Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
Sign in to follow this  
MÜNZEVİ

Modernler: Aşkı Gâvur Edenler

Recommended Posts

İmam Fahruddin er-Râzî... Müteahhir Kelâm'ın felsefeyle meczolmasında en büyük pay sahiplerinden biri... Mefatih'ul- Gayb (Tefsîr-i Kebîr) adlı muhalled Kur'an tefsirinin müellifi... Farklı sahalara, bilhassa Kelâm ve Felsefe'ye dâir eserleri hâlâ ilim ehlinin başlıca başvuru kaynaklarından... Aklî ilimlerin yetkin otoritelerinden... Sünnî akâidin muârızlarıyla giriştiği kalem mücadeleleriyle meşhur... Kendi döneminde heterodoks fırkaların korkulu rüyası... Burhan-ı Kat'ı (!) ile susturulmak istenmiş ve fakat bir türlü susmamış bir âlim...

İslâmî nassların akılla çatışacak şekilde zahiri üzere yorumlanmasına karşı çıkıp bu konuda büyük mücadeleler vermiş ve hem kendi döneminde, hem de kendisinden sonra İslâm düşüncesinin gelişmesinde büyük bir rol oynamış büyük bir usta... "Akıl evvel, nakil müeevveldir" dediği için, nassları (ayet ve hadisleri) Allah'ın bir 'cisim' olduğuna delâlet edecek bir biçimde izah etmeye çalışanların eleştiri oklarını üzerine çekmiş, ancak ortaya koyduğu delillerle ilim meydanında onları susturmuş güçlü bir cedelci...

Bu büyük âlimin menâkıbı sadedinde anlatılır: Muârızları kendisiyle ilim sahasında başa çıkamayacaklarını, onu ilimle, delille susturamayacaklarını anlayınca, bakmışlar başka türlü olmayacak, aleyhinde iftiralar yaymaya, akıl almaz düzmece yalanlarla bu büyük âlimi gözden düşürmeye çalışmışlar...

İmam Râzi, önceleri sesini çıkarmamış, aleyhindeki bu iftiralara kulaklarını tıkamaya çalışmış ama iftiraların ardı arkası kesilmemiş... Öyle ki muârızları, sonunda ailesinin nâmusuna dil uzatmaktan bile çekinmemişler. İmam, bu sözleri de duyunca dayanamamış ve iftiracılara şu şekilde mukâbele etmiş: "Duydum ki ailemin nâmusuna dil uzatıyormuşsunuz. Ne diyeyim, bu mümkündür... Ancak size şu kadarını söyleyeyim ki Allah'ın cisim olması, işte bu asla mümkün değildir!"

Kelâmcılar varlığı (vücûd) üçe ayırırlardı: Vacib, Mümkin ve Mümteni... Allah Teâlâ'yı Vacib'ul- Vücûd, yani "varlığı zorunlu olan biricik varlık" olarak tanımlarlardı. Mümteni ise "mutlak yokluk" demek idi. Mümkîn'e gelince, Allah Teâlâ'dan gayrı bütün mevcûdât Mümkin'il- Vücûd olarak adlandırılır ve varlığı zorunlu olmayan, varlığı başka bir varlığı gerektiren her varlık (Allah'tan gayrı her varlık) mümkînât alemine âit sayılırdı.

Haricî olan, zihin dışında olup biten her hâdise, esas itibariyle mümkündür; zira her hâdisenin vukû bulup bulmaması mümkündür. Öyle ya, mümkinât âleminde vukû bulan ne varsa, vukû bulmayabilir, varlık kazanmayabilirdi. Hiçbiri zâtı itibariyle varlık kazanmış, varlığa gelmiş değildir. Çünkü her şeyin bir sebebi vardır ve mümkinât âlemine "sebepler âlemi" denilmesinin ya da Allah Teâla'nın hukemâ tarafından "Sebeb-i Evvel" şeklinde adlandırılmasının bir nedeni de budur.

 

Allah Teâla'nın cisim olması ve hakikati itibariyle mümkinât âlemine ait vasıflar taşıması da mümkün değildir. Kaziyye-yi muhkemelerden, avâmın meşhurât ve dahî makbulâtı zedelenmesin diye vazgeçil(e)mez. İşte bir zamanlar vazgeçilemez ilkeleri, vazgeçilemez mukaddimeleri, vazgeçilemez ve terkedilemez mevzileri vardı İslâm dünyasının... Evet nâmuslarına çamur atan rezâile, "mümkinât âleminde her şey mümkün olabilir" diyen ve fakat itikadları bahis mevzûu olduğunda, inançlarından ve ilkelerinden zerre kadar taviz vermeyen ehl-i nâmus âlimler vardı bir zamanlar...

İlkeler sözkonusu olduğunda taviz vermeksizin, "İşte bu aslâ mümkün değildir!" diyebilmek ve kendisine inanılan hakikatin yanında gevşemeden, geri adım atmadan durabilmek... Zor iştir bu! İnanç ve bilgi ister, kararlılık ister, yürek ister...

Modernler, taassub takmışlar adına kararlılığın, direncin ve dahî ayak diremenin... Varsın böyle desinler, ne çıkar?! Bi ki hakikatiz, hakikatin ta kendisiyiz, o halde onların hatırı için hurafelerimizin zerresini bile fedâ etmeyiz. Çünkü tepeden tırnağa âşığız biz!

Âşıkân râ kâr neboved bâ-vücûd.

Âşıkân râ hest bî- sermâye sûd.

 

[Âşıkların varlıkla bir işi yoktur

Âşıklar kârı sermayesiz elde ederler.]

 

 

Dücane Cündioğlu

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...
Sign in to follow this  

×
×
  • Create New...