Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
AbdülHamid Erciyes

"yeniden Serdengeçti" Dergisi

Recommended Posts

TAKDİM

"Kutlu" bildiğimiz değerler, her geçen gün içleri boşaltılmak suretiyle ve bir kavram kargaşası yaratılılarak yok edilmeye çalışılırken...

Milletimizi bütünleştiren, "bir" yapan unsurlar tartışma konusu haline dönüştürülerek, binlerce yıllık kardeşlik bağları koparılmak istenirken...

Al-i İmran Suresi'nde belirtilen "Allah nezdinde Hak din İslam'dır" ; Bakara Suresi'nde bulunan " Sen dinlerine uymadıkça, ne Yahudiler ve ne de Hıristiyanlar asla senden razı olmazlar...Eğer onların arzu ve keyiflerine uyacak olursan, bilmiş ol ki, Allah'tan sana ne bir dost, ne bir yardımcı vardır." ve Maide Suresi'ndeki "Ey inananlarYahudi ve Hıristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostlarıdırlar. Sizden kim onları dost edinirse kuşkusuz o da onlardandır." Ayet-i Kerimeleri, sözde muhafazakarlık(!) kılıfı altında ılımlı(?) islam, dinler (?) arası diyalog gibi saçmalıklarla bulandırılırken...

Milletimiz için "hayırsız evlatlar" doğurmaya gebe bu gelişmeler karşısında, Türk Milleti'nin sözcülüğüne soyunmuş olan Yeniden SERDENGEÇTİ'nin tavrı nettir:

Yolumuz Allah yoludur.

Dinimiz, tek din, Hak din İslam'dır.

Peygamberimiz, İki cihan güneşi Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.)'dır.

İsmimiz, Yaradan Allah'ın takdiri üzerine Türk'tür.

Bütün Mü'minler, İnanlar kardeşimizdir.

Nereden bir Mü'minin, nereden bir soydaşımızın ahı duyulsa oraya yardıma koşmak görevimizdir.

Fikriyatımız Türk Milliyetçiliği, davamız Nizam-ı Alem davasıdır.

***

Hani bir kıssa anlatılır hep: Nemrut, kendisine tapınmayan, Allah(cc) yolunu seçen Hz. İbrahim'i yakmak için yığınla odun taşıttırır ve neredeyse küçük bir dağ büyüklüğünde ateş yaktırır. Bir karınca, ağzına aldığı su damlacığı ile alevlere doğru yol alırken bir deveyle karşılaşır. Deve, şaşkın bakışlarla karıncaya dönüp sorar; "hayrola, ne yapacaksın o ağzındaki su ile, nereye gidiyorsun böyle acele acele?", karınca, "Nemrut'un Hz. İbrahim'i öldürmek için bir ateş hazırlattığını, bu ateşi söndürebilmek için su taşıdığını" söyler... Bu cevaba bir hayli gülen deve, "senin götüreceğin bir damla su neye yarar, görmüyor musun alevlerin büyüklüğünü, yolu yarılayamadan kavrulup yok olursun!" der. Bu alaycı sözler karşısında, karıncanın verdiği cevap bir hayli ders vericidir, "evet, taşıdığım bir damla suyun, o ateşi söndüremeyeceğini biliyorum, ancak hiç olmazsa özümüz belli olsun!"

Üniversite öğrencisi, Türk-İslam gençleri tarafından hazırlanan dergimiz, "develerin" suskunluğuna ve alaycı gülümsemelerine inat, en azından "özünü" ortaya koyabilmek, "karınca" olabilmek derdindedir.

Dinin, imanın, ahlakın, velhasılı gençliğin içine sürüklendiği büyük yangınları söndürebilmek gayretiyle "Yeniden SERDENGEÇTİ" yoluna devam ediyor...

(YENİDEN SERDENGEÇTİ DERGİSİ 2. SAYISI ÖNSÖZÜNDEN BİR KESİT)

Dergi irtibat: [email protected],[email protected]

Share this post


Link to post
Share on other sites

Yapmasınlar böyle şeyleri yahu. Serdengeçti Yolunda falan gibi başka bir isim iyi gidermiş ama yeniden Serdengeçti...

 

Serdengeçti'siz Serdengeçti mecmuası olmaz, ancak mütakipler ve bu fikrin revizyoncuları olur. İsim hoşuma gitmedi benim. Olmamış.

 

İsmini ben beğenmedim, aksiyonunu Allah hayırlı eylesin hanım hey!.. :rolleyes:

Share this post


Link to post
Share on other sites
Yapmasınlar böyle şeyleri yahu. Serdengeçti Yolunda falan gibi başka bir isim iyi gidermiş ama yeniden Serdengeçti...

 

Serdengeçti'siz Serdengeçti mecmuası olmaz, ancak mütakipler ve bu fikrin revizyoncuları olur. İsim hoşuma gitmedi benim. Olmamış.

 

İsmini ben beğenmedim, aksiyonunu Allah hayırlı eylesin hanım hey!.. :rolleyes:

(not: bu sitede yazmak ciddiyet ister, ciddiyetini kaybetmiş insanlar için birçok zirzop siteler mevcuttur, biz ahlaksızlığa, ciddiyetsizliğe ciddiyetsizlikle ve ahlaksızlıkla cevap vermeyiz, biz hata olan yerde Müslümanın yaması gereken müdahale tarzlarının birincisini yapma konumundayız ve yürekliliğindeyiz. hataya müdahaleden Allah(cc) bizi geri bıraktırmasın.)

 

SERDENGEÇTİ VE YENİDEN SERDENGEÇTİ

 

1- Yeniden SERDENGEÇTİ Dergisi , milletimizin bağrından çıkmış olan büyük değerlerden feyz alarak, milletimize yeni değerler kazandırmak, milletimizin sesi olmak amacıyla, üniversite öğrencilerinin "6 tanesi 1 milyon,akşam simidine" talim edip, memleketlerinden gelen harçlıkları toplayıp denkleştirmeleri ile , çile ile, dert ile çıkartılan bir mecmuadır.

2- "SERDENGEÇTİ" , Osmanlı Devleti ordularında DALKILIÇLAR olarak adlandırılan ve fetihlerde en ön safta ölüme atlayan askerlere verilen bir isim, bir sıfattır. Kelime manası ile de canından geçmek, canını ortaya koymak olarak açıklayabiliriz.

3- Osman Zeki Yüksel , bu isimle çıkarmış olduğu dergilerinde , gerçekten bu ismin hakkını vererek yazılarını kaleme almış, Türk-İslam Davası için canını ortaya koymuş, Serden geçmiş ve Serdengeçti ismiyle kaleme aldığı makalelerininde etkisiyle halk arasında SERDENGEÇTİ olarak anılmıştır.

4- Evet Osman Yüksel SERDENGEÇTİ'den feyz alıyoruz, ancak feyz aldığımız birçok dava adamından birtanesidir kendisi. Feyzlendiğimiz diğer dava adamlarından örnekler verecek olursak; Mehmet Akif Ersoy, Necip Fazıl Kısakürek, Seyyid Ahmet Arvasi... (bu isimlerden birkaçıdır.)

5- Biz daha önceden çıkmış olan SERDENGEÇTİ mecmuasının devamı değiliz. SERDENGEÇTİ mecmuaları bizim yolumuza ışıktır ve O.Y. SERDENGEÇTİ tarafından kaleme alınmış bütün makalelerin altına imzamızı atarız.(bunuda söylemekten gocunmayız,çekinmeyiz,korkmayız). Biz bu memlekette ta ezelden beri var olmuş olan SERDENGEÇTİLERİN devamıyız ve biz SERDENGEÇTİLERİZ.

6- Biz davamız için başımızı ortaya koyduk. biz davamız için gerçekten başımızı ortaya koyduk. biz davamız için belki inanmıyorsun ama okulumuzu,evimizi,işimizi,eşimizi herşeyimizi ortaya koyduk. Biz kutlu Türk-İslam Davası'nın çile peteklerinden bal yemek için yola çıktık. Bizi bize yeteriz. Biz Müslüman Türk Gençleri olarak, hissemize düşen derdin ve tasanın talibi olduğumuzu "YENİDEN SERDENGEÇTİ" ile açıklıyoruz!!!

7-DEVELERİN ALAYCI GÜLÜŞLERİNE İNAT TÜRK-İSLAM DAVASI YOLUNDA SERDEN GEÇİP , HİÇ OLMAZSA KARINCA OLABİLMEK DERDİNDEYİZ!

8-YENİDEN SERDENGEÇTİ, TÜRK-İSLAM DAVASI'NA YENİ SERDENGEÇTİLER KAZANDIRMAK İÇİN YOLUNA DEVAM EDİYOR. NE MUTLU SERDEN GEÇEBİLENLERE! NE MUTLU DERT SOFRASINDA BAL YİYENLERE!!!

YALNIZ ALLAH(CC) RIZASINI GÖZETEREK BU YOLDA YÜRÜMEKTEYİZ VE YALNIZ ALLAH(CC)'A SIĞINIYOR, YALNIZ O'NA GÜVENİYORUZ BU YOLDA.

 

Yeniden SERDENGEÇTİ dergisi 3. sayısıyla çok yakında sizlerle gönüldaşlarım.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Kaybolmuş sesimizin,bozulmuş nefesimizin sağlam kalan son kıvılcım tanelerinden , hayat emaresi gösteren ve beklediğimiz aksiyonun temsilcilerinden olmaya namzet Yeniden Serdengeçti dergisini yeni ve evvelki sayıları ile bekliyoruz. Şimşekleri üzerine çeken, samimiyet ve ciddiyette eşine az rastladığımız bir hareketle riyayı üzerinden atan bir titreyişle Anadolu topraklarından çıkan cemiyetimizin aksiyoner şahsiyetlerine buradan selamlarımızı iletiyoruz. Hayırlı olması ve gayesine ulaşmasını diliyoruz.

İleride daha geniş mülahazalar yapabilme niyeti ile...

 

saygı ve selam ile...

Share this post


Link to post
Share on other sites
(not: bu sitede yazmak ciddiyet ister, ciddiyetini kaybetmiş insanlar için birçok zirzop siteler mevcuttur, biz ahlaksızlığa, ciddiyetsizliğe ciddiyetsizlikle ve ahlaksızlıkla cevap vermeyiz, biz hata olan yerde Müslümanın yaması gereken müdahale tarzlarının birincisini yapma konumundayız ve yürekliliğindeyiz. hataya müdahaleden Allah(cc) bizi geri bıraktırmasın.)

 

SERDENGEÇTİ VE YENİDEN SERDENGEÇTİ

 

1- Yeniden SERDENGEÇTİ Dergisi , milletimizin bağrından çıkmış olan büyük değerlerden feyz alarak, milletimize yeni değerler kazandırmak, milletimizin sesi olmak amacıyla, üniversite öğrencilerinin "6 tanesi 1 milyon,akşam simidine" talim edip, memleketlerinden gelen harçlıkları toplayıp denkleştirmeleri ile , çile ile, dert ile çıkartılan bir mecmuadır.

2- "SERDENGEÇTİ" , Osmanlı Devleti ordularında DALKILIÇLAR olarak adlandırılan ve fetihlerde en ön safta ölüme atlayan askerlere verilen bir isim, bir sıfattır. Kelime manası ile de canından geçmek, canını ortaya koymak olarak açıklayabiliriz.

3- Osman Zeki Yüksel , bu isimle çıkarmış olduğu dergilerinde , gerçekten bu ismin hakkını vererek yazılarını kaleme almış, Türk-İslam Davası için canını ortaya koymuş, Serden geçmiş ve Serdengeçti ismiyle kaleme aldığı makalelerininde etkisiyle halk arasında SERDENGEÇTİ olarak anılmıştır.

4- Evet Osman Yüksel SERDENGEÇTİ'den feyz alıyoruz, ancak feyz aldığımız birçok dava adamından birtanesidir kendisi. Feyzlendiğimiz diğer dava adamlarından örnekler verecek olursak; Mehmet Akif Ersoy, Necip Fazıl Kısakürek, Seyyid Ahmet Arvasi... (bu isimlerden birkaçıdır.)

5- Biz daha önceden çıkmış olan SERDENGEÇTİ mecmuasının devamı değiliz. SERDENGEÇTİ mecmuaları bizim yolumuza ışıktır ve O.Y. SERDENGEÇTİ tarafından kaleme alınmış bütün makalelerin altına imzamızı atarız.(bunuda söylemekten gocunmayız,çekinmeyiz,korkmayız). Biz bu memlekette ta ezelden beri var olmuş olan SERDENGEÇTİLERİN devamıyız ve biz SERDENGEÇTİLERİZ.

6- Biz davamız için başımızı ortaya koyduk. biz davamız için gerçekten başımızı ortaya koyduk. biz davamız için belki inanmıyorsun ama okulumuzu,evimizi,işimizi,eşimizi herşeyimizi ortaya koyduk. Biz kutlu Türk-İslam Davası'nın çile peteklerinden bal yemek için yola çıktık. Bizi bize yeteriz. Biz Müslüman Türk Gençleri olarak, hissemize düşen derdin ve tasanın talibi olduğumuzu "YENİDEN SERDENGEÇTİ" ile açıklıyoruz!!!

7-DEVELERİN ALAYCI GÜLÜŞLERİNE İNAT TÜRK-İSLAM DAVASI YOLUNDA SERDEN GEÇİP , HİÇ OLMAZSA KARINCA OLABİLMEK DERDİNDEYİZ!

8-YENİDEN SERDENGEÇTİ, TÜRK-İSLAM DAVASI'NA YENİ SERDENGEÇTİLER KAZANDIRMAK İÇİN YOLUNA DEVAM EDİYOR. NE MUTLU SERDEN GEÇEBİLENLERE! NE MUTLU DERT SOFRASINDA BAL YİYENLERE!!!

YALNIZ ALLAH(CC) RIZASINI GÖZETEREK BU YOLDA YÜRÜMEKTEYİZ VE YALNIZ ALLAH(CC)'A SIĞINIYOR, YALNIZ O'NA GÜVENİYORUZ BU YOLDA.

 

Yeniden SERDENGEÇTİ dergisi 3. sayısıyla çok yakında sizlerle gönüldaşlarım.

ALLAH Bu yoldaki hızmetkarların kalemıne keskınlık versın..İnşaallah bu davada muvaffak olunur..sızede basarılar dılıyorum..

Elden bısey gelecekse ,olacaksa bı hayrımız seve seve yapmayada hazırım..ALLAH (c.c) Yardımcınız olsun..

Share this post


Link to post
Share on other sites
(not: bu sitede yazmak ciddiyet ister, ciddiyetini kaybetmiş insanlar için birçok zirzop siteler mevcuttur, biz ahlaksızlığa, ciddiyetsizliğe ciddiyetsizlikle ve ahlaksızlıkla cevap vermeyiz, biz hata olan yerde Müslümanın yaması gereken müdahale tarzlarının birincisini yapma konumundayız ve yürekliliğindeyiz. hataya müdahaleden Allah(cc) bizi geri bıraktırmasın.)

Buyurun, bi tane daha! :rolleyes: Birincisi sitede kullanılması gereken üslup hakkında tebligatta bulunma mevkiinde olan sen değilsin Bay Ahlâkmetre, dağdan gelip bağdakine yordam öğretme cür'etine değinmiyorum bile. İkincisi, nüktedan bir üslup kullanılması, ciddiyete halel getiriyor ve kullanıldığı yeri zirzoplaştırıyorsa Serdengeçti dergisi de bir zirzop mecmuaydı, kullandığın lafların nereye gittiğine dikkat et molla kasımın günümüz bayii - nüktedan bir üslupla ciddi meselelerin ele alınamayacağını veya kişinin ciddiyetinin, ahlâkının zarar göreceğini zannediyorsan, senin için dünya tabiplerinin yapabileceği hiçbir şey kalmamış demektir. Üçüncüsü, iddia değil üslup temelli girmişsin, fikri derinliğin bu kadar demek ki. Dördüncüsü, hay maşallah, ciddiyet ve hata telakkisi hayli kıt olan beyimizdeki enaniyet de pek sağlam. 'Biz öyleyiz, biz böyleyiz'... Canım benim. :D

 

Evet ismi hala hatalı buluyorum, temellendirmemi zaten yapmıştım. Bir de dergiyi çıkaran arkadaşlara ulaşabilirseniz imlâ kurallarına biraz daha dikkat etmeleri lüzumu hakkında kendilerine ricada bulunduğumuzu iletirsiniz. Allah yollarını açık etsin.

Share this post


Link to post
Share on other sites
Özel mesajlar kısmına düşen bazı mesajlardan ötürü düşmüş olduğumuz not burada YENİDEN SERDENGEÇTİ'yi doğru bir şekilde eleştiren(ki burada eleştiren arkadaşında doğru şekilde eleştirdiğini düşünmüyorum) arkadaşlara ithaf edilmemiştir. İkincisi "dağdan gelip bağdakini kovma" gibi bir yaklaşımı , tramidor adlı beyefendi kabul edebilir; ancak biz ne dağdan geldik, ne de bu siteyi bağ birilerinin bağı olarak görüyoruz. bu site, Allah(cc) yolunda yürüyen dava yoldaşlarımız tarafından aksiyona hizmet amacıyla açıldığına göre, bu siteyi kuran arkadaşları yüzyüze tanımaMAmıza rağmen, bu site tarafından yapılan hizmetlerin altına imzamızı gönül rahatlığı ile atacağımı bildiririm. bu siteyi kuran arkadaşları , yeniden söylüyorum yüzyüze tanımamamıza rağmen gönüldaşlık ilkesi gereğince, bu siteyi kendimin olarak görüyorum ve bu siteye giriş yaptığımda yabancı birinin bağına giriyormuş gibi değil kendi evime giriyormuş gibi giriyorum. YENİDEN SERDENGEÇTİ dergiside bu anlayışla hareket etmektedir ve Türk-İslam davasına gönül vermiş herkesin dergimiz üzerinde hakkı varrdır, biz halis niyetli hiçbir Müslüman'a "neden dağdan gelip bağdaki dergimizi eleştiriyorsun?" demeyiz.

Dil ve imlaya gelince, hamurun piştiği fırını anlatmak mümkün olsada keşke anlatsak, o kadar büyük dalgaların içerisinden geçmekteyizki, bunu bu satırlara dökmek imkansız.Nokta-virgül eksikliklerinin çok fazla kafaya takılacak bir durum olduğunu düşünmüyorum, ama tabiiki herşey gün geçtikçe daha güzel olacaktır, önemli olan kelimelerle ifade ettiğiniz , kelimelere yüklemek istediğiniz manadır, o mana anlaşılıyorsa 3 nokta yerine 4 nokta koymuşum ne fark eder. İsteyen gardaşlarımızla, zaman ve mekan uyuştuğunda yüzyüze görüşme fırsatımız olur ve herşey daha net anlaşılır inşalah.

DİN VE MİLLET DÜŞMANLARINI SEVMİYORUZ

SİYONİSTLERİ MASONLARI ÜLKEMİN TOPRAKLARINDA GEZİNEN MİSYONERLERİ VE VATAN HAİNLERİNİ DÜŞMANLARIMIZ OLARAK İLAN EDİYORUZ

şimdi şu niyetlerimi açıklarken nokta koymamışım virgül atmamışım ne olur.

 

Söz Müslüman Türk'ündür! Müslüman Türk'ün söz otağı YENİDEN SERDENGEÇTİ'dir! bu yolda açılmış otağlara selam olsun. Allah(cc) yolumuzu ve bahtımızı açık eylesin, dualarıyla bizlere desteğini esirgemeyen gönüldaşlarımızdan Allah(cc) razı olsun.

 

Burada dergi tanıtımını yaptığım için kısır bir tartışma ortamına girmek istemiyorum, niyetimiz davamız açık, görüşlerimiz dergilerimizde yazılıdır.Ayrıca yorum yapmak isteyen arkadaşlar yazının tümünden hareketle yorum yaparlarsa bizim için daha sevindirici olur, şimdi bu yazıda belki benim yazdığım en ufak nokta "imla ile ilgili kısımdır" lütfen bu konuyu değilde başka birşeyi eleştirirseniz eleştirin ama yapıcı olun yıkıcı olmayın.

DAVAYA GÖNÜL VEREN CANLARA SELAM OLSUN.

 

(SADECE MESAJIMA BİRTAKIM EKLEMELER YAPTIM ARKADAŞLAR)

Share this post


Link to post
Share on other sites

Bir mesajı alıntılayıp da 'not' diye başlayan ve bir şekilde alıntıladığınız mesajla ilgisi zor da olsa kurulabilen birşeyler yazarsanız, özel mesaj kutunuza düşen PM'den haberdar olması mümkün olmayan mesajını alıntıladığınız kişi bunu kendisine hitaben yazılmış ifadeler olarak kabul edecek ve tepki gösterecektir. Bundan daha tabii bir şey olamaz. Forum kullanmayı bilmiyor olabilirsiniz, ayıp değil, ama öğreniniz ve ihtiyatı elden bırakmayınız, buradaki insanların gaybı bilmediğinin ve standartlara göre davranacağının farkında olunuz. Bir de nickimi yanlış yazmışsınız, zorlanacağınızı düşündüğünüz zamanlarda kopyala-yapıştır özelliğini kullanabilirsiniz. İsterseniz anlatabilirim

 

Birisi dışarıdan gelip 'burda böyle konuşulmaz' diye ders vermeye çalışıyorsa, yaptığı iş dağdan inip bağdakini kovmaya yeltenmek olarak yaftalanabilir, zira buranın oluşumunda ve gelişiminde bizzat katkıda bulunduğu için söz hakkı bulunanlara burasıyla ilgili kuralları aktarmaya çalışmak bu deyimle açıklanmayı hak ediyor. 'Bu site bizim düşüncelerimize hizmet için kurulmuş, şu halde bu sitenin işleyişine katkıda bulunmadığım halde site hakkında kendi telakkilerim doğrultusunda istediğim gibi atıp tutarım' zihniyetini ancak mülkiyet düşmanları savunabilir, hiçbir akl-ı selimin söyleyeceği söz değildir bu, ayrıca sitede emeği geçenlere karşı yapılmış bir saygısızlıktır da; böyle bir söz hakkı varsa 'Yeniden Serdengeçti dergisini bizim düşüncelerimizi savunanlar açtı, o zaman bu derginin kurallarını ben kafama göre koyabilir, kendi isteklerimin uygulanmasını emredebilirim' de diyebilirim mesela ben; fakat düşününce bunun hiçbir manası olmadığı anlaşılır, böyle saçmalarsam tepki gösterilmeyi sonuna kadar hak ederim. 'Niçin dağdan gelip bağdaki dergimizi eleştiriyorsun' diyemezsiniz zaten, çünkü eleştiri farklı bir şeydir, kendi telakkilerinize göre yol yordam öğretmeye kalkmak ve işleyiş hakkında alakasızca birşeyler söylemek farklı şeylerdir; yani şöyle ifade edeyim, dağdaki birisi bağdakini eleştirebilir, hatta en azından bazı meselelerde tavsiyelerde de bulunabilir ama ona bağının idaresiyle ilgili izlediği yol hakkında tefsirde bulunma, bağ işleyişiyle ilgili kendince karar verip uygulatmaya çalışma selahiyetine sahip değildir. Ne dergi, ne bu site orta malıdır. Her iki oluşumun da kendine göre işleyiş prensipleri vardır. Uygun bir dille tavsiyelerde bulunulabilir, eleştiriler getirilebilir. Esas olan budur. Bu oluşumlarda belirgin bir katkısı olmadığı halde, kendi tasarrufunu hakim kılmaya çalışanlar kaale alınmaz.

 

İmlaya gelelim, matbu materyallerde imlaya uygunluk çok önemlidir. Düzgün imla, basılı bir materyalin kaliteli kabul edilmesi için yeterli olmasa bile gereklidir. Herşeyden önce Türkçe'yi yanlış kullanan insanların milliyetçi bir söylemi savunması ikilem olarak düşünülür. Mesela hal eki olan de ve bağlaç olan de tamamen farklı manalar ihtiva etmektedir ve kullanılış yerlerine göre manayı dahi değiştirebilecek kudrete sahiptir. Biraz dikkatli bir okuyucuysanız bunlar hem kelime kelime okuyarak anladığınız cümlelerin zihindeki akışını aniden sekteye uğratacak, hem de aşırı rahatszız edici birer defo gibi algılanacaktır. Tashih için imladan anlayan birisine müracat edilmesi derginin profesyönelliği için daha hayırlı olacaktır. Fikirlerin muhteviyatının ehemmiyeti ise tamamen ayrı bir mevzu. Bunlara dikkat etmek hiç de zor değil. Kazandıracağı bir şey yoksa bile, profesyönellik ve uyandıracağı menfi intiba sebebiyle kaybettireceği şeyler çoktur. 'Çalış adam ol baban gibi eşek olma' diyorum ben de örneğinize mukabil. Ayrıca unutmayalım ki Üstadı Üstad yapan hususiyetlerden birisi de, yaptığı işte estetiği de asla gözardı etmeyişiydi.

 

İmkan dairesinin izin verdiği ölçüde, en iyisine gitmek için çabalamak yegane hedefimiz olmalı.

Share this post


Link to post
Share on other sites

YENİDEN SERDENGEÇTİ DERGİSİ'NİN 3. SAYISI BİR HAFTA İÇERİSİNDE -HERHANGİ BİR AKSİLİK OLMADIĞI TAKDİRDE- ELİMİZE ULAŞMIŞ OLACAK GÖNÜLDAŞLARIM. GÖNÜL BİRLİĞİ ETTİĞİMİZ GARDAŞLARIMIZLA ANLAŞMASI ÇOK KOLAY OLMAKTA, ANCAK BAZI İNSANLARLA NE KADAR KONUŞURSAK KONUŞALIM "BİR ADIM YAKLAŞMA" DURUMUNU GÖREMEMEK ÜZÜNTÜ VERMEKTEDİR VE "GÖNÜLDAŞ" OLMADIĞIMIZI GÖSTERMEKTEDİR.GÖNÜLLER BİR OLUNCA BİR KELİME YETERLİDİR ANLAŞMAK İÇİN, HATTA GÖZ GÖZE BAKIYORSANIZ KONUŞMAYA BİLE GEREK YOKTUR. UZADIKÇA UZAYABİLECEK, HAKARET BOYUTUNA ÇOKTAN ULAŞMIŞ OLAN BİRTAKIM TARTIŞMALARI KİŞİLİĞİMİZE YAKIŞTIRMAMAKTAYIZ VE ZAMAN KAYBI OLARAK GÖRMEKTEYİZ.BEN BURADA KİŞİLİĞİM İÇİN DEĞİL DERGİMİZİ TANITMAK İÇİN BULUNUYORUM,ONUN İÇİN KİŞİSELLEŞMEYE BAŞLAYAN TARTIŞMALARIN "HAREKETE" ZARAR VERME OLASILIĞINDAN DOLAYI TARTIŞMAYI(!) KENDİ NAMIMA KAPATIYORUM. SÖZÜMÜZÜ KAFİRE VURMAK İÇİN KULLANIRIZ, HER NE KADAR BİZİ KIRICI ŞEKİLDE KONUŞSADA BİR DİN KARDEŞİMİ KIRMAKTAN, ONA KARŞI SÖZÜMÜ TÜKETMEKTEN ALLAH(CC)'A SIĞINIRIM. NEFSANİ SÖZLER SÖYLEMEKTEN NEFSANİ TARTIŞMALARA GİRMEKTEN NEFSANİ İŞLER PEŞİNDE KOŞMAKTAN YÜCE ALLAH(CC)'A SIĞINIRIM. BURADA NEFSANİLEŞTİRİLMİŞ TARTIŞMAYI KENDİ NAMIMA KAPATIYORUM.

YAPACAĞIMIZ ÇOK DAHA ÖNEMLİ İŞLER OLDUĞUNU BİLDİRİR, GÖNÜLDAŞLARIMA SAYGI VE SELAMLARIMI GÖNDERİRİM. DESTEĞİNİ ESİRGEMEYEN GARDAŞLARIMIZDAN ALLAH(CC) RAZI OLSUN.

Share this post


Link to post
Share on other sites

yeniden serdengeçti......

 

Harçlıklarımızdan artırarak çıktık bu yola.Bir an bile duraksamak aklımıza gelmedi.Alın terimizi verdik,uykularımızdan vazgeçtik çıkardık dergimizi.

 

Bu konuyu uzatmanın gereği yok,Emeğe saygıyı öğrenmedikten sonra.Bizi,yazılarımızı,ismimizi beğenmeyen kardeşim" bir dergi çıkar da gel" o zaman muhattap bulursun kendine.(buraya daha fazla birşeyler yazma,Allah(c.c) razı olsun anlayışın için...)

 

Allah(c.c)a emanet olun.

Share this post


Link to post
Share on other sites

..... :Ortada yanlış anlaşılan, düzeltilmesi gereken bişeyler var ise düzeltilmelidir.

Yanlış yaptığını düşünen birey, özür dilemekten korkmamalıdır, kendinin hor görüleceğini zannetmemelidir. Mevzular hava da bırakılmamalıdır zannımca.

 

Şimdi ortada bir mevzu var. Trradomir biladerim, diğer biladerlerimin çıkartmış oldugu dergiye yönelik, dayanaklı ve bana göre de yerinde olan bir eleştiri yapmış. (ki eleştiri yanlış,mesnetsiz, asılsız dahi olsa eleştirmene itham edilmez) Akabinde s.erhan biladerim trradomirin mesajını alıntılamış ve altına "not" düşmüş. Tabii nihayet, trradomir bu notu sahiplenmiş ve yine tabii nihayet s.erhan biladerime çıkışmış.

 

Trradomir biladerimin temas ettiği noktalardaki haklılığını büsbütün kenara bıraksam dahi böyle bir tepkiye maruz kalmasını doğru bulmadım.

 

Ferdi davranmayacağını izaha kalkışsa da, biladerim s.erhan, kendisinin kısım kısım ferdi davrandığına kani oldum.

 

Her neyse. Konunun tatlıya bağlanacağını hisseder gibi oluyorum, uzamaması hayırlı olur.

 

 

Ben, olaya yalnızca dışardan bakan biri olarak düşüncelerimi yazmak istedim. Yanlış anlaşılmadığımı umuyorum.

Her iki biladerime de selam ediyorum.

Bilvesile dergi önderlerini de tebrik ediyorum, muvaffakiyetler diliyorum. En kısa zamanda inceleme fırsatına malik oluruz inşallah.

Share this post


Link to post
Share on other sites

S.Erhan dostumuz bizi kendisiyle yakınlaşabildiğimiz ölçüde gönüldaş kabul ediyor madem, takılsın o aynen. Umarım ki gerek şahsî hataları, gerekse de bir dergi çıkartması hasebiyle sahip olduğu mesuliyetleri üzerinde biraz daha dikkatli olur ve kendini geliştirmeye çalışır. Hayaletinden bahsettiği hakaretleri merak ettim ama, arkadaşımız istişaremizi uzatmayı uygun görmüyor madem, peki ben de uzatmıyor ve son olarak nefs vurgusunun bu kadar aleni yapılmasının gizli bir riya tehlikesini doğurabileceğini de kendisine hatırlatmak istiyorum. Ben asıl YZK'nın yaklaşımındaki isabetsizlik hakkında konuşmak niyetindeyim. Arkadaşımız şöyle buyurmuş:

 

'Bu konuyu uzatmanın gereği yok,Emeğe saygıyı öğrenmedikten sonra.Bizi,yazılarımızı,ismimizi beğenmeyen kardeşim" bir dergi çıkar da gel" o zaman muhattap bulursun kendine.'

 

'Düüüüt!' -Ofsayt...

 

Fırıncı olmayan insanlar sabah kahvaltısında yedikleri ekmeğin kalitesi hakkında fikir beyan etmeyi bıraktığı gün, yahut kahvelerde sabahlayan veya forum sayfalarında yazan sivil zevat başbakanları, parti liderlerini eleştirmekten vazgeçtiği dem ben muhattap bulamayabilirim. Böyle saçma sapan bir mantık olmaz, hiç kusura bakmayın efendiciğim. Kendiniz gazete çıkarmazken nasıl diğer gazeteler hakkında fikir beyan ediyorsanız, ben de, bizden olan, bizden olduğunu iddia eden bir yayın organı hakkındaki fikirlerimi rahatlıkla açıklayabilirim. Mühim olan, sataşma niyetinin güdülmemesidir (ki insanlar sataşmalardan hareketle dahi doğruyu bulabilir, ayrı mevzu) ve ben, muhtemelen forumun kullanılmasının bilinmemesi sebebiyle ortaya çıkan bir haklı yanlış anlama neticesinde sert bir tepki koydum ortaya. İmla ve isim meselesinde ise niyetim halistir, inanınız inanmayınız beni alakadar etmez fakat bu böyle. Bu tarzdaki tenkitler emeğe saygısızlık olarak telakki edilirse bir adım dahi yol alınamaz, hele hele de 'Sen yap da öyle konuş' gibi dünyanın en komik tartışma argümanlarından birisiyle meselenin tüyü dikilirse komedi perdesi son raddeye dek açılır. Aksaklıklar, hatalar ne denli azaltılırsa, başarıya ulaşmak o denli mümkünleşecektir.

 

Ve tekraren: İsim gereğinden fazla iddialı, imlaya da dikkat edilmeli. Hatta imlayı kontrol edecek kimse yoksa, bu siteden dahi bu işle gönüllü olarak ilgilenmeyi kabul edecek insanlar çıkacaktır (Kendimi de kastediyorum, evet). Allah yardımcınız olsun.

 

YZK kardeşim, bu saatten sonra 'buraya daha fazla birşeyler yazma,Allah(c.c) razı olsun anlayışın için...' :rolleyes:

Share this post


Link to post
Share on other sites

(3. SAYIMIZ'DAN) ÖNSÖZ

Gerçekleri haykıran sesimiz sesiniz, geleceğe umutla bakan gözlerimiz gözleriniz olma amacında ilerliyor; “Haksızlık karşısında hakkı, Türksüzlük karşısında Türk’ü tutan” yalınkılıç milliyetçiliğimiz fikriyatımızın temellerini oluşturuyor; YENİDEN SERDENGEÇTİ, siz gönüldaşlarımızdan aldığı destekle ilke ve prensiplerinden taviz vermeden yoluna devam ediyor.

Dergimizin, Türklük gurur ve şuuru, İslam ahlak ve faziletiyle nurlanmış gençlerimiz hedef alınarak bilinçli olarak yürütülen başıboş, hedefsiz, değer ve inançlarından koparılmış, vatan-millet sevgisinden yoksun, hayat gayesi sadece –adeta bir hayvandan farksız olarak- yemek, içmek, eğlenmek ve bazı dürtülerini tatmin etmek olan bireyler olarak yetiştirmek gayesine karşı bir panzehir vazifesi gördüğüne inanıyoruz. Peki, Mustafa Kemallerden Osman Yüksel Serdengeçtilere, Necip Fazıllardan Mehmet Akiflere kadar, mefkuremizin temelini oluşturanların, yolumuzu aydınlatanların, bütün ümitlerini bağladıkları Müslüman-Türk gençliği, üzerinde oynanan oyunların ne kadarının farkında? Kaçımız, öldürülen bir Ermeni vatandaşın ardından “Hepimiz Ermeni’yiz” sloganlarıyla sokakları dolduran kuru kalabalığa “Hocalı katliamını ne çabuk unuttunuz?” diyebildik. Öyle bir katliam düşünün ki; elleri silahlı iki Ermeni katil, sekiz aylık hamile bir bacımızın başında, “AKÇİK, MANÇ?” (kız mı, oğlan mı?) oyunu oynayıp, sonucu öğrenebilmek için, AK-47 model Rus yapımı otomatik tüfeğine monte edilen seyyar kasaturayla bacımızın karnını deşiyor. Ve sonuç: İki Ermeni katilden biri kazanıyor; diğeri ise kaybediyor. Asıl kaybeden “insanlık” diye haykıramadık. Hangi liderimiz çıkıp da “Ne yüzle bizden soykırım iddiasıyla toprak talep edersiniz? Siz ilk önce Hocalıda Azeri kardeşlerimize yaptığınızın hesabını verin.” diyerek dünyaya meydan okuyor. Hangi birimiz, bulunduğumuz yerlerden, okuduğumuz okullardan rahatsız olan ve bizleri buralarda barındırmak istemeyen idarecilere “Yüksek makamların, alçak vekillerine” hitabıyla başlayan dilekçeler yazabilme azmi ve kararlılığındayız.

Tüm bu oynanan oyunlara karşın; gençliğimiz arasında boy gösteren, başıboşluk ve kayıtsızlığa aman vermeme fikrinde, Ulu Hakan Abdülhamid Han’ın “Tekerrür eden, tarih değil; hatalardır.” sözünü kalbimize kazıyıcı bir şuurda, merhum üstad Necip Fazıl Kısakürek’in deyimiyle “Büyük bir tasavvuf adamının benzetişiyle, zifiri karanlıkta ak sütün içindeki ak kılı fark edecek kadar gözü keskin bir gençlik” ümidindeyiz. İki cihan güneşi Allah’ın(c.c) alemleri yüzü suyu hürmetine yarattığı efendimiz Hz Muhammed Mustafa(s.a.v)’nın hadis-i şerifleri ve sünnetleri hayat tarzımız, O(s.a.v)’nun yolunu benimsemiş, amaçları O(s.a.v)’ nun izinde yürümek olan önderlerimiz fikriyatımızın mihenk taşlarıdır.

Senaryo aynı, oynanan oyunların içeriği ve karakterleri değiştirildi sadece.1940’larda tek parti tarafından yürütülen dinsizlik propagandasına DUR! ikazını yapıcı Serdengeçtiden aldığımız bayrağı sarsılmaz iman, bitmez tükenmez aksiyonla, bizden sonra gelecek ve bu ulvi davayı sahiplenecek nesillere ulaştırma kararlılığındayız.

iletişim için: [email protected]

Share this post


Link to post
Share on other sites

Hareketleri ve çalışmaları ile gönül ferahlatan, bu ferahlığın verdiği mana ve şuurun açıklığı ölçüsünde hamd edebilmemize sağlayan,büyük aksiyoner ve davamızın baş saflarında yer alan Serdengeçti'nin kalemini ve üslubunu bizlere hatırlatıp gayet hoş bir tat almamıza vesile olan kardeşlerimize teşekkürlerimizi sunuyoruz. Giriş yazısı mahiyetinde yazılan ve bu başlıkta yayınlanan önsözde ruhumuzu tarumar eden ama hiçbir sesin çıkmadı bununla birlikte bu sesi çıkarmaya namzet bir avuç karasevdalının çıkardığı,işte bizlerin de ancak bu sesi duyduktan sonra rahata kısmen erdiğimizi ve çalışmalarında "tüm davası sonsuzluğa taliplik ve sonsuzluğu yakalamak" gayesinde olduğuna inandığımız sayın dergi ekibinin bu aksiyoner ruh yapısını taşımalarından ötürü kutluyoruz. Bazı noktalarında eleştirilecek yerlerin olduğunu tesbit ettiğimiz ama genel anlamı ile gayet hoş bir girişin yapıldığı Yeniden Serdengeçti dergisinin vatanımıza,İslam Alemine ve tüm insanlığa iyilik ve güzellik getirmesini diliyoruz. Bu anlayışımızı da M.Akif'in :"Doğacaktır sana vaadettiği günler Hak'kın;Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakin" kısmına bağlıyoruz. Ve üstadımızın Anadolu topraklarına serptiği Büyük Doğu mayasının artık yavaş yavaş filizlendiğini görüyoruz.

 

Yeni Anadolu Gençliği'nin bilmesi ve keyfiyetine inanması gereken mısranın ;

 

Surda bir gedik açtık mukaddes mi mukaddes

Ey kahpe rüzgar artık ne yandan esersen es...

 

olduğuna bizler inanıyoruz.Bizlerin bu inanışımızı boşa çıkarmayacak Anadolu'nu yeni neslini görmenin verdiği sevinç ve sürur ile mesajımızı noktalıyoruz.

 

 

saygılarımızla

Share this post


Link to post
Share on other sites

"Gerçekleri haykıran sesimiz sesiniz, geleceğe umutla bakan gözlerimiz gözleriniz olma amacında ilerliyor; “Haksızlık karşısında hakkı, Türksüzlük karşısında Türk’ü tutan” yalınkılıç milliyetçiliğimiz fikriyatımızın temellerini oluşturuyor; YENİDEN SERDENGEÇTİ, siz gönüldaşlarımızdan aldığı destekle ilke ve prensiplerinden taviz vermeden yoluna devam ediyor."

Allah(c.c) yolunuzu açık kaleminizi keskin eylesin.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...

×
×
  • Create New...