Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]

bozkurt

Moderator
  • Content Count

    144
  • Joined

  • Last visited

  • Days Won

    8

Posts posted by bozkurt


  1. Esenler Belediyesi, Ramazan ayı çerçevesinde düzenlediği

    alimlerin hayatını konu alan "Anadolu'yu Mayalayanlar" konferansında dönemin büyük alimlerinden Abdulhakim Arvasi'nin hayatını ele aldı.

     

    Esenler Dörtyol Meydanı'nda Prof. Dr. Ramazan Ayvallı tarafından verilen konferansa çok sayıda vatandaş katıldı. Prof. Dr. Ramazan Ayvallı, konferansta, Abdulhakim Arvasi'nin hayatından kesitleri Esenler halkıyla paylaştı.

     

    Eğitimin her dönem önemli olduğunu ve Abdulhakim Arvasi'nin yaygın bir eğitimci olduğunu ifade eden Prof. Dr. Ramazan Ayvallı, "Örnek insan, ideal eğitimci bundan 14 asır evvel tek başına tebligata başlayarak 23 sene gibi çok kısa bir zaman zarfında tarihin bir benzerini görmediği ve kıyamete kadar da göremeyeceği 150 bin insanın meydana gelmesine vesile olan, asrı saadetin baş mimarı olan sevgili Peygamberimizdir. Eğitimin örgün olanının bulunduğu gibi yaygın olanı da vardır. Peygamberimizin torunlarından ve varislerinden Seyyid Abdulhakim Arvasi gibi zevat, yaygın eğitimcilerdir" dedi.

     

    Arvasi'nin büyük bir alim olduğunu vurgulayan Prof. Ayvallı,şöyle konuştu:

    "Doğu'da yetişmiş alimler arasında özel bir yeri olan bu zat hakkında sadece yüksek lisans tezleri değil, doktora tezlerinin hazırlanması gerekir.

     

    Abdulhakim Efendi son asırda yetişen, zahir ve batın ilimlerinde kamil, 4 mezhebin fıkıh bilgilerinde mahir, büyük bir alim ve ruh bilgilerinin mütehassısı büyük bir velidir diyebiliriz.

     

    Van vilayetinin Başkale kazasında 1865 yılında doğup, 1943 senesinde Ankara'da vefat eden Abdulhakim Efendi'nin babası Halife Mustafa Efendi, Hakkari'nin Yüksekova kazasının Sakitan köyündendir. Mustafa Efendi, gördüğü kimsenin hangi namazı kılmadığını gözünden anlardı. Dinin emir ve yasaklarına fevkalade titiz, din bilgilerini yaymada gayretli ve çok cömertti."

     

    Abdulhakim isminin hikmet sahibi olan Allah'ın Kulu anlamına geldiğini belirten Ayvallı,

    şunları söyledi: "İlk tahsilini babası Mustafa Efendi'nin huzurunda yaptı. Sonra Başkale'de iptidai ve rüştiye mekteplerini bitirdi. O zaman ilim ve irfan merkezi olan Irak'ın çeşitli şehirlerinde yüksek alimlerden Arap ve Fars edebiyatı, mantık, münazara, fen, matematik, hadis, fıkıh ve tasavvuf dersleri aldı. Daha sonra Arvas'a giderek, yüksek tahsilini zamanın en büyük alim ve velisi Seyyid

    Fehim Arvasi hazretlerinin huzurunda tamamladı.

     

    Ailesinin zamanın en büyük alimleri olduğunu ifade eden Prof. Dr. Ramazan Ayvallı, sözlerini şu şekilde sürdürdü; "Babası Seyyid Mustafa Efendi ve dedeleri zamanın alimleri ve faziletli insanlarıydılar.

     

    Arvasi ailesi 600 seneden beri ilim yaymakla ve en üstün insanlık meziyetlerinde numune olmakla tanınmış ve halk arasındaki ayrılıkları gidermekle, milli birliği sağlamakla vazifeleri üstlenmiş bir ailedir. Her hali ve hareketiyle İslamiyet'e uyardılar."

     

    Prof. Dr. Ramazan Ayvallı, Necip Fazıl Kısakürek gibi isimlerin de Abdulhakim Arvasi'nin öğrencileri arasında olduğunu sözlerine ekledi.

     

    Esenler Belediyesine teşekkürler.Diğer Belediyelere de örnek olur temennisi ile...

     

    esenler-abdulhakim-arvasi-yi-andi-3810818_5524_o.jpg

    • Like 1

  2. esh266_3.jpg

    Arakan'dan kaçıp Bangladeş'e sığınan Rohingya Müslümanları, insanların gıda bulamadıkları için ağaç ve yeşillikleri yiyerek hayatta kalmaya çalıştıklarını anlattı. Bir sığınmacı "Budistler, Müslümanları tamamen yok etme peşinde" dedi.

    KAMPLARDAKİ MÜSLÜMANLAR KATLİAMI ANLATTI

     

    Myanmar'ın batısındaki Arakan Bölgesi'nde Budistlerin Müslümanlar'a yönelik başlattığı katliamlar akıl almaz boyutlara ulaştı. Bölgeden gelen bilgilere göre kadın ve çocuklar dahil yüzlerce Müslüman, boğularak ya da canlı canlı yakılarak katlediliyor. Arakan Eyaleti'nde, Rohingya Müslümanları'na karşı düzenlenen katliam devam ederken, şiddet içerikli olaylarda 1000'den fazla Müslüman katledildi ancak uluslararası toplum Müslüman azınlığı korumak için gerekli adımları atmada çok yavaş davranıyor. Arakan Eyaleti'nden canlarını kurtarmak için kaçarak Bangladeş'in Cox's Bazar Kenti'ndeki iki kampa yerleştirilen Rohingya Müslümanları, dış yardımlarla hayatta kalmaya çalışıyor.

     

    Bu konu üzerine biraz ses çıkarmamız lazım.Herkes elindeki imkanlar dahilinde Arakan 'daki katliamı duyursun ve kamuoyu oluşturmaya çalışsın.Ramazan 'da yardımda yolluyabilirsek iyi olur.


  3. Bir ramazana daha kavuşmak üzereyiz . Allah (C.C ) tüm İslam Ümmeti 'nin Ramazan ayını en üst düzeyde geçirmeyi nasip etsin.

     

    Ramazan ayını nasıl geçirmeyi düşünüyorsunuz ? Bu konuda fikirlerinizi yazarsanız bizlerde yararlanabiliriz diye düşünüyorum...

     

     

    Ramazan mübarek ay, müminlerin balayı;

    Hatırla der, suyu bal kaybedilmiş sılayı…

    Necip Fazıl Kısakürek-1983

    • Like 2

  4. Bir ürün ham madde,yardımcı madde ve katkı maddesinden oluşur.Kanunlarımıza göre % 5 'in altındaki ürüne katılan madde ambalaja yazılmıyor.Firma % 4 alkol katsa yazmak zorunda değil.Kanunlar şimdilik böyle , lobi gücü nedeniyle.

     

    Asıl piyasada kol gezen haram jelatin denilen katkı maddesi.Jelatin hayvanların kemiklerinin kaynatılmasından elde edilen bir katkı maddesi .Türkiye ' de jelatin fabrikası yok.Daha çok Brazilya'dan geliyor ,oradan gelen jelatinlerde domuzdan elde edilmekte.

    Jelatin katkısı en çok yoğurt , sakız, şekerleme ,dondurma, çikolata , meyve suyu .krem şanti ,diş macunu v.b ürünlerde görülmekte.Bu gün pakete girmiş bir çok ürün GDO olabilir ,alkol olabilir,jelatin olabilir haram durumuna düşmüş durumda.

     

    Helal Gıda sertifikası veren Gimdes , kendisinden helal gıda sertifikası isteyen firmaları denetlemekte ,Helal olarak piyasada karşımıza çıkmasını sağlamaktadır.Henüz başvuru yapmayanlara haram demek olmaz ama piyasadaki helal gıda üreten firmaları takip açısından önemli.

     

    http://www.gimdes.org/ http://www.gidaraporu.com/

    • Like 3

  5. İslam ' da akaid oksijen gibidir. Oksijen olmadan hayatın olmuyacağı gibi , itikadın doğru temeller üzerine oturtulmaması yapılan her ameli boşa çıkartacaktır.

     

    Yukarıda geçen ; Yalan söylüyen ,sözünde durmayan ve emanete hiyanet eden ,Müslüman olduğunu söylese ,namaz kılsa ,oruç tutsa da münafıktır. (Hadis - i Şerif ) inde itikadde değil ,amelde münafıklıktan bahsedilmektedir.Yalan söylüyen kafir olmaz . Münafığın özelliğini taşıdığı için amelde münafık olur.İslami hakikatler üzerine yalan söylese kafir olur.

     

    Bal şifa kaynağı değil diyen kafir olur.Çünkü Allah (C.C) balı şifa kaynağı olarak bildirmiştir.Değil diyen Allah ' ın bildirisini yalanlamıştır.Burada aslolan bal,sinek ,süt ,inek değil Allah 'ın Peygamberler aracılığı ile bildirdiği her şeyi kabul etmektir.

     

    Müslümana kafir diyende Allah 'ın Müslüman kabul ettiğini red etmek Allah 'ın takdirini red etmek olacağından kafir olur.

     

    Ömer Nesefi 'nin İslam Akaidi kitabı temel kabul edilebilir.Önereceğiniz Akaid kitaplarını bekliyorum...


  6. Bakan Taner Yıldız'ın Necip Fazıl'ın çaycılığını yapmış.

    Asker çocuğu Taner Yıldız, vekil ve bakan olarak tam 20 yıldır sakallı. Gençliğinde Necip Fazıl'ın çaycılığını yapmış. Teknolojiyi en sıkı kullanan bakanlardan.

    Radikal'den Ömer Şahin'in haberine göre; Taner Yıldız, milletvekiliyken de bakan olunca da sakallı haliyle dikkat çekmişti. Yıldız 20 yıldır sakallı dolaşmaya devam ediyor.

    İşte Radikal'den konuyla ilgili kısım:

    NECİP FAZIL'IN ÇAYCILIĞINI YAPTI

    "Kayserili bilinen, Yozgat doğumlu olan Taner Yıldız, babasının görevinden dolayı 10 yıl Balıkesir 'de yaşadı. Sonra Kayseri'ye geldi ve iki cumhurbaşkanı ( Turgut Özal - Abdullah Gül ) çıkaran Kayseri Lisesi'ni bitirdi. Lise ve gençlik yıllarında Milli Türk Talebe Birliği'ndeydi (MTTB). Yani Cumhurbaşkanı Gül , Başbakan Erdoğan ve AKP'nin çekirdek kadrosu gibi Necip Fazıl'ın etkisindeydi. 'Üstat'ın yolundan gitmeye başladı. İstanbul'da Teknik Üniversite'yi kazanınca da irtibatı koparmadı. Okul çıkışları, hafta sonları, ikinci adresi Necip Fazıl'ın 'Büyük Doğu' dergisiydi. Sohbetlerini dinlemekle yetinmedi bir de görev üstlendi: "1979-1982 yılları arasında üç yıl boyunca üstadın çaycılığını yaptım. Çayını veriyordum." AKP kadrolarının önemli bölümü Büyük Doğu'nun müdavimiydi. O döneme ilişkin bir fotoğraf ilginç olabilirdi. Bakan Yıldız, "Hiç fotoğrafım yok" dediğinde şaşırdım. Meğer sorun teknik imkânsızlık değilmiş. "Üstad, çok otoriterdi. Bize çok kızdığı olmuştur. Fotoğraf çektirelim demeye cesaret bile edemezdik" diye açıklıyor gerekçesini..." - Radikal Gazetesi

     

     

    • Like 1

  7. Necip Fazıl'ın eserleri ilk kez seslendirildi

     

    Ses sanatçısı Uğur Işılak, Necip Fazıl Kısakürek'in vefatının 29. yılı dolayısıyla bestelediği, ''Üstad Senfonisi'' albümündeki eserleri ilk kez Konya'da seslendirdi

     

     

    Mevlana Kültür Merkezi Kapalı Sema Alanı'nda gerçekleştirilen programa katılan Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, konser öncesi yaptığı konuşmasına, ''Bugün Mevlana şehrinde Üstad Necip Fazıl Kısakürek'i anmak için bir araya geldik'' diyerek başladı.

     

    Uğur Işılak'ın Necip Fazıl Kısakürek ile ilgili eserlerini ilk kez sunacağı programa katılmanın, kendisi için önemli olduğunu belirten Atalay, ''Büyük Üstad Necip Fazıl Kısakürek bizim için sembol bir isim. Bizim tarihimizde, düşünce, sanat hayatımızda rol oynayan, iz bırakan önemli isimlerden birisi. Özellikle bizim kuşağın, bizlerin yetişmesinde emeği büyük bir isim. O, zor dönemlerin adamı Necip Fazıl Kısakürek'' diye konuştu.

     

    -''Bugünler onlar sayesinde oluyor''-

     

    Atalay, Türkiye'de soylu düşünce, estetik ve seviyeli düşünce adına ne varsa, kim varsa; Necip Fazıl Kısakürek'ten, o dönemde yayımlanan Büyük Doğu dergilerinden bir pay aldığını ifade ederek, şunları kaydetti:

     

    ''Bizim kendi düşünce dünyamız için de bunu aynen söyleyebiliriz. Türkiye, sizlerin desteğiyle büyük değişim geçiriyor. Bu değişimin başında olan ekipler işte o dönemlerde yetişmiş, o birikimlerden, Büyük Doğu'ların, Necip Fazıl Kısakürek'lerin düşüncesinden, o günkü emeklerden beslenerek gelmiş. Bugünler onlar sayesinde oluyor. Bunu burada özellikle söylemek isterim. Eğer bugün Türkiye'de iyi şeyler oluyorsa, bu o 1940'lı yıllarda Büyük Doğu'lar ile başlayan zincirin halkalarıdır. Bizler hepimiz, hep o günlerden beslenerek bugünlere geldik ve hamd olsun o ekipler bugün Türkiye'nin değişimini sağlıyor. Onun için burada rahmetli Büyük Üstadımız'a, Necip Fazıl Kısakürek'e Allah'tan rahmet diliyorum. Konya'da onu biz tekrar Fatihalarla, dualarla anıyoruz. Yetiştirdiği nesiller için, bizlere verdiği emek için Allah ondan razı olsun diyoruz.''

     

    ''Çocuklarımıza, gençlerimize tanıtmamız lazım''-

     

    Necip Fazıl Kısakürek ile ilgili üniversite yıllarından bir anısını da anlatan Atalay, sözlerini şöyle sürdürdü:

     

    ''Konya'ya benim ilk gelişim, 1969 yılında Üstad ile birlikte olmuştu. O zaman rahmetli Necmettin Erbakan Konya'dan bağımsız aday olmuştu ve burada bir seçim mitingi yapmıştı. Rahmetli Üstad da davetliydi ve biz Üstad'ı 3 üniversite öğrencisi arkadaş Ankara'da havaalanında karşılamıştık. Oradan bir taksiyle gelmiştik. Konya'da konuşmasını yapmış tekrar Ankara'ya dönmüştü. Bugün de nasip oldu burada Şeb-i Arus törenlerinin yapıldığı bu güzel salonda Üstad'ı anma töreninde birlikteyiz. Şunu iyi bilelim; bu tür isimlerin değerini iyi bilmemiz, bu önemli değerlerimizi yaşatmamız, çocuklarımıza, gençlerimize tanıtmamız lazım.''

     

    Yapılan konuşmaların ardından sanatçı Uğur Işılak, ''Üstad Senfonisi'' albümündeki eserleri, salonu dolduran Necip Fazıl Kısakürek hayranları ve müzikseverler için, 28 kişilik enstrüman grubunun görev aldığı orkestra ile birlikte seslendirdi.

     

    Konserine albümünde yer alan ve Necip Fazıl Kısakürek'in ünlü eseri ''Sakarya'' şiirinin bestesiyle başlayan Işılak'ı, salondaki dinleyiciler ayakta alkışladı.

     

    Meram Belediyesi'nin katkılarıyla gerçekleştirilen programda sanatçı İbrahim Sadri de Necip Fazıl'dan şiirler okudu.

     

    Programa Konya Valisi Aydın Nezih Doğan ve Meram Belediye Başkanı Serdar Kalaycı da katıldı.


  8. Mustafa Özyürek (Muhtıranın yayınlanmasından hemen sonra NTV’ye telefonla bağlanarak): “Tabi bu bir muhtıradır. Hükümetin bunun gereğini yerine getirmesi gerekir.”

    Onur Öymen (Muhtıradan bir gün sonraki açıklaması): “Genelkurmay’ın tesbitleri bizim tesbitlerimizden farklı değildir. Altına imzamızı atarız. ‘Ne mutlu Türküm diyene’ sözünü kimse küçümseyemez ve bunu küçümseyenleri devletin düşmanı sayarız. Türkiye’yi Atatürk düşmanlarına teslim etmeyeceğiz.”

    Deniz Baykal (Muhtıradan sonra verdiği ilk röportajında): “Bu tablonun değişeceğini meydanlar gösterdi. Müdahaleye uğrayan yönetimlere halk sahip çıkmadı. Halkımız devlet organlarıyla çatışanlara sahip çıkmaz. Bu ortamda mağduriyet yok dayatma var. Anayasa Mahkemesi 367 kararını onaylamazsa ülke çatışmaya gider.”

    Önder Sav (Muhtıranın ardından Anayasa Mahkemesi’nin verdiği 367 kararından sonra): “Gözümüz aydın, Türkiye’nin gözü aydın.”

    Nur Serter (Muhtıradan bir gün sonra Çağlayan’daki Cumhuriyet Mitingi’nde yaptığı konuşma: (Bu performansı onu CHP’den milletvekili yaptı) Genelkurmay Başkanı’na “memur” diyen bir zihniyete karşı Türk Silahlı Kuvvetleri’nin önünde, şanlı ordumuzun önünde saygıyla eğiliyoruz. Türk ordusu çok yaşa. Türk ordusu, 27 Nisan’da bizim sesimizi duymuş, bizim sesimize sahip çıkmış, demokrasiye sahip çıkmıştır. 27 Nisan’da Türkiye Cumhuriyeti’nin gerçek iradesine sahip çıkmıştır.

    TÜSİAD Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ: “AKP toplumda git gide artan ve TÜSİAD’ın da paylaştığı laik rejimi koruma kaygısını yeterince dikkate almıyor. Genelkurmay Başkanlığı’nın açıklamasıyla yaratılan fiili durum demokratik teamüllere uygun değil. Laikliği ve demokrasiyi korumak için bir an önce genel seçimlere gidilmeli.”

    Oktay Ekşi: “Bu adı konmamış bir muhtıradır. Genelkurmay Başkanı’nın sözleri gayet açık, eğer demokrasinin kavram ve kuramlarını kullanarak bu cumhuriyetin laik karakterini tahrip etmek onu yıkmak istiyorsanız biz buna müsaade etmeyiz diyor.”

    Tufan Türenç (Hürriyet): “Tabi ki bu bir muhtıradır. Bu muhtıranın özü AKP’nin çıkardığı cumhurbaşkanı adayına Türk Silahlı Kuvvetlerin karşı olduğunu açıklıyor.”

    Ertuğrul Özkök (Hürriyet): “Demokrasi kaygısıyla, sadece askeri eleştirmek, ne adil, ne yararlı, ne de sonuç verici bir girişim olacaktır. Çünkü o bildiride savunulan görüşler, toplumun önemli bir bölümü tarafından paylaşılmaktadır.”

    Yılmaz Özdil : “Hâlâ deniyor ki, bundan sonraki adım ne olur? Bundan sonraki adım, tank olur. Gücüm var diye dayatırsan, gücü olan sana dayatır.”

    Hıncal Uluç: “Ordu sonuna kadar bekledi.. Gerekli uyarıları en demokratik şekilde yaparak, “Sözde değil, özde” diyerek bekledi.”

    Ural Akbulut (Eski ODTÜ rektörü): “Bu ikinci 28 Şubat’tır TSK her şeye rağmen soğukkanlı davranmıştır.”

    İsmail Küçükkaya (Akşam): “Sürecin kötü yönetilmesiyle ‘kaçan fırsatı’ ve ‘Genelkurmay’ın çok sert açıklamasıyla yeni olanağı’ görelim.”

    Ece Temelkuran (Milliyet): “Genelkurmay’ın açıklamasıyla mitinglerin daha da coşmuş olması bu mitingleri otomatik olarak militarist yapmaz.”

     

    Fikret Bila (Milliyet): “TSK, türbanın ve temsil ettiği zihniyetin Çankaya’ya çıkmasına karşı ilkesel bir duruş sergilemiştir. “

    Erdal Şafak (Sabah): “Rehn beyefendi son olarak Genelkurmay Başkanlığı’nın ‘emuhtıra’sı için esip gürledi… Ama Batı basınında da özellikle son dönemde ısrarla vurgulanan ‘Türkiye’nin laik kurumlarının altının oyulması’ girişimleri için ‘Not ediyoruz’ demekle yetindi.”

    Emekli Orgeneral Tuncer Kılınç: “Kamuoyuna bilgi veriliyor ve bunların gereği yapılmazsa istenmeyen şeylerin olabileceği mesajı verilmek isteniyor.”

     

    habervaktim


  9. 736902_detay.jpg?1335338473favorilere_ekle_btn.png

     

     

    Yazar-düşünür İhsan Eliaçık’ın fikirlerinden etkilenerek sosyal medyada örgütlenen İslamcı gençler bu yıl 1 Mayıs’ta bir ilke imza atmaya hazırlanıyor. Tüm dünyada, solu temsil edenlerin ağırlıkla kutladığı işçinin ve emeğin bayramı 1 Mayıs için sosyal ağlarda örgütlenen ‘Devrimci İslamcı’lar, Kapitalizmle Mücadele Korteji’yle 1 Mayıs’a katılacaklar. HABERTÜRK

     

    İslamı oraya buraya yamamaya çalışan tiplerin , hak aramaya çalışırken İslamın hakkını nasıl yediklerini beklemek iyimserlik olabilir.Lakin fikri yetersiz olanlara bunlar kapı açıyor.Ne dersiniz?


  10. Üstad'ın Kadir Mısıroğlu hakkında düşüncesi ne peki bilen var mı ? 25 yıl yanındaymış Üstad'ı en iyi kendisi tanırmış .! Üstad'ın bu zata kıymet vermediğinden dolayı yüzüne birşey söylüyemeyen Mısıroğlu vefatından sonra sallamaya başladı.İngiltere dönüşü yanılmıyorsam 1991 yılında Üstad hakkında iftira dolu kitabıyla piyasaya çıktı. Hele fikrin " f " sinden anlamayan Kısıroğlu 'nun Üstadı fikir yoksunu göstermeye kalkması tam bir ahmaklık...

    • Like 1

  11. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, telekonferansla katıldığı AK Parti İstanbul Gençlik Kolları Kongresi’nde yaptığı konuşmada ünlü şair Necip Fazıl Kısakürek’in Gençliğe Hitabesi’nden alıntılar yapmıştı.

     

    Erdoğan’ın konuşmasından kullandığı, “Dininin, dilinin, beyninin, ilminin, ırzının, evinin, kininin, kalbinin dâvacısı bir gençlik...” sözlerinden sonra kindar ve dindar gençlik tartışması yaşanırken Necip Fazıl Kısakürek de tekrar gündeme gelmiş oldu.

     

    İnternet dünyası ve sosyal medyada adına sayfalar açılan Necip Fazıl’a en büyük ilgi twitter’da gösteriliyor.

     

    Ünlü radyocu Ferudun Özdemir’in kontrolünde olan twitter’daki www.twitter.com/ustadNFK sayfasının takipçileri Erdoğan’ın çıkışından sonra adeta patlama yaşadı.

     

    İki hafta öncesine kadar 1000 kişinin takip ettiği sayfayı bugün 14 bin kişi takip ediyor. Necip Fazıl’ın takipçileri arasında çok sayıda AK Parti’li milletvekili ve belediye başkanı da bulunuyor.

     

    <a name="cke_range_marker">Necip Fazıl’ın özlü sözleri ve şiirlerinden kesitlerin yayınladığı twitler de çok sayıda paylaşım alıyor. Necip Fazıl’ı takip eden bazı gençler ise onun hayatta olduğunu düşünerek, sözlerini kullanmak için izin istemesi de dikkat çekiyor.

     

    Haber Kaynağı : Haber7.com- Ersan Çelik

    • Like 1

  12. 28 Şubat postmodern darbesi bugünlerde gündemi hayli meşgul ediyor.Hükümetin gücü hesap sormayı kolaylaştırdığı için, 28 Şubat darbesine katkı sağlayan kesimlerde panik görülmeye değer.Hele Medya kesimi birbirini satmaya başladı bile.

     

    Her medya patronunun yanında bir bankası mutlaka vardı. 80 Milyar dolar bu topraklardan çalındı.Milletin inancına yapılmayan hakaret kalmamıştı.Binlerce kişi mağdur edildi.Bakalım bu dava nasıl sonuçlanacak.

×
×
  • Create New...