Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
Alatav

Necip Fazıl Kısakürek'e Akıl Almaz İftira Ve Küfürler !

Recommended Posts

Belki bilirsiniz internet üzerinde //Düzeltme(BDG) adında bir kelb çukuru var. Sözde Türkçülüklerini yedi cihana duyurmak maksadıyla açtıkları bu sitede olanca küfür ve hakaretlerini o leş gibi olmuş ağızlarından orta yere kusmakta bir beis görmüyorlar. Bugüne kadar dikkatimizden kaçmış ama bu eniklerin Üstad Necip Fazıl' a pervasızca ve özgürce ettikleri küfürleri görünce kan beynime sıçradı ve bunu burada paylaşma gereği duydum...

 

İslâm' la şereflenememiş olmalarının verdiği kaygı ve acıyla, bizim gibi, dertlerini salim ve düzgün kelimelerle aktaramayıp, sevmedikleri ve o tatlı popolarına bir diken misali gibi batan bütün fikirleri ve mütefekkirleri o iğrenç cerihamları dillerine düşürüp aziz hatırasına türlü hakaretler ederek akıllarınca tarihten sileceklerine inanıyorlar. Bu küçük enikler ancak küfür ve hakaretle rahat edebiliyorlar...

 

Ben bu adamları, tasmalı birer kurt köpeği olarak tahayyül ediyorum. Öyle ki, inandıkları sahipleri onları nereye götürürse dillerini dışarıya çıkararak deli bir tay gibi oradan oraya koşturuyorlar ve kusmuk dolu yemeklerini afiyetle şapırdata şapırdata yiyorlar... Salyaları o kadar çok ve o kadar yapışkan ki, Üstad Necip Fazıl' a ettikleri türlü hakaretler, üstada değil tam tersi bir hareket yönünde kendi cerihamlı suratlarına yapışıyor ve orada mükemmel bir tablo oluşturuyorlar...

 

İnandıkları Nihal Atsız' ın, bir zamanlar Büyük Doğu gazetesinde yazdığından bile haberleri yok. Bu iptidai zerzevata karşı başka diyecek hiçbir şey bulamıyorum... Kılavuzları koyun olan sürünün akıbeti uçurumdur !

 

 

 

//Düzeltme//BDG - Alçaklıkların yayınladığı siteye aktiflik sağlamamalıyız. Bu yüzden adres kaldırılmıştır.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Ben, verilen linkten açılan başlığı okudum. Gerçekten diyecek birşey bulamıyorum. Canım çok yandı. Allah'a havale ediyorum. O korkunç günde, hesabın sorulacağı o korkunç günde Üstad'ıma küfredenlerden davacıyım.

Kardeşim, sana da teşekkür ediyorum. Hiç olmassa kimin ne mal olduğunu tekrar hatırlamış olduk.

Es-Selamun Aleykum...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Ya bu adamları ciddiye almayınız. Millet bunları eğlenmek için okuyo ya :pc: ekşisözlüğe yazmıştım insanlar biliyo mu bu aptal sürüsünü diye, millet çok güzel dalga geçiyo. hani üstadın dediği gibi, haysiyetleri, karakterleri ve hatta beyinleri olsa adam yerine koyup sinirlenebiliriz ama bu adamlar mazurlar.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Atsızla ilgili bir başlık açmayı düşünüyordum ki eskilerde bir başlığın açıldığını ve tartışmalara neden olduğu içinde kilitlendiğini gördüm.bu nadide forumun nadide adminleri gerçekten büyük bir fazilet örneği göstermiş ve "Gerek bizim gerekse Üstadımızın Atsız hakkındaki görüşleri bellidir" diyerek konuyu kilitlemişler, gerçektende hayra vesile olmuşlar..

 

Lakin yukarıda verdiğiniz linkdeki yazılara baktığım zaman bu forumda edep abidesi kardeşlerimize ve adminlerimize tam ters bir davranış sergilenerek ahlaksız yazılara izin verildiğini gördüm onları Allaha havale ettim.

 

İmdi Türkiye cumhuriyetinde kendileri ve fikirdaşları bir elin parmakları kadar dahi olmayan, kendilerine yakın gruplara dahi tahammülleri olmayan, İslama Baldırıçıplak Arabın dini diyen, Şamanizmi din olarak benimseyen bu Faşistlere en iyi cevap sitelerine girmemektir zannımca.Nasıl yaşanırsa öyle ölünür, nasıl ölünürse öyle haşredilir, nasıl haşredilirse öyle sorgulanır ve sonuca bağlanır.Irkçılarda bizim gözümüzde Komünistlerden ve Kapitalistlerden farkları olmayan tağuti sistemin azılı enikleridir.İster Türk Irkçılığı yapsın, ister Kürt ırkçılığı yapsın, İster çerkes ister laz ırkçılığı yapsın Küfür tek millettir.

 

Üniversitelerde Ülkücülerden devamlı yedikleri dayağın hesabını sormak için hergün andlar içen buna mukabil üstüne yine dayak yiyen kişiler uslanmaz.Asıl dayak attıkları iftiraların karşısında öbür tarafta gelecektir.Üstada islam alimlerine ve hepsinden önemlisi Efendimiz (SAV) ' e attıkları çamurlar Ahiretlerinde boyunlarına geçirilmiş prangalar olacaktır.

 

Pek tabiki tövbe edenler müstesna.Allah onlara hidayet versin.Tövbe etmelerini nasip eylesin.Eğer hidayet edemeyecek kadar kalpleri kapalıysada Allaha havale ediyoruz..

Share this post


Link to post
Share on other sites

arkadaşlar dediklerinize sonuna kadar katılıyorum.bahsi geçen sayfada söylenenler basit beyinlere sahip ırkçılara aittir belki.ama bütün bu yazılanlara verdikleriniz bir cevap mahiyetinde değil.üstadı'ın yazdığı ya da yaptığı şeyleri söylemişler.hiçbiriniz bunlar yazılmamıştır, yapılmamıştır diyememişsiniz.hepiniz onların ideolojisinin eksiklğinden dem vurmuşsunuz.eğer bunların doğruluk payı varsa ki ben uzun süredir bunun sürüncemesini çekiyorum, bunu onlara anlatmalıyız.görmezden gelerek olmaz!

ben bunu için Üstad'â ait bir yazıyla ilgili bir konu başlattım.ama polemik unsuru görülerek kapatıldı.nedenini halen anlamış değilim.bizim fikrimiz de fikir adamımızda savunulamayacak durum da değildir.kaldı ki kul diye bahsettiğimiz erk hatalar yapabilir.bunu kabullenip doğru olanın sonunda hidayete ermek olduğunu söylemek en doğrusudur sanırım!

esenlikle..

Share this post


Link to post
Share on other sites

Ya kardeşim iyi diyosun güzel diyosun da bizim de midemiz var, kendi adıma konuşayım - her seferinde aynı kusmukları temizleye temizleye bizim de midemiz iflas noktasına geldi. Bir sürü bildik tekerleme, baksanız neredeyse hepsinin cevabı forumda sağda solda verilmiştir. Biraz araştırın, neyin yazılıp neyin yazılmadığı bariz zaten. Açtığın konunun kapatıldığı filan da yok, kimse cevap yazmaya gerek duymamış o kadar. Oradaki soruna burada yazayım, şimdi gelip de Üstad'ın devrimbazı nerede ve hangi manada kullandığını anlatıp da durumu açıklasan öküz hala mööö demeye devam eder, başka kelime bilmez ki hayvanoğluhayvan. Devrimbazı Üstad genellikle, halkın İslami temeline savaş açmış ve onu saçma sapan yenilikler uygulayarak veya ihtilalle devirmeyi kafasına koymuş solcu ve Kemalist güruhları nitelemek amacıyla kullanır. Ben de kullanır ve bu insanlardan tiksinirim. Hatta isterseniz tiskinebilerim de. Ama niyeti gay'lik yapmak olanlar bunu hala böyle nitelemeye devam eder ve Üstad'ın kitaplarını okumaya kendilerini vermeden, kastı anlamadan gördüğü tek bir yazıyı işkembesine göre yorumlayıp atıp tutar. Ee artık biraz da size düşüyor çalışmak ve öğrenmek. Bir yazdık, iki yazdık da on kere de yazmayalım be abiciğim, armutun illa ağzınıza düşmesi mi gerekir, yere eğilin de siz alın bari ayağınızın dibindekini ama, öyle değil mi? Tamam fırça kayıyorsun, haklısın da biraz da empati yaparsan ve kendin de araştırırsan sevineceğim. Hem tarlada altın arayan çiftçi çocukları hikayesindeki gibi bir şeyler de öğrenirsin haa? Yoksa kesinlikle haklısın, sadece adamların ne kadar pislik olduğunu vurgulamak yetmez, dediklerini de tahlil etmek lazım da ben anlatmaktan yoruldum açıkçası. Öküz nesli tükenmiyor ki, çobanların da bir kapasitesi vardır ama di mi. Tekrarliyim, aslında kesinlikle haklısın da ben kendi adıma affımı rica ediyorum ve sana da acizane biraz kendin araştırmanı tavsiye ediyorum.

Share this post


Link to post
Share on other sites

eyvAllah sağolasın.öncelikle açtığım konu başlığının kapatıldığına dair mesaj geldi.ve bu öyle bir uslupla yazılmıştı ki ben irticaii faaliyet güdüyordum neredeyse.ben bu olaya tepkimi yide Kıymetlimden bir çift dizeyle verdim.abdal olan anlar dedim.

gelelim cevap meselesine ben açıkçası tatminkar cevaplara rastlamadım.yapılan şey sanki iman yoksunu insanlarmışız gibi, sanki islamiyetin bize taş atana biz gül vereceğiz dediğiniz bilmemiş gibi aynı çirkinlikte, aynı seviyede cevap vermek.

bilinmelidir ki bir ülkede 'resmi tarih' diye bir kavram varsa orda çok büyük sıkıntılar vardır.tarih birdir kardeşim.tarih tektir.Necip FAzıl aynı şiirinde bunu da işlemiştir.demiştir ki

...

biricik selamet yolu tarihte bile,

sormayın, görmeyin geçinden gelir.

...

 

velhasıl kelam, ben şu kapsamda bir cevaba rastlamadım.ve o insanlara bu cevabı ben vereyim.

 

evet yazdığınız dizeler NEcip Fazıl'a aiittir.kendisinin gençlik döneminde günahkar olduğu da doğrudur.alkol de almıştır.hovardalık da yapmıştır.ta ki Abdülhakim Arvasi ile tanışana dek.onunla tanışması bir dönüm noktası olmuştur.ve kendi tabiriyle 'ideolocya örgüsünü' ondan sonra oturtmuştur.herhangi bir kaynakta okumamakla vekendi yorumum olduğunu belirterek yine ondan bir çif dize söylemek isterim.

 

tam otuz üç yıl gökyüzünden habersiz uçurtma uçurmuşum,

tam otuz üç yıl saatim işlemiş ben durmuşum.

 

tarihleri karşılaştığımda görüyorum ki bu dizeler Abdülhakim Arvasi ile tanışma sonrasını nitelemektedir.

 

başka bir gerçek de Abdülhakim Arvasi'nin bir tarikat ehli oluşudur ve üstad'ın bu kıvamda pişmesini sağlamasıdır.yani diyeceğim o ki, Üstad bu tanışma sonrasında 'hilafeti' arzulayan bir bakış açısıyla birlikte bazı şeyler karalamıştır.bunlar da Atatür'e dair olanlar da vardır, şapka inkılabına dair olanlar da.Üstad Atatürk'ün yaptığı Cumhuriyet sonrası yapılan bazı çalışmalara dönemin dinci(dikkat buyurun ki dindar değil, dinci)kesimi tarafında kullanıma açık mevzuuların ortadan kaldırılması yerine yapılan eylemlerden bazılarının kendi dininin ve kültürünün kaybedilmesi olarak yorumlayıp, bu manada şeyler şöylemiştir.bu yüzdendir ki gençliğe seslenirken der ki:

 

bir gençlik, bir gençlik,bir gençlik...

meclisinin duvarında 'hakimiyet halkındır'yerine

'hakimiyet Hakk'ındır' yazan bir gençlik.

 

oysa ki yine kendi şahsi kanaatimle ifade etmeliyimki burda da Üstad'ın yorumunda eksik vardır.

çünkü hakimiyetin O'nun olduğu tartışmaya bizim zuhul etmemiz dahi mümkün değildir.buradaki mana yönetimdeki iradenin halka ait olmasıdır.

 

kavramları arasında resmi tarih olan bir ülkede,cumhuriyet sonrasını ve OSmanlıyı fevkalade olarak niteleyen, pohpohlayan ama Cumhuriyetten hemen öncesini kötüleyen bir tarih anlayışında, ülkelerin kaderine büyük katkılar sağlayan NECİP FAZIL KISAKÜREK, HÜSEYİN NİHAL ATSIZ. ENVER PAŞA VE ATATÜr gibi karakterlerin dürüslükle incelenmesi taraftarıyım.çünkü HZ.MUHAMMED ve ATATÜRK'e yapılan ilahlaştırmalarla birlikte bireyin 16-17 yaşına gelip onlarında birer insan birere kul olup hata yapabileceğini gördükten sonra boşluğa düşmesin istiyorum.onlarda insandılar ve hata yaptılar.ama son nefeslerinde hidayete naildiler...

ki bundandır hadsizliğim, ki bundandır toyluğum,Af buyurun!

esenlikle..

Share this post


Link to post
Share on other sites
eyvAllah sağolasın.öncelikle açtığım konu başlığının kapatıldığına dair mesaj geldi.ve bu öyle bir uslupla yazılmıştı ki ben irticaii faaliyet güdüyordum neredeyse.ben bu olaya tepkimi yide Kıymetlimden bir çift dizeyle verdim.abdal olan anlar dedim.

gelelim cevap meselesine ben açıkçası tatminkar cevaplara rastlamadım.yapılan şey sanki iman yoksunu insanlarmışız gibi, sanki islamiyetin bize taş atana biz gül vereceğiz dediğiniz bilmemiş gibi aynı çirkinlikte, aynı seviyede cevap vermek.

bilinmelidir ki bir ülkede 'resmi tarih' diye bir kavram varsa orda çok büyük sıkıntılar vardır.tarih birdir kardeşim.tarih tektir.Necip FAzıl aynı şiirinde bunu da işlemiştir.demiştir ki

...

biricik selamet yolu tarihte bile,

sormayın, görmeyin geçinden gelir.

...

 

velhasıl kelam, ben şu kapsamda bir cevaba rastlamadım.ve o insanlara bu cevabı ben vereyim.

 

evet yazdığınız dizeler NEcip Fazıl'a aiittir.kendisinin gençlik döneminde günahkar olduğu da doğrudur.alkol de almıştır.hovardalık da yapmıştır.ta ki Abdülhakim Arvasi ile tanışana dek.onunla tanışması bir dönüm noktası olmuştur.ve kendi tabiriyle 'ideolocya örgüsünü' ondan sonra oturtmuştur.herhangi bir kaynakta okumamakla vekendi yorumum olduğunu belirterek yine ondan bir çif dize söylemek isterim.

 

tam otuz üç yıl gökyüzünden habersiz uçurtma uçurmuşum,

tam otuz üç yıl saatim işlemiş ben durmuşum.

 

tarihleri karşılaştığımda görüyorum ki bu dizeler Abdülhakim Arvasi ile tanışma sonrasını nitelemektedir.

 

başka bir gerçek de Abdülhakim Arvasi'nin bir tarikat ehli oluşudur ve üstad'ın bu kıvamda pişmesini sağlamasıdır.yani diyeceğim o ki, Üstad bu tanışma sonrasında 'hilafeti' arzulayan bir bakış açısıyla birlikte bazı şeyler karalamıştır.bunlar da Atatür'e dair olanlar da vardır, şapka inkılabına dair olanlar da.Üstad Atatürk'ün yaptığı Cumhuriyet sonrası yapılan bazı çalışmalara dönemin dinci(dikkat buyurun ki dindar değil, dinci)kesimi tarafında kullanıma açık mevzuuların ortadan kaldırılması yerine yapılan eylemlerden bazılarının kendi dininin ve kültürünün kaybedilmesi olarak yorumlayıp, bu manada şeyler şöylemiştir.bu yüzdendir ki gençliğe seslenirken der ki:

 

bir gençlik, bir gençlik,bir gençlik...

meclisinin duvarında 'hakimiyet halkındır'yerine

'hakimiyet Hakk'ındır' yazan bir gençlik.

 

oysa ki yine kendi şahsi kanaatimle ifade etmeliyimki burda da Üstad'ın yorumunda eksik vardır.

çünkü hakimiyetin O'nun olduğu tartışmaya bizim zuhul etmemiz dahi mümkün değildir.buradaki mana yönetimdeki iradenin halka ait olmasıdır.

 

kavramları arasında resmi tarih olan bir ülkede,cumhuriyet sonrasını ve OSmanlıyı fevkalade olarak niteleyen, pohpohlayan ama Cumhuriyetten hemen öncesini kötüleyen bir tarih anlayışında, ülkelerin kaderine büyük katkılar sağlayan NECİP FAZIL KISAKÜREK, HÜSEYİN NİHAL ATSIZ. ENVER PAŞA VE ATATÜr gibi karakterlerin dürüslükle incelenmesi taraftarıyım.çünkü HZ.MUHAMMED ve ATATÜRK'e yapılan ilahlaştırmalarla birlikte bireyin 16-17 yaşına gelip onlarında birer insan birere kul olup hata yapabileceğini gördükten sonra boşluğa düşmesin istiyorum.onlarda insandılar ve hata yaptılar.ama son nefeslerinde hidayete naildiler...

ki bundandır hadsizliğim, ki bundandır toyluğum,Af buyurun!

esenlikle..

 

Ah kardeşim;

kafan çok karışık anlaşılan. Bak birde bilerek veyahut bilmeyerek Üstad'a iftira attın, iyi mi?Necip Fazıl'ı, Atsız'ı filan araştıralım diyorsun da, Üstad'a da alkol içiriyorsun. Ne ayıp, ne ayıp... Üstad, alkol içmezdi yahu... Öyle değil mi, üstad severler? Hani sen ikikere araştırsan bu mevzuuları diyorum! Siz de Üstad'a 30'undan önce her gömleği giğdiriyorsunuz be kardeşim. E o kadar da değil!..

 

Dua ile...

Share this post


Link to post
Share on other sites

''bugün tam bir buçuk yaşındasın. vasiyetnameyi bitirdim, kapatıyorum. sana bir resmimi yadigar olarak bırakıyorum. öğütlerimi tut, iyi bir türk ol.

 

komünizm bize düşman bir meslektir. bunu iyi belle. yahudiler bütün milletlerin gizli düşmanıdır. ruslar, çinliler, acemler, yunanlılar tarihi düşmanlarımızdır.

 

bulgarlar, almanlar, italyanlar, ingilizler, fransızlar, araplar, sırplar, hırvatlar, ispanyollar, portekizliler, romenler yeni düşmanlarımızdır.

 

japonlar, afganlılar ve amerikalılar yarın ki düşmanlarımızdır.

 

ermeniler, kürtler, çerkezler, abazalar, boşnaklar, arnavutlar, pomaklar, lazlar, lezgiler, gürcüler, çeçenler içer(de)ki düşmanlarımızdır.

 

bu kadar çok düşmanla çarpışmak için iyi hazırlanmalı.

 

tanrı yardımcın olsun! ''

 

nihâl atsız

4 mayıs 1941

 

Buda Dilipak'dan:

 

''Kemalist Milliyetçiliği sistematize eden Moiz Kohen değil mi, Tekinalp adını kullanarak. Ya da Ziya Gökalp kim? Türk mü? “Kürt Milliyetçiliğinin esasları”nı Durkhaim sosyolojisi ışığında, Kolhoz ve Kibutz karışımı bir temele oturtmak isterken, tehdit ve şantajla Türk Milliyetçiliğinin esaslarını yazmak zorunda kalmadı mı? (Bakınız, Büyük Türkçü Rıza Nur/Hatırat) Türk Ocakları'nın kuruluşunda en büyük yardımı yapan kimdi: Lazaro Franco değil mi? Peki kimse neden bunları sorgulamadı?''

 

Hani Atsız düşmanlar arasında Kürt kardeşlerimizi de sayıyor ya, ha işte Türkçülüğün kitabını yazan Gökalp bir kürttü... E şimdi ne olacak?

 

Aynı siteden şu dil meselesi, bir hakikat bir düşmanı ancak bu kadar komik duruma düşürür. Yahu güneş dil bilmem neyi, neyin nesiydi?

 

Ne demişti Üstad:

 

''DÜŞMANIMA

Ey düşmanım, sen benim ifadem ve hızımsın;

Gündüz geceye muhtaç, bana da sen lazımsın!..''

 

Severim(!) ben bu düşmanları!

Share this post


Link to post
Share on other sites

yazdıklarımın içinde sadece alkole takıldığınıza inanamıyorum!anladığın ve cevapladığın sadece buysa...

mesele Necip Fazıl'ın 30undan önce sürdüğü hayat ve sonrası.ben bunu söyledim!

Share this post


Link to post
Share on other sites

Bu konuyu sen nerede açtın ve sana kim mesaj attı? Atılan mesajın içeriği neydi? Yöneticileri de töhmet altında bırakıyorsun. Kafam karıştı valla, kelimelerle türlü pişirmişsin abiciğim. Dur bi sakin ol, yazdığını göndermeden önce tekrar okuyup biraz üzerinde düzeltmeler yap, daha iyi olur böyle yapman herkes için. Yazıyı okurken decoder imalatı işine giresim geldi vallahi. Çözene kadar canım çıktı. Türkçe'yi çat-pat konuşan İspanyol tanıdıklarım dahi daha anlaşılır konuşuyor. Lütfen kullandığımız dilin hakkını verelim. Dili sevip sevmemek ayrı da, onun hakkını vermek boyun borcumuz olsa gerek.

 

Sen dediğimi anladın mı? Farklı yerlerde farklı konularda verilmiş bir sürü cevap var, şimdi seksen tane link kopyalamak istemiyorum. 'Bulamadım' diye bir şey yok, bu forumda bir sürü konuda bir sürü iddiaya iddia içeriklerini dikkate alan bir sürü cevap verildi, kopyalandı. Senin Mektup başlıklı konunda cevap yok doğru, fakat iddialara cevap verilmiyor diye kestirip atman doğru değil. Sert cevap verilir gerekirse, bu ayrı mevzu. Taş atana gül vermek İslami bir mecburiyet değildir, oraya da bir dokunalım. Tokat atana diğer yanağı çevirmek Hristiyanlığa ait bir prensiptir, İslamiyet ise kısasta hayır olduğunu söyler. Affetmek erdemdir ve övülür fakat 'ay bu nasıl müslümanlık ki sert üslup kullanıyorsunuz' demek de hariç gazelhanlığına benziyor. Hazret-i Ömer celadette remz şahıstır mesela. Adam namazda kendini kaybedip bir ayette bahsedilen kafirlere sinirleniyor ve 'Vallahi ben de orada olsaydım onlara günlerini gösterirdim' mealinde patlayıveriyor de Peygamber övgüsüne mazhar oluyor. Oturduğumuz yerden uçmayalım netekim. Tersine de bir sürü misal var ama böyle kalın çizgiler çekip ezbere konuşmak hoş değil.

 

Üstad'ın Osmanlı devletinde müesseseleşen manada hilafeti arzuladığını gösteren tek bir alıntı gösterin, ben Üstad sınıfını bırakırım. Mukaddes Emanet kavramını siyasi manada hilafet olarak anlayanlar, ancak Üstad'ı tanımayan satıh insanlarıdır. İslam prensiplerinin hakim olduğu bir devleti ise hepimiz arzuluyoruz, Üstad'ın İdeolocya Örgüsünde anlatılan da bu toplumdur zaten. Öte yandan Üstad'ın İdeolocya Örgüsü'ne mutlaka erilmesi gibi bir derdi de yoktur, yaşanılabilir ve Müslümanların adam olduğu, Müslümanlıklarının şahsi, içtimai ve siyasi bazda hakkını verebildikleri bir toplumun ortaya çıkması yeterlidir ona göre. Bu yüzden de kendiliğinden zuhur diyalektiğini öne çıkarır zaten. Bunlar detaylı mevzular. Dinci-dindar geyiği de buram buram satıh kokuyor, çok üzgünüm. Dindar insan camilerde ömür telef eden koyundur da dinciler daha büyük düşünenler midir? Alfabe inkılabının, şapka katliamının yahut sözümona halk egemenliğinin (öyle bir egemenliktir ki halk temayülünü üzerinde toplayan taşaron partiler cart diye kapatılıverir) dincilere karşı gerçekleştirilen adımlar olduğunu söylerseniz insanlar size nereden güler, acaba hiç düşündünüz mü? Bakınız 'bunu söylediniz' demiyorum, çünkü bu iddiada olup olmadığınız bu şifreden adam gibi çözülemiyor, o yüzden Ahmet Çakar gibi ucu açık konuşmak durumunda kalıyorum. Yönetimdeki iradenin halka ait olması mevzuu etrafında bir tartışma Abdullah Gül'le alakalı bir başlıkta yapılmıştı, halk egemenliğiyle hak egemenliği aynı eksende tezahür edebileceği gibi yer yer ayrılabilir de. İslamiyeti batılı manadaki din kavramıyla sınırlamak yerinde olmaz malum... Buralara girmek istemiyorum çünkü konu zaten saptı, daha fazla açılmayalım.

 

Son paragrafla yazının ilgisini kuramadım, vallah benim anlayışsızlığımdan değil... Bu konuyu daha fazla katletmeyelim isterseniz, farklı bir konudan da devam edilebilir.

Share this post


Link to post
Share on other sites
yazdıklarımın içinde sadece alkole takıldığınıza inanamıyorum!anladığın ve cevapladığın sadece buysa...

mesele Necip Fazıl'ın 30undan önce sürdüğü hayat ve sonrası.ben bunu söyledim!

 

 

İşine geleni görüyorsun... O mesajdan sonraki yazdığımı niye görmüyorsun? Bana inanamıyormuşun... Sen, mevzuulara yaklaşım şeklini inanmama ve vehimler üzerine kurmuşsun. Tabi malum siteye inanasın geliyor, o ayrı, müstesna...

 

''mesele Necip Fazıl'ın 30undan önce sürdüğü hayat ve sonrası.ben bunu söyledim!''

 

Benim geçmişim çöplüktür, çöplüğü de karıştıranlar köpektir, der üstad...

 

Hz. Ömer'in Peygamberimizi öldürmeye koştuğu sırada hidayete erdiğini de söyleyelim. Mesela Hz. Hamza'yı ne yapacağız. Ha bir de Vahşi var değil mi? Hani Hz. Hamza'yı öldüren. O da bir sahabe olmuştu. E be kardeşim, iyi ya, Üstad'ın 30'dan sonrasından haberin var, öyle anlaşılıyor, 30'dan öncesinin meselesi de neymiş? İsterse dünyanın en büyük kötülüğünü yapsın geçmişinde üstad, bana ne! Onun bir de 30'dan sonrası var, öyle değil mi? Ha şunu da söyleyeyim, o 30'undan önce de müthiş cileler çekiyordu. Ama buldu Arvasi'sini.

 

Kardeşim, sen bırak böyle şeyleri...

 

Hani şu Üstad'ın Amerika mevzuusu...

Yahu adamlar cinayeti işler, cezayı da başkalarına keser, iyi mi?

Şu Erzurum Kongresinde Manda ve Himaye kabul edilemez, diye maddenin var olduğu geçer inkilap tarihlerinde. Ama tutanaklarda yok mesela bu madde. Ulus bütünlüğünden de söz edilmediği söylenir, bu kongrede... Doğu Karadeniz ve doğu illerinin bütünlüğünden söz edlir o an için, deniyor... Ayrıca Havza neydi, Erzurum neydi? Bu arada cuntadan sivile mi geçiş oldu? Şu Sivas Kongresinde Amerikan mandası uzun tartışmalara sebeb oldu mesela. Kararlarda mandacılığı savunanların ağırlığından söz edilir. Hani böyle yazdım ya, hemen Atatürk düşmanı olurum. Ne alakası var. Fevzi Çakmak, Karabekir, bunların kurtuluş savaşındaki rollerini dedelerinize sorsanız, yeterli...

Hani Medeni Kanunları kabullendik ya... Hani şu başlarına Türk koyduğumuz ceza, ticaret vs. kanunlarımızın toplumumuza giydirilmesinde kimler yardımcı oldu, aceb. Lozan'a bakmak gerek bunun için, efendim.

1. meclisin birinci grupunda- ki sonradan CHF ismini alacak- 35 kişilk başka bir grubun varlığından dem vurulur. Şu Ali şükrü bey cinayetinin arka planı neydi? İzmir suikastı...

Nutuk'ta bazı yerle sansürlü müdür mesela?... Erzurum tutanağında olanların bazıları Nutuk'ta geçmemiş olabilir mi? Hani Vahdeddin kısımları...

Vahdeddin'in hain kalmasına bir yüz yıl daha gerekli, demiş dün dündürümüz... Kim bu aceb?

Araştır kardeşim, bunları da araştır emi!

 

Dua ile...

 

Neyse, o kadar muammalı mevzuular varki kardeşim, o yüzden boş işlerle uğraşma, emi!

dua ile...

Share this post


Link to post
Share on other sites

yazdıklarımı kontrol etmeden gönderdim.hatalarımdan dolayı kusura bakmayın.yoksa dilin öneminin farkındayım.

bana 'reyhan' adlı biri konumun silindiğine dair msj attı.bilmiyorum yönetici olup olmadığını.

 

konuyu daha fazla uzatıp saptırmayalım öyleyse.çünkü Üstad'ın bende ne kadar kıymetli olduğuna dair şüphe oluşsun da istemem, polemik yaratmakta.

isterseniz bunları kendimi daha düzgün anlatmak üzere özel konuşmak isterim.

 

bu arada Vahidettin'in Atatürk'e kara sancak verdiğinde de haberdarım.diğer mevzuulardan da.

 

esenlikle..

Share this post


Link to post
Share on other sites

zaten bu site bazı yayları gevşemişler ile dalga geçmek için yer arayan ergenlerin kullandığı cehalet sembolü bir site. hiçbir kıymeti yok ve istedikleri kadar konuşsun dursunlar. bunlar üstadımızın engin ufkındaki bir atom zerreciği kadar bile çapa sahip olamayacak cühelanın yazılarıdır. tavşan dağa küsmüş de ...

Share this post


Link to post
Share on other sites
zaten bu site bazı yayları gevşemişler ile dalga geçmek için yer arayan ergenlerin kullandığı cehalet sembolü bir site. hiçbir kıymeti yok ve istedikleri kadar konuşsun dursunlar. bunlar üstadımızın engin ufkındaki bir atom zerreciği kadar bile çapa sahip olamayacak cühelanın yazılarıdır. tavşan dağa küsmüş de ...

bu laf banamıydı?

Share this post


Link to post
Share on other sites

hadlerini çok aşmışlar, dinleri inançları yokmu bunların? yada hala şamanizme devam mı?

çok tuhaflar..

Share this post


Link to post
Share on other sites

olur mu?bunlarıın dinleri var tabiki.mesela atsizizm,türkeşizm,devletizm.insan ismine benziyor çünkü totem inancından bazı kalıntılar taşıyorlar.hani hayvanlara filan tapılıyordu ya.

 

 

endişelenmeyin.kendi binlerce yıllık kokuşmuş,çürümüş saçmalılarını yutturmak için böyle ulvi davalara dil uzatıyorlar.bozulan eti baharatlayıp satıyorlar işte.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Bizim bunlar hakkındaki görüşlerimize dair ufak bir kesit sunmamız gerekirse biz, imanlarından bile şüphe edilecek tiplere, ırk diye tutturanlara, kendilerini gündemde tutabilmek için başkasına saldırma ihtiyacı hisseden ve fikir büyüsünden yoksunlara, basit ve hayatın hiçbir alanında büyüme hakkı yakalayamayacak olanlara, güneşi kapatmaya çalışacak balçık olmaktan bile uzaklara "sefil güruh" olarak bakıyoruz. Faşizanlığın hiçbir aklı selim bünyeyle uyuşmadığı ve Nihal Atsız gibi İslam'ı Şamanizm'den gelme ritüellerle kabul eden ve eğer inanan birisi olarak gitmediyse ancak Cehennem ehli olmaya talip birisinin arkasından gitmek de gideni, peşinden gittikleri kişinin yanına götüreceğini biliyoruz. Dolayısıyla onların hiçbir söylemini hesaba almıyoruz. Onları hayata dair hiçbir konuda kayda değer şahsiyetler olarak kabul etmiyoruz. İnançlarını ve fikirlerini bir ineği alıp onu tanrılaştırmak ve tapmak kadar gülünç ve saçmalık dolu görüyoruz.

 

 

Saygılarımızla...

Share this post


Link to post
Share on other sites

esselamün aleyküm...

Atsızcılar hakkında BDG kardeşim bir önceki mesajda güzel bir açıklama yapmış.Ben bunun üzerine yorum yapmak yerine Atsızcıların sitesinden bir bildiriyi sizlere sunmak istiyorum...lütfen başından sonuna kadar okuyunuz..zira bu yazı,onların ne olduğunu,ne derece İslam ve Osmanlı düşmanı olduklarını açıklamay kafidir..

Selam ve dua ile...

 

 

İSLAM FAŞİZMİ VE TÜRKLÜK

 

Dinci adamda; vicdan, insanlık ve iyi niyet olmaz. Bu tip Müslüman geçinen soysuzlar dinlerinin doğası gereği vahşidirler, barbardırlar, saldırgandırlar; hurafe ve ilkellik savunucusudurlar. Dini siyasete alet ederler, siyaseti ve demokrasiyi de, İslam faşizmini hayata geçirmek için bir araç olarak görürler.

 

İslam faşistleri, ??Elit? laik kesimin çıkarlarına dokunduk, ?mamalarını kestik? onun için bizden rahatsızlar? diyerek, İslamcı zulme kılıf uydurmaktalar ve bu zulme karşı direnen iyi insanlara da çamur ve iftira atmaktadırlar.

 

Ulan! Cumhuriyet mitinglerine katılan insanlar veya bizler de mi elit kesimiz? Esas halk biziz; siz ise İslamcı sömürücü elitlersiniz.

 

Sizler, yani dini kullanarak Türklüğün tüm değerlerine zarar veren ve küfreden İslamcı faşistler, Tolon ve Eruygur Paşalara iftira atıp tutuklayınca, aklınız sıra Atatürk'ün ordusundan intikam mı aldığınızı sanıyorsunuz? Peki, hiç devran döner ve gün gelir de bu zulmü yaptığımız insanlar da; yarın bizim şeyhlerimizi, hacılarımızı, hocalarımızı, "ulema"larımızı minarelerin arasına mahya yaparlar diye tarihe bir bakıp hiç mi ders almaz ve düşünmezsiniz?

 

Sizin dininiz İslam ise bizim ki de kinimizdir. Hani Çingiz Kağan'ın veya Hülagü'nün da dini olan kin vardı ya, hatırlar mısınız? Hani aşığı olduğunuz soysuz Arapların kanlarını oluk oluk akıtarak nehirleri kızıla boyayan ve Arap kafataslarından kuleler diken ulu Türk kağanlarını? Hani meczup atalarınızın kuyruk acılarını giderebilmek amacıyla yazdıkları şiirlerde ilendikleri ulu Türk kağanlarını, hatırlarsınız değil mi?

 

Tarih tekerrürden ibaretse, günü gelecek torunlarınız, "Ah! meğerse Atatürk çok iyi bir insanmış, cahil ve hain babalarım, dedelerim o yüce insana ihanet etmişler, bu yüzden de Tanrı bizi cezalandırmak için yeni Çingiz'leri, Hülagü'leri göndermiş." diye kemiklerinize ilenecekler.

 

Din, din, din.. Yeter ulan! Din, din diyerek kalkınmış ve gelişmiş tek bir uygar ülke mi var? Osmanlı vardı diyeceksiniz.. Yahu, Osmanlı'yı yücelten din değil, istismar ettiği Türk kanından aldığı güçtü. Bu güç de, ancak 300 yıl boyunca etkisini gösterdi. Zaman ve yüzyıllar geçtikçe de İslam Türk'ün tüm hasletlerini yok etti ve son 300 yılda ise sizin gibi melezlere ve devşirmelere kalan Osmanlı can çekişerek eriyip bitti. Türklük öğütücüsü Osmanlı'nın tarih sahnesindeki ilkellik, karanlık ve kötülük rolü de, Vahdettin'in Hristiyan İngilizler'in kucağına oturmasıyla son bulmuş oldu.

 

 

Türk'ün son ve gerçek Başbuğu Atatürk, Osmanlı adındaki devşirme ve Türklük düşmanı Araplaşmış devleti tarih sahnesinden sildikten sonra, Anadolu'daki gezileri sırasında Türklüğünü unutmuş olan insanımıza:

 

"Senin milletin nedir?" diye sorarmış.

 

Aldığı yanıt da: "Paşam elhamdülillah Müslüman?ım" olurmuş.

 

Başbuğ da: "Tamam sen Müslümansın ama o senin dinin, bir de, mensubu olduğun bir millet var, ben onu soruyorum" dermiş.

 

Bu sefer de: "Paşam, biz Osmanlıyız" yanıtını alırmış.

 

Başbuğ bu sefer de" "Tamam Osmanlı Devleti'nin bir vatandaşıydınız ama, Ermeni, Ermeni olduğunu; Rum, Rum olduğunu, Arnavut da, Arnavut olduğunu biliyor. Sizin de mensubu olduğunuz büyük bir millet var, siz de milletinizi bilmelisiniz. Siz, Türk'sünüz, siz Türk'sünüz, siz Türk'sünüz!" diye diye, ümmetçilik anlayışı içerisinde öz benliğini yitirmiş olan insanımızın beynine "Türk" olduklarını kazımış.

 

Böylelikle, "Türk" kimliği unutturulan yüce ulus, Başbuğu sayesinde "Türk" olduğunu yeniden hatırlamış oldu.

 

Biz Türkçüleri en çok kızdıran traji-komik konulardan biri de, Türk milliyetçisi geçinen ve fakat özde Osmanlıcı ve Hilafet özlemcisi olan kesimin Başbuğ (!) dedikleri kişinin babasına bile "Türk" olduğunu hatırlatan gerçek Türk Başbuğunu sözde sevmeleri veya Başbuğ (!) dedikleri kişiden daha az sevmeleridir. Bu kesim, Atatürk?ü sevdiğini söyler, ama yalnızca söyler. Uygulamada Atatürk?ün yaptığı hiçbir devrimi veya koyduğu hiçbir ilkeyi savunmaz. Laiklik konusu buna örnektir. Siz hiç, Laikliği savunan bir ülkücü gördünüz mü? Göremezsiniz. Çünkü, ?Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz; şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde.? Yani, kişinin gerçek düşüncesini, aklını ve eserini sözlerine bakarak değil, ancak yaptığı işe bakarak görebilirsiniz.

 

Biz, yani "Türkiye Türklerindir" sözünü ilke edinmiş ülkenin gerçek sahipleri olan Türk soylular, kiracı konumunda olan devşirmelerin "Türklüğün, Atatürkçülüğün, Irkçılığın, milliyetçiliğin veya ulusalcılığın" düşmanı olmalarının nedeninin, tarihten gelen aşağılık komplekslerinden, ezikliklerinden ve kuyruk acılarından kaynaklandığını çok iyi bilmekteyiz. Kiracılar, kahyalar veya kapıcılar rahat olsunlar, günü geldiğinde Türkiye adlı büyük malikanenin sahipleri, o acıyan kuyruklarını bir operasyonla kökünden söküp koparınca kuyruk acılarından kurtulacaklardır. Gelgelelim, Türk kanı taşıyıp da, mensup olduğu millete bilerek veya bilmeyerek ihanet eden hain veya mankurt Türkler'i tarih asla affetmeyecek ve gelecek kuşaklar onları lanetle anacaklardır..

 

Ant olsun ki, "Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler ve meczuplar memleketi olmayacak!"

 

Bunu dost, düşman hatta dağlar görecekler. Son gülen, Fethullah Gülen değil, Atatürk çocukları olacak!

Çünkü bizdeki inanç ve iman, üstün genlerimizden gelmektedir, onlarınki gibi Arap hurafelerinden değil!

 

 

7 Temmuz 2008 www.atsızcılar.com

Share this post


Link to post
Share on other sites

esselamu aleyküm

 

bence hiç tedirgin olmaya gerek yok!..

 

yaklaşık 8-10 mesaj okudum hiçbiri hakaretin ötesine geçemeyen çelimsiz fikir acizi kaba sözler

adam kendince bir açıklama yapmak için üstad'dan alıntı yapmış sadece doğru olmadığını ima etmeye çalışmış...

 

arkadaşlar

bu adamlara kendi halleri sizcede yeterli bir ceza değilmi

adam(!)lar herşeyden ziyade fikirden ve düşünceden-düşünmeden mahrum

bizse

"-Genç adam düşün. Evvela insanoğlunun düşünmekten büyük haysiyeti olmadığını düşün!"*

diye vasiyet eden bir ÜSTAD'dan bahsediyoruz onun etrafında halkalanmaya çalışıyoruz

bu yeterli bir fark değilmi

 

 

türklük ve islamla hiçbir ilişkisi alaksı olmayan çok az düşünme yetisi olan birine sadace bizim ve onların siteleri gösterilse ve incelemesi için 1 hafta süre verilse adam bir saat sonra bizi ayıplar

bize yazıklar olsun! der

bizi hakir görür Kİ...

 

sizle bu seviyede ki insanları kendinize nasıl muhatap alırsınız diye

sizlere yazık değilmi?

bizlere yazık değilmi?

 

 

 

*ideolocya örgüsü shf:554

 

 

"GAYE TÜRKLÜK İSE BİLMEK LAZIMDIR Kİ TÜRK MÜSLÜMAN OLDUKTAN SONRA TÜRK'TÜR"

ALLAH(c.c.)'a emanet olun

Share this post


Link to post
Share on other sites

arkadaşlar bu gibi konuları kale alıp tartışmamak lazım bunlar her devirde her zaman olmuş ve olacak konulardır.

 

 

buna en güzel cevap yine üstadın kendisindendir:ne güzel söylemiş üstad

 

''ben geçmişimi çöpe attım

çöpü karıştıranlar ancak kediler ve köpeklerdir''

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...

×
×
  • Create New...