Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
Sign in to follow this  
Horanta

Hücremdeki Nefesim

Recommended Posts

28 Şubat sürecinde 14 yaşındayken tutuklanan ve hakkında idam cezası verilen Yakup Köse, Bandırma Cezaevi'nde hücreye konulduğundan kendisine destek olan "hücre ağabey"sini yazmış.

 

HÜCREMDEKİ NEFESİM

 

Yakup Köse

 

Geçtiğimiz günlerde bir dost meclisinde bakmam için uzatılan bir fotoğrafta, 16 senedir zindanda olan “hücre ağabeyimi” görünce bir an o günleri tekrar yaşadım. Bandırma Cezaevi’ndeki hücreye atıldığımda ilk duyduğum ve o andan itibaren duymak isteyeceğim ses onundu: “Senin ne işin var burada” diye sormuştu.

 

Ben 14 o ise 25 yaşındaydı. Öyle mütevazıydi ki, sanki ben 25 o 14 yaşındaydı. Her işime koşar, benim seviyeme inip benle öyle muhatap olurdu. Kaprislerimi çeker, “Köse gene delirdi” derdi. Esprileriyle beni sakinleştirmeye çalışırdı.

Bedenen zayıf olmam hasebiyle kendisine gelen karavanayı da bana yetirtmeye çalışır, “Yemeyeceğim” dediğim zaman da, çok hoşuma giden üslubuyla “Yi Yakubum, Yi” derdi. Kendi eliyle bana yemek yedirmeye çalışırdı.

 

Hücrede o benim nefesimdi. Hücrede çok dallandığım zaman, Üstad Necip Fazıl Kısakürek’in devamlı dile getirdiği âyet-i kerîmeyi okurdu: “Allah, kimseye kaldıramayacağı yükü yüklemez”! Ve eklerdi: “İnanlar üstündür”!

 

Ailem ziyarete geldiğinde, o bir saatlik görüş saatinde bana refakat eder ve ailemi teselli ederdi: “Yakup iyi, onu düşünmeyin. Ona iyi bakıyoruz.” derdi.

 

Hani derler ya “Dost zor günde belli olur”, işte o, her bir taraftan kurşun ve bombanın yağdığı “Noel Baba” operasyonunda, ölümle burun burnayken bile yanımdaydı. Kolumdan yaralandığımda yaramı saran, kendisi G3 mermisiyle yaralandığı hâlde benle ilgilenmeyi sürdüren, beni almaya gelen timin başındaki ceberut komutana, “O çocuğun kolu kırık, dikkatli götürün” diyebilecek kadar kendinden geçmiş Anadolu’nun has bir evladıydı.

 

İşte beni o günlere götüren fotoğraftaki isim, hâlen hapishanede olan İsmail Uysal’dı. “Müslümanlar kardeştir” ölçüsünü kendisine şiar edinmiş “hücre ağabeyim” Uysal, 1996 yılında Taraf Dergisi’ni dağıtırken gözaltına alınmış ve brifingden geçmiş ‘hukuk’un kararıyla müebbet hapse mahkûm edilmişti.

 

Hapishaneye, hanımını ve 2 çocuğunu evde bırakarak giren İsmail Uysal, 16 senedir zindanda olmasına rağmen “Her şey Allah için” diyen bakışıyla bize çok şey anlatıyor.

 

28 Şubat’la hesaplaşma ancak o sürecin verdiği mahkûmiyet kararlarının iptal edilmesiyle olur. O gün, bizlerin yapması gerekenleri yapıp, “Allahsız ordunun silâhına inanmıyorum” diye meydana çıkanları bugün zindanda unutursak, bu bize vebal olarak her iki âlemde de yeter de artar!.. Değil mi ki “Haksızlığa karşı susan dilsiz şeytandır”, haksızlığa uğramış Müslümanların haklarını almalarına yardımcı olalım. Onların bize değil, bizim onlara ihtiyacımız var; çünkü ahiret var!..

 

06.06.2012 / Milat Gazetesi

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...
Sign in to follow this  

×
×
  • Create New...