Cavit 2 Report post Posted December 3, 2005 Said Nursi'nin Büyük Doğu aşkı Bir sayısında Büyük Doğu, acı bir haber verir. Okuyucuları acilen yardım etmezse "Büyük Doğu" çıkmayacaktır... Said nursi bu haberi duyar duymaz, yardıma karar verir ama... 02 Aralık 2005 06:53 Yazar Vehbi Vakkasoğlu'nun yayına hazırladığı, "Başkasının Günahına Ağlayan Adam" adlı kitapla Bediüzzaman Said Nursi'nin bilinmeyen anılarına ve ilginç görüşlerine yer veriyor. Zamanının ünlüre ile Said nursi arasındaki ilişkilerin anlatıldığı kitabın önemli bir bölümü de Necip Fazıl ile Said Nursi arasındaki ilişkiye ayrılmış. Kitapta iki ünlü ile ilgili anektodlardan bir tanesi de İki yorganından başka bir serveti olmayan Said Nursi'nin Necip Fazıl'a nasıl yardım ettiği hususundaki pasaj: Said Nursi'nin Zübeyr Gündüzalp Ağabeye okutturup dinlediği dergiler arasında, Necip Fazıl'ın Büyük Doğu'su da vardır. Bir sayısında Büyük Doğu, acı bir haber verir: Gelecek sayının çıkması bile tehlikededir. Çünkü yayın için ayrılan para pitmiştir. Okuyucuları acilen yardım etmezse "Büyük Doğu" çıkmayacaktır... Bu mealdeki yazıyı dinleyen Bediüzzaman, çok duygulanır, bir süre düşünür. Sonra da, "Zübeyr, Büyük Doğu'ya yardım edelim" der. Zübeyr Ağabey, "Peki üstadım" diye cevap verir. Fakat, "Bu yardım nasıl ve ne ile yapılacaktır?" diye de düşünmeye başlar. Ancak Üstad, bu haberden çok duygulanmış ve yardıma kesin karar vermiştir. Der ki: "İki yorganım var, biri bana kâfi... Diğerini satın, parasını Büyük Doğu'ya gönderin...." Biri yazlık, ince: diğeri kışlık, daha kalınca iki yorgan... Ve biri "Büyük Doğu'ya kurban... Quote Share this post Link to post Share on other sites
tutak 0 Report post Posted December 4, 2005 Emeğinize sağlık böyle yazılar ilerde belki çok güzel bir anı olarak toplanabilir. selamlar Quote Share this post Link to post Share on other sites
anill 0 Report post Posted January 26, 2006 çok güzel ya ymn edrm bi hoş oldum okuyunca..ikisi de üstadımdır.beni kabul etsinler Quote Share this post Link to post Share on other sites
serdengeçti 10 Report post Posted August 2, 2006 Bu Ebu Bekib Sıddık ruhu olan mübareklerin hürmetine bizi de Mevlam koruyor. ALLAH ŞEFFATLERİNE ERDİRSİN.AMİN. :D Quote Share this post Link to post Share on other sites
semistan 1 Report post Posted December 13, 2006 mekanlari cennet olsun oysa ben ustadin necip fazila ve onun davasina bu derecede bir muhabbet besledigini bilmiyordum.. Quote Share this post Link to post Share on other sites
BDG 76 Report post Posted December 19, 2006 elinize ve emeğinize sağlık, BÜYÜK DOĞU ya maddede küçük olan ama manası ile yardımcısı büyük olan bizleri titreten, yürekleri inleten üstler üstü bir olay... selamlar,sevgiler,sayılar... Quote Share this post Link to post Share on other sites
ASIM 1 Report post Posted June 6, 2008 Yeni Şafak gazetesinde yer alan haberde, "Başkasının Günahına Ağlayan Adam" adlı eserde yer alan ve Bediüzzaman'ın Necip Fazıl'la olan şu anısı aktarıldı: "Bediüzzaman'ın kendisini ziyaret eden Necip Fazıl'a 'Ben Büyük Doğucuları Risale-i Nur talebesi kabul ettim. Biz bir ağacın meyveleriyiz' dedi. Necip Fazıl Bediüzzaman Said Nursi´yi ziyaret ediyor Muhsin Alev Bey anlatıyor: "Kâmil Öztürk ile birlikte Necip Fazıl Kısakürek'in yanına gidip geliyorduk. O yıllarda Necip Fazıl, Büyük Doğu faaliyetleriyle meşguldü. Necip Fazıl'la münasebetlerimiz devam ediyordu. Risale-i Nur'larda bazı parçaları Büyük Doğu mecmuasında neşrettiriyorduk. "Üstad İstanbul'a gelince sanki bütün İstanbul halkı Akşehir Palas Oteline boşaldı. Hergün yüzlerce insan Üstadı ziyaret ediyordu. Bu arada bir çok tanınmış zevat da bu ziyaretçiler arasındaydı. Necip Fazıl da Üstadı ziyarete gelmişti. Üstad, kendisini alaka ile karşıladı. Bir sandalyeye oturttu. "Necip Fazıl, kendisinin yanına gelip giden gençleri Üstad Bediüzzaman'ın yanında ve hizmetinde görünce (ben tahmin ediyorum) üzülmüş olacak ki, Üstad kendisine: "Üzülme! Üzülme! Ben Doğucuları, Risale-i Nur talebesi olarak kabul ettim. Ben seni Risale-i Nur'a yirmi senelik hizmet yapmış olarak kabul ediyorum' dedi. "Yine Necip Fazıl'la olan görüşme sırasında Üstadın şöyle dediğini hatırlıyorum: "Biz bir ağacın meyveleriyiz. Aramızda ayrılık-gayrılık yoktur. Ders almak ve kaynak bakımından aynı yere gidiyoruz.' Ahmed Ramazan Bey anlatıyor: "Uzun seneler Suriye'de kaldım. Türkiye'ye 1961'de geldim. 1950'lerde Büyük Doğu mecmuasında çalışırken, Necip Fazıl, Üstaddan sitayişle (övünerek) bahsederdi. Mecmuada, Nur'lardan parçalar neşrederdi." üstad said nursi hazretleri büyük insan necip fazılı ogrencisi gibi kabul etmistir daima. iste 2 tane üstadımız varken buyuk dogu muzun sırtı yere gelemz Quote Share this post Link to post Share on other sites
ceset 2 Report post Posted June 8, 2008 Allah bizi onların nurlu yolundan ayırmasın.. Quote Share this post Link to post Share on other sites