SusQuN 14 Report post Posted June 10, 2006 Medyaya dair tartışmalar yaşandığında, suçlanan tarafların genel refleksleri “Halk bunu istiyor.” şeklinde olur. Bu cümle çok işlevli bir dolgu malzemesi olarak, her eleştirinin karşısında kullanılabilir. Bunun altında “Gerçekte biz de memnun değiliz.” ifadesi de okunabilir. Aslında RTÜK hattına gelen şikayetler, halkın hiç de öyle istemediğini gösteriyor. 178 Alo RTÜK hattına ulaşan şikayetlerin sayısal dökümü yapıldığında, şikayet sayısının yıldan yıla katlanarak arttığı görülüyor. Bu artış bir açıdan bakıldığında medya için olumsuz bir gösterge, bir başka açıdan bakıldığındaysa seyircinin artan hassasiyetinin bir belirtisi. Halkımız bazen “Türkiye nereye gidiyor?” ve “Neler oluyor bize?” sorusunun aşırı olumsuz olmasına, bazen de televizyon kanallarının hırsızları ekrana taşıyan haberlerinin, hırsızın nasıl hırsızlık yaptığının ayrıntısıyla gösterip, “hırsızlık okulu” gibi çalışmasına kafayı takıyor. Şikâyetlerdeki toplumsal çelişki Öte yandan vatandaş, “Orada Neler Oluyor”u, Televoleleri ve müstehcen yayınları RTÜK’e sık sık şikayet ediyor. Bununla birlikte bu tür programların izlenme raporlarında en çok seyredilenler listesinde, liderliği kimseye bırakmaması da, toplumsal bir çelişkinin altını çiziyor. Buna göre halkımız, etik açıdan doğru bulmadığı programları, belgesel ve kültür yayınlarına tercih ediyor. Yani bir yandan eleştirirken, bir yandan da bu eleştirdiği programları göz ucuyla takip etmekten de vazgeçemiyor. Yapılan bu şikâyetler kişilerin en doğal hakkı; fakat bazen bildirilenler RTÜK’ü zor durumda bırakabiliyor, bazen de güldürüyor. Güldürürken de düşündürüyor. Çocuk ve yetişkinlerden RTÜK 178 hattına gelen bazı şikayetler: * Evlendirme programları nedeniyle “Annem kafayı yedi!” * Sihirli Annem dizisi nedeniyle çocuğum bana “Baba ne zaman köpek olacaksın?” diye soruyor. (Bu dizi çocuklara kötü örnek olduğu gerekçesiyle en çok şikayet alan programlardan biri oldu) * Annelerimiz bu yarışmaları izleyecek diye televizyon başından hiç kalkmıyorlar. Bizlere bir bardak süt bile vermiyorlar. Bu yayınları kaldırın, bize annelerimizi geri verin. * Çocuğum artık sinir krizleri geçiriyor. Sihirli annem dizisindeki Çilek gibi davranmaya çalışıyor. İzletmediğim zamanlar da kriz geçiriyor. Ciddi anlamda sorun yaşıyor. Kaldırılması için yalvarıyorum. * Çocuğu için endişelenen bir başka anne, çocuklara kötü örnek oluyor, çocuğum kanepeden uçmak isterken, kolunu kırdı. Ben bundan çok etkileniyorum. Sihir yapmaya çalışıyor beceremeyince, çok sinirleniyor. * Bir Urfalı olarak “Olacak o kadar” eğlence programında çiğköftenin ayakla yoğrulmasına karşıyım. * “Dikkat Şaka” programında köpeğe “Dadaş” ismi verildi. Bir Erzurumlu olarak, bu tür davranışlara karşıyım. * İbrahim Tatlıses içki içiyor ve şişeyi denize atıyor. Gençlere ve çocuklara kötü örnek olan bu duruma engel olunmasını istiyorum. Denizler çöplük değildir. * Sütaş ineğinin reklamlarda memeleri görülmesin. (Bu şikayet televizyon programlarında psikologlarca uzun süre tartışma konusu oldu) * Türk parası lağıma düşmez. (Reklamlarda paranın sokağa düşmesi üzerine yapılan şikayet) * “Mortgage” haberleri ev sahiplerini beklentiye, kiracıları ise bunalıma sokuyor. * Yaşlı bir seyirci: “Ben bir kulağı duymayan yaşlı bir insanım. Program bittikten sonra reklamlar başlarken sesin birden bire artması tek kulağımı bile rahatsız ediyor. Kanalların bu konuda uyarılmasını istiyorum.” * “Bir yumurta 125 bin lira. Vatandaş yumurta alamazken, ‘Şahane Pazar’da yumurta kırılmasını kınıyorum.” Ailemizde huzur kalmadı * Bu yarışmalar başladıktan sonra ailemizde birlik, düzen, huzur kalmadı. Eşimle her gün kavga ediyoruz. Psikolojimiz bozuldu resmen. * Her kanalın verdiği hava durumu farklı, bunlara bir düzenleme getirilmesi gerekiyor. * Kanal D’de yayınlanan “Çarkıfelek” yarışması için verilen numarayı düşüremiyorum. Haksız kazanç elde edildiğini düşünüyorum. * Yaşlı bir kadın olarak İnterstar’ın beş gün boyunca kapatılmasını onaylamıyorum. Diziler olduğu için sürekli izlediğim bir kanal. Bırakın rahat rahat yaşayalım. * Evlenenler, evlenemeyenler, boşananlar, dayak yiyenler, kavgalar, küfürler, hakaretler... Artık televizyona bakamaz olduk, radyo dinlemeye başladık. * Analar, kızlar, oğullar birbirine girmiş vaziyette. Kavgalardan, küfürlerden bıktık, gına geldi artık. Siz de beğendiğiniz ve şikayetçi olduğunuz programları 178 Alo RTÜK hattına bildirebilirsiniz. Kaynak.Moral dergisi Quote Share this post Link to post Share on other sites
Achar 116 Report post Posted June 10, 2006 Annelerimiz bu yarışmaları izleyecek diye televizyon başından hiç kalkmıyorlar. Bizlere bir bardak süt bile vermiyorlar. Bu yayınları kaldırın, bize annelerimizi geri verin. Bu cümleler halimizi çok net gösteriyor.. Yozlaşma denen şey budur herhalde. Quote Share this post Link to post Share on other sites
ARIYORUM 1 Report post Posted June 11, 2006 Güzel bir konu. D... Holding i oldum olası sevmem zaten. Hep bunların başının altından çıkar bunlar. Popstar, süperstar, dans star, (oryantal star da yolda ) star tv... Benim annem de çok izliyor bu programları. Sabahları verilen menopozlu kadınların olduğu programlar. Öğlen oluyor anne yemek diyorum. Ses yok. Anne yemek öldüm açlıktan - dur bi dakka, - Öyle mi anne ben de bu kanalları silmezsem! Öyle nüfuz etmiş ki beynine. Benzetmeler bile o programdan. Dilinden düşmüyor. Ben de kızınca büyük yemin ettim. Mecbur sildim. Annem o kadar kızdı ki. Bir dövmediği kaldı. Türkiye'de ev hanımlarının hemen hemen hepsi bu programlar izliyor. Niye izliyorsun diye sorunca annemden cevap alamıyorum. Kendi de bilmiyor niye izlediğini. Artık bastırılmış duygular mı dersiniz ne dersiniz bilmiyorum. Uzun yazı oldu. Hepsi bildiğiniz şeyler boşuna okumayın ;) Quote Share this post Link to post Share on other sites
nedmanün 13 Report post Posted June 12, 2006 """Ben de kızınca büyük yemin ettim. Mecbur sildim. Annem o kadar kızdı ki. Bir dövmediği kaldı.""" daha iyi bi yöntem biliyorum.. tv yi YALNIŞLIKLA bozun .. tvsiz hayatın çok daha güzel olduğunu zaten tamirci gelene kadar fark ediyolar , gerçi tamirci gelsede büyük ihtimalle beceremezdi düzeltmeyi ;) :( Quote Share this post Link to post Share on other sites
Cile54 23 Report post Posted June 12, 2006 ya ben bunlara inanmıyorum.. hepsi yalancı.. yok ahlak bozuyor, yok şöyle yok böyle, derler derler, gene de izlemekten geri kalmazlar.. bir de şikayet etmişler.. Nedmanün, sana katılıyorum.. en güzeli TV siz hayat.. Ama Pc siz olmaz ;) Quote Share this post Link to post Share on other sites
nedmanün 13 Report post Posted June 12, 2006 tamam pc siz olmaz ama onada sansür lazım birçok konuda .. aslında babanemi hiç bilgisayar başında görmedim oldukçada hayatından memnun ;) .. Quote Share this post Link to post Share on other sites
SusQuN 14 Report post Posted June 12, 2006 aslında babanemi hiç bilgisayar başında görmedim oldukçada hayatından memnun .. Buna suphe yok mutlaka ahhh keske babannelerimiz doneminde yasayadim diyorum bazen insanligin olmedigi o donemlerde ahhh ahhhh Quote Share this post Link to post Share on other sites
NFK-Fan 285 Report post Posted June 13, 2006 Selamlar, Evde TV'den olumsuz etkilenme ihtimali yüksek olanlar varsa TV'yi atmakta fayda var. Ama aile ferdleri bilinçliyse bence hiç gerek yok, sonuçta onu kullanan bilince sahip, neyi nasıl yaptığında ne gibi sonuçlar doğurabileceği konusunda az çok fikri olan insanlar... Hem TV'den rahatsız olup hem de onun müptelâsı olanların ise iradesi zayıftır ve evet, uzak dursunlar TV'den. ;) Saygı ve selamlarımla Quote Share this post Link to post Share on other sites