Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
Ali NFK

Diş Dolgusu!

Recommended Posts

Hocam iyi hoş gırgır bi adamsın.Tamam kabul ama fıkıh mevzuları böyle gırgır götürmüyor be abicim, işin sonunda cunupluk var hemde ömür boyu :( bir kerecik içinden geçiriver kurtul hede be güzel kardeşim geçir sana heceyle 25 kıtalık methiye yazim nolur beah :)

Ne güzel söylemiş güzel kardeşim..Yazılabilen en büyük punto; gözünüze takılmıştır inşaallah ve inşaallah Allah onlara hidayet nasip eder..

Share this post


Link to post
Share on other sites

Kusura bakmayın sanırım yanlış anlasılmaya vesile oldum. Diyanet İlmihal'inden alıntı idi yazdığım kısım. Alıntı yapıp açıklama yapmıştım fakat mesajın devamını fark etmeden silmişim. Bir nakıslık olmuş. Tekrardan yazıyorum.

 

Diyanetin iki ciltlik ilmihalinde bu konu da yukarıda yazdığım ibare yer alıyor. Her vechiyle cürütülebilecek bir fetva. İnsanın Uvuzundan herhangi bir bölüm kesilse o artık Vücudun dış kısmından sayılır ve yıkanmadan abdeste de gusul de sahih olmaz. Dişte aynı şekilde kırıldığı,kesildiği takdirde Vücudun dışı olarak görülür ve yıkamak gerekir. Böyle bir ayrıntı nasıl görmezden gelinebilir? Böyle bir ibare İlmihal kitaplarında nasıl yer alabilir?inanması güç... Son olarak avamdan biri olarak fetva vermek bana düşmez Ali bey, ben fark ettiğim bir eksikliği belirtmek icin yine fark etmeden baska bir eksiklikle yanlış yapmışım. Sürçü klavye ettiysek affola.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Üstadın, İman ve İslam Atlası isimli eserinden ilgili yeri iktibas edeyim:

 

DİŞ MESELESİ

 

Gusül bahis ve sıhhatinin en nazik tarafı, ağızın her noktasına su değmesini engelleyen diş kronu ve dolgusu... Hanefî mezhebinde ağızın gırtlağa kadar her noktasiyle su alması kesinlikle farz olduğuna ve her defasında kuronu değiştirip dolguyu çıkartmak mümkün bulunmadığına göre ne yapacağız? Su değmesi mahzurlu yarayı sargı veya band üzerinden meshetmek var diye kuron veya dolguyu da bu cinsten mi sayacağız? Asla... Çünkü yara arızîdir. O an için vücuda musallat geçici bir özürdür; kuron ve dolgu ise uzviyetimizle kaynaşmış, ağzımıza yerleşmiş devamlı bir yabancı madde halinde farz şartını bozmaktadır. (Protez) nevinden takıp çıkarılacak bir nesne değil... Öyleyse?.. Tek çare, ağız yıkamayı farz değil, sünnet kabul eden Şafiî mezhebinden faydalanarak affı o yolda aramak ve buna mukabil gusül ve abdestte Şafiî'den alınan kolaylığı aynı mevzuda onun zorluklariyle birleştirmek, sadece iki mezhep arası kolaylıkları birleştirici bir istismardan korunmaktır. Meselâ Hanefî'de kan abdesti bozar, Şafiî'de bozmaz; nikâhı düşen kadının cildine el değdirmekse Hanefî'de abdest bozucu değil de Şafiîde bozucu... İşte Şafiî mezhebinden bu kolaylık alındıktan sonra işin abdest bozucu şartları birleştirilecek ve bir Hanefî müslümanda hem kan gelmesi hem de deri deriye nikâhı düşen kadına dokunulması abdesti bozucu kabul edilecektir. "Deri deriye" kaydı çok mühim... Saça ve tırnağa dokunmak abdesti bozmaz. "Nikâhı düşen kadın" şartı da ince... Bulûğundan itibaren çok genç veya iki büklüm ihtiyar, nikâhı yasak olmayan, yani anne, evlât, kardeş vesaire, vesaire dışında, şehvetli veya şehvetsiz hangi kadının parmak ucuna erkeğin parmak ucu değse Şafiîde abdest bozulur. Guslünüzü Şafiîden faydalanarak ağız yıkamada tereddüde düşmeksizin alacak, buna mukabil de kendi mezhebiniz hilâfına bu zorluğa katlanacaksınız. İşte ümmet arasındaki bazı ayrılıkların rahmet olduğuna en parlak misâl!.. Bazı hoca geçinenlerin "sen kuron, yahut dolgudan evvel abdestini al da Hanefî usûliyle git!" şeklinde fetvaları cahilcedir. Çünkü kuron ve dolgudan önceki gusül abdesti, bu abdest sürdüğü müddetçe makbuldür. Ya ilk abdest bozulunca ne yapılacak?.. O dişler vücut dışı mı kabul edilecek, yahut daha garibi, ömür boyunca gusül abdestinin bozulmamasına mı dikkat edilecek; veya ondan da daha garip, ağızda diş diye bir şey mi bırakılmayacak?.. Böyle hükümler kolaylık yerine en büyük zorluklara yol açar ve "dinde harec (zorluk) yoktur" düsturuna ters düşer. Dinde zorluk yoktur ama uydurma kolaylık da yoktur. Hattâ dişi kuronlu bir imamın arkasında aynı haldekilerden başkaları, yani dişleri salim olanlar, namaz da kılamaz. Çünkü her özürden salim olması gereken imamın abdesti, bu gibilere göre sahîh değildir. Dinin başlıca düsturlarından biri, "kavî, zaif üzerine bina edilemez" kanunu bu noktada da tecelli eder. "Kavî" her arızadan salim olması gereken imamdır, zaif ise ona uyan... Bu noktada iş tersine dönüyor ve zaaf imama geçiyor. Artık hesap edin siz, çağımızda namaz kılanların yüzde kaçı bu ana ibâdeti yerine getirebildiği kanaatini besleyebilir?.. Dişleri süs olsun diye kuyumcu vitrini sırıtkanlarla, tırnakları (oje)li kadınlar, ibâdete alâkasızlıklarını resmen açığa vuran kimseler... Bu bahis münakaşa kabul etmez ve bütün ibâdetlerin dayanağı gusül abdesti, belirttiğimiz usûlden gayrı hiçbir şekilde tamamlık kazanamaz. İnsanın hayatı balıklar gibi su içinde geçse yine gusül niyet ve şuuru olmadıkça ve gusül her şartiyle yerine getirilmedikçe gerçekleşmiş olmaz. Gusül maddeyi çitilemek değil, o yoldan ruhu arındırmaktır.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Metafor gönüldaştan Allah Celle Calalu razı olsun.

Nurulhak gönüldaş, sende hakkını helal et ben sen o fetvayı verdin zannettim.

Share this post


Link to post
Share on other sites

estağfirullah. Hata benim. Yanlış anlaşılmaya sebebiyet verdiğim için siz hakkınızı helal edin. Üstadımız çok güzel açıklamış zaten. Fetva verme makamı değilim.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...

×
×
  • Create New...