Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]

yunuscoskun

Sivil
  • Content Count

    508
  • Joined

  • Last visited

  • Days Won

    1

Posts posted by yunuscoskun


  1. Yine böyle beklerden , bir gün ihtiyar bir adam tel örgüye sokuldu. Üstü başı dökülen , amele kılıklı bir ihtiyar... Beni asla tanımadan ''oğlum , içerde bir Necip Fazıl varmış !... Şu karpuzu ona hediye getirdim; Allah rızası için götürüp verir misin ?'' dedi. Gözlerim , hücum eden yaşardan yangın içinde''ver, baba, hemen götüreyim!''dedim ve aldım. İşte hasbi, her türlü nefs olyunundan uzak , Allah için verilen hediye...Bu meçhul müslümandan tüten edayı ömrümce unutamam!... Keşke o karpuzu kesmeseydim; hep ona bakıp düşünseydim, İslam ahlakını fikretseydim , ağlasaydım , ağlasaydım...

     

     

    salı 13 ocak (CİNNET MUSTATİLİ syf:76)

     

    Bir gün , bir çaylağın kaptığın güvercine bakıp , semaya diktiği gözlerinden sıcak yaşlar boşanan bir kanlı katil gördüm. Dondum kaldım.

     

    Perşembe 15 ocak (CİNNET MUSTATİLİ syf:79)

     

    Allah... Başka tek kelime söyleyemeyecek haldeyim.

     

    Cumartesi 17 ocak (CİNNET MUSTATİLİ syf:81)

     

    Boyuna namaz kılıyorum. Hayatta tek gayenin secde ede ede alnını yaralamaktan başka bir şey olmadığını anlıyorum.

     

    Pazar 18 ocak (CİNNET MUSTATİLİ syf:82)

     

    Adnan Menderes'in Antep nutku... Tamam ... Seni kaybettik Adnan Menderes; ve kazananlar kazandı... Ne de sevmiştim seni ; ne de ümit bağlamıştım sana ! Yine de ümitliyim!

     

    -------------------------------------------------------------------------------------------------------------

     

    ''Müslümanlığı meneden mi var ; Müslümanlar istedikleri gibi ibadetten , camilere dolup dinlerinin bütüp icaplarını yerine getirmekten alıkoyan mı var ?''

    ''Ah , bu fikirler beni deli etti!'' demesi gibi prens hamletin , bu şeni tekerleme idrakimi yakıyor. Evet müslümanları meneden yoktur; yalnız 25 milyonluk bir kütlede , her Müslüman , uyuzunu kaşın gibi bu halini en mahrem ve ferdi plana gömmeye , 25 milyoniyle böyle de olsa , iki buçuk ferdiyle içtimai ve maşeri sahada görünmeye mahkum... Müslümanlığa meydan kapalı, gazete kapalı , kürsü kapalı , her türlü telkin ve ifade yolu kapalı , yalnız uyuzhane halinde doldurmalarına müsaade edilen camiler açık... Bu hal , ortada camilerin cesedini bırakıp ruhunu sinsice idam etmekten farksız; ve belki camileri alenen yıkmaktan beter ! O halde bu memlekette müslümanlar 25 milyon kişi değil , pek yakında geberip gitmesini bekledikleri bir tek kişidir. Zira ferd haline hür , fakat cemiyet halinde mahkumdur o... Mahkum eden de , huhusi bir (klik)...

     

    Salı 20 ocak (CİNNET MUSTATİLİ syf : 85)

     

    Kırk günüm doldu. Ben de, bağrım, kalb nahiyemin üstü köpek memeleriyle dolu, tabanımdan tepeme kadar ateşle doldum.

    Yalnızlık yırttı benim ruhumu Allahım; kendimi sana teslim ediyorum!


  2. haberi okudum ama aklımdan geçenleri de yazmadan geçemiyeceğim......

     

    acaba üstad hayatta olsaydı o büstün yapılmasına izin verirmiydi? nedense ilk bu soru geldi aklıma ve cevap olarak içimden bir ses ''hayır''dedi..

     

     

    ( o üstad ki mezar taşına bile adının yazılmasını istememiş kaldı ki büstünün yapılmasına izin versin!!!! )

    O tok ses ve memnuniyetsiz ifade gözlerimin önüne gelir gibi... Ama kuru bir hayır olmayacaktır... Tarihe imza mahiyetinde bir hayır söyleme şekli olacağından eminim...


  3. Efendim herkesin malumu bir bursa seferimiz olmuş ve fenada geçmemiştir. Elhamdülillah yeni kapılar açılmasına da vesile olmuştur... Şimdi buradan yönetime ve tüm arkadaşlara sesleniyorum.

    *Üstadın fikriyatına hakim

    *Kendine hakim.

    *Hatiplik konusunda iyi

    *Tesirli olacağına inanan kardeşlerim...

     

    Çevrenizdeki imam hatip ve benzeri okullara üstadı anlatmaya gidin... Önce okul yönetimiyle , sonra edebiyat öğretmenleriyle görüşün şartları zorlayın... Bursadaki sedat hocanın deyimiyle yasaların boşluklarından faydalanın... Yönetimle istişare içinde bu konularda sizden gayret bekliyorum... yönetimdende...


  4. Yunus Abi uyarın için teşekkür ederim. Allah razı olsun. Lakin arkadaşın simit tezgahını Kaf Dağında sanmasından vuku bulan sıkıntı; asıl mesele.

    Kuyruk acısını nereden çıkardın: ) Hoca mevzuusunda verdiğiniz puanlar kimin umurunda? Kimsiniz ki?

    Gayet hoş bir başlığı okumaya kalktığımızda sizin artık iğrençleşen üslubunuzu görüp cevap vermem; sizi takip edip cevap vermek amacı güttüğümü kanıtlayamaz. Ki bu yine eski konulardan şahit olduğum, sizin zan ile hüküm verme hastalığınızın artık kaçıncı ortyaya çıkışı...

     

    Her sözünü birilerine teyit ettirme ihtiyacı da kimin, birileri olmadan konuşamadığının göstergesi sanırım.

    Hakkınızı helal ediniz.. Bir dahakine özel dışında sizin hiç bir iddianızı cevaplandırmayacağım..(Bu bana bir şeyi hatırlattı ama: )))

     

     

    Kendinizi tevazuun kanatlarına vererek; abinizi uçurmak isteği güzeldi : )))

     

    O şey bir kişi değil.. size de mi su i zan ile hüküm vermek bulaştı?

     

     

    Ayol bir tutturdunuz üstü kapalı..: )

     

    Sizin anlamamanız gayet doğal.. Oradaki muhatabım ajan kardeşimizdi.. Kendisinin bilebileceği bir meseleyi sizin bilememeniz;o konudaki uslubumu sizin için üstü kapalılık konumuna getirebilir..Orada muhatabım siz olmadığınız için bu beni alakadar da etmez....

     

     

     

    Burak Burak Burak 2. uyarım sana yeter bak kardeşim... İşin şekli değişiyor... Diğer arkadaşlar beni tanımaz ama seninle bir kardeşlik hukukumuz var... Bu hukuk adına rica ederim sus...Ötesi beni alakadar etmez zaten...


  5. Efendim bu soruya namütenahi islam aleminde günümüze bakıldığı zaman Üstad gibi tüm özellikleri tek bünyede toplayan bir şahıs var mı ?

     

    Şair , fikir adamı , aksiyoner vs. vs. özellikleri saymakla bitmez fakat bunlardan ziyade bir şey vardı....

     

    Bir çok müslümanda olmayan bir özellik... İhlas... Ateşlerin yüzü yaladığı bir anda ateş onu yakmaya geldiği anda ateşe yürüyen ve o ateşi söndüren birisi... Ne ateşten taraf olan bir karga oldu nede ateşten korkan bir mecusi... O bir müslümandı... Ve benim babam... Manevi babam canımda canım vatanımda vatanım demenin ne idüğünü ve nasılını anlatan bir insan... Bana değer veren benim önemli olduğumu belirten bir yüce...

     

    Herşeyden ziyade neden mi Necip fazıl... Çünkü o ''ALLAH'' dedi... Bu kafi...


  6. Siz özelden de özel güzide müslüman kadınları , 1857de emekçi kadınlar için ortaya atılan bu garip günün 1910 yılında resmiyet kazanmasıyla dünya emekçi kadınlar günü olarak kutlanması ve kadını bir meta olarak kullanan batının bu hediye paketinin üstüne bir fiyonk ...Bizim müslüman kadınımız buna layık değil... Bizim kadınımız batının eskilerine değil dünyanın elmas taçlarına layıktır...Hz. mevlananın dediği gibi ''Kadın hak nurudur sevgili değil , sanki yaratıcıdır yaratılmış değil...'' o yüzden bu gün değil her gün siz rabbimizin en güzel emanetleri olarak bize verildiniz... Siz anasınız , siz eş , siz emanetsiniz , siz güneş... siz baş tacımız , siz hastalıkta ilacımız , siz yaşam pınarımız... siz kadınlarımızsınız...


  7. Bütün ışıkları söndürdüm

    Susturdum bütün sesleri

    Artık ağlayabilirsin kanka

    Severken bana sormadın

    Ağlarkende utanma

     

    Nasıl unuturum diye düşünmeye başlama bir beyhude çabayla

    Her unutmak çabası bir hatırlamak hamlesidir aslında

    İlk akla gelendir en çok unutmak istediğin

    Hep kaçmak istediğin yere koşarsın aşk

    Çok ahmakça biliyorum ama

    Herkes teslim oluyorsa eğer en çok kurtulmak istediğine

    Bu kez ahmaklık sırası sende usta

     

    Alımlı delikanlılığından alıngan bir adam yaratmışsın

    Yumruklarının içine sıktığın gururun kırıldı kırılacak

    Ama dert etme gururun kırıldıkça çoğalacak

     

    Aşkın acısını çekmek

    Aşkta hile yapıp gitmekten daha asil iştir

    Sen şimdi seni sakız gibi çiğneyip küçüldün sanıyorsun

    Vaziyeti şaşırıp algıda hata yapıyorsun

    O sadece çiğnedi

    Sen tükür gitsin

    Gel şimdi bir hasret şarkısı okuyalım

    Allah gidenleri affetsin

    Allah gidenleri affetsin

     

    Üsküdarda sandallar yıkılır sallanırlar

    Tophanede mangallar yar diye yanar ağlar

    İsmini çığlıl çığlık haykırıyor martılar

    Senin için söylenir kumkapıda şarkılar

    Yar, yokluğuna itirazım var

     

    Bütün ışıkları söndürdüm

    susturdum bütün sesleri

    şimdi ailemin bütün efkarını toplamaya başla

    topladığın efkarı dağıtma vakti gelir nasılsa

     

    aşkta kazanan taraf yoktur

    bunu sonra anlarsın

    ayrılığın izlerini kaldırıp saklayabileceğin

    tek bir yer bulamazsın

     

    ıslak açık bir yara gibi şimdi kalbin

    hiç bir tesellide teselli aradığın da yok

    şimdi denizleri içsen sönmez içindeki mahşer yangını

     

    Bu illet senin gibi kaç adamı küle çevirdi de

    küllerin hepsini kalbi yalandan bir leyla üfleyip gitti

    sen istanbul?un rüzgarında uçuşanı toz mu sandın

    hepsi küldür senin gibi

     

    ben çok kadın tanıdım

    sevenden sakındığı bedenini

    sevmeyenlerin yoluna kilim yapmış

    sen gözünden sakınmışsın

    o gözünün yaşına bakmamış

     

    şimdi dilediğin kadar ağla

    bana da bir şey sorma

    bu da geçer diyeceğim

    inanmayacan nasıl olsa

    boşver derdi kederi sat gitsin

    gel şimdi bir muhayyer kürdi şarkı okuyalım

    Allah gidenleri affetsin

     

    Üsküdarda sandallar yıkılır sallanırlar

    Tophanede mangallar yar diye yanar ağlar

    İsmini çığlıl çığlık haykırıyor martılar

    Senin için söylenir kumkapıda şarkılar

    Yar, yokluğuna itirazım var..


  8. Efendim herkesin malumu bir bursa seferimiz olmuş ve fenada geçmemiştir. Elhamdülillah yeni kapılar açılmasına da vesile olmuştur... Şimdi buradan yönetime ve tüm arkadaşlara sesleniyorum.

    *Üstadın fikriyatına hakim

    *Kendine hakim.

    *Hatiplik konusunda iyi

    *Tesirli olacağına inanan kardeşlerim...

     

    Çevrenizdeki imam hatip ve benzeri okullara üstadı anlatmaya gidin... Önce okul yönetimiyle , sonra edebiyat öğretmenleriyle görüşün şartları zorlayın... Bursadaki sedat hocanın deyimiyle yasaların boşluklarından faydalanın... Yönetimle istişare içinde bu konularda sizden gayret bekliyorum... yönetimdende...


  9. Kardeşlerim deprem 17 ağustos ve 12 kasım depremlerinde istanbulun en çok etkilenen yeri olan avcılarda ikamet etmekteydim... Hazır bir başlık varken o günlerdeki yaşadığım derin şokları sizinle paylaşayım...

     

    * Deprem sabahıydı... Binaların camları , dükkanların vitrin camları yere inmiş ama kimse tenezzül etmiyor . Enkaz üstünde onlarca insan bir canlı ümidi ile saldırıyor sağa sola , ama en derin darbeleri avcılar merkez camii gasilhanesi girişinde gördüm...bir kadın cenazesi üstüne beyaz kefenimsi bir örtü ve üstünde büyük bir buz kalıbı elleri yukarı doğru saçları keza yukarı doğru genç bir bayan... İçim ürperdi... Belkide ölümü bu kadar yakından tanıyordum... Ve onun ayak ucunca 2 cenaze daha... kolay değil... Hemde hiç değil...

×
×
  • Create New...