asyam

Asyam, Safranbolu'da turizmi iyi oturtmuşlar. Özellikle merkezdeki evler turizme açık..(Birinci fotoğrafta görüldüğü gibi.) Otel olarak hizmet verenlerin, dükkan kurarak (helvacı-lokumcu-şekerlemeci) geçim sağlayanların sayısı bir hayli fazla. Bankaların, PTT'lerin uyumu bozmamak için bu mimariyi kullandığını görüyoruz. Tabii evlerde yaşayanlar var. (aşağıdaki fotoğraflarda görebilirsin.)

 

Orada insanların birbirleriyle olan ilişkileri çok hoş. Küçük tur ayarlamıştık.(45 dk) Adam, bir yandan bizi bilgi deryasında yüzdürürken, bir yandan da kapı önlerindeki teyzelere selam verip onlarla sohbet ediyordu. :) Gidip görülmesi, yaşanması gereken yerlerden biri diye düşünüyorum.

Ben de o yüzden heyacanlanmıştım ki kursağımda kalmadı sağol :graduated: Hala eski deyipte taptaze olan o diyar(lar)a, içinde biz olamasak da, gidemesek de, göremesek de imreniyorum valla.

Ü.Y. ciğim o evlerde hala yaşayanlar var mı yoksa turzme mi hizmet veriyorlar kendileri_?

Peyami Safa-Canan

Hıı ben de okumuştum. Adımdan nefret ettiren kitap.

Sadece aptallar 8 saat uyur- Erdal Dermirkıran nam-ı diğer Dünyanın en akıllı insanı :shiny:

"Aklı başında olan hiçbir insan, ömrünün üçte birini yastığa bağışlamaz" :Smiley (20):

Bilimsel bir gerçeği baya eğlenceli bir biçimde ele almış zatı muhterem. Okunmaya değer.

Başlamadan Raskolnikov demiştim ama şaşırttım beni İvan kardeş çıktım..

Teşekkürler zevkliydi hakkaten

"Şiir, bir yürek hoplaması bir ruh heyecanı ve bir gözyaşıdır; gözyaşları da, aslında kelimelere baş kaldırmış saf şiir demektir."

Ben bu tanımı hep Mehmet Erdoğan' a ait sanırdım ve gariptir hala bu tanım bana kendilerini hatırlatır :D

Güzel.. Thanks Ü.Y.

Sızıntı' nın Mehmet Erdoğan' ı mı_?

:D

Yerinde olsam bir daha buraya uğramazdım ayrılırdım, üstelik herkesten bin kere ayrı ayrı özürler dileyerek.. Ha unutma da o sana asla yakışmayan adının önündeki, hakkını veremeyeceğin o sıfatı da öpüp alnına koyduktan sonra bırakmalısın!..

Kendimi tutmamak, sana hakaret etmek isterim aynı senin yaptığın gibi ama o halde sanıyorum senin esfeliyyetine eğilirim hafizanallah!!

Allah' a emanet aklına ve hüsn-ü zanına mukayyet ol!

Ya bu patlama 22:00 de olmuş diyorlar şuan haberlerdeki eski görüntüle mi yoksa yeni bir patlama daha mıııı... :unsure:

Çok kötü oldum yaa :)

Ne çirkini, ne malı, ne kerizi... bas baya güzelim ben ayol :)

Feysbuk üyesiyim de övünmek gibin olsun :unsure:

Balaban sağolasın baya güldüm. :unsure: :)

"Fenalığı tasvir etmektense daha mücerret bir biçimde eleştirip yol göstermek daha iyidir"

Trradomir' e katılıyoruz.. Şiir çok bayağı gelmişti bana da başka bir yerde daha okumuştum ama n-f-k.com da görmek beni hayli şaşırttı!

Yalnız hep soracağım çekiniyorum yeri geldi sorayım; Necip Fazıl' ın Siyah Pelerinli Adam' daki kadın tasviriii... o da bana zihinleri bulandırır gibi geldi_??

İyi yalnız değilmişim. :unsure: O halde köpek severlerden tabi arşivinizde mevcutsa sevimli kareler bekliyoruz. Haberiniz olsun.. Bana hiç bugüne kadar bir köpek poz vermedi de. :)

Evet tebrikler doğru yanıt :unsure:

 

Soru:Fatih'in portresini yapan ünlü İtalyan ressam kimdir?

BELLİNİ ???

Bişi merak ettim bahsettiğiniz portre Fatih'in yan profilden çizilmiş elinde kırmızı küçük bir çiçek tuttuğu ve benim odamın duvarında asılı olan (:)) resim mi acaba_? Bilmek isterim.

nedamet sizin fotoğraflara hayran kaldım bence çok başarılı kareler. Fotoğraflarınız sayesinde seyyahlık bir tarafınız olduğunu da öğrenmiş olduk böylece :unsure: İlginç ülkeler...?

Bişi sormak istiyorum, kimse köpek sevmiyor mu bu site de yahu :)

:unsure: :D yAww ben de diyorum bir ilginçlik var bu resimde. Açıklamanız iyi olmuş yoksa iç buhranlara müptela olabilirdim bu kafakarışıklığı yüzünden. :) Bizim de vazgeçemediğimiz tutkularımızdan dı elarabası ile gezintiye çıkmak. Biz tur hesabı yapardık abimle. Mesela 3 tur o beni sürüyor ,3 tur da ben onu süreyordum. Onu el arabasında taşırken en büyük motivasyon kaynağım sıranın bana gelecek oluşuydu. Hey gidi günler... İlk binip son inmek de ayrı bir keyifti tabii :D

Demek siz de o şanslı çocuklardandınız. Herkes eğlenmesini iyi bilmez efendim :) Ama işte bizim işin civcivli kısmı taşıma sırasının bize hiiiç gelmiyor oluşuydu malum nezaketlik var serde :D

Asoşeytipresim ne kadar da sevimli bişeymiş öyle...! Bidi bidi, mürid abin yesin seni :unsure:

Yanlız anlamadığım nokta, o arkadan görünen el arabası tutacağıda neyin nesi? Asoş elarabasının içinde desem diğer tutacağı yakalayamıyorum, yakın çekim fotograf desem yine olmuyor gibi, elarabasını ikiye bölmüşler desem çok mantıksız oluyor, elarabasının sadece sapını arkaya süs olsun diye koymuşlar desem tamamen alakasız oluyor....

 

Acaba o arkada görünen elarabası tutacagı değil mi...!??

Yok efenim diğer sapı çocuğun eline verdiydik :D

Bir nostalji yapmaktı hedefimiz. Biz küçükken amcaoğu bizi el arabasına koyar bayır aşağı bayır yukarı dolanıp dururduk tabi bacaklarımızda yürüyecek derman kalmaz ama kuzenin tehdidiyle anamızın sorusuna cevap veremezdik, veirirsek el arabası maceramız püf olurdu.. İşte anasının ısrarı üzerine Asoşumu el arabasına koyduk ama içinde çocuğu yüksek tutacak alet edevard vardı o yüzdendir sizdeki haklı kafa karışıklığı..

Ama gülmekten öldüm burada itiraf edeyim :)

Kıskandım ben de asoşeytipresimin fotosunu ekledim. :unsure: Cannım benimm.

Eski türk filimlerinden bir kare sanki :)

Okudum ve diyebilirim ki alakası yok... :D

Güzel başladı, kötü devam etti, beklemediğim gibi de bitiverdi. Zaten bir karakteriyle (Vildan ile) hiç anlaşamadım. Sürekli değişen, konuşan, yalan söyleyen, "gel" diye inat eden, her halinde belirsizlik kokan bu kadını sevemedim. Hatta ondan nefret ettim. O hançer, reel olarak da göğsüne saplanmalıydı. Mualla ile başlayan kitap , Mualla ile devam etmeliydi. Ya da Vildan ile devam edip, yine Mualla ile sona ermeliydi. Tasvirler, düşünüş ve ifadeler, tesbitler her zamanki gibi güzeldi. Fakat Olay -bence- baştan aşağı yanlıştı...

Kitabı yaktım.

Demek ben başkasının yalancılığını yapmış oldum bu durumda yani kandırıldım oysa ki güvenmiştimm :unsure:

Neyse ben onu bi elime geçirirsem bu anlattıklarınızı bir bir ona anlatıp; hani len adam tereddüt yaşıyordu hakkaten, hani hastahane, hani buton hımh...? Meğer olay baştan aşağı yalnışmış..hımh..? şimdi bu kıs yalan mı söylüyor alelel...." derim.

Merak etmeyin siz Ümran

İyi yapmışınız ohh canınıza değsin :) Allah' a emanet olun

Siyaseti sevmiyorum... :unsure:

Şahsıma münhasır; Sükût-u Hayâl.

Hımm şimdi anlıyorum bendeki bu melankolikliğin sebebini kesin sugar girl candy yaptı bana bu kötülüğü :) hain candy! hiç de sugar görünmedi şimdi gözüme!..

Şirinler konusunda reyhan hanım genelde olduğu gibi haklı, yani biz bile bunları okuduktan sonra "hadi canım vay be" diyorsak şuncacık çocuk nerden akıl edecek? Hiç!

Amiin

.....İngilizler maalesef Medine' ye ayak basmışlardır... Askerlerin kimi esir düşmüştür... Zaten açlıkla da boğuşmakta olan asker artık son raddededir. Ve nihayet askerler o mubarek beldeyi daha fazla müdafa edemeyecek, ne yazık ki hiç istemeyerek de olsa oradan ayrımak zorunda kalacaklardır. Ayrılırlar ama Efendimiz' in yeşil kubbeli türbesinden gözlerini alamazlar...Dillerindeyse kuşatma altında, Fahreddin Paşa' nın teğmenlerinden İdris Bey tarfından yazılan o hazin şiir vardır.. İşte buyrun;

Dünya ve Ahiret Efendimizsin

Bir Ulü'l-emr idin emrine girdik

Ezelden bey'atli hakanımızsın

Az idik sayende murada erdik

Dünya ve ahiret sultanımızsın

Unuttuk İlhan'ı Kara Oğuz'u

İşledik seni göz bebeğimize

Bağışla ey şefi' kusurumuzu

Bin küsür senelik emeğimize

Suçumuz çoksa da sun'umuz yoktur

Şımardık müjde-i sahabetinle

Gönlümüz ganidir, gözümüz toktur

Doyarız bir lokma şefaatinle

Nedense kimseler dinlemez eyvah

O kadar saf olan dileğimizi

Bir ümmi isen de ya Rasulallah

Ancak sen okursun yüreğimizi

Ne kanlar akıttık hep senin için

O Ulu Kitab'ın hakkıçün aziz

Gücümüz erişsin ve erişmesin

Uğrunda her zaman döğüşeceğiz

Yapamaz Ertuğrul Evladı sensiz

Can verir canânı veremez Türkler

Ebedi hadimü'l-Harameyniniz

Ölsek de ravzanı ruhumuz bekler

Not: Talha Uğurluel' den Allah razı olsun.. Ve sizden de Trradomir.. El Fatiha..

Ne güzel şehir olarak anma gecesi düzenlenmesi. İstanbul' da bu sene yapıldı mı ve yapılır mı her sene haberim yok ama çok şükür Pendik semtinde her sene yapılır.. Bu sene Aykut Kuşkaya konseri ve Üstad adlı oyunla Necip Fazıl' ın hayatı, bazı dönemlerine dem vurarak şiir dramatizasyonu ve diyaloglarla anlatıldı.. Duygulu güzel bir program oldu.

Dileğimiz daha tefferruatlı nice "özel" programlara inşallah.

"üstadımız, kadını erkeğini tamamlayan bir varlık olarak kabul eder, ve kadın bu görevini yapdıkça da büyük bir saygı duyardı. Tam bir Osmanlı aristokratıydı hasılı"

Bu söze amenna fakat erkeklerin de kendilerini yarım gördükleri sürece :)