Toti-i Zari

Ya bakın acaba devlet dairesinde çalışan bir insanı halk düşmanı ilan eden komunizmle devlet dairesinde çalışanı din düşmanı kafir ilan eden selefilik arasında ne fark vardır?Yada devrim lazım onla düzelicek diyen sosyalizmle, tüm peygamberler İhtilal(devirimi dinileştirecek ya abiler) için gelmiştir, Allahın dininde ihtilal farzdır! diyen selefiler arasında bir fark var mı?Veya bir ateist sosyalistle Sadece Allah ve Peygamber inancı olan maneviyata zerre kadar inanmıyan bunuda eskiden yaşamış aşırıya gitmişlerin kitaplarındakilerle binbir türlü tevillerle şirk addeten selefilik arasında ne fark var?

bu şiiri ben öğrenmedim ben yazdım, mahlasta bana aittir.

Aleviler sahabe-i kirama sövdüklerinden dolayı zaten neyse açmıyayım artık.....

Tek bir söz söyleyeceğim, size ehli sünnet bahçesinden en nadide çiçeklerden bir demet yapıp sundum ama siz oralı bile olmamışsınız.O işi tek savunan insanlar Şiilerdir, nasıl saldırmaya gerek yok?Ehli Beytin görüşü diyor!Rasulullah Aleyhisselamın ehli beytine bu görüşü isnad etmek ne kadar rezilliktir!Sahabe düşmanı bir insan nasıl savunulur! En can alıcı noktaysa şu:

Ta İbn Abbas'ın öğrencisi ikrime ayetteki "kadınlarınız sizin tarlanızdır, tarlanıza nereden/nasıl isterseniz öyle varınız" ayetini herhangi bir sınırlama olmadığı şeklinde yorumlamıştır

Çüş! Tefsiri olan Hz.İbn Abbas Radıyallahu Teala Anhın öğrencisi arkadan ilişki hakkındaki hadis-i şerifleri bilmeyecek!Efendimiz Aleyhisselam cinsel ilişkide hanımının cinsel uzvuna dahi bakmazdı, sahabe-i kiramına tenbih etmişti, Ehli Sünnet kitaplarında bunların hepsi mevcduttur, kütüb-ü sittede bu hadis-i şerifler mevcuttur.Siz kalkıp cinsel ilişkide uzva bakılmasını hoş görmeyen bir Peygamberin ALeyhissselam sahabesinin talebesinin arkadan ilişkiye izin verdiğini söyliyeceksiniz! PEh Peh!Ehli Beyt okulu güya bu anlayışı benimsemiş, Allahu Tealanın Rasulunun o tertemiz ailesine ve soyuna iftira etmeyin, budizm gibi putperest bir din dahi böyle bir sapıklığa izin vermez, bize sufi demişsiniz estagfirullah bizim neremiz sufi.Gerçi Sufinin tasavvuf yolunda yürüyen zevatın sadece bir kısmına verilen bir isim dahi olduğunu bilmiyorsunuzdur ama neyse.

Bunlardan biri de Milli Şair Mehmet Akif Ersoy'un damadı, ilahiyatçı Ömer Rıza Doğrul'dur. İslamiyet ve dinler tarihi üzerine eserler vermiş Doğrul, iyi bir içiciydi. Sirkeci'deki Konyalı Lokantası'nda hem içkisini içer, hem de yazılarını kaleme alırdı. Kuran-ı Kerim'i "Tanrının Buyruğu" adıyla Türkçe'ye çevirdi. "Çeviri parasını içkiye yatırdı" diye çok eleştirildi.

Birileri zamanında babalarkulu müstear ismiyle bunları haykırmıştıda dinliyen olmamıştı neyse....

iyi ben tek kelime söylemeyeyim sen ulu hakan 2. abdulhamid han'ı oku ben mi yanlış anlamışım yoksa öyle mi anlat.

kaynak mevzuuna gelince üstadın kitabında abdulhamid hakkındaki iddialara kanıtlarla cevap veriyor

sana demedim ahi

Bence oy vermezdi, çünki çok zekiydi, Demokrasiyle birşey olmayacağını görürdü hele AKPnin meydana çıkarttığı Nâİslâmî bir örtüyle örtünmüş kadınları gördükten sonra.İyi hoş Çarşaflı dahi çıkartılmazdı onun mensub olduğu o yüce itikatta.Yapacağı tek şey Talebe yetiştirmeye devâm etmesi olurdu.

Fazla abartmayalım sonra telekom falan kapatır Maazallah :)

Biliyorum Hüseyin Hilmi Işık HocaEfendi Rahımehullahu Tealada o kitaptan çok nakiller yapıyor, burda Hüseyin Hilmi Işık Efendinin bir talebesi var oda anlatıyor Ahmed Davudoğlu hocayla görüşüyorlarmış.Rahımehullahu Teala. Ne yazıkki Zükarneyn Aleyhisselam tevbe tvbe uzaya gitti uzaylılarla konuştu diyen kitaplar tutulup satılıyorda bu kitabı bilen dahi yok.Dini(!) kitabevlerinde bile yok....

Yok hocam o olayın aslı şöyledir, Anadolu Selçukiler zamanında Afganistan ya'ni horasandan gelmişti Türkmenlerin çoğu orda afganlılarla Türklüklerini koruyaraktan karışmışlardı.(Yörüklerin esmerliği burdan gelir) Gelen kimi kabileler Farsça konuşuyorlardı türkçeyi neredeyse unutmuşlardı Mevlananın Hindû guyem demeside burdandır o Afganistan Farsçası konuşuyordu yani Hişndcenin bir kolu çünki Afganistan Türkmeniydi oradakilerde öyle konuşuyordu Karamanoğlu Mehmet Bey bu İkiliği önlemek için Farsçayı yasak etti.Yani sebeb milliyetçilik falan değil ikiliği önlemek.Zaten Anadoluya gelen oguzların cogunlugu Afganlılarla karışarak gelmiştir.Esmer yeşil gözlü bu hangi ırkın özelliği?Hind-Afgan ırkının.Peki bu tipteki kişi kim?Bir yörük.Bu dahi yeter.Zâten biraz resmi ideoloji gözlüğünü çıkararak bakarsak Oğuz Türkleri ya'ni Azerbaycan ve Türkiye Türkleri Harici Türklerin tipik moğol tipine sahip oldunu cekik gözlü hafif sarı tenli oldugunu görürüz.Çünkü aslımız bu.Hala İskelet ve kafatası yapımız moğol yapısında.Doğanm çocuklarda sadece moğollarda gözüken Mongolian Flexi(Mogol lekesi) oluşuyor kimsinde Mongolian Apple(Arkadaki çıkıntı)la doguyorlar.Artık batılı bilim adamları bu mevzuuda ortak, Azerbeycan ve Türkiye Türkleri ya'ni Oğuzlar Hin-Afgan Irkıyla karışmış bir türk boyudur.Başka bir mantıki açıklama olamazdı zaten.

Kendi yaptığım bir karikatür:

Örnek verelim Nesimi divanından:

Derya-i Muhit Çuşe geldi

kevn-u Mekan huruşe geldi

nedemek? Yer denizi kaynadı, bütün alem çalkalandı(burdaki bir suyun çalkalanması) neden yeri denize benzetmiş ve niye bu deniz kaynıyor? Neden bütün alemi kavanozdaki suyun çalkalanması için kullanılan huruşe gelmekle birlikte demiş?Alem bir kavanoz içindeki su muki huruşe geliyor?Şu derinliğe bakın....

Yunus Divanından:

Beni bende demen ben bende değilem

Bir ben vardır bende benden içeru

Bana bende-köle demeyin çünkü ben kendimde değilim, bir ben vardır bende "BEN"den içeru! Allah Allah ne diyor burda şu derinliğe hayran olunmaz mı?

Bir daha Yunus Emreden:

Cümle işin âsân olur

Cânın içinde CAN olur

Tekrârı zikrullah ile

Canın içinde Can olması ne demek? 2 Canlı mı olacağız?Zikri tekrar eden nasıl 2 canlı olur?Ne demek bu?Şu derinliğe hayran olunmaz mı?Bunu diyebilen biri değil midir gerçek alim?

Niyazi Mısri Divanından:

Sağı solu gözler idim

Dost yüzünü görsem deyu

Ben taşrada arar iken

Ol can içinde can imiş

Nerden gelir yolun senin?

Nerde biter menzilin?

Nerden gelip gittiğini

Anlamayan hayvan imiş

İşit Niyazinin sözün

Bir nesne örtmez Hak yüzün

Hak'dan ayan bir nesne yok

Gözsüzlere Pinhan imiş

Şu son 2 kıyaya bakın, nerden geliyorsun ey insan diyor, nerde biter yolun bunu bilmezsen hayvansın diyor, bu nedemek?Anamdan dogdum kabre giderim demek mi?Yoksa Kalu Beladan geldim sözümle geldim sözümü unuttum hatırladım yeniden gidicem mi demek?Hele şu son kıtaya bakalım Niyazinin sözünü işti diyor Allahu Tealanın yüzünü hiçbir şey örtmez diyor işte en derinlikte burda başlıyor Ondan daha görünen birşey yok diyor!Hani Ateistler diyorya nerde göremiyoruz diye O ise diyor, ondan daha görünen birşey yok! Gözü olmayana gizli diyor şu derinliğe bakın Hanfendi bunları bu kadar samimi irticâlî birşekilde diyen gerçek alim değil midir?Efendimizin Aleyhisselam Adem su ile toprak arasıyken ben Peygamberdim, Allahu Teala İlk benim nurumu yarattı hadis-i şerifleri gibi sırlı sözler değil midir bunlar?Ben bu kişileri anlamıyorum bunlara hayran hatta kara sevdalı olunmazda ne olunur?

Çok sağol Hacegân abi bize birşey bırakmamışsın, bizim lisenini duvarında Atatürkün bir sözü yazıyordu(hala yazıyor) hemen aktarıyorum:

Ben size hiçbir Ayet hiçbir hadis hiçbir dogma bırakmıyorum aklı ve bilimi bırakıyorum!

Buyur burdan yak! Hani lâiktik!Pozitivizm adlı bir felsefe dininin bırakın kıyafetini propagandası yapılıyor, sonra Din dersinde ehli sünnetin anlatılması suç oluyor, ben ictihad meselesini Din yazılısında Ehli SÜnnet alimlerinin bildirdiği gibi yazdım, adam okurken çağırdı beni yanıma"Dediğin hakiki doğru olan ama oğlum biz kitaptakine puan vermek zorundayız bizi buna zorluyorlar" dedi ve cevabıma puan vermedi.

Hanfendi şöyle gönlünüzü açarak bir mutasavvıfın divânını okuyun mesela Yunus Emre divanını.Sonra Tarikatlara bakışınız nasıl bir şekilde değişecek görüceksiniz.

Arkadaş senin imzandaki Nazım şiirinden belli muteber biri olmadığın o yüzden biz seni dinlemeyiz.

Hanfendi mü'mine olan birinin sevmemesi mümkin müdür?Burda kadının kafir olduğu besbelli kabusum gerçek oldu 5 vakit namaz kılan biri oldu demiş Herkes kapalı böyle mi olur Türklük? demiş bu dahi küfrünü göstermeye yeter.İkincisiyse size ehli sünnet ahkamını bildirdim, ben ortaokulda bir sene okulalrında okudum acaba bir kadının başını acarak ders vermesi uygun mudur(bu kadın cemaatten ve cemaatin emriyle bunu yapıyor) önce lazım olan ehli sünnet ahkamıdır bize.2 mesajımda doğru çelişmedim hemen devam ettireyim bu erkeğin yapması gerekenler:

*Kadına telkini iman yapıp kabul etmesse anında terk etmesi gerekir(zaten şuan boştur)

*Oğlunuda alıp gitmesi gerekir, çünki çocuk balig değilse mü'min olana düşer

*oğlunu sağlam bir şekilde din eğitiminden geçirmeden kadının yanına götürmemesi gerekir, çünki zararlı olur bu eğitimi verdikten sonra kadının yanına gidebilir, çünki annesidir.

Neretva isimli şahıs siz bayan değil miydiniz? :)

Bir bayan bu konuda böyle bir şey diyor :)

Allah dünyanın dört bir yanında okullar açıp türkçe öğreten, yöre halkına güzel ahlak aşılayan bu cemaatten razı olsun. Hele Türkçe Olimpiyatlarında farklı ülkelerden gelip şiirler, şarkılar söyleyen o öğrencileri izlediğimde gözlerim dolar tüylerim diken diken olur. Mükemmel birşey... Özellikle bir kız ''önden giden atlılar'' şiirini okumuştu. Gözyaşlarıma hakim olamamıştım. Bilmeyen varsa video paylaşım sitelerinden izlesin gerçekten mükemmel...

tamam hocam ama yaptıkları İslama uygun mudur, ergen olmuş kızların sesi dahi haramdır Ehli Sünnet itikadımızca bu uyar mı yani?Veya Eğitim vermek için cemaate mensub kadınları başı açık öğretmen yapmak(hemde lisede) ehli sünnetce nasıl uygun olur?

Ehli Sünnetce erkek 12 kızda 9unda baliğdir, birbirlerini göremezler konuşamazlar şimdi bunlar nasıl açıklanabilir neyse biraz fazla girdim ama önce lazım olan ehli sünnet....

bu kadın bu adamdan boş olmuştur, bir müslimin bir kadınla evlenmesi için onun müsliman hristiyan veya yahudi olması lazımdır, diğerlerinden oldugu anda boş olur, avret mahaline bakmak haram olur kadındaysa sadece müsliman erkek olması lazımdır diğerleriyle evlenirsede boş olur.Bu kadın dinen boştur!Adama biri anlatması lazım.

Gönülleri yakan Sultan

Cezbe ile bakan Sultan

Çıkaran Ummandan inci

Gönle Nûru diken Sultan

Kuloğlan Fakirden....

Üstad şiir çok güzel, buarada Harun Yaşar Ahime:Herkesin şiirde bir uslubu vardır mesela bu fakir halk şiiri uslubuyla yazar, nadiren aruzla divân edebiyatıyla kendi zevki için yazar.Ben kimseye şiir konusunda bişi demem ama başkaları için yazılıcaksa mana derinliği olmıyan hızlıca yazılmış iritcali bir hece şiiri olmalı, ama belli kesimin anlaması için yazılmışsa üstad uslubunda olmalı, kendin için yazılmışsada aruz olmalı.Bu ahimizin yazdığı üstadın uslubuna giriyor belli kişiler için yani.

Hocam bende mubah olduğuna inanıyorum ama anlatılmıyor kimseye napalım o yüzden kapanması gerekli bu konunun ben neler çektim sırf bu konuda mubah dediğimden neyse....

Çok sağolun kardeşim bu fakirde Efendi Hzlerinin Kuddise Sirruh talebesi Hüseyin Hilmi Işık Efendi Rahımehumullahu Tealanın kitaplarından istifadelenmeğe çalışıyorum:Cübbeli Ahmet Hoca Efendiyle Hafazallahu Teala ilk kez youtubedaki videolarında tanıştım.Şuan hergün sitesini takib ediyorum tam bir ehli sünnet insan.Denize girdi diye yapılan laflarsa tamamen din cahilliğinden denize girmek haram değildir açık kadınların olduğu yerde haramdır, yanındaki açık kadınların kız cocugu olduğunu kör dahi anlar. "Hafazallahu Teala ve Takaddes"

Bir insan yüzde yüz dogru olsa bir tane ufak bir mevzuda sapık görüşü olsa bu bid'at ehli olur.Bir veli buyuruyor ki:

Aynı evde farklı odalarda biri bid'at ehli biri hakiki mümin kimse yaşasa biri birini görmese yinede bid'at ehlinin zulmeti(nurun tam tersi insanı küfre kadarda götürür, genelde din düşmanı insanların yanına gidince bir huzursuzluk gelir kalbe işte o zulmettir oda manevi bir şeydir nurun tersidir) kesinlikle bulaşır.Ama Bulaşıcı bir hastalıklıyla yanyana otursanız kesinlikle hastalıgı bulaşır demek caiz değildir.

Evet usluptan belli, Yunus Emre şiirleri biraz daha Melamilik kokuyor.

 

Belki isimleri zikrederken hata yapmış olabilirim ama kastım şudur; bu Yunus, Hocaefendi merhumun anlattığı züht ü takva üzere şiir yazan Yunus değil... Yanlış anlaşılmasın Yunus'u itham etmiyorum ama onun şiirlerinde tasavvufi gelenekle ifade edecek olursak - her ne kadar bence zorlama bir tevil olsa da- aşka peçe yok, doğrudan aşkın kendisi var.

 

Ama Hocaefendi benim görebildiğim kadarıyla bu hususu atlıyor, konu hakkında bilgisi olan kardeşler bir açıklama getirirse çok memnun olacağım.

 

Düzeltme: Hocaefendinin sohbetlerinde Yunus'y züht ehli olarak anlattığına dair bir şeyler kalmış aklımda, yanılıyor da olabilirim; yukardaki metin bu peşin hüküm olmadan okununca şairlerin ayrı ayrı ele alındığı anlaşılıyor. Hocaefendinin Yunus'u anlattığı başka metinler varsa, paylaşacak arkadaşa müteşekkir olacağım; soru işaretinden kurtaracak beni...

Hocam aslında tüm tarikler birdir sülükun yani tarikat yolculugunun uzun sürmesinden kaynaklanıyor farklar.Hızlı sürdüğü tariklerde cezbelerde uzun sürmez.Cezbe takılma zaten.Sekr gibi.Kimi tariklerin Nakşi gibi hızlı sürer.Kimilerin daha yavaş.Kimilerinse çok yavaş.Kırk senede bir derviş çıkar.Böyle uzun tarikatlarda meczublarda çok olur.Yunusun Sizin Melami tarz dediğiniz ama benim cezbevi tarz dediğim şeylerin sebebide bu.Yoksa Yunusta Zühd Takva ehli zaten Zühüdünün takvasının çoklugundan bu manevi hallere girip buram buram cezbe kokan şiirleri yazıyor.Mensub oldugu tarikattan kaynaklanıyor bu.40 yıl odun taşıması vs de bundan kaynaklanıyor.