serdengeçti

Allah'tan mani çıkmazsa ben de inşallah gelirim.

Zaten böyle bir organizasyonda NFK can dostu SERDENGEÇTİ'nin olmaması çok abes olurdu heralde galiba sanırsam :)

İnşallah sadece geleceğini bildirip işin edebiyatını yapıp da icraatte birşey gösteremiyenlerden olmayız. :)

HAYDİ DOSTLAR! O SALONU DOLDURMAK BİZE YAKIŞIR.

Değerli kardeşlerim!

Lütfen bardağın dolu tarafını görelim.

Özellikle sözüm ÜY ve Rembo ya ...

Ümitvar olalım.

Hani müminin dünyası zindandı ?

Hani bizim her anımız imtihandı?

Hani dertlerin en büyüğü Allah resulu ve sevenlerine idi?

İşte bu sorulara cevap asırlar öncesnden bir müjde ile yüce sevgiliden geliyor:

"İSLAM GARİP DOĞDU ! YİNE GARİP OLACAK !

NE MUTLU O GARİPLERE

ONLAR BENİM KARDEŞLERİMDİR!"

Allah(cc)razı olsun çok güzel ir yazı.Bunun üzerine ne desek boş.

evet at gözlüğünden kurtulmalı onlar asla dost olmaz

Mustafa Kemal Paşa'nın Babasının Kimliği ile Alakalı Bir Araştırma

------------------------------------------------------------------

Mustafa Kemal Paşa, uşağı Cemal Granda'ya hitaben, 'Ben de babamı

tanımıyorum ya...' demişti [1]. Bu sözünün bir yorumu, genç yaşta

kaybettiği için babası ile kendisini yeterince tanıyacak kadar

vakit geçirememiş olduğudur. Mamafih, bazi başka mehazlarda verilen

malumat ışığında, bu sözün Mustafa Kemal Paşa'nın hakikaten babasının

kim olduğunu bilmediği manasında olduğu anlaşılıyor. Mühim bir misal

olarak, Tercüman Gazetesi'nin 1970'de neşrettigi şu iddialari ele alalım:

''Ali Riza Efendi Atatürk'ün sadece üvey babası idi. Ali Riza Efendi

Atatürk'ün valideleri Zübeyde Hanımla evlendiği zaman Zübeyde Hanımın

ikisi erkek biri kiz olmak uzere üç çocuğu vardı. Süreyya, Mustafa ve

Makbule...Atatürk'ün ağabeysi Süreyya Bey de subay olarak yetişmiş,

Şakağına bir kurşun sıkarak intihar etmiştir...Atatürk'ün asıl babasının

adı Bekir'dir. Arnavut Bekir Aga derlerdi ona. Gümrük kolcusu idi...

Bir gümrük kaçakçısını vurmuş ve hapise düşmüş, orada vefat etmiştir.''[2]

Bu iddialar baska bir gazetede sert bir sekilde tenkid edilmisti:

''Evet, Atatürk düşmanı gazete. Atatürk'e düpedüz iftira ediyor.

Bir insanin babası katil de olabilir ve bu olgu çocuğu bağlamaz.

Ne var ki yalan dolanla Atatürk'ün babasını katil yapmak, sevgiyi

değil derin düşmanlığı vurguluyan kanıttır.''[3]

[1] Ataturk'un Istanbul'daki Hayati, Hazirlayan: Niyazi Ahmed Banoglu,

c.2, s. 387, Istanbul, 1973.

[2] Tercuman Gazetesi, 1 Nisan 1970.

[3] Ilhan Selcuk, Cumhuriyet Gazetesi, 22 Nisan 1981.

Not: Bunu bugün duydum ve google'dan araştırdım ve 1970'lerde üniversitelerde bayağı bir karışıklık çıkmış bu haber yüzünden.

Çok ilginç.Keşke demek geliyor içimden ama onu demek kadere karşı çıkmakmış

Derviş kardeşimi ben de canu gönülden tebrik ediyorum.Başarılarının devamını diliyorum. :D

Yalnız bir sorum var:O güzel eseri okuma şansımız olacak mı?

İşte hünere ulaşmada yöntem çağlar ötesinden habibullah tarafından verilmiş:

"HESABA ÇEKİLMEDEN KENDİNİZİ HESABA ÇEKİN"

Her gece yastığa başını koyunca bunu yapmayı alışkanlık haline getirene ne mutlu.

Hayatımızda şiar edinmemiz gereken noktalara parmak asılmış bu hikayelerde.Edep ve muhasebe...

İşte bunları uygulayabilsek iman kuvveti bir polis gibi bizi korur.Cemiyetin içine düştüğü yanlışlar ancak bu iki erdemle düzelebilir.

"Ezana Saygı"

Mekkede Hatice adında bir kadın çok zenginmiş.ayrıca çok iyi biriymiş.bu kadın çöllerin yeşermesi için ALLAHın rızasını kazanmak ve cennete girmek amacıyla mekkeden medineye ağaç diktirmiş.birçok kimsenin hayır dualarını almış.bu kadın öldüğünde mekkenin evliyalarından bir zaat onun cennete mi cehenneme mi gireceğini görmek istemiş. cennette büyük bir derece kazanmış olduğunu görünce bunun sebebinin ALLAH rızası için mekkeden medineye ağaç diktirmesinden mi olduğunu sormuş.hatice ona hayır ben ağaç diktirdiğimde herkesin dilinde idim ve kendimce çok övündüm.ALLAH bana zerre kadar sevap vermedi demiş.bunun üzerine evliya neden bu kadar derecesinin yüksek olduğunu sorunca hatice ben ezan okunduğunda bütün işimi bırakır,sadece ezan dinlerdim bu ezana saygımdan dolayı büyük derece sahibi oldum demiş

moralin Mi Bozuk

hz. Adem (a.s.)gibi 200 Sene Tevbe Mi Ettin?

moralin Mi Bozuk

hz.ibrahim Gibi Ateşe Mi Atildin???

moralin Mi Bozuk

hz.zekeriyya (a.s)gibi Testereyle Mi Kesildin???

moralin Mi Bozuk

hz.yusuf(a:s)gibi Kuyuya Mi Atildin?

moralin Mi Bozuk

hz.muhammed(a.s)gibi Taifte Taşlandin Mi???

moralin Mi Bozuk

hz.muhammed(a.s)gibi Uhutta Dişin Mi Kirildi???

moralin Mi Bozuk

hz.hamza (r.a)gibi Burnun Kulağin Mi Kesildi???

hala Moraliniz Mi Bozuk

ne Düşünüyosunuz,dünyalik işler Mi?

kendinize Gelin...?

ONLAR

Korkuları dürenler

Ölümü öldürenler

Rabbinin huzuruna

Peygamberle gelenler

Zalimlere ortak olmak yerine

Mazlum düşmek toprak üstüne

Afganlı mücahit soruyor :" Bizim iyilerimiz şehit oldu .Sizin iyileriniz hangi sevdalar peşinde?"

Onların neslinden Hekimoğlu İsmail hapse girerken şu yorumda bulunuyor: "Tüm dünya duysun ki türkiye"de davası için hapse girecek erler tükenmedi."

YEMENİDİR YAŞMAKTIR

BAYRAKTIR BAŞÖRTÜSÜ

ŞİMDİ ÖZ VATANINDA

TUTSAKTIR BAŞÖRTÜSÜ

Selam arkadaşlar!

Nihayet ne zamandır beklediğimiz buluşma bugün gerçekleşti.Valla gelmeyenler çok şey kaçırdı.Hangi birini anlatsam ki bilemiyorum.Bazı şeyler anlatılmaz yaşanır derler ya işte öyle bir şey.Artık bir dahaki sefere diyelim.Ama ne zaman olur Allah bilir .Bugün olsun diye bir senedir anca ikna etmiştik yönetimi.

Neyse gönüller bir olsun...

muhakkak inanarak deneyin

yaşamınızda sevgi ve muhabbet azsa aşk istiyorsanız:ya vedud ismini 40 gün

sürekli darlık ve sıkıntı çekiyorsanız : ya mugni

içiniz sıkılıyor ve göğsünüz daralıyorsa : el basit

bir türlü olayların içinden çıkamıyor ve ne yapacağınızı bilmiyorsanız: el vekil

sürekli başınıza felaketler geliyorsa : el mani es selam

bilginizi artırmak için beyin devrelerinin zçılmasına yardım için : el alim

kendinizi biraz katı ve merhametsiz hissediyorsanız er rahim er rahman

sürekli halsizseniz ve enerjiniz düşükse el hayyam

çok pasif ve korkaksanız : el kahhar

aşırı sinirliyseniz : el halim

dayanıklı değilseniz ve hemen yıkılıyorsanız : el metin

br türlü hiç bir işe başlayamadığınızı yaşamınızda blokajlar olduğunu düşünüyorsanız . el fettah

bir iş kurarken . el hâkim

ev yada iş ortamını düzenli hale getirmek için el bari, el musavvir

yşamda elinizden tutacak imse yoksa. el veli

fakir kalmaktan korkuyorsanız: el vacit

bana da e-mail aracılığıyla geldi paylaşmak istedim

evet acı ama gerçek...

Yaşamak bize düştü bu kalbi sökülmüş çağı...

bu saçmalığı uyduran da duyuran da bir yere kadar hoş görülebilir.Şaka bile olsa hiç hoş değil.

ZUHURU PERDE OLMAZ ZUHURA

GÖZÜ OLAN DELİL İSTER Mİ NURA....

işte içler acısı halimizin ustaca resmedilmiş görünümü.....

Ben de genç .dinamik ve idealleri olan bir öğretmenim.Yıllarca öğrencilerimle güçlü bağlar kurmak,onların pırıl pırıl ,körpe dimağlarına güzellikler nakşetmek ,yaratıldıkları gibi tertemiz kalmaları için çaba sarfetmek gibi hayallerle öğrenimimi tamamladım.ama ne yazık ki beni bana bırakmıyorlar.büyük sınırlılıklar içinde elimden geleni yapmaya uğraşıyorum .Bence yeterli değil..İNŞALLAH o zirve öğretmen gibi çocuklar ve biz güzel bir dünya kurarız.

selam ve dua ile...

Çok yerinde ve güzel bir fikir...İnşallah simdilerde niyet durumundaki bu fikri gerçekleştirebiliriz.Bugüne kadar gönülbirliği olan kardeşlerimizin aynı atmosferi paylaşması kadar hoş bir şey olamaz herhalde...

HEM ŞİİRİNİZ HEM DE O YÜCE İNSANI RÜYADA GÖRMEK FİKRİ ÇOK HOŞ...

OKDUĞUMDA BÜYÜK KEYİF ALDIM.ARDINDAN DA HÜZÜNLENDİM.KULAĞIMA ŞU SÖZ GELDİ BİRDEN:"gündüz zihni neler meşgul

ederse insan rüyada onu görürmüş."VE SONRA DERİNDEN BİR AHHH! ÇEKTİM VE NE KADAR UZAĞIM BÖYLE ŞEYLERDEN DİYE

DÜŞÜNDÜM.

Evet insanoğlu gariptir.Aşık olmak adeta çile çekmek ister.Aşka taliptir.Ama en güzeli Leyla'dan Mevla'ya hicret etmektir.

BEN BURADA BİRKAÇ SATIR YAZMAZSAM AYIP OLUR DEĞİL Mİ?(o kadar kendimize Serdengeçti demişiz) :rolleyes:

Sadece altının iyisinden sarraf anlar diyorum.

BİR ALİMIN ÖLÜMÜ BİR ALEMİN ÖLÜMÜ GİBİDİR.

Gemin Battı

--------------------------------------------------------------------------------

Büyük fıkıh (hukuk) bilgini, Hanefi mezhebinin kurucusu imam-ı Azam Ebû Hanîfe'nin (VIII. yüzyıl) ilmi faaliyetleri yanında ticaretle de meşgul zengin bir zat olduğu malumdur. Bu büyük insan, gündüz öğleye kadar mescitte talebelerine ders verir, öğleden sonra da ticari işleri ile uğraşırdı. Bir gün ders verdiği sırada bir adam mescidin kapısından seslendi:

- Ya imam, gemin battı!...

(imamın ticari mal taşıyan gemileri mevcuttu)

imam-ı Azam bir anlık tereddütten sonra

- Elhamdülillah dedi.

- Bir müddet sonra aynı adam yeniden gelip haber verdi:

- Ya imam, bir yanlışlık oldu batan gemi senin değilmiş.

imam bu yeni habere de:

- Elhamdülillah, diyerek mukabele etti. Haber getiren kişi hayrete düştü:

- Ya imam, gemin battı diye haber getirdik "Elhamdülillah" dedin. Batan geminin seninki olmadığını söyledim yine "Elhamdülillah" dedin. Bu nasıl hamdetme böyle?

imam-ı Azam izah etti:

- Sen gemin battı diye haber getirdiğinde iç âlemimi, kalbimi şöyle bir yokladım. Dünya malının yok olmasından, elden çıkmasından dolayı en küçük bir üzüntü yoktu. Bu nedenle Allah'a hamdettim. Batan geminin benimki olmadığı haberini getirdiğinde de aynı şeyi yaptım. Dünya malına kavuşmaktan dolayı kalbimde bir sevinç yoktu. Dünya malına karşı bu ilgisizliği bağışladığı için de Allah'a şükrettim.

Merhaba Değerli Kardeşim!

Öncelikle NFK Ailesinin sevgi dolu atmosferine hoşgeldin.Sizin gibi aynı noktalarda birleştiğimiz kardeşlerimizin bize katılmasını görmek gerçekten mutluluk verici... :rolleyes:

Kardeşim çok güzel bir yazıyla başlangıç yapmışsın.Seni tebrik ediyorum.Bu konuda hiç te abarttığımı düşünmüyorum.

Evet gerçekten hepimizin içinde inişler çıkışlar,gel-gitler olmuştur.Rabbani Hz.lerinin buyrduğu gibi:"En büyük fırtınalar insanın gönlünde kopanlardır."Sen de bu hisleri çok güzel kaleme almışsın.

Ne diyeyim Rabbim hepimizin ayaklarını sıratı müstakim yolunda sabit kılsın.

Böyle güzel paylaşımlarını bekliyoruz.

vesselam...