Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
manas

Üstad Ve Mehmed Akif

Recommended Posts

AKİF'İN 'BEDRİN ARSLANLARI ANCAK BU KADAR ŞANLI İDİ' MISRASINA İYİMSER OLARAK 2 AÇIDAN BAKABİLİRİZ.

 

1)AKİF ŞİİR'İ YAZDIĞI ZAMAN ÇANAKKALE CEPHESİNDE SAVAŞ DEVAM ETMEKTEYDİ, ASKERLERİN ŞİİRİ OKUYUP,ŞEVKLERİNİ ARTIRMAK İÇİN SÖYLEMİŞ OLABİLİR

 

2)SİZDE YAŞAMIŞSINIZDIR İNSAN AŞKA GELİNCE AĞZINDAN NE ÇIKTIĞINI İDRAK EDEMEZ.(ŞİİR YAYIMLANDIĞINDA O MISRA İDRAK EDİLEBİLİR FAKAT, ÖZ HALİNE DOKUNULMAK İSTENİLMEMİŞ OLABİLİR).AKİFTE VATAN VE İMAN AŞKI HÜVİYETİNDE BU MISRALARI YAZMIŞ OLABİLİR.

 

MEHMET AKİF ERSOY HAKKINDA ZATEN ÜSTADIM GEREKSİZ MÜNAKAŞALARA SÖZ AÇMAYACAK ŞEKİLDE İMANINI,KAHRAMANLIĞINI VESAİRE ANLATMIŞTIR.BUNA DAYANARAK MEHMET AKİF ERSOY GİBİ BÜYÜK BİR İNSANI İYİMSER YAKLAŞARAK ANLMAYA ÇALIŞMAK DAHA MAKUL OLACAKTIR.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Selamlar,

 

Elbette hadiseyi böyle de yorumlayabilirsiniz, fakat bu söyledikleriniz Akif'in bu sözü niçin söylemiş olabileceğine dair kalıyor ve hadisenin aklanması için kafi gelmiyor, en azından bence. Elbette Akif o ruhu aksettirebilmek için yazdı bu mısrayı, elbette ki o büyük insanları şanlarına yakışır bir makamda resmetmek istedi; fakat bu kadar gitmesi doğru mudur, bu hususta menfi düşünüyor ve itidalin kaybedildiği fikrini taşıyorum acizane. Yoksa Akif'in kötü bir niyetle bunu yazmış olabileceğini düşünmek sözkonusu olamaz zaten. Yalnızca söz maksadını aşmıştır.

 

Saygı ve selamlarımla

Share this post


Link to post
Share on other sites

Kendi milleti tarafından anlaşılmayan/anlaşılmak istenmeyen birisiydi merhum. Kimse düşünmedi neden susuyor, sustu, susmuş diye? O'nu İstiklal Destanımızın Şairi olarak tanımaktan başka birşey yapmayanların;

 

O'nun neden sustuğunuda anlamaya akılları yetmeyecektir.

 

...

 

ALİ

Share this post


Link to post
Share on other sites

Akif, (Bedrin arslanları ancak bu kadar şanlı idi) derken, Mehmetçiği Bedrin arslanlarına merhalesine yükseltirken Bedrin aslanlarını da aşağı çekmiş. İkisi arasında kurduğu mübalağayı daha keskin şekilde belli etmeliydi. Oradaki (ancak o kadar) ibaresi yerine (en az onun gibi) misalinden mübalağayı netleştirecek ibareler kullansaydı daha sağlıklı olurdu. Örneğin kandil ile güneş arasında böyle bir sanat sözkonusu olacaksa (güneş, ancak kandil kadar aydınlıktır) yerine, (kandil, en az güneş gibi aydınlıktır) şeklinde olursa hem güneşin azametinden taviz verilmemiş, hem de kandil yüceltilmiş olunur.

Share this post


Link to post
Share on other sites

TEŞBİHTE HATA OLMAZ DİYE BİR SÖZ VARDIR.ELLBETTE Kİ BEDİRDE SAVAŞANLAR(SAHABELER), ÇANAKKALE ŞEHİTLERİMİZDEN DAHA YÜKSEK

 

MERTEBEDEDİR.FAKAT BURDA Kİ TEŞBİH ÇOK İNCEDİR.NASIL Kİ BEDRİN ARSLANLARININ ZAFERİ İSLAMİYETİN VARLIĞINI DEVAM ETTİRMESİNE ETKİ

 

ETMİŞSE;BİZİMŞEHİTLERİMİZİN,GAZİLERİMİZİN BAŞARISI ÜLKEMİZDE VE DÜNYADA Kİ MÜSLÜMANLARIN VARLIKLARINI DEVAM ETTİRMELERİNE ETKİ ETMİŞ

 

TÜM DÜNYAYA ÖRNEK OLMUŞTUR.ÇÜNKÜ BÜTÜN MÜSLÜMAN ÜLKELER İNGİLİZLERİN, FRANSIZLARIN, İTALYANLARIN, RUSLARIN SÖMÜRGESİ

 

ALTINDADIR.ESARET ALTINDA BULUNMAYAN MÜSLÜMAN ÜLKE YOKTUR.BURDA Kİ BENZETME BEDİR VE ÇANAKKALE İLİŞKİSİNİ KASTEDEREK

 

SÖYLENMİŞTİR.BEDRİN ARSLARINDAN ÖNCEKİ MISRAYI BİRLİKTE OKURSAK SANIRIM BENZETMEYİ DAHA İYİ ANLAŞILIR.

 

NE BÜYÜKSÜN Kİ KANIN KURTARIYOR TEVHİDİ,

BEDRİN ARSLANLARI ANCAK BU KADAR ŞANLI İDİ.

 

NEDENSE BİR ÇUVAL PİRİNÇTE Kİ TEK TAŞ TANESİNİ GÖRME GAFLETİNDEYİZ.HALBUKİ PİRİNÇLERİ BİRAZ İTELESEK GÜZELLİK KEMALE ULAŞIR.KUSURUM VARSA AFFOLA.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Selamlar,

 

"Lateşbih" ifadesini ben "Teşbihte hata olmamalıdır" şeklinde anlamak istiyorum. Bu, arada sırada sizin kastettiğiniz manada da kullanılmakla birlikte teşbih bazı durumlarda teşbihlikten çıkar ve amacını aşan bir kabahatle neticelenebilir. Mesela birisine -haşa- "Allah gibi adam" deseniz değil hata yapmak, cinayet işlemiş olursunuz. O yüzden bu tarz klişelere biraz daha ihtiyatla yaklaşılması gerektiğine kaniyim.

 

Çanakkale savaşının Bedir'le niçin kıyaslanamayacağına, ne kadar da mühim olsa Bedr'in yerini niçin tutamayacağına ve dünyanın o dönemdeki durumuna, ayrıca sahabilerin mertebesine eski mesajlarda değinilmişti, tekrarı gereksiz görüyorum. Bir önceki mısrayla beraber değerlendirmek de meseleyi açıklamıyor bence, çünkü ikinci mısradaki ifade, birinci mısranın sınırlarını aşıyor. İkinci mısranın, sadece kanın Tevhid'i kurtarması ile ilgili olduğunu düşünsek bile (burada "Bedir'le Çanakkale'nin statüsü aynı mıdır?" sorusu yeniden karşımıza çıkar ve cevap menfidir) şan konusunda bir denklik kabul etmek, hatta Bedr'in aslanlarını ancak Çanakkale'deki gazi ve şehitlerin seviyesine erişiyormuş gibi resmetmek doğru bir hareket gibi durmuyor.

 

Bir çuval pirinç içerisindeki tek bir taşı görmek gafletle değil; realizm, ihtiyat ve dikkatle açıklanabilir; gaflet, o taşı farketmeyip pirinçlerle beraber çiğnemeye çalışmak olsa gerektir. Aslolan, çuvaldaki bu taşı çıkarmak, buna muktedir değilsek de o taşın bilincinde olup çiğneme esnasında ihtiyatı muhafaza etmektir. Öte yandan bir taş yüzünden bir çuval pirinçten hayır gelmeyeceğini düşünmek de affedilmez bir hatadır.

 

Aslına bakılırsa başlıkta daha önceden konuşulmuş olan şeyleri tekrarlıyoruz. Devam edeceksek ya mevzunun kaldığı en son noktadan başlayalım, yahut da farklı perspektiflerle konuyu ele alalım. Aynı şeyleri söylerken farklı bir açılım getirmeyeceksek devam etmenin pek de bir manası olmayacaktır.

 

Bir de, okunabilirlik ve algı sıhhati açısından mesajlarınızın tüm karakterlerini büyük harflerden müteşekkil olacak şekilde sıralamamanızı rica ediyorum.

 

Saygı ve selamlarımla

Share this post


Link to post
Share on other sites

ÖNCELİKLE LATEŞBİH'İN MANASI OLUMSUZ BENZETMEDİR.(LA: ARAPÇA OLUMSUZLUK EKİDİR.)SİZİN SÖYLEDİĞİNİZ LATEŞBİH, TEŞBİHTE HATA OLMAZ SÖZÜNÜN ZIDDI MANADADIR.

 

SAHABELERİN DERECESİ,BEDİR SAVAŞININ ÖNEMİ SU GÖTÜRMEZ BİR GERÇEKTİR.FAKAT SÖYLEMDE YANLIŞ OLSA BİLE

(BEN YANLIŞ BULMUYORUM.BENZETME AMACINI AŞMADAN BÖYLE GÜZEL ANLATILABİLİR.Kİ AKİF'E GÖRE BÖYLEDİR) ASIL ÖNEMLİ OLAN ANLATILMAK İSTENENİ ANLAMAKTIR.

 

BİR ÇUVALIN İÇİNDE Kİ TEK TAŞI GÖRMEDE 'DİKKATİN' PEK EHEMMİYETİ YOKTUR ZATEN ORADA SIRITIR.

BİR ÇUVALIN İÇİNDE Kİ TEK TAŞI GÖRMEK 'REALİZM' DEĞİL,HEPSİNİ GÖRMEK REALİZMDİR.

BİR ÇUVALIN İÇİNDE Kİ TEK TAŞI GÖRMEDE GEREKLİ OLAN 'İHTİYAT' GÖSTERİLSE ZATEN ÇİĞNEME GAFLETİNDE BULUNULMAZ.

 

 

YAZIYI KÜÇÜK HARFLERLE YADA BÜYÜK HARFLERLE YAZMAK BANA KALMIŞTIR.OKUNABİLİRLİK AÇISINDAN AŞIRI BÜYÜK OLMAYAN HARF KÜÇÜK HARFLERDEN

 

DAHA İYİ OKUNUR.ALGI SİHHATİ AÇISINDAN OKUNURKEN SIKINTI ÇEKİLMİYORSA(DAHA KOLAY OKUNUR) PROBLEM YOKTUR.DAHA ÖNCE KONUŞTUĞUMUZ

 

ŞEYLERİ TEKRARLAMIYORUM.DAHA ÖNCE KONUŞTUĞUMUZ ŞEYLERİ TEKRARLAMAK YAZININ KÜÇÜK BÜYÜK OLMASI GİBİ GEREKSİZDİR.SİZİN SÖYLEDİĞİNİZ

 

GİBİ OLAYA FARKLI PERSPEKTİFLERDEN ELE ALMAYACAKSAK MEVZUNUN KAPANMASINI RİCA EDİYORUM.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Selamlar,

 

Polemik davetkarı bir mesaj olmuş, mümkün olduğunca dikkatli bir biçimde cevaplamaya çalışacağım fakat yer yer size iştirak etmek mecburiyetinde kalabilirim. Kusura bakmayın.

 

Tam tersi manada değil, "Benzetmek gibi olmasın" manasını ihtiva ediyor daha ziyade. Fakat konunun niçin buraya geldiğini anlamakta güçlük çekiyorum. Benim gayretim sizin kullandığınız deyimi daha doğru olan bir kullanım üzerinden yorumlamak üzerineydi. Her neyse yanlış anlaşılma olmuş, olmayan o hatayı düzeltmeye değil de başka bir şeylere konsantre olunsaydı keşke. Velhasıl teşbihte hata olur ve böyle benzetmeler risklidir, arasöz olarak "teşbihte hata olmaz" değil de doğru manasıyla "lateşbih" kullanılmalıdır. Temel Arapça bilgim haliyle "La"nın manasını da ihtiva ediyor, telaşlanmayın. Geçişlerdeki bağları zayıf kurmak benim ayrı bir hatam olmuş, yanlış anlaşılma buradan kaynaklanmış herhalde.

 

Siz bir hata olduğunu kabul ediyor ve buna rağmen yanlış bulmuyorsunuz madem, peşin, irrasyonel ve kat'î fikrinizin üstüne gitmeye gerek yok. Anlatılan şey gibi anlatma biçimi de önemlidir. "Allah gibi adam" teşbihinde de neyin anlatılmak istendiği, yazı veya söz akışına göre çıkarılabilir fakat bu tarz ayrıntılara dikkat etmek gerekir. Ayrıca, asıl önemli olan anlatılmak isteneni anlamaktır derken ilk paragrafınızı tekzib ettiğinizin de farkındasınızdır umarım.

 

"BİR ÇUVALIN İÇİNDE Kİ TEK TAŞI GÖRMEK 'REALİZM' DEĞİL,HEPSİNİ GÖRMEK REALİZMDİR" demişsiniz, "bir çuval pirincin içindeki bir taş" değil de, "bir çuval pirincin içindeki tek taş"tan bahsedildiğini göz ardı edip, "nasıl olur da laf söyleyebilirim" derdi ile tekzibe kalkmanız enteresan olmuş. "Tek" olanın farkedilmesi durumunda, "tek"ten başka "bir" olmayacağından aslınnda "hepsi" farkedilmiş olmaz mı, bu bağı kuramıyor musunuz? Asıl mevzuyu bırakmasaydınız, kendinizi tamamen edebiyat öğretmenliği taslamaya vererek beni de böyle komik bir hususta sizi cevaplamak durumunda bırakmasaydınız keşke. İyi güldüm burada. Size bir teşekkür borçluyum.

 

Yazıyı büyük ve küçük harflerle yazmış olmak size kalmış olabilir bir açıdan bakılırsa, fakat bu sadece özneyi merkeze oturtan bakış açısı, insanın tabii hususiyetlerinden olan empatinin de yoğurmasıyla oluşan ve bir düzen temelinde işleyen toplumlar dahilindeki hayat içinde kullanılmamalıdır. "Okunulabilirlik ve Algı sıhhati"nden kastım, karşınızdakinin pek alışık olmadığı bir biçimde büyük harflerden müteşekkil bir mesaj gördüğünde, Türkçe imlada küçük harflerin kullanım yerini ve dolayısıyla da varlık sebebini yok sayan bu durumu üste çıkmaya gayret etme veya üst perdeden konuşma olarak algılayacağı ve yazıyı okurken konsantrasyonunun zarar göreceği, rahatsız olacağı hakikatidir. Forum kurallarında başlıkların büyük harflerle yazılmasını aşırı dikkat çekici (Bir açıdan da dikkat dağıtıcı) olması sebebiyle engellerken bu paragrafta belirtilen sebeplerden dolayı da mesajların büyük harflerle yazılmasını yasaklamıştık.

 

Teşbih meselesine binaen eklenen ve yeni bir şey söylemeyen, zamanla da çok gereksiz tartışmaların doğmasına vesile olan mesajların başlıkta kalmasına izin verilmeyecektir. Sizinkiler ve mecburen benimkiler bu husustaki son misallerdir.

 

Saygı ve selamlarımla

Share this post


Link to post
Share on other sites
ya arkadaşlar üstad ben ahirette hesabımı bile Türkçe veririm diyecek kadar milliyetçi milli şairimizse .....
Bu arada Üstad'ın buraya iktibas ettiğiniz sözünün nerede geçtiğini de merak ettim, yazarsanız sevinirim. Hatırlayamadım ben. Öğrenmek ve merağımı gidermek için soruyorum, yanlış anlaşılmasın.

Saygı ve selamlarımla

 

Selamlar,

 

Üstadın “Konuşmalar” isimli derleme kitabında bulunan, 24 Nisan 1981 günü Türk Edebiyatı Vakfında yaptığı sohbeti okurken yukarıdaki ifade ile alâkalı diyebileceğimiz bir cümle ile karşılaştım. Dil faciası üzerine yapılan bir tahlilin ardından söylenen cümleyi, Üstadın ifadeyi nasıl kullanıldığının görülmesi açısından iktibas ediyorum:

 

"Şimdi dil vakıası üzerine aktarmalar yapıyorum. Nutuklarımı Türkçe söylüyorum, yarın öldüğüm zaman da affımı Türkçe isteyeceğim."

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites
Guest
This topic is now closed to further replies.

×
×
  • Create New...