Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]

Gökan Öztürk

Üye
  • Content Count

    220
  • Joined

  • Last visited

  • Days Won

    6

Posts posted by Gökan Öztürk


  1. abdülkadir Osmanlı ; kardeşim teşekkür ederim muhabbet buyurmuşsun eyvallah ...

     

    ÜSTADIM ABDURRAHİM KARAKOÇ’a

     

     

    Ellerinden öpüyorum evvelâ,

    Bu millet canından bıktı Üstadım!

    San ki bizi buldu her gelen bela,

    Değirmenin cılkı çıktı Üstadım!

     

     

    Çıkar için dostla açtık arayı,

    Kaç yıl geçti saramadık yarayı!

    Yaradan’dan çok sevmişiz parayı,

    Akıllar nereye baktı Üstadım!

     

     

    Kör gidermiş, şu dünyaya kör gelen!

    Yıllarca düşündüm nedir zor gelen?

    Şimdi diyeceğim vallah her gelen,

    Başımıza çivi çaktı Üstadım!

     

     

    Bol keseden attı kara sıpalar,

    Bugün bile, bak ağlıyor tepeler,

    Oğlanların kulağında küpeler,

    Devir oyun bozan vakti Üstadım!

     

     

    Çare sandık bir hıyarın tekini!

    Uzak derken göremedik yakını,

    ’Hasan bile’ alamadı hakkını,

    ’Emine’ kafaya taktı Üstadım!

     

     

    Şeytan kovalıyor melek kaçıyor,

    Dünkü çocuk ağzımıza s... yor!

    Torpil, rüşvet, her kapıyı açıyor,

    Bu nasıl adalet, haktı Üstadım!

     

     

    Karga gibi bir kılavuz tutmuşlar,

    Umut derken bataklığa batmışlar,

    Memleketi parselleyip satmışlar,

    Bebeler uykudan kalktı Üstadım!

     

     

    Vatan baştan başa başlar ağıda,

    Hasret kaldık Fatih gibi yiğide!

    Her gün şehit verir iken doğuda,

    Hükümet canımı sıktı Üstadım!

     

     

    Değişmez bu düzen kuru laf ile,

    Senelerdir kandırıldık saf ile,

    Yapmayın, etmeyin, dedik nafile,

    Her gelen burnunu soktu Üstadım!

     

     

    Düşman hangi safta, dost hangi safta?

    Anamız dinimiz ağlar her hafta,

    Bin yıllık türkümüz dururken rafta,

    Pop’a karşı gelen yoktu Üstadım!

     

     

    Aklı yoktur cahilleri övenin,

    Vatan sever yiğitlere güvenin,

    Günden güne ünü arttı devenin,

    Gözünü gözüme dikti Üstadım!

     

     

    Çığ gibi yükselir angutu-toy’u,

    Dedim bu millete bırak uykuyu,

    Kuzu gibi besliyoruz Apo’yu,

    Sakarya’da şafak söktü Üstadım!

     

     

    Nemru’da dost olan nursuzlar çıktı,

    Hazineyi soyan hırsızlar çıktı,

    Sayamam dağ boyu arsızlar çıktı,

    Ne diyem, bağrımı yaktı Üstadım!

     

     

    Türk’ün Türk’ten başka dostu yok dedik,

    En büyük darbeyi yine biz yedik,

    Biz devlet babadan huzur istedik,

    Ağrımız, sızımız çoktu Üstadım!

     

     

    Daha çok bekleriz! Ey başını ey!

    Allah’tan korkun da duyun bizi hey,

    Yüreğimi ta derinden yakan şey,

    Bayrağımız boyun büktü Üstadım!...

     

     

    Gökan Öztürk

    • Like 1

  2. TERCİHİ SANA BIRAKTIM

     

     

     

    Aşk denince çok şey gelir aklına

    İstiyorsan yüreğimde duru ol!

    Suâl eyle ağaçların şekline

    Meylin varsa yaprak gibi kuru ol!

     

     

    Öfke-zulüm hiç getirme diline

    Taşın gayrı hasretliğin iline

    Gıpta ile baksınlar o hâline

    Yanan cümle ateşlerin koru ol!

     

     

    Kafir sevda hâk sevdayla barışmaz

    Pak düşünen velveleye girişmez

    Kolay aşklar vuslatına erişmez

    Geç sınavdan bu sevdanın zoru ol!

     

     

    Çok engele ğöğüs gerdim duruldum

    Doğar iken çarmıhlarda kuruldum

    Hergün ölüp dirilmekten yoruldum

    Bitsin çilem şu beynimin uru ol!

     

     

    Talan oldu yüreciğim pare yâr

    Belli değil son vademe süre yâr

    Allah dostu her derdine çare yâr

    Hiç çekinme edep öğren soru ol!

     

     

    Ne uzakta, yakındadır hayalin

    Ve Bedir de akındadır hayalin

    Asırlardır sukûndadır hayalin

    Nur olursan gözlerimin nuru ol!

     

     

    Yüreğimi bulutlara as dersen

    Yüzüm erir cemâlini göstersen

    Denizleri aşka getir istersen

    Ya da gökte gökkuşağı moru ol!

     

     

    20 - Temmuz - 2010

     

    Gökan Öztürk

     

     

     


  3. LANET

     

     

    Benim şehirlerim vardı,

    Hayalimde yaşadığım.

    Benim şehirlerim vardı,

    Yüreğimde taşıdığım.

     

    Benim şiirlerim vardı,

    Dizeleri güller kokan.

    Benim şiirlerim vardı,

    Ruhumu derinden yakan.

     

    Benim şairlerim vardı,

    Adam gibi adamdılar.

    Benim şairlerim vardı,

    Hakikate idamdılar!

     

    Benim sairlerim vardı,

    Yazmaya zaman olmayan.

    Benim sairlerim vardı,

    Daha kahraman olmayan.

     

    Şiirim, şairim vardı;

    Dönülmeze davet eden.

    Şehirim, sairim vardı,

    Dönmüşlere lanet eden!..

     

     

    Adıdeğmez / 2004

     

     

    Gönlüm razı gelmedi kardeşimin şiirlerinin böyle arka sayfalarda yer almasına, Çok sevdiğim bir şiirini paylaşıyorum sizlerle... Gökmen Çanakçi kardeşim Üstada en yakın şiir yazan, ve onu en iyi anlayan şairlerden biri, Eminim ki, o Üstadın yolunda daha da güzel eserlere imza atacaktır ... EvelAllah seni kimse tutamaz yiğidim... Allah seni korusun ... Dua ile ...


  4. eyvallah serden geçti sağolasın ...

     

     

    NE GÜZEL

     

     

    Beni bir gün dağda, bir gün ovada

    Uslanmadan soracaksan ne güzel

    Çırpınırken kanatlarım havada

    Göğe müjde vereceksen ne güzel

     

     

    Cellat olup hançer vurma sineme

    Başlamadan ayrılmayı deneme

    Umutlar besleyip gönül haneme

    Yemin edip gireceksen ne güzel

     

     

    Sana tutulduğum yeni diyerek

    Hiç yalnız bırakma beni diyerek

    Bana seni gerek seni diyerek

    Yunus gibi göreceksen ne güzel

     

     

    Yarama ne tabib derman nede tıp

    Çöllerde kalmışım aşkına yanıp

    Niyet edip, cümle kirden arınıp

    Bir menzile ereceksen ne güzel

     

     

    Seven uzak demez, tutar sözünü

    Hep yaş akıtırken gördüm gözünü

    Gönül aynasında aşkın yüzünü

    Mevlâna'da süreceksen ne güzel

     

     

    Pak olur yüreğin ’’hak diye diye’’

    Şimdi nankörlere dost olmak niye

    Nazardan korkarak başın secdeye

    Allah için varacaksan ne güzel...

     

     

    10 / HAZİRAN / 2009

     

    Gökan Öztürk

    • Like 1

  5. OLA - 2

     

     

    Ayrılınca tez duyulur kıyamet

    Gözümdeki yaşlarımı sil ola!

    Yeryüzünden gökyüzüne haber et

    Seni nasıl sevdiğimi bil ola!

     

     

    Ölmemişim bu aşkında diriysem

    O zaman sus! ellerinin kiriysem

    Eğer ben yâr vefasızın biriysem

    Çekin gayrı gözlerime mil ola!

     

     

    Ne farkeder ha yakında ırakta

    Ustasını hiç unutmaz çırakta!

    Güvercini, kır atları, bırak ta

    Bana nasıl yaşlar döktü fil ola!

     

     

    Zalimlerin tâ kökünü devirsem

    ibret için küllerimi savursam

    Bir gününü cehenneme çevirsem

    Yüreğimi dilim dilim dil ola!

     

     

    Sen idin sen gönlümün tek adresi

    İçmek güzel! yâr eliyle badesi

    Aşkımızın gelmiş ise vadesi

    Ne ararsın eczânede pil ola!

     

     

    Gerçek aşkı tatlandıran 0'dur ki

    İstiyorsan deli deli kudur ki!

    Allah'ımdan tek dileğim şudur ki;

    Vuslat bize açılacak zil ola!

     

     

    Gökan Öztürk

     

     


  6. OLA.. !

     

     

    Rüzgarların sen sesine yetiş ki

    Hızır gibi tüm cihana kök ola!

    Leylâlar'ın nefesine yetiş ki

    Bu Mecnu'nun yüreğinde tek ola!

     

     

    Yağmurların notasında gör beni

    Her insanın hatasında gör beni

    Her menzilin kıtasında gör beni

    On'a doğru niyazların çok ola!

     

     

    Aşk mendil mi sakın onu fırlatma!

    Beni sana seni bana zorlatma

    Temiz doğdun ve temiz öl! kirletme

    Öldüğünde toprakların pak ola!

     

     

    Bildim sanır, aşkı bilmez haç asır!

    Ey Allah'ım bir duaya aç asır!

    Aşkımızı pişirdiler kaç asır

    Cehennemde münâfıklar yok ola!

     

     

    Aşkın için harcıyorsan kanını

    Zalim soyu görecektir gününü

    Dört parçaya bölseler de canını

    Sağın-solun, önün-arkan hâk ola!

     

     

    Yâr dediğin akıllıdır, delidir!

    Benim gülüm bahçelerin gülüdür

    Kim demiş ki benim aşkım ölüdür!

    Ahirette kaldır başın dik ola!

     

     

    12 - Temmuz - 2010

     

    Gökan Öztürk


  7. Üstad Necip Fazıl'a

     

     

     

    Ah Üstadım memleketin

    Bitiş Necip Fazıl bitiş!

    İtibarı arttı itin

    Çatış Necip Fazıl çatış!

     

     

     

    Nereye baktı akıllar!

    Cirit atıyor çakallar

    Ömrümü yedi vekiller

    Tutuş Necip Fazıl tutuş!

     

     

     

    Dağı delerdi o sedân

    Biliriz Türk-İslâm gıdan

    Bunlar vatanı satmadan

    Yetiş Necip Fazıl yetiş!

     

     

    Gökan Öztürk

     

     


  8. BİLİRİZ

     

     

    Şeytan kim, melek kim, gel benden öğren?

    Zor olanı, kolayını biliriz

    Fazla düşünceden olmuşuz migren

    Verem, kanser olayını biliriz

     

     

    Az değil ellere verilen kıyak

    Bu millete dayak attılar dayak!

    İcra geldi işsizlikten ne ayak

    Avrupada balayını biliriz

     

     

    Kılınız oynamaz it kudururken

    Tüyen tüymüş umudumuz erirken

    Daha dün toprağa şehit verirken

    Kancıkların halayını biliriz

     

     

    Rüşvetle doldurmuş cebi adamlar

    İnsana benzemez abi adamlar

    Bakır gibi demir gibi adamlar

    Çinkosunu, kalayını biliriz

     

     

    Kimdir diye sorma zıbarıp yatan

    Doğruyu bilmezsen bu senin hatan

    Bir üç değildir ki vatanı satan

    Söyletmeyin… alayını biliriz …

     

     

    Gökan Öztürk


  9. Ağlarsın

     

     

     

    Umutlarım yıkılmayı bekler oy

    Kurda-kuşa yem olurum ağlarsın

    Seven yürek yüreğine ekler oy

    Gözlerine nem olurum ağlarsın

     

     

    ''Dağı-çölü''feda ettim izine

    Hiç riyakâr dememişim gözüne

    Cennet kokan o güzelim yüzüne

    Tatlı çile gam olurum ağlarsın

     

     

    Sanarsın ki, güvercinin yaşı yok

    Sanarsın ki, baharı yok,kışı yok!

    Kötülerin mazimizde işi yok

    Güzide bir dem olurum ağlarsın

     

     

    Yâr sonunu aynalarda bulunca

    Elim kalkmaz beni benden alınca

    Sağır-dilsiz ve kör-topal olunca

    Hızır gibi em olurum ağlarsın

     

     

    Aşk tarifi olunmazmış beşiksiz!

    Sen soframsın, oturamam kaşıksız

    Seni koymam geceleri ışıksız

    Milyon kadar mum olurum ağlarsın

     

     

    O'nu bilen yüreğimi aşırmaz

    Hedefini ölse bile şaşırmaz

    İki cihan okyanusu taşırmaz

    Dört cihana nam olurum ağlarsın

     

     

    Zalim soyu şu derdimi çok eder

    Aşka gülen vurulmayı hâk eder

    Çeyrek-yarım bu sevdayı yok eder

    İbret için tam olurum ağlarsın

     

     

    Seni bildim! hem havada, karada

    Dargınlık mı hiç olmasın arada?

    Ulu divan kurulduğu sırada

    Ben Rabbime râm olurum ağlarsın...

     

     

    6 / Temmuz / 2010

     

    Gökan Öztürk

     


  10. Üstad Necip Fazıl tarzında ve Çile'den etkilenerek yazmış olduğum bir şiir...

     

     

     

    HÜSRAN

     

     

    Ben hedef tahtası gündüz ve gece,

    Sevdiğim dostlar hep bana musallat!

    Önümü kesmeye yetti bilmece,

    Kurtuluşum, nasıl olacak anlat...

     

    Zayıflayıp döndüm iğne ipliğe,

    Canıma okudum canıma yettim!

    Kaptırdım ruhumu bitmez hiçliğe,

    Yüreğimi haritaya benzettim...

     

    Solucanlar neden hep beni dişler,

    Ben nerede arıyorum macera!

    Yaşadığım bela içime işler,

    Dünyayı ağlatır bende ki yara;

     

    Rahatça ölmenin formülü kimde?

    Cehennemde yolculuğa kavuştum;

    Bırakmıyor, deli gibi peşimde,

    Her adımda gölgem ile boğuştum...

     

    İçerimden sesler gelir; tak tak tak,

    Yerlerde süründü yerlerde sorum...

    Aç gözünü uyan şu tarafa bak!

    Huduttan hududa atılıyorum;

     

    Benimle beraber tutuluyor dil,

    Kopmaya hazırdır kalbim yerinden!

    Kaç defa yanıma geldi Azrail;

    Birgün kaçamadım ecel terinden...

     

    Cılız vucüdumda kamçının izi,

    Vurulmaz noktadan nasıl vuruldum!

    Bağrımda yanıklar gör dizi dizi;

    Eridim, tükendim, bittim, yoruldum...

     

    Perdenin altından sır yine gördüm,

    Kimbilir nerede akıttığım kan?

    Hayatın sırrını elimle ördüm,

    Yüreğim ağzıma geldiği o an;

     

    Haddi hesabı yok, dökülen kezzap,

    Mantıksızın göbeğinde uçuyor,

    Yine bana mı var? bana mı azap!

    Saçmalık korosu gitmez bende zor;

     

    Mutluluk yanımdan gittiği zaman,

    Çırpındım, çırpındım can kafesimde!

    Bu kabus içimde bittiği zaman,

    O'nu hatırladım son nefesimde...

     

     

    Gökan Öztürk / 2004

    • Like 1

  11. hadi bir şiir daha yazayım sizler için... selam olsun ...

     

    SERSERİLER PANOSU

     

     

    Bu serseri, kırk bin yalan uydurur

    Bu Allahtan korkmaz, yılan serseri

    Bu zoru görünce küfür saydırır

    Bu yetim hakkını çalan serseri

     

    Bu sözde hocalık taslar, alim ya

    Bu namussuz, dürzü, hain, zalim ya

    Bu der; ne olacak benim halim ya

    Bu belayı hergün bulan serseri

     

    Bu korkak, donuna işer her zaman

    Bu salakta duman arıyor duman

    Bu papaz sıfatlı, bilmez din-iman

    Bu her deyyusluğu salan serseri

     

    Bu çok bilmiş, her sözünde piçlik var

    Bu biraz budala sanki beçlik var

    Bu hırsızda saraylık var, taçlık var

    Bu iki şaraba ölen serseri

     

    Bu saman altından su yürüten it

    Bu sülük, bu fare, bu pire, bu bit

    Bu da nerde diyor benim dinamit

    Bu vatanı bine bölen serseri

     

    Bu dilenci kılığıyla ev yapar

    Bu Allaha tapmaz, paraya tapar

    Bu yalaklık için el-etek öper

    Bu domuz, arkadan gülen serseri

     

    Bu suratsız, adamlıktan söz eder

    Bu ateşe koşar seni köz eder

    Bu uğursuz göz üstüne göz eder

    Bu puştluk ilmini bilen serseri

     

    Bu da bir inektir, bu da bir katır

    Bu da der ki; bana dünyayı getir

    Bu doğruyu palavraya benzetir

    Bu da içi-dışı yalan serseri

     

    Bu ömründe bir gün imama uymaz

    Bu dünyayı yer de, ve hala doymaz

    Bu kurnaz, işini yarına koymaz

    Bu beleşçi, zengin, şölen serseri

     

    Bu meraktan çatlayacak bir deli

    Bu bir gün yaşarsa, bir gün de ölü

    Ve bunda bulunur her sazın teli

    Bu hakkı defterden silen serseri…

     

     

    31 - Ocak - 2010

     

    Gökan Öztürk

    • Like 1

  12. Selman kardeşim antoloji.com da ve edebiyat defterin de şiirlerim var 20 tane... Ve benim girdiğim 2-3 forum sitesinde de şiirlerim var başka hiçbir yerde şiirlerim yoktur... Ve bundan böyle artık internetteki şiir sitelerine sayfalarına şiirlerimi yazmayacağım... Burdan sayfamı sildirmemim sebebi çok şiirim vardı burada 6-7 kitaplık tutarında, çok olmasını istemedim hepsi bu... Siz kardeşlerim için 10 şiirimi yazdım ve artık yazmayacağım...

     

    İnşallah Rabbim izin verirse bastıracağım kitaplarım da hep beraber görürürüz inşallah...

     

    Sizlerden dileğim bu kardeşinize (bana) dua etmenizdir...

     

    Allah hepimizin yardımcısı olsun...

     

    Hayırlı geceler...


  13. Selamun Aleyküm Cümleten... Epey bir şiirim vardı burada 6/7 kitaplık tutarı kadar... Yöneciti kardeşimden rica ettim ve sildirdim, artık bu kadar çok şiirimi yazmayacağım, ben o şiirlerimle ve yeni yazdıklarımla Allahımın izniyle sizlerin karşısına çıkacağım, sadece 10 şiirimi sizler için yazıyorum, şiiri seven, yazan genç kardeşlerime faydalı olabildiysem ne mutlu, genç kardeşlerime şiir yolunda başarılar diliyorum ...

     

    Allah (c.c) hepimizin yardımcısı olsun... amin

     

     

     

    Bitirmem

     

    Sana dere değil, okyanus gibi

    Akar akar, bu sevdayı bitirmem...

    Bir ceylan, bir kartal, bir yunus gibi

    Bakar bakar, bu sevdayı bitirmem...

     

    Kuru çile değil, olsun yaş çile

    Bir gün bana, bir gün sana, eş çile

    Bir sene'de üçyüz altmış beş çile

    Çeker çeker, bu sevdayı bitirmem...

     

    Senin için yordum garip başımı

    Göremedim baharımı-kışımı

    Her gece uğruna ben gözyaşımı

    Döker döker, bu sevdayı bitirmem...

     

    Yanarım, bu aşkta kalırsa ahım

    İnan bir tek sana, bağlıdır ruhum

    Aşkın bahçesine yedi yüz tohum

    Eker eker, bu sevdayı bitirmem...

     

    Geçinemem gaflet uykusu ile

    Yaşadım, dağların duygusu ile

    Lale'nin - nergiz'in kokusu ile

    Kokar kokar, bu sevdayı bitirmem...

     

    Gül veririm, sarılsınlar silaha

    Sevdam için dua ettim Allah'a

    Vursalar, kesseler, bir gün felaha

    Çıkar çıkar, bu sevdayı bitirmem...

     

    22 - Ocak - 2008

     

    Gökan Öztürk

     

     

     

    Dua

     

     

    Ya Rabbi, duamı sen kabul eyle

    Anasına kızanlara akıl ver…

    Diken tarlasını yıldır gül eyle

    Yılanlarla gezenlere akıl ver…

     

    Affetmezsin, yetim hakkı yiyeni

    Affet Yarab fitne-fesat giyeni

    Cennete koyarsın, doğru diyeni

    Dokuz köyden tozanlara akıl ver…

     

    Umutlar sıfırdan sen kurtar bizi

    Palavra, küfürden sen kurtar bizi

    Deliden, kâfirden sen kurtar bizi

    Deli gibi azanlara akıl ver…

     

    Edep-ahlak özümüzden yokoldu

    Yüreciğim kederimden ok oldu

    Fakirler aç oldu, zengin tok oldu

    Hak, hukuku bozanlara akıl ver…

     

    Doğru yuhlandıkça yalan silinmez

    Çırak, ustasına asla alınmaz

    Para-iman kimde olur bilinmez

    Kibri olan ozanlara akıl ver…

     

    Has bahçeler şimdi kurutuluyor

    Çalışan beyinler uyutuluyor

    Allah, kitap, kuran unutuluyor

    Dinimizi çizenlere akıl ver…

     

    Göremedim gitti bir nurlu yüzü

    Kim musallat ettiriyor öküzü!

    Hâlâ bizde inan dünyanın gözü

    Bize mezar kazanlara akıl ver…

     

    Görüyorum, yüreğimi yakıyor

    ''İsrail dünya’ya meydan okuyor''

    Dünya buna aval aval bakıyor

    Mazlumları ezenlere akıl ver…

     

    1 - Nisan - 2008

     

    Gökan Öztürk

     

     

     

    Geliş O'na - Gidiş O'na

     

    Dua et, şükür et, her dem

    Geliş O'na... gidiş O'na...

    O'nun emri, boşuna em!

    Geliş O'na... gidiş O'na...

     

    Vuslat tatlı bir çiledir

    İman yıkılmaz kaledir

    Çelik yelek nafiledir

    Geliş O'na... gidiş O'na...

     

    Can dosta yüreğin park et

    O, ne derse olur, farket

    Batılın yolunu terket

    Geliş O'na... gidiş O'na...

     

    Bir insanda olmazsa ar

    Göz boşalır, yaz-kış bahar

    Yüz yıl daha ömrün mü var!

    Geliş O'na... gidiş O'na...

     

    Sarılma aman gıybete

    Sende düşersin hayrete

    Hazırlanın kıyamete

    Geliş O'na... gidiş O'na...

     

    Hakka tutul, hakka dayan

    Kafirdir, kafiri sayan

    Sular uyanmadan uyan

    Geliş O'na... gidiş O'na...

     

    20 - Mayıs - 2008

     

    Gökan Öztürk

     

     

     

    Sabır

     

     

    Sabır dönen imtihanmış

    Tepelerden akın olur…

    O’nun emri ile yanmış

    Gül misali kokun olur…

     

    Gün gelip sular uyansa

    Senin de yüzün boyansa!

    Bıçak kemiğe dayansa

    Yay gerilir okun olur…

     

    Sök dilinden küfürü sen

    Hakkın yolunda çürü sen

    Bismillah deyip yürü sen

    Zafer bize yakın olur…

     

    Yiğidi yıldırmaz pusu

    Konuşacak.. dağ-toprak-su

    Haksızların dünyası bu

    Sabret, elbet hakkın olur…

     

    11 - Aralık - 2008

     

    Gökan Öztürk

     

     

     

    Beni Şair Ettin

     

     

    Bir ateş misali yanıp durdum ben

    Suların altından hayal kurdum ben

    Yüreğimi onikiden vurdum ben

     

    Yumruğumla yere serildi duvar

    Bilmiyorsun beni Şair ettin yâr…

     

    En tatlı rüyamda kaldıran kimdi?

    Sonra beni benden aldıran kimdi?

    Ufuklara doğru daldıran kimdi?

     

    Her gece ağladım yâdeller duyar

    Bilmiyorsun beni Şair ettin yâr…

     

    Önce dağa sonra taşa bakardım

    Önce sona, sonra başa bakardım

    Haber gelir diye kuşa bakardım

     

    Seni kime sorsam yolundan kovar

    Bilmiyorsun beni Şair ettin yâr…

     

    Sevda cephesinde akın olmaz mı?

    Göz koyan caniden sakın olmaz mı?

    Bir nefesle yolum yakın olmaz mı?

     

    Alın yazım tekme yemeye doyar

    Bilmiyorsun beni Şair ettin yar…

     

    Ne dediysem doğru, inkâr etmedim

    Asla beni sana nankör etmedim

    Kendi gözlerimi ben kör etmedim

     

    Verdiğim emrime melekler uyar

    Bilmiyorsun beni Şair ettin yâr…

     

    Zamanla alıştım büyüdüm bende

    Daha nice sırrım saklıdır sende

    Bana gelmemeye inat etsen de

     

    İşte defter, seven imzayı koyar

    Bilmiyorsun beni Şair ettin yâr…

     

    20 – Nisan – 2009

     

    Gökan Öztürk

     

     

     

    Neyin Yarışması

     

     

    Bir yarış başlamış bir inat için

    Zeki-salak yarış ediyor bir bak

    Kim palavra derse bunları geçin

    Şeref-yalak yarış ediyor bir bak

     

    Yaşlar sıra sıra körpecik gözde

    Cümle hayalimiz kavrulur közde

    Havada, karada, birde deniz de

    Şeytan-melek yarış ediyor bir bak

     

    Sülükler garibin kanını içmiş

    Odunları resmen bilerek seçmiş

    Peynirin yoğurdun tarihi geçmiş

    Taze-kelek yarış ediyor bir bak

     

    Eremedik gitti huzura beğim

    Vallahi muhtaçız hızıra beğim

    Dağ mı dayanırmış hazıra beğim

    Kader-dilek yarış ediyor bir bak

     

    Birisi birgünde şöhret sahibi

    Arsızlığın olmamışım talibi

    El, ayak, yarışın oldu galibi

    Mide-kulak yarış ediyor bir bak

     

    Hırsız olup memleketi soymuşlar

    Fatih’in yerine kimi koymuşlar

    Adaletin temelini oymuşlar

    Yiğit-sülük yarış ediyor bir bak

     

    Maskaralık kaplamışlar ekranda

    Hoplamışlar, zıplamışlar ekranda

    Bebekleri toplamışlar ekranda

    Züppe-kılık yarış ediyor bir bak

     

    Çok uzak kalmışız gerçek sevgiye

    Ne diye yılana koştuk ne diye!

    Bugün hangi canı öldürsem diye

    Timsah-balık yarış ediyor bir bak

     

    Kurnazlar iş yaptı, tuzakta kaldı

    Yeni açan güller ezikte kaldı

    Hakka doğru niyaz uzakta kaldı

    Kafa-bilek yarış ediyor bir bak

     

    Bekledik, bekledik gelmedi bahar

    Daha yazacağım çok destanlar var

    Canım sıkıldı dost, yeter bu kadar

    Ciğer-dalak yarış ediyor bir bak…

     

    11 - Haziran - 2009

     

    Gökan Öztürk

     

     

     

    Korku

     

    Aklı selim insan derken

    Deliliği başarırsa?

    Sayısız bedel öderken

    Gözlerimiz yaşarırsa?

     

    Kimden aldılar buyruğu

    Güzel mi atın kuyruğu?

    Gösterin bizim uyruğu

    Deve bile şaşırırsa?

     

    Kuş, öküze fitil olmaz

    Münafığa tatil olmaz!

    Timsah boşa katil olmaz

    Okyanusu taşırırsa?

     

    Kırık mı gönül köprüsü?

    Yakar beni yol türküsü

    Kaçtır boyunun ölçüsü?

    Merhameti aşırırsa?

     

    Bu mu kirli, bu mu temiz?

    Kırıkçıya gitmiş omuz

    Baba sandığın her domuz

    Felakete düşürürse?

     

    Bölünür rüya başında

    Şeytan meleğin peşinde

    Cehennemin ateşinde

    Neslimizi pişirirse?

     

    Şairsen derdi ne dağın?

    Kölesi olduk alçağın

    Sadece Allah’a sığın

    Umudumuz yeşerirse?

     

    21 - Mayıs - 2009

     

    Gökan Öztürk

     

     

     

     

    Bir Dost Yaz Deyince

     

     

    Bile bile inkâr ediyor yazık

    İşin sırrı O’nu bilmekle olur

    Bir değil toprağa vurulan kazık

    Sabır, göz yaşını silmekle olur

     

    Dağları titretmiş aşkımın külü

    Bir gün anlayacak dikenler gülü

    Şüphesiz ki; duaların kabulü

    Hakikate teslim olmakla olur

     

    İş çıkarma cahillere uyarak

    Gözden düşme azgınlıgı giyerek

    Zincirler kırarsan Allah diyerek

    Ancak tefekküre dalmakla olur

     

    İsterim ol, melek gibi görünsen

    Kötü şeydir bir yılana barınsan

    Unutma ki, cümle kirden arınsan

    O’nun divanına gelmekle olur

     

    Alimlerin yüreğine erişmek

    Sünnet olur gereğine erişmek

    Muhabbetin doruğuna erişmek

    Umut dergahında kalmakla olur

     

    Sana bir ışıktır doğan her sabah

    Sınavdır, ruhunu boğan her sabah

    Dizini döverek çekmezsin eyvah

    Aşkından bir nasip almakla olur

     

    Yol ağlasın gözlerinin seline

    Münafık’tan bir söz alma diline

    Taş yerine yağmur yağsa eline

    Gönül kitabını bulmakla olur

     

    Yalnız olduğunda kimi aradın

    Sende mi ben gibi, derde yaradın

    Vuslata gitmekse eğer muradın

    Yaşamakla değil, ölmekle olur…

     

    19 - Haziran - 2009

     

    Gökan Öztürk

     

     

     

    Vuslat

     

     

    Mevlânâ der; ne olursan yine gel

    Belki de son umut çaredir vuslat…

    Bırak gevşekliği hele cana gel

    İşin püf noktası yâredir vuslat…

     

    Can yanar, aşığın bayılsın hele

    Bir göç başlar namın yayılsın hele

    Okyanus’um hiçe sayılsın hele

    Damlalar dolusu deredir vuslat…

     

    Yâr yoluna tutulmuşken, her demli

    Sensiz her gecede gözlerim nemli

    Bir işe başlarken niyet önemli

    Sanma ki; uğursuz, karadır vuslat…

     

    Aşkın süzgecine doğru fikir et

    Alacağın her nefese şükür et

    Sabrın sonu selamettir, zikir et

    Tatlı çile, tatlı yaradır vuslat…

     

    Aydınlığı göremeyen kör önce

    Anadan, babadan, sonra yâr önce

    Kader -nasip diye bir şey var önce

    Nereye vardıysan oradır vuslat…

     

    Gözleridir, ciğerimi yandıran

    İblis imiş melek diye kandıran

    Asırlardır bir güzeli andıran

    Gönülleri yakan çıradır vuslat…

     

    Yorulur nefesin yarıştırma yâr!

    Meleği, şeytanla barıştırma yâr

    Batıl sevda ile karıştırma yâr

    Vuslatın ilk aşkı, Hiradır..! vuslat…

     

    15 - Temmuz - 2009

     

    Gökan Öztürk

     

     

     

    İnanmıyor musun?

     

    Ben aşkıma hiç gütmedim menfaat

    Yüreğim kaleden zemin dedim ya

    Pervaneyim sana her gün her saat

    Sen yoksan ölürüm demin dedim ya

     

    Göğe çıkartırım, diken battırmam

    Her sevene cemalini tattırmam

    Seni nankör pazarında sattırmam

    Üstadlarım benden emin dedim ya

     

    Yaşadığım çağdan beni sürseler

    Aşkı körler yüreğimi görseler

    Saçının teline zarar verseler

    Küçülmez değerin namın dedim ya

     

    Ateşi görünce çekilmek niye

    Sen ki bana Allahımdan hediye

    Şüphe etme artık aldatır diye

    Kuran-a el basıp yemin dedim ya

     

    Bana mı tebelleş felek oyunun!

    Çok ağlarım bükülmesin boyunun

    Hakkından gelirim kafir soyunun

    Canımdır.. gözünde nemin dedim ya

     

    Kalır isek her şiddete maruz yâr

    Nasıl anlatacak serbest-aruz yâr

    Batar isek kader böyle deriz yâr

    Benim gemim senin gemin dedim ya

     

    Pak aynaya benzer aşkın yapısı

    Mahşerdedir bu sevdanın tapusu

    Bize de yakındır vuslat kapısı

    Günde yüzbin kere âmin dedim ya…

     

    21 - Ocak - 2010

     

    Gökan Öztürk

     

     

    Selam, dua ve muhabbetle...

    • Like 2

  14. Bugün bir daha okudum çileni üstadım, sayısını unuttum kaç sefer okumuşum kaç sefer gidip gelmişim..

     

    Bir Necip Fazıl daha gelir mi bilinmez amma Allah (c.c) Necip Fazılların sayılarını arttırsın hasretiz hem de çok...


  15. Alim benim güzel kardeşim, Bak yine diyorum şiirin çok güzel her yönü ile, kimsenin kötü demeye hakkı yok güzel şiir, güzel olan zaten güzeldir kimse ona çirkin diyemez... Farkındasın herşeyin.. 12 hece dedim? sadece hece dedim, genç kardeşlerime hep şunu dedim ben doğru şiir yazmaya çalışalım, kimi bana alındı kırıldı hakkım yine helaldir onlara da sana da... Bu son şiirin olmamalı bence, haksızlık edersin, bak sitemizde adıdeğmez kardeşimiz var 1.5 senedir şiir yazmıyordu onu tekrar ben şiir e yönlendirdim sende yazmalısın mecbursun kardeşim... konuşturmayın beni oruçluyum kardeşim :)

     

    Selam ve Dua ile...


  16. Alim benim güzel kardeşim şimdi dinle beni; Şiirin çok güzel her yönüyle...

     

     

    Çileyi kim çeker; çekeni kim anlar! 12 hece alim...

     

    Türk Halk şiiri yazıyoruz biz alim biliyorsun, ne demek bu kafiye ve hece ölçüsü ile...

     

    Türk Halk şiirinde 12 hece nin işi yoktur...

     

    ( 11 hece 6+5 : 11 en çok tercih eden kalıptır, ) 4 + 4 : 8 de var... 7 + 7 : 14 hece de var... 7 li ölçü de var...

     

    Üstadımız Necip Fazıl hep bu kalıplar üzerinde şiirlerini yazmıştır...

     

    En çok tercih edilen 11 hecedir , 14 lü, 7+ 7 beyit olarak ta yaz yazmanı tavsiye ederim kardeşim ki çok yakışacağına eminim bu da ayrı bir tavsiye olsun benden sana ...

     

    Dediklerimi dikkate el kazanan sen olursun bu da bir gönüldaş tavsiyesi güzel kardeşim...

     

     

    Hayırlı Ramazanlar Diliyorum... Selametle...


  17. Alim benim güzel kardeşim şimdi dinle beni; Şiirin çok güzel her yönüyle...

     

     

    Çileyi kim çeker; çekeni kim anlar! 12 hece alim...

     

    Türk Halk şiiri yazıyoruz biz alim biliyorsun, ne demek bu kafiye ve hece ölçüsü ile...

     

    Türk Halk şiirinde 12 hece nin işi yoktur...

     

    ( 11 hece 6+5 : 11 en çok tercih eden kalıptır, ) 4 + 4 : 8 de var... 7 + 7 : 14 hece de var... 7 li ölçü de var...

     

    Üstadımız Necip Fazıl hep bu kalıplar üzerinde şiirlerini yazmıştır...

     

    En çok tercih edilen 11 hecedir , 14 lü, 7+ 7 beyit olarak te yaz yazmanı tavsiye ederim kardeşim ki çok yakaşacağına eminim bu da ayrı bir tavsiye olsun benden sana ...

     

    Dediklerimi dikkate el kazanan sen olursun bu da bir gönüldaş tavsiyesi güzel kardeşim...

     

     

    Hayırlı Ramazanlar Diliyorum... Selametle...


  18. Aleyküm Selam...

     

    ben teşekkür ederim bu bir tavsiye sadece, kafiyeli dörtlük kullanarak yazıyor burası güzel, lakin hece ölçüsüne de dikkate alsın derim ben...

     

    kafiyeli şiir de hece olmalıdır, ( kafiye ve hece ) bir bütündür... Buna biz Türk Halk şiiri diyoruz...

     

    6 + 5 : 11 HECE / 4 + 4 : 8 HECE / veya 7+7:14 HECE, hece ölçüsü kalıpları bunlardır...

     

    Biraz üstüne gitse başaracağını ümit ediyorum...

     

    kafiyeye yani heceye yönelmesini arzu ederim ben kardeşimizin... serbestte yazsın tabi ki...

     

    şunu da diyemeden geçemeyeceğim, bu millet hala daha kafiye-hece ye hasrettir. Birileri serbest serbest dese de...

×
×
  • Create New...