Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
Sign in to follow this  
sevdayolcusu

BaŞÖrtÜsÜ

Recommended Posts

BAŞÖRTÜSÜ(TÜRBAN)

 

 

Müslümanlık, eşittir türban mıdır?

 

Bugün ülkede, insanların hiç bir konusu kalmamış gibi, “müslümanlık” denilince ortaya hep aynı konu atılıyor... Başörtüsü!.

 

Kimi, başını örtmeyen hanımı müslüman saymıyor!. Kimi yobazlar da başörtülü olanı insandan saymayıp, insanlık haklarını elinden almaya kalkışıyorlar!.

 

Kimilerine göre baş örtmemek sanki en büyük insanlık suçu; kimilerine göre de başını örtmüş olmak!.

 

23 yılda tamamlanmış olan Kur`ân tebliğinin, 17.yılında müslüman kadınlara yapılan bir teklif, baş örtmek!.

 

Kurân‘da, müslüman kadınların baş örtmelerinin yararlı olacağı konusunda birkaç âyet var.

 

Dinî bir gereklilik baş örtmek, müslüman hanımlar için!. Bu teklifi yerine getirebilmek, o kişi için elbette ki çok kazançlı bir davranış. Ayrıca, Dinî inancı dolayısıyla başını örten bir hanıma, medenî bir insan isek, saygı duymamız gerekir!. İnancı gereği, oldukça sıkıntı veren bu duruma katlanan bir hanım kardeşimize saygı duymamak mümkün değildir.

 

Ancak inancı dolayısıyla bu kıyafeti giyen insanları kınayan, onlara hor bakan, insanlık ve yaşama haklarını elinden alan çağdaş yobazlar da var aramızda ne yazık ki!.

 

Bu inanan kişilerin üniversitelerde okuma haklarına karşı çıkan, hemşirelik, doktorluk, avukatlık, öğretmenlik gibi serbest meslek erbabı olarak görev yapmalarına olanak tanımayan insanlık ve medeniyet özürlüsü insanlar da aramızda bir hayli fazla!. Bu davranışlar, onların haklarını koruma amacıyla siyasilere, dinsel inancı savunma hakkı sağlıyor; ve böylece de Din ile siyasetin birleşmesine yol açılıyor.

 

Başörtüsüne karşı çıkmak, insan haklarına ve medeniliğe karşı çıkmaktır! İnsanların inançları doğrultusunda kimseye zarar vermeden yaşama hakkına karşı çıkmaktır!. Ki bu da ancak, aklı kıt mâzurlar için mümkün olan bir davranış türüdür!.

 

AHMET HULUSİ'DEN.....

Share this post


Link to post
Share on other sites

Yazı "eh fena değil" dersem üstünden geçeceğim bir yazı,öncelikle bazı şeyleri açıklamam gerekecek,o zaman bedeb üstünden ifademin yazı için fazla iyi olduğunu anlayacaksınız.

1.Kur'an teklifler için değil !!!!emirler ve yasaklar!!!! için indirilmiştir,ne teklifi.Teklif kelimesi orda çok vahim bir halde yer işgal ediyor.

2.Başörtüsünün çok sıkıntı verdiğnden falan bahsetmiş yazar(sanki taş taşıyoruz ,hey Allahım),hiç dikkat ettiniz mi acaba caddelerde sokaklarda tesettürden bihaber kadınlar güneşten kıpkırmızı domates gibi kızarmış vaziyette ve de sucuk gibi terleyerek dolaşıyorlar.Ben o zavallı hali tesettürlü bir bayanda hiç görmedim,o en fazla sıcaklar ama nemden yapış yapış olmaz çünkü güneşle direk teması yok.Tabi abarttığımı düşünebilirsiniz ,isterseniz gözlemleyin benimki de sadece bir gözlem zaten.

Ama evet bir kesim başörtüsünü İslam’ın tek ve yegane amacı olarak görürken diğer taraf da bu amaçla mücadeleyi kendine en ulvi bir medeniyet mücadelesi addetmiş durumda.İfrat ve tefrit olmamalı hiçbir zaman,biz bu ikisinden de uzak duralım.

Share this post


Link to post
Share on other sites

teklif mi???ben bu kelimeyi çok 'küstahça' buldum...ayrıca şunu da belirtmek isterim........ALLAH'ın emirlerinde elbette hikmetler vardır....ama bizlerin ibadetleri ya da emir ve yasakları yerine getirme nedeni...hilmetleri değil...ALLAH'ın rizasını kazanmaktır............yani.....deseler ki...senin şu ibadetinin sana şu zararı var(ki ALLAH (C.C.) bizi bizden daha çok düşünendir.......ve islamiyette insanın zararına hiç bir şey yoktur)o ibadeti yine de yapmalıyız......çünkü ALLAH'IN EMRİDİR.....

Share this post


Link to post
Share on other sites

Başörtüsü, RABBimin bana sunmuş olduğu bi teklif değil aksine benim için bi EMİR. Onu takmakla emrolunmuşum ve bunu büyük bi zevkle ve severek yerine getiriyorum hamdolsun. Hiç de zahmet vermiyor başörtüm bana! Ahmet Hulusi talihsiz bi açıklama yapmış.

Share this post


Link to post
Share on other sites

benim bildiğim baş örtüsü benim bildiğime göre yararı olacağı değil farz olduğu yazıyodu.acaba ben mi yanlış biliyorum?

tabi bazı konularda katılıyorum ; insanlar kimseye baş örtüsü takmıyo diye dinsin diyemez zaten bunu diyenin kendi dininden şüphe etmesi lazım.

ben üniversite okuyan bir gencim bana bu yaşıma kadar hep baş çrtüsü dendiğinde laiklik karşıtı görüşler akla geldi fakat ülkemiz gerçekten lailk olsaydı bir insanın özel hayatının bir parçası sayılabilecek baş örtüsüne karışılmazdı.laiklik sadece din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması değildir aynı zamandada insanların dinlerine karışılmadan rahatça yaşamalarını sağlamaktır.devletin her dine eşit davranmasıdır.fakat bu günümüzde yok.Mesela; bir filimde bir insan KURAN a sarılıp ölünce yobazlık oluyor.fakat başka bir insan haç ,buda heykeli vs. gibi müslümanlığa ait olmayan birşeyi kullanırsa bu sadece bir filim oluyor.

((tabii ben hiç bir din unsurunu ve simgesni küçümsemiyorum))

Share this post


Link to post
Share on other sites

başörtüsü, başımızın tacıdır.. ben o tacı kutlu doğum ayında taktım ve taktığım için çok mutluyum. zorlukları malum.. fakat hiçbirini umursamıyorum.Ben kendime bakarım abi..

Share this post


Link to post
Share on other sites

kardeşlerim,,

 

konunun özü baş örtüsü takmak veya takmamak,

takan ve takmayan olmamalı bence,,

 

başörtüsü meselesi bir DURUŞ meselesidir..

 

yani bir fikir çatışmasının neresinde durduğunuzun resmidir...

 

yani örnekle anlatım gerekirse,,

 

bir bacımız başını örtmeyebilir,

bu bacımızı neden başını örtmüyorsunla yargılaması gerekenler ( ailesi, eşi dostu akrabası vb. ) , neden başını örtmüyorsun sorusundan sonra, başörtüsü konusunda ki fikrinide almalı, ve ona göre tavır ve harekette bulunmalıdır..

 

yani önemli olan şahsın DURUŞ unun ne istikamette olduğudur...

 

başını örtüp örtmediği değildir....

 

( örtmesi kendisi ve islam toplumu için daha hayırlıdır tabiki !!!!!!! ) :lol:

Share this post


Link to post
Share on other sites

Başörtüsünün ona ya da buna göre ne ifade ettiğinden çok, bana göre ne anlam taşıdığına değinmek istiyorum. Çünkü onu o kadar içselleştirmişim ki sanki bedenimdeki bir uzvum yani elim, kolum gibi ayrılmaz bir parçam haline gelmiş..

Bunun sebebi sadece ve sadece tek kelimeyle: “SEVGİ.” Olsa gerek. İnsan, O yüce duygu kalbinde yer edince sevgilinin isteklerini karşı koyulmaz bir aşkla ve şevkle yerine getirmek için adeta nefes bile almadan çırpınıp durur. Dahası onun hoşuna gidebilecek şeyleri tahmin ederek O’nu hoşnut edecek şeyleri yaparak O’nun sevgisini derinleştirmenin yollarını arar.

İşte Allah’u Teala’nın bu hikmetli emrini O’nun sevgisine ve razı olmasına vesile olabilecek bir kapı olarak görüyorum.

Dört senelik üniversite hayatımda –sınıftaki öğrencilerin ve öğretmenlerin hepsi kız olsa bile-

Sanki kolumu kesmişlerdi ve ben kendimi rahatlatmak için “Başımda örtü var” diye kendime telkin veriyordum. Her neyse sözü fazla uzatmadan hatırlamak istemediğim bu anlarımı yaşamak zorunda bırakanlara HAKKIMI HELAL ETMİYORUM. İşte bunu söylemek için biraz da benimle aynı hisleri paylaşan kardeşlerime tercüman olması amacıyla bu satırları kaleme aldım.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...
Sign in to follow this  

×
×
  • Create New...