Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
Sign in to follow this  
dokuz_safak

Kamusal Alan ''hadise''

Recommended Posts

''MOSKOVA'da düzenlenecek Eurovision Şarkı Yarışması’nda Türkiye'yi ‘Düm Tek Tek’ isimli şarkısıyla temsil edecek olan Hadise bugün kostümlü prova yaptı.'' haber bu :) hemen hemen hergün haber olan hadisenin kıyafeti, gittiği ülkeler, stresten bayılmaları vs vs ..

 

ülkemizde halen üniversitelere başörtüsünü sığdıramayan, kamusal alan adı altında insanların dinini yaşamasını engellemek için elinden geleni yapan zihniyet, hadisenin ülkemizi temsil ettiği bu yarışmada kamusal alan diye sokaklara dökülecek mi? vatandaşlara hizmet veriyor diye kamusal alan kıyafet yönetmeliğinde uyulması gereken bir takım kuralların olduğunu söyleyen insanlar, hadise için ne diyecekler acaba ???

Share this post


Link to post
Share on other sites
''MOSKOVA'da düzenlenecek Eurovision Şarkı Yarışması’nda Türkiye'yi ‘Düm Tek Tek’ isimli şarkısıyla temsil edecek olan Hadise bugün kostümlü prova yaptı.'' haber bu :) hemen hemen hergün haber olan hadisenin kıyafeti, gittiği ülkeler, stresten bayılmaları vs vs ..

 

ülkemizde halen üniversitelere başörtüsünü sığdıramayan, kamusal alan adı altında insanların dinini yaşamasını engellemek için elinden geleni yapan zihniyet, hadisenin ülkemizi temsil ettiği bu yarışmada kamusal alan diye sokaklara dökülecek mi? vatandaşlara hizmet veriyor diye kamusal alan kıyafet yönetmeliğinde uyulması gereken bir takım kuralların olduğunu söyleyen insanlar, hadise için ne diyecekler acaba ???

ne demelerini bekliyorsunki arkadaşım. ''İşte bütün dünyaya örnek gösterilebilecek modern türk kadını'' diyecekler...

Share this post


Link to post
Share on other sites

selamlar,

 

onur1 adli uyeye sonuna kadar katiliyorum, birde engin ardic'in bugun ku yazisini ekliyorum, tesadufen biraz evvel denk geldim. olayin farkli bir boyutu/ abartilmasini elestiriyor, bence o da hakli. buyrunuz.

 

Bu gidişle hadise çıkacak

 

Yediniz kızı işte, "sitires" yapmış, hastalanmış çocuk...

Dünya Kupası'na giden milli takım muamelesi yaptınız kıza. (Adı "Olay" olsaydı aynı ilgiyi gösterecek miydiniz acaba?)

O da kendini "Sertab ablasıyla" boy ölçüşmek zorunda hissedip gerildikçe gerildi, o ülkeden bu ülkeye sürüklenip maymun gibi oynatılınca yoruldu, geldi Moskova'da tıkladı.

Kraliçe yaptınız, kazanamazsa "tanımayacaksınız" çünkü...

Eğer kötü bir dereceye girerse, Ajda Pekkan gibi üç ay dışarılarda mı "takılır" acaba?

Çünkü vur deyince öldürmeyi seviyorsunuz.

Güzelce bir kız, göbeğini açtı bütün abazanları çarptı, ses mes hakgetire, şarkısı da dandik. Hepsi bu.

"Beybi yu ar pörfekt for mi" lafıyla "gâvurlara" kılçık atıyor, "düm tek tek" teranesiyle "Törkiş" tadı veriyor, başka bir numara yok ortada.

Lokum satışlarını arttıracakmış, dileriz şiş kebap ve rakı satışlarını da arttırır. Turistik bir kız...

Ama boşuna telaşlanıyorsunuz, ona gâvurlar oy vermeyecekler ki, gene bizim "Gastarbeiter" takımı oy verecek!

Hani şu Yunanistan'ın Kıbrıs "Rum Kesimi'ne", Norveç'in İsveç'e, Ukrayna'nın Rusya'ya oy vermesi gibi canım... Çok dürüst, çok adil bir yarışma maşallah!

Kötü şarkılar yarışıyor, en az kötüsü birinci geliyor. Çoğu zaman daha kötüler de kazanabiliyorlar.

İş gerçekten müziğe bağlansa, Fransa adına Patricia Kaas katılıyor ki, diğer bütün kızları sekize değil on sekize katlar. Diana Krall, Cassandra Wilson ve Dee Dee Bridgewater ile birlikte son yirmi yılın en büyük kadın şarkıcılarından biri. Ben olsam Stacey Kent'i de sayarım. (Şimdi ukalalık edip "Cecilia Bartoli, Nathalie Dessay ya da Patricia Petibon katılsalardı oyumu verirdim" demeyelim, Türk basınını aşmayalım.)

Hepimiz domuz gibi biliyoruz ki, Eurovision önemli bir yarışma değil. Onu ancak "Avrupa'nın alt tabakası" ciddiye alıyor.

UEFA Kupası gibi bir şey yahu, ikinci sınıf...

Ama biz onu bir "milli dava" düzeyine yükseltmekten hoşlanıyoruz.

Onun için de sonuncu olunca karalar bağlıyor, birinci olunca Avrupa Birliği'ne girmiş gibi seviniyoruz.

Bu tavır, "ikinci hatta üçüncü sınıflar cenneti" Türkiye'ye de cuk oturuyor doğrusu...

Neydi o, Yunan şarkısı başlayınca yayını kesip Ayten Alpman'dan "Bir Başkadır Benim Memleketim" çalmak falan gibi ucuzluklar?

Dönüşte Semiha Yankı'ya yaptığınızı yapmayın da kızcağız büsbütün hastalanmasın, tamam mı?

Hadi bakalım, ben asıl, değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez milli Eurovision sunucumuz sevgili Bülent ağabeyin boğuk sesini özledim...

Bir de bizim Ankara jürisinin muhteşem ağızlarını tabii... "Gud ivining Maskov... Först, tenk yu veri maç for dis vandırful şov... Hiyr ar dı rizalts ov dı Törkiş curi... Laksımbörg, tvelv poynts!"

Share this post


Link to post
Share on other sites
Ben de merak ediyorum!

Zalimlarin zihinlerindeki hadise

Günahlarından duydukları haz ise

Arkadaş ne gerek var bahise

Share this post


Link to post
Share on other sites
ŞİİR VARİ BİR ŞEKİLDE BU KADAR GÜZELMİ ANLATILIR HADİSE ,KUTLUYORUM ONUR1

Mevzu mühim olunca Allah söyletiyor. Teşekkür ederim :)

Share this post


Link to post
Share on other sites

Hadise'ye uzak kalmayalım bari; yani hadise dedikse, mevzudan ibaret. Başka bir şey değil. Gerçek Hayat'ın (al sana İslami dergi) son sayısında bu konuya değinilmiş. Hem kapak yapmışlar, kapak derken Hadise'yi değil, konuyu kastettim. Yani buda başka bir şey değil. Hem de dosya hazırlamışlar. (Ümmühan Atak ablamız)

 

Muhafazakarların iktidarda olduğundan tutunda, TRT'nin açılım/saçılımlarına kadar ince, sahici ve müspet analizler yapılmış. Madem bir hadise var, hadise çıkarmak lazım değil mi?

 

Konuya dönersek (şimdiye kadar yandaş dergicilik yaptım, affola) eğer; vizyon, misyon, çağı yakalama, hatta çağın üstüne çıkma tartışmalarının sıkça ve çokca yapıldığı bu ülkede, Hadise olayıda münferit adledilecek ve oldu canım bir kere türünden es geçilerek, hastalıklarımızın üstüne hastalık olacaktır.

 

Uzmanı var, ilahiyatçısı var, bakanı var, yetkili ve etkilisi var. Diyebileceğim tek şey, Uğur Işılak yorumuyla dinleyenlere gelsin:

 

Biz ne bilek beyim, böyükler bilir !

Share this post


Link to post
Share on other sites

Hani biz Fransızların danslarını yasaklayıverdik ya, onlar da bizim kızımızı alıp birinci yaptılar bilmem ne güzellik yarışmasında... Hani bizim kızımız dedik de, bilmem ne atı bunlar, hemde kısrak... E şimdi de bir birincilikten sonra bir birincilik daha alacak bu başbelası... Şimdi bizim atalarımız dansı yasakladı, burası tamam... Sonra da adamlar güzellik yarışmasıyla bizi soydular, e bu da tamam... Ama şimdi ya... Şimdisi şu: Bizi hem soydular, hem de bize dans ettiriyorlar...

Kara Fatma'yı tanır mısınız? Hani istiklal savaşında kahramanca savaşan canım...

Yok yok, biz bir köşeye oturup ne yapalım? Ne yapılır?

Share this post


Link to post
Share on other sites

Ne mânidar hâdise...

Her boyutu ile...

Yaşayan, yaşatan, bakan, ağlayan vesaire...

Vesaire...

Share this post


Link to post
Share on other sites

bir hocam söylemişti;

 

 

İlk yarışlar olsa gerek dünya güzellik yarışmasında;

 

Bir Türk olarak giden çağdaş! bayanımız gidiyor fransızın, ingilizin karşısında soyunuyor, dökünüyor ve gacur jüri şöyle diyor;

 

-Biz bunun dedesini babasını öldürdük vurduk.Bu gelmiş beni seçin diyor.Seçelim bari..

 

 

 

Gerçekliği tartışılır lakin.Ne bariz bir düşkünlük belirtisi bu Türk olarak tanıtılan .....lar.

Share this post


Link to post
Share on other sites
bir hocam söylemişti;

 

 

İlk yarışlar olsa gerek dünya güzellik yarışmasında;

 

Bir Türk olarak giden çağdaş! bayanımız gidiyor fransızın, ingilizin karşısında soyunuyor, dökünüyor ve gacur jüri şöyle diyor;

 

-Biz bunun dedesini babasını öldürdük vurduk.Bu gelmiş beni seçin diyor.Seçelim bari..

 

 

 

Gerçekliği tartışılır lakin.Ne bariz bir düşkünlük belirtisi bu Türk olarak tanıtılan .....lar.

Bu facia çapındaki meselenin aslı şöyledir. Mehmet Oruç'ın Aile isimli kitabından iktibas ediyorum:

 

Hâlid Turhan Bey Hatıraları’nda Keriman Hâlis Ece’nin dünya güzeli seçilmesininin perde arkasını şu şekilde anlatır: 1932 senesinde Cumhuriyet Gazetesinin tertiplediği güzellik yarışmasını Keriman Hâlis kazanmıştı. Aynı yıl Belçika’nın Spa şehrinde 28 ülkenin katılmasıyla dünya güzellik yarışması düzenlenmişti. Keriman Hâlis bu yarışmaya Türkiye’yi temsilen katıldı. Günlerce Spa şehrinde kalan güzeller, çeşitli kimselerle görüştü ve konuştular. Yarışma gününde jürinin önünden kızlar birer birer geçip giyimleriyle, bakışlarıyla, tebessümleriyle puan toplamaya çalıştılar. Jüri salona geçip puan değerlendirmesi yapmak istedi. Başkan kürsüye geçerek şöyle konuştu:

 

“Sayın jüri üyeleri, bugün Avrupa’nın, Hıristiyanlığın zaferini kutluyoruz. 600 senedir dünya üzerinde hâkimiyetini sürdüren Osmanlı artık bitmiştir. Onu Avrupa Hıristiyanları bitirmiştir. Elbette Amerika’nın ve Rusya’nın hakkını inkar edemeyiz. Neticede bu, Hıristiyanlığın zaferidir. Müslüman kadınlarının temsilcisi, Türk güzeli Keriman, mayo ile aramızdadır. Bu kızı zaferimizin tacı kabul edeceğiz, onu kraliçe seçeceğiz. Ondan daha güzeli varmış, yokmuş bu önemli değil. Bu sene güzellik kraliçesi seçmiyoruz. Bu sene Hıristiyanlığın zaferini kutluyoruz. Avrupa’nın zaferini kutluyoruz. Bir zamanlar Fransa’da oynanan dansa müdâhale eden Kanûnî Sultan Süleyman’ın torunu işte mayo ve sütyen ile önümüzdedir. Kendini bizlere beğendirmek istemektedir. Biz de bize uyan bu kızı beğendik, Müslümanların geleceği böyle olması temennisiyle, Türk güzelini dünya güzeli olarak seçiyoruz. Fakat kadehlerimizi Avrupa’nın zaferi için kaldıracağız.”

Share this post


Link to post
Share on other sites

kızın üstüne bu kadar gitmeyin.modern! çağa ayak uydurmaya çalışıyor.amma büyütüyorsunuz yav kız özgürce soyunup ülkesini rezil edemeyecek mi.

Share this post


Link to post
Share on other sites

vah peygamberımın ümmeti...

vah kulluk için gönderilen ınsanın hayvanda aşağı düşüşü...

vah fatıhın torunları...

hıdayet ver mevlam hıdayet..

Share this post


Link to post
Share on other sites
Bu facia çapındaki meselenin aslı şöyledir. Mehmet Oruç'ın Aile isimli kitabından iktibas ediyorum:

 

Hâlid Turhan Bey Hatıraları’nda Keriman Hâlis Ece’nin dünya güzeli seçilmesininin perde arkasını şu şekilde anlatır: 1932 senesinde Cumhuriyet Gazetesinin tertiplediği güzellik yarışmasını Keriman Hâlis kazanmıştı. Aynı yıl Belçika’nın Spa şehrinde 28 ülkenin katılmasıyla dünya güzellik yarışması düzenlenmişti. Keriman Hâlis bu yarışmaya Türkiye’yi temsilen katıldı. Günlerce Spa şehrinde kalan güzeller, çeşitli kimselerle görüştü ve konuştular. Yarışma gününde jürinin önünden kızlar birer birer geçip giyimleriyle, bakışlarıyla, tebessümleriyle puan toplamaya çalıştılar. Jüri salona geçip puan değerlendirmesi yapmak istedi. Başkan kürsüye geçerek şöyle konuştu:

 

“Sayın jüri üyeleri, bugün Avrupa’nın, Hıristiyanlığın zaferini kutluyoruz. 600 senedir dünya üzerinde hâkimiyetini sürdüren Osmanlı artık bitmiştir. Onu Avrupa Hıristiyanları bitirmiştir. Elbette Amerika’nın ve Rusya’nın hakkını inkar edemeyiz. Neticede bu, Hıristiyanlığın zaferidir. Müslüman kadınlarının temsilcisi, Türk güzeli Keriman, mayo ile aramızdadır. Bu kızı zaferimizin tacı kabul edeceğiz, onu kraliçe seçeceğiz. Ondan daha güzeli varmış, yokmuş bu önemli değil. Bu sene güzellik kraliçesi seçmiyoruz. Bu sene Hıristiyanlığın zaferini kutluyoruz. Avrupa’nın zaferini kutluyoruz. Bir zamanlar Fransa’da oynanan dansa müdâhale eden Kanûnî Sultan Süleyman’ın torunu işte mayo ve sütyen ile önümüzdedir. Kendini bizlere beğendirmek istemektedir. Biz de bize uyan bu kızı beğendik, Müslümanların geleceği böyle olması temennisiyle, Türk güzelini dünya güzeli olarak seçiyoruz. Fakat kadehlerimizi Avrupa’nın zaferi için kaldıracağız.”

 

 

ALLAH razı olsun..

 

:)

Share this post


Link to post
Share on other sites
Bu facia çapındaki meselenin aslı şöyledir. Mehmet Oruç'ın Aile isimli kitabından iktibas ediyorum:

 

Hâlid Turhan Bey Hatıraları’nda Keriman Hâlis Ece’nin dünya güzeli seçilmesininin perde arkasını şu şekilde anlatır: 1932 senesinde Cumhuriyet Gazetesinin tertiplediği güzellik yarışmasını Keriman Hâlis kazanmıştı. Aynı yıl Belçika’nın Spa şehrinde 28 ülkenin katılmasıyla dünya güzellik yarışması düzenlenmişti. Keriman Hâlis bu yarışmaya Türkiye’yi temsilen katıldı. Günlerce Spa şehrinde kalan güzeller, çeşitli kimselerle görüştü ve konuştular. Yarışma gününde jürinin önünden kızlar birer birer geçip giyimleriyle, bakışlarıyla, tebessümleriyle puan toplamaya çalıştılar. Jüri salona geçip puan değerlendirmesi yapmak istedi. Başkan kürsüye geçerek şöyle konuştu:

 

“Sayın jüri üyeleri, bugün Avrupa’nın, Hıristiyanlığın zaferini kutluyoruz. 600 senedir dünya üzerinde hâkimiyetini sürdüren Osmanlı artık bitmiştir. Onu Avrupa Hıristiyanları bitirmiştir. Elbette Amerika’nın ve Rusya’nın hakkını inkar edemeyiz. Neticede bu, Hıristiyanlığın zaferidir. Müslüman kadınlarının temsilcisi, Türk güzeli Keriman, mayo ile aramızdadır. Bu kızı zaferimizin tacı kabul edeceğiz, onu kraliçe seçeceğiz. Ondan daha güzeli varmış, yokmuş bu önemli değil. Bu sene güzellik kraliçesi seçmiyoruz. Bu sene Hıristiyanlığın zaferini kutluyoruz. Avrupa’nın zaferini kutluyoruz. Bir zamanlar Fransa’da oynanan dansa müdâhale eden Kanûnî Sultan Süleyman’ın torunu işte mayo ve sütyen ile önümüzdedir. Kendini bizlere beğendirmek istemektedir. Biz de bize uyan bu kızı beğendik, Müslümanların geleceği böyle olması temennisiyle, Türk güzelini dünya güzeli olarak seçiyoruz. Fakat kadehlerimizi Avrupa’nın zaferi için kaldıracağız.”

vay bee ne acı:)

öğrenmem gereken daha çok şey var bunu farkettim......

Share this post


Link to post
Share on other sites

Uğur Işılak abimizin bir şiiri var bilirsiniz

 

Bezmişim ..

 

Bu gidisle aram yok bundan boyle

Hedefi olmayan yoldan bezmisim

Korkarim felaket hak bundan boyle

Iblise dost olan kuldan bezmisim

 

Nasil mutlu olam viran halimden

Mazlum , yoksul sille yerken zalimden

Sahtekar beylerden sahte alimden

Riyakar konusan dilden bezmisim

 

Mutlu aziginla çanak tutulur

Anadolum lokma lokma yutulur

Bu pazarda seref , namus satilir

Arsizdan hirsizdan elden bezmisim

 

Sarlatanlar iskal etti meydani

Kanimiza girdi soysuzun kani

Siritan kiritan sardi dort yani

Baldirdan bacaktan belden bezmisim

 

Ozunden bihaber nesil perisan

Suratlar maskeli asil perisan

Turkuler yapmacik usul perisan

Sinanaylar çalan telden bezmisim

 

Gordugum manzara yakar sinemi

Yok mu hesap soran batiyor gemi

Adamlik yoluna koydum kellemi

Bu rezil kepaze halden bezmisim.

 

UGUR ISILAK

Share this post


Link to post
Share on other sites

Konuyu yeni gördüğüm içn belki geç bir yorum olacak. Takdir edeceğimiz bir davranış olamaz hatta rezillik olarak görürüz bu hadiseyi. İki anlamda da kullanıyorum.

Fakat gözardı edemeyeceğim bir mesele var ki o da Müslüman kimliğini taşıdığını söyleyen insanların,kendi kızlarını öyle görmekten asla memnuniyet duymayacak olan Babaların hatta kendisini öyle bir yerde hayal dahi etmeyen,söze gelince iğrendiğini söyleyen Kızların,Türk gencliğinin bu yarısmayı izlemesi ve ertesi gün bir de yarışmayla ilgili yorumlara girişmesi!

Asıl çelişki sanırım burada.

Share this post


Link to post
Share on other sites
ne demelerini bekliyorsunki arkadaşım. ''İşte bütün dünyaya örnek gösterilebilecek modern türk kadını'' diyecekler...

 

"Medeniyet dediğin açmaksa bedeni desene hayvan bizden daha medeni."

 

Mehmed Akif ERSOY

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...
Sign in to follow this  

×
×
  • Create New...