Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
A.Rahman

Tesettürsüz Bir Bayan

Recommended Posts

''İslâm'da kadının tesettürü, el hariç bilekten, ayak bileğinden ayak hariç, yüz hariç her tarafını örtmek tarzında olmalıdır. Fıkıh kitaplarında, fitne bahis konusu olduğunda yüzüne de peçe takarsa iyi olur diye de bir hüküm vardır. Orası mecbur değil ama, fitne olacaksa, bakılacak, sataşılacak vs. gibi durumlar olursa örtmesi iyi olur denmiş.

 

Örtü bol olacak; el hariç, ayak hariç, yüz hariç bütün vücudunu örtecek, vücudunun hatlarını belli etmeyecek!..'' Mahmud Es'ad COŞAN Hoca...

 

Evet, senin verdiğin örneklerde yüzün kapanması, bir şarta bağlı. Üstad'ın tarifi ise o şartların dışında kalarak yapılmış bir tarif. Yani fitne dışındaki tesettür tarifi... Bu anlamda da talihsiz olmuyor bu açıklama yani, doğru oluyor... Kaldı ki bu şartı sen de belirtiyorsun.

Share this post


Link to post
Share on other sites

topuğundan saçına kadar simsiyah torba içine sokup öylece ve bir an için cemiyet koridorlarından geçirivermek

 

burda peçe mi kasdediliyor?

Neyin kasdedildiği belli.Ayet-i Kerime olduğu için ve onlarca hadis-i şerif olduğu için kadının evde olması ev ehli olması gerektiğini söyliyen emreden eski ulemaya ve çarşafa çatmak.

Kadın cemiyette değildir.Cemiyetin dışındadır.Evdedir.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Breh Breh! Konu nereye gelmiş :)

Üstadın sevgili hanımı nasılmış bilen var mı?

 

Bu arada bazı pembe kıçlı maymunlar sanki 'tesettür İslam da yoktur' dedim de deliller getirmeye kalkmış. Bak sen konuşana...

 

Ayıp ayıp! Peygamber Efendimi (SAV) ''çocuklarınızın dilini kesin!'' deseydi çare yok kesecektik! Böylesine bir teslimiyet... Kaldı ki Kuran'da farzı sabit bir mesele...

Ancak saygı çemberini aşmamak lazım.

 

Selametle...

Share this post


Link to post
Share on other sites
topuğundan saçına kadar simsiyah torba içine sokup öylece ve bir an için cemiyet koridorlarından geçirivermek

 

burda peçe mi kasdediliyor?

Neyin kasdedildiği belli.Ayet-i Kerime olduğu için ve onlarca hadis-i şerif olduğu için kadının evde olması ev ehli olması gerektiğini söyliyen emreden eski ulemaya ve çarşafa çatmak.

Kadın cemiyette değildir.Cemiyetin dışındadır.Evdedir.

Bakınız,toplum hayatı,zamana göre değişir...

Şimdi,bir kadının kendini cemiyetten soyutlaması,eve kapanması mümkün müdür?

Kaldı ki ev dediklerimiz de kibrit kutusu,fare kapanı apartman daireleri...

Bu,adeta ruhi intihardır efendim.Biz ne hakla kadını hapsetme cüretinde bulunabiliriz...

Emredilen tesettüre riayet ettiği sürece,bulunmaması gereken ortamlara girmediği sürece her kadın hürdür...

Selametle...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Rahat ol Hacegan kardaşım, seni yanlış anlamadım. Anladığım şu oldu bu konudan: Günahsız (!) erkeklerin, günahlı ve tesettürsüz ve odak haline gelmiş ve güzel huylarının bir önemi olmayan bayanlar hakkındaki müthiş yorumları ve tesbitleri oldu.

 

Neyi konuşuyoruz, neden konuşuyoruz ve nasıl konuşuyoruz? Aslında örtünme ve örtünmeme konusunda Şule Yüksel ablaya bir makale yazmak düşerdi burada. Hani imkansız gibi ya, yine de kısmet diyelim.

 

Muhabbetle.

Share this post


Link to post
Share on other sites
topuğundan saçına kadar simsiyah torba içine sokup öylece ve bir an için cemiyet koridorlarından geçirivermek

 

burda peçe mi kasdediliyor?

Neyin kasdedildiği belli.Ayet-i Kerime olduğu için ve onlarca hadis-i şerif olduğu için kadının evde olması ev ehli olması gerektiğini söyliyen emreden eski ulemaya ve çarşafa çatmak.

Kadın cemiyette değildir.Cemiyetin dışındadır.Evdedir.

 

kadının yeri evdir bunu neye dayanarak söylüyorsunuz anlayamadım,ben okuduğum hiçbir kitapta başta kur'anı kerim bu sonucu veren bi ifade görmedim.yavuzlenk benden önce yazmış aynen katılıyorum,kadın kuranın emrettiği şartlara uyduğu sürece cemiyette yer alabilir ve hatta almalıdırda;kadına içinde mutlaka olması gereken bir sürü meslek dalı vardır.çok uzatmak istemiyorum çünkü zaten herkes neyi savunuyosa onun peşinden gidiyor,değişen bişey olmuyor...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Kadının cemiyetteki yeri bilhassa şu ahir zamanda asla evi değildir,olamazda...

Dışarıda modern dünyanın dayatması,baskısı mevcutken,bir çok genç hezeyan içindeyken, islami bir kimlik ile yetişmiş bir bayanın evde sadece kendisiyle ve ailesiyle ilgilenmesini "nemelazımcılık" olarak görüyorum. Kelimei tevhid getirmeyi bilmeyenler var. Durum böyleyken evimde rahatça(!) oturmayı,islamın mukaddes ruhuna ters, kutsi emanete ihanet olarak görüyorum. Tesettürde en mühim mesele vücud hatlarını belli etmemesidir. Giyilen her neyse bunun ismi toplumdan topluma değişiklik arz edebilir,riayet edebildikten sonra türü,markası kimseyi ilgilendirmez. Herkes kendi sosyolojik ve psikolojik haline göre istediği markayı secebilir. Şu markalarla uğrasan siire bu sözlerimde.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Tabi efendim, 'RAHAT RAHAT' COCACOLA mızı yudumlar, ALGİDA mızı yalar, evlatlarımıza CRUNCH larla besler, ARİEL le çamaşırımızı yıkar, VAKKO larımızla da - bir de caka sata sata- tesettürümüzü tamamlar; sonra da SAMİMİYETLE bir güzel tebliğ yaparız!

 

"Nemelazımcılık"tan mı dem vuruyoruz? Yuh be kardeşim!

Share this post


Link to post
Share on other sites
topuğundan saçına kadar simsiyah torba içine sokup öylece ve bir an için cemiyet koridorlarından geçirivermek

 

burda peçe mi kasdediliyor?

Neyin kasdedildiği belli.Ayet-i Kerime olduğu için ve onlarca hadis-i şerif olduğu için kadının evde olması ev ehli olması gerektiğini söyliyen emreden eski ulemaya ve çarşafa çatmak.

Kadın cemiyette değildir.Cemiyetin dışındadır.Evdedir.

 

En basidinden evdeki bu kadın rahatsızlanıp, hemşirelik hizmeti almak mecburunda kalırsa bunu yine bir bayandan talep etmesi icab edecektir. Şu halde bir de bu bayan hemşireyi yetiştirecek bayan öğretmenlere de ihtiyaç duyulacak......ve..ve..ve....

 

Hal böyle olunca da, kadının ictimai faaliyetlerde bulunamayacağını söylemek hiçbir anlam ifade etmez.

 

 

 

Bir başka noktadan ise Üstadımın ideolocya örgüsünden;

 

İslamiyet, kadının en yüksek ve ulvi mevkiini, onun ve erkeğinin yuvası olarak göstermiştir.

Share this post


Link to post
Share on other sites
Tabi efendim, 'RAHAT RAHAT' COCACOLA mızı yudumlar, ALGİDA mızı yalar, evlatlarımıza CRUNCH larımızdan kocaman kocaman ısırttırır, ARİEL le çamaşırımızı yıkar, VAKKO larımızla da - bir de caka sata sata- tesettürümüzü tamamlar; sonra da SAMİMİYETLE bir güzel tebliğ yaparız!

 

"Nemelazımcılık"tan mı dem vuruyoruz? Yuh be kardeşim!

Sanırım iletimi düzgün okumadınız. Yok diğer tahmini yapmak bile istemiyorumda... anlayış meselesine girmek istemiyorum. Şu an bana google'yi,

microsoftu kullanmadığınızı söyleyin. Olabilir hani türk programlarını kullananlarda oluyo. Peki Bilgisayarınız markası nedir acaba? bunları yürekten dile getirirseniz,eyvallah. Ancak biliyo musunuz ki bir tek markalarla değil, meyve,sebze,kuruyemiş ticaretinden haberiniz var mı?

Bunların hepsini geçelim,benim iletimde bahsi geçen mevzu sadece "giyim ve tesettür alanıyla" sınırlıdır ki, bunda da herhangi bir marka ismi vermedim. Siz nereden cıkardınız yukarıda yazdığınz markaları ima ettiğimi burasıda ayrı. Hani dedim ya hüsnü zan yapıyorum ve iletimi okumadınız varsayıyorum...

Share this post


Link to post
Share on other sites
Sanırım iletimi düzgün okumadınız. Yok diğer tahmini yapmak bile istemiyorumda... anlayış meselesine girmek istemiyorum. Şu an bana google'yi,

microsoftu kullanmadığınızı söyleyin. Olabilir hani türk programlarını kullananlarda oluyo. Peki Bilgisayarınız markası nedir acaba? bunları yürekten dile getirirseniz,eyvallah. Ancak biliyo musunuz ki bir tek markalarla değil, meyve,sebze,kuruyemiş ticaretinden haberiniz var mı?

Bunların hepsini geçelim,benim iletimde bahsi geçen mevzu sadece "giyim ve tesettür alanıyla" sınırlıdır ki, bunda da herhangi bir marka ismi vermedim. Siz nereden cıkardınız yukarıda yazdığınz markaları ima ettiğimi burasıda ayrı. Hani dedim ya hüsnü zan yapıyorum ve iletimi okumadınız varsayıyorum...

 

Çok haklısın. Ama Berat kardeş de haksız değil. Bırakın hükmü verilmiş konular üzerinde tartışmayı. İslam edebinin sınırları içinde kapanında nasıl kapanırsanız kapanın. Dediğim gibi; senin haklı olduğun ve o'nun haksız olmadığı öyle bir hat varki biz NFK üyeleri olarak bu hat üzerinde durmaya gayret etmeliyiz. Yoksa Üstadın da dediği gibi her fikir bir çift kelepçeden öteye geçemez...

Share this post


Link to post
Share on other sites
Çok haklısın. Ama Berat kardeş de haksız değil. Bırakın hükmü verilmiş konular üzerinde tartışmayı. İslam edebinin sınırları içinde kapanında nasıl kapanırsanız kapanın. Dediğim gibi; senin haklı olduğun ve o'nun haksız olmadığı öyle bir hat varki biz NFK üyeleri olarak bu hat üzerinde durmaya gayret etmeliyiz. Yoksa Üstadın da dediği gibi her fikir bir çift kelepçeden öteye geçemez...

Ben bu markaları kullanmayı meşrulaştırmadım ki... Zaten tesettür konusunda bu markalar pekte gözde değil. Daha çok türk markaları önplanda,maddi durumu iyi olanların alabiliceği gibi,marka yazmaya gerek yok. Konuyu tamamen başka bir buuda taşımış berat. Her neyse anlayışlarınıza havale ediyorum.

Share this post


Link to post
Share on other sites
Ben bu markaları kullanmayı meşrulaştırmadım ki...

Meşrulaştırmadığın açıkça belli oluyor. Burada haklısın.

Share this post


Link to post
Share on other sites
Sanırım iletimi düzgün okumadınız. Yok diğer tahmini yapmak bile istemiyorumda... anlayış meselesine girmek istemiyorum. Şu an bana google'yi,

microsoftu kullanmadığınızı söyleyin. Olabilir hani türk programlarını kullananlarda oluyo. Peki Bilgisayarınız markası nedir acaba? bunları yürekten dile getirirseniz,eyvallah. Ancak biliyo musunuz ki bir tek markalarla değil, meyve,sebze,kuruyemiş ticaretinden haberiniz var mı?

Efendim öncelikle, derdim konuyu "başka bir buuda taşımak" değildi. Ancak rahatsız etti ise rica ederim bunu açık açık söyleyiniz.

 

Önce benim sizi yanlış anladığımı, eleştrimin haksız olduğunu iddia ediyor, ardından da tutup eleştirime cevap veriyorsunuz.. Meşrulaştırmadığınızdan bahsediyorsunuz ancak gel gelelim ki bunu bir kenara koyup, benim hassasiyetim üzerinden kendinizi temize çekme çabasına giriyorsunuz.. Ee, ne demişler, en iyi savunma saldırmaktır!

 

Lütfen efendim, komik kaçıyor.. Samimiyetiniz(!) ifşa oluyor..

 

Benim domates tüketip tüketmediğime gelince.. Efendim benim hassasiyetim yahut umursamazlığım bir şeyin meşruluğunu-gayrımeşruluğunu hiçbir şekilde değiştiremez. Ayrıca dikkatinizi celbederim ki, birisi zaruret derecesinde mühim, diğeri ise lüks-zevk derecesinde lüzumsuz!

 

Bunların hepsini geçelim,benim iletimde bahsi geçen mevzu sadece "giyim ve tesettür alanıyla" sınırlıdır ki, bunda da herhangi bir marka ismi vermedim. Siz nereden cıkardınız yukarıda yazdığınz markaları ima ettiğimi burasıda ayrı. Hani dedim ya hüsnü zan yapıyorum ve iletimi okumadınız varsayıyorum...

Evet , nereden çıkardım acaba?..

Giyilen her neyse bunun ismi toplumdan topluma değişiklik arz edebilir,riayet edebildikten sonra türü,markası kimseyi ilgilendirmez. Herkes kendi sosyolojik ve psikolojik haline göre istediği markayı secebilir. Şu markalarla uğrasan siire bu sözlerimde.

Rica ederim şu şiiri doğru düzgün okuyunuz..

 

Modern Müslüman

 

Eşarbı vakkodan alınmış bone,

İnanması çok zor Allahım bu ne,

Altında pantolon modaymış gene,

Giyinmek manası örtünmek inan,

Bu fetvayı kimden aldın Müslüman?!!!

...

He afedersiniz efendim, iletinizde daha önce konu içerisine konulan ve üzerinde tartılşılan şiir "şu markalarla uğraşan şiir" değilse, su-i zannımı af buyurunuz, mazur görünüz... Ben bu hitaba muhatap başka bir şiir göremedim de..

 

Rica ederim, benimkinden de geçtim, en azından kendi eleştrinizi doğru düzgün okuyunuz..

 

Yine forumda gereksiz yere bir yer işkali.. Ne diyelim efendim, yöneticiler bizi mazur görsünler inşallah..

Share this post


Link to post
Share on other sites

Ortaokulda iken, yakın arkadaşım tesettürlü kadınları mektuba açık kadınları da kartpostala benzetirdi..

Bu da bi güzelleme idi.burada ki resimdeki fikirde fevkalade.

ama unutulan çok şey var.Biz insanlar hiç birşeyi izahla halledemediğimiz gibi izahsızda yapamıyoruz..

Günümüzde tesettürlülerin, açık kardeşlerimizden daha ziyade şimşekleri üzerlerine çektikleri bir gerçek ama iki tarafında hakkını yememek lazım, neden? çünkü bu işin önce nasıl bu hale gelindiğini araştırmak lazım.Türlü diziler, her reklamını dahi izlediğimde lanet ettiğim, o kahrolası diziler, magazin progamları, aile baskısı altında kalan genç kızları, açık yahut da kapalı farketmez, beynini karıştırmak adına ellerinden geleni yaptılar.Bu aile baskısı da üzerlerinne binince kardeşlerimizin yalnızlaşıp, ne nerede yapılır, artık kestiremeden bir yozlaşmaya sürüldüler, kimse kendisine hükmedez oldu ki ''İnsanın en büyük cihadı nefs ile olan cihattır'' hadisi, nefsinde bu payede ne kadar rol oynadığını göstermektedir.Ciddi manada ailelerin, evlatcıklarına karş ıda inancı tam olarak enjekte edememeleri iyiden iyiye neşter vurdu kanayan yaralara ve artık hiç birşeyi hiç bir ipin ucunu tutamamaktayız.Eğitim mutlak şart.

Burada verilen mesaj çok önemli ama keşke sebepler dahilinde bir nebze uyandırılma adına açıklamalar da yapılabilseydi.Hassas bir konu,gündeme gelmesi güzel.Allah hepimize akıl fikir kendini bilme ilmi versin.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Bu şiirdeki vakko isminde geçen marka sacece örnek,bir tek bu markayı elestirmek için ismi geçmemiştir herhalde. Lütfen sizin ifadenizle "saldırdığım" yok.

"birisi zaruret derecesinde mühim, diğeri ise lüks-zevk derecesinde lüzumsuz!" iyi söylemişsinizde ne demek istediğim hala anlaşılamamış, birkere bu markaların tesettür giyimiyle ilgilenmelerini saçma buluyorum hatta alay ediyorlarmış gibi geliyor,benim tesettürümden sanane?ben üretemiyor muyum diyesim geliyor. Yiyecek zaruri olabilir ben size böyle düsünüyorsanız domates yemeyin demiyorum, boykot edilesi mallar bu sekilde boykot edilemez,bildiklerimizden kacınsakta bilmeden tükettiklerimiz var demek istiyorum. siz ise hiç ismini bile yazmadğım markaları,sanki onları mesrulastırmısım gibi örnekleriyle tek tek sayıyorsunuz. Bu yaptğnz önyargıdan baska birşey değildir. O saydığınz markalardan hiç birini kullanmıyorum! Bunun çözümü ilişkileri tamamen kesmekle olacaktır ki bu da şu an için imkansız gözüküyor. Müslümanlığı bir kenara itip,türkiyenin çıkarlarını düşüneceklerdir ve ilişkileri kesmeyeceklerdir. Tİcari ilişkiler canlı olduğu müddetçe boykot imkansızlaşır. Gördüğünüz gibi konu çok farklı boyutlara gidiyor. Ben konunun sıhhati ve kilitlenmemesi için size cevap yazmayacağım.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Bu konuya yazılanları okuyunca üstadın, şu sözü aklıma geldi.''stadyumları dolduran insanlar gol yerine ol diye bağırsaydı herşey hallolurdu''. :)

Share this post


Link to post
Share on other sites

Bakınız, bu markaları "tek tek sayarak", sizi bunları kullanıyor olmakla itham etmedim. Böyle bir niyetim yoktur.

Giyilen her neyse bunun ismi toplumdan topluma değişiklik arz edebilir,riayet edebildikten sonra türü,markası kimseyi ilgilendirmez. Herkes kendi sosyolojik ve psikolojik haline göre istediği markayı secebilir. Şu markalarla uğrasan siire bu sözlerimde.

Ancak bu şekilde bir yoruma rastlayınca ister istemez, insanların boykota karşı müstehzi edaları ve kahreden kayıtsızlıkları canlanıverdi gözlerimin önünde.

 

Sitemim yanlızca bu sözlere değildir. Sitemim topyekün bu anlayışadır. Bizler ne yazık ki, bu markaların bir numaralı tüketicisi mevkiindeyiz. Ve ney azık ki insanımız korkunç bir "nemelazımcılık" içerisinde..

 

Sizin söylemek istediğinizi anlıyorum. Boykotun, belki tam teşekkül gerçekleştirilmesinin imkansızlığını elbet hepimiz biliyoruz. Bunun hadleri, çerçevesi tartışılabilir, farklı bir mevzu.

 

cocacola.jpg

 

Ancak Müslümanın; bu istihzayı görüyorken, her gün birbirine eklenen vahşetlere tanık oluyorken; en azından bu belli başlı birkaç markaya karşı vicdanında yüksek derecede bir reaksiyon hissetmeli değil midir?

 

Hele hele tesettür gibi hassas bir mevzuda böylesine bir hareket nasıl "kimseyi ilgilendirmez" efendim?

 

Hakkınızı helal ediniz, ama beni ilgilendiriyordu.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Ben kendimi güzel ifade edemedim sanırım,efendim tesettür konusunda"kimseyi ilgilendirmez" derken, belli başlı türk markalarını kastetmiştim ki, tesettür giyimde türk markaları önplandadır. Sizin bahsettiğiniz markalar,benimde içimi acıtan bir durum. Ticari ilişkiler kesilmedikçe,bilmeden kardeşlerimize kurşun sıkmaya devam ediyoruz. Ülkenin Başbakanıda "ticaretin yahudisi,hıristiyanı olmaz!" diyor. Birçok fitnenin ardında nasyonalizm çıkıyor. Ticari ilişkileri kesersek,şunlar olur diye saymaya başlıyorlar gerekçelerini. Rızk Allahtandır,aç kalmayız evelallah...

Share this post


Link to post
Share on other sites

bu resim hakkında sadece şunu diyorum gerisi herkesin kendi görüşüne kalmış bi durumdur...

tesettürü hakkıyla taşıyamayan çok insan gördüm.

tesettürsüz ama hakkını nice sözler ve davranışlarla vereni gördüm...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Yıllardır millet olarak yapabildiğimiz tek şey eleştirmek tartışmak fakat işi icraata, pratiğe dökemiyoruz maalesef.

Evet Berat dostumun söyledikleri doğru ama şunu unutmayalım. Bir şeye hop diye kesip atamayız. Uygun koşullar şartlar sağlanmalı öncelikle. BGugün soyumuza ve dinimize saldırıda bulunan bir çok ülke malları inanılmaz derecede hayatımızı kuşatmış durumda. Bunları bir kere silip atmak mümkün değil. Önce hayatımızın olumsuz etkilenmemesi için , bir eksiklik ihsseetmememiz iiçin gerekli zemin hazırlanmalı. En basitinden bugün şu ortamda yazışmamızı yaptığımız bilgisayarlarımız... Belki de başta bu hakkında en sert olan Berat olmak üzere birçoğumuzun bilgisayarında İntel işlemci var.

Madem tepkisiz kalmak istemiyoruz Öyleyse bilgisayarlarımızı kullanmamamız gerek...

Kimse yanlış anlamasın o maalrı kullanmayı övmüyorum yahut teşvik etmiyorum sadece alternatifleri meydana getirilmedikçe bunları hayatımızdan silmenin zor oolacağından bahsediyorum.

 

Nurulhak kardeşim sizin içinse şunları söylemek istiyorum. Benim erkeklerin kadınlara bakması hakkında yazdılarımız ya anlamadınız ya da çarptırmak istiyorsunuz.

Ben özellikle de parantez içine alarak belirttim kendi adıma konuştuğumu.

Oldukça samimi ve gerçekçi oldum. AÇçık şekilde dikaktimi çeken tesettürlü bayalara baktığımı ifade ettim. Ve onlara bakmamın şehvet duygularından değil gönül meselesinden kaynaklandığını belirttim.

H abu size göre doğru olmayabilir. Saygıyla karşılıyorum ama ben bakıyorum. Bu da benim görüşüm. Kimseyi rahatsız da etmiyorum. Kaldı ki her ne kadar kendi adıma diye tekrarlayıp dursam da (bunu erkek arkadaşlar daha iyi anlayacaktır) bir çok erkek için de bu böyle.

Yine yanlış anlaşılması saçı kapalı yyahut saçı açık kadınlara bakılmasını meşrulaştırmıyorum sadece günlük hayatta hemen hepimizin çarşıda pazarda mahallede vs vs yaşadıkarımızı samimi bir şekjilde dile getiriyorum.

Ha yanlış mıdır elbette yanlış ve de net bir şekilde günahtır.

Fkat dediğim gibi kapalı bir bayana bakışla açık (daha doğrusu dekolte giyimli desek daha doğru olur) bir bayana bakmak arasındaki farkı da anlatmaya çalışıyorum.

 

Çarşaf konusundaysa ibniss dostuma katılmakta o0lduğumu ifade etmek istiyorum.

 

Selametle.

Share this post


Link to post
Share on other sites

ilk önce gönülde olmalı , manevi olarak ,inanmalı çünkü mümin in maddiyatı maneviyatına bağlıdır

Share this post


Link to post
Share on other sites

çarşaf gösteren kardeşim....

 

sahabe hanımları ki onlar da sahabeydi, ve validelerimizin hiç biri çarşaf giymemiştir.

 

çarşaf bidattır.. yani dinde olmayan bir şeyin dinde imiş gibi österilmesi.....

 

lakin adette bidat olduğu için günah sayılmaz... çünkü giyim tarzı müslümanın yaşadığı toplumun adetlerine bırakılmıştır...

 

şeriatın izin verdiği boyutta tabi..

 

hatta ikinci abdülhamit han.. çarşafı yasaklamıştır zamanında...

 

herhangi bir kıyafet ile, eel yüz ve ayaklar dışında vücudunu teşhir etmeycek bir şekilde örtmek tesettürdür..

 

ister etek, türban, ve bir (ne dendiğini bilemiyeceğim) bluz tarzında olsun, ister iki parça kıyafetle olsun...

 

 

Bu mesajı başkasından okusam normal karşılardım ama Kureyşi kardeşimde iğreti durdu. Başka bir konuda örtünme emri gelir gelmez sahabi hanımların kara kargalar gibi olduğu bahsinin müdafaa cephesinde yine aynı şahıs yokmuydu yanlış mı hatırlıyorum? Ne bidati çarşaf da sarık da cübbe de bildiğin Efendimiz zamanında giyilmiş örtüdür. Aksini söyleyen bidata düşmüş olur.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...

×
×
  • Create New...