Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
Sign in to follow this  
BaLaBaN

Kan Bağışı

Recommended Posts

s.a arkadaşlar bilmiyorum bi faydası olcakmı ama syn. serdengeçti ablamında gazıyla bu konuyu açma ihtiyacı duydum. Biliyoruzki kimsenin elinde bir senet yok nezaman ,ve nasıl gidiceğimiz(ahirete göç edeceğimiz) belli değil.

Yarın öbürgün kaza geçirdiğimizde (ALLAH korusun)ve "kan" a ihtiyaç duyulduğunda daha önce hiç kan verdiğimiz aklımıza gelicekmi ,gelmicekmi bilmiyorum. Kızılay'a girdiğinizde kan bankasına giderken şu yazı yazar " Kan'a mı ihtiyacın var, peki sen hiç verdinmi?" aramızda verenler vardır elbet sözüm daha çok diğer arkadaşlara. Yanlış anlamazsınız İNŞAALLAH ama öz eleştirimizi yapmamız lazım bence. Elimizde güzel bir fırsatımız var (ALLAH'a şükür) gitgide büyüyen pırlanta gibi bir forumumuz var.Forumumuzda "Kan" verme kampanyası başlatsak güzel olmazmı?

Share this post


Link to post
Share on other sites

A.S.Canım kardeşim!

 

Öncelikle böyle güzel bir girişimde bulunduğun için seni canu gönülden tebrik etmek isterim.Gerçekten de çok hassas bir konuya parmak basmışsın.Şöyle bir düşünürsek bizm ihtiyacımız olmasa bile kan vermek bir insanlık görevimiz hem de sağlık için çok faydalıdır.Hergün anons duyarız kana ihtyaç var diye.Allah muhafaza etsin o an çaresizlik içinde kan arayan biz ya da bizim ciğerparemiz neden olmasın?

 

Sen gönlünü ferah tut güzel kardeşim güzel sitemin güzel insanları bu yarışa kayıtsız kalmayacaktır. :)

Share this post


Link to post
Share on other sites

A.SELAM kardesim cok doğru cok dikkatli ve duyarlı olmalıyz bu gibi konularda bu yazn icnde Allah senden razı olsun!

Share this post


Link to post
Share on other sites

Amin kardeşim cümlemizden ALLAH razı olur inş. Amacım forumumuzu biraz daha duyarlı hale getirmekti. Sonuçta genciz verdiğimiz azcık kanın bize hiç bir zararı olmaz. :)

Share this post


Link to post
Share on other sites

Ben veremezmişim... Kan tahlili yaptırdım, düşük çıktı. Ayrıca belli bir kiloya ulaşmam gerekiyormuş...

Share this post


Link to post
Share on other sites

üzüldüm. Ben geçtiğimiz cumartesi verdim. Gerçekten çok güzel bir duygu.Tahliller,ve kan verme toplam 15 dakika sürüyor. 3 ila 6 ay arası değişen sürelerde kişinin kendi bünyesine bağlı olarak kan verilebiliyormuş. 3 ay sonra birdaha gitmeyi düşünüyorum .ALLAH ın izniyle birdaha vericem. :D

 

 

Bu arada Ü.Y arkadaşım gösterdiğiniz duyarlılık ve ilgi için çok teşekkür ederim :)

Share this post


Link to post
Share on other sites
Guest gtoprak

Tam da konu üzerine geldim...Bende bugün ilk defa kan verdim...İlk önce iğneden biraz tırstım versem mi vermesem mi? diye düşünürken;"boşver kızım,ilk defamı iğne yiyon" diye kendimi cesaretlendirdim ve kanımı verdim ...Tavsiye ederim...Süper! :)

Share this post


Link to post
Share on other sites

Uzun zamandır aklımdaydı,bu başlığı da görünce iyice cesaretlendim ama ben iğneden ciddi ciddi korkuyorum :D

 

Bu arada duyarlılığınız için Allah razı olsun bakalım ben ne zaman gösterebileceğim o duyarlılığı?Hakikaten iğne derdi olmasa bir dk durmam,bu korkuyu yenmem lazım :)

Share this post


Link to post
Share on other sites
Uzun zamandır aklımdaydı,bu başlığı da görünce iyice cesaretlendim ama ben iğneden ciddi ciddi korkuyorum :D

 

Bu arada duyarlılığınız için Allah razı olsun bakalım ben ne zaman gösterebileceğim o duyarlılığı?Hakikaten iğne derdi olmasa bir dk durmam,bu korkuyu yenmem lazım :D

 

Amin cümlemizden ALLAh razı olur inş. İNŞAALLAH korkunuzun üstesinden gelebilirsiniz :)

Share this post


Link to post
Share on other sites

Ah ah. Ne diyim ben şimdi. Ne zamandır kan vereyim diyordum. Ankara'da da olunca her Kızılay Meydanı'ndan geçişte aklıma geliyor. Şimdi bu başlığı da gördüm. İki tane ah çektim. :D Çünkü maalesef ben de kansızlar grubundanmışım. :) Veremezmişim, verirsem de uzun süre kalkamazmışım. O yüzden bünyeyi daha da güçlendirmek gerekirmiş. Başlık iyi olmuş. Ben veremiyorum ama en azından verebilecek güce sahip, arkadaşlarımızın aklına gelmiş olur ve bir bakıma vesile olur.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Kan Bağışı hakkında olumsuz birşeyler işitmiştim yıllar önce. Konu sayesinde tekrar araştıracağım. Kan bağışlamak doğru mu, yanlış mı?

Share this post


Link to post
Share on other sites
Kan Bağışı hakkında olumsuz birşeyler işitmiştim yıllar önce. Konu sayesinde tekrar araştıracağım. Kan bağışlamak doğru mu, yanlış mı?

 

Neden yanlış olsun...Kan bağışı, hem kan veren için, hem de kanını taşıyan için yararlı... "Sen ver de göreyim!" diyeceksin, biliyorum :D ama veremezmişim. Zaten ne zaman hayırlı bir iş yapmaya kalkışsam..... :)

Share this post


Link to post
Share on other sites
Kan Bağışı hakkında olumsuz birşeyler işitmiştim yıllar önce. Konu sayesinde tekrar araştıracağım. Kan bağışlamak doğru mu, yanlış mı?

 

Yanlış olması için hiç bi sebep göremiyorum ben. Negüzel birinin hayatını kurtarıyosunuz. Olaya birde şu yönden bakmak lazım. düşünün kaza geçirmişsiniz. Hastanede açıyosunuz gözünüzü ameliyat olmuşsunuz . Kan vermişler; e ozaman kimsenin "nie kan verdiniz günah" diyeceğini sanmıyorum :)

Share this post


Link to post
Share on other sites

ben bir kere vermiştim maşşalah kanımda bol yani rabbim o konuda çok cömert davranmış bir ünite alıyorlar bıraksalar bol bol vereceğim ama olmuyor işim gereği fazla fırsatım olmuyor çalıştığım okula gelmişti kızılay o sırada verdim. keşke daha çok fırsatım olsada versem nasılsa vücududa kanıda rabbim veriyor. yeniler o herhalükarda.... Allaha emanet olun

Share this post


Link to post
Share on other sites

Kan vermenin faydaları

 

1. Kemik iliğinin yağlanmasını önleyip, kan yapımı canlı tutulur.

 

2. Verilen kanın yerine, anında vücuttan genç hücreler dolaşıma katıldığı için, bağışçı daha dinç ve canlı olur.

 

3. Kandaki yüksek yağ oranı düşer.

 

4. Kan bağışı kalp krizi ihtimalini %90 azaltır.

 

5. Kan bağışlayan kişide baş ağrısı, stres, yüksek tansiyon, yorgunluk gibi rahatsızlıkların giderilmesinde çok büyük katkısı olur.

 

6. Kan bağışçısı her kan verdiğinde:

 

AIDS, Hepatit B, Hepatit C, Sifiliz kan grubu taramasından ücretsiz olarak yararlanmış olur.

 

7. Trafik kazasında yaralanan bir kimsenin, kan uyuşmazlığı olan bir bebeğin, kan bulunmazsa ölecek bir hastanın sizin verdiğiniz kanla kurtulmasının, size verdiği manevi duygu ölçüsüzdür. Bağışınız çok insancıl ve onurlu bir davranıştır.

 

8. Kan bağışında bulunanlara KAN SİGORTA KARTI tahsis edilir. Bu kart gerçekleşmesini arzu etmediğimiz acil kan ihtiyaçlarında size ve soyadınızı taşıyan tüm yakınlarınıza tüm Kızılay Kan Merkezleri'nden azami öncelikli kan alma ve sosyal güvencesi olmayanlar için ücretsiz kan temin edilmede kullanılır.

 

 

hangi gazete olduğunu bilmiyorum. bir arkadaş mail atmış. bende kopyala-yapıştır marifetiyle buraya koyim dedim :)

Share this post


Link to post
Share on other sites
Guest gtoprak

"Kim bir cana kıymamış veya yeryüzünde fesat çıkarmamış birisini öldürürse bütün insanları öldürmüş gibidir. Kim de birisinin hayatını kurtarırsa bütün insanların hayatını kurtarmış gibi olur" (Maide Sûresi 32)

 

Bu ayet kan ve organ bağışı için yeteri kadar açık ve net sanırım...Selamlar :unsure:

Share this post


Link to post
Share on other sites
"Kim bir cana kıymamış veya yeryüzünde fesat çıkarmamış birisini öldürürse bütün insanları öldürmüş gibidir. Kim de birisinin hayatını kurtarırsa bütün insanların hayatını kurtarmış gibi olur" (Maide Sûresi 32)

 

Bu ayet kan ve organ bağışı için yeteri kadar açık ve net sanırım...Selamlar smile.gif

 

Bu Ayet-i Kerime kan ve organ bağışı için yeteri kadar açık ve net değildir. Bu noktada tefsirlerden ve Ulemanın söylediklerinden faydalanmakda yarar vardır kanaatimce.

 

 

Bu bahisler sathi olarak değerlendirilip yargıya varılamayacak kadar mühim ve girifttir. Her ne kadar diyanet hususiyetle organ bağışı mevzusunda müsbet görüş beyan etse de ben tereddütlerimden arınmakta diyanet kadar aceleci ve kati tutum sergileyemiyorum. Bildiğiniz gibi organ nakli, kalbi çalışan fakat beyni ölmüş kimselerden yapılır. Çok küçük bir ihtimalle de olsa beyin ölümü vuku bulmuş kişilerin yeniden hayata dönme şansları vardır, bunun misalleri yaşanmıştır. Şu durumda, kalbi çalışan bir kişinin ruhunun bedeninden ayrıldığını iddia edemeyiz. Ruhun bedenden ayrılması için insanın büsbütün ölmesi gerekir ki bu kalp ve beyinin ölmesi ile gerçekleşir. Nasıl ki; beyin ölümü gerçekleşmiş kişilerin makineye bağlı olarak yaşamlarını devam ettirdiğini söyleyebiliyorsak, nasıl ki, kişi tamamen öldükten sonra, yani makinenin o insanın hayata dönmesi için hiçbirşey ifade etmediği zaman, o kişi için"ölmüştür" diyebiliyorsak organları çıkartılan kişilerin tam olarak öldüklerini öne süremeyiz. Ölmemiş kişiyi öldürüp, onun organları ile başka kişi ya da kişilerin hayata dönmesini sağlamak bu noktadaki tereddütlerimin kaynağını teşkil etmektedir. Hiçbir fert Allah'ın verdiği canı hiçbir şart (adaletin sağlanması ve savaş vb. durumlar hariç) altında sona erdirme selahiyetine malik değildir. Hatta kanunlarda da bir kişinin ölmesi için kalbinin durması ve nefes almaması gerektiği belirtilir. Mevzunun çetrefilini varın siz tahayyül edin.....

 

Şu halde sizin zikrettiğiniz Ayet-i Kerime mealini tekrar gözönüne getirirsek görürüz ki ortada büyük bir yanlış telakki vardır. Ayet-i Kerime mealinde kişinin başkalarının hayatını kurtarma adına kendi ya da sevdiklerinin canından feragat etmesi mevzu bahis değildir. Allah'ın verdiği bu can bu tende emanettir ve bu canı Allah'tan başka kimse alamaz. Şu açıklama bile zikredilen Ayet-i Kerime mealinin mahut konuları açıklayıcı mahiyete sahip olmadığını gösterdiği gibi Ayet-i Kerime mealinin farklı olaylar için söylenildiği izlenimini vermektedir.

Ayrıca Ayet-i Kerime Mealinde: " Kim bir cana kıymamış veya yeryüzünde fesat çıkarmamış birisini öldürürse bütün insanları öldürmüş gibidir. " buyurulmaktadır. Öyleyse kendisinden organ nakli yapılan kişiler büsbütün ölmediğine göre, kendisinin katline izin veren kişilerin ve bu işlemi yapan doktorların halleri beni ziyadesi ile düşündürmektedir. Bu nokta da tereddütlerimi derinleştirmektedir.

 

Allah-ü Teala Kuran-ı Azimüşşan'da "Kendinizi tehlikeye atmayın" buyuruyor. Candan vazgeçmek ne büyük tehlikeye atılmaktır...!

 

 

Kan mevzusunda ise kısmi tereddütlerim bulunmaktadır. Herkesten her durumda kan almaya veya herkese her durumda kan vermeye karşı olduğumu belirtmek isterim. Bilindiği gibi hastalıkların ekserisi kan yolu ile bulaşır. Ayrıca kanda bulunan bazı zararlı maddeler bilinçsiz nakil durumunda insanlardan-insanlara geçebilir. Mesela içki içen birinin ya da aidsli birinin kanını almak doğru değildir ve büyük marazlara sebebiyet verebilir. O halde kan naklinde de ince düşünmek ve davranmak doğrudur. Mesela, kendi kan grubu ile aynı gruba sahip temiz insanların temiz kanlarını almak evladır. Çevremizde bulunan, kan grubu bizimkine uyan tanıdığımız temiz insanlar ile irtibat halinde olmak en mantıklısı gibi geliyor bana. Böylelikle acil durumlarda kan almak veya kan vermek kolaylaşacağı gibi ne idüğü belirsiz kanı da bünyemize sokmamış oluruz. Sağlık için kan vermek ise ayrı mesele...

 

 

 

 

Not: Organ nakli hususunda söylediklerim tamamen mevcut uygulamalara binaendir. Ölmüş bir kişiden alınan ya da bir hayvandan alınan organ bu hususta dile getirdiklerimiz dışında kalır.

Share this post


Link to post
Share on other sites
Guest gtoprak
Bu Ayet-i Kerime kan ve organ bağışı için yeteri kadar açık ve net değildir. Bu noktada tefsirlerden ve Ulemanın söylediklerinden faydalanmakda yarar vardır kanaatimce.

 

 

Bu bahisler sathi olarak değerlendirilip yargıya varılamayacak kadar mühim ve girifttir. Her ne kadar diyanet hususiyetle organ bağışı mevzusunda müsbet görüş beyan etse de ben tereddütlerimden arınmakta diyanet kadar aceleci ve kati tutum sergileyemiyorum. Bildiğiniz gibi organ nakli, kalbi çalışan fakat beyni ölmüş kimselerden yapılır. Çok küçük bir ihtimalle de olsa beyin ölümü vuku bulmuş kişilerin yeniden hayata dönme şansları vardır, bunun misalleri yaşanmıştır. Şu durumda, kalbi çalışan bir kişinin ruhunun bedeninden ayrıldığını iddia edemeyiz. Ruhun bedenden ayrılması için insanın büsbütün ölmesi gerekir ki bu kalp ve beyinin ölmesi ile gerçekleşir. Nasıl ki; beyin ölümü gerçekleşmiş kişilerin makineye bağlı olarak yaşamlarını devam ettirdiğini söyleyebiliyorsak, nasıl ki, kişi tamamen öldükten sonra, yani makinenin o insanın hayata dönmesi için hiçbirşey ifade etmediği zaman, o kişi için"ölmüştür" diyebiliyorsak organları çıkartılan kişilerin tam olarak öldüklerini öne süremeyiz. Ölmemiş kişiyi öldürüp, onun organları ile başka kişi ya da kişilerin hayata dönmesini sağlamak bu noktadaki tereddütlerimin kaynağını teşkil etmektedir. Hiçbir fert Allah'ın verdiği canı hiçbir şart altında sona erdirme selahiyetine malik değildir. Hatta kanunlarda da bir kişinin ölmesi için kalbinin durması ve nefes almaması gerektiği belirtilir. Mevzunun çetrefilini varın siz tahayyül edin.....

 

Şu halde sizin zikrettiğiniz Ayet-i Kerime mealini tekrar gözönüne getirirsek görürüz ki ortada büyük bir yanlış telakki vardır. Ayet-i Kerime mealinde kişinin başkalarının hayatını kurtarma adına kendi ya da sevdiklerinin canından feragat etmesi mevzu bahis değildir. Allah'ın verdiği bu can bu tende emanettir ve bu canı Allah'tan başka kimse alamaz. Şu açıklama bile zikredilen Ayet-i Kerime mealinin mahut konuları açıklayıcı mahiyete sahip olmadığını gösterdiği gibi Ayet-i Kerime mealinin farklı olaylar için söylenildiği izlenimini vermektedir.

Ayrıca Ayet-i Kerime Mealinde: " Kim bir cana kıymamış veya yeryüzünde fesat çıkarmamış birisini öldürürse bütün insanları öldürmüş gibidir. " buyurulmaktadır. Öyleyse kendisinden organ nakli yapılan kişiler büsbütün ölmediğine göre, kendisinin katline izin veren kişilerin ve bu işlemi yapan doktorların halleri beni ziyadesi ile düşündürmektedir. Bu nokta da tereddütlerimi derinleştirmektedir.

 

Allah-ü Teala Kuran-ı Azimüşşan'da "Kendinizi tehlikeye atmayın" buyuruyor. Candan vazgeçmek ne büyük tehlikeye atılmaktır...!

 

 

Kan mevzusunda ise kısmi tereddütlerim bulunmaktadır. Herkesten her durumda kan almaya veya herkese her durumda kan vermeye karşı olduğumu belirtmek isterim. Bilindiği gibi hastalıkların ekserisi kan yolu ile bulaşır. Ayrıca kanda bulunan bazı zararlı maddeler bilinçsiz nakil durumunda insanlardan-insanlara geçebilir. Mesela içki içen birinin ya da aidsli birinin kanını almak doğru değildir ve büyük marazlara sebebiyet verebilir. O halde kan naklinde de ince düşünmek ve davranmak doğrudur. Mesela, kendi kan grubu ile aynı gruba sahip temiz insanların temiz kanlarını almak evladır. Çevremizde bulunan, kan grubu bizimkine uyan tanıdığımız temiz insanlar ile irtibat halinde olmak en mantıklısı gibi geliyor bana. Böylelikle acil durumlarda kan almak veya kan vermek kolaylaşacağı gibi ne idüğü belirsiz kanı da bünyemize sokmamış oluruz. Sağlık için kan vermek ise ayrı mesele...

 

 

 

 

Not: Organ nakli hususunda söylediklerim tamamen mevcut uygulamalara binaendir. Ölmüş bir kişiden alınan ya da bir hayvandan alınan organ bu hususta dile getirdiklerimiz dışında kalır.

 

Teşekkür ederim efendim zahmet edip bilgilerinizle aydınlattığınız için :unsure:...

Share this post


Link to post
Share on other sites

İyi de alınan kanın ne idüğü belirsiz olması biraz tuhaf kaçmıyor mu? Bir çok hastalığın müsebbibini öğrenmek için zaten kan testi yapılıyor, öğreniliyor.Kan veren kişinin kanını inceliyorlardır elbette. (?) Tabii temkinli davranmayan, dikkatsiz hemşirelere emanet etmemeliyiz kendimizi. Bu konuda titiz davranan sağlık kuruluşları var.

Share this post


Link to post
Share on other sites
Teşekkür ederim efendim zahmet edip bilgilerinizle aydınlattığınız için

 

Rica ederim efendim, estagfurullah.

 

İyi de alınan kanın ne idüğü belirsiz olması biraz tuhaf kaçmıyor mu? Bir çok hastalığın müsebbibini öğrenmek için zaten kan testi yapılıyor, öğreniliyor.Kan veren kişinin kanını inceliyorlardır elbette. (?) Tabii temkinli davranmayan, dikkatsiz hemşirelere emanet etmemeliyiz kendimizi. Bu konuda titiz davranan sağlık kuruluşları var.

 

Kan veren kişinin kanının tüm ayrıntıları ile incelendiğini sanmam. Hatta belki de hiç incelemiyorlardır. Hem inceleseler bile kanı verecekleri kişiye kanda alkol vs. bulunduğunu söyleyeceklerini zannetmiyorum. Üstünkörü bir analiz belki yapıyorlardır. Zira, kan tahlili de kendi içinde farklı çeşitlere ayrılıyor. Tedbirli olmakda yarar var...

Share this post


Link to post
Share on other sites
Bu Ayet-i Kerime kan ve organ bağışı için yeteri kadar açık ve net değildir. Bu noktada tefsirlerden ve Ulemanın söylediklerinden faydalanmakda yarar vardır kanaatimce.

 

 

Bu bahisler sathi olarak değerlendirilip yargıya varılamayacak kadar mühim ve girifttir. Her ne kadar diyanet hususiyetle organ bağışı mevzusunda müsbet görüş beyan etse de ben tereddütlerimden arınmakta diyanet kadar aceleci ve kati tutum sergileyemiyorum. Bildiğiniz gibi organ nakli, kalbi çalışan fakat beyni ölmüş kimselerden yapılır. Çok küçük bir ihtimalle de olsa beyin ölümü vuku bulmuş kişilerin yeniden hayata dönme şansları vardır, bunun misalleri yaşanmıştır. Şu durumda, kalbi çalışan bir kişinin ruhunun bedeninden ayrıldığını iddia edemeyiz. Ruhun bedenden ayrılması için insanın büsbütün ölmesi gerekir ki bu kalp ve beyinin ölmesi ile gerçekleşir. Nasıl ki; beyin ölümü gerçekleşmiş kişilerin makineye bağlı olarak yaşamlarını devam ettirdiğini söyleyebiliyorsak, nasıl ki, kişi tamamen öldükten sonra, yani makinenin o insanın hayata dönmesi için hiçbirşey ifade etmediği zaman, o kişi için"ölmüştür" diyebiliyorsak organları çıkartılan kişilerin tam olarak öldüklerini öne süremeyiz. Ölmemiş kişiyi öldürüp, onun organları ile başka kişi ya da kişilerin hayata dönmesini sağlamak bu noktadaki tereddütlerimin kaynağını teşkil etmektedir. Hiçbir fert Allah'ın verdiği canı hiçbir şart altında sona erdirme selahiyetine malik değildir. Hatta kanunlarda da bir kişinin ölmesi için kalbinin durması ve nefes almaması gerektiği belirtilir. Mevzunun çetrefilini varın siz tahayyül edin.....

 

Şu halde sizin zikrettiğiniz Ayet-i Kerime mealini tekrar gözönüne getirirsek görürüz ki ortada büyük bir yanlış telakki vardır. Ayet-i Kerime mealinde kişinin başkalarının hayatını kurtarma adına kendi ya da sevdiklerinin canından feragat etmesi mevzu bahis değildir. Allah'ın verdiği bu can bu tende emanettir ve bu canı Allah'tan başka kimse alamaz. Şu açıklama bile zikredilen Ayet-i Kerime mealinin mahut konuları açıklayıcı mahiyete sahip olmadığını gösterdiği gibi Ayet-i Kerime mealinin farklı olaylar için söylenildiği izlenimini vermektedir.

Ayrıca Ayet-i Kerime Mealinde: " Kim bir cana kıymamış veya yeryüzünde fesat çıkarmamış birisini öldürürse bütün insanları öldürmüş gibidir. " buyurulmaktadır. Öyleyse kendisinden organ nakli yapılan kişiler büsbütün ölmediğine göre, kendisinin katline izin veren kişilerin ve bu işlemi yapan doktorların halleri beni ziyadesi ile düşündürmektedir. Bu nokta da tereddütlerimi derinleştirmektedir.

 

Allah-ü Teala Kuran-ı Azimüşşan'da "Kendinizi tehlikeye atmayın" buyuruyor. Candan vazgeçmek ne büyük tehlikeye atılmaktır...!

 

 

Kan mevzusunda ise kısmi tereddütlerim bulunmaktadır. Herkesten her durumda kan almaya veya herkese her durumda kan vermeye karşı olduğumu belirtmek isterim. Bilindiği gibi hastalıkların ekserisi kan yolu ile bulaşır. Ayrıca kanda bulunan bazı zararlı maddeler bilinçsiz nakil durumunda insanlardan-insanlara geçebilir. Mesela içki içen birinin ya da aidsli birinin kanını almak doğru değildir ve büyük marazlara sebebiyet verebilir. O halde kan naklinde de ince düşünmek ve davranmak doğrudur. Mesela, kendi kan grubu ile aynı gruba sahip temiz insanların temiz kanlarını almak evladır. Çevremizde bulunan, kan grubu bizimkine uyan tanıdığımız temiz insanlar ile irtibat halinde olmak en mantıklısı gibi geliyor bana. Böylelikle acil durumlarda kan almak veya kan vermek kolaylaşacağı gibi ne idüğü belirsiz kanı da bünyemize sokmamış oluruz. Sağlık için kan vermek ise ayrı mesele...

 

 

 

 

Not: Organ nakli hususunda söylediklerim tamamen mevcut uygulamalara binaendir. Ölmüş bir kişiden alınan ya da bir hayvandan alınan organ bu hususta dile getirdiklerimiz dışında kalır.

 

Yazdıklarınız doğru ama konumuzla bağlantısını çözemedim. Çünkü Kan bağışında kişi kendini nasıl tehlikeye atıyo ? organ bağışına geldiğimizde ise kalp nakli zaten mefta olmuştan yapılır onu saymıyorum, böbrekte ise zaten normal bir insan tek böbreğinin %90 nını bile kullanmıyor.Diğer tekini hastaya naklettire ne zararı çıkar. Karaciger nakline gelince ise ; karaciğer kendi kendini tamamlama özelliğine sahip bir organımızdır. Belirli bir oranda verildiğinde bağış yapanın hiç bir zararı olmaz, hastanın hayatı kurtulmuş olunur. Zaten bildiğim kadarıylada başka bir organın nakli şuanda mümkün değil :unsure:

 

Kan vermek okadar kolay değil zaten. Sizi tehlikeye atıcak kadar alınmıyor ve gerekilen testler yapılıyor. Ha şöyle bi mevzu var. Kan sahibinin ne-idüğü belirsiz olması. Efendim zaten kanı almasanız ölceksiniz( biraz kaba bi tabir oldu kusura bakmayın ). Daha önce dediğim gibi ; kimse ölüm döşeğindeki hastasını riske atıp " aman efendim kan istemiyoruz günahtır" felan filan demez, diyemez, yemez :) . Derseniz siz katil olmuş olursunuz.

Share this post


Link to post
Share on other sites
Yazdıklarınız doğru ama konumuzla bağlantısını çözemedim. Çünkü Kan bağışında kişi kendini nasıl tehlikeye atıyo ? organ bağışına geldiğimizde ise kalp nakli zaten mefta olmuştan yapılır onu saymıyorum, böbrekte ise zaten normal bir insan tek böbreğinin %90 nını bile kullanmıyor.Diğer tekini hastaya naklettire ne zararı çıkar. Karaciger nakline gelince ise ; karaciğer kendi kendini tamamlama özelliğine sahip bir organımızdır. Belirli bir oranda verildiğinde bağış yapanın hiç bir zararı olmaz, hastanın hayatı kurtulmuş olunur. Zaten bildiğim kadarıylada başka bir organın nakli şuanda mümkün değil :unsure:

 

Kan vermek okadar kolay değil zaten. Sizi tehlikeye atıcak kadar alınmıyor ve gerekilen testler yapılıyor. Ha şöyle bi mevzu var. Kan sahibinin ne-idüğü belirsiz olması. Efendim zaten kanı almasanız ölceksiniz( biraz kaba bi tabir oldu kusura bakmayın ). Daha önce dediğim gibi ; kimse ölüm döşeğindeki hastasını riske atıp " aman efendim kan istemiyoruz günahtır" felan filan demez, diyemez, yemez :D . Derseniz siz katil olmuş olursunuz.

 

 

Mesajımdan bir önceki iletiye bakarsanız, mesajımı hangi sebeple yazdığımı anlamanız kolaylaşır. Fuzuli mesaj yazma gibi bir adetim olmadığı gibi bunu yapan kişilere de oldum olası kızmışımdır( sözüm meclisten dışarı).

 

Mevzumuza gelirsek; yazdıklarımın doğru olduğunu teyit etmişsiniz lakin mesajınızın devamında fikirlerimi çürütmeye kalkışmısınız. Anlamak mümkün değil. Mesajım okunduğunda da açıkça görülecektir ki biz kan bağışında bulunan kişinin kendisini tehlikeye attığını iddia etmedik. O söylediklerimiz organ nakli hususunda idi. Kan nakli hakkında dile getirdiklerimiz tamamen kan alacak-verecek kişinin sağlığının muhafazası için öneri mahiyetinden söylenmiş cümlelerdi. Yoksa, biz kan almaya yahut kan vermeye karşı olduğumuzu hiçbiryerde söylemedik. Hiçkimse bünyesine, içerisinde zararlı maddeleri muhafaza eden bir kanın girmesini istemez , hiçkimse acil bir durumda radyo-radyo, televizyon-televizyon kan anonsu yaptırmak istemez, kapı kapı kan arama telaşesi içerisinde bulunmak istemez. Bizim dile getirdiklerimiz bu nevden menfi durumların giderilmesine yönelikdi. Bu söylediklerimin aynıları ilk mesajımda da bedihidir. Ölüm döşeğindeki hastayı riske atıp, bulunan kanı almamak filan,falan ayrı mesele... Bilahare isteğe göre bu konu üzerinde de görüşülebilir, tartışılabilir. Biz meramımızı açıkça anlattık.

 

Organ naklinin ise mevcut şartlarda nasıl yapıldığını açıklamıştık. Tıbben ölü kabul edilen fakat ruhu bedeninden ayrılmamış, makineye bağlı olarak da olsa KALBİ çalışan, nefes alan, "ölmüştür" diyemediğimiz, salası verilerek "mahallemizin sakinlerinden falan oğlu/kızı filan ölmüştür..." şeklinde imam efendi tarafından ilan edilmeyen dolayısı ile er ya da hanım kişi niyetine namazını kılıp toprağa veremediğimiz bir insanın kadavra kabul edilerek organlarının alınması şeklinde gerçekleştiğini dile getirmiştik ilk mesajımızda. Organ alma-verme hususundaki şüphe ve tereddütlerimi açıkca izah ettiğimi sanıyorum. Bundan sonraki söyleyeceklerim ilk söylediklerimin bir tekrarı olacağı için konuyu fazla uzatmakta beis görüyorum.

 

Ayrıca, kalp nakli hakkında söyledikleriniz oldukça hayret uyandırdı bende. Zira; kalp naklinin zaten mevtalardan yapılacağını, onu saymadığınızı dile getirmişsiniz. Kalp alındığında mı kişi mevta olur, kalp alınacağı için mi kişi mevta olur, kişi mevta olduğu için mi kalp alınır düşünmek gerekli kanaatimce. Ayrıca bu diğer organların bir kısmı için de geçerli olabilecek bir husustur. Mesela; bir insan kalpsiz yaşayamaz. Ne kadar doğru bilgi...! Kimse bir insanın kalpsiz yaşayıp-yaşayamacağını kendi üzerinde test etmek istemez. Acaba karaciğersiz insan kaç dakika yaşar??? Test etmesi bedava... Hatta ben bunu kendi üzerinde test edenlere tüm servetimi vermeyi önerebilirim ama bunu kimsenin kabul etmeyeceğini bildiğim için önermiyorum.

 

Böbrek hakkında söylediklerinizi ise tamamen talihsizlik olarak görüyorum. Bu konu hakkında yeterli bilgiye sahip olmamama rağmen yani ortalama bir insan, bir böbreğinin kaçta kaçını kullanır? bilmememe rağmen ben çift böbrekli olarak yaratılmış bir insanın fazladan bir organa sahip olduğunu düşünenlerden değilim Haşa. Sağlıklı bir insan bünyesinde hiçbir organ, hiçbir doku, hiçbir hücre yoktur ki gereksiz olsun, kişiye fayda sağlamasın. Kaldı ki; tek böbrekli olarak yaşamanın uzun vadede doğurduğu ya da doğuracağı sıkıtıları da gözardı edemeyiz, en azından ben edemem. Sahip olunan tek böbreği kaybetme riski de şuracıkta kalakalsın...

Karaciğer nakline girmeye hiç gerek yok. Mevzumuz aslında bu değildi. Nasıl gelebildik buralara anlamış değilim. Biz, tıpta mevcut şartlarda gerçekleştirilen büsbütün organ nakillerinden bahsediyorduk ki bir de bakmışız sağlıklı bir insanın yani beyin ölümü gerçekleşmemiş bir insanın bağışlayacağı organ konusunu tartışır olmuşuz. Neyse, artık... Biraz mevzuları içiçe geçirmişsiniz ama ziyanı yok. Aslında bu mesele de farklı bir başlıkta tartışılabilir.

 

Bilgiler bize günümüz koşullarında göz,böbrek, karaciğer, kalp, akciğer, pankreas gibi organların, ilik, kalp kapakçığı, kornea gibi de dokuların nakil edilebildiğini söylemektedir. Yani organ nakli; kalp,karaciğer ve böbrekten ibaret değildir. Bu noktaya da açıklık getirmek gerekir diye düşündüm. Yaşamına sağlıklı bir şekilde devam eden insanlar için (ceteris paribus) diğer koşullar sabitken, verilecek organ sayısı veya oranı noktasında bir kısıt sözkonusu olabilir tabii olarak. :)

Share this post


Link to post
Share on other sites

evet yazdıklarınızı teyit ettim fakat sadece kişinin kendine zarar verme hakkının olmadığını ve kendini tehlikeye atıcak bağışta bulunmaması gerektiğiydi. Aynı zamanda düşüncenizi çürütmeye çlışmadım ve öyle bi niyetimde yok , olmadıda. Bende sizin gibi (size göre akside olsa ) kendi düşüncelerimi beyan ediyorum.

Kan mevzusunda dediklerimde yeterli tedbir alınmaması hakkında söylediklerinizdi. Bilmiyorum hiç kan merkezine gittinizmi ama şöyle düşünüyorum yazdıklarınızdan.; Herhalde her gelenden kan alınıyo sanıyosunuz. Fakat bu doğru değil. Alkol, hepatit, AIDS, tatanoz, frengi ve daha bilmediğim bi çok test yapılıyo. Bunu test kağıdını eline aldığınızdada kendinizde görebilirsiniz. Tamam hiç bir zaman yeterli olmaz sonuçta insan hayatı söz konusu ama dediğim gibi gerekli olanlar yapılıyo. Biton test yapılsada ozaman millet derki kan fiyatları uçtu millet nasıl kan ihtiyacını karşılicak. Efendim sonuçta yapılan her testin bi maliyeti bi bedeli vardır, kullanılan antidoksanlar, katalizörler vardır. Evet biliyorum insan sağlığı daha önemlidir ama. Herbi haltın testini yapmaya kalkarsak zaten adam ölmüş olur :)

 

 

Organ naklinin ise mevcut şartlarda nasıl yapıldığını açıklamıştık. Tıbben ölü kabul edilen fakat ruhu bedeninden ayrılmamış, makineye bağlı olarak da olsa KALBİ çalışan, nefes alan, "ölmüştür" diyemediğimiz, salası verilerek "mahallemizin sakinlerinden falan oğlu/kızı filan ölmüştür..." şeklinde imam efendi tarafından ilan edilmeyen dolayısı ile er ya da hanım kişi niyetine namazını kılıp toprağa veremediğimiz bir insanın kadavra kabul edilerek organlarının alınması şeklinde gerçekleştiğini dile getirmiştik ilk mesajımızda. Organ alma-verme hususundaki şüphe ve tereddütlerimi açıkca izah ettiğimi sanıyorum. Bundan sonraki söyleyeceklerim ilk söylediklerimin bir tekrarı olacağı için konuyu fazla uzatmakta beis görüyorum.

 

Bir yanlış anlaşılma olmuş sanıyorum. Çünkü kimse kimseyi kadavra kabul ederek, Adama ölmüş muamelesi yapıp organlarını çalıp gitmiyo :D . Adı üstünde " Bağış" ( duruma göre nakil de diebiliriz tabi ).Adam gelir nakil yapmak ister yapar sonrada gider. Alan mutlu veren mutlu, sonuç hasta yaşıyo- The End ( mutlu son hesabı)

 

( bu arada organ naklinin mevcut şartlarını kim nasıl belirledi oda ilgimi çekti. Yani kim dedi acaba sadece ölülerden ve hayvanlardan yapılabilir die onu merak ettim )

 

Ayrıca, kalp nakli hakkında söyledikleriniz oldukça hayret uyandırdı bende. Zira; kalp naklinin zaten mevtalardan yapılacağını, onu saymadığınızı dile getirmişsiniz. Kalp alındığında mı kişi mevta olur, kalp alınacağı için mi kişi mevta olur, kişi mevta olduğu için mi kalp alınır düşünmek gerekli kanaatimce. Ayrıca bu diğer organların bir kısmı için de geçerli olabilecek bir husustur. Mesela; bir insan kalpsiz yaşayamaz. Ne kadar doğru bilgi...! Kimse bir insanın kalpsiz yaşayıp-yaşayamacağını kendi üzerinde test etmek istemez. Acaba karaciğersiz insan kaç dakika yaşar??? Test etmesi bedava... Hatta ben bunu kendi üzerinde test edenlere tüm servetimi vermeyi önerebilirim ama bunu kimsenin kabul etmeyeceğini bildiğim için önermiyorum.

 

Walla kardeşim ben orda sizin dediklerinizi tastik etmiştim. Şaşırtıcı gelmesi beni şaşırttı :D. Dediğim, veyahut demek istediğim şu idi. Kalbe ihtiyacı olan bir hastaya, zaten ölmüş olan bir hastadan kalp nakli yapılır. Adam canlı halde kalbi alınamaz zaten bunu demeniz bile acayip geldi doğrusu. Ayrıca herkes gibi bende biliyorum merak etmeyin bir insanın kalpsiz, karaciğersiz .. yaşayamiyacağını ama bilgilendirdiğiniz için sağolun :unsure:

 

Böbrek hakkında söylediklerinizi ise tamamen talihsizlik olarak görüyorum. Bu konu hakkında yeterli bilgiye sahip olmamama rağmen yani ortalama bir insan, bir böbreğinin kaçta kaçını kullanır? bilmememe rağmen ben çift böbrekli olarak yaratılmış bir insanın fazladan bir organa sahip olduğunu düşünenlerden değilim Haşa. Sağlıklı bir insan bünyesinde hiçbir organ, hiçbir doku, hiçbir hücre yoktur ki gereksiz olsun, kişiye fayda sağlamasın. Kaldı ki; tek böbrekli olarak yaşamanın uzun vadede doğurduğu ya da doğuracağı sıkıtıları da gözardı edemeyiz, en azından ben edemem. Sahip olunan tek böbreği kaybetme riski de şuracıkta kalakalsın...

Karaciğer nakline girmeye hiç gerek yok. Mevzumuz aslında bu değildi. Nasıl gelebildik buralara anlamış değilim. Biz, tıpta mevcut şartlarda gerçekleştirilen büsbütün organ nakillerinden bahsediyorduk ki bir de bakmışız sağlıklı bir insanın yani beyin ölümü gerçekleşmemiş bir insanın bağışlayacağı organ konusunu tartışır olmuşuz. Neyse, artık... Biraz mevzuları içiçe geçirmişsiniz ama ziyanı yok. Aslında bu mesele de farklı bir başlıkta tartışılabilir.

 

Walla kardeşim benim söylediğim birşey değil bu . Böbrek nakli konusunda söylediğim lise kitaplarında bile geçen bir konudur. Konu hakkında okadar fazla bilgi sahibi olmanıza gerek yok. Normal bir insan bir böbreğinin %80 ila %90 arası bir yüzdelikte kullanır. He şu mevzu var fazladan bir organla yaratılmış olabilceğini düşünmüyorsunuz. Güzel bi nokta fakat birazcık araştırırsanız vücudumuzda 2 tane ölü damar olduğunu ve bunlardan doğumumuzdan ölümümüze kadar hiçbir zaman kan geçmeyecğini bilirsiniz. Şimdi bunlarada inanmıyorum diemezsiniz .

peki bu damarlar nasıl kullanılıyor ; Kolu sıkışıp, ezilip, kopup,.... ( die uzatabiliriz) damarı işlemez olan hastanın gerekli damar yerine ameliyat ortamında nakil yapılır. ALLAH ın kudreti nekadar büyükki çoğu kişinin fazlalık olarak gördüğü bir parçamızı böyle yararlı hale getiriyo. Aynı dediğiniz gibi 2. böbreğimiz. Kimse kimseye 2. böbreğimizin fazlalık olduğunu söylemedi efendim. Aynı dediğinizi yazıyorum "insan bünyesinde hiçbir organ, hiçbir doku, hiçbir hücre yoktur ki gereksiz olsun, kişiye fayda sağlamasın" burda çok haklısınız. hatta bir yarar sağlama örneği veriyim " ihtiyacı olan birisine nakil " :D . He diyebilirsiniz kendime bi yararı yokmu olamazmı. Olur tabi efendim; adam kaza geçirir tek böbreğini kaybeder ama diğer böbreği babalar gibi işini görür. Buda bi yarardır. Adam alkoliktir ,hergece kafası bingüzel dolaşır .Bu yüzden adam tek böbreğini kaybeder diğer böbreği iş görür ( gerçi böyle adama 100 böbrekte az gelir ama o ayrı bi mevzu :D )

 

Bilgiler bize günümüz koşullarında göz,böbrek, karaciğer, kalp, akciğer, pankreas gibi organların, ilik, kalp kapakçığı, kornea gibi de dokuların nakil edilebildiğini söylemektedir. Yani organ nakli; kalp,karaciğer ve böbrekten ibaret değildir. Bu noktaya da açıklık getirmek gerekir diye düşündüm. Yaşamına sağlıklı bir şekilde devam eden insanlar için (ceteris paribus) diğer koşullar sabitken, verilecek organ sayısı veya oranı noktasında bir kısıt sözkonusu olabilir tabii olarak. :D

 

 

Bu konuda tamamen haklısınız tamamen dikkatsizliğimden konuya verdiğim cevabı kısaltma isteğimden dolayı çıkan bir hatam. Bu cevabı verirkenki ruh halim pek foruma birşeyler yazma isteği bırakmamıştı ama yazdık bişiler yarımda olsa :)

 

( yazım yanlışlarım ve uslubum hakkında şimdiden özür diliyorum.)

( Başlığımızın konusunun "Kan bağışı" ndan yavaş yavaş kaydığı düşüncesiyle şimdiden vermiş olduğum rahatsızlıktan dolayı özür dilerim :D )

Share this post


Link to post
Share on other sites
Kan vermenin faydaları

 

1. Kemik iliğinin yağlanmasını önleyip, kan yapımı canlı tutulur.

 

2. Verilen kanın yerine, anında vücuttan genç hücreler dolaşıma katıldığı için, bağışçı daha dinç ve canlı olur.

 

3. Kandaki yüksek yağ oranı düşer.

 

4. Kan bağışı kalp krizi ihtimalini %90 azaltır.

 

5. Kan bağışlayan kişide baş ağrısı, stres, yüksek tansiyon, yorgunluk gibi rahatsızlıkların giderilmesinde çok büyük katkısı olur.

 

6. Kan bağışçısı her kan verdiğinde:

 

AIDS, Hepatit B, Hepatit C, Sifiliz kan grubu taramasından ücretsiz olarak yararlanmış olur.

 

7. Trafik kazasında yaralanan bir kimsenin, kan uyuşmazlığı olan bir bebeğin, kan bulunmazsa ölecek bir hastanın sizin verdiğiniz kanla kurtulmasının, size verdiği manevi duygu ölçüsüzdür. Bağışınız çok insancıl ve onurlu bir davranıştır.

 

8. Kan bağışında bulunanlara KAN SİGORTA KARTI tahsis edilir. Bu kart gerçekleşmesini arzu etmediğimiz acil kan ihtiyaçlarında size ve soyadınızı taşıyan tüm yakınlarınıza tüm Kızılay Kan Merkezleri'nden azami öncelikli kan alma ve sosyal güvencesi olmayanlar için ücretsiz kan temin edilmede kullanılır.

 

 

hangi gazete olduğunu bilmiyorum. bir arkadaş mail atmış. bende kopyala-yapıştır marifetiyle buraya koyim dedim :unsure:

Artk bunları okuduktan sonra vermeyen:).....en yakın zamanda inşallah ....

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...
Sign in to follow this  

×
×
  • Create New...