Mustafa Kaygın 2 Report post Posted September 3, 2009 Faili hala meçhûl 3 yıl önce bugün Fatih'teki İsmailağa Camii'nde sabah namazından sonra cemaate vaaz ederken bıçaklanarak şehid edilen emekli imam Bayram Ali Öztürk (54)'ün katilinin perde arkasındaki isimler hala bulunamadı. Hakan GÜNDÜZ/VAKİT Fatih Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan katil Mustafa Erdal'ı hangi güçlerin azmettirdiği yönündeki soruşturma, 3 yıldır bir arpa boyu ilerleyemedi. Mustafa Erdal'ın kardeşleri ile Erdal'ın gidip geldiği Şems-Der isimli dernek üyelerinin ifadeleri bulunan dosyanın Ergenekon soruşturması kapsamına alındığı da doğru çıkmadı. SORUŞTURMA 3 SAVCI DEĞİŞTİRDİ Fatih Cumhuriyet Başsavcı Yardımcısı Mustafa Alıcıoğlu'da bulunan soruşturma dosyasının izini süren aile, görüştükleri savcıdan “Bir gelişme yok” cevabını aldı. Cumhuriyet savcısı bir gelişme katedemezken, ailesi Bayram Ali Öztürk'ü bıçaklayan kişinin arkasındaki güçlerin araştırılması yönünde şikayetçi olmasına rağmen Savcı aile fertlerini ifadeye bile çağırmamış. Başbakan Erdoğan'ın bile üzerinde durma sözü verdiği olay ile ilgili yürütülen soruşturmada, dosya 3 kez el değiştirdi. Dosyanın elden ele gezdirilmesi sorumsuzluk olarak nitelendiriliyor. HOCAYI ÖLDÜRENE MÜDAHALE EDEN HAPİSTE Cinayet kapsamında yargılanıp ceza alan tek isim var. O da katil Mustafa Erdal'ın elinden bıçağı almış olmasına rağmen linç etmekle suçlanan İrfan Can. İrfan Can, İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 4 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırıldı ve bir süre Sivas Cezaevi'nde tutuklu kaldı. Dosyası Yargıtay'da temyizde olan İrfan Can, geçtiğimiz aylarda tahliye edildi. AKILDA KALAN SORU İŞARETLERİ *Katil Mustafa Erdal'ın telefon trafiği neden incelenmedi? *Bayram Hoca, Alibeyköy'deki Mevlana Camii'nde görev yaparken suikast girişiminde bulunulmuş, olay yerinden kaçan şahıs koşarken üzerinden bir bıçak düşürmüştü. Bu suikast girişiminin üzerine gidildi mi? *Hoca, bıçaklandığı anda koluna girip kürsüden indiren sonra da cep telefonu ile görüntü çeken fakat cemaat tarafından hiç tanınmadığı gibi o günden sonra da bir daha görünmeyen kot pantolonlu ve sakalsız kişi kimdi? *Mustafa Erdal ile birlikte cemaat arasından ayağa kalkan Erdal, Bayram Hoca'ya doğru yürüyüp bıçak saplarken, ayakta duran, sonra da oturan cemaatin hiç tanımadığı bu 3 kişi kimdi? *Bıçağın iki kaburga arasından geçecek şekilde 180 derece açıyla yatay ve çok profesyonelce saplandığı tespit edildi. Bu derece profesyonelce bıçak kullanan bir kişi meczup olabilir mi? *Özel bir televizyon kanalı, geçtiğimiz aylarda Bayram Ali Öztürk Hoca'nın bıçaklandıktan sonra camiden çıkarıldığı görüntüleri yayınladı. Ailenin bile ilk kez izlediği ve soruşturma dosyasında olmadığı tahmin edilen görüntülerin kim tarafından bu kanala verildiği bilinmiyor. 6 dil biliyordu, hukukçu ve ilahiyatçıydı Hain ve karanlık bir saldırı neticesinde şehid edilen Bayram Ali Öztürk Hoca, 6 dil bilen büyük bir İslam alimiydi. 1952'de Trabzon'un Of İlçesi'nde doğdu Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nden mezun oldu. Fransızca, İngilizce, Arapça, Farsça, Türkçe ve Osmanlıca'yı iyi biliyordu. Fransızcası çok iyiydi. Hukuk ve İlahiyat eğitimi almıştı. Büyük İslam alimlerinden İmam Rabbani'nin mektuplarından oluşan 'Mektubat-ı Rabbani' kitabını ezbere biliyor ve her pazar sabahı İsmailağa Camii'nde sohbet veriyordu. Bayram Hoca, İmam-ı Rabbani Hazretleri'nin Mektubat derslerinde zamanla o derece uzmanlaştı ki birçok hocanın okumaya dahi cesaret edemediği mektupları kürsüde şerh etti. Bu yönü “Mektubatçı Bayram Hoca” diye tanımasına yol açtı. Bayram Hoca “Mektubat” dışındaki kitapları okutma noktasında da parmakla gösterilen bir ilim adamıydı. Quote Share this post Link to post Share on other sites
onüç 89 Report post Posted September 3, 2009 malesef tanımıyordum yazıdaki gibi biriyse çok değerli bir kimlik imiş dolayısıyla istiklal mahkemelerinin devam eden kafasını rahatsız edici Allah(c.c.) rahmetini üzerinden eksik etmesin Quote Share this post Link to post Share on other sites
Hâcegân 226 Report post Posted September 3, 2009 Adil Serdar Saçan'ın notları arasından çıkmış... Bu iki olayda aynı eller var gibi... Quote Share this post Link to post Share on other sites
barani 1 Report post Posted September 3, 2009 Adil Serdar SAÇAN hakikaten böyle bir not yazmışsa mahkeme O'ndan bunu sor-acak/malı-dır. Yok bu belge de Dursun Çiçek fotokopisi gibi hikaye ise, o zaman bunu düzenleyenler aratırılmalıdır. Karşımıza tanıdık simalar çıkabilir. Quote Share this post Link to post Share on other sites
yavuzlenk 26 Report post Posted September 3, 2009 Ayaklı Kütüphane der Efendi Hazretleri Bayram Hoca için.Mekanı cennet olsun. Quote Share this post Link to post Share on other sites
hafakan 195 Report post Posted September 3, 2009 şehid bayram ali hocamızın şefaatine Rabbim nail etsin inşallah bizleri.....mekanı cennet olsun. bir bayram ali hoca kaç yılda bir yetişir acaba ! yaşarken kıymetini bilemedik onun ( kendi payıma) şimdi ne desek boş..... Rabbim kapısından ayırmasın inşallah. Rabbim efendi hazretlerimizi ve diğer hocalarımızı tüm şerlerden fitnelerden ve kötülüklerden korusun inşallah. bu kahpece olayda parmağı olanlarada kahhar sıfatı ile muamele etsin! Quote Share this post Link to post Share on other sites
barani 1 Report post Posted October 5, 2009 Sayın Sedat Peker, Vakit Gazetesinde çıkan "Ajandadaki dehşet notlu" haberle ilgili bir basın açıklaması yaptı. "Gazetenizin 07 Ağustos 2009 tarih Cuma günlü baskısında 'Ajandadaki dehşet not' başlıklı çıkan habere göre; Eski Kaçakçılık ve Organize Suçlar şube Müdürü Adil Serdar Saçan'a ait olan bir ajandada, Mahmut Ustaosmanoğlu'nun damadı Hızır Ali Muratoğlu isimli Allah (cc) dostunun benim tarafımdan öldürüldüğü yazıyormuş... Adil Serdar Saçan'ın nasıl bir insan türü olduğunun kararını bütün Türkiye halkı zaten biliyor... Böyle bir insanın karalamasından çıkan şeyi bana nasıl mal edebilirsiniz?.. Bizim Allah (cc) dostlarına karşı sadece gösterdiğimiz saygı ve hürmet vardır... Onların da bir tek hayır dularına talibizdir" Quote Share this post Link to post Share on other sites
Basmacı 1 Report post Posted October 16, 2009 Sedat Peker'in bunu yapması zâten imkânsız.Onun meşrebinde olan milliyetçi taife(normal taifeyi kastetmiyorum) özellikle efendi Hazretlerine(kuddise Sirruh) sebebini bilmediğim bir şekilde muhabbet beslemekte.Rahmetli Muhsin Başkan ve ekibine 80lerde Efendi Hazretlerinin ma'nevi destek verdiğini rivâyet etmekteler. Quote Share this post Link to post Share on other sites
mumin 414 Report post Posted November 9, 2011 Eyl 03 2009 Kasım 9 2011 Hala meçhul. Hayran olduğum bir isim. Merhum telefondan dahi mektubat dersleri verirmiş. Quote Share this post Link to post Share on other sites