Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
oktay

Mevdudi

Recommended Posts

1903 senesinde hindistan’da doğup, 1979 da amerika’da vefat etti. ibni teymiye’nin fikirlerine saplanmıştır. siyasi düşüncelerini islamiyet olarak tanıtarak (cemaat-ül islamiyye) dediği bir fırka meydana getirdi. istanbul yüksek islam enstitüsü eski müdürü ve öğretim üyesi ahmed davudoğlu din tahripçileri kitabında, (mevdudi bir filozoftur, şaşırabilir) diyor.

 

necip fazıl diyor ki:

 

(islam’da ihya hareketleri adlı eserinde, kuru aklı biricik metot olarak kullanıyor, bu metodun baş temsilcisi ibni teymiye’yi göklere çıkarıyor, imam-ı rabbani hazretleri gibi beyninin her zerresi güneş olan bir kahramanı yalnız dış cephesiyle ele alıp içini görmezlikten geliyor. imam-ı gazali hazretlerini güya “müceddid-yenileyici” tanıdıktan sonra onda bir takım zaaflar buluyor. (s.64-77)

 

 

mevdudi, hilafet ve saltanat isimli kitabının çeşitli yerlerinde, “islam nazariyesi” tabirini kullanıyor. halbuki islam nazariyesi olmaz, islamiyet bir nazariye yani teori, görüş değildir. allahü teâlânın dinidir. genellikle bu tabiri ve islam düşüncesi tabirini, peygamber efendimizin peygamber olduğuna inanmayan, islamiyet’i hak din kabul etmeyen, peygamber efendimizin kendi görüşü kabul eden yabancı müsteşrikler kullanır. müslümanlar böyle, islam nazariyesi, islam düşüncesi gibi tabirleri kullanmazlar.

 

ismi geçen kitabındaki bazı ifadeleri nakledelim:

 

1- gayri müslimler, müminlere verilmiş bütün medeni haklardan aynı şekilde istifade eder. (s.58)

 

[yanlıştır, bir gayri müslim, mümin kadınla evlenemez, seçme ve seçilme hakkına sahip olamaz.]

 

2- benim nazarımda bütün insanlar eşittir. bizden olsun veya olmasın. (s.68)

 

[insanlar, insan olarak eşitse de, bir müslümanla bir kâfir asla eşit değildir. müslüman namaz kılması için zorlanır, fakat kâfir zorlanamaz. (ancak müminler kardeştir) âyet-i kerimesine istinaden bütün vatandaşların eşit olduğu hükmünü çıkarıyor. s.69-70 ]

 

3- sahabeden hz. sa'ad bin ubade’ye, farklı ictihadı için kabilecilik taassubu diyor. (s.112)

 

4- dördünün değil de, ilk iki halifenin icraatı numune kabul edilir diyor. (s.114)

 

[hadis-i şerifte ise, (benden sonra ihtilaflar çıkınca, sünnetime ve hulefa-i raşidinin sünnetine uyun! onlara azı dişlerinizle ısırır gibi sımsıkı sarılın!) buyuruluyor. (tirmizi, ibni mace)]

 

5- hulefa-i raşidinin aydınlattığı meşaleyi [hz.] osman söndürdü diyor. (s.117)

 

6- hulefa-i raşidinin doğru yolu gösterdiklerini, fakat o yolda gitmediklerini belirtmek için, “bu zevat-ı kirama hulefa-i raşide - doğru yolda giden halifeler – değil de, hulefa-i mürşide - doğru yolu gösteren halifeler - demek daha doğrudur” diyor. (s.122)

 

7- beni ümeyye [yani hz. osman sülalesi]nin memleket idaresinde söz sahibi olmasının kabiliyetle izahı mümkün olamaz diyerek iltimas olduğunu iddia ediyor. (s.30)

 

8- ibni teymiye'den bile nakiller yapıyor. (s.135)

 

9- [hz.] osman'ın siyaseti hatalı idi diyor. (s.141)

 

10- islam’ın emrettiği seçim şeklinin modern olmadığını veya modern seçimin islam’ın koyduğu seçim sisteminden üstün olduğunu, dolayısıyla hz. ali’ye haksızlık yapıldığını belirtmek için, “bugünkü modern usullerle bir seçim yapılmış olsaydı hz. ali kazanacaktı” diyor. (s.151)

 

11- “talha, zübeyir ve diğer kan davası peşinde koşanlar” diyor da, şer’i kısas isteyenler demiyor. aşere-i mübeşşereden bu iki zatı "kan davası peşinde koşanlar” diye suçluyor. (s.164)

 

12- hz. ali'nin karşı taraftakilerin şehitlerine hürmet gösterdiğini ve mallarını ganimet saymadığını yazdığı halde hainliğinden karşı tarafa hücum etmekten kendini alamıyor. (s.167)

 

13- resulullahın kayınbiraderi, vahiy katibi hz. muaviye'ye uzattığı kirli diline bakın:

 

muaviye, osman'ın kanını istemek hususunda gayri kanuni yolda yürüyordu. (s.169)

muaviye, osman'ın katillerinden değil, o zamanın halifesinden kan istiyordu. (s.171)

 

14- hz. osman'ın katilinin hz. ali'nin olduğunu söylemesi için, sahabeden 5 tane yalancı şahit bulundu diye iftira ediyor. (s.173-174)

 

15- hakem olayında haklıyı haksızı tespitin, hakemlerin yetkisinde olmadığını, hakemlerin yaptığı işin tamamen yolsuz ve yersiz olduğunu söyleyerek, bu işe rıza gösteren hz. ali ile bütün eshab-ı kiramı yolsuz ve yersiz iş yapmakla suçluyor. (s.182-183-187)

 

16- hz. ali'nin, hz. osman'ın katline iştirak eden iki sahabiyi vali yaptı diyerek, “işte hz. ali'nin tek hatalı meselesi budur” diyerek hz. ali'yi suçluyor da, ictihadı böyle idi diyemiyor. (s.187-197)

 

17- hz. ebu bekir’in hz. ömer'i yerine hilafete seçtiği gibi, hz. muaviye'nin de oğlunu hilafete seçmesini yanlış, hatalı ve usulsüz bir fikir olarak söyledikten sonra eshab-ı kiramın bu işi aynen kabul etmesini hazmedemediği için resulullahın arkadaşlarına yükleniyor. (s.197)

 

18- hz. muaviye hakkında ağzına geleni söylüyor, bir defacık olsun hz. kelimesini bile uygun bulmadığı halde yaptığı hareketlerin tasvibi için bakın nasıl bir dil kullanıyor: muaviye iyilikleri şöyle dursun sahabi olması hasebiyle hürmete şayan bir zattır. onun hakkında her kim ileri geri konuşur, ona taan etmeye kalkarsa, o haddini bilmeyen bir kimsedir. (s.204)

 

[hem hürmete layık diyor, hem de bir hz demekten kaçınıyor. mevdudi’nin samimiyetsiz olduğuna bu cümlesi yetmez mi?]

 

19- hz. muaviye için, “politik gayeler uğruna şeriat hükümlerini tahrif etti” diyor. (s.235)

 

20- şöyle bir iftira ediyor: “bu hadise esnasında bin kadar kadın kendi kocalarından başka kimselerden gebe kaldı.” (s.247)

 

[mevdudi, eshab-ı kiram ve onların çocukları olan tabiine bu ırz düşmanlığını nasıl layık görür ki? hâşâ zina etseler bile gebe kaldığını hain nasıl tespit etmiş ki?]

 

21- şirkten başka günahların affedilebileceği mürcienin itikadı olduğunu söylüyor. (s.302)

 

halbuki kur’an-ı kerimde buyuruluyor ki:

(allahü teâlâ, şirki asla affetmez ve şirkten başka olan bütün günahları dilerse affeder.) [nisa 48]

 

22- imam-ı a'zamın istisnasız bütün sahabileri hayırla, iyilikle yâdettiğini yazmasına rağmen, kendisi hain olduğu için hazret-i muaviye'ye, hazret kelimesini bile çok görüyor. (s.326)

 

23- islam âlimleri cumhuriyet esasları korunması şartıyla birlik için çalıştılar diyor. (s.360)

 

24- sahabiler için, “bilerek hata yapmaz” diyor ve ictihadi hataları olabilir demiyor. (s.436)

 

25- es-sahabetü küllühüm adül, mefhumunun istisnasız bütün sahabiler hakkında varit olduğunu söylediği halde, yine de çokları adil iş yapmadı, şeriatı tahrif etti diyor. (s.437)

 

26- bir hata işlemekle bir kimsenin derecesinin yüksekliğine noksanlık gelemiyeceğini belirterek “eshab-ı kirama dil uzatıyorum ama onlara noksanlık gelmez” demek istiyor. (s.441)

 

27- “benim düşüncem şöyle” diyerek kendini, resulullahın arkadaşlarını, akrabasını hâşâ hesaba çeken savcı olarak görüyor. (s.443)

 

28- (eshabım hakkında konuşulurken dilinizi tutunuz) hadis-i şerifine rağmen sahabe-i kirama kusur yüklemeye, hata bulmaya çalışıyor. (s.444)

 

29- sapıkların şahitliği kabul edilmediği halde iftiralarına ibni sebecilerden delil getiriyor. intak-ı hak kabilinden mehaz gösterdiği ibni ebi hadid'in ehl-i sünnet olmadığını kendi de itiraf ediyor. (s.445)

 

30- ibni kuteybeyi mehaz olarak gösteriyor. ibni kuteybe’nin ehl-i sünnet olmadığı bir tarafa, hz. ali'yi sevmemek anlamına gelen nasibilikle itham edildiğini belirtiyor. (s.446, 447)

 

[sanki hz. ali düşmanı olunca sözü senet mi olur?]

 

31- ibni teymiye’yi imam diye övüyor. (s.452) [burada imam, mezhep sahibi büyük âlim demektir.]

 

32- ibni arabi'nin, ibni teymiye'nin ve şah abdülaziz'in şiileri reddiye hakkında yazdıkları kitapların mehaz olamıyacağını beyan ediyor. (s.463-464)

 

33- kendi fikirlerini yazdıktan sonra, “kendi icthad-i fikrimi ortaya koysaydım” diyor. (s.463)

 

34- [hz.] osman'ın niyeti değil, düşüncesi yanlıştı diyor. (s.465)

 

35- hz. osman'ın firasetinin noksan olduğunu ispat için, “herhangi cahil bir insan bile vukuu muhtemel zararları tahmin edebilir, iyi veya kötü bunlara karşı gerekli tedbirleri almayı ihmal etmezdi” diyor. hz. osman'ın bir cahil kadar bile tedbirli olmadığını söylüyor. (s.467)

 

[hâşâ allah onu aşere-i mübeşşereden cennetlik biri olduğunu bildirmekle, resulullah iki kızını ona vermekle ve sahabe-i kiram, halife seçmekle hata ettiği söylenmiş oluyor.]

 

36- hz. osman'ın hz. muaviye'yi uzun seneler valilikte bıraktığı için siyaset ve tedbirinin hatalı olduğunu, bir valiyi ancak 5-6 sene istihdam edip değiştirmenin münasip olacağını söylüyor. (s.472)

 

37- hz. osman'ın akrabalarına karşı olan tutumunu zaaf olarak vasıflandırıyor. (s.476)

 

[mevdudi’yi savunan müslüman kardeşlerimiz, hz.osman’ı savunsalardı kendileri için daha hayırlı olurdu. bize ne kadar kızarlarsa kızsınlar, biz hz.osman’ı savunuyor ve onun tarafını tutuyoruz.]

 

38- [hz.] osman, bazı valileri değiştireceğine söz verdiği halde yine yerlerinde bıraktı diyerek, onu yalancılıkla suçluyor. (s.483)

 

39- eshab-ı kiramın en büyüklerinden amr ibni as hazretleri için, “bu zatın yaptığı iş, düpedüz haksızlıktı” diyor. (s.498)

 

40- mekke'nin fethinde [hz.] osman'ın iltiması ile bir zatın suçundan vazgeçildi diyor. (s.506)

 

[iltimas, bir haksızlığı meşru kılmak için yapılır. hz. osman iltimas yaptı demekle hem hz. osman suçlanıyor, hem de bu iltiması kabul eden resulullah efendimiz suçlanmış oluyor.]

 

mevdudi, (tarih boyunca tevhid mücadelesi ve hz. peygamberin hayatı) adlı kitaplarında, vahiylerin arası uzadıkça efendimizin üzüntüsünün ve sıkıntısının arttığını, bazen sebir, bazen hıra tepesine gidip oradan kendini atmak, yani intihar etmek istediği yazılıdır.

 

halbuki kitaplarda diyor ki:

 

resulullah, (cebrail aleyhisselam gözümden gaib oldu, lakin onun heybet, şiddet ve korkusu üzerimde sabit kaldı. bana mecnun diyeceklerinden ve bana dil uzatıp kötüleyeceklerinden korktum. hatice’nin yanına geldim. vücudum titriyordu. kendimden geçmiştim. gördüğüm şeyleri hatice’ye anlattım ve bana kahinlik arız olacağından korkuyorum dedim) buyurunca, hz. hatice, (allah korusun. hak teâlâ sana hayır ihsan eder. hayrından başka şey dilemez. allah hakkı için benim ümidim şöyledir ki, sen bu ümmetin peygamberi olacaksın. zira sen misafiri seversin. doğru söylersin ve emin kimsesin. acizlere yardım eder, yetimleri korur, gariplere iyilik edersin. ve iyi huylusun. bu hasletlerin sahibi olana korku ve ürkmek olmaz) dedi. (medaric-ün-nübüvve)

 

mevdudi, peygamberimize dil uzatıyor

 

ahmet davudoğlu hoca, din tahripçileri kitabında, mevdudi’yi tenkit ederek özetle diyor ki:

 

felsefe ile meşgul olan mevdudi, kolay tarafından din âlimi olmaya heves etmiş, dinde reformcu bir cemaat meydana getirmiştir. mısır’ın reformcu yazarları onu göklere çıkarırken, pakistan uleması da yerin dibine batırmıştır. (s.168)

 

mevdudi, ulemasıyla, muhaddisiyle, fukahasıyla bütün islam âlimlerine cahil demiştir. (s.173)

 

“peygamber sav, peygamberlik farzında kusur ettiği için allah ona istiğfar emretmiştir” diyor. (s.173)

 

“bütün peygamberler günah işlerler” diyor. (s.174)

 

“peygamberimiz kur’anın eşitlik esası ile ameli terk etti” diyor. (s.176)

 

mevdudi, resail mesail isimli eserinde (s.57 de) “resulullah deccalin kendi zamanında çıkacağını sanıyordu, ama bu zannı üzerinden 1350 sene geçmesine rağmen, peygamberin zannı doğru çıkmamıştır” diyor. (s.179)

 

yazılarında bunlara benzer saçmalar çoktur. (s.178)

 

son söz olarak mevdudi’nin kim olduğuna bakalım:

 

(hindistan’daki dinde reformculardan, ingiliz casusu ebülula el mevdudi iskoç masonu idi.) [faideli bilgiler s.303]

 

www.dinimizislam.com

Share this post


Link to post
Share on other sites

Mevdudi başlığının açıldığını görünce heyecanlanıp, sevinmiştim. Bir de baktım ki gene o yazılardan! Ali Şeriati, Hasan El Benna, Seyyid Kutub.. e sıranın Mevdudi’ye gelmesi gayet olağan.

 

Üstad’ın merhum hakkındaki ifadelerini nakletmişsiniz. Keşke onunla sınırlandırsaydınız. Veya Ahmet Davutoğlu’nun kitabından birkaç cümle ekleseydiniz. Eminim daha tutarlı ve ikna edici olurdu.

Hem bu kadar basit yargılar niye? Yazı hangi zihniyete aitse bu bayağılık neyin zorlaması?

 

Mevdudi casus ha? Hem de İngiliz? Üstüne İskoç masonu? Ne yönlü bir zat imiş. Tanıyamamışım, aydınlandım(!)

 

Ya sabır Ya selamet…

Share this post


Link to post
Share on other sites

Bence onun hakkında bütün bilgilerin sunulması onu daha iyi tanımamızı sağlamış.Çok yazık hem kendini hemde arkasından sürüklediği kitlelere zarar vermiştir.Rabbim yardımcısı olsun

Share this post


Link to post
Share on other sites
Veya Ahmet Davutoğlu’nun kitabından birkaç cümle ekleseydiniz. Eminim daha tutarlı ve ikna edici olurdu.

ahmet davudoğlu hoca, din tahripçileri kitabında, mevdudi’yi tenkit ederek özetle diyor ki:

 

felsefe ile meşgul olan mevdudi, kolay tarafından din âlimi olmaya heves etmiş, dinde reformcu bir cemaat meydana getirmiştir. mısır’ın reformcu yazarları onu göklere çıkarırken, pakistan uleması da yerin dibine batırmıştır. (s.168)

 

mevdudi, ulemasıyla, muhaddisiyle, fukahasıyla bütün islam âlimlerine cahil demiştir. (s.173)

 

“peygamber sav, peygamberlik farzında kusur ettiği için allah ona istiğfar emretmiştir” diyor. (s.173)

 

“bütün peygamberler günah işlerler” diyor. (s.174)

 

“peygamberimiz kur’anın eşitlik esası ile ameli terk etti” diyor. (s.176)

 

mevdudi, resail mesail isimli eserinde (s.57 de) “resulullah deccalin kendi zamanında çıkacağını sanıyordu, ama bu zannı üzerinden 1350 sene geçmesine rağmen, peygamberin zannı doğru çıkmamıştır” diyor. (s.179)

Share this post


Link to post
Share on other sites

Kusura bakmayın, cahillik ettim. Şöyle bir göz atarak yorum yapmamak gerekiyormuş. Aşırı tepki önyargıyla harmanlanınca hoş olmuyor.

 

Ancak tuhaf bir şekilde yanılmışım. Ben Ahmed Davutoğlu diye bahsettiğiniz kişiyi Başbakanlık Baş Danışmanı Prof. Ahmed Davutoğlu zannetmiştim. Kendisinin Mevdudi hakkında bunları söylemesi şaşırtıcı geldiği için ufak çapta bir araştırma gereği duydum, ki iyiki de duymuşum. Zira düşünce ve fikir hayatında bu gibi safsatalara yer vermesi abes olurdu. Üstad’ın konu ile ilgili tüm eleştirilerini iyice belleyip, diğer sağlam kaynaklara da başvurarak fikir muhasebesine girişmem yerinde olacaktır. Bu durumda sarf etmiş olduğum tutarlılık konusu güncelliğini korumakta. Paylaşmaya devam edelim.

 

Uyarınız için ayrıca teşekkür ederim.

 

Not: Edindiğim bazı duyumlar çerçevesinde değerlendirme yaptığımda sizin sözünü ettiğiniz Ahmet Bey bahsettiğim sağlam kaynaklar arasında bulunmamaktadır.

 

Saygılarımla.

Share this post


Link to post
Share on other sites

mevdudinin sapık olmadığını bilmeyen yoktur herhalde

arkadaşlar yalnız seyyid kutup ile hasan el bennayı bu malüm zevatların arasına dahil etmememiz gerekiyor.

kaldki seyyid kutup tabiri caizse bi ara yoldan çıkıp daha sonra olayı toparlamıştır.... hatta kendi yazdıgı birtakım kitapları sonrasında reddetmiştir. Lakin hala birtakım guruplar (ki bunlar hesapta radikal diye anılıyor bazı çevrelerde) bu şahsın reddettiği eserlerini delil ve kaynak göstererek, kendi bozuk zihniyetlerini ısrarla sürdürmekteler. Yazık

Allah uyandırsın ve ıslah etsin inşallah..

Share this post


Link to post
Share on other sites

Mevdudi ' yi kendisine ait şu cümleler anlatabilir ancak:

"Eğer Allah'ın kitabı vepeygamberi hakkında hiç bir araştırma yapmadığınızı ve onların gösterdikleri yoldan yürümediğinizi itiraf ediyorsanız müslüman olduğunuzu ve O'nun lütfunu hakettiğinizi nasıl iddia edebilirsiniz?

 

Kafirler Kuran okumaz ve içinde ne yazdığını bilmezler. Eğer sözde müslşümanlar da onlar kadar cahillerse niçin onlara müslüman deniliyor? Kafirler Allahın öğrettiklerinin yerine kendi isteklerinin peşinden giderler. Eğer müslümanlar da onlar gibi söz anlamaz ve disiplinsizseler , kendi fikirlerini üstün görüp Allaha karşı kayıtsız kalıyor ve nefislerinin esiri oluyorlarsa kendilerine müslüman demeye ne hakları var?" (Gelin Müslüman olalım, pınar yay, 2006, istanbul)

 

"Din kelimesinden maksat insanın bağlı bulunduğu kanun, sınır, şeriat, yol, fikri ve ameli düzendir. İster bir kanuna, isterse bir düzene olsun, eğer kişi bunlara ilahi otoriteye dayalı olduklarından dolayı uymakta ise, bu durumda şüphesiz Allahın dini üzerindedir. Şayet bu otorite, meliklerden birinin otoritesi ise, kişi, melikin dini üzerinde demektir. Eğer bu otorite, şeyhler ve ruhban sınıfının otoritesi ise , kişi onların dini üzeredir. Sözün kısası: Eğer bir kimse, herhangi bir şahsı en üstün dayanak, hükmünü de nihai hüküm kabul eder ve onun çizdiği yola ayniyle tabi olarak, istekleri doğrultusunda hareket ederse, şüphesiz ki bunu yapan kişi onun dinine, yoluna girmiş demektir." (Kurana göre 4 terim, beyan yay, 2005, istanbul, sf. 115-116)

 

Bunun ötesinde, mevdudi ne sapıktır, ne de yolunu şaşırmış. Buradaki olay, insanların onu okumaması, okuyan bazılarının da kendileriyle muhalefet eden fikirleri dolayısıyla mevdudi yi sapık ilan etmesidir.

 

Kısaca mevdudi, yaşadığımız düzenin küfür ve zulüm üzerine kurulu olduğunu, bu düzenin hükümlerine boyun eğenlerin ise kimliklerinde müslüman yazmasına karşılık bu düzenin kulları olduğunu hatırlatır. Cihad adamıdır kısaca. Mistisizmle, uysal düzen insanı olmayla, birtakım şeyh ve liderlerin hevalarına uymayla müslüman toplumu oluşturulmayacağının farkındadır, uyandırır nesilleri de.

 

Ayrıca, S. kutub ve H. el Benna hakkında ısrarla sapkınlar olarak bahsedilmesi, mevdudi ye aynı sıfatları kullanılması ile aynı sebeplere dayanır. Mücadele ile geçmiştir bu adamların hayatı. İslam'ı yaşamak ve yaşatmak için. Kendilerini müslüman toplumu gören kitlerler tarafından lanetlenmek için değil.

 

 

Abdullah.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Selamlar,

Mevdudi'nin kendini anlatan cümelelerinden başka, kitaplarında geçen telakkilerine de bakmalıyız. Mesela ilk mesajda kitaplarından sayfa no'ları ile iktibas edilen kısımda yazılanlar kendisinin sadece aklı baz aldığını gösteriyor, ki Üstad da Mevdudi isimli yazısında bilhassa bunu belirtmiş. Mesela Mevdudi'nin şu fikrine bakalım:

"Mevdudi, (tarih boyunca tevhid mücadelesi ve hz. peygamberin hayatı) adlı kitaplarında, vahiylerin arası uzadıkça efendimizin üzüntüsünün ve sıkıntısının arttığını, bazen sebir, bazen hıra tepesine gidip oradan kendini atmak, yani intihar etmek istediği yazılıdır."

Allah'ın ahlakı ile ahlaklanmış, en sevgili ve seçilmiş kulunun böyle bir şeyi aklından dahi geçirmeyeceği aşikardır. Mevdudi her şeyi aklına dayanarak yorumladığı için pek çok hataya düşmüştür. Bu fikri şaşırmak değil midir? Kendisi İslam'ı yaşamak ve yaşatmak için mücadele etmiş olabilir lakin mücadelesi esnasında yaydığı fikirler, kendi yorumları görüldüğü üzre hatalarla dolu. Üstadın yazısını da ekleyelim:

 

Sapıklık misallerini bir laboratuar katiyetiyle gözönüne serdiğimiz Hamîdullah isimli, "bâîdullah" denilmeye lâyık mütefekkir taslağından sonra, ondan biraz daha hafif, fakat dalâlette yine çok ağır, Mevdûdî geliyor. "İslâmda İhya Hareketleri" adlı eserinde bu adam, dar ve kuru aklı biricik metot olarak kullanıyor, bu metodun baş temsilcisi ibn-i Teymiyeye'yi göklere çıkarıyor (tıklayalım), İmam-ı Rabbânî Hazretleri gibi beyninin her zerresi güneş, bir iç ve dış kahramanını yalnız dış cephesiyle ele alıp içini görmemezlikten geliyor, İmam-ı Gazali Hazretlerini güya "müceddid - yenileyici" tanıdıktan sonra onda birtakım zaaflar buluyor ve bu zaafları üç noktada topluyor: Hadîs ilminde eksikliği, (rasyonel - aklî) ilim tesirinde kalışı ve tasavvufa kapılışı... Böylece tasavufu, yâni Kâinat Efendisinin bâtın nurunu inkâr etmiş ve hakikatte kendi metodu olan kara aklı İmam-ı Gazalî'ye mal etmek ve yermekle tezatların en gülüncüne düşmüş bulunuyor. Hadiste zaif' demesi de, akılla aklı yenen büyük kahramanın iç kanal mevzuunda gösterdiği hadislere muhalefetinden doğuyor. (S. 64, 65, 67 ve 70, 77) Tasavvufu karikatörülerinden ayıramayarak tam inkâr ve kendisini zımnen Mehdî kabul edişi de eserinin sonunda (S. 123, 124, 125, 126, 127, 128).

 

Bende el yazısı mevcut bir şehadete göre de, bizzat bu şahidin "mezhebiniz nedir?" sualine "mezhebim yok!" cevabını veren sapık...

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites
Mevdudi başlığının açıldığını görünce heyecanlanıp, sevinmiştim. Bir de baktım ki gene o yazılardan! Ali Şeriati, Hasan El Benna, Seyyid Kutub.. e sıranın Mevdudi’ye gelmesi gayet olağan.

 

Üstad’ın merhum hakkındaki ifadelerini nakletmişsiniz. Keşke onunla sınırlandırsaydınız. Veya Ahmet Davutoğlu’nun kitabından birkaç cümle ekleseydiniz. Eminim daha tutarlı ve ikna edici olurdu.

Hem bu kadar basit yargılar niye? Yazı hangi zihniyete aitse bu bayağılık neyin zorlaması?

 

Mevdudi casus ha? Hem de İngiliz? Üstüne İskoç masonu? Ne yönlü bir zat imiş. Tanıyamamışım, aydınlandım(!)

 

Ya sabır Ya selamet…

Yazı ehli Sünnet zihniyetine aittir, Reformcu zihniyete deil!

Share this post


Link to post
Share on other sites
Mevdudi ' yi kendisine ait şu cümleler anlatabilir ancak:

"Eğer Allah'ın kitabı vepeygamberi hakkında hiç bir araştırma yapmadığınızı ve onların gösterdikleri yoldan yürümediğinizi itiraf ediyorsanız müslüman olduğunuzu ve O'nun lütfunu hakettiğinizi nasıl iddia edebilirsiniz?

 

Kafirler Kuran okumaz ve içinde ne yazdığını bilmezler. Eğer sözde müslşümanlar da onlar kadar cahillerse niçin onlara müslüman deniliyor? Kafirler Allahın öğrettiklerinin yerine kendi isteklerinin peşinden giderler. Eğer müslümanlar da onlar gibi söz anlamaz ve disiplinsizseler , kendi fikirlerini üstün görüp Allaha karşı kayıtsız kalıyor ve nefislerinin esiri oluyorlarsa kendilerine müslüman demeye ne hakları var?" (Gelin Müslüman olalım, pınar yay, 2006, istanbul)

 

"Din kelimesinden maksat insanın bağlı bulunduğu kanun, sınır, şeriat, yol, fikri ve ameli düzendir. İster bir kanuna, isterse bir düzene olsun, eğer kişi bunlara ilahi otoriteye dayalı olduklarından dolayı uymakta ise, bu durumda şüphesiz Allahın dini üzerindedir. Şayet bu otorite, meliklerden birinin otoritesi ise, kişi, melikin dini üzerinde demektir. Eğer bu otorite, şeyhler ve ruhban sınıfının otoritesi ise , kişi onların dini üzeredir. Sözün kısası: Eğer bir kimse, herhangi bir şahsı en üstün dayanak, hükmünü de nihai hüküm kabul eder ve onun çizdiği yola ayniyle tabi olarak, istekleri doğrultusunda hareket ederse, şüphesiz ki bunu yapan kişi onun dinine, yoluna girmiş demektir." (Kurana göre 4 terim, beyan yay, 2005, istanbul, sf. 115-116)

 

Bunun ötesinde, mevdudi ne sapıktır, ne de yolunu şaşırmış. Buradaki olay, insanların onu okumaması, okuyan bazılarının da kendileriyle muhalefet eden fikirleri dolayısıyla mevdudi yi sapık ilan etmesidir.

 

Kısaca mevdudi, yaşadığımız düzenin küfür ve zulüm üzerine kurulu olduğunu, bu düzenin hükümlerine boyun eğenlerin ise kimliklerinde müslüman yazmasına karşılık bu düzenin kulları olduğunu hatırlatır. Cihad adamıdır kısaca. Mistisizmle, uysal düzen insanı olmayla, birtakım şeyh ve liderlerin hevalarına uymayla müslüman toplumu oluşturulmayacağının farkındadır, uyandırır nesilleri de.

 

Ayrıca, S. kutub ve H. el Benna hakkında ısrarla sapkınlar olarak bahsedilmesi, mevdudi ye aynı sıfatları kullanılması ile aynı sebeplere dayanır. Mücadele ile geçmiştir bu adamların hayatı. İslam'ı yaşamak ve yaşatmak için. Kendilerini müslüman toplumu gören kitlerler tarafından lanetlenmek için değil.

 

 

Abdullah.

Ben Şeyhler Babalar Kuluyum Erenler Bendesiyim Elhamdülillah Dini tek Şeriatten ibaret görmem ama Şeriatın Anahtar olduğunu bilirim Mevdudi Teymiye gibilerede Kafir derim direk bi itirazın varmı? :)

Share this post


Link to post
Share on other sites

"(Ey Muhammed!) Şüphesiz biz Kitabı sana hak olarak indirdik. Öyle ise sen de dini Allah'a has kılarak ona kulluk et. İyi bilin ki, halis din yalnız Allah'ındır. Onu bırakıp da başka dostlar edinenler, "Biz onlara sadece, bizi Allah'a daha çok yaklaştırsınlar diye ibadet ediyoruz" diyorlar. Şüphesiz Allah ayrılığa düştükleri şeyler konusunda aralarında hüküm verecektir. Şüphesiz Allah yalancı ve nankör olanları doğru yola iletmez." (Zümer, 2-3)

 

"Allah bir tek ilah olarak anıldığında ahirete inanmayanların kalpleri daralır. Allah'tan başka ilahları anıldığında bakarsın sevinirler. " (Zümer, 43)

 

Arkadaşım, kimsenin senin neyi din kabul ettiğine bir itirazı yok. Merak ediyorsan benim kulluğum yukarıda anlatılıryor elhamdülillah.

 

Abdullah

Share this post


Link to post
Share on other sites

Yine aynı şeyi yapıyorsun Ayet naklediyorsun ne sen ne ben nede forumda bir başkası müfessir değilki ayetlerin manasını açıklasın! Sen puta tapanlar için indirilmiş ayetleri biz erenler aşıklarına isnat ediyorsun! Yaptığın Harici mantığından başka birşey değil!

Share this post


Link to post
Share on other sites

Mevdudi, (tarih boyunca tevhid mücadelesi ve hz. peygamberin hayatı) adlı kitaplarında, vahiylerin arası uzadıkça efendimizin üzüntüsünün ve sıkıntısının arttığını, bazen sebir, bazen hıra tepesine gidip oradan kendini atmak, yani intihar etmek istediği yazılıdır."

 

 

Bunu nasıl anlamış..

Share this post


Link to post
Share on other sites

Mahmud Efendi Hazretleri'nin sohbetler kitabını okurken rastladım geçen, Mevdudi ve Seyyid kutup gibi hainleri okumayın. Okuyup tarikati inkar ediyorlar, uzak durun diyordu mübarek.

 

Garip bir merak ile yönelmiştim bu isimlere, sapkın fikirlere haiz olduklarını biliyor ama orijinal fikirlerinde tuhaf bir çekime yakalanıyordum. Kütüphanede İmam Gazali eser ve Muhammed Kutup eserleri yan yana, bir ona baktım bir buna. Elbet Gazali'yi okusam membaından alacaktım. Aman dedim bildiğim şeyler, ve Kutup'u aldım. Sahi sahi dedim bu bildiğim şeyler diye. Çünkü onları gelenekçi, diğerlerini orijinal fikir babaları bellettiler. Olmayanı, duyulmayanı hani hakiki saf din(!)e dönüyorlardı ya bunlar.

 

Şimdi diyorum sus kız otur dizinin üstüne. Yoldaki İşaretler ve Din Budur eserleri kafamda idi, ama madem Efendi Babam böyle der bize uymak düşer.

 

Şimdi biri çıksın, "aha işte gelenekçi kafa, okumaktan asla korkma, hakikatlere gözünü kapama,gara cahal!" desin no'lur. Niye kavga etmiyoruz bayağıdır yaa?

Share this post


Link to post
Share on other sites

Efendi hazretlerimiz (kuddise sırruhu) "Merdudi" -(reddolunmuş) derdi onu anarken

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...

×
×
  • Create New...