Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]

müznib

Editor
  • Content Count

    471
  • Joined

  • Last visited

  • Days Won

    16

Posts posted by müznib


  1. Türkiye onu 'Mihriban' şiiriyle tanıdı... Onun bir çok şiiri Müslüman gençliği kimliğiyle buluşturdu... Bunlardan bir kaçı, 'Hak yol İslâm yazacağız, Avrupalı, Ben hep seni düşünürüm, İsyanlı sükût' ve nevi şiirleri adeta gönlümüzüde feth etti! O bu fani dünyada şairlik sanatıyla İslâm'ın hakkını verdi kanısındayım (RABBİM RAZI OLSUN) ve ömrünü dün tamamlayarak Rabbi Rahimine yürüdü. Bu büyüğümüz, soyismi gibi 'koç' gibi adam Abdurrahim Karakoç'dur... Kendisine Allah'dan Rahmet yakınlarına sabr-ı cemil niyaz ederken milletimizinde başı sağolsun diyorum... El Fatiha (amin).

     


  2. Justice kardeşim, o kadar soru işaretiyle bu ülkede bir çivi çakamazsınız 'la dini' bir devlette 'hakk' arıyoruz farkındaysanız?

     

    adıgüzel kardeşim, yapan kişileri uyarınız burası saadet partisinin şikayet kabul yeri değil...

     

    anlamadığım nokta yangın var diyoruz siz körüklüyorsunuz! bu mudur sizin İslâm anlayışı? birde burada Üstad sitesinde geziniyorsunuz bakın üstad ne diyor "Sen ki, bir sapık ırza geçse nefret kusarsın; milletin ruh ırzına geçerler de susarsın!.. " Heyhat! üstadıda geçtim Allah'ın ayetine muhalefet resmen bu hareketiniz.. atma efendim sizin gibi kişiler imza atmasın... bizim her pirinç tanesine ihtiyacımız var kıvam için. amma asla o pirinçlerin arasına karışmış taşa yok! diş kırıyor onlar diş!...


  3. Zinasucolsun.com

     

    hadis.png

     

    Neden Katılmalıyım?

     

    Zina, toplumun temelini sarsan en büyük tehlikedir ve buna paralel olarak ise eşcinsellik yaygınlaşmaktadır. Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in “Allah indinde, zinadan büyük günah yoktur” ve “Sizin için en çok korktuğum şey, zinadır.” hadislerinde dikkat çektiği üzere zina, dinimizde ve İslam hukukunda en ağır suçlardandır. Toplumların yerleşik kuralları olan ahlak kurallarında da ağır suçlardan biri olarak görülmektedir. Ahlak mefhumunu tarumar eden ve nesillerin güvenliğini tehdit eden bu suç için derhal önlemler alınmalıdır.

     

    SİZDE AYNI FİKİRDEYSENİZ DESTEK İÇİN İMZANIZI ATINIZ : ZİNASUÇOLSUN


  4. Es Selamun Aleyküm değerli gönüldaşlarım başlıktada adını ve yazarını verdiğim kitap hakkında sizlerden bilginiz varsa okuduysanız yorumlarınızı almak isterim..

     

    Kitapda kısaca Vahiy le gelen dinimize İslâm dinine geçmiş toplumlar tarafından kendi kültürleri empoze edilmiş bilinçli yahut bilmeyerek felsefe, kelam ve tasavvuf derken mezheplere değinmiş ve ehl-i sünneti tasavvufla vurmuş tasavvufun şaman, hint, fars, zerdüşi ve hristiyan kültüründen etkilendiğini dile getirmiş tasavvufu yerden yere vurmuş adeta en azından ben öyle anladım. Gazali (Gazali'yi diğerlerine göre yermemiş farklı bir açıdan yorum katmış onun nezdinde tasavvufu oda sonradan bıraktı demiş v.s) , ibn arab-i, beyazid-i bistami, Mevlana Yunus Emre ve daha bir çok Hz.leri yermiş de yermiş v.s v.s

     

    ben kitabın şia kökenli olduğuna kanaat getirdim şiilik için ilk zamanlar "ali taraftarı" anlamına geldiğinden bahsetmiş sonra yanlışlıklar olmuş demiş ama ehl-i sünnete yaptığı eleştirinin eleştiriden öte yerginin onda birini yapmamış ve ibn teymiyye'den habire alıntılar yapmış bu kitabı birde sizin fikir muhasebenizden dinlemek isterim?

     

    Lütfen kitabı okuyan gönüldaşlarım varsa yorum yapsınlar...


  5. RESMİ AÇIKLAMA FACEBOOK SAYFASINDA YAPILMIŞ GÖRDÜM YAZAYIM DEDİM.

     

     

    Ayrıca 1. sayımızı kaçıranlar ve arşivlemek isteyenler için yakında özel bir çalışma duyurulacaktır. Şimdiden "[email protected]" adresine, konu başlığı (#1.SayıTalep# + Adınız Soyadınız) olacak şekilde, detaylı adresinizi mail atarak talepte bulunabilirsiniz. Göstermiş olduğunuz ilgi için teşekkür ederiz.


  6. Nisan ayında TBMM Milli Saraylar, Saray Kolleksiyonları Müzesinde basın tanıtımı yapılan Derin Tarih dergisi, "Tüm Bildikleriniz Tarih Olacak" sloganıyla Araştırmacı-Yazar, Mustafa Armağan yönetiminde yayın hayatına girmiştir.

     

    Bu dergiyi siz gönüldaşlarıma şiddetle tavsiye ediyorum.

     

    Nisan ayı (ilk) sayısında Kazım Karabekir Paşa ana başlık olarak işlenirken, Mayıs ayı sayısı, Merhum Menderes konulu idi. Haziran sayısı ise Ayasofya ile ilgili ve ek Ayasofya özel sayısı albümüde yer alacaktır...

     

    Sizlere dergiyi geç tanıttığım için özür dilerim. imkanınız varsa çıkan tüm sayılarını alıp okumanızı tavsiye ediyorum...

     

     

    Buyrun tanıtım videosu :

    http://www.youtube.com/watch?v=J8tZwXLfgqY&feature=relmfu

     

    Reklam videosu :

    http://www.youtube.com/watch?v=WBG-RBpsdRs&feature=plcp

     

    Web site : http://derintarih.com/

    Resmi Facebook : https://www.facebook...rinTarihDergisi

     

    1 HAZİRANDA GAZETE BAYİ VE KİTAPÇILARDA...


  7. Tamda bu hazır cevabı sizlerle paylaşacaktım ki sizler paylaşmış sınız. ben de yazının tamamını paylaşayım bari...

     

     

    Hücum ve polemik - Mehmed Niyazi

    28 Mayıs 2012, Pazartesi

    Sık sık siyasilerimiz yargı bağımsızlığından söz ederler.

    İdeolojik devletlerde yargının bağımsız olması mümkün mü? Küçük yaşından itibaren belli bir zihniyetin insanı olması için çocuğun beyni ve vicdanı dokunursa, eline hangi yasa verilirse verilsin, ondan bağımsız olmasını beklemek abesle iştigaldir. Hiçbir ideoloji ebediyen doğru değildir; bugün doğru olanın yarın yanlış olması tabiidir; çünkü ideolojiler biraz da şartların ürünüdür. Dolayısıyla düşünen insan bir gün ister istemez temel olan ideolojiyle karşı karşıya gelir. Vay onun haline!...

    "Atatürk'ün Uşağıydım" adındaki kitabın yazarı, Necip Fazıl Bey'e gelir; "Yaşlandım, Atatürk'ten duyduğum sırrı mezara götürmek istemiyorum." der; ona göre sır olan bir hususu açıklar. Necip Fazıl "Söylediğini el yazınla yazar mısın?" diye sorar; o da "Evet" cevabını verir, Granda yazar, Necip Fazıl yayınlar, mahkum olur. Mahkemenin hükmü "Cemal Granda'nın niyeti başka, senin niyetin başka." esasına dayanır. Hz. Ali, Haricilere şöyle haber gönderir: "Benim için istediğiniz niyeti beslemekte hürsünüz; ama onu fiile dökerseniz yıldırım gibi tepenize inerim." Bin dört yüz yıl önce niyetin suç olmayacağını Hz. Ali ortaya koydu; fakat idraklar ideolojiyle dokunursa niyetin suçlanmasında beis görünmez.

    İskilipli Atıf Efendi'nin şapka kanunundan muhakeme edildiği zabıtlardan açıkça belli oluyor. Ama milletin infialinden endişe edildiği için Yunan ile işbirliği yaptığına dair hüküm verilmiş. Buna dair ne soru sorulmuş, ne de cevap alınmış. Yunan'ın denize döküldüğünün üzerinden yıllar geçmiş. Bu zaman zarfında niçin dava açılmadığını sormak bile gereksiz; zira yazdığı kitaptan muhakeme edildiği açık. Atıf Efendi olayını merak edenler, Şevket Süreyya Aydemir'in "Suyu Arayan Adam" kitabını okuyabilirler. Ama bu konuda insanı rahatlatan iki husus var. Biri muhakeme edenlerin hukukçu olmaması; diğeri de yanlış anlaşılmaya müsait olağanüstü şartlardan milletçe geçilmesiydi. Asıl hukuksuzluk 27 Mayıs darbesiyle yapıldı. Demokratik bir ülkede iktidarın oyla değil zorla değiştirilmesi felakettir; fakat buna hukukta yer bulan profesörleri vasıflandırmak için gerekli sıfatı sözlüklerde bulmak mümkün değil. Bu hukuk cinayetiyle bir başka hukuk cinayeti işlendi. Güya milli bünyenin güçlendirilmesi amacıyla geniş af çıkarıldı. Ne gariptir ki Necip Fazıl'ı hapse atmak için istisna getirildi. İşte bu kişiye göre hukuktur. Bir başka söyleyişle hukukun katlidir.

    Bedii Faik, Necip Fazıl'a vicdansızca hücum etti; ne üslubu seviyeli idi, ne de içeriği hazmedilir cinstendi. O gece hiç uyumadım; çünkü Necip Fazıl üstadın kaleminin ne kadar keskin olduğunu biliyordum. Yazı "Al" başlığını taşıyordu. "Babıali'nin Bab-ı Adi cephesinde (Dünya) isimli çöp tenekesi boyunda kulübeye sığınmış." diye devam ediyordu. Herhalde dünyadaki polemik edebiyatının baş köşesine oturtturulacak bir makale idi. Bedii Faik cevap veremedi. Bir gün ziyaretine gittiğimizde üstad şunu söylemişti: "Attığım mermi burnundan girdi; olduğu yerde kıvrıldı."

    Kimileri Necip Fazıl'ın makalelerinin sadece hücum ve polemiğe dayandığını iddia ederlerse de kesinlikle doğru değildir. "Al" yazısından bir gün sonra "Aziz Kurmay" yazısı yayınlandı: "Hitabım sana, yüzünü belli başlı bir şahıs halinde görmeden, sadece sınıfının mücerret vasıflarıyla tasarladığım sana." Büyük Alman askeri Rohel'in "Prusya ordusunun ruhu subaylardır" dediği bilinir. Ve bir Rus subayının nasıl olması lazım geldiğini anlatır. Bütün askeri okullarda okutulması gereken edebi ve fikri parçadır.

    Bazı edebiyat hocalarından sık sık şuna benzer şeyler duyuyoruz: "Refik Halit çalışıldı". Refik Halit gibi bir yazarın hakkında tez yapılması, bir başka tezin yapılmasına engel değildir. Sadece "Sürgün" romanı hakkında farklı açılardan tezler yapılabilir.

    Hele Necip Fazıl hakkında yüzlerce tezin hazırlanması işten bile değildir.

    Nazım Hikmet Bursa hapishanesinde yatmaktadır. Necip Fazıl ona ziyaret edeceği günü bildirir. Eski dosttular. Nazım Hikmet herhalde Necip Fazıl'ı nasıl müşkül duruma düşüreceğini düşünür. Necip Fazıl'ı görünce ona doğru yürür ve kollarını açar. "Ah meleklerin hocası hoşgeldin" der. Necip Fazıl da aynı anda şöyle cevap verir: "Hoşbulduk Asiye'nin kocası."

    Nazım Hikmet, Necip Fazıl'a şeytan derken onun da karşılığı "Sen de firavunsun" olur. Saniyelik anda karşılığı düşünüp taşı gediğine oturtmak keskin bir zekanın ürünüdür. Necip Fazıl'ın anekdotlarından birkaç doktora çıkar.

    Biz bugün Necip Fazıl'ın, Peyami Safa'nın yeterince değerini bilmiyoruz; fakat milletimizin zihin seviyesi yükseldikçe, bu aziz evlatlar çok daha büyüyecektir.

    Yılın bugünleri gelince üstadın kulağımdan eksik olmayan sesini daha derinden duyuyorum. Kaf Dağı'nın ardındaki ümit için çırpınışlarını hiçbir vicdanlı yürek unutamaz.

     

     

     

     

     

     


  8. Dehanın çocukları hep böyledir...

     

    Yalnız Kadir hocanın tutumu yanlış tıpkı bir zamanlar Üstadın, Mehmet Akif Ersoy'u eleştirmesi ve Merhum Menderes ile Erbakan hoca içinde hicivler sözlü ve yazılı neşretmesi gibi... yahut Cemil Meriç'in Üstadımızı anlamaması gibi...

     

    kaba hatlarıyla böyle düşünüyorum detaylara girsem sanırım bayağı yer tutar...

     

    muhabbetle...


  9. CEVİZ : ( TUTKU ) Garip ve zıtlıklarla

    dolu biridir.

    Egoist ve agresiftir.

    Beklenmedik tepkiler gösterir.

    Asil bir ruhu vardır. Spontandır.

    Çok hırslıdır ve hiç esnekliği yoktur.

    Zor ve alışılmışın dışında bir eşitir.

    Çok zor beğenir.

    Çok kıskanç ve tutkuludur.

    Sadece takdir eder.

    Uyum göstermek için fazla fedakarlık etmektende hoşlanmaz.

    İlginç stratejiler üretmeyi sever.

    _________________

     

    egoist'lik hariç evet bu ağaç benim galiba :)


  10. cüneyt özdemirin 5n1k sında izledim bunları. bunlar İslâmı kullanmak için yola çıkmış sosyalistler (uyuzlar) birde ilgi çeksin diye türbanlı biriside var içlerinde yerse kabilinde... adamlar namaz dahi kılcaz diyor nasıl ama? yerse....


  11. Cübbeli Ahmet Hoca tutuklandı

     

     

    resim214528_2.jpg

     

     

    Çete soruşturması kapsamında gözaltına alınan Ahmet Mahmut Ünlü tutuklandı.

     

    Cübbeli Ahmet Hoca' olarak tanınan Ahmet Mahmut Ünlü, kamuoyunda "Karagümrük çetesi" olarak bilinen suç örgütüne yönelik yürütülen soruşturma kapsamında İstanbul Nöbetçi 10. Ağır Ceza Mahkemesince tutuklandı.

     

    Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesinde savcılıkça sorgulanmasının ardından tutuklama istemiyle İstanbul Nöbetçi 10. Ağır Ceza Mahkemesine sevk edilen Ahmet Mahmut Ünlü, mahkemeye çıkmadan önce şekerinin yükseldiği gerekçesiyle ambulansla kaldırıldığı Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesindeki tedavisi tamamlandıktan sonra yeniden getirildiği adliyede hakim karşısına çıkartıldı. Hakim, mahkemedeki işlemlerin ardından Ünlü'nün tutuklanmasına karar verdi.

     

    ADAMLARI HOCA'YA KADIN AYARLIYORDU

     

    Cübbeli Ahmet Hoca olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü'nün de ifadesinin alındığı çete ve fuhuş operasyonunun ilginç ayrıntıları ortaya çıktı. Polisin hazırladığı fezlekeye göre Ünlü'nün adamları Hoca'ya seks yapması için kadın ayarlıyordu.

     

    Habervaktim

     

    Hükümetin ses etmediği cemaat tarikat oluşumlarına birileri bir şekil el atmış oldu. hemde halkın çoğunluğunun sempatisini ve güvenini kazanan değerli Ahmet hocamıza atılmış büyük bir iftira ile. Şunu unutmayalım saldırı nerden gelirse gelsin hedef İslâm'dır...

     

    İnanıyorum ki hakkındaki suçlamalar 'iftira'dan ibaret adalet er yada geç tecelli edecektir. Rabbim yardımcısı olsun hocamızın...

    • Like 1

  12. MEHMET ZAHİT KOTKU HOCA EFENDİ RAHMETLE ANILIYOR.

     

    Vefatının 31. yılında Mehmet Zahit Kotku Hoca Efendiyi rahmet ve hasretle anıyoruz...

     

    Kotku Efendi, 13 Kasım 1980’de 83 yaşında vefat ederek aramızdan ayrılmıştı. Kabri Süleymaniye Külliyesindedir.

     

    Onun birçok ünlü talebesi vardı bunlardan bazıları şunlardır;

     

    - 54. Hükümetin efsanevi Başbakanı, Prof.Dr.Necmettin Erbakan Hocamız.

    - 8. Cumhur-u Reis'imiz Merhum Turgut Özal.

    - Damadı Merhum Prof.Dr. Esad Coşan Hocaefendi.

    - 'Mebsut'un yazarı ekranlardan aşina olduğumuz değerli Prof. Dr.Cevat Akşit Hoca efendidir.

     

    Allah'ın rahmeti onun üzerine olsun Şefaatlerine inşaAllah nail oluruz. Büyük mürşid.

    Ruhuna Üç İhlas, Bir Fatiha okuyalım.

    • Like 2

  13. Bizden olan (İmam Gazali birincidir.) İkinci Dahi ve filozof olduğu için!

    Üçüncüsü gelene dek ki üçüncüsünün gelmesi için Üstadımızın fikriyatı tamamlanmış olacak ve akabinde o fikriyat bozulmaya başlayacak yahut bozulacak ozaman yenisi gelebilir ancak. nitekim İmam Gazali içden gelen tehditlere karşı mücadele etmiştir çünkü ozaman tehdit içseldi yani mezhepsel, Üstadımın dönemi ise hem mezhep hem iç hem dış hepsi bir arada bunun yanında çözümüde sunmuştur (Kur'an ve Sünnet bağlılığına sadık kalarak).

     

    Şunuda söylemek isterim ki; Üstadım, Bin yıl İslam'a hizmet etmiş bu millete Allah (c.c.)'ın lütfu, keremi ve hediyesidir.

     

    Diyebilirsiniz mübalağa yapıyorsun tam aksine eksiğim varsa tamamlanmasını istiyorum.

    • Like 1
×
×
  • Create New...