet tutan, bunu hak sayan var



    Zaten

    Yeni nesil olan gençler

    Ve özellikle hevesin

    esaretinde bekle
    ş
    enler

    Nefsi arzuları için sere serpe serilip

    edepten nasipsiz görgüsüzler



    İ
    nsan

    Ruhu ve kalbiyle anlamlıdır

    Aklı ve bilgisiyle yol alması

    murat edilen candır

    Vaktin ve nefesin bir zamanı vardır,

    an içinde saklanan hazandır



    Her kim

    Tebli
    ğ
    ve ir
    ş
    at için heveslenirse

    Hâkim kürsüden ba
    ğ
    ıran

    vaizler gibi davranmasın

    Kendilerini garantiye almı
    ş
    tüccar

    misali bol keseden atmasınlar



    Öncelikle

    Efendimiz Hazreti Muhammed(s.a)i

    Hakkıyla tanımayı, hallerinde

    ya
    ş
    atmayı gaye edinsinler

    Üç be
    ş
    ayet okuyarak, son derece

    ahenksiz ba
    ğ
    ırarak ir
    ş
    at yapılmaz



    Neden

    Edebi hassasiyeti

    Tevazuu gibi bereketli

    libası giymezler

    Adabı mua
    ş
    eret, bir insanın zaruretidir

    sadece belli maksat için kullanır



    Her türlü

    Ba
    ğ
    nazlık dı
    ş
    lanmı
    ş
    tır

    Evrensel bir dinin müntesibi olan

    bu gerçe
    ğ
    i bilmelidir

    İ
    nsana irfan ve erdem kazandıran

    hassasiyetler göz ardı edilmemelidir



    Her kim

    ş
    lemeden dü
    ş
    ünüyorsa

    Ve aklına geldi
    ğ
    i nispette

    maksadını sıralıyorsa

    İ
    limden, irfandan, edep ve adaptan

    yoksun olan bir bedendir, sefildir




    Mustafa C
    İ
    LASUN

     

     


  22. Yar, hasret içimde dinmeyen bir nazar, edebi ar…


    Orjinal boyutu icin tiklayin 829x597px and 148KB.

    1233465_634442926590666_426694277_n.jpg







    Yar

    Hasretin bir bedeli var

    Yüre
    ğ
    i da
    ğ
    lar,

    Hissiyat a
    ğ
    lar,

    Gözden kan akar

    Kime sorsam,

    Sukut edip yıllara

    Melalimle yazsam az gelir



    Sıladır

    Kimi için ekmek parasıdır

    Bir ba
    ş
    kası için gönül yarasıdır,

    Sevda anıtıdır

    Nereye gitse,

    Güneş zevaldeyse bile

    Gölgesi ruhundadır



    Sevdi
    ğ
    i

    Özlemiyle ümitlendi
    ğ
    i

    Yüre
    ğ
    inin serinli
    ğ
    i,

    Meramının asudeliği sırdır

    Ne vakit onu ansa,

    Hatıralarının içinde

    Bir ömür ya
    ş
    asa azdır



    Hüzün

    Kalbi yakarı
    ş
    ın tadıdır

    Hicran vadileri her vakit

    Kalbin nazargahdır

    Gülse, tebessümle yetinse,

    Gözyaşlarını gizlese

    Sevdası nazardır



    Oca
    ğ
    a gitse

    Haneyi süpürse,

    Divanı örtüsünü düzeltse

    Yeni yeni örtüleri

    Yâd ederek serse sevinçlidir

    Adında, kokusunda,

    Anısında ya
    ş
    ayan

    Bir heyecandır, vefadır



    Ne kadar

    Kıymetlisi varsa

    Onun için saklar

    Hasret vaktine kadar

    Düşlerle sabahlar, a
    ğ
    lar

    Bir ses, bir ümit, bir haber için

    Bin hüzünle ömrünü vakfeder




    Mustafa C
    İ
    LASUN

     

     


  23. Kalbimde anlam bulan tespit ve serzenişlerim…


    Orjinal boyutu icin tiklayin 960x652px and 157KB.

    1002911_642216382479987_2093272891_n.jpg







    Bazı

    İ
    nsanlar beyaz kanlıdır

    Evet, ne hazindir ki maalesef

    Bizzat böyle bir darbo
    ğ
    azın içinde saplanmı
    ş
    lardır



    Her

    İ
    nsanın kendilerinin nezdinde

    Hürriyet hakları oldu
    ğ
    una inanırlar

    Yoksa e
    ğ
    er hor ve hakir görerek ruhi sarsıntı yaparlar


    Böylesi

    Zavallı ve bedbin ruhlu kanlar

    Kendi heves ve hevaları adına sınır tanımazlar

    Karun havasında ve oldukça pervasız bir çalımla abanırlar



    Toy ve taze

    Nefesleri avlamayı severler

    Her türlü nefsi tatmin aracı görürler, büyülerler

    Alaladıkları imkân ve güçlerini eri
    ş
    ilmez addedip, vaat ederler



    Görsellik

    Bakımından, cezp etmek açısından

    O kadar ileri giderler ki sanki me
    ş
    ruiyet sahibidirler

    Kapital sahiplerini ve devlet görevlilerini etkisiz hale getirirler




    Zavallı

    Birey olan milletin ferdini

    Mahkûm ederek darbo
    ğ
    aza sürüklerler

    Ölüm ellerinde olsa parlayacak olan yangına körükle giderler



    Neme lazımcı

    Sırna
    ş
    ık, pi
    ş
    kinlikte sınırsız olan

    Bu kesim marjinallik adına sükse yaparlar

    Huzur ve sükûnu bozmak adına,
    ş
    iddete ve anar
    ş
    iye saparlar



    Oysa

    Zaman aynı ritminde

    Mekânlar farklı olsa bile, insan anlamda kalmalıydı

    Mütemadiyen o heveslerinin zindanında ya
    ş
    amamalıydı



    El hak

    Ruhunu anlamalı,

    Kalbin letafetinde uzlete ula
    ş
    malıydı

    Hakkın sofrasında, halin muhabbetini a
    ş
    kla solumalıydı



    Ne dervi
    ş

    Ne kemali yet erbabı

    Ve ne de ermi
    ş
    telakkilerinden vazgeçmeden

    İ
    nsan iklimine öncelikle azimet mükellefiyeti dikilmeliydi



    Umutlar

    Topra
    ğ
    ın bereketinde

    İ
    drak gayretinle her vakit filizlenmelidir

    Ölümün serinli
    ğ
    inde tefekkür rüknü hiç ihmal edilmemelidir



    Olur ya

    İ
    nsan bu bazen

    Yanılacak ve
    ş
    a
    ş
    acak ancak hali anlayacaktır

    Dost meclislerinde yargıçlık bireyin tekelinde asla olmamalıdır



    Her an

    ş
    avere yapacak

    Kalbi üzmeden
    ş
    efkatini kalbe akıtmalı

    Rızayı bari için külfetin güzelli
    ğ
    inde O’nun a
    ş
    kıyla kucakla
    ş
    malıdır





    Mustafa C
    İ
    LASUN

     

     


  24. Zerreyi hayat yanıp ağlasa…


    Orjinal boyutu icin tiklayin 960x539px and 96KB.

    1175257_642101142491511_1130552704_n.jpg






    Bu öyle

    Bir intizar ki

    bir
    ş
    ems de olsa

    Ne acı bir yara ki

    amberi
    ın koksa



    Zevkler ki

    Ruhumu gafletimle ku
    ş
    atsa

    Hicran
    ş
    arkılar ki

    âlemi cihanı çınlatsa



    Bir kahrın

    Demi ki hayatı

    sil ba
    ş
    yapsa

    Hazır un kıdem bassa

    sine efkâr kussa



    Ku
    ş
    lar

    Aşiyanı için

    kanatlarını çırpmasa

    Yapraklar ki dallarında

    tutuklu kalsa da



    Ya
    ğ
    mur

    Damlaları tenimi

    unut’a salsa da

    Toprak reddi kabul yapsa

    hali basmasa



    Geceler

    Arzı kâinat

    senfonisini haykırsa

    Zerreyi hayat ki

    mütemadiyen a
    ğ
    lasa da



    Sen halim

    İ
    çin mahzun olma

    kahrım sana

    Sevdan yolunda kaybolsam da

    sen acıma



    Sen ki

    Bensiz bir hayatı

    nevi
    ş
    ahsınla ya
    ş
    a

    Kokun ki
    lerle kimseleri

    dahi ku
    ş
    atma



    Sana

    Mahkûm bırakma

    acılarla da katlama

    Hali
    ğ
    ından sıyırma

    divanede yapma



    Nihayetinde

    Biliyorsun ki o dahi

    nefeslik can

    Ruz-ı
    ın da mahrumiyet ki

    sendedir o kan




    Mustafa C
    İLASUN

     

     


  25. Yokluğunun sürgününde viraneydim…


    Orjinal boyutu icin tiklayin 742x525px and 51KB.

    1011886_642061812495444_376194048_n.jpg








    Acıdır ki

    Ba
    ş
    a gelmeden

    Hakikati bilinmiyormu
    ş

    Duygular sessizce soluyor,

    hal bizarla sıyormuş



    Ş
    imdi

    Anladım ki senin yoklu
    ğ
    unda

    Bir yanım

    Hicranın ellerinde çok çaresiz

    Ne kadar sabrı denesem de

    Sen gelmeden fersiz



    Nereye baksam

    Her yer ve yanım bom bo
    ş

    Sanki duvarlar

    Üzerime yıkılmak istiyor

    Bülbülden hiç ses çıkmıyor,

    Yapraklar çaresiz soluyor



    Heyhat

    Ne dinledi
    ğ
    im
    ş
    arkıda

    Ve ne de yudumladı
    ğ
    ım

    Meyanda bir tat var

    Sineme sökün ediyor ıstıraplar,

    Aman vermeyen sancılar



    Ş
    imdilerde

    Hissiyatıma kar ya
    ğ
    ar

    Takatim kendi yalnızlı
    ğ
    ında

    Bir ihtiyar

    Hiçbir yerde açmıyor bahar,

    G
    ya
    ş
    ları hicranları akar



    Evet

    Nisalar her yerde var

    Halime i
    ş
    ledi
    ğ
    in
    likler

    Hani kimde var yar

    Kalbimde ne bir
    ş
    evk var

    Ve ne de bir umudun sa
    ğ
    ana
    ğ
    ı yar



    Bir nazar et

    Ş
    u bedbin halime

    Tek ba
    ş
    ıma kaldım,

    Yalnızlı
    ğa
    rastladım

    Hazanın sökün etti
    ğ
    i parklarda

    Sabahladım ve yakardım



    Tartmadan

    Bir daha söz etmem,

    Dilin keyfiyeti için aklıma

    Geleni söylemem

    Evet, itibar etmem yar,

    Ya
    ş
    attı
    ğ
    ın hengâmede ibret var



    Bak

    Ne kaldı ömrün anından

    Nefeslerin kalan say
    arından

    Zarif Gülizar

    Nazarlarından akseden,

    Tebessümünde gizlenen canı bahar



    Yeter

    Gel artık yoruldum

    Ne suyun ve ne de

    erzakın adını andım

    Düşüncelerimde
    sen vardın,

    Benim için sen bir b
    aydın



    Bakınca

    Sokaklar nasıl mahzun

    A
    ğ
    açlar masum,

    Dallarda ki yaprak mahkûm

    Senin yoklu
    ğ
    unda kalbim daralıyor,

    Halim sürekli solgunla
    ş
    ıyor



    Çaresiz

    Mezar bana yakın duruyor

    Ölüm peş
    imde bekliyor

    Heyhat ki korkutuyor

    Toprak tavında avını bekliyor,

    Hatıralarım yine benimle kalıyor



    Mustafa CİLASUN

     

     

×
×
  • Create New...