Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
ToKSiN

Sakarya Türküsü

Recommended Posts

ben de aynı senin gibi tanıdım Yenimgusim. şiir hala ezberimdedir. bazen olaylar karşısında en mantıklı ve coşkulu sözler olarak aklıma geliverir mırıldanırım. ölmez eserlerden.

vicdan azabına eş,ağla ağla Sakarya

öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya...

bana kefendir yatak, sana tabuttur havuz

sen kıvrıl ben gideyim Son peygamber kılavuz. :)

Share this post


Link to post
Share on other sites

Selamun Aleyküm,

Bu şiir benim için çok özel bir yere sahiptir.Üstad'ın en güzel şiirlerinden birisidir.Kitaplarından nasıl ki "İdeolocya Örgüsü" davamızın özünü anlatırsa,şiirlerinden de "Sakarya Türküsü".

Bizim davamız bir nev-i sürünen Sakarya'yı baş tacı etmektir.Allahu Teala yardımcımız olsun.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Hey Sakarya, kim demiş suya vurulmaz perçin?

Rabbim isterse, sular büklüm büklüm burulur,

 

özellikle bu mısralar benim için o kadar değerli ki,,,

ne zaman bir sıkıntım olsa bu mısralar gelir aklıma,,

ve acaip motive eder,,,

üstaddan Allah razı olsun,,,

Share this post


Link to post
Share on other sites

HEPİNİZ HER ŞEYİYLE GÜZEL YAZIYORSUNUZ

ACABA YENİ GELEN NESİL İÇİN NE YAPIYORSUNUZ

BU YAZILANLARLA BELKİDE BİRİLERİNE BATIYORSUNUZ BATIKTAN NUR İLE ÇIKMANIN GÜZELLİĞİ BAŞKA BİLİYORSUNUZ

 

 

KUSURA BAKMAYIN HADDİM OLMAYARAK

SONSUZ SELAMLAR

Share this post


Link to post
Share on other sites

Bu mükemmel ötesi şiir büyük üstadın büyük eserlerinden sadece biridir. O kadar etkileyici bir şiir ki her okuduğumda tüylerim diken diken oluyor,ve ağlıyorum.Üstada hayranlığımda bu şiirle başlamıstır.

Özellikle şu mısraları benim cok hoşuma gidiyor:

 

İnsandır sanıyordum mukaddes yüke hamal.

Hamallık ki, sonunda, ne rütbe var, ne de mal,

 

 

Selametle...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Vicdan azabına eş, kayna kayna Sakarya,

Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya!

 

Üstadın ne yazık ki hala öz yurdumuzda garibiz.

 

ancak;

 

 

Rabbim isterse, sular büklüm büklüm burulur,

Sırtına Sakaryanın, Türk tarihi vurulur.

Share this post


Link to post
Share on other sites

ÜstaD' ın Bu şiirini 5 yasımda ezberlemişdim :)

 

belki de bu yüzdendir bu siire olan sevgimin büyüklügü....

Babamın da katkısı var tabi o yasda aşılamıs bana Üstad ın büyüklügünü..

 

 

Keske onu görüp sohbet edebilseydim...

 

aeolun...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Bu şiir benim hayatımın başlıca eserlerinden biridir.Ve üstada olan hayranlığımı belki bu şiir sayesinde kazanmışımdır.Her bir kelimesine bin anlam yüklü eşsiz bir şiirdir.Beni de en çok etkileyen kısmı;

'Sakarya saf çocuğu masum Anadolu'nun

Divanesi ikimiz kaldık ALLAH yolunun'dur

Share this post


Link to post
Share on other sites

okumayı bilmeden önce ezberlediğim ilk şiir... Ve hayatım boyunca ben en çok etkileyen şiirlerden biri... üstad yazar da güzel olmaz mı...

 

''Yol onun varlık onun gerisi hep angarya....''

Share this post


Link to post
Share on other sites

Şimdiki yazar görünümünde ki palyaçoların kafiye oyunları beni hiç açmıyor.. Necif Fazıl başka Hele de Zindan dan m. mektp. Bambaşka.. Yüreğine sağlık Allah Rahmet Eylesin Mekanı Cennet Olsun ,, :D

Share this post


Link to post
Share on other sites

Yol onun, varlık onun, gerisi hep angarya;

Yüzüstü çok süründün, ayağa kalk, Sakarya!..

 

Üstadın Sakarya Şiiri benim de dikkatimi çekip ezberime takılan şiirlerinden yanlızca birisi...

Share this post


Link to post
Share on other sites

AMERİKAN KÜLTÜRÜNÜ İLİKLERİMİZE KADAR İŞLENDİĞİ BİR LİSEDE OKURKEN ÜSTADI TANIMAK BÜYÜK BİR ŞANS OLMUŞTU BENİM İÇİM.İMAMHATİPLİ BİR EDEBİYAT KOCASININ DİLİNDEN DÖKÜLEN HER MISRA BEYNİME İŞLEMİŞTİ SANKİ.SONRA EVDEKİ KÜTÜPHANEMDE BULDUĞUM HAPİSHANE DAMGALI BİR ÇİLE.... SONRASI DEĞİŞEN FİKİRLER ÇELİŞEN YOLLAR VE IŞIK...

 

 

 

 

Yarın elbet bizim, elbet bizimdir;

Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir!..

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites
AMERİKAN KÜLTÜRÜNÜ İLİKLERİMİZE KADAR İŞLENDİĞİ BİR LİSEDE OKURKEN ÜSTADI TANIMAK BÜYÜK BİR ŞANS OLMUŞTU BENİM İÇİM.İMAMHATİPLİ BİR EDEBİYAT KOCASININ DİLİNDEN DÖKÜLEN HER MISRA BEYNİME İŞLEMİŞTİ SANKİ.SONRA EVDEKİ KÜTÜPHANEMDE BULDUĞUM HAPİSHANE DAMGALI BİR ÇİLE.... SONRASI DEĞİŞEN FİKİRLER ÇELİŞEN YOLLAR VE IŞIK...

 

 

 

 

Yarın elbet bizim, elbet bizimdir;

Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir!..

 

 

ve en önemlisi ne biliyomusn o ısıgı sonun da görebilmen :D

Share this post


Link to post
Share on other sites

sakarya bir başka...

önceleri sakarya meydan muharebesi için yazıldığını sanırdım...

sonradan -galiba bir radyo tiyatrosunda- işittim ki bir tren yolculuğu esnasında yanından akıveren nehir ile dertleşmiş...

ama ne güzel yapmış....

Share this post


Link to post
Share on other sites

Üstad Necip Fazıl'ı ve bu siteyi tanımama sebep olan şiirüstü şiir..

Ve beni daha ilkokul sıralarındayken yalnış tanıdığım Üstadla gerçekten tanıştıran o insanı ararken buldum burayı..

Sebep hep bu şiirdi.Daha ilkokul sıralarında biri çıkıp bu şiiri ezbere okuyordu, manasını gönlümüze nakşederek.

Sonrası işte burası..

 

Ve o cümleler:

 

"Kafdağını assalar, belki çeker de bir kıl!

Bu ifritten sualin, kılını çekmez akıl!"

 

Neden?

Share this post


Link to post
Share on other sites

bende bu şiir ile okuldaki yarışmaya katılmıştım 6.sınftayken

1.olmuştum

tabi şiir üstad ın olunca vede çok güzel olunca öle olur

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

geldi ölümlü yalan gitti ölümsüz gerçek

siz hayat süren leşler,sizi kim diriltecek...

 

 

hey sakarya kim demiş suya vurulmaz perçin

rabbim isterse sular büklüm büklüm burulur...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Hani Üstada demişler ya; neden bu şiiriniz yarışmaya katılmadı;

 

Üstadın cevabı: '' Sakarya Türküsü şiir yarışmasına girmeye tenezzül etmez...!!! ''

 

Gün geçtikçe daha çok özlüyoruz seni Üstadım...

Share this post


Link to post
Share on other sites
Sakarya şiirinin ingilizcesini 20 sene önce bir dergide görmüştüm, bulamıyorum. lütfen bulursanız buraya yazın

 

4 sene gibi bir aradan sonra cevap veriyorum zamanında yetişemediğim için kusuruma bakmayın. :)

Not: Şiirin çok profosyonelce çevrildiğini düşünmüyorum ama yine de fena değil. Ben daha iyisini yaparmıyım elbette hayır. :D

 

NECİP FAZIL KISAKÜREK - SAKARYA TÜRKÜSÜ ENGLISH TRANSLATION

 

İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya:

Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya.

 

Human it is, flows as it is water, curly

The one that flows one side is me, on other side Sakarya*

 

Su iner yokuşlardan, hep basamak basamak;

Benimse alın yazım, yokuşlarda susamak.

 

Water goes down from climbs, always step by step

And my fate is to get thirsty on acclivities

 

Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir:

Oluklar çift, birinden nur akar, birinden kir.

 

Everything flows, water, history, star, human and idea

Channels are dual, from one flows divine light, from the other one dirt

 

Akışta demetlenmiş, büyük, küçük, kainat:

Şu çıkan buluta bak, bu inen suya inat!

 

Little, big, universe; beamed in the flow

Look to the cloud there!, climbing, contrary to the water that goes down

 

Fakat Sakarya başka, yokuş mu çıkıyor ne?

Kurşundan bir yük binmiş, köpükten gövdesine:

 

But Sakarya is different, is it climbing ha?

A lead burden is loaded on its foamily body

 

Çatlıyor, yırtınıyor yokuşu sökmek için.

Hey Sakarya, kim demiş suya vurulmaz perçin?

 

Cracking, straining every nevre to take the climb

Hey Sakarya, Who said that water cannot be riveted ?

 

Rabb'im isterse, sular büklüm büklüm burulur.

Sırtına Sakarya'nın, Türk tarihi kurulur.

 

If God wants, waters get wringed

And history of Turks gets settled on its body

 

Eyvah, eyvah, Sakarya'm, sana mı düştü bu yük?

Bu dâvâ hor, bu dâvâ öksüz, bu dâvâ büyük!..

 

Alack, alack my Sakarya, is this burden( duty ) for you?

This cause is seen despicable, this cause is orphan, this cause is big

 

Ne ağır imtihandır, başındaki Sakarya!

Binbir başlı kartalı nasıl taşır kanarya?

 

What a heavy examination that you are dealing with, Sakarya!

How can a canary could carry 1001 headed eagle

 

İnsandır sanıyordum mukaddes yüke hamal;

Hamallık ki, sonunda, ne rütbe var, ne de mal,

 

I thought that it was human, who is the carrier of sacred burden

Being a hamal (porter), with no rank in the end, with no goods

 

Yalnız acı bir lokma, zehirle pişmiş aştan:

Ve ayrılık, anneden, vatandan, arkadaştan!

 

Only a bite, from the meal that cooked with poison

And apartness from mother, country and friend

 

Şimdi dövün Sakarya, dövünmek vakti bu ân;

Kehkeşanlara kaçmış eski güneşleri an!

 

Now be frantic with sorrow, it is time for it

Remember the old suns (days), that run to milkyway (that became history)

 

Hani Yunus Emre ki, kıyında geziyordu?

Hani ardına çil çil kubbeler serpen ordu?

 

That, Yunus Emre** was walking by your side

That, the army which drizzles shiny domes after itself

 

Nerede kardeşlerin, cömert Nil, yeşil Tuna?

Giden şanlı akıncı, ne gün döner yurduna?

 

Where are your brothers, beneficent Nile, green Danube

When will the glorious raider that gone, turns back to the country

 

Mermerlerin nabzında hâlâ çarpar mı tekbir?

Bulur mu deli rüzgâr o sedayı: Allah bir!

 

Does still tekbir crashes in the pulses of marbles

Does the mad wind find that sound : Allah is one!

 

Bütün bunlar sendedir, bu girift bilmeceler;

Sakarya, kandillere katran döktü geceler.

 

All these are in you, these complex puzzles

Sakarya, nights poured tar on candles

 

Vicdan azabına eş kayna kayna Sakarya.

Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya!

 

Equal to guilty conscience, boil, boil Sakarya

You are poor on your own land, outcast in your own land

 

İnsan üç beş damla kan, ırmak üç beş damla su:

Bir hayata çattık ki, hayata kurmuş pusu.

 

Human, 3-5 drop blood, river 3-5 drop water

We are facing with a life, that is ambushing for life

 

Geldi ölümlü yalan, gitti ölümsüz gerçek:

Siz, hayat süren leşler, sizi kim diriltecek?

 

Came; the mortal lie, gone; the immortal truth

You! living deaths, who will bring you to life

 

Kafdağını assalar, belki çeker de bir kıl!

Bu ifritten sualin, kılını çekmez akıl!

 

)))) sorry for these verses)))

 

Sakarya, saf çocuğu, mâsum Anadolu'nun,

Divanesi ikimiz kaldık Allah yolunun!

 

Sakarya, honest children of clean Anatolia

Only we are left, wild mads of the path to Allah

 

Sen ve ben, gözyaşıyle ıslanmış hamurdanız;

Rengimize baksınlar, kandan ve çamurdanız!

 

You and me, we are made of dough that is prepared with tear

When one looks to our colours, we are from mud, and from blood

 

Akrebin kıskacında yoğurmuş bizi kader;

Aldırma, böyle gelmiş, bu dünya böyle gider!

 

Fate kneaded us in the chela of scorpion

Dont bother, came like this, this world goes like this!

 

Bana kefendir yatak, sana tabuttur havuz:

Sen kıvrıl, ben gideyim, Son Peygamber kılavuz!

 

To me; bed is winding sheet, to you pool is coffin

U curl, i go, the guide is Last Prophet!

 

Yol onun, varlık onun, gerisi hep angarya:

Yüzüstü çok süründün, ayağa kalk, Sakarya!

 

The path belongs to him, everything is His, all the other angary

U creeped much with your face down, stand up, Sakarya!

 

 

Sakarya* > one of the long rivers in Turkey... And the name of the war ( Sakarya meydan muharebesi) that happened in 1921 between Turks and Greeks.

 

Bulduğum kaynak: http://ibrajimix.blogspot.com/2009/10/neci...ya-turkusu.html

Share this post


Link to post
Share on other sites

İngilizcemiz bunu kontrol edecek kadar iyi değil ama kardeşim acaba Türkçeye has terimler ve deyimler gereği bu çeviri amacına ulaşırmı diye düşündüm.Ama çalışma çok hoşuma gitti ALLAH RAZI OLSUN.:)

Share this post


Link to post
Share on other sites

Âdî bir konudaki, nesri bile bir dilden bir başkasına hiç anlam kaybettirmeden aktarmak mümkün değil, bilirsiniz... Çeviri işi içeriksel ve şekilsel anlamda fedakarlıklar gerektiriyor. Hele ki böyle bir şiiri çevirmek gerçekten çok zor iş olsa gerek... Nitekim, çeviren arkadaşlarda iki mısrayı çevirememişler. :)

 

Kafdağını assalar, belki çeker de bir kıl!

Bu ifritten sualin, kılını çekmez akıl!

 

)))) sorry for these verses)))

 

Yapan arkadaşlardan Allah razı olsun... Sitelerine bakarsanız üstadın diğer birkaç şiirinin İngilizce çevirisini de bulabilirsiniz.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Uzun ve Başarılı bir şiir bazı insanlar şiir yazarken sırf kafiyeleri uydurabilmek içn saçma şeyler yazarlar Sorsanız ne yazdıklarını kendileride bilmez. Lakin Üstad o insanlardan olmadığını bu uzun ve anlamlı şiiri ile net bir şekilde belirtiyor.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...

×
×
  • Create New...