Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
sevdayolcusu

Mevlana Celaleddin Rumi

Recommended Posts

HAZRET-İ MEVLÂNÂ (K.S.)

 

Evliyanın en büyüklerindendir. Babası Muhammed Behâeddîn-i Veled Hazretleri Peygamber (s.a.v.) Efendimiz'in rüyada medhettiği ve "Sultânü'l-ulemâ= Âlimlerin sultânı" ismini verdiği pek kıymetli bir âlim ve evliya idi. Hz. Ebû Bekir Sıddîk (r.a.)'in soyundandır. Hz. Mevlânâ (k.s.), Haleb'de ve Şam'da; Muhyiddîn-i Arabî, Sa'deddîn-i Hamevî gibi zamanın âlim ve evliyâsıyla sohbet edip onlardan da ilim öğrendi.

 

Tefsir, Hadîs, Fıkıh, mantık, edebiyat, matematik, fen, tıb gibi pek çok zahirî ilimlerde mütehassıs oldu. Gündüzleri ilim öğrenir, gecelerini ibâdet ederek, Allâhü Te'âlâ'yı zikrederek, Kur'ân-ı Kerîm okuyarak geçirirdi. Mevlânâ (k.s.), Kitâb ve Sünnet'ten zerre kadar ayrılmayarak, tasavvufta emsalinden üstün oldu. Binlerce talebesi oldu. Onları büyük bir i'tinâ ile yetiştirmeğe çalıştı. Zamanla talebe sayısı arttı, medreseler çoğaldı. Büyük âlimler yetişti.

 

Mevlânâ (k.s.), Ezân-ı Şerîf okunmaya başladığı zaman, ya ayakta durur, veya dizi üstüne oturarak huşu' içinde ezanı dinlerdi. Bitince de Ezân-ı Şerîf duasını okuyup, Salevât-ı Şerîfe söylerdi. Sonra namaza kalkar, talebelerine, namazı vaktinde kılmalarını tavsiye ederdi.

 

Şems-i Tebrîzî (k.s.) anlattı ki: "Hocam Ebû Bekir Sellebâf Hazretleri'nin hizmetinde çok yüksek kerametlere nail ol­muştum. Fakat bende mühim olan husûsî bir hâl var idi ki, bu sırrın keşfinde hocam âciz kalırdı, işte ben de Mevlânâ Hazretleri'nin gizli hâllerini bilmekte âciz oldum. Zîrâ çok evliya, keşke biz de Mevlânâ'nın ziyaretine yetişmiş olsaydık diye arzu ederlerdi." Yine Şems-i Tebrîzî (k.s.) anlatır: “Her kim "Âlimler, peygamberlerin vârisleridir" Hadîs-i Şerîfi'nin sırrına vâkıf olmak isterse, Mevlânâ (k.s.)'un hareketlerine, ahlâkına, davranışlarına baksın. Onun gibi olma­ya çalışsın. Onu sevsin. Onda enbiyâ ve evliyanın âdet ve vasıflarından en güzel örnekler vardır."

 

(İslâm Âlimleri Ansiklopedisi, 8.c. 147-193.S.)

 

12 Aralık, Mevlânâ Takvimi

Share this post


Link to post
Share on other sites

Birgün Mevlana eve girer ve eşi ona sorar;

- Bu kadar aşıksın Mevlaya, şükürler olsun bu aşkı yaşayıp yaşatana

peki bana ne kadar aşıksın der; Mevlana eşine şöyle der;

- Sen benim;

Yaradan’dan ötürü yaradılanı sevişim,

Bir adım gelene on adım gidişimsin…

Ve herkesi olduğu gibi kabul edişimsin…

Sen benim;

Bugünüme şükür ve…

yarınıma dua edişim,

Azla yetinişim,

çoğa göz dikmeyişimsin,

Ve kapanmayan avuç içimsin…

 

Okudum bi yerde hoşuma gitti paylaşmak stedi.Keşke herkes eşine bu denli ince olabilse...

  • Like 2

Share this post


Link to post
Share on other sites

Hazret-i Peygamber: 'Rükû ile secde, Hakk’ın fazlından kerem kapısını çalmaktır.' buyurmuştur. O kapının halkasını kim çalarsa; o, ebedi bir lütuf ve devlet bulur." Hz. Mevlâna

Share this post


Link to post
Share on other sites

Yaptığın kötülüklerden, işlediğin günahlardan pişman olup da, candan Allah dediğin zaman, seni belalardan kurtarmak için senin imdadına yetişen, sana o duyguyu veren, kendini hissettiren O'dur." Hz. Mevlâna

Share this post


Link to post
Share on other sites

Hazret-i Mevlânâ şöyle buyurmuştur:

“Akıllılar önceden ağlar; sonunda tebessümlere gark olurlar. Ahmaklarsa, önceden kahkahalara boğulur, sonra da başlarını taşlara vurarak ağlarlar.

Ey insan! Firâsetli olup işin sonunu başlangıçta iken gör de, cezâ gününde pişmanlık ateşiyle yanıp tutuşma!..”

  • Like 2

Share this post


Link to post
Share on other sites

Mevlana ismini görünce artık aklıma herşeyden önce popüler kültür geliyor. Yazıktır günahtır, bir veliye kıyıyoruz. Ayağa düştükçe derinliğini kaybediyor hazretin manası. Sokaktaki çöpçünün söylemeyeceği sözleri de Pir'e atfetmiyorlar mı, iyice ifrit oluyorum. Yalnız popülerleşen herkesin talihsizliği bu galiba, Necip Fazıl'a ait olmayan sözler diye bir başlık açılıyorsa şu sitede oturup ağlayalım. İnsanların bile bile yalan söylemesine mi yanmalıyız, yoksa atılan yalanın üstüne atlamaya dünden hazır bir çok boş zekanın varlığına mı? Peki ya iftiraya uğrayan bu büyük insanların dramına yanacak köz kalacak mı bizde?

Kalmaz olur mu. Yanmak şöyle dursun, sadece tutuşan adamın elini öpmek gerekir.

 

Bir de büyük bir kafanın yıllarca düşünerek ulaştığı gerçeklerin bugün facebook duvarlarında, altında seviyesiz kahkahalarla yayılıyor olması da mide bulandırıcı. "İzle kop!" başlıklı iğrenç bir video'nun hemen altında Hazret-i Mevlana'nın bir sözünü görmek beni düşündürüyor. Yakışıksız olan, ruh kanatan bi şey var bunda. Allah affetsin, Hz. Mevlana'nın isminden dahi kaçar olduğumu hissediyorum bazen.

  • Like 2

Share this post


Link to post
Share on other sites

Mevlana'nın gayesine en büyük işkenceyi yapan, muzahrafat resimlerin altına-üstüne iliştirilmiş sözler(!) yüz kızartıcı mahiyette. Ya güzide sözlerin, -af buyurun- EN KAPAK SÖZLER nevinden kalın punktolu, ucuz, "gaseyan hokkası" sayfalarda paylaşıldığını, bunların beğenilebildiğini, takip edilebildiğini görmek?

Share this post


Link to post
Share on other sites

Bir muammadır 'ask'

kiminin vicdanına atılan taş,

kiminin fakir gönlüne katılan as,

kimininde gözünden akıtılan yastır,

ASK

 

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...

×
×
  • Create New...