Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]

gulbeyaz3424

Üye
  • Content Count

    180
  • Joined

  • Last visited

  • Days Won

    15

Posts posted by gulbeyaz3424


  1. Bana sorarlar sen kimsin diye? Ben Aynı şarkıyı 100 kere dinlemede tarz yapan,sabah suyu yüzüne çarparken suyun bileklerden dirseklerine akmasına uyuz olan,buzdolabını açıp boş boş baktıktan sonra kapayan, kulağında mp3 ile gezerken klip tadında yürüyen,doğru insanı bekleyip yalnız kalan,ellerini bir türlü ısıtamayan,çift bölmeli çakmakta her iki tarafta gaz seviyesini dengeleme ihtiyacı duyan,girdiği kapalı bir mekanda ilk önce çıkış kapısının nerede olduğunu arayan, masaya oturduğu zaman ilk olarak ayaklarını koyacak yer arayan,küçükken radyodan kaset dolduran,milimetrelik bile olsa bayanlarda ve erkeklerde uzun tırnağa katlanamayan,iki eli birden doluyken elektrik düğmesini burnuyla açıp kapayan,otobüsü kaçırınca gurur yapıp arkasından koşmayan,hayatında hiç lost izlememenin eksikliğini hissetmeyen,eşek kadar kızların 3 yaşındaki kızlar gibi konuşmalarına sinir olan,yolda giderken kaldırımdaki karo taşların çizgilerine basmamaya özen gösteren,gülünmemesi gereken yerde gelen gülme krizinin verdiği haz ve acıyı birçok kez yaşamış olan,bir türlü insanlara güvenmemesi gerekirken her defasında aynı hataya düşen,kazanmışlıkları ve kaybettikleriyle güçlenen hayatı sil baştan yaşamayı seçen koca dünyanın bir nedenide ben olayım diyen bir garip avarenin biriyim...


  2. 1453 salavat-ı şerif te benden inşALLAH

     

     

    :D))Sizin sayınız gerçekten son derece manidar olmuş.ALLAH razı olsun

     

    salavat-ı şerif te benden inşALLAH

    2000 tane

     

    Rabbim hizmetinizi daim eylesin inşallah...

     

    500 Tane inşallah.

     

    ALLAH razı olsun kardeşim:)


  3. efendımız buyururkı persembe gunu harıc benım ıcın yapılan salavatları melekler bana haber eder.ümmetınden falanca kişi senın ıcın salavat getırdı dıye..

    persembe gunu ıse ummetımın sesınden bana getırılır getırdıgı salavatı serıfe duyarım o sesı ben...

    bu ummet mahser gunu cehennemlıkse hz.Allaha yakarısından efendımız buyuracakkı "Rabbım ben bu sesı hatırladım bu ses bana salavatı serıfe getırmıstı.bunun yuzu suyu hurmetıne rahmet et"...(yaklasık böyle)

     

    gönül isterdiki yüzlerce hatmı serıflerle karsılayalım o günü...

    mevla kabul buyura!

    bızden de 1000 tane

     

    ALLAH razı olsu8n inşallah sizden de...Dualarda buluşmak ümidiyle...


  4. Biliyorsunuz Şubatın ilk haftası Cenab-ı Hakk’ın habibim dediği,sen olmasaydın yaratmazdım dediği iki cihan serverinin hicri takvime göre dünyaya teşrifinin sene-i devriyesini kutluyoruz.Bizler de mevlid kandili vesilesiyle bu mübarek günü boşa geçirmeyelim,bolca dualarda yer alalım diye büyük bir çalışma başlattık.

     

    Bilindiği üzere Efendimiz (sas) Hazretleri’nin adı anıldığında duyan her Müslüman’ın salavat getirmesi ihmal edilmez bir görevi, unutulmaz bir vefa borcudur. Nitekim Kuran-ı Kerim'de mealen şöyle buyurulur:

     

     

    "Allah ve melekleri Peygambere salât ederler. Ey iman edenler, siz de ona salât edin ve tam bir teslimiyetle selâm verin." (Ahzab Suresi, 56 meali) Veya “tam bir teslimiyetle ona teslim olun.”

     

    Peygambere Allah’ın salât etmesi, rahmet etmek; meleklerin ve bizim salât etmemiz de onun için rahmet duası etmek anlamına gelir. Onun rahmete erişmesi ise, ümmeti olarak bizim rahmete erişmemiz demektir. Çünkü hayatı boyunca görüldüğü gibi, onun bütün kaygısı ümmetinden ibarettir.

     

    Bir gece sabaha kadar ümmeti için Rabbine yakardıktan sonra Allah ona Cebrail ile “Biz seni ümmetin hakkında hoşnut edeceğiz ve asla üzmeyeceğiz” şeklinde haber göndermiştir. (Müslim, İman: 346.) İsra Suresi 79. ayette de ona “Övülmüş Makam” adıyla şefaat makamının verileceği müjdelenmiştir ki, bu durum, bizi Allah’ın Resulü ile çok yakın ve sıcak bir ilişki içinde bulunmaya davet etmektedir. İşte salâvat, onunla bizim aramızda bu sıcak ilişkiyi kuran, devam ettiren ve pekiştiren en önemli bir vasıtadır.

     

    DUASI 3 ŞUBAT MEVLİT KANDiLiNDE YAPILMAK ÜZERE SALAVAT OKUYORUZ. OKUMAK iSTEDiGiNiZ SAYIYI BELiRTiRSENiZ SEViNiRiZ...

     

    SALAVATIMIZ:

     

    'Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala âli seyyidina Muhammed'

     

    Dualarda geri çevrilmemek dileğiyle.Buyrun kampanyaya katılmaya...

    • Like 5

  5. Aşağıdaki metni biraz önce okudum sitenin birinde ve çok çok üzüldüm.Resmen gözlerimden düşen yaşlara engel olamadım.Rabbim o müstesna insanın emanetinin naaşını bu şekilde göstermiş bizlere?Rabbim onun değil bizim taksiratımızı affetsin.Mekanı cennet olsun...

     

     

    Yıl 1966 sonları. Kapınıza bir adam gelir. Adı Emin Ersoy’dur. Merhum Akif’in oğlu. Bir öğle sonrası odamdayım. ”Sizi biri görmek istiyor” dediler. “Buyursun” dedim. İçeri tıraşı uzamış, üstü başı bakımsız, yaşlıca, çelimsiz bir adam girdi. Hazırolu andıran bir duruş ve hafif bükük bir boyunla ”Bendeniz Mehmet Akif’i...n oğluyum” dedi. Bir anda ne olduğumu şaşırdım. Nasıl şaşırdım bilemezsiniz. Eski bir dostluk havası yaratmak istercesine ”Oooo buyurun buyurun, nasılsınız” türünden bir yakınlık göstermeye çalıştım. O, tavrını bozmadı “Rahatsız etmeyeyim. Sizden ufak bir yardım rica etmeye gelmiştim.” dedi. Gökler mi tepeme yıkıldı, yer mi yarıldı da, ben mi yerin dibine geçtim; doğrusu fena allak bullak oldum. Ve tek yapabileceğim şeyi yaptım, cüzdanımı çıkartıp uzattım. O, bükük boynuyla ”Siz ne münasip görürseniz.” dedi. Cinnet cehennemlerinin tüm yıldırımları düşüyordu yüreğime. ”Durun bakalım neyimiz varmış” gibilerden cüzdanı açtım; içinde ne varsa çıkardım, fazla bir şey de yoktu. Bir iki adım attı. Sanırım sadece bir 10, yahut 20 lira aldı. “Çok çok teşekkür ederim, rahatsız ettim.” dedi ve çıktı. Aradan bir ay geçti geçmedi; gazetelerde küçük bir haber ilişti gözüme

    Beşiktaş’taki çöp bidonlarından birinde Mehmet Akif’in oğlunun ölüsü bulunmuştu...


  6. Birde bu adamın saydığı olaylar gibi Atatürk döneminde yapılmış binlerce şey sayabilirim.Adam sormaz mı sana "Madem öyle neden o zaman Menderes'i Şehid ettiniz?"Ya da Dersim olaylarında ne oldu?Vakti zamanında Bediuzzaman'ı ona hizmet edenleri, neden alıp hapse tıktınız,zehirlediniz?Türkiye sağcı solcu bir sürü gencini neden yitirdi?Demek ki bir şeyler sadece Osmanlı'da olmamış.Olması gereken neyse yapılmış.Tarih tekerrürden ibarettir.Tekrarladı buyurunuz Menderes, buyurunuz Yazıcıoğlu, buyurunuz sağ sol çatışması.Yaşadık gördük yaşamaya devam ediyoruz.

     

    ALLAH sizin şerrinizden halas eylesin.Geçmişini hiçe sayan adam adam olur mu?Günahıyla sevabıyla bu millet senin milletin. Gavur Müslümana yapmaz Müslümanın kendine yaptığını.Geçmişinden utanan adam olur mu?Geçmişini bilmeyen ne kadar mürekkep yalasa da adam olmaz.Hele ki böyle reziller o mürekkebin damacanasına düşse gene adam olmaz gene adam olmaz.

     

    Lakin adın ne reşit,kendin söyle kendin işit.Tavşan dağa küsmüş ne fayda?İmam bildiğini okumaya devam ediyor belli ki...

     

    BEN HATASIYLA DA DOĞRUSUYLA DA OSMANLIYIM!..


  7. Videoyu çok beğendim valla sonuna kadar izlemek istiyordum ancak kardeşimin "ablaaaaaaaaa"nidaları üzerine 35 dakikasını izleyemedim.Şahane bir video.paylaşım hoş olmuş..şiddetle sonuna kadar izleyelim..

     

    Aslında sonuna kadar izlenmeye sabredilecek bir adam değil karşıdaki tıp okumuş olan şahsiyet.Hocamıza söz vermedi hiç saygısız.Çoluk çocuk yalan yanlış şeyler izledi,öğrendi o adam yüzünden.Ama sayın Cevizoğlu'nu da taktir ettim.Ortayı bu adama rağmen iyi buldu.Hocamızı ayakta alkışlıyorum...


  8. Milletimizin maalesef daha yeni tanıdığı Uygur Kardeşlerimizin Doğu Türkistan'da yaşadıklarını daha iyi anlamak için okumanızı tavsiye ettiğim kitap;

     

    Emine Şenlikoğlu - ÇİN İŞKENCESİ

    13787.jpg

     

    Ben bu kitabı orta 1 de mi ne okumuştum.Güzel bir kitaptı.Halen kitaplığımda durur.Ama Emine Şenlikoğlu'nun dili biraz basit bence daha etkin diller okursak kelime daarcığımız da 400 kelimeden artarak çoğalır...


  9. Estağfurullah ne özürü gülbeyaz gönüldaşım. Şu mesaj itibariyle bir yanlışımı izale etmek istiyorum. Daha öncesi bir kaç mesajda tarafınıza sivri çıkışım olmuştu. Ve siz de bana mukabelede bulunmamıştınız. Hani az biraz taşkın ifade de vardı. Onun için ben çok çok özür diliyorum. Genelde vaziyeti eleştiririm ama şahıslar kreşten fırlamış oldukları için mevzu şahıslara indirgenir, admin dalar mevzuya, konu kilitlenir falan filan. Neyse, karşıma çıkıp bir kelime etmekten aciz olup karşıtlarımın mesajını repleyerek havalara zıplama densizliğine düşen kişilere lafım yok. Selmanbey gönüldaşımızın burada başlatmış bulunduğu bu furyayı devam ettirerek sizden onbinlerce üyenin gözü önünde özür beyan ediyorum. Alicenaplık edip bana laf da çarpmadan üstelik kardeşim diye hitap ettiniz. Valla fena mahcup oldum. Size bir hal ile şerefdar eylemek istiyorum. Allah nasip ederse tanışalım ha? :) Ben kimseyi tanımadım buradan, pek de hevesliyim de hiç bayan gönüldaşım ile sağlam irtibat kurmak nasip olmadı. Hatta şimdi düşündüm de sırf bayanlara has bir toplantı dahi tertip edebiliriz.

     

    Sayın yöneticimiz Leyl bizi okuyorlar mı acep? :)

     

    GÜlbeyaz hanım özele buyrun. :)

     

    Ne özrü esf.Bilakis ucu açık şeyler bırakıp da can sıkıcı bir söz ettimse tekrar özür dilerim.

    • Like 1

  10. Senai demirci'nin çok hoş bir eseri..Kıl beni ey namaz albümü gerçekten dinlemeye değer bir albüm.Sözleri namaz kılmaya çok güzel teşvik ediyor.

    Kesinlikle bende çok severim.Melodisi okunuş tarzı.Seher vaktinde dinleyince iliklerini alır insanın.Kılmayan aşka gelip namaz kılası gelir.Günahları dökülür...


  11. Ebkem kardeş;

     

    Çok özür dileyerek aklıma bişey geldi de onu seninle paylaşmak istiyorum.Bir gün Mecidiyeköy Meydanı'ında bu metrobusun kalktığı istikamete doğru yürüyorum.2 tane genç ellerine almışlar broşürleri dağıtıyorlar.Dedim acaba bunlar ne dağıtıyor.Kesin dedim "Yine bir kuaförün güzellik merkezinin reklamını yapıyorlar."Yaklaştım yanlarına kağıdı bana uzatmadılar taa en arkadaki kelli felli abiye verdiler.Dedim elimi uzattım tam alacağım kağıt uçtu bir başka birinin eline ,derken bir diğerine..Bu şekilde biraz vakit kaybettikten sonra elinden çektim kağıdı baktım komünist manifestodan başlamış adamlar,leninci partilerinin bilmem kaçıncı yıl dönümü toplantısının kutlamasını yapıyorlar.Yeni bir yüzle de karşımıza çıkıyorlar(Komünizmin değişeni yenisi nasıl oluyorsa)Üstünde bir sürü ıvır zıvır gereksiz yazı."..direnmek,yaşama azmini ilerletmek ve bir politikayı yaşatmaktır."sözü çekti dikkatimi.Gence döndüm dedim ki;"Ne anlıyorsun direnmekten?"Gelen cevap tatmin edici değildi"Af buyur!"dedi.Gülmemek için kendimi zor tuttum.Çocuğu süzdüm kulağında küpesi,üstünde şeklini çözemediğim saçma bir ti-şort,üstünde paspal bir koyu oy yeşili mont,omzunda bir çanta üstünde bir sürü çengelli iğne var,boncuklar döşenmiş,pantolonu belinden düşüyor kemer tutmamış ya da parası yetmemiş sanırım bedenine uygun almaya..Tekrar gözlerine baktım boş boş bakıyor.Dedim ki "Sen ne anlıyorsun şu sizin manifestodan,direnmekten,yaşama azminden,politikadan.Hakikaten bilmiyorum ve öğrenmek istiyorum.(Oysa ki işletme okuyorum neyin nerden geldiğinde günde 500 kişiden dinliyorum ben)Bana neye inandığını niçin inandığını anlatırsan o gece orada bende olacağım." dedim.Önce bana baktı,sonra da elindeki kağıda.Cevap Türkiye şartlarında olması gereken bişey bence"Bacım ben aldığım paraya bakıyorum,bana ne.Parayı sen ver sosyal demokrat olurum,bunlar versin komünist bir diğeri versin solcu ya da sağcı olurum.Önemli olan aldığım para.Elektrik faturasını ödüyorum ya,gerisi boş bence.Biz öğrenciyiz bacım.Makine okuyorum ben.İş bulamadım ne yapayım,al bunları dağıt 50 TL verelim dediler.Soğukta veriyoruz önüne gelene" dedi.Aldığım cevaba güleyim mi ağlayayım mı şaştım kaldım:)Zaten "Komünizm iyi bişey olsaydı,devlet getirmez miydi?"mantığı hakim zaten hepimizde.Bundandır ki cevaba da hiç şaşırmadım.

     

    Uzun lafın kısası kıssadan hisse;Kervan böyle yürüyor arkadaşım.Biz ne yaparsak yapalım yürümeye de devam edecek.Sebepsiz neye inandığını bilmediğimiz adamları seçmiş durmuşuz şimdiye kadar.Tamam ama düzen böyle gitmez..Gitmemeli.Bu haklk artık koyun değil.Neyin ne olduğunu biliyor.Önüne otunu suyunu verince susmuyor.Konuşması gereken yerde konuşup adamı yerin dibine vuruyor.Bakın kaçıncı seçimler oldu.Her 2 kişiden biri muhakkak AK PARTİ dedi.(Halen Kılıçtaroğlunun ne dediğini merak ediyorum ama neyse)

     

    Siz bana Başbakanın oğlunun gemisinin gayrı meşru olduğunu,başbakanın otel zincirindeki halkaların hangi bürorasi temeline göre yuvarlatıldığını,usulsüzlük olup olmadığını ve sözü geçen hastanelerde bir cürüm var mı yok mu bunu belgeleriyle getirin bana önüme koyun bende tamam diyeyim.Şapkamı çıkarır önünde diz çöker bükemediğim bileği öperim..

     

    Cumhurbaşkanının oğlu da hatırlarsanız organik yumurta üretmek için bir fabrika almıştı kendisine.O dönemde isim aranıyordu yumurta fabrikası ismine.Bayağı meşgul etmişti hatırlarsanız gündemi.O dönemde Mehmet Ali Birand,Uğur Dündar vb dinden uzak gazeteci ve yazarlar "Sayın seyirciler,gün geçmiyor ki..."diyerek yumurta fabrikası hakkında görüşlerini açıklamış ve o fabrikanın aslında usulsüz olduğunu iddia etmişlerdi.Sonuç mu?Kuş gribi o yıl ülkeyi sarmıştı:D))

     

    Yani zenginin malı züğürdün çenesini yorar misali ağzı olan konuşuyor arkadaş.Bu ne böyle bilende bilmeyen de aynı yerde.Madem biliyorsunuz bişeyler açıklayın getirin "Budur bunun delili ispatı deyin de biz de bilelim.Ama nerdeee hep sansasyon hep sansasyon.Dedim ya biz halk olarak asparagas haberleri seviyoruz işte.O ona bu buna şu suna...Ama artık devir değişti tabi..Sanki roman yazıyorlar gibi hep aynı şeyler.Başbakanın gemisi mossad ajanı,israil oyuncağı,sem amcanın yeğeni.Yahu bu adam muhtar bile olamaz derken ülke yönetiyor.Bir one minute diyor yer yerinden oynuyor.Artık Türkiyemizin önünde adamlar ceket ilikliyor ve iliklemeye de devam edecek.Bir bakmışsınız o sam amcalar da ayakkabımızın bağını çözecek..

     

    Birde ben böyle şöyle yapmış böyle yapmış diyen adamlara bakıyorum da.Acaba kendileri devletin başında olsa ne olacaktı ben bunu çok merak ediyorum.Siz olsanız emeklilik yasasında %100 maaş istemeyecek miydiniz kendinize?Dokunulmazlığa hayır mı diyecektiniz?Yeri geldiğinde yalandan Ankara'ya deniz getirmeyecek miydiniz?Ya da Urfa'ya Oxford?Akadaşlar iğneyi kendimize çuvaldızı başkasına batırmayalım.Yada batıralım.Herkes eteğindeki taşı döksün bakalım kim başbakan yetkileri kendinde olsa ne yapardı?

    • Like 1
×
×
  • Create New...