Justice 18 Report post Posted December 2, 2012 .............................................. İkindiden sonra alışkanlığım olan zikri söylemeye başladım. Bir zaman sonra gözümün önünde pis kokulu simsiyah bir varlık belirdi. Şekli olmayan bu varlık öyle bir kokuyordu ki burun direklerimi kıracak derecede koku alma hassemi iptal etti. Kulaklarım o kokunun etkisiyle uğuldamaya, kalbim sıkışmaya başladı. Gözümün önünde o siyah toz bulutu şeklinde varlık, kulaklarımda uğuldama ve kalbimde daralma... O an kalbime yöneldim. Kalbimin, koyunlarla meşgûl olduğunu gördüm. Zikri yapmaya başladığımda gözlerim ağabeyimin koyun sürüsündeydi. Kalbimin, yazın yapacağım mandıranın heyûlasıyla meşgûl olduğunu gördüm. Çünkü koyunlar bana mandırayı hatırlatmıştı. Bu hatırlatış -zikir- dilimin hatırlatışıyla -zikriyle- çelişmişti. Çelişki kalbde âidiyetini bulamadı, zulmet ve nûr aynı anda kalbe yöneldi. Böylelikle o siyah, pis kokulu mahlûk -şeytan- belirdi. İstiğfar edince kalbde daralma, kulakta uğuldama, burunda pis koku ve gözde siyah varlık kayboluverdi. Bana bu ibret ve dikkati veren Rabbime hamd ettim. Freud’un şakirtleri buna “halüsinasyon” deyip hakikati hayale sevk edebilirler. O şakirtler ki, Kelâm-ı Mübîn’i getiren Zât-ı Muhterem’i mecnûn ve büyücü diye yaftalamışlardı. Hakikatte kendileri şeytanın maskarası olmuş “maskot”lardı. Şimdikiler dahi halüsinasyon -kuruntu, evham- ve illüzyon -yanılma, göz yanılması- etiketleriyle birçok hakikati tekzîb etmektedir. Âidiyetsiz zikirle meşgûl olan câhil sofu, zulmet kuyusuna düşer. Zulmetteki görüntüleri de hak zanneder. Bundandır ki tefekkürsüz tezekkür, tehlikenin merkezidir. İlimden mahrûm hatırlayış hayalden, vehimden uzak değildir. Kur’ân-ı Mübîn ekseninde, sünnet-i seniyye ölçülerinde yapılmayan bir zikir, hurafe ve bâtıl inanca kapı açar. İdris YILMAZ Gemidekiler kitabından alıntıdır. idrisyilmaz.blogspot.com Quote Share this post Link to post Share on other sites
mütereddid 254 Report post Posted December 3, 2012 Bu çelişkinin çaresi nedir? Quote Share this post Link to post Share on other sites
Justice 18 Report post Posted December 3, 2012 çelişki derken anlayamadım... Quote Share this post Link to post Share on other sites
mütereddid 254 Report post Posted December 3, 2012 Zikir-fikir, hal-dil yahut mevcut hal ve kalp arasındaki çelişki. Namazda bedenin ve zihnin çelişkisi. Quote Share this post Link to post Share on other sites
HİÇ 542 Report post Posted December 4, 2012 Zikir-fikir, hal-dil yahut mevcut hal ve kalp arasındaki çelişki. Namazda bedenin ve zihnin çelişkisi. Her ne kadar sorunun muhattabı olmasam da bildiklerim doğrultusunda cevaplamaya çalışayım. Öncelikli olarak; namazda huşu içerisinde olabilmenin birinci şartı bedene giren lokmanın helal olmasıdır. Helal rızık her mevzuda olduğu gibi burada da önem arzediyor. Beden şayet haram ile ya da haramın karıştığı parayla elde edilen gıdalarla gıdalanırsa zaten maça yenik başlamış oluruz. Bundan başka namazları kılarken aceleye getirmeden ve tadili erkana uyarak kılmaya gayret göstermeliyiz. Hayatta yemeğe,içmeye,yatmaya,uyumaya nasıl vakit ayırmayı biliyorsak namaza da gerektiği zamanı ayırıp ihtimam göstermemiz gerekmektedir. Hz. Ali kv öyle namaz kılıyor ki ayağına saplanan oku namaz kılarken çıkartıyorlar. Ama o sahabe derseniz işte Fudayl bin Iyaz Hazretleri. Eli kangren oluyor yanındakiler direğe mi bağlasak nasıl yapsak da elini kessek diye tartışırlarken hazret ben diyor namaza durayım siz ne yapacaksanız yapın diyor ve namazda iken elini kesiyorlar da namazı bitirince "kestiniz mi?" diye sual ediyor. Başka örnek İmamı Azam hazretleri ki tek rekat namazda Kuranı Kerimin tamamını hatmeden 4 kişiden biridir. Bir gün yine namaz kılarken fatihadan sonra başlıyor bakara,ali imran,vs,....ihlas,leheb,felak,nas okuyor. Bu olaya şahitlik eden öğrencisi "efendim diyor bu sefer ilk rekatı çok uzun tuttunuz,bunun hikmeti nedir?" diye sorunca "evladım,Kuranın lezzeti,güzelliği beni öyle sardı ki ancak nas suresine gelince farkına varabildim de ondan uzattım" diye cevap veriyor. Cüneydi Bağdadi Hazretleri günde 400 rekat namaz kılan birisiymiş ve namaz kılarken şayet aklına ahiretle alakalı bir husus gelirse sehiv secdesi yaparmış şayet dünya ile alakalı bir husus gelirse namazı iade edermiş. Büyüklerin namazı böyle.Allah şefaatlerine nail eylesin, bizlere de izlerinden gidebilmeyi, namazda huzur ve huşu içerisinde bulunabilmeyi nasip eylesin inşallah. Zikir noktasında da insan zikirde devamlılığı sağlarsa zikir dilden kalbe intikal ediyor ve kalpte Cenabı Hakkın zikri mevcut olunca da şeytan o bedenden meyus olarak ayrılıyor. Zamanla kalpte de sürekli olan zikir kan devaranı vasıtasıyla bütün vücuda yayılıyor ve bütün azalar Cenabı Hakkı zikreder hale geliyor ki neticede nefs bile zikre başlıyor. Yazması kolay ama yapması zor işler Allahu Teala hepimize nasip eylesin inşallah. Quote Share this post Link to post Share on other sites
Justice 18 Report post Posted December 4, 2012 Evleviyetle çelişkiyi farkedebilmek bizler açısından bir merhale olsa gerek... Sabır ve sükür ile zikirde devamlılık ve sünnete riayetle o çelişki gider, giderilir evelallah... Sonrasında namazın feyzi bereketi, nuru ve lezzeti beş duyu organıyla müşahede edilir ki asıl o zaman çelişkilerden uzak huşu içinde bir namaz eda edilmiş olur. Zor bir seferdir. Bu sefere niyet alıp da işe başlayanları yoldan çevirmek için şeytan elinden geleni ardına koymaz... Allah cem-i cümlemizi salih niyetli ve bu niyetine uygun hayatını tanzim edenlerden eylesin (amin) Quote Share this post Link to post Share on other sites
MirzaYusuf 3 Report post Posted December 5, 2012 Her ferd kalbinde tek tek AYSOFYA yı açtıktan sonra, Fatih Han'ım kır atının üstünde yürü delikanlım, iffet timsali kızım dediğinde; arkasında saf saf kıyama durup el bağladığımızda kal'anın burcunda bir işaret çakar, açılır Şanlı UKAB, gökler açılır ve ses verir Bilali Habeşi '' ALLAHU EKBER.....................'' tanır nazlı mahzun güvercinim O sedayı tanırda açmaz mı, buyur etmez mi hiç? O'nu ,ayağının tozuna kurban olduğumuzu kapısında bekletirmi? Quote Share this post Link to post Share on other sites
