Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
Sign in to follow this  
Dervish

Asıl Özrü Biz İstiyoruz

Recommended Posts

Bugün haber sitelerinde gördüm. ozurdiliyoruz.com diye bir site açmışlar ve Ermenilerden bireysel özür diliyorlarmış sözümona aydınlarımız.

 

Kardeşim özür dilemesi gereken birisi varsa o da Ermeni'lerdir.

 

Aydınlarda olsa hadlerini bilecekler!

 

Ermenilerden özür dilemeyeceğinizin altına imza atıyorsanız buyrun beklerim: http://ozuristiyoruz.wordpress.com

Share this post


Link to post
Share on other sites

Verdiğiniz tepki çok güzel. Sanal ortamda madem ki onlar bu rezil işi yapmayı kendi milletlerine ve devletlerine reva görüyorlar, karşılarında da bu tepkiyi görsünler. Ayrıca dış kaynak güdümlü aydınların hezeyanları bizi temsil edemez.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Bir çıksalar da, kendi arşivlerini ortaya koysalar... Koyamazlar ki... Başbakan Erdoğan yolu gösterdi ama, hakikattan korkanlar yok meydanda...

 

Sahiden ilgili devletler bu mevzuu hakkında bütün belgeleri gün yüzüne çıkarsalar ne olur acaba?

Share this post


Link to post
Share on other sites

Reyhan Hanım ve diğer site sakinleri, ben Üstad'ın TARİH BOYUNCA BÜYÜK MAZLUMLAR kitabında ki İttihat ve TerakkiCinayetleri bölümünün ERMENİ ZÜLMÜ ve ERMENİYE ZULÜM adlı başlıkları buraya taşımak istedim ancak harf hatalarından dolayı bir türlü yapamadım. Kaynaklarınızdan buraya taşıyabilirseniz çok yerinde olur. Üstad'ın tavrı çok sağlam.

Teşekkürler.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Hepinize teşekkür ederim.

 

Onlara karşı olan insanlar daha profesyönel bir şekilde bir site kurmuşlar. Kullandıkları site sistemi aynı. Ellerine sağlık diyorum ve sizleri oraya imza atmaya davet ediyorum.

 

www.ozurbekliyorum.com

Share this post


Link to post
Share on other sites

Eeee herkes soyunun sopunun gerektirdiğini yapıyor. Oraya imza atanların hemen hepsinin soyunda ermenilik vardır.

Share this post


Link to post
Share on other sites

"Türk'üm, Sünni'yim, suçluyum!"

 

Dünyadan birilerinin çıkıp “Osmanlı çocuklarından özür diliyoruz” demesini istiyor gönül. Yok, çıkmıyor. Aksine, hep Türkler ve Müslümanlar suçlu! Bu dış söylemin içeriye “Hep Türkler ve Sünniler suçlu” diye tercüme edilmesi de garip.

 

Başlıktaki ifade çok dramatik, çok provokatif biliyorum.

 

Ama sanki şimdilerde kendimi böyle hissetmem ve sonunda “Herkesten, kurttan kuştan özür diliyorum” demem bekleniyor.

 

Şimdiden söyleyeyim:

 

- Bunun karşıt tepkilerinin oluşması kaçınılmaz.

 

Yani belki bir süre Türkiye’de denklem şöyle oluştu:

 

Hâkim irade “Türklük vurgusu” yaptı ve bundan karşıt etnik aidiyetlerin oluşması sonucu doğdu.

 

Ama sanki bir noktadan sonra da “Türklük aidiyeti” öylesine sıkıştırılmaya başlandı ki bu defa insanlar, “Ne yani, bize yapılanlara ne demeli?” diye isyan etmeye başladılar.

 

Mesela, böyle bir isyana, Dünya Azerbaycanlılar Kongresi (DAK) Belçika temsilciliği tarafından Belçika Senatosu’nda düzenlenen kongrede tanık olundu. DAK Başkanı Azerbaycan’ın ünlü şair ve yazarı Sabir Rüstemhanlı bu toplantıda yaptığı konuşmada, Karabağ’daki “Azeri soykırımı”nın görmezden gelindiğini belirterek “Ezilenler, zulüm görenler hep Türklerdir; fakat en çok suçlananlar da Türk halkı oluyor. Karabağ’da soykırım yapan Ermenileri kimse suçlamıyor, Türkiye suçlanıyor.” dedi.

 

Bu duygunun, bugün Türkiye’de birçok çevrede paylaşıldığını, ve “Türkleri hep suçlu konumda gösterme” kampanyası devam ettiği sürece, bu tepkiselliğin artmasının kaçınılmaz olduğunu belirtmek gerekiyor.

 

Bu kampanyaların oluşturduğu ruh daralması içinde “Türklük” adına şöyle bir özür dileme serenadına ne dersiniz?

 

- Balkanlar’da Bulgar çeteleri tarafından katledilen, ırzı namusu ayaklar altına alınan, evlerinden yurtlarından çıkarılan Türkler adına, çetecilerden özür diliyoruz.

 

Yine;

 

- Balkanlar’da Etniki Eterya adına işlenen cinayetlerden dolayı, hayatını kaybedenler adına çetelerden özür diliyoruz.

 

- Balkan göçlerinde yollarda açlıktan, susuzluktan ve çete saldırılarından dolayı hayatını kaybeden kadınlar, çocuklar, yaşlılar adına, İstanbul’a ulaşmayı başaran yüz binlerce insanla birlikte sefaletle iç içe yaşamak zorunda kalanlar adına Türkleri göçe zorlayanlardan özür diliyoruz.

 

Yine;

 

- Doğu Anadolu’da, işgalci Rus birlikleri ile el ele verip köylerde insanları yakan, doğrayan Ermeni çetelerinden, ölen kadınlar, çocuklar, yaşlılar adına özür diliyoruz.

 

Yine;

 

- Maraş’ta, Adana’da, işgalci Fransız birlikleri ile el ele verip cinayetler işleyen, kadınların ırzına tasallut eden Ermeni çetecilerden, özür diliyoruz.

 

Yine;

 

- Ege’de, işgalci Yunan birlikleriyle işbirliği yapıp köy yakan, kadın-kız-çocuk demeden katleden Rum çetecilerden özür diliyoruz.

 

Avrupa, Amerika bastırıyor:

 

- Soykırımı kabul edin! Özür dileyin!

 

İçeriden de özür furyaları devreye giriyor:

 

Lozan’da kabul edilen “Mübadele”nin hesabı bile “Türkler”in önüne konuyor.

 

Mübadele sebebiyle yurdunu-yuvasını terk etmek zorunda kalan Türklerin dramı göz ardı edilerek...

 

Yarın PKK’dan özür dileme faslı başlarsa şaşırmamak gerek.

 

İşin bir başka boyutunda “Sünnilik” meselesi var.

 

Güya Cumhuriyet, “Türklük, Sünnilik ve Hanefilik” üzerine kurulmuş. Ötekilerin tümü, dışlanmış.

 

Dolayısıyla Sünniliğe karşı Aleviliğin, Türklüğe karşı Kürtlüğün “mazlumiyet” mücadelesinin verilmesi hak olmuş.

 

Bereket kimse, “Hanefiliğe karşı Şafiiliğin mücadelesi”ne kalkışmamış.

 

İşin garibi, “Sünni camia” da, sistem tarafından en çok denetlenen, biçimlendirilmek istenen, hayatına müdahale edilen ve dolayısıyla en çok mağduriyete, inanç özgürlüğü problemine maruz kalan bir dünya olduğunu düşünüyor.

 

Ortaya öylesine bir karmaşa çıkıyor ki kimin kimden hesap soracağı, kimin kimden özür dilemesi gerektiği, kimin mağdur kimin gaddar olduğu belirsizleşmiş.

 

Böyle bir ortamda sesi güçlü çıkan, ötekinden hesap sormaya kalkışmış.

 

Fransız Senatosu, bir yığın “Soykırım” söyleminden sonra “Bu işi biz çözemeyiz, tarihçilere bırakalım” noktasına gelmişken; biz, içeriden konuyu çoktan çözmüş ve “Türkler adına özür dileme gereği”ne inanmış durumdayız.

 

- Tarihçiye falan gerek yok. Olur ya, tarihçiler de kalkıp “Bu işi bu noktaya getirenler Ermeni çeteleridir. İttihatçıların büyük günahı var; ama cinayetleri başlatanlar işgalci Rus birlikleriyle işbirliği yapan Taşnak ve Hınçak komiteleridir.” gibi bir sonuca varırlarsa bizim insancıl çıkışlarımız anlamsız hâle gelebilir.

 

İnsan doğrusu, Balkan Savaşlarından beri, Osmanlı’nın çözülüş döneminde, bu toprakları yağmalamak isteyen güçler ve onlarla işbirliği yapanların eliyle, Türk-Kürt-Boşnak, Pomak-Çerkez-Gürcü-Sünni-Alevi bütün Müslüman kavimlerin karşı karşıya kaldığı cinayetlere ve yaşadığı acılara ağlayan bir yürek de bulmak istiyor.

 

Dünyadan birilerinin çıkıp tıpkı bizim aydınlarımız gibi, “Osmanlı’nın çözülüş döneminde işlenen cinayetlerden dolayı Osmanlı çocuklarından özür diliyoruz” demesini istiyor gönül.

 

Çıkmıyor herhangi bir yürek sahibi.

 

Aksine suçlamalar suçlamalar, suçlamalar…

 

Hep Türkler ve Müslümanlar suçlu!

 

Bu dış söylemin bizim aydınlarımız tarafından içeriye “Hep Türkler ve Sünniler suçlu” diye tercüme edilmesi de garip.

 

Ben ki asla bir kavmî duyarlılık adına hareket etmedim.

 

Ben ki asla bir kavmî duyarlılık adına, bir başka kavme zulmedilmesine olumlu bakmam.

 

Ben ki Osmanlı barışının; din, kültür, dil farklılığına rağmen üç kıtada asırlarca hükümran olmasının tarihî değerini vurgulayan bir insanım.

 

Ama Osmanlı’nın son döneminin hesabı dikkate alındığında cinayetlerin hesabının tek taraflı görülmesini de içime sindiremiyorum.

 

Acı çeken Ermeni’nin hikâyesi yazılsın.

 

Ama acı çeken Türk’ün de hikâyesi yazılsın.

 

Böyle olmaz da Avrupa-Amerika gibi tüm dünya platformlarında Türkler (bir başka boyutta Müslümanlar) çarmıha gerilir, içeriden birileri bile, bu Avrupa-Amerika oyununa katkıda bulunarak Ermeni iddialarını tartışılmaz gerçekler hâline getirmeye çalışırlarsa, bunun tepki doğurması kaçınılmaz olacaktır.

 

Sabir Rüstemhanlı İttihatçı mı?

 

Sabir Rüstemhanlı’nın Karabağ’ın hesabını sorması ve “Ermeni cinayetleri”nden söz etmesi haksız mı?

 

Sabir Rüstemhanlı’nın sesine sahip çıkan ve Karabağ’ı gündeme getirerek özür dileyen bir Ermeni aydın var mı?

 

Sabir Rüstemhanlı’nın sesine sahip çıkan bir “Türk imzacı” grup mevcut mu?

 

Bu soruları sorunca ben, Türkçü ve milliyetçi mi oluyorum?

 

Beni bırakın, şu anda bu duyguların Türkiye’de çok geniş toplum kesimlerini etkilediğini ve bunun da çok hayati bir toplumsal sancı niteliği taşıdığını dikkate alın.

 

AHMET TAŞGETİREN-AKSİYON

 

Başka söze ne gerek...

Share this post


Link to post
Share on other sites

''Bu çabalar boşuna!

Hani bir söz vardır ya... Elâlem “deli”ye hasret, biz “akıllı”ya... Aynen, bunun gibi... Elâlem “yabancı”ya hasret, biz “yerli”ye!.. Şu aydın(!)lar bir defacık olsun “yerli” düşünseler, bir defacık olsun “yerli” davransalar, dişimi kıracağım!..

Duymuşsunuzdur... Kendilerine “Aydın” diyen ama aslında “Erivan” nüfusuna kayıtlı oldukları şüphesiz bir grup insan, “kampanya” başlatmış!.. “Hepimiz Hrant’ız, hepimiz Ermeni’yiz” bağırtılarının ardından, şimdi de “Ermenilerden özür diliyorum” kampanyası başlatılmış ki; bu adamlar kimin ekmeğine yağ sürmek istiyor, anlayabilmiş değilim...

Söyleyin Allah aşkına; “İttihat-Terakki”nin dün yaptıklarından dolayı özür dileyip de, bugün Ergenekon'a sahip çıkmak, neyin nesidir?..

Bu arkadaşlara hatırlatmak istiyorum: Orhan Pamuk denilen adam, “bu işlerin edebiyatı”nı yaparak, iyi ekmek yedi!.. Sakın ola size de “mama” vereceklerini ummayın!.. Bence, boşa kürek sallıyorsunuz!..''

 

Bu da Hasan Karakaya'dan... Vakit 12/17/2008

Share this post


Link to post
Share on other sites

''Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 'Ermenilerden özür dilensin' kampanyası başlatan aydınları ağır bir dille eleştirerek, "Herhalde onlar böyle bir soykırımı işlemiş olacaklar ki özür diliyorlar. Türkiye Cumhuriyeti'nin böyle bir sorunu yok. Yani eğer ortada bir suç varsa suç işleyen özür dileyebilir. Ama ne benim, ne ülkemin, ne milletimin böyle bir sorunu yok" dedi.

Erdoğan, kampanyayı kabul etmediğini, desteklemediğini ve içinde yer almayacağını da belirterek, "Suç işlemedim ki özür dileyeyim. Bu sadece ortalığı karıştırmak, huzurumuzu kaçırmaktan başka bir işe yaramaz ve atılan adımları da terse çevirmekten başka bir işe yaramaz, bunu özellikle duyurmak istiyorum" diyerek tepkisini ortaya koydu. ''

Share this post


Link to post
Share on other sites

Mesele tarih rayından çoktan çıkmıştır. CHP eski millet vekili bir komisyon açıp arşivlerin açılması için Ermeni Cumhuriyetine bir öneri vermiş. Cevap: ASLA! Ne için?

Ortak bir tarih komisyonu oluşturalım? Asla! Ne için?

Bizim maymundan bozma aydınlar işin tarihinde değiller. Amaçlaı soykırımı kabul ettirip Van ve civarını 20 senedir veremedikleri pkk hezimetinin ardından Ermenilere vermektir.

Göreceğiz...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...
Sign in to follow this  

×
×
  • Create New...