Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
Gökan Öztürk

Nuray Alper

Recommended Posts

Selamun Aleyküm ÜSTAD sevenleri... Sizlere bir kardeşimi takdim etmek istiyorum... ÜSTAD NECİP FAZIL ı çok çok sever...

 

Ve henüz 24 yaşında kardeşimiz...

 

 

Ona dualar edelim, çünkü o herşeyin en güzeline layık... İlerde çok güzel yerlere gelecek Allah'ın izniyle...

 

İŞTE

 

NURAY ALPER ŞİİRLERİ

 

 

O'na! *

 

Ben sana teslimim demeden daha

Sen bana bendeki beni gösterdin

Gülşendi gözümde bu kurak vaha

Sözü lâl bırakan sanı gösterdin....

 

Hedef ki; menzilin hasret zulası

Gülüş! imkansızın imkan sılası

Türküm depremlerin bitmez dolusu

Zikrimi zikreden kanı gösterdin

 

Elem gölgesinde bir koyu çağrı

Yetişti başıma merhamet bağrı

İrkildi uykudan uyanan ağrı

Yoluna düştüğüm zanı gösterdin!

 

Bir seldi içimde değere reva

Ummandı gözümde derdime deva

Sonsuz öyküm dedim; buse-i neva

Yâr diye andığım canı gösterdin!

 

Çocukken büyüttün, azapla dertle

Çehresi dost duran düşmanlık fertle

Meçhuller içine saklanan art'la

Ateşe dil olan yan! 'ı gösterdin...

 

Çile dergâhında ağlarken gülmek

Sırra talip olup özüne gelmek

Sonsuz eşiğinde ölmeden ölmek

Gözümde yükselen tanı gösterdin..

 

Duymadan hükmünü eridim, bittim

Adını haykıran aynada yittim

An sende değilse ben'i de ittim

Ey varlığı güzel! şanı gösterdin....

 

 

 

29.11.2006 -

 

Afyon/Kocatepe (haber-sanat) gazetesinin 'İz Bırakacaklar' köşesinde yayımlanmıştır....

 

Nuray Alper

 

 

 

 

Vuslat Yolcuları*

 

Her zerresi bin arşla ıslatılmış vatanım

..ve ey topraktan evvel yüreğimde yatanım

 

Nurundan bir pay düşsün ruhumun zindanına

Gözyaşlarım karışsın feyzinin handanına

 

Baş eğerken hayana cennette huri kızlar

Niye küskün canıma size selam yıldızlar?

 

Şimdi özlenen diyâr, Firdevs gölgesindesin

Nice kanla yazılmış şehadet sesindesin

 

Güz döküyor semadan gözlerime nevbahar

Otuz beş gülistana(!) iç çeker gibi seher..

 

Gurbetten selam götür sılaya ey şehidim

Mavzerlerin kalanı nasıl vurur, şahidim!

 

Arzet gül kokuluya kardeş kardeşe düştü(*)

Feryatlar ki safını küfür ile bölüştü

 

Hani, beklenen mevsim gelişiyle zaferdi

Fatihi, Yavuz’uyla en güzide seferdi

 

Hani ana kolunda can verecekti vehim

Daim yaşayacaktı şeref kokan tarihim

 

Kapatsa da gözünü dünyaya nurlu sima’n

Nefes alır kalbinde hala soluksuz iman

 

Sonsuzluk boyasıyla bâkileşen adına

Takılıp gitse hüznüm kuşların kanadına

 

Yazamam; kalem bîçâr, elimde keder ılık

Bağdaş kurdu özüme vuslat bakan ayrılık

 

Parçalansın alnında büyüyen kanlı ahit

Gülerek kollarını güne açsın mücahit

 

Hasret sabahlarıyla bende erirken bin can

Ötelere koşuyor sende sonsuz heyecan

 

(*) Şiirde geçen 'kardeşin kardeşe düşmesi' ülke içindeki birliği kast etmekte, Türk-Kürt ayrımcılığı çabasını ele almaktadır.

 

 

Nuray Alper

 

 

 

 

Gül'ün Yâri Efendim! *

 

Söz biter; hıçkırığa boyanır birgün daha

Sûret-i cemalimde mahzun çocuklar çağlar

Benden alır hüznünü seni görmemiş saha

Fikrimin hicretine tam on dört asır ağlar

 

...........................Efendim! An yaralı, bu güz sensiz hastadır

...........................Semalarda titreşen dualarım yastadır

 

Toplanır birer birer deryasına seherin

Nurundan almak için rûhanî güvercinler

Bilmezler, günah nedir; nerde izi kahırın

Sesini duyamayan kalbim elimde inler

 

...........................Efendim! Dil isyanda, zikre seni katıyor

...........................Halbuki yüreğimde kaç bin Leheb yatıyor

 

Kutlu varoluşların en mukaddes olanı

Duası Abdullah'ın, Amine'nin rüyası

Sen ey ana rahminin boynu bükük kalanı

Cihânşumul doğumun en haşmetli ziyâsı

 

...........................Efendim! yokluğunun diğer adıdır ziyan

...........................Varlığını haykıran sözlere emridir; yan!

 

Sen ki Kureyş müjdesi gonca gonca açılan

O İlahi rahmetin merhamet yüklü gizi

Bir feth-i mübîndin ki karanlığa saçılan

Bitmedi, bitmeyecek zulme verdiğin sızı

 

...........................Efendim! sensizliğim tüketti nedenimi

...........................Istırap katre katre sarıyor bedenimi

 

Yaralı yüreğiyle yağmurları ağlattı

Ardından bakıp kalan gül Mekke sokakları

Gizli bir inilti ki derdi öze bağlattı

Yılların firâkıyla ağrıdı şakakları

 

...........................Efendim! kir ve kan'dır çağın yüzünden sızan

...........................Nasıl şaşırıp kaldı yönü kefensiz mizan

 

Hani âli bayramı yaşamıştı Medine

Râm olup varlığına kurtulurken yoklardan

Ve takvâ yazar iken canını yüce dine

Hala utanır Taif yürüyen ayaklardan

 

...........................Efendim! Kör iz'anla emrine uyamadım

...........................Düştüm de yollarına kokunu duyamadım

 

Bilallerin göğsünde iman ederken taşlar

Onunla haykırdılar; Allah, Resûl ve Ehad

Hûşu hakikatine nasıl koşmuştu başlar

Kanını toprağına değdiremedi Uhud!

 

...........................Efendim! sûretinle ifşa oldu nur nişan

...........................Sırtındaki mühürde hayat buldu sonsuz şan!

 

Ne güzel gülümserdin Ayşe'nin iffetine

'Beni nasıl sevdin? ' e cevabındı; kördüğüm

Çölde kumlar şahitti sevdanın saffetine

Şimdi bir masal gibi kitaplara sorduğum

 

...........................Efendim! Kutlu çilen, dokunmadı çamura

...........................Güzel ahlâk verilmiş özündeki hamura.

 

Ellerim, bir güzide yakarışın kelamı

Mazide nefes alan çöllere hasret sürgün

Muazzam çığlıkların yönü meçhûl selamı

İşte hicrana perde ihtiyâr gece ve gün

 

 

...........................Efendim! Bilemedik niye güzeldir güller

...........................ve o lâtif gülleri koparamayan eller.

 

(*) Cemal; Allah'ın sıfat tecellisi olarak kullanılmıştır.

 

 

 

Nuray Alper

 

Ahraz Nur

 

Yazsam sırrı dize dize

Halin bana kırılır mı?

Ab-ı revan sussam söze

Mısra cana darılır mı?

 

Hilkatimi astım rafa

Ruhu düşürdüm arafa

Ver hükmünü itirafa

Sözün tana sarılır mı?

 

Nurla bakar gönül gözün

Gördüklerin kendi özün

Keder yüzün benim güzüm

Çile an'a burulur mu?

 

Tutunmadı sinemde sam

Parçalandı kırık asam

'Gül' de, -kalbim gülsün- desem

Yıllar yine yorulur mu?

 

Hakikatin dost eşiği

Takatimin al beşiği

Semaların Hak aşığı

Sevda tene sorulur mu?

 

İsyanlara satıp kibri

Kalkan ettin ömre sabrı

Efsunların vefa kabri

Sonsuz şana varılır mı?

 

 

 

Nuray Alper

 

 

Resimdeki İs

 

Ömürlük mısramı alma eline

Dilinde korkunun eyvahı kalır

Ekleme hüznümü kelam beline

Zamansız şarkının günahı kalır

 

Yola sundum yorgun düşen tehrimi

Kaleme sürmeden, sustum zehrimi

Zulümler büyüttü bitmez kahrımı

Sanma ki yazgının felahı kalır

 

Baktığım her vuslat hasretimden cüz

Bir seni haykırmaz resmettiğin yüz

Sen görmeyi diler bana varan öz

Vefâsız vurgunun silahı kalır

 

Sözü ekleyerek kırgın dünüme

Süslü yankılarla çıktın önüme

Taklitin düşerken durgun yönüme

Kimliksiz kurgunun sabahı kalır

 

Elem dergâhında hisle ördüğüm

Kutsi emeklerim sende kördüğüm

Sancı ikliminde sevinç gördüğüm

Kahırlı türkünün siyâhı kalır

 

Tebessüm nuruna vuran akşamlar

Önce yâren sonra yalan akşamlar

Giderim; sabrıma ziyân akşamlar

Elinde sürgünün bin ahı kalır

 

Nuray Alper

Share this post


Link to post
Share on other sites

Yukarıdaki şiirler sayın Gökhan Kardeşimizin bahsettiği gibi liyakat payını alacak derecede. Gerçekten bizlerin, "ruhu" anlamada bir manivela konumunda diye kabul edebileceğimiz şiirlere göz attığımda yazan kardeşimize buradan teşekkürlerimi bildiriyorum ve yazan arkadaşımızın hakkını teslim ediyorum. Gönlünüze sağlık. Özellikle üstad ile ilgili olan çalışmalarını (eğer var ise :rolleyes: ) görmek isteriz.

 

 

saygılarımla

Share this post


Link to post
Share on other sites

Gökan kardesim Allah razı olsun. üstad Necip Fazıl in hiç bir yerde bulunmayan şiirlerini buldum deyip bu şiirleri yazıp altına da O nun ismini yazsaydın vallahi ben inanırdım. Nuray kardeşimiz gerçek bir şair senin de dediğin gibi. Onu da burada görmek, tanımak isterim...

Share this post


Link to post
Share on other sites

BDG ve e-selcuk : eyvallah teşekkür ederim...

 

Kardeşimiz NURAY ALPER in şiirlerini okuyunuz takip ediniz, ALLAH 'IN İZNİYLE İLERDE BÜYÜK BİR ŞAİR OLACAK BUNA İNANIYORUM...

 

Dua ile...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Gerçekten gerçek bir şair,yüreğine sağlık,bu şiirleri okuma imkanını bize sunduğunuz için size de teşekkür ederim efendim :)

 

İmkan varsa Nuray Hanım'a da saygılarımı,selamlarımı iletin lütfen :)

 

Selametle :)

Share this post


Link to post
Share on other sites

İNŞİRAH

 

 

Çağların güneşiyle gönlüme doğan gece

Duamı yıldız gibi parlayan çölüne yaz

Bir şekil ki bu rüya, irkilişlerden yüce

Bir sükût ki izahsız, gözyaşına eş ayaz...

 

Ellerimde Yesrib(*) 'den kalma çakıl taşları!

Burada mavi gökler, yerlere daha yakın

Bilmem anlar mı mazim, Allah diyen başları

Kalmasa da günümde beni üzen bir 'sakın'.

 

Ey Medine diyârı, güllerin has kokusu

Yola düşen her sebep, vurgun yiyor boşluktan

Nur yüzünde savrulan, asaletin dokusu

'Benim' diyen zilleti, kurtarır sarhoşluktan

 

Eller,diller sahabe ve sahabe zikirler

Ne deprem ki, mahşeri gözlerime bağırır

Cehennemî ateşe zincir vuran fikirler

Bir mukaddes heybetle canı tenden çağırır...

 

Ben sanırdım her nefes; ah'ı gökleri yakan

Hüzünlü serenatın son adımlık tek düşü

İhvan zamana mekan, kan mı seslerden akan?

Neden bu kadar koyu, Hakka giden gözyaşı

 

..............................(21.07.)

 

Şimdi tebessüm ağlar, ayrılık vuslatıyla

Beni bende solduran, gönlüm kendinden ırak

Varlık yokluğu yıkar hakikat hasletiyle

Yine ruhumu aldı, hicret kokulu firak...

 

(26.07)

 

(*) Yesrib; Medine'nin cahiliye dönemindeki adı...

 

 

 

Nuray Alper

Share this post


Link to post
Share on other sites

*-İsrâ ilinde Kan sızdı Ellerin-*

 

“gazze şühedâsının hatırasına’’

 

göğsünün nevbaharından vurulan aralık

müNbit topraklarında an/neydi yağmuru yanan

külünün tasallutuna düştüğüm sabadan başka

 

namluda ikindi intiharları

hengâmın doğurduğu zulmete kıyas

cennet vaadi dudaklarında

umut kumbarasıydı yaşam

 

bilirdik

infaza amade elleri -(v) ardı-

kızıl hummalı gülüşlerinden

vicdan/sızdı

 

 

ah/senin solunda kıyama duran ağrının

kaç salâ yükselir omuzlarından

oyuncağı kurşun yarası

yaşlı bir sükût orucudur zaman

inkisarın ayak izi, cesaretin/de

uzanıp gürüzgâh istemeye yüzüm yok

çileyi aşk kılan arşın topuklarından

ey körpe ayrılıklara âşina hançerem

çıkar ağzına hapsettiğin duayı

 

görürdük

siluetlerde saklanan vahşetleri –(v) ardı-

geceyi emziren ağıtlardan

yâr/sızdı

 

havf ve reca arası sıratında yaşam/ak

boynundaki besmele hangi lâlede hüzzam

aşiyanım merhametten asanın mihrabında

meşaleye hat çekerken iman

alıp alıp götürüyor yüreğimi

mücahit kuşlarının şakağındaki vuslat

 

susardık

kadehlerde can bulan vaatleri –(v) ardı-

cinayete kurulu hicretlerinden

haya/sızdı

 

kâinatın mazmunu kirpiğindeki vecd mi

göğün telâşında bahtın

zaman/sız/ardı yarı kapalı bakışların(dan) . gömleğimden

kan sızardı

gölgesine koştuğunuz çiçeklerin silinirken ezberinden

sokaklarda yürüyen gün âh ağlardı

esaret köprüsü hürriyete dargın

kıyılarımda bir çift matem. tarihin

saçlarında yıkanan haşyet sehabı/

aşktan kopan şehr-i yârdı.

 

 

dökülsün ahrazına sahraların

avuçlarımdaki kırk bir destanlık öykü

ölüme daru’l karar giydiren felâh

iki rahmet arası yolculuğun gözyaşı gamzesinde

-içimdeki nehir gurbet yanıyor.-

 

tebdil-i makamı sıla

isrâ yürüyüşünde izzet

kervan kervan donandığım hasret

sende ölümsüz bahar bana bitmez metanet

o/nursuz (gü) rûhu lanetleyen izler/de

nefesinin surlarından dağılan mahşer

Allah-u Ekber!

Share this post


Link to post
Share on other sites

BiR ŞAFAK VAKTİDİR ÖMÜR....

 

“Dudakları mürekkep kokan öykünün yaralanmış şiiriyim”

 

Kan damlar gömleğinden Yusuf’un

Gönlümün hüzzam sayfalarına...

Kâinatın günahkâr tarafı mı,yanık isyan çağrısı mı gülün

Ellerimden tırmanan,

Ayıp işli şakaklara?

 

Boyun bükmüş derviş bakışının gözlerime konan ışıltısı

Gülümsüyor, olmayacak dualarıma.....

 

Bilsem ki;

-Bir şafak türküsü ömür-

Yine dokunamadım Peygamberin kokusuna....

 

Bir nebze olsun bahtımda;

Osman edebi

Ali’nin cesareti.....

Göremez gönül gözüm Sıddık samimiyetini

Sırrını çözdüm başımdaki vurgun hasretin

Göklerden dönen ah’lar kurşunlamış beni

 

(Bu gün bırakmaya yeminliyim yasaklı çocukluğumu

Hissetsem de delice özleyeceğimi.)

 

Ne tarafa uzansa işaret parmağım

Ömrümün en uzun günahını gösteriyor

En kısa afakını sevdanın...

 

Bilsem ki;

-Bir şafak dalgalanmasıdır ömür-

Nerede Ayşe iffeti

Hatice sadakati?

Amansız bir tokattır sevinçlerime

Zeynep cömertliği.

 

Muammanın esrar hülyaları kuşatır hayallerimi

Tıkanır da yutkunuşun hırçın dalgaları boğazıma

Ağlamalara gebe sancılar alır yerini

Boğulurum bir tuzağın girdabında

Dost sanılanlar uzatır önce düşman yüzlerini.....

 

Bilsem ki;

-Bir şafak hatırasıdır ömür-

Ömer’in adaletine bakamamış ellerin

Taifteki taşları toplamaları gibi

Kir gölüne batmış yine ayaklar

Yıldızsız bir şarkı uzanır kulağıma;

Nerede şair çilesi?

 

Alın terine kadar ağrıyor kahkahaları

Oyundan ibaret hayat keşmekeşinin

Tükeniyor kelimelerin ömrü

İdamlıkken sükûnetin can damarı

Müebbettir ruhumun can yangınları...

 

Bilsem ki;

-Bir şafak vaktidir ömür-

Dolanır da ince boynuma

Sükût-u hazanı yaşatır

Geceleşen gündüzlerin son baharına

Nerde Meryem sızısı?

Utanır haya artık,hakikat anlatmaya.....

Share this post


Link to post
Share on other sites

Nuray Alper ile ilgili başlıklar birleştirilmiştir. Bu başlık altından devam edebilirsiniz.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...

×
×
  • Create New...