vecd_ 166 Report post Posted March 16, 2012 Su Kasidesi Saçma ey göz eşkden gönlümdeki odlara su Kim bu denlü dutuşan odlara kılmaz çâre su (Ey göz! Gönlümdeki (içimdeki) ateşlere göz yaşımdan su saçma ki, bu kadar (çok) tutuşan ateşlere su fayda vermez.) Âb-gûndur günbed-i devvâr rengi bilmezem Yâ muhît olmış gözümden günbed-i devvâra su (Şu dönen gök kubbenin rengi su rengi midir; yoksa gözümden akan sular, göz yaşları mı şu dönen gök kubbeyi kaplamıştır, bilemem..) Zevk-ı tîğundan aceb yoh olsa gönlüm çâk çâk Kim mürûr ilen bırağur rahneler dîvâra su (Senin kılıca benzeyen keskin bakışlarının zevkinden benim gönlüm parça parça olsa buna şaşılmaz. Nitekim akarsu da zamanla duvarda, yarlarda yarıklar meydana getirir.) Vehm ilen söyler dil-i mecrûh peykânun sözin İhtiyât ilen içer her kimde olsa yara su (Yarası olanın suyu ihtiyatla içmesi gibi, benim yaralı gönlüm de senin ok temrenine, ok ucuna benzeyen kirpiklerinin sözünü korka korka söyler.) Suya virsün bâğ-bân gül-zârı zahmet çekmesün Bir gül açılmaz yüzün tek virse min gül-zâra su (Bahçıvan gül bahçesini sele versin (su ile mahvetsin), boşuna yorulmasın; çünkü bin gül bahçesine su verse de senin yüzün gibi bir gül açılmaz.) Ohşadabilmez gubârını muharrir hattuna Hâme tek bahmahdan inse gözlerine kara su (Hattatın beyaz kâğıda bakmaktan, kalem gibi, gözlerine kara su inse (kör olsa, kör oluncaya kadar uğraşsa yine de) gubârî (yazı)sını, senin yüzündeki tüylere benzetemez. ) Ârızun yâdıyla nem-nâk olsa müjgânum n'ola Zayi olmaz gül temennâsıyla virmek hâra su (Senin yanağının anılması sebebiyle kirpiklerim ıslansa ne olur, buna şaşılır mı? Zira gül elde etmek dileği ile dikene verilen su boşa gitmez.) Gam güni itme dil-i bîmârdan tîgun dirîğ Hayrdur virmek karanu gicede bîmâra su (Gamlı günümde hasta gönlümden kılıç gibi keskin olan bakışını esirgeme; zira karanlık gecede hastaya su vermek hayırlı bir iştir.) İste peykânın gönül hecrinde şevkum sâkin it Susuzam bir kez bu sahrâda menüm-çün ara su (Gönül! Onun ok temrenine benzeyen kirpiklerini iste ve onun ayrılığında duyduğum hararetimi yatıştır, söndür. Susuzum bu defa da benim için su ara.) Men lebün müştâkıyam zühhâd kevser tâlibi Nitekim meste mey içmek hoş gelür hûş-yâra su (Nasıl sarhoşa şarap içmek, aklı başında olana da su içmek hoş geliyorsa, ben senin dudağını özlüyorum, sofular da kevser istiyorlar.) Ravza-i kûyuna her dem durmayup eyler güzâr Âşık olmış galibâ ol serv-i hoş-reftâra su (Su, her zaman senin Cennet misâli mahallenin bahçesine doğru akar. Galiba o hoş yürüyüşlü, hoş salınışlı; serviyi andıran sevgiliye aşık olmuş.) Su yolın ol kûydan toprağ olup dutsam gerek Çün rakîbümdür dahı ol kûya koyman vara su (Topraktan bir set olup su yolunu o mahalleden kesmeliyim, çünkü su benim rakibimdir, onu o yere bırakamam.) Dest-bûsı ârzûsıyla ger ölsem dostlar Kûze eylen toprağum sunun anunla yâra su (Dostlarım! Şayet onun elini öpme arzusuyla ölürsem, öldükten sonra toprağımı testi yapın ve onunla sevgiliye su sunun.) Serv ser-keşlük kılur kumrî niyâzından meger Dâmenin duta ayağına düşe yalvara su (Servi kumrunun yalvarmasından dolayı dikbaşlılık ediyor. Onu ancak suyun eteğini tutup ayağına düşmesi (yalvarıp aracı olması bu dikbaşlılığından) kurtarabilir.) İçmek ister bülbülün kanın meger bir reng ile Gül budağınun mizâcına gire kurtara su (Gül fidanı bir hile ile (meşhur gül ve bülbül efsanesindeki gibi yine) bülbülün kanını içmek istiyor; bunu engelleyebilmek için suyun gül dallarının damarlarına girerek gül ağacının mizacını değiştirmesi gerekir.) Tıynet-i pâkini rûşen kılmış ehl-i âleme İktidâ kılmış târîk-i Ahmed-i Muhtâr'a su (Su Hz. Muhammed'in (s.a.v) yoluna uymuş (ve bu hâli ile) dünya halkına temiz yaratılışını açıkça göstermiştir.) Seyyid-i nev-i beşer deryâ-ı dürr-i ıstıfâ Kim sepüpdür mucizâtı âteş-i eşrâra su (İnsanların efendisi, seçme inci denizi (olan Hz. Muhammed'in s.a.v) mucizeleri kötülerin ateşine su serpmiştir.) Kılmağ içün tâze gül-zârı nübüvvet revnakın Mu'cizinden eylemiş izhâr seng-i hâra su (Katı taş, Peygamberlik gül bahçesinin parlaklığını tazelemek için (ve onun) mucizesinden dolayı su meydana çıkarmıştır.) Mu'cizi bir bahr-ı bî-pâyân imiş âlemde kim Yetmiş andan min min âteş-hâne-i küffara su (Hz. Peygamberimiz'in mûcizeleri dünyada uçsuz bucaksız bir deniz gibi imiş ki, ondan (o mucizelerden), ateşe tapan kâfirlerin binlerce mâbedine su ulaşmış ve onları söndürmüştür.) Hayret ilen barmağın dişler kim itse istimâ Barmağından virdügin şiddet günü Ensâr'a su (Mihnet günü Ensâr'a parmağından su verdiğini (bir mucize olarak parmağından su akıttığını) kim işitse hayret ile (şaşa kalarak) parmağını ısırır.) Dostı ger zehr-i mâr içse olur âb-ı hayât Hasmı su içse döner elbette zehr-i mâra su (Dostu yılan zehri içse (bu zehir onun dostu için) âb- ı hayat olur. Aksine düşmanı da su içse (o su, düşmanına) elbette yılan zehrine döner.) Eylemiş her katreden min bahr-ı rahmet mevc-hîz El sunup urgaç vuzû içün gül-i ruhsâra su (Abdest (almak) için el uzatıp gül (gibi olan) yanaklarına su vurunca (sıçrayan) her bir su damlasından binlerce rahmet denizi dalgalanmıştır.) Hâk-i pâyine yetem dir ömrlerdür muttasıl Başını daşdan daşa urup gezer âvâre su (Su ayağının toprağına ulaşayım diye başını taştan taşa vurarak ömürler boyu, durmaksızın başıboş gezer.) Zerre zerre hâk-i dergâhına ister sala nûr Dönmez ol dergâhdan ger olsa pâre pâre su (Su, onun eşiğinin toprağına zerrecikler halinde ışık salmak (orayı aydınlatmak) ister. Eğer parça parça da olsa o eşikten dönmez.) Zikr-i na'tün virdini dermân bilür ehl-i hatâ Eyle kim def-i humâr içün içer mey-hâra su (Sarhoşlar içkiden sonra gelen bat adrysını gidermek için nasıl su içerlerse, günahkârlar da senin na'tının zikrini dillerinde tekrarlamayı (dertlerine) derman bilirler.) Yâ Habîballah yâ Hayre'l beşer müştakunam Eyle kim leb-teşneler yanup diler hemvâra su (Ey Allah'ın sevgilisi! Ey insanların en hayırlısı! Susamışların (susuzluktan dudağı kurumuşların) yanıp dâimâ su diledikleri gibi (ben de) seni özlüyorum.) Sensen ol bahr-ı kerâmet kim şeb-i Mi'râc'da Şebnem-i feyzün yetürmiş sâbit ü seyyâra su (Sen o kerâmet denizisin ki mi'râc gecesinde feyzinin çiyleri sabit yıldızlara ve gezegenlere su ulaştırmış.) Çeşme-i hurşîdden her dem zülâl-i feyz iner Hâcet olsa merkadün tecdîd iden mimâra su (Kabrini yenileyen (tamir eden) mimara su lazım olsa, güneş çeşmesinden her an bol bol saf, tatlı ve güzel su iner.) Bîm-i dûzah nâr-ı gam salmış dil-i sûzânuma Var ümîdüm ebr-i ihsânun sepe ol nâra su (Cehennem korkusu, yanık gönlüme gam ateşi salmış, (ama) o ateşe, senin ihsan bulutunun su serpeceğinden ümitliyim.) Yümn-i na'tünden güher olmış Fuzûlî sözleri Ebr-i nîsândan dönen tek lü'lü şeh-vâra su (Seni övmenin bereketinden dolayı Fuzûlî'nin (alelâde) sözleri, nisan bulutundan düşüp iri inciye dönen su (damlası) gibi birer inci olmuştur.) Hâb-ı gafletden olan bîdâr olanda rûz-ı haşr Eşk-i hasretden tökende dîde-i bîdâra su (Kıyamet günü olduğu zaman, gaflet uykusundan uyanan düşkün (yahut aşık) göz, (sana duyduğu) hasretten su (gözyaşı) döktüğü zaman,) Umduğum oldur ki rûz-ı haşr mahrûm olmayam Çeşm-i vaslun vire men teşne-i dîdâra su (O mahşer günü, güzel yüzüne susamış olan bana vuslat çeşmenin su vereceğini, beni mahrum bırakmayacağını ummaktayım.) Şair Fuzuli Quote Share this post Link to post Share on other sites
HİÇ 542 Report post Posted April 28, 2013 Şair Nabi'nin meşhur şiiri olmadan bu başlık eksik kalır; Sakın terk-i edebten kuy-ı Mahbub-i Huda'dır buNazargah-i ilahidir, Makam-ı Mustafadır buFelekde mah-i nev, Babüsselem'ın sine çakıdırBunun kandili Cevza, matla-i ziyadırHabib-i Kibriya'nın habgahıdır faziletteTeveffuk-i kerde-i Arş-ı Cenab-ı Kibriyadır bu.Bu hakin pertevinden oldu deycur-i adem zailAmadan açdı mevcudat düş çeşmin tutiyadır bu.Muraat-ı edep şartıyla gir Nabi bu dergahaMetaf-ı Kudsiyandır cilvegah-ı enbiyadır bu bu videoda serdar Tuncer söylememiş ben ilave edeyim. “Resûl-i ekrem bu gece Mescid-i Nebî’deki bütün müezzinlerin rüyâsını şereflendirerek buyurdu ki: “Ümmetimden Nâbî isimli biri beni ziyârete geliyor. Bana olan aşkı her şeyin üstündedir. Bugün sabah ezânından önce, onun benim için söylediği bu şiiri okuyarak, Medîne’ye girişini kutlayın.” Biz de Resûlullah efendimizin emirlerini yerine getirdik.” Nâbî ağlayarak; “Sâhiden Nâbî mi dedi? O iki cihânın Peygamberi, Nâbî gibi bir zavallıyı ve günahkârı, ümmetinden saymak lütfunu gösterdi mi?” dedi. “Evet” cevâbını alınca da, sevincinden kendinden geçti. Osmanlı,Osmanlı,Osmanlı...nerdesin ey Osmanlı...nerede senin inceliklerin,hassasiyetlerin... Quote Share this post Link to post Share on other sites
Kalemdar 293 Report post Posted April 28, 2013 Hazreti Muhammed Hakk'ın sesidir Her iki dünyanın efendisidir Arap-Acem onun bir bendesidir Zaman o Gül gibi gül görmüş değil Sen de o Güzelin önünde eğil... (İmam Busiri) Quote Share this post Link to post Share on other sites
Guest neyfel Report post Posted March 3, 2014 Allah razı olsun insallah daha sık goruruz insallah sısırları Quote Share this post Link to post Share on other sites
KÜRŞAD1071 8 Report post Posted March 4, 2014 Gönül hun oldu şevkinden boyandım ya resulallah, Nasıl bilmem bu nirana dayandım ya resulallah, Ezel bezminde bir dinmez figandım ya resulallah, Cemalinle ferahnak etki yandım ya resulallah.... Yanan kalbe devasın sen, bulunmaz bir şifasın sen, Muazzam bir sehasın sen, dilersen rehnumasın sen, Habib-i kibriyasın sen, Muhammed Mustafa'sın sen, Cemalinle ferahnak etki yandım ya resulallah.... Gül açmaz çağlayan akmaz ilahi nurun olmazsa, Söner alem, nefes kalmaz felek manzurun olmazsa, Firak ağlar, visal ağlar ezel mesturun olmazsa, Cemalinle ferahnak etki yandım ya resulallah..... Susuz kalsam yanan çöllerde can versem elem duymam, Yanar dağlar yanar bağrımda ummanlardan nem duymam, Alevler yağsa göklerden, ve ben messeylesem duymam, Cemalinle ferahnak etki yandım ya resulallah.... Erir canlar o gül buy-i revan bahşın hevasında, Güneş titrer yanar didarının bak ihtirasında, Perişan bir niyaz inler hayatın müntehasında, Cemalinle ferahnak etki yandım ya resulallah........ Ne devlettir yumup aşkınla göz rahında can vermek, Nasip olmazmı sultanım haremgahında can vermek, Sönerken gözlerim, asan olur ahında can vermek, Cemalinle ferahnak etki yandım ya resulallah.... Boyun büktüm perşanım bu derdin sende tedbiri, Lebim kavruldu ateşten döner payinde tezkiri, Ne dem gönlün murad eylerse, taltif eyle kıtmiri, Cemalinle ferahnak etki yandım ya resulallah... Yaman Dede 1 Quote Share this post Link to post Share on other sites
Guest aleyna bilgi Report post Posted March 8, 2014 hepsi mütiş özellikle ensondaki ÖLÜM GÜZEL ŞEY BUDUR PERDE ARDINDAN HABER HİÇ GÜZEL OLMASAYDI ÖLÜRMÜYDÜ PEYGAMBER :shiny: :shiny: :shiny: :shiny: :shiny: Quote Share this post Link to post Share on other sites
Guest Büşra Betül Karataş Report post Posted March 10, 2014 Andım yine Sen'i her şey yâdımdan silindi, Hayalin gönlümün tepelerinde gezindi; Bu bir serap olsa da hafakanlarım dindi... Andım yine Sen'i her şey yâdımdan silindi. Keşke her an aşkınla oturup aşkınla kalksam, Ruhlar gibi yükselip de ufkunda dolaşsam; Bir yolunu bulup gönlünden içeri aksam... Keşke her an aşkınla oturup aşkınla kalksam. Anladım vaslına ermek için artık çok geç, Hicranla yanan gönlüm durmadan inleyecek; İnleyip en taze hislerle hep bekleyecek... Anladım vaslına ermek için artık çok geç... Kalbim bir güvercin kalbi gibi titrerken adından, Ne olur Sana ulaşmam için kanadından; Bana bir tüy ver pervaz edeyim hep ardından... Kalbim bir güvercin kalbi gibi titrerken adından. Ey kupkuru çölleri cennete çeviren gül; Gel o bayıltan renklerinle gönlüme dökül! Vaktidir ağlayan gözlerimin içine gül!. Ey kupkuru çölleri cennete çeviren gül! Mecnûn gibi arkanda koşan kulun olayım, Bir kor saç içime ocaklar gibi yanayım; Sensiz geçen bu acı rüyadan kurtulayım... Mecnûn gibi arkanda koşan kulun olayım... Aklım uzakta kaldığı günleri saymakta, Ruhuma sisli-dumanlı bir kasvet yaymakta; Göster çehreni ki güneş gurûba kaymakta... Aklım uzakta kaldığı günleri saymakta... Son demde hiç olmazsa gurûbum tulû olsun, Gönlüm ufkunun en taze renkleriyle dolsun; Her yanda tamburlar çalınsın; neyler duyulsun... Ne olur hiç olmazsa gurûbum tulû olsun..! m.fethullah Gülen Quote Share this post Link to post Share on other sites
HİÇ 542 Report post Posted April 20, 2014 Sâyesi düşmez yere bir böyle nahl-i TûrsunMihr-i âlem-girsin başdan ayağa nûrsunTârik-i gülzâr-ı âlem mâlik-i mülk-i ademMünkirîne mahz-ı mâtem müminîne sûrsunSensin ol şâh kim Süleymanlar kapında mûrdurOn sekiz bin âleme hükmetmeğe memûrsunEl benim dûmen senin ey rahmeten lil-âleminŞöhretim isyan benim sen afv ile meşhûrsunPadişah-ı evvelîn ü kıblegâh-ı âhirînEvvel ü âhir imâmul-enbiya mezkursunYa Resûlallah umarım diyesin rûz-ı cezâGerçi cürmüm çoktur ammâ, Itrîya mağfûrsun! ITRî GAZEL AÇIKLAMASIGölgesi yere düşmez böyle bir nahl-i Tûr'sunÂlemi tutan güneşsin baştan ayağa nûrsunDünyanın gül bahçesini terkeden, yokluk mülkünün sahibiSeni inkâr eden azabı hakeder; sana îman edene şefaat edensinO şâh sensin ki Süleymanlar kapında karıncadırOn sekiz bin âleme hükmetmek için vazifelendirilmişsinEy Âlemlere Rahmet, el benimse etek seninİsyânıyla bilinen benim ama sen affetmek ile meşhûrsunSen önce gelenlerin sultanı ve sonra gelenlerin de yöneldiği kıblesinEzelden gelmiş geçmiş bütün nebilerin imâmı olarak yazılmışsınYâ Resûlallah gerçi suçum çoktur amaUmarım mahşer gününde, "Ey Itrî affedildin" diyesin. Quote Share this post Link to post Share on other sites
vecd_ 166 Report post Posted April 20, 2014 YAĞMUR Vareden'in adıyla insanlığa inen Nur Bir gece yansıyınca kente Sibir dağından Toprağı kirlerinden arındırır bir yağmur Kutlu bir zaferdir bu ebabil dudağından Rahmet vadilerinden boşanır ab-ı hayat En müstesna doğuşa hamiledir kainat Yıllardır boz bulanık suları yudumladım Bir pelikan hüznüyle yürüdüm kumsalları Yağmur, seni bekleyen bir taş da ben olsaydım Hasretin alev alev içime bir an düştü Değişti hayal köşküm, gözümde viran düştü Sonsuzluk çiçeklerle donandı yüreğimde Yağmalanmış ruhuma yeni bir devran düştü İhtiyar cübbesinden kan süzülür Nebi'nin Gökyüzü dalgalanır ipekten kanatlarla Mehtabını düşlerken o mühür sahibinin Sarsılır Ebu Kubeys kovulmuş feryatlarla Evlerin anasına dikilir yeşil bayrak Yeryüzü avaredir, yapayalnız ve kurak Zaman, ayaklarımda tükendi adım adım Heyula, bir ağ gibi ördü rüyalarımı Çölde seni özleyen bir kuş da ben olsaydım Yağmur, gülşenimize sensiz, baldıran düştü Düşmanlık içimizde; dostluklar yaban düştü Yenilgi, ilmek ilmek düğümlendi tarihe Her sayfada talihsiz binlerce kurban düştü nurullah Genç Şiirin tamamı bu değil.Şiir eksik paylaşımınızda . Quote Share this post Link to post Share on other sites
vecd_ 166 Report post Posted April 20, 2014 Ol cihanın fahrinin sırrına kurban olayım Sûre-i Levlâk inen şânına kurban olayım. Gâbe gavseyni ev edna’sına kurban olayım. Ben onun ilmine irfânına kurban olayım, Ben onun esrâr-ı mi’racına kurban olayım. Ol Ebû Bekr-ü Ömer-i Osman-ı Ali dört yârıdır. Ol risalet bağının gülü gülzârıdır. Cümle ashab bağının rahının envârıdır. Ben onun âline Eshabına kurban olayım. Ben onun Ashab-u ahbabına kurban olayım. Ol Hasan hazretlerine zehir içirdi eşkıya, Hem Hüseyin oldu susuz şehid-i Kerbelâ, İkisi de aslı nesli cümle âli Mustafâ. Ben onun evlâd-ı ensabına kurban olayım. Ben onun evlâd-ı ashabına kurban olayım. Cümle ümmet’den hayırlıdır O Şahın ümmeti, Ümmetine cümleden evvel eder Hakk rahmeti, Evliya onunla buldu bunca lütf-ü izzeti, Ben onun lütfüna ihsanına kurban olayım. Ben onun envâr-ı eltafına kurban olayhım. Her ne denlü Enbiyâ-i Mürselîn kim geldiler. Ümmeti olmaklığı Hakk’tan temenni ettiler. Evliyâ ona Niyâzî kul-u kurban oldular. Ben onun ayağının tozuna kurban olayım. Yoluna gidenlerin izine kurban olayım. Niyâzî MISRÎ 1 Quote Share this post Link to post Share on other sites
HİÇ 542 Report post Posted April 20, 2014 Nûr-ı âlemsin bugün hem dahi mahbûb-ı Hudâ Eyleme âşıkların bir lahza kapından cüdâ Gitmesin nâm-ı şerîfîn bu dilimden dem-be-dem Dertli gönlüme devâdır cân bulur ondan safâ Umaram her bir adın başka şefâat eyleye Ahmed ü Mahmûd Ebu'l-Kâsım Muhammed Mustafâ Çünkü denildi ona "Ve'ş-Şems" dahi "Ve'd-Duhâ" Rûyuna alnına mihr ü mâhı benzetsem nola Bu libâs u hây hûy u tantana nedir dilâ Eğnine hil'at yeterken bir palâs u bir abâ Cürm ü isyanım bir birundur gerçi hadden serverâ Sen şefaat kânısın geldim sana şefkat uma Bu MUHIBBÎ tövbe eyler tövbesin eyle kabûl Fitne-i şeytândan sakla onu yâ Rabbenâ (Kanuni Sultan Süleyman) 1 Quote Share this post Link to post Share on other sites
KÜRŞAD1071 8 Report post Posted April 21, 2014 (edited) Derdimendim Derdimendim yâ Rasûlallah, devâ ol derdime, Destgir ol, yâ Habiballah, bu asî mücrime! .. Sen şefâat kânı varken, yalvarayım ben kime? .. Ben Rasûl-i Kibriyânın, bülbül-ü nâlânıyım. Mücrimim gerçi, cemâl-i Mustafâ hayrânıyım.. Bûy-i vaslındır, muattar eyleyen sünbülleri, Nur cemâlinden eserdir, bağ-ı aşkın gülleri, Gül cemâlindir Habîbim, mesteden bülbülleri, Ben Rasûl-i Kibriyânın, bülbül-ü nâlânıyım. Mücrimim gerçi, cemâl-i Mustafâ hayrânıyım Cânını cânâne kurban eyliyor pervâneler, Bezm-i vaslın neş'esinden, gaşyolur mestâneler, Aşıkın gözyaşlarından, doldu hep peymâneler, Ben Rasûl-i Kibriyânın, bülbül-ü nâlânıyım. Mücrimim gerçi, cemâl-i Mustafâ hayrânıyım.. Ermek istersen, O şâh'ın himmet-ü imdâdına, Cânü dilden âşık ol sen; 'İsm-i zât' evrâdına, Ses verir (Ulvî) ; melekler âteşin feryâdına, Ben Rasûl-i Kibriyânın, bülbül-ü nâlânıyım. Mücrimim gerçi, cemâl-i Mustafâ hayrânıyım. Ali Ulvi Kurucu Edited April 22, 2014 by Kalemdâr Quote Share this post Link to post Share on other sites
Guest ona aşık Report post Posted May 13, 2014 onu özlemek, onu beklemek, onu anlatmak, onu anlatamamak... Quote Share this post Link to post Share on other sites
Guest Muhammed Report post Posted August 4, 2014 Diyarların diyarındasın Ey sevgili ! Kimine göre cok uzak sevene göre pek yakın Senin uğruna yaratılmışsa bu diyar Uzak olan kimden kime ne Senin aşkından gidebilirmiyim ötesine Senki alemlerin sultanısın Ey sevgili ! Bizki, bizi biz eden senin aşıkların Aşkınla kavurdun bizi ey Sultanım Nerdesin nerde! Bizide bekle yeşil sancağında Duymayı nasib et o mübarek sesinle Allah ın sevdiği kulu hoşgeldin sözlerini Ey sevgili ! Quote Share this post Link to post Share on other sites
Guest ece Report post Posted October 28, 2014 seni sevmek alemde saadet ya resulAllah Quote Share this post Link to post Share on other sites
Guest beyza Report post Posted March 17, 2015 biz kutlu doğumm etkinlikleri için bakıyorum yarışma var brinci olana okutacaklar şiiri en çok arif nihat asyanın kini beğendim ama onu başkası okuyomuş kararsız kaldım ama yinede güzel şiirler Quote Share this post Link to post Share on other sites
ibrikçi 47 Report post Posted March 21, 2015 Aziz kardeşlerim , acizane ben kargo dağıttığım için her yere girip çıkıyorum. Bu gün yaşlıların bakım evine girdim. Allah sizi inandırsın bir emice ellerini kaldırdrmış dua ediyordu öyle ki dağ taş secdeye geliyordu. Kürrei arz zıngır zıngır titriyordu... Böyle şeyleri biz görürüz Allahın izniyle. Ayşe hanım yaşlı bakım evi daha orda git bak orada inanmazsan... Nurettin emice de çay söyledi , gitmemi istemiyor gibiydi. İsmimi sordu beni öyle sevdi ki ... Öyle dualar etti ki ...Ama o oturma odasında dua edeni görecektiniz... her nekadar "Çekildik izzeti ikbal ile Babı tarikattan" amma böyle şeyler gözümüze takılıyor yinede 1 Quote Share this post Link to post Share on other sites
ibrikçi 47 Report post Posted March 21, 2015 YANİ DİYOR Kİ RESULULLAHA SALLALLAHU ALEYHİ VE SELLEM "BENİ SEV" Quote Share this post Link to post Share on other sites
hafakan 195 Report post Posted March 24, 2015 mavi donlu gök gözlü. bu ne biladerya :))))))))))) Quote Share this post Link to post Share on other sites
ibrikçi 47 Report post Posted March 25, 2015 Tövbe estafurullah Çiçek o , çiçeğil elbisesi o...Acizane benim bir şiirim var Namazı anlatmaya çalıştığım . Onun en güzel şiir seçildiğini rüyamda görmüştüm. Şiiri silmişler heralde birmısrası aklımda kalmış ; " bir kaç adım daha yaklaş ,gönlüm olsun kipriğin değ" Yine birincilerden bir kıta var kendi yazdığım;Sevdirmeye geldik seniUnutarak bende beniAşık hali ne demeliMeler gelir meler gider (ayrıca kargo işinden de kovuldum dün. Göz değdi heralde... 50. işimizden de selametle kovulduk yine) Quote Share this post Link to post Share on other sites
ibrikçi 47 Report post Posted March 25, 2015 Şimdi kendimizi övmüş olmayalım geçen gün de bir hoyrat yazdım kimse beğenmedi , babam bile beğenmedi;ama edebi değeri var. Bir kelime iki üç anlamda kullanılıyor. Kendi yöremin şivesiyle yazdım yine beğenilmedi. Quote Share this post Link to post Share on other sites
hafakan 195 Report post Posted March 26, 2015 çiçeğin elbisesi değil yani, çiçeğil ölemi. ilginç doğrusu. kargodan paketlenmene :) üzüldüm Quote Share this post Link to post Share on other sites
ibrikçi 47 Report post Posted March 29, 2015 çiçeğin elbisesi değil yani, çiçeğil ölemi. ilginç doğrusu. kargodan paketlenmene :) üzüldüm Yani şu duygusal yoğunluğu nasıl başarıyorsun da böyle anlamıyorum. İşten kovulmama üzülmüş müş. Beni koskoca şeyhim kovdu diyorum kılınızı kıpırdatmıyorsunuz. 1 Quote Share this post Link to post Share on other sites
hafakan 195 Report post Posted March 30, 2015 :) e sende mübareğin kızını istemişşin bilader . oda şimdi asmayalımda besleyelimmi hesabı paket etmiş şeni. hem ben onun içinde üzülmüştüm 1 Quote Share this post Link to post Share on other sites
ibrikçi 47 Report post Posted March 30, 2015 Üzülme kardeşim hallederiz . Biz ne yapacağımızı iyi biliyoruz hamdolsun. Herşey adam akıllı bir tövbeye bakar... Not: Ayrıca bir kampanyam var bizim şol işi halledene bir tepsi baklava sözüm var (işe girince tabi) kendi ellerimle yapıcam hemde... Quote Share this post Link to post Share on other sites