Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]

pur nese

Sivil
  • Content Count

    215
  • Joined

  • Last visited

Posts posted by pur nese


  1. Ben de varım :)

     

    Karşılaştığım neredeyse her olayı,yaşadığım neredeyse her anı Üstad ve onun yanında başka birkaç değerli ismin kaleminden dökülenlerle,bir bakıma akıllarından,gönüllerinden geçirmiş olduklarıyla bağdaştırmak,kendiliğinden ortaya çıkmış ve artık alışkanlık haline dönüşmüş bir davranış biçimi oldu bende :)

     

    O esnada hislerimi harflere,kelimelere dönüştürmeye yarayacak beyiti,cümleyi her neyse hatırlayabildiysem tam anlamıyla ne mutlu,yok hatırlayamadıysam tutulan defterleri,kitapları karıştırmak için besmele çekme vakti geliyor :)

     

    Hee,ben şikayetçi miyim?Asla...Hatta tahmin edemeyeceğiniz kadar mutluluk veriyor bana bu durum :(

     

    Selametle efendim :(


  2. Vatanın,milletin,bu uğurda verilen canların ne demek olduğunu sadece göstermelik verilen nutuklardan ibaret olduğunu sananlardan başka da bir şey beklemek yanlış olurdu sanırım.Allah akıl,fikir ihsan eylesin,ne diyeyim...


  3. S.a...

     

    Birinci Dünya Savaşı sırasında Kars’ın Sarıkamış ilçesindeki Allahuekber ve Soğanlı dağlarında binlerce askerin donarak şehit olduğu Sarıkamış faciası, Yönetmen Özhan Eren’in, “120” adlı filmine ilham kaynağı oldu.

     

    Film, bu faciada yaşanan bir olaya da ışık tutuyor..Yönetmen Özhan Eren filmin konusunu şöyle anlatıyor: “Filmin konusu benim Sarıkamış harbini ve günleri araştırdığım bir dönemde rastladığım gerçek bir olaydır. Kafkas cephesinde Van’dan giden bir tümenin Ruslarla harp ederken cephanesinin tükenmesi üzerine Van’dan acil cephane taşıyan yaşları 12 ila 17 arasında değişen 120 kahraman çocuğumuzun hikayesini anlatıyor.”

     

    Bine yakın figüranın yanı sıra 120 çocuğun rol aldığı filmin başrollerini, Özge Özberk, Cansel Elçin, Emin Olcay, Burak Sergen ve Ahmet Uz paylaşıyor.

     

    Çekimlerine Safranbolu’da başlanan filmin son sahnelerine Van’da devam ediliyor..

     

    3 Milyon dolar bütçeli filmin yönetmen koltuğunda Murat Saraçoğlu ve Özhan Eren var.

     

    (Alıntıdır)

     

    Aranızda izleme fırsatı bulanlarınız var mı bilmiyorum ama özellikle açmak istedim bu başlığı...

     

    Bugün izleyebildim bu filmi.İyi ki gittim,iyi ki zaman ayırdım,iyi ki yaşananları bir defa daha hatırlama fırsatı buldum ve asla unutmamam gerektiğinin bir kez daha farkına vardım...

     

    Allah'ın izniyle bu vatan için canlarını,mallarını,evlatlarını feda edenlerin haykırışlarına,kocaman yüreklerine sığdırdıklarına şahit olmuş gibiydim adeta...

     

    Sadece bunlar olmadı tabi hissettiklerim,sonra düşündüm de ne kadar nankörüz,ne kadar vurdumduymazız.Ne çabuk unutmuşuz bizim için yapılanları,ne çabuk sadece tarihin tozlu sayfalarına saklamışız.Aklımızı,yüreğimizi olmayacak şeylerle meşgul ederken bir köşede onlara yer ayıramamışız.Bunları bırakalım,onları tanımak için bile çaba harcamamışız...

     

    Ama umutsuzluk değil tabi ki benimki,şanlı tarihimize imza atanların haklarını ödeyemeyeceğimizi,onların emeklerinin boşa çıkmaması gerektiğini bilenlerimiz de var elbet...

     

    Şu an soruyorum kendime o çocukların gösterdiği cesareti,büyüklüğü gösterebilir miydim?Bunu siz de sorun olur mu?

     

    Son olarak herkesin izlemesi gereken bir film,benden ufak bir tavsiye...


  4. " Şu herşeyin kırılıp döküldüğü hengamda arzı didar etmek üzere yola çıkan sizler.

     

    Hepinizi tek tek tebrik ediyorum ve inanın bana sizi tebrik eden daha niceleri vardır ki bulundukları asrın fikir ve maneviyat kahramanlarıdır.

    Allah onların tebriğine benim gibilerinide ulaştırsın.

     

    Şu NE YAPTIĞINI BİLMEYEN ADETA SARHOŞ RUHUMA İLHAMLAR ÜFLÜYORSUNUZ.

     

    fazla yazmıyorum veya yazamıyorum ama inanın bana okuyorum ve okudukça ümidim artıyor.

    sizlere saygım artıyor ve görüyorum ki bir nesil dolu dizgin çağlayanlar gibi geliyor.

     

    Ve top yekün bir nesil Allah a karşı saygılı resulullaha karşı muhabbetli olcaktır inşallah.

     

    hislerimden dolayı beni bağışlayın... "

     

     

    Kendimi burada yazılanları üzerine alabilecek durumda göremediğim için çok üzgünüm,fakat gün gelir ben de hakkıyla kabullenebilirim inşallah :)

     

     

    Ayrıca hislerinizi paylaşıyor olmanız,burada bulunan bizlere verdiğiniz değerin göstergesidir diye düşünüyorum,bunun için de kendi adıma çok teşekkür ederim :)


  5. Bu başlığı görünce aklıma birçok şey geliyor.Ama fazla yazmışım,abartmamam gerektiğinin farkında olarak bir tane daha yazmak isterim,içimde kalmasın :D

     

    Şimdi ben ve benden üç yaş büyük abim yazları her gece muhakkak geç saatlere kadar balkonun yola bakan tarafında oturur,muhabbet ederiz,yoldan geçenleri seyrederiz,gerçi belli bir saatten sonra yoldan geçen kimse olmuyor ama neyse,vakit geçiririz işte.

     

    Anlatacağım olayı yaşarken itiraf ediyorum ki çok küçük değildim,ben 14 yaşındayım,abim de haliyle 17 yaşında.O aralar çeşitli maskeler çıkmıştı ama böyle oyuncak gibi değildi,insan suretleri fakat biraz daha çirkin,çirkin olmaktan öte korkutucu ve de gayet gerçekçi.Abim hangi akla hikmetse bunlardan birini almış gelmiş.Yaşlıca bir adam suratı,saçlar hafif gitmiş,burun,göz falan hak getire :D Böyle çirkin mi çirkin,korkunç mu korkunç ve inandırıcı :D

     

    Neyse abimle benim plan belli.Yine geç saatlere doğru çıktık balkona,yola bakan taraftayız,bu arada balkonun ikinci katta olması sebebiyle aşağıya yakın bir yerdeyiz.Karanlık,sadece sokak lambasının verdiği hafif bir ışık vuruyor abimin yüzünün daha doğrusu maskesinin bir kısmına.Böylece daha da acayip oluyor desem yeridir.Hem karanlık,hem de insanların dibinde olmaması münasebetiyle yoldan geçen birinin onun maske olduğunu anlaması neredeyse imkansız.

     

    Abim karşımda,oturuyoruz,sanki karşımdaki normal bir insanmış gibi muhabbet ediyor havasındayım.Eveeett,yavaş yavaş insanların dikkatini çekmeye başladı olayımız.Ama ben hafızama kazınan üçünü yazacağım :D

     

    Öncelikle şundan bahsedeyim.Yol kenarında bir balkon düşünün,balkonda da biz.Bir üçlü geçiyor yoldan,anne,baba ve babanın yürüttüğü bebek arabasında bir bebiş.İlk önce ablamız farketti abimi.Şaşkın şaşkın süzdükten sonra,abimizi dürttü,abimiz döndü ve takılı kaldı,inceledi inceledi ağzı açık bir vaziyette tabi.Ve daldığı anda bebek arabasını tutmayı bıraktı,Allah'tan önlerinde bulunan yokuşta sürüklenmeden bebek arabamız,ablamız müdahale etti :D

     

    Bunun haricinde bir kamyon geçiyor.Şoför abimiz ve onun yanında bir diğer abimiz.Yanımızdan geçerlerken,şoförün yanındaki abimiz abimi farkedip,gerçek mi acaba diye düşündükten sonra şoför abimizi dürttü ve şoför abimiz bize döndü.Allah'tan yavaşlığın ve yolun boşluğunun katkısıyla yolu bırakıp bizi izlemeye koyulan abimizin kamyonu herhangi bir kaza yapmadı :D

     

    Son olarak mahallemizden bir çocuk.O saatte artık ne almaya gönderiyorlardı bilmiyorum,annesi kapıya kadar çıkmış,çocuk biraz ilerlemiş tabi,annesi hala arkadan çocuğa sipariş vermekte,bağıra bağıra.Çocuk da annesine bakarak geri geri yürümekte bize doğru.Annesi lafını bitirince,çocuk yüzünü yürüyeceği yöne yani bize doğru döndü.Dönüp,abimi farketmesiyle birlikte,çığlıklar ata ata,düşe kalka,evin yolunu tuttu.Biz korktuk tabi,şimdi çağırır evdekileri baktırır diye,direkt eve girdik.Neyse ki ne çocuğa,ne de bize bir şey olmadı :D

     

    Aslında insanların o şaşkınlıkları ufak kazalara sebebiyet verebilirdi ama böyle bir şey olmadığı için rahat rahat hatırladıkça gülebiliyorum ;) Onların o surat ifadelerini,verdikleri tepkilerini hayatımda unutamam :D


  6. Aaa canım niye zahmet ettin?Aramızda lafı mı olur?Biliyorsun ben öyle vay benim nickim niye yok diye naz niyaz etmem sana. Hele herkesinkini yazmışsın,araya pür neşeyi sıkıştıramamışsın,pür neşeyi bırak,insan bir pür yazar diye hiç demem.Diyelim ki dedim,sen de aklıma geldin ama dedin,bunun ardından vaay aklıma geldin ama senin nickinle uğraşamadım diyorsun bir de gibi bir cümleyi hiç mi hiç kurmam.Bu böyle devam eder.Tabi bunlar sadece misal,yapmayacaklarıma örnek :D Fakat sen buna rağmen uğraşmış,hem de sebebini bilmediğim bir şekilde özel bir çalışma hazırlamışsın :D Ne diyeyim,madem o kadar uğraştın,çok teşekkür ederim,haddinden fazla bahtiyar oldum :D Ellerine sağlık :D


  7. Fazlaca TV izlediğim söylenemez.Ama televizyona takıldığım zamanlar ilgimi çeken tartışma programlarıdır :D Onun haricinde bir tane de dizi takip etmekteyim(Avrupa Yakası) :D Gazete Zaman.Köşe yazarlarından M.Nedim Hazar'ın takipçilerindenim :D Çeşitli dergileri okuyorum ama sürekli takip ettiğim soruluyorsa Matematik Dünyası :D Selametle :D


  8. Tamam kızma ablacığım,bir daha yapmam :D Ama son bir şey söyleyeyim,lütfeeen :D Sadece iki balık katılmış,biri benim zaten,ne kadar azmışız,dikkatimi çekti de :D Şimdi susabilirim :D Selametle :D


  9. O burç yorumları gerçekten saçma,saçma olmakla beraber eğlenmesini bilenlere eğlenceli bile gelebilir :D Her ne kadar buraya aktaramayacak olsam da insanların doğdukları zamanki gezegenlerin konumlarının karakterler üzerinde etkili olduğu bilimsel olarak açıklanmış,ben açıklamayı dinlediğimde mantığa gayet uygun olduğu kanaatine varmıştım :D Onun haricinde burçlarla pek ilgim olmadığı için gerekli açıklamaları buraya taşıyacak alt yapıya şimdilik sahip değilim :D


  10. Evet çok şükür :D Bu gerçekten sevindirici...Hem üniversite camiasının bütününün gösterildiği gibi düşünmediğini ifade edebilmek açısından,hem de konumları itibariyle aldıkları onca uyarıya,uyarıdan öte tehdite rağmen kendi fikirleri doğrultusunda hareket edebilmeyi becerenlerin varlığını hissetmemiz açısından :D

×
×
  • Create New...