MÜNZEVİ 202 Report post Posted September 16, 2011 Enes (r.a.) rivayet ediyor: "Her dinin ahlâkî bir özelliği vardır. İslâm dininin ahlâkî özelliği de hayadır."[Taberani] ... İZAH Haya ile ilgili birçok hadis vardır. Bunlardan ikisinin meali şöyledir: Hadislerde dikkat çekilen ve "İslâmın temel huyu" olarak vasıflandırılan haya, kötü ve çirkin şeylerden sakınmak demektir. Peygamberimiz daha pekçok hadislerinde hayanın ehemmiyetine dikkat çekmiştir. Meselâ bu hadislerden bâzıları şu mealdedir: "Edepsizlik ve çirkin sözün girdiği şey çirkinleşir. Hayanın girdiği şey de güzelleşir"[Taberani] "İnsanlardan utanmayan Allah'tan da utanmaz."[Taberani] "İnsanlığın peygamberlikten ilk olarak aldığı öğüt şudur: 'Utanmadıktan sonra istediğini yap.'[Taberani] Bir hadislerinde de utanmayı imanın iki şubesinden biri olarak zikreden Peygamberimiz, başka bir hadislerinde şöyle buyurmuştur: "Haya İmandandır. İman sahibi ise Cennettedir. Hayâsızlık eziyet, zulüm ve haksızlık gibi cefadan bir parçadır. Cefa eden de Cehennemdedir."[ Taberani] Bir Müslümanın insanlardan haya etmesi gerektiği gibi, Allah'tan da layıkı ile haya etmesi gerekir. Allah'a karşı nasıl haya edileceğini ise Peygamberimiz bir hadislerinde şöyle bildirmiştir: "Allah'tan hakkıyla haya edin. Allah'tan hakkıyla haya eden başını ve başındaki maddî ve manevî duyularını, karnı ve içindeki organları haramdan korur. Ölümü ve çürümeyi hatırlar. Âhireti isteyen dünya hayatının zînetini terk eder. Kim bunları yaparsa Allah'tan hakkıyla haya etmiş olur 1 Quote Share this post Link to post Share on other sites
HİÇ 542 Report post Posted September 17, 2011 utanmak diye bir mevzu vardı değilm mi? sokağa bir bakalım hangi utanma? kim kimden utanıyor? utanma, haya, edep, ahlak nereye gitti? kendi bedenini cümle aleme afişe etmenin adına modernlik, çağdaşlık, özgürlük diyenler, vücudunu sergilemeyi marifet bilenler, acaba ahlak kelimesini en son ne zaman duydular veya cümle içinde kullandılar. lügatlarında bu kelime silineli çok oldu tabi. bizim sokaklarımızın, şehirlerimizin gayrımüslim şehirlerden ne farkı kaldı. açık zaten açık, kapalı da olması gerektiği gibi kapalı değil, dünya güllük gülistanlık, herkes de halinden memnun, yaşayıp gidiyor, Üstadın tabiriyle "kubur faresi hayat, meselesiz, gerçeksiz" aynen böyle... istisnalardan, o az sayıdaki istisnalardan Allah razı olsun... Quote Share this post Link to post Share on other sites