Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
sark

Davran Ve Kalk!

Recommended Posts

Durma öyle boşuboşuna, bir iyilik yap; al benden başımı! ne çok eziliyor canım, efkar denen kelimenin kuvvetini ne iyi tattım ben, çile denen yükü yıllar taşıdım ben.. an geldi Türklüğümle gurur duydum, müslümanlığımla ezildim ama Tanrı dağı kadar Türk, Hira dağı kadar Müslümanım ben!

 

 

Ahh Efendim, garip geldik, garip gideceğiz öyle mi! sana sevdam var diyene fakirlik suyun yukardan aktığı gibi akacak öyle mi? aksın, varsın sarsın beni tüm fukaraların fakirliği ve cüzzama kurban gitsin istersen bedenim; ben sana aşığım Efendim!

 

Neden hep incedir bir Filistinli'nin kolları, niye korkulu bakar gözleri, neden durmaz göz yaşları, bir taş neden yakışır eline bu denli, okul yolunu neden bilmezler diğerleri gibi, anasına-babasına neden doyamaz, bir ekmek bu kadar mı uzaktır?! Allah kahretmesin e mi bizim gibilerini! niye elimizden birşey gelmez, neden hep dilin sukunet kelimesine sığınırız, neden Napolyonlar bizden türemez, neden Roma'yı yakan Neron gibi İsrail'i yerle yeksan edemeyiz?! acizliği bu kadar mı ödev edindik? susturun beni ya da canımı doyuracak bir laf edin bana..yeter ki susmayın, susmayın!

 

 

Bilmem hiç Farid Farjad dinlediniz mi, kemanı ağlatan adam derler ona.. öyle bir namedir ki, içinizi ağlatır, ruhunuz feryat eder susturamazsınız, ve Filistinli gençler Le Trio-Joubran... hiç düşünmediniz mi bunlara bu denli musikinin en bam telini bulduran, en acısını yaptıran, adeta derdi konuşturan.. yaşıyorlar çünkü arkadaşım, çilenin babasını yaşıyorlar; gurbet içinde gurbet! ve her an silah gölgesinde ve aşk içinde! evet Efendimiz'in aşkı ile..

 

 

Ahh Bosna'dadır benim yüreğim, Hicaz'da zemzem dağıtan sakinin eliyim, Çeçanya'da gavuru yüreğinden vuran mermiyim, Filistin'de öksüz kalmış Aksa mescidiyim, sönük müslümanların yalancı şecaatiyim, bağrı yanık müslümanların bir lokma ekmeğiyim, Nil'deki suyum, Mısır'daki müslüman görünümlü hristiyanım, elleri kirlenmiş çöp karıştıranım, kemikleri sayılan Somalili'yim, yıllar yılı ailesine hasret ilim talep eden Malezyalı kızım, başında kargalar nöbetleyen çocuğum ben.. İkiz kuleleri ben vurdum, siren seslerinde Bağdat'ı da ben yıktım, Arafat'ı ben zehirledim, Bush'u ben doğurdum, Hitler mi? evet ne de iyi etti; o da benim ikizim.. işte insan, senin şeceren bu ve daha niceleri..ne soylu bir tarih, ne muazzam bir hüviyet!

 

Gitmiyor arkadaşım, bu nizam böyle gitmiyor. içimin eyaletlerinde isyan var. ağlamak mı, bahsetmeyin şundan artık! kaç yol vardır, hangisi sağdır? vicdanımın sesine nefsin vesvesesi karışıyor, aşıma ağu karışıyor, imanıma nifak karışıyor, itikadıma selefi karışıyor, türbanıma laikçiler karışıyor, hakkıma kanun karışıyor, huhukuma hakim karışıyor, evetime Kemalist karışıyor, düşünsem suç oluyor, konuşsam hakaret oluyor.. dibi gelmez bunların. bir ölümüme karışamayacaklar benim, sadece ölüme! Rabbim ne hududsuz bir kelime!.. gerisi mi; vesaire..

Share this post


Link to post
Share on other sites

Nöbet midir, tefekkür mü, rabıta mı, cinnet mi?.. Bu bir nimet midir, eziyet mi? Bu çile ile tekmil ama onunla kafa ezim ezim zelil oluyor. İnsan kendine yabancılaşıyor, ne ayna ne de hüviyet artIk hePsi uzaklaşır, hepsi tanımaz olur sahibini. Bir iman bekler, bir aşk koskoca dünyamda beni..

 

Muazzam kainata bir çevir nazarını, bulmaya çalış bir kusur, bir gedik.. ve gözlerin yorgun geri döner, bulamazsın. İşte idrakın o an infilak olur, olmalı! Bir düşünsene, düşünmeye çalışsana, şu saman dolu kafamızı bir zonklatsak, ahh n'olur fikirlerimiz çile denen adrese uğrasa, naçarlığımızı fark edip kaburgalarımız birbirine geçse, aklımızdan kurtulmak istesek, dünyaya tamah etmenin ve edenin haline yansak, o ulvi kelime ''düşünmek''e çivilensek, dağda bir su ve süt bize yetse.. keşke..

 

Maddenin dilini duyabilmek, bir düşünüverin hadi, bir suyun Allah diyerek fokurdadığını, yağmurun Sübhan diyerek yağdığını, tesbihin parmağın dursa da Rahman diye inlediğini, toprağın ezkarını, elmanın düşmesinin yer çekimi kanununa yenik düşmesinin değil, bunun zikri kemala erdiği için olduğunu, seccadende alnının amentüsünü, gözlerinin kapanınca görmesini, ruhun nefsin elinde mahpus olduğunu ve acı vaveylalarını.. bir düşünün!! Kurbanım sizi yaradan, Malik-ul Mulke olsun..

 

Bir gece dene; vaktin en zifiri karanlığı çökmüş olsun, ay ışığı kandil, insanlar en derin uykuda ölüyor olsunlar, insanlar seni uyuyor sansınlar , ama sen Rabbin ile bir visal ayarla, vuslata koş, ruhu sevgilisine bir göster hele, yeter bunca sene gurbet hayatı yaşattığın, o Kudret'ten üfürüğe.. Ser, en ücra köşeye seccadeni ser, dizlerinin üstüne otur, zira Sultan'ın huzurunda edep ile olmalı kul.. Eğ boynunu, gözlerini kapa, dudaklarını birbirine kenetle; zira bu kalp ile olur değil lisan ile! Ve sesin sesizce içe ağlamaya, yalvarmaya başlasın, sesin içini ağlatsın, sesin öyle şedid olsun ki, kalbindeki tüm perdeleri kaldırsın, sesin o kadar ağlasın ki Rabb olan o gece seni saidlerden yazsın, ve Efendimiz o halin ile seni mahşerde sana anımsatsın, cehennem narını o sesin korkuya uğratsın ve cennettekiler seni Sahibine anlatsın, o derece konuştur sesini, o kadar hudutsuz aş kendini, o derece sesin içine ağlasın! Melekler bırakıp ezkarı sana kulak kesilsin ve Rab olandan nida; ''İşte yeryüzünün halifesi!'' Bir düşün, neden olmasın..

 

Bir Allah bir de sen, bir Allah bir de sen! Yalvar yalvarabildiğin kadar, ve sor ki; ben kimim, O kim? Su erisin şekerde, ve sor ki; su nerde, şeker nerde?..selametle

Share this post


Link to post
Share on other sites

Yok mudur, yok mu? Kafası omzuna ağır gelen yok mu?!

 

Kapı kapı tekmeleyip, tüm vecd ile; bir eline Kur'anı bir eline ilmi-fenni-tarihi-edebiyatı-tasavvufu-tarikatı... alıp; kardeş dön bu gittiğin yoldan, yol budur, budur iz'an, budur velayet diyecek bir cins kafa!! Eğer varsan çağrım sana! Ya bulutlar çok alçak ya da ben yükseğim. Bilemiyorum ama ben bu nizamdan memnun değilim!

 

Leşler, evet hayat süren leşler!

 

Rabbim, haykırmaya sened vermiyorsun, zira haramdır diye engel çıkıyor önüme.. Rabbim, görünmeme izin vermiyorsun, zira avrettir diye engel çıkıyor önüme.. Öyleyse Rabbim kulak zarlarını patlatacak bir nida halket, bir ses yükselt ki, sadece işiteni cemadat, hayvanat ve de nebatat olmasın! Bir adam, bir adam yarat ki; kalıbı üstad, kalemi üstad, feryadı üstad, batını üstad, bir adam ki üstadın cephesine hakkıyla kumandan.. Ve dense ki; evet sen bu davanın müceddidisin! Haykır, haykır ki, hayat süren leşler dirilsin!!

 

Ahh, şu beynim nasıl da fokur fokur kaynıyor.. Ahh, şu gözlerim gördüklerinden ne kadar bizar.. Ahh, bu yüreğim yaptıklarından ve de yapamadıklarından ne kadar nadim.. Geçtim; halden, dilden, yardan, anadan, karton heveslerden, serden geçtim... Bir davadan; ana sütü gibi helal, nur topu gibi aziz; bir davadan ve de vatandan geçemedim!! Yaptıklarım mı, yapamadıklarımın yanında ufacık kalıyor.. Bu kafa, tasını aşamıyor!!

 

Sen; çık bu yola, çık ve benim gibilerine tercüman ol, kalemin zülfikarın olsun.. Sesin; Bilali Habeşi'nin sesini, sesin Hz. Davut'un sesini, sesin Hz. İsa'nın sesini, sesin Muhammed Mustafa'nın (s.av) sesini andırsın!.. Bir Ezan-ı Muhammediye'yi bir Kur'an-ı Kerimi bir de seni dinlerken dikkat kesilsinler.. Anlat, anlat ki yeter bunca fuzuliyyatı dinlediğimiz, göster, göster ki yeter maymun oyunlarını seyrettiğimiz.. Tüm tabuları söküp atacak kudrete sahipsin; sen Ümmet-i Muhammed, sen veled-i Osmani, sen Türk-ü halissin!.. Daha ne olacaksın!?

Share this post


Link to post
Share on other sites

Bugün kendini kandırmaktan bile aciz aklım.. Hislerle boğuşuyorum, aklım zorlanıyor. Ölmek için ne çok sebebim var; hayat neden yaşanılır olsun ki? Ne için süreyim bu hayatı, beni uzaklaştırıyor, ayrı koyuyor, evet cehenneme kayıyorum!

 

Muvazeneden yoksun, yetim ve de acizim, bazan an oluyor, pamuk ipliği bile bulamıyorum tutunmaya.. Yollar uzanıyor, tren koşuyor ve ben ağlıyorum. Bir mantıklı neden gelmiyor aklıma, ne yapıyorum ve de yapmalıyım? Elimdeki tesbih benden habersiz ilerliyor, imameleri ezberliyorum, dilim la havleler çekiyor... Kalbim mi? İşte o yok mu o.. Mahvediyor beni.. Rabbim ya kendinle doldur onu ya da yar gitsin, çek ondan canı, kanı zira daha fazla dayanacak değilim!

 

Ağla; düşündün, taşındın, ağla! İmtihana girdin, başardın ağla, kalemin kayboldu ağla, gözlüğünü bulamadın ağla, döner-ayran yedin ağla, gözün erkeğe kaydı ağla, kulağına müzik kaçtı ağla, diline küfür bulaştı ağla, annen bağırdı ağla, pasonu evde unuttun ağla.. Her lahzana işledi mi, işte o zaman çekilmez şu kahpe hayat.. Düşünmeye, ağlamaya memur fakat virane gönüllü çorak beyin; ne etsin senin gibisini, O'nun gibisi!!

 

Dağlar beni, dağlar beni, bu düşünce dağlar beni, yok gidecek başka kapım, kabul etse dağlar beni.. bir koyun verse bana çoban amca, bir tas sütüm olsa, yamalı entarim, tahtadan tesbih, posttan seccadem, yıkık-dökük amma O'nun huzurunda alasından bir kul.. Ve O'na en muhlis ümmet! Ne uzak ne de yakın, ecelim kadar bilinmezsin, günahım gibi gizli.. Doğduğum gün, ey aylardan ocak; sizden nefretim bilesiniz!

 

Ya bunlar dereceğim yeşillere gebe, ya da.. Bilmiyorum, hiçbir şey bilmiyorum kendime dair..Aklımın aklından şüphe edeceğim, ekmek gibi yiyorum düşlerimi, elimde sancılar.. Ulaştıklarım tatmin etmiyor ruhumu, edemiyor! Ey Rabbim, ey marhemeti bol olan Rahman, ruhumun aşını ver, beni denizine kat, boğ beni, ölü canıma ruh ver, beni kendinde dirilt, kör gözlerimi aç, lal dilim SENİN adından gayrısına haram olsun, senin olan canım, sana feda olsun, bende sana ait olan ne varsa al! Canım acıyor, canımın ta içi acıyor, öbür dünyanın narı tamam da buranın cehennem beynini taşıyamıyorum; meyus yüreğim, Sen'den ümidi keser, yine Sana dönerim.. Benim SENden başka kimsem yok! ben kimim, kimler ben, hepsi SEN.. Hepsi SENde birlik fakat SEN daha ötesi, herşey Senden ama sen daha fazlası, herşey Sana ramzet fakat Sen daha başkası.. Ne diyorum, neler saçmalıyorum Sen anlatılamayan, yürekte tüten aşksın.. İşte o da bende yok.. Ondan satıhta kalmışlığımız, ondan ağlamaklığımız..

Desem çare olmuyor, sussam gönül taşıyor.. SEN gönülleri okuyansın, koyuver başlığımı...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Bugün davran ve kalk değil, bugün otur ve düşün, bugün otur ve boğuş..

 

Anladım ki Rabbim;

Seninle sessiz konuşmalıyız..

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...

×
×
  • Create New...