Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
Sign in to follow this  
Suffiyun

Katran Kaynamaklan Olmaz Şeker

Recommended Posts

Ben demiştim ki, Türkeş ihtilalin sorumluları arasında değildir ve ihtilalcilerden bambaşka bir hayat görüşünde ve karekterde olduğu için sürgüne gönderilmiştir. Böylelikle rahmetli Türkeş'e ilk başta isnad ettiklerinizin tersi bir durum ortaya çıkıyor.

 

Ben google'de bulamadım demedim. Evvelden verdiğim linkte Ahmet Er bütün hatıraları hakkında geniş bilgi vermiş ve o mevzuyla ilgili konuşmamış demiştim. Ben o ideolojiye tamamen mensubu değilim. Türkeş'i eşsiz bir lider olarak görüyor da değilim. Kurduğun cümlelere dikkat et. Sadece senin iftiralarına, karalamarına cevap veriyorum.

 

Üstad'ın dediği gibi taban iyi, tavan kötü demişsin. Üstad bunu zamanında 'Milli Görüşçüler' için söylüyordu. Kurduğun cümleden sanki 'MHP' için söylemiş gibi anlaşılmasına sebebiyet verir.

 

Türkeş'i hiç mi eleştirmeyeceğiz demişsin. Merhum hakkında hiç müspet bir lafın yok ki. Türkeş'i tanımayan birisi senin yazdıklarına inansa 'vatan haini' zanneder. Yahudilerden girdin, ihtilalden çıktın. Hayırla yad edip, birazda menfi yanlarından bahsetmiş gibi konuşuyorsun.

 

Beyanname 1977 yılında yayınlanmış. Ahmet Er'in hatıraları beyannamenin birinci maddesini tasdikliyor.

 

1977'de yayınlanan beyannameyi ve ardından Üstad'ın cevabını vereyim:

 

TÜRK MİLLETİNE BEYANNAME

"MHP'nin lideri Alparslan Türkeş, 1977 seçimi eşiğinde nefsinin ve partisinin hesabını şöylece vermek mevkiindedir:

1 - Alparaslan Türkeş, yatalak bir idareye karşı, fikirsiz bir hareket saydığı 1960 ihtilâline, başta, sırf bir fikir yönü vermek ve Cumhuriyet Halk Partisi'nin ihtilâli sömürmesine mâni olmak için katılmış fakat bu gidiş önlenemeyince uzak kalmış, Türk Milleti ve tarihinin ihtilâl kadrosuna biçtiği suçluluk dairesinin dışında kalmayı ve ibrasına nail olmayı şart bilmiştir.

2 - Alparslan Türkeş ve Parti'sinin dünya görüşü, ruhî muhtevaya bağlı milliyetçilik olarak metbûluğu (bağlı olunan) ruha ve tabiiliği milliyete veren bir anlayış içinde tek kelimeyle İslâm imanıdır.

3 - Alparaslan Türkeş ve Partisi, milliyetçiliği, içi kevserle dolu bir kâse şeklinde görür, ana kıymeti kâsede değil, kevserde bulur ve o kevserin nûrunu ışıldattığı nispette kâseye değer verir.

4 - Alparslan Türkeş ve Partisi, bugün en keskin bunalımını yaşayan insanlığa yol gösterici istikamet oklarını, Kâinatın Efendisi'nce getirilmiş ruh ve ahlâk ölçüleri olarak ilân eder ve tasarılarını, hasretlerini, her şeyini bu inanç mihrakında toplar.

5 - Dostluk ve düşmanlık kutuplarımızı tâyinde kıstaslarımız şudur ki: Ferd, zümre, sınıf ve makam olarak her kim ve her ne olursa olsun, Hakk'ın düşmanları düşmanımız, Hakk'ın dostları dostumuzdur.

 

Alparslan TÜRKEŞ

MHP GENEL BAŞKANI

 

 

Onu da benim beyannamem takip etti:

 

BEYANNAME

M.H.P. Genel Başkanı Alparslan Türkeş'in "Türk Milletine Beyannamesi"ni okudum.

Pılı-pırtı odalarının raflarında dizili, kapağı arkasına devrik ve içi boş, hattâ süprüntü dolu teneke konserve kutuları halindeki partiler arasında, bugünden itibaren MHP, nazarımda bambaşka bir mâna ve hüviyet sahibidir. Onu, müslümanlık ve Türklüğün gerçek hakkını vermeye namzet bir topluluk olarak anıyor ve canımın içinden selâmlıyorum.

Bu beyanname, tâ Cava'daki mü'minle Amerika'daki zenci müslümana kadar bütün İslâm âlemini ihtizaza getirecek ve oluş dâvasını temellendirecek kıymette tarihî bir hâdisedir. İdeal yumağımızın her lifini içinde saklayan bir tohum... İslâm âleminin Türkiye'den beklediği zuhur ve tecellinin tohumu...

Türkeş beyannamesinde dört ana esası, bir binanın dört direği halinde vazetmektedir:

1 - 1960 gece baskınının sorumluları arasında değildir.

2 - Posa ve kabuk milliyetçiliğinden uzak ve ruhî muhtevâya tâbi mânada milliyetçidir.

3 - Başını dayadığı tek ruhî muhtevâ, yine tek kelimeyle ve bütün ölçüleriyle İSLÂM'dır.

4 - Son 150 yıllık taklit devremizin bütün sahtekârlıklarını tezgâhlayacak ve gerçek oluşu billûrlaştıracak bir tarih (revizyon)una taliptir.

Ne Mebus, ne Senatör, ne Bakan, ne şu, ne bu !.. Allah'ın bana biçtiği manevî makam ve memuriyeti bunlardan hiçbiri tercüme edemez. Bu bakımdan en canhıraş ihlâs ve hasbîlik kürsüsünden haykırıyorum: 40 yıllık mücadele ve yepyeni bir gençlik inşası hayatımda, bugün, bu beyannameden, bu beyannamenin sahibine ve partisine taktığı şeref ve mesuliyet bâzubendinden sonra, artık, emin olmaya yakın bir ümid nefesi alabilirim.

150 yıldır hergün biraz daha artıcı bir hasretle kurtarıcısını bekleyen Türk Milletine "beklediğin geliyor!" müjdesini vermenin ilk ümid günü bu tarihî ândır.

"Emin olmaya yakın ümid" ışığının çaktığını gördüğüme ve bu ışığı nice defa hayâl edip de karanlıklara düştüğüme göre, bundan böyle yeni inkisarlara tahammülü kalmıyan yanık yüreğimi, dâva yolunda en küçük istikamet hatasına razı olmaz bir hassasiyetle bu beyannamenin halkaladığı sıcak avuçlara bırakıyor ve 40 yıllık emeğimin semeresini bu çevrenin aksiyoncu ruhundan bekliyor ve istiyorum!

İçi alev alev müslüman, dışı pırıl pırıl Türk ve içi dışına hâkim, dışı içine köle, yeni Türk neslinin maya çanağı olmak ehliyeti hangi topluluktaysa ben oradayım.

Allah'ın inayeti ve Resûlünün ruhaniyeti bu yoldakilerin üzerinde olsun!..

 

Necip Fazıl Kısakürek

 

Evet, Rapor 4-6'da bu beyannameden bahsediyor Üstâd. O dönem Türkeş'in sergilediği İslâmi tavır nedeniyle ona kayıtsız bir destek verdiğini ifâde ediyor. Tarık kardeşim,

Bakın tekrar söylüyorum, ben Türkeş'e din düşmanı gibi bir ifadede bulunmadım, daha önceki mesajımda da söyledim, ikinci kere beni aynı söylemlerle isnad ediyorsunuz.

Ben Türkeş'in birkaç anısına değindim. Evet Türkeş 32.gün programında 'Bizim İslâmı savunmak gibi bir davamız yok' demiştir, bunu demesi din düşmanı olmasını gerektirmez. Ayriyetten bir grup yahudi de onu karşılamıştır, bu da onun yahudi olmasını gerektirmez. Ayriyetten israilin kuruluş yıldönümü balosuna da katılmıştır bu da onun israil dostu olduğunu göstermez.

Ben örnekleri verdim, siz çekiyorsunuz başka yerlere. Ben dedim ki bu gibi ortaya çıkan durumlar tabanda büyük üzüntü ve güvensizlik meydana getirdi. Ben Türkeş ne İslam düşmanıdır dedim ne de yahudidir türünden cümleler sarfettim. Yine aynı noktaya geliyoruz, beni Türkeş'i isnad etmediğim şeylerle suçluyorsunuz bu da sizin Türkeş'in hatalarını dile getirmeme olan tepkinizin açısı ile ilgili.

 

Şimdi kıyaslamak abes olacak ama, düz bir mantık ile gidecek olursak; 'Tayyip Erdoğan amerikan askerleri için dua ediyorum deyince, amerikan mı oluyor? ' türünden bir ifadeyi milliyetçi bir insan bu kadar basit hazmedebilir mi ? Ne alâka dediniz değil mi, ilgisi şurada. Türkeş'in de 'Bizim İslâmı savunmak gibi bir amacımız yok' sözü O'nu din düşmanı yapmasa da, ülkücüler içinde büyük bir hayret,şaşkınlık ve üzüntüye neden olmuştur.

 

Anlatabildim umarım.

Share this post


Link to post
Share on other sites
:D güzel kardeşim, fazilet partisi beni alakâdar etmiyor. Muhsin Yazıcıoğlu'da otuzbeşbin defa farklı şekillerde mhp'den ayrılma sebebini açıkladı zaten geçmişte, daha açıklayacağı bir şey yok. Siz suyunuza gidecek bir açıklama bekliyorsanız bir ömür beklersiniz. Ortada güneş gibi bir hakikat ve net bir tablo var. Ayrılmanın sebepleri belli.

 

Tamam, ben Mhp'ye bir şey demiyorum.

İlâ-ı Kelimetullah İçin Nizam-ı Alem davası uğruna çalışıyorlar. Allah hizmetlerini arttırsın. Sizin yolunuz size, benimki bana.

Muhsin Yazıcıoğlu'nu da az kaldı mhp'li yapacaksınız.

Yani öyle çıkışlar yapıyorsunuz ki söylemediğim şeyleri söylemiş konumuna geliyorum. Demek ki siz mhp,türkeş hakkındaki en ufak bir eleştiriye dahi tahammül edemiyorsunuz. Nereye gitti şahıslar gider, dava kalır anlayışı ?

Neyse, selamlar.

 

 

Eleştri... Art niyetle karalama amaçlı olursa bence yanlış. Yok yapıcı olursa yapana da yapılana da ne mutlu.

Sen halen şu parti bu parti diyorsun. Biz de diyoruz ki mana, dava olsun. Muhsin yazıcıoğlu mhp li olsa diyelim onada karşı olurmusun acaba. Hem ben mhp liyim diyormuyum acaba? Seni rahatsız eden isimler mi?

Fikirde sizin savunduğunuzla bizimki arasındaki fark nerde hem siz kim biz kim?

Bence sen en ufak bir hak iadesine tahammül edemiyorsun. Sanki istiyorsun ki Türkeşi afaroz edelim.

Boş ver partiyi pırtıyı zati elli parçaya bölünmüşüz milli manevi değerlerini koruma refleksleri olanlar şu bu o diye.

"Kanımız aksada zafer islamın" diyip devam edelim bedeni(manada) Türk olanlar ve dışı içine tabi olanlar(inşallah) olarak.

Share this post


Link to post
Share on other sites
Eleştri... Art niyetle karalama amaçlı olursa bence yanlış. Yok yapıcı olursa yapana da yapılana da ne mutlu.

Sen halen şu parti bu parti diyorsun. Biz de diyoruz ki mana, dava olsun. Muhsin yazıcıoğlu mhp li olsa diyelim onada karşı olurmusun acaba. Hem ben mhp liyim diyormuyum acaba? Seni rahatsız eden isimler mi?

Fikirde sizin savunduğunuzla bizimki arasındaki fark nerde hem siz kim biz kim?

Bence sen en ufak bir hak iadesine tahammül edemiyorsun. Sanki istiyorsun ki Türkeşi afaroz edelim.

Boş ver partiyi pırtıyı zati elli parçaya bölünmüşüz milli manevi değerlerini koruma refleksleri olanlar şu bu o diye.

"Kanımız aksada zafer islamın" diyip devam edelim bedeni(manada) Türk olanlar ve dışı içine tabi olanlar(inşallah) olarak.

 

Siz bu yazıyı zaten alıntılamıştınız. Bir üsttekine cevap verin. Bana diyen kendiniz, selametçiler gibi konuşuyorsun diye; sonra ben mi oluyorum yok şu parti bu parti diyen. Ben ne dedim başından beri, aslolan dava ise liderleri de eleştirmekten çekinmeyin demedim mi ? Muhsin Yazıcıoğlu da, benim bir hatamı görüp de söylemezseniz vebal sizindir diyor demedim mi ?

 

Türkeş'i afaroz etmek gibi bir niyetim yok. Ama şunu anladım ki, Türkeş'in, tabanda derin yaralar açan ve ayrılığa sebep olan hareketlerini konuşmaya da sizin tahammülünüz yok. Siz kimsiniz, işte buna tahammül edemeyenler.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Tabanda derin yaralar açan sizin tavrınız benzeri tavırlardır efendim. Ben bütün cevaplarınızı göze alarak cevap veriyorum. Nerdeyse yahudi uşağı diyeceksiniz Türkeşe, hep çok menfi biriymiş gibi kasıtlarda bulunuyorsunuz bu eleştri değil. İşin ucunu Muhsin Yazıcıoğluna bağlıyorsunuz.

Liderleri eleştirmek diyorsunuz, farkında değilsiniz sanırım uslübunuz nerdeyse "yerin dibine geçsin" diyormuşunuz gibi bir izlenim bırakıyor.

Hatta diyebilirimki bütün bir dava anlayışınızı Türkeş karşıtlığına dayamışsınız.Ben başından beri yanlış anlamış olamayı hakikaten istiyorum.Bu beni çok sevindirir çünkü şahsınızdan değilde taşıdığınız etiketten dolayı sizinle özellikle bu forumda tartışmak istemem.

Size yoktan, sırf görüntü resminizden dolayı durup dururken selametçi demedim. "Bazı Selametçi arkadaşlar gibi" demekteki kastım da onların rahmetli Metin yükselin ölümünü bütün bir davaya, milliyetçilerin tamamına zorla mal etmeleri ve bu yüzden milliyetçilerden kominste duydukları kin kadar kin duymalarıdır.(hepsi diyemeyiz belki ama ağırlıklı olarak bu görüş ortaya çıkıyor.Tecrübeyle sabittir.)

İnternette gezerken boş yere tartışan(hatta sebepsiz hakaret içerikli) insanları gördükçe, o buna sen şucusun bu ona sen şusun diyenleri hele ki... böyle bir duruma düşmemek için elimden geleni yapıyorum.

Bu mesele epey uzanacak gibi görünüyor. Sizinle istediğim seviyede bir fikir diyaloğuna geçemediğim için ne yazarsanız yazın artık cevap vermeyecem.

 

Selametle...

Share this post


Link to post
Share on other sites
Tabanda derin yaralar açan sizin tavrınız benzeri tavırlardır efendim. Ben bütün cevaplarınızı göze alarak cevap veriyorum. Nerdeyse yahudi uşağı diyeceksiniz Türkeşe, hep çok menfi biriymiş gibi kasıtlarda bulunuyorsunuz bu eleştri değil. İşin ucunu Muhsin Yazıcıoğluna bağlıyorsunuz.

Liderleri eleştirmek diyorsunuz, farkında değilsiniz sanırım uslübunuz nerdeyse "yerin dibine geçsin" diyormuşunuz gibi bir izlenim bırakıyor.

Hatta diyebilirimki bütün bir dava anlayışınızı Türkeş karşıtlığına dayamışsınız.Ben başından beri yanlış anlamış olamayı hakikaten istiyorum.Bu beni çok sevindirir çünkü şahsınızdan değilde taşıdığınız etiketten dolayı sizinle özellikle bu forumda tartışmak istemem.

Size yoktan, sırf görüntü resminizden dolayı durup dururken selametçi demedim. "Bazı Selametçi arkadaşlar gibi" demekteki kastım da onların rahmetli Metin yükselin ölümünü bütün bir davaya, milliyetçilerin tamamına zorla mal etmeleri ve bu yüzden milliyetçilerden kominste duydukları kin kadar kin duymalarıdır.(hepsi diyemeyiz belki ama ağırlıklı olarak bu görüş ortaya çıkıyor.Tecrübeyle sabittir.)

İnternette gezerken boş yere tartışan(hatta sebepsiz hakaret içerikli) insanları gördükçe, o buna sen şucusun bu ona sen şusun diyenleri hele ki... böyle bir duruma düşmemek için elimden geleni yapıyorum.

Bu mesele epey uzanacak gibi görünüyor. Sizinle istediğim seviyede bir fikir diyaloğuna geçemediğim için ne yazarsanız yazın artık cevap vermeyecem.

 

Selametle...

 

 

Ben de böyle anlamadan fevri çıkışlara maruz kalmakla çok vakit kaybettiğimi düşünerek, baştan sona tüm yazdığım mesajlarda Türkeş ile ilgili olan bölümleri not ediyorum. Bu sayede artık bana, Türkeş hakkında yazmadığım şeyleri isnâd edemeyeceksiniz.

 

İleti 3 >

Türkeş şöyle dedi : "Yayılmasına karşı değiliz tabi ama, (Yazıcıoğlu grubunun ülkü ocaklarındaki İslamcılık çalışmalarını kastediyor) bizim İslâmı yaymak gibi bir amacımız yok.'

 

Bu yazdığım metin, 93 senesinde Nizam-ı Alem dergisinde yayınlanmıştır. Yorum olarak da

Özetle Üstâd'ın,Ahmed Arvasilerin pişirdiği ideolojiden döndüler

dedim, bu üstteki cümle bu dönüşün açık belirtisidir. Zindan sonrası ülkücü hareket ikiye ayrıldı arkadaşlar. Nizâm-ı Alemciler ve İslâm dalgasından uzaklaşanlar. Hâlâ neyi inkâr etmeye çalışıyorsunuz. Benim kimseyi yerin dibine soktuğum falan yok, olmuş olan şeyleri yazıyorum. Türkeş'in böyle bir söylemde bulunması nedir ya, takdir edilecek bir şey mi ?

 

İleti 9 >

Alparslar Türkeş'i bir grup yahudi de 'başbuğ türkeş' diyerek karşılamıştır ve türkeş'in şaşkınlığına yanındaki ismin verdiği cevap onlar musa'nın bozkurtları başbuğum'dur.

Bu gibi şeyler vesikalıdır, tarihe geçmiştir. BBP boş yere ayrılmamıştır.

dedim, evet bu karşılama da kitaplarda sabittir ve tekrar söylüyorum bu gibi olaylarla tabanda büyük güvensizlik meydana gelmiştir. Ben Türkeş yahudidir falan demedim, böyle bir iftirayı atan Allah'tan korksun. Türkeş kendisi de şaşırıyor zaten o adamlara. Ama bunlar hoş olaylar değildi. Yanındaki sözü söyleyen adam da nükte yapmış olabilir, buradan Türkeş'in siyonizme hizmet ettiği sonucunu da çıkaran ben değilim. Ben olmuş olan hadiseleri ve etkilerini yazdım. Siz çektiniz başka yerlere.

 

İleti 13 >

Daha onüçüncü mesajda, ki oraya kadar yazdığım hiçbir mesajda Türkeş'e yahudi gibi bir şey söylememiş olmama rağmen beni savunmaya mecbur bırakmışsınız.

Ben türkeş yahudidir falan demedim. Merhum, milliyetçilik mefhumunda büyük işler yapmıştır, doğrudur. Emekleri çoktur, doğrusu da çoktur ama yanlışı da yok değildir.

 

Muhsin Yazıcıoğlu bbp kurulduktan sonraki süreçte yaptığı açıklamaların birinde, bizim türkeş ile bir olduğumuz noktalar ayrıştığımız noktalardan daha fazladır demiştir. O hakikati söylemekten çekinmemiş bununla birlikte merhuma saygısını korumuştur.

 

demişim. Muhsin Yazıcıoğlu benim liderimse, O temellerini Türkeş'ten almışsa, ben de pekâla öyle aldım. Ben Türkeş'in elini öpmüş kimseyim. Bana Türkeş için yahudi dedi diye iftira atan şimdi nasıl hesap verecek ? Problem şurada arkadaşlar, siz Türkeş'in başından geçmiş olan bu gibi olayları kabullenmek istemiyorsunuz. Çünkü bu olaylar yaraladı insanları, bu olaylar gönülleri acıttı. Filistin'de mazlumlar katledilirken Türkeş'in israil balosuna katılması büyük bir yanlıştı, YANLIŞTI. Saygı duymak, sevgi beslemek ayrı bir şey. Körü körüne bağlanmak da ayrı. Diyebilirsiniz ki ben Türkeş'i doğrusuyla yanlışıyla seviyorum. Ama ben BBP'nin kuruluşu hakkında meydana gelen yanlışlardan bahsediyorsam, ki konu buysa benim Türkeş'in müsbet yanlarını övmemin beklenmesi ne kadar abes bir şeydir. Konu BBP'nin niye ayrıldığı, demek ki kötü şeyler var ki ayrıldı. Ben de haliyle o kötü şeylerden bahsedeceğim. Konu Türkeş'in hayatı değil ki, konu Türkeş nasıl biriydi olsun, hepinizden önce ben sayarım tüm güzel işlerini. Ama iş yanlışa gelince, siz ikili oynuyorsunuz.

 

Kaldı ki, dava nedir ? Önce buradan bakmak gerekir.

Bizim dergah dergileri kapatıldı, o zamanın efsanevi ülkü ocakları başkanı idi Yazıcıoğlu, ve ocaklar partiden ayrı bir güç teşkil ediyordu. Bu İslami dalga bastırıldı, sindirildi.

Silahlı baskın yapıldı Bizim Dergah dergisine.

 

dedim, hangi biri yalan ? Yalan diyen çıksın karşıma.

 

Türkeş'ten sonra mçp için en büyük lider Yazıcıoğlu idi.

Tüm tabanda büyük bir teveccühe sahipti. Onun davası koltuk olsaydı ayrılmazdı.

 

Bu yalan mı ? Eğer sizin ülkücülük ile alakalı az çok bir geçmişiniz varsa bunu bilmemenize imkan yok. Yazıcıoğlu en büyük adaydı liderliğe.

 

Harama değmemiş tertemiz ellerin mazisinden gelenler ile sekülerizmi sindirebilmiş içi boşaltılıp posası kalmış şekil milliyetçiliğini kıyaslamanız abes oldu, böyle bir forumda.

 

Bugünki mhp'nin halinden bahsettim bu mesajda. Çünkü bir üstteki arkadaş BBP oyları bölmekten başka bir şey yapmadı demişti. Şimdi mhp üzerine konuşup yine iftiralara maruz kalmak istemeyerek bu faslı burada kesiyorum.

 

İleti 21 >

 

Türkeş elbette ki cefakar bir insandır, çok büyük ve güzel hizmetleri olmuştur. Ancak son paragrafınızda Yazıcıoğlu'nun beni eleştireceğine dair yazdığınız bölüm hakkında şu tahlili yapmalıyım ki, Yazıcıoğlu mhp'den, Türkeş hayatta iken ayrıldı ve o süreçte çok yoğun,sert bir muhalefet izledi. Doğru olanı yaptı, hakkı tuttu ve savundu. Sizin de dediğiniz gibi rahmetlinin son dönemlerinde, parti çizgisinden çokça sapmıştı. Bugün de aynı istikamette devam ediyor.

 

Muhalefet etmek demek, yanlışları var demek,bu yol yanlış buradan doğruya varılmaz o yüzden ben ayrılıyorum demek; Türkeş yahudidir, ülkücülerin tümü islami bilinçten yoksundur, müslümanlığı savunmuyorlar v.s demek değildir.

 

Ben hâlâ sarfettiğiniz iftiralar üzerine savunmaya devam ediyorum.

 

Ben düzgün biçimde müdafa yaparken, muhteşem ülkücü arkadaşlarımız ülkülerinin gereği bana bibipçi diyerek aşağılamaya kalktılar.

 

Türkeş'in 1960 olayında, chp eksenindeki ordudan muhalif ve yenilikçi bir hareket izlediğini yazdığım alıntılarla kanıtladım zaten. Ben Türkeş chp eksenindeydi demedim ki, ihtilalde yoktu'ya getirdiniz ben de var olduğunu ispatladım. Hem de müsbet bir safta olduğunu kanıtladım.

 

Şimdi,

Türkeş'i savunmak adına Yazıcıoğlu'na çamur atan Vakıf Ahmet,

Müslüman-Türk gençliğinin güzel bir örneğinden değilsin diyen, beni Türkeş'in siyonizme hizmet ettiği iddiası ile suçlayan tarık026,

Benim dava anlayışımı Türkeş karşıtlığına dayandırdığımı iddia eden EŞREF,

 

Allah şahittir, bana iftira attınız.

 

Es-Selam.

Share this post


Link to post
Share on other sites
Şimdi,

Türkeş'i savunmak adına Yazıcıoğlu'na çamur atan Vakıf Ahmet,

Müslüman-Türk gençliğinin güzel bir örneğinden değilsin diyen, beni Türkeş'in siyonizme hizmet ettiği iddiası ile suçlayan tarık026,

Benim dava anlayışımı Türkeş karşıtlığına dayandırdığımı iddia eden EŞREF,

 

Allah şahittir, bana iftira attınız.

 

Es-Selam.

 

Esselamü Aleyküm.

 

Değerli Kardeşim,

 

Rabbim ne söylediğimi ve söylerken taşımış olduğum niyetimi en iyi Bilen'dir.

 

Şahsıma, sana iftira attığımı söylüyorsun.

Bu senin kişisel zannındır.

Rabbimin İsm-i Şeriflerinden birisi de El-Kerim C.C. dur.

Hz. Mevlana'nın dediği üzre Kerim olanlarla alış veriş kolaydır.

Selametle...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Kimse sana iftira falan atmıyor. Allah şahit falan diyerek kendine bir kalkan geçirmeye kalkışma. Uzunca bir yazıyla, yazdıklarına tekrar yorum getirerek 'ben hakılıyım' imajını pekiştirmeye kalkışmışsın

 

Türkeş'i Yahudiler karşılamışsa, bunda Türkeş'in ne suçu vardır. Sen bile diyorsun, Yahudiler karşılayınca şaşırdı diye...

 

Beyanname'de 1960 ihtilalinin sorumluları arasında değilim diyor. Ben de onu tekrarladım.

 

Sana bu kadar tepki gelmesinden anlaşılıyor ki, tenkitlerinde itidali muhafaza edememişsin.

 

Yazıcıoğlu oyları böldü demek, Yazıcıoğlu'na çamur atmak mı? Yazıcıoğlu, ülkücüleri böldü demek ona çamur atmak mı? Yazıcıoğlu sevdası gözlerine perde getirmiş. Defalarca söyledim, Türkeş sevdalısı değilim diye... Ülkücü falan da değilim. Hayali zanlarla siz, biz diye çekişip duruyorsun.

 

Bütün ülkücüleri genelleyip, posa milliyetçileri diyerek kendi partini ve liderini güya yükseltiyorsun. Bunun kabul edilir bir yanı yok. Yani demek istiyorsun ki, içi İslamiyete bağlılıktan yoksun, dışı posa milliyetçisi adamlar. Bunu eleştirmeye bile lüzum görmüyorum. Haydi eyvallah.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Bir gün iki yakınımla yürüyoruz...

Ortaya bir sual attım:

... Hangi partidensiniz?

... ŞuP

... BuP

Bende partimi söyledim:

... HaşuP

Ve asıl gayemi dile getirdim:

... Yahu biz aynı dine inanan insanlarız. Aynı camiiye gidiyoruz, aynı duaları okuyoruz... Şimdi oldu mu ya? Birken üç olduk! Birken tek dava üzerinde yürürken, şimdi gücümüzü bilmem kaç tane bire taksim ediverdik.

 

Üstad Necip Fazıl, İdeolocya adlı eserinde bir devlet kurar, nazari planda ve bu nazari plan üzerine inşa edilen devlet yapısında partiçilik yoktur.

 

Eğer üstad bu sistem içerisinde kalarak mücadelesini vermeye gayret ediyorsa, bu onun inceler incesi bir taktiğinin gereğidir. Bu inceliği ancak, satırların arkasına saklanmış ince sırlardan anlarız.

 

Evet, beni derinden üzen ve çoğu zaman benide içine çeken bu hazin vaziyeti burada da görünce yazmamaktan kendimi alamadım...

 

Hakkınızı helal edin...

Share this post


Link to post
Share on other sites
Bir gün iki yakınımla yürüyoruz...

Ortaya bir sual attım:

... Hangi partidensiniz?

... ŞuP

... BuP

Bende partimi söyledim:

... HaşuP

Ve asıl gayemi dile getirdim:

... Yahu biz aynı dine inanan insanlarız. Aynı camiiye gidiyoruz, aynı duaları okuyoruz... Şimdi oldu mu ya? Birken üç olduk! Birken tek dava üzerinde yürürken, şimdi gücümüzü bilmem kaç tane bire taksim ediverdik.

 

Üstad Necip Fazıl, İdeolocya adlı eserinde bir devlet kurar, nazari planda ve bu nazari plan üzerine inşa edilen devlet yapısında partiçilik yoktur.

 

Eğer üstad bu sistem içerisinde kalarak mücadelesini vermeye gayret ediyorsa, bu onun inceler incesi bir taktiğinin gereğidir. Bu inceliği ancak, satırların arkasına saklanmış ince sırlardan anlarız.

 

Evet, beni derinden üzen ve çoğu zaman benide içine çeken bu hazin vaziyeti burada da görünce yazmamaktan kendimi alamadım...

 

Hakkınızı helal edin...

Noktası noktasına katılıyorum. Şu tartışmaya çok üzülüyor. Haklı haksız aramıyorum. Hiç olmassa bu tartışmalar aile içinde kalsın. Gavur duyarsa kahrolurum. (ki 60dan bu yana duyan duydu)

Selametle...

Share this post


Link to post
Share on other sites

sevgili kardeşim ben bişeyi anlıyamıyorum. aklım almıyor.

BAZI MHP LİLER VE ÜLKÜCÜLER NECİP FAZILI HERKESTEN ÇOK SAHİPLENİYRLAR.

AMA İDEOLACYALARINDA ŞÖYLE BİR FARK VAR.ALPARSLAN TÜRKEŞ İN MHP SİTESİNDEKİ ÖZLÜ SÖZLERİNDE ŞÖYLE BİR SÖZÜ VAR.KOPYALIYORUM.

 

''İslâmiyeti ele alıp Türklüğü inkâr etmek ihanettir. Bunun tersi de aynı derecede gaflet ve ihanettir.

 

 

NECİP FAZILINDA ANKARA VE BİÇOK KONFERANSINDA ŞÖYLE BİR SÖZÜ VARKI HERSEFERİNDE SALONLAR ALKIŞTAN YIKILMIŞTIR(SES KAYDI BENDE MEVCUDDUR), GERÇİ BUNU SOLCU KESİME SÖYLEMİŞTİR AMA UMUMADA GİDEBİLİR.

 

 

''EĞER MESELE TÜRKLÜKSE BİLMEK LAZIMDIRKİ , TÜRK MÜSLÜMAN OLDUKTAN SONRA TÜRKTÜR''

 

 

BU FARKA RAĞMEN ANLAMIYORUM. SAYGILARIMLA

Share this post


Link to post
Share on other sites

Bir konu hakkında bazı bilgileri paylaşmak isterim. Doğru ya da yanlış demeden öte sadece duyduklarımı aktaracağım. Türkeş, tarih ve sebebini hatırlamasam da 40 yıllarda cezaevine girmiştir. TSK'da bu cezayı görenler yurt dışına çıkamaz, TSK bünyesinde... Lakin 1948'de Amerikaya gönderilen 13 kişi arasında Türkeş'te vardır. Söylemek istediğim sadece budur.

 

32.Gün programında ki videodan bahseden bir abimiz/kardeşimiz vardı. Eğer o videoyu paylaşırsanız, çok makbule geçer.

Share this post


Link to post
Share on other sites
:pc:

Peki sevgili kardeşim, düşüncelerinize saygı duyuyorum. Demek bu iş böyle çözülemeyecek, uzatmanın anlamı yok. Mehapeliler bize hain der, biz de onları İslâm davasına sahip çıkmamakla itham ederiz, ki öyledir. Siz suyun yüzeyine bakıyorsanız güneşin parıltılarını görebilirsiniz. Kafanızı suya sokunca dipteki pisliği farkedersiniz.

Ocaklara gidin,göreceksiniz.

Ben o süreci anlatmakla sizi mutmain edemeyeceğim anlaşılan.

Ama eksik bilgilerinizden birisi de 1960 olayı. Baskında bizzat bulunan Türkeş'in de içinde bulunduğu gruptaki Ahmet Er, kendi kitabında bu anıları paylaşıyor.

 

E siz tarihi başka biliyorsunuz, biz başka öyleyse.

Oysa tarihte tek bir gerçek vardır.

Ocaklara gidersek özellikle bizim burdaki Liseli ülkücüler.Daha geçen toplanıp kız için kavga ettiler.(17 yaşındaki bir cocuk ve aynı yaştaki KIZı için 35 yaşında adamlar sopayla 17 yaşında çocukların yanına vardılar)Ocaklarda kahvehaneden farksız.Bizim okulda satanist metal dinleyen en az haftada 1 randevuevine giden adam okul reisinden hemen sonraydı.Bizim arkadaşın Rockcı(giyimiyle herşeyiyle) yeğeni Ülkü ocağında lider pozisyonunda.Adamların kavgada adam toplamaktan başka yaptıkları bişey yok.Birde bunların Kürşat saçmalığı var.Ben Eski Türkleri araştırmayı vs. severim, fakat onları sevemem.Çünki Efendimiz Aleyhisselam yasak etmiş, 9 tane kafir olan atasını öven 10. olarak onlarla Cehenneme atılır demiş, ben Göktürk alfabesini yazarımda okurumda, dediğim gibi araştırmayı incelemeyi seviyorum ama sevemem kusuruma bakmasınlar.

Share this post


Link to post
Share on other sites

SUFİYYUN KARDEŞİM ASIL SEN TÜRKEŞ TEN VE ÜSTAD NECİP FAZILDAN HABERSİZ YAŞIYOSUN. maksadım seninle tartışmak değil ben görüş olarak bbp yi mhp den çok sewerim.nedeni islamı ön planda tuttukları için.ama şu bir gerçek TÜRKEŞ TÜRK-İSLAM ülküsünü yaymak için çok çalıştı.üstadın yazıları bende mevcut.sende ustadın türkeş hakkındaki görüşleri diye yazsan googleye çıkar ortaya.ustad hep desteklemiştir türkeşi. BU KONUYU TARTIŞABİLİRİZ SENİNLE AYNI DAVAYA İNANANLAR KENDİLERİNİ KARALAMAYI BIRAKSIN BİRLİK OLALIM SAYIN KARDEŞİM BİRLİKKK!!!

(((üstad necip fazıldan alıntı...

Bugün ise benim için MHP ve Ülkücü Gençlik, ümidimi kökünden baltalamış olanlara karşılık, Bozkurdu söğüt ağacına döndüreceği günün hasreti içinde, uzaklarda çakan bir "Ümid Burnu" feneri... Büyük Doğu gemisi Kâbe yolunda, Süveyş Kanalını ellerinde tutanlara mukabil, Ümid Burnu'ndan dolaşmaya katlanacak kadar fedakârlık gösterir de oradan da yol bulamazsa artık paraşütçü birliklerle tepeden inmeyi düşünmekten gayri bir hesap sahibi olamayacaktır.)))

((((türkeşin beyannamesi TÜRK MİLLETİNE BEYANNAME

"MHP'nin lideri Alparslan Türkeş, 1977 seçimi eşiğinde nefsinin ve partisinin hesabını şöylece vermek mevkiindedir:

1 - Alparaslan Türkeş, yatalak bir idareye karşı, fikirsiz bir hareket saydığı 1960 ihtilâline, başta, sırf bir fikir yönü vermek ve Cumhuriyet Halk Partisi'nin ihtilâli sömürmesine mâni olmak için katılmış fakat bu gidiş önlenemeyince uzak kalmış, Türk Milleti ve tarihinin ihtilâl kadrosuna biçtiği suçluluk dairesinin dışında kalmayı ve ibrasına nail olmayı şart bilmiştir.

2 - Alparslan Türkeş ve Parti'sinin dünya görüşü, ruhî muhtevaya bağlı milliyetçilik olarak metbûluğu (bağlı olunan) ruha ve tabiiliği milliyete veren bir anlayış içinde tek kelimeyle İslâm imanıdır.

3 - Alparaslan Türkeş ve Partisi, milliyetçiliği, içi kevserle dolu bir kâse şeklinde görür, ana kıymeti kâsede değil, kevserde bulur ve o kevserin nûrunu ışıldattığı nispette kâseye değer verir.

4 - Alparslan Türkeş ve Partisi, bugün en keskin bunalımını yaşayan insanlığa yol gösterici istikamet oklarını, Kâinatın Efendisi'nce getirilmiş ruh ve ahlâk ölçüleri olarak ilân eder ve tasarılarını, hasretlerini, her şeyini bu inanç mihrakında toplar.

5 - Dostluk ve düşmanlık kutuplarımızı tâyinde kıstaslarımız şudur ki: Ferd, zümre, sınıf ve makam olarak her kim ve her ne olursa olsun, Hakk'ın düşmanları düşmanımız, Hakk'ın dostları dostumuzdur.

Türk Milletinin maruz bulunduğu derin bunalımın tarihî gelişmesi bakımından yöneticilerin Türk Milletinin dert ve ızdıraplarının sebeplerini teşhis edemediklerini, tedbir ve çarelerde revizyona tabi tutamadıklarını ve taklitçi kaldıklarını görüyoruz.

Türk'ün ruh köküne inmeyen ve bağlanmayan her tedbirin temelsiz kalacağı inancındayız.

1977 seçimlerinin eşiğinde, başta milliyetçi, mukaddesatçı Türk gençliği bulunmak üzere, Alparslan Türkeş ve Partisinin hüviyeti bu satırların ifade ettiği derin mânalardan ibarettir."

ALPARSLAN TÜRKEŞ

MHP GENEL BAŞKANI)))

Share this post


Link to post
Share on other sites
SUFİYYUN KARDEŞİM ASIL SEN TÜRKEŞ TEN VE ÜSTAD NECİP FAZILDAN HABERSİZ YAŞIYOSUN. maksadım seninle tartışmak değil ben görüş olarak bbp yi mhp den çok sewerim.nedeni islamı ön planda tuttukları için.ama şu bir gerçek TÜRKEŞ TÜRK-İSLAM ülküsünü yaymak için çok çalıştı.üstadın yazıları bende mevcut.sende ustadın türkeş hakkındaki görüşleri diye yazsan googleye çıkar ortaya.ustad hep desteklemiştir türkeşi. BU KONUYU TARTIŞABİLİRİZ SENİNLE AYNI DAVAYA İNANANLAR KENDİLERİNİ KARALAMAYI BIRAKSIN BİRLİK OLALIM SAYIN KARDEŞİM BİRLİKKK!!!

(((üstad necip fazıldan alıntı...

Bugün ise benim için MHP ve Ülkücü Gençlik, ümidimi kökünden baltalamış olanlara karşılık, Bozkurdu söğüt ağacına döndüreceği günün hasreti içinde, uzaklarda çakan bir "Ümid Burnu" feneri... Büyük Doğu gemisi Kâbe yolunda, Süveyş Kanalını ellerinde tutanlara mukabil, Ümid Burnu'ndan dolaşmaya katlanacak kadar fedakârlık gösterir de oradan da yol bulamazsa artık paraşütçü birliklerle tepeden inmeyi düşünmekten gayri bir hesap sahibi olamayacaktır.)))

((((türkeşin beyannamesi TÜRK MİLLETİNE BEYANNAME

"MHP'nin lideri Alparslan Türkeş, 1977 seçimi eşiğinde nefsinin ve partisinin hesabını şöylece vermek mevkiindedir:

1 - Alparaslan Türkeş, yatalak bir idareye karşı, fikirsiz bir hareket saydığı 1960 ihtilâline, başta, sırf bir fikir yönü vermek ve Cumhuriyet Halk Partisi'nin ihtilâli sömürmesine mâni olmak için katılmış fakat bu gidiş önlenemeyince uzak kalmış, Türk Milleti ve tarihinin ihtilâl kadrosuna biçtiği suçluluk dairesinin dışında kalmayı ve ibrasına nail olmayı şart bilmiştir.

2 - Alparslan Türkeş ve Parti'sinin dünya görüşü, ruhî muhtevaya bağlı milliyetçilik olarak metbûluğu (bağlı olunan) ruha ve tabiiliği milliyete veren bir anlayış içinde tek kelimeyle İslâm imanıdır.

3 - Alparaslan Türkeş ve Partisi, milliyetçiliği, içi kevserle dolu bir kâse şeklinde görür, ana kıymeti kâsede değil, kevserde bulur ve o kevserin nûrunu ışıldattığı nispette kâseye değer verir.

4 - Alparslan Türkeş ve Partisi, bugün en keskin bunalımını yaşayan insanlığa yol gösterici istikamet oklarını, Kâinatın Efendisi'nce getirilmiş ruh ve ahlâk ölçüleri olarak ilân eder ve tasarılarını, hasretlerini, her şeyini bu inanç mihrakında toplar.

5 - Dostluk ve düşmanlık kutuplarımızı tâyinde kıstaslarımız şudur ki: Ferd, zümre, sınıf ve makam olarak her kim ve her ne olursa olsun, Hakk'ın düşmanları düşmanımız, Hakk'ın dostları dostumuzdur.

Türk Milletinin maruz bulunduğu derin bunalımın tarihî gelişmesi bakımından yöneticilerin Türk Milletinin dert ve ızdıraplarının sebeplerini teşhis edemediklerini, tedbir ve çarelerde revizyona tabi tutamadıklarını ve taklitçi kaldıklarını görüyoruz.

Türk'ün ruh köküne inmeyen ve bağlanmayan her tedbirin temelsiz kalacağı inancındayız.

1977 seçimlerinin eşiğinde, başta milliyetçi, mukaddesatçı Türk gençliği bulunmak üzere, Alparslan Türkeş ve Partisinin hüviyeti bu satırların ifade ettiği derin mânalardan ibarettir."

ALPARSLAN TÜRKEŞ

MHP GENEL BAŞKANI)))

 

Tamam arkadaşım bende milliyetçiyim,çocukken Türkeş idolümdü resmen.Ama şuan dava adamımısınız?Yukarıda bizzat yaşadıgım olayları yazdım, davaya bağlı olsaydınız seçici olur bunları yapmazdınız, kızılcıklar bile seçiçi...2.manacılıgınız ne kdar?Kürşat'ı övmek yüceltmek dinin neresinde?Bana herkesin manacı oldugu milliyetçiliğinde samimi oldugu demokrasinin kaypak tarafına kapılmamış bir ocak gösterin?BBP'yide eleştiriyorum, mesela Çeçenya gibi mübarek Cihad cephelerini desteklerken gençlerini zabtedemeyip selefi itikada en azından meşrebe kaptırıyorlar.Üstadın ve bu davanın ileri gelenlerinin eleştirdiği Erbakancılara muhabbetleri var.Ama en azından manada ve davaya bağlılıkta siz kadar kopuk değiller.Ya efendim daha geçen Ortadoğu isimli gazetenizde büyük Veli Mevlânâ Halid El Bağdadi Kuddise Sirruh'a Kürt Halid Kürtçü Halid sümme haşa yazılar vardı.Evde hala saklıyorum o gazeteyi.Türkeş'i eskiden ona muhabbetimden ötürü savunmaya çaılıyorum ama yapamıyorum, bir insan nasıl Laikliği ve o büyük Katili savunur?Takiyyedir diye geçiyorum.Ama geçilecek gibi değil....

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...
Sign in to follow this  

×
×
  • Create New...